TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Halil Arslan

İLKHABER-Gazetesi - Halil Arslan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Halil Arslan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Halil Arslan, Vali Köşger’e nezaket ziyaretinde bulundu Haber

Halil Arslan, Vali Köşger’e nezaket ziyaretinde bulundu

İlkhaber, İlkses, Güney Hakimiyet gazetelerinin imtiyaz sahibi ve Arslan Güneydoğu Gazetecilik, Matbaacılık ve Kağıtçılık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Halil Arslan ve yönetim kurulu üyesi Adem Arslan, Adana Valisi Yavuz Selim Köşker’e makamında nezaket ziyaretinde bulundu. İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Hoş sohbetlerin gerçekleştiği ziyarette Halil Arslan, imtiyaz sahipliğini yaptığı gazeteler ve Arslan Güneydoğu Gazetecilik, Matbaacılık ve Kağıtçılık hakkında bilgiler paylaştı. Doğru, tarafsız, ilkeli gazetecilik anlayışı ile yıllardan beri gazetelerinin yayın yaptığını anlatan Arslan, Türkiye’de 6 matbaa ile yazılı basın sektöründe yer alan gazetelerin baskılarını yaptıklarını belirtti. Aslen Mardinli olan Halil Arslan Vali Köşger, kentte yaşayan Mardinliler hakkında da bilgiler verdi. Arslan kentte yaşayan Mardinli nüfusunun oldukça fazla olduğunu dile getirdi. Adana Valisi Yavuz Selim Köşker’de, Halil Arslan’a başarılar dileyerek, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziyaretin sonunda Halil Arslan İlkhaber Gazetesi logosunun bulunduğu saati Vali Köşger’e hediye etti. Öte yandan Vali Köşger ile İzmir’de görev yaptığı dönemde tanışıklığı bulunan Halil Arslan, o denemde  İzmir’de yayın yapan İlkses Gazetesi ve İzmir’de bulunan MARVAK Vakfı Kurucu üyesi olarak ziyarette bulunmuştu.

İlkhaber Gazetesi 21. kuruluş yıl dönümünü kutladı Haber

İlkhaber Gazetesi 21. kuruluş yıl dönümünü kutladı

Yayın hayatına 2004 yılında başlayan ve Adana'dan Mardin'e kadar geniş bir okuyucu kitlesine sahip olan İlkhaber Gazetesi, 21. kuruluş yıl dönümünü kutladı. Doğru ve tarafsız haberciliği ilke edinerek Adana'dan Mardin'e kadar geniş bir okuyucuya sahip olan İlkhaber Gazetesi, bölgenin yanı sıra Türkiye'nin nabzını tutmaya devam ediyor.  Başarılarla dolu 21 yıllık yayın hayatı boyunca birçok ödüle layık görülen, her zaman objektif ve tarafsız haberciliği ile öne çıkan İlkhaber Gazetesi, yayınlandığı bölgede, en çok okunan gazetelerinden biri olma başarısını sürdürüyor. Önümüzdeki yıllarda da doğru ve tarafsız haberciliği ile okuyucularına hizmet etmeye devam edecek olan İlkhaber Gazetesi'nin 21. kuruluş yıl dönümü düzenlenen yemekte kutlandı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Matbaacılık ve Kağıtçılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve İlkhaber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Halil Arslan, Bereket Sofrası'nda düzenlen yemekte, kuruluş yıl dönümü pastasını keserek günün anlamına dair konuşma yaptı. İlkhaber Gazetesi'nin artık dijital platformlarda da her geçen gün güçlendiğini ifade eden Halil Arslan, "Gazetemiz, bölgemizin ve ülkemizin en önemli haber kaynaklarından biri olmayı sürdürecek. Sağladığımız bu başarıyı, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm ekip arkadaşlarımızın desteğiyle sürdüreceğiz. Gazetemizin kuruluş yıl dönümünü kutluyor, tüm çalışanlarımıza ve okuyucularımıza teşekkür ediyorum." dedi.

İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürü Yalınız gazetemizi ziyaret etti Haber

İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürü Yalınız gazetemizi ziyaret etti

Süreyya URİ ADANA (İLKHABER) -  İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürü Mustafa Yalınız,  Ulusal Medya Birimi Sorumlusu İletişim Uzmanı Emre Gök ve Adana Basın Kartları Sorumlusu Zeliha Ilgaz ile birlikte gazetimizi ziyaret etti.  Gazetemizin imtiyaz Sahibi Halil Arslan ile bir süre sohbet eden Yalınız, Adana’da görev yapmaktan ve Adana’yı  tanımaktan büyük mutluluk duyduğunu, sıcak ve güzel kentin insanlarının da   sıcak olduğunu dile getirdi.   Gazetemiz ve Adana’da bir çok yerel ve yaygın medya kuruluşlarına ait gazetelerin baskısının yapıldığı matbaalarımız hakkında bilgi alan Yalınız, Adana ve Türkiye’de önemli bir işlevi yerine getiren Gazetemizin imtiyaz Sahibi Halil Arslan’ı tebrik etti.    Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Halil Arslan; göreve geldiği günden bu yana yerinde oturmayan, Adana ve bölge gezilerini sürdüren, basın kuruluşlarını ziyaret ederek sorunlarını dinleyen Mustafa Yalınız’ı başarılı çalışmalarından dolayı tebrik etti.   Adana merkez olmak üzere Ankara, Istanbul, İzmir, Antalya, Trabzon’da toplam 6 matbaayla da basın kuruluşlarına hizmet verdiklerini belirten Halil Arslan, Adana ve Türkiye’nin bir çok ilinden,  yerel ve yaygın medya kuruluşuna ait gazetelerin Arslan matbaalarında basıldığını söyledi. Arslan maatbaalarının kurulduğu günden bu yana Anadolu basınına da çok büyük yarar sağladığını ifade eden Arslan,  Arslan matbaalarının kuruluşuyla birlikte gazete baskısındaki kağıt israfının son bulduğunu kaydetti. Arslan; daha önce tüm matbaaların 5 bin adetten daha az gazete baskısı yapmadığını, bu durumun hem gazeteleri zor durumda bıraktığını, hem de kağıt israfı olduğunu düşündüğü için böyle bir uygulamayı Arslan matbaası olarak ortadan kaldırdıklarını ve sadece ihtiyaç kadar gazete baskısı yaptıklarını söyledi. Adana Basın Kartları Sorumlusu Zeliha Ilgaz ise Basın ve Trafik Kartları gelen muhabirlerimizin kartlarını teslim etti.

İbadetlerimiz için kilise yapılmalı Haber

İbadetlerimiz için kilise yapılmalı

ÖZEL HABER Adnan AVUKA MARDİN(İLKHABER)- Münir Kilimci 1929 Mardin Gül mahallesinde dünyaya geldi. Çocukluğu ve gençliği Mardin Gül Mahallesi’nde geçti. Müslümanlar arasında kardeşçe yaşadı. 3 erkek, 3 kız  olmak üzere 6 kardeşe sahip Münir Kilimci. Baba Kilimci,  tarihi çarşılarda halı tüccarlığı yapmış, kilim alıp satmış. Kilimci soyadı da buradan geliyormuş. Münir Kilimci ve merhum kardeşi Cebrail Kilimci 1960 yılında  ‘Yeni Mardin Gazete ve Matbaası’nı kurdular. Yeni Mardin Gazetesi Yazı işleri Müdürü Cevdet Öztürk, ardından da bu görevi Servet  İçinsel üstlenmişti. Bu tarihlerde Mardin’de  gazetecilik yapmak çok zordu. Çünkü  Mardin, aşiretlerin ve çok nüfuslu  ailelerin memleketiydi.  O dönemin valisi ise merhum  Bekir Suphi Aktan  idi. Vali  Aktan bekar geldiği Mardin’de evlenmiş, eşini de çok sevdiği Mardin’den seçmişti. Münir Kilimci, basın hayatında unutamadığı anılarını şöyle dile getirdi: “Yeni Mardin gazetesini çıkarmak için  çok büyük zorluklara göğüs geriyorduk. Teknoloji bugünkü gibi değildi. Ben o dönemde Cumhuriyet, Hürriyet, Tercüman, Hür Vatan ve Akşam gazetesi il temsilciliğini yapıyordum. 1962 yılında Mardin’de meydana gelen kasırga şehri silip süpürdü, ama bu kasırga olayında hiç kimse ölmedi. Yaralanmalar oldu, maddi hasar çok olmuştu. Aynı tarihlerde benim gibi muhabirlik yapan Cemal  Işınay, Bedii Mungan vardı. Fırtınada bazı arkadaşlarımız haberlerinde ölenlerin olduğunu yazdılar oysa ben ölen olmadığını belirttim. İkinci gün bölge Müdürlerimiz gelip Mardin’de neler olduğunu araştırıyorlar. Vali Bekir Suphi Aktan’ı ziyaret ettik . Vali bey kasırga fırtınasında ölen  olmadığını bildirdi. Bunun üzerine savcı 3 muhabiri ifade vermeye çağırdı. İfadelerimizi aldılar ve bölge müdürümüz bana hak vererek tebrik etti. Vali Bey’i ziyaretimiz sırasında Meteoroloji Müdürü de Vali beyin odasında hazır bulunuyordu. O sırada Vali Bey Meteoroloji Müdürüne sormuştu.  ”Bu kasırga nasıl oldu?” diye. Vali Beyin bu sorusuna meteoroloji Müdürü, “Vali bey ben evde gece yatarken bir baktım üzerimizdeki evin çatısı  bile uçtu  ben de rüzgarın etkisinden uçmamak için kendimi sakladım” demesi üzerine ben de bir haber yaptım. ”Kasırga meteorolojiyi uçurttu” başlığı altında verdiğim haber Türkiye’de büyük yankı uyandırdı, günün haberi oldu. Vali bey  kasırgada ölüm haberi yapan arkadaşlara fırça çekerken bana çok teşekkür etti. Hayat bu şekilde devam ederken 1964 yılında Mardin’den İstanbul’a yerleştim. 52 yıldır Türkiye’nin ilk modern ofset matbaasını kurduk ve bugün ülkemizin matbaacılıkta söz sahibi olduğu bir yatırım yaptık. Kurucusu ve beş yıl başkanlığını yaptığım MAREV Vakfı şimdi çok zayıflamış durumda. Rahmetli  Vakıf Başkanı Avukat İbrahim Özlen gerçekten çok büyük gayretlerle çalışmış ve vakfa çok büyük faydası olmuştur. Vefatından sonra  hiç birimiz istenen, beklenen hizmeti yapamadık, çok zayıfladık. Şimdi temennim acilen vakfımızın  yeniden güçlenmesidir. Geniş çapta yeni yapılaşmaya ihtiyacı vardı, sadece çok paralı olanlardan değil, gerçek Mardin sevdalılarına bu kapı açılmalıdır.” DEVLET SÜRYANİLERE KİLİSE AÇMALIDIR Süryani kadim vatandaşı olan ve hayatı boyunca ülkesine ve bayrağına sadakatleri  ile  bilinen Süryani eski gazeteci  Münir Kilimci, ”Biz Süryani kadim vatandaşı olarak devletimize  sadakatlerimizle bilinen bir topluluğuz ve kimliğimizde de T.C. vatandaşı yazmaktadır. İstanbul’daki büyük ibadet yerlerimiz olmaması nedeniyle  kilise kiralıyoruz.  İbadet sıkıntısı çekiyoruz. Devletimizin bize ibadetlerimiz için kilise yapmasını istiyoruz, bu en tabi hakkımızdır.” diye konuştu. AKLIM FİKRİM HEP MARDİN’DE Münir Kilimci 1964 yılında Mardin’den ilk ayrılığının adeta bir ölüm ayrılığı olduğunu söyledi. Mardin’i ağlayarak terk eden Kilimci,  “Mardin’den ayrıldığımız zaman içim kan  ağladı, Çünkü bütün hayatımız gençliğimiz burada Gül Mahallesi’nde Gül Mahallesi’nin halkıyla geçti. Doğup, büyüdüğümüz bu yerden ayrılmak kolay değil. Şimdi ben her yıl  birkaç defa gelerek Mardin’i ziyaret ediyorum bu yıl ise terör nedeniyle  gelemedim. İnşallah bu terör belasından kurtulup yine sık sık Mardin’e gelip arkadaşlarımızla güzel sohbetler edeceğiz” Diye konuştu. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MATBAACILIK KONUSUNU ANLATIRMISINIZ?.... Her türlü ambalaj işlerinde kullanılan kutuları yapan bir matbaaya sahip olan Kilimci, geçmişten günümüze matbaacılık sektörünü şöyle anlattı. “Matbaa sektöründe yarım asırdan daha fazla  faaliyet gösteriyoruz. Kurduğumuz Resim Ofset Matbaası gerçekten büyük bir başarı ile yürütüyoruz. Ancak sizlerin de bildiği gibi son zamanlarda ülke genelinde işler iyiye gitmiyor. Matbaacılık sektöründe kazandırdığımız Kontrol panelli ofset baskı  makinesi, 4 ve 6 nokta kutu yapıştırma  makinası(Jagenberg) ve 50X70 varak yaldız makinesi,70X100 varak yaldız üniteli bobst kesim,  kesim makinası, kutu 90 derece döndürülebilen yapıştırma makinesi  olarak kısaca özetleyebilirim. Şu anda matbaamızda her türlü ambalaj işlerinde kullanılan ilaç kutusundan tutunuz, çikolata ambalaj kutularına kadar tüm işleri yapıyoruz. “ Başarısında eşinin de büyük katkısı olduğuna dikkat çeken Kilimci, eşi Feride hanımın emeğini şöyle dile getirdi: “Her erkeğin başarısında;  iyi ve kötü günde yanında bulunan eşinin,  çok büyük katkısı vardır. Bu başarıda eşinin çok büyük emeği vardır.  Çoğu zaman eve bile gidemediğimiz ve matbaada  yattığımızı hatırlıyorum. Ben 1957  yılında Feride hanım ile evlendim ve bana nur topu gibi üç erkek, üç kız,  toplam 6  çocuk verdi.  Yani kısaca her başarılı erkeğin arkasında mutlaka eşi olduğuna inanıyorum.” ARSLAN’A TEŞEKKÜR Mardin’den söz ederken; yıllardan bu yana Mardin için çalışan ve bir Mardin Sevdalısı olan Halil Arslan’ı anmadan geçemeyeceğini belirten Münir Kilimci, “Halil Arslan yıllardan beri Mardin için çalışan bir Mardin Sevdalısıdır. Yıllardır çıkardığı Güney Hakimiyet Gazetesi ile Mardin Sevdalılarını buluşturmuş, buluşturmaya da devam etmektedir. Zarar etme pahasına da olsa bu gazeteyi yıllardır çıkarmayı sürdürmektedir. Tek amacı Mardin’e, Mardin insanına, dünyadaki tüm Mardinlilere hizmet etmek, onları buluşturmak, Mardin kültürünü devam ettirmek, Mardin sevdalılarını buluşturmaktır. Onu, bu ulvi görevi özveriyle yaptığı için kutluyor, bir Mardinli olarak teşekkür ediyorum.” dedi.

Haşimoğlu Organizasyon Midyat’ta hizmete girdi Haber

Haşimoğlu Organizasyon Midyat’ta hizmete girdi

ADNAN AVUKA MARDİN (İLKHABER) - Türkiye’nin en büyük düğün, nişan, kına ve özel gün organizasyon hizmetleri ile hediyelik eşya ve dekor ürünlerinin satışının yapılacağı Haşimoğlu Organizasyon Firması Bağlar Mahallesi Cumhuriyet Bulvarında açıldı. Açılış törenine protokol üyeleri, siyasi parti temsilcileri, oda başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin, AK Parti Mardin İl Başkanı Vahap Alma, İLKHABER, İLKSES ve Güney HAKİMİYET Gazetelerinin İmtiyaz Sahibi ve İş İnsanı Halil Arslan ile basın mensupları ve çok sayıda davetli grubu katıldı.  Kurdela kesiminin ardından hayırlı olsun dileğinde bulunan Mardin Sevdalıları firmayı ilçeye kazandıranlara teşekkür etti. Törene katılan İş İnsani Halil Arslan, "Haşimoğlu Organizasyon Firmasını ilçemize kazandıran işletme sahibi. Haşim Haşimoğlu'nu tebrik ediyor, hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz” diyerek tebrik etti. Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin açılışta yaptığı konuşmada hayırlı olsun dileğinde bulunduktan sonra ilçede yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Şahin, “İlçenin dört bir yanında devam eden tesislerde incelemelerde bulunduk, ilk önce tarihi kuyumcular çarşısında meydan yenileme, rekreasyon çalışmaları, ardından, Cumhuriyet Mahallesinde Bulunan Karayolları Şefliğinin yerinde Millet Bahçesinde modern bir eser gerçekleştirdik. 26 Bin Metrekarelik Millet Bahçesini ilçeye kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yakın bir zamanda resmi açılışını yapacağız” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yapımı tamamlanana Millet Bahçesinin Midyat’a yeni bir soluk getireceğini belirten Başkan Şahin, “Millet bahçesi projesinde; biyolojik gölet, tema bahçesi ve millet kıraathanesi yer alıyor. Proje ile vatandaşlar doğa ile iç içe yepyeni bir sosyal yaşam alanına kavuşacak. Millet Bahçesi projesi içerisinde çocuk oyun alanları, yöresel bitkilerin olduğu tematik bahçeler, millet kıraathanesi, yürüyüş ve bisiklet yolları gibi diğer sosyal donatılar yer alıyor. Proje içerisinde ayrıca 1.057 ağaç olacak. Yeşilin her tonu içinde barındırıyor. Bizlerden desteklerini esirgemeyen ve konuyla yakından ilgilenen, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye ve önceki dönem Bakanlarımıza ve emeği geçen herkese Midyat’lı hemşehrilerim adına şükranlarımızı sunarım” dedi.

MAÜ’de Cübbe Giyme töreni gerçekleştirildi Haber

MAÜ’de Cübbe Giyme töreni gerçekleştirildi

ADNAN AVUKA MARDİN(İLKHABER)- Mardin Artuklu Üniversitesi 2022-2023 eğitim, öğretim yılı cübbe giyme töreni Rektörlük büyük salonunda yapıldı. Törene Vali Vekili Abdullah Demirdağ, Cumhuriyet Başsavcısı Dr. Aydın Turhan, Artuklu Kaymakamı Mesut Tabakcıoğlu, MAÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çoşar, Mardinli Prof. Dr. Mehmet Çelik, İLKHABER, İLKSES ve Güney Hakimiyet Gazeteleri imtiyaz Sahibi İş İnsanı Halil Arslan, STK Temsilcileri, Öğretim Görevlileri, öğrenciler ile il yöneticileri ve büyükşehirlerden gelen Mardinli gruplardan oluşan seçkin bir davetli grubu katıldı.  2023 yılı Akademik değerlendirme ve cübbe giyme  töreninin açılış konuşmasını Mardin Artuklu Üniversitese Röktürü Prof. Dr. İbrahim Özçoşar yaptı. 2023 Yılı Akademik Değerlendirme ve Cüppe Giyme törenini geçmiş yıllardan daha geniş kapsamlı bir katılımla gerçekleştirdiklerini belirten Rektör Özcoşar, MAÜ olarak 3.5 yılda neler yaptıklarını ve gelecek 3 yılda neler yapmayı planladıklarını paydaşları ve kamuoyuyla paylaşmak istediklerini belirtti.   Bu toplantıyla üniversite olarak şeffaflık ilkesinin bir gereğini de yerine getirmiş olduklarının altını çözen Rektör Özcoşar, Ağustos 2029 tarihinden itibaren üniversite olarak çalışmalarını şöyle anlattı:  “KURUMSAL GELİŞİM Bildiğiniz üzere üniversitemiz resmen 2007’de kuruldu ve 2009’da fiili çalışmalarına başladı. Hem kuruluşu ve hem de faaliyetlerine başlaması Mardin’e gönül vermiş geniş kitlelerde büyük bir heyecan uyandırmıştı.  Şahsen ben de bu sürecin yakın şahitlerinden biri olarak bu heyecanı bütün hissiyatımla en yoğun yaşayanlardandım. Yıllardır özlemle talep edilen ve şehre çok farklı alanlarda katkı sunması beklenen bir üniversitenin bu denli heyecan oluşturması oldukça doğaldı ve kuruluş süreci açısından da motive ediciydi. Mardin Artuklu Üniversitesi, o yıllarda yeni kurulan tüm üniversiteler gibi 2009’da kendine has bir vizyon ve misyon belirledi. Malumunuz olduğu üzere bu vizyon ve misyonun en belirgin ve ön plana çıkan özelliği oldukça cesur bir kararla “Butik Bir Sosyal Bilimler Üniversitesi” olmasıydı. Cesur diyorum, çünkü Türkiye’de ilk defa bir üniversite kendini sosyal bilimler ile sınırlıyordu. Bir sosyal bilimci olmama rağmen geriye dönüp baktığımda bu karar doğru muydu? Sorusuna 16 yılın sonunda çok net bir şekilde hayır cevabı veriyorum. Türkiye’de o güne kadar hiçbir uygulaması olmayan, dünyada da çok nadir ve güçlü ekonomik desteklerle birkaç örneğe sahip bir uygulamayı yeni kurulmuş üstelik de kurulduğu şehrin tek üniversitesi olan bir üniversitede uygulamak hiç de doğru bir karar değildi. Bu karar şehrin üniversiteden beklentilerinin karşılanmaması ve üniversitenin de kadük kalması gibisinden bir sonuç doğurdu.   Mardin Artuklu Üniversitesi uzun süre Türkiye’de Fen bilimleri, mühendislik, teknoloji ve bunlarla ilişkili birimlerin olmadığı tek üniversite olarak kaldı.  Mardin tarihi, turistik ve sosyolojik özellikleri ile ön plana çıkan bir şehir olmasına karşın günümüzde sadece bu özellikler ile nüfusu 1 milyona yaklaşan bir şehri ayakta tutmanın imkansız olduğu bilinen bir gerçek.  Şehrin sanayisinin, ticaretinin ve bunlarla ilgili bütün alanların gelecek vizyonun olması ve şehrin üniversitesinin de bütün bunları destekleyen bir vizyona sahip olması gerekir.  Kaldı ki sadece sosyal bilimler üniversitesi olarak yola çıkan bir üniversitenin akademik olarak da bir başarı ortaya koyması mümkün değildi. Bu vizyonun ortaya konulmasından sonraki süreç de maalesef şehrin üniversiteden, üniversitenin şehirden koptuğu, gündem ve güncelin etkisinde, profesyonel verilere dayanmadan ve ilgili tarafların destek ve düşüncesine alınmadan oluşturulan stratejilerle şekillendi. Bunları niye anlatıyorum? Öncelikle belirtmek isterim ki bu anlattıklarımın kişilerle hiçbir ilişkisi yok. Tamamen kurumsal bir özeleştiriden, başında bulunduğum kuruma dair bir özeleştiriden bahsediyorum. Ve tüm bunları anlatmaktan gayem MAU’nün Ağustos 2019 itibariyle buvizyonu ve yaklaşımı bir kenara bırakarak şehrin ihtiyaçları çerçevesinde yeniden şekillenen ve şehirle beraber hareket eden bir üniversiteye dönüşmesi sürecinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak. Kurumsal olarak birazdan sizlerle bazı verileri paylaşacağım ama benim için bu verilerden ve gelişim rakamlarımızdan daha önemlisi kurumsal anlamda  “Şehre dokunan ve şehrin dokunduğu bir üniversiteye dönüşmüş olmamız. Stratejilerini belirlerken el yordamıyla hareket eden, güncelin etkisinde kalan veya çeşitli grupların yönlendirmelerini dikkate alan bir üniversite değiliz artık.  Bir karar aldığımızda profesyonellerin, uzmanların fikirleri ve raporlamalarını, şehrin ve üniversitenin ihtiyaçlarını, ilgili tüm tarafların görüşlerini, ilgili mevzuatları ve bürokrasinin işleyişini dikkate alarak yapıyoruz.  Bu üniversitenin son 3,5 yılda yaptığı en önemli iş nedir diye sorarsanız bence tam olarak budur derim. Bu yaklaşımın yansımalarını son üç yıldaki bütün çalışmalarımızda görmek mümkün. Ama ben toplumsal anlamda en çok dikkate alınan gelişme olan Tıp Fakültesi çalışmalarımızı somutbir örnek olarak vermek istiyorum: Hatırlarlar sürecin bütün aşamalarının en yakın takipçisi ve destekçisi oldular; Tıp fakültesi ile ilgili girişimlerimiz popülist bir yaklaşımla, planlama yapılmadan, el yordamıyla başlayan girişimler değildi. Öncelikle oldukça profesyonel bir şekilde hazırlanmış, verilere dayalı bir akademik rapor hazırladık. Bu raporda Mardin’in bir Tıp Fakültesine ihtiyacı olup olmadığı, şehrin ve üniversitenin bir tıp fakültesini taşıyıp taşıyamayacağını, sürdürebilirlik ve proses zorlukları dikkate alarak araştırdık.  Doğrudan ve dolaylı ilgili bütün taraflarla görüşmeler yaptık. Kısacası süreç baştan sona profesyonel işledi. Tam da bir üniversiteye ve Mardin’e yakışır şekilde…. Kalite Bu yeni yaklaşımımızı, yani profesyonel yönetim anlayışımızı kişisel tercih ve insafa bırakmadan Kalite Güvence sistemi çerçevesinde normatif değerlere dönüştürdük. Kalite güvence yönergesi, kalite politika belgesi, uluslararası kalite politika belgesi, eğitim öğretim kalite politika belgemizi oluşturduk. Kalite güvence sisteminin üniversitenin akademik ve idari yapılanmasındaki yerini belirginleştirdik ve Üniversite kalite komisyonu ile birim kalite komisyonları teşekkül ettirdik. Kurumsal hafızanın güçlendirilmesi, mezun izleme sistemi, iç ve dış paydaşlarla ilişkiler, uluslararası protokoller ve ulaşılabilirlik alanlarıoluşturduk  ve güçlendirdik. Tüm süreçlerimizin PUKÖ (Planla, Uygula, Kontrol et, Önlem al) döngüsü çerçevesinde değerlendirilmesini standart hale getirdik. Yine tüm çalışmalarımızın ve karar alma süreçlerimizin dayanacağı esasları yönetmelik ve yönergelere bağladık. Son 3 yılda 12 yılda hazırlananın 3 kat fazlası yönetmelik ve yönerge hazırladık. Kısacası üniversitenin işleyişini kişilere bağlı olmaktan çıkarıp, ilkelere ve mevzuata bağlı bir yapıya dönüştürdük. Bu bağlamda yaptıklarımızı dış gözlemcilerin denetlemesine açıp, yapılan denetlemeler sonrasında ISO 9001 belgemizi aldık. Akretide Tüm bunların yanında ulusal ve uluslararası akreditasyon standartlarıyla ilgili gereklilikleri yerine getirerek akredite olmaya yönelik eylem planımızı oluşturduk.   Bazı birimlerimiz akredite süreçlerini tamamladılar, bir kısmı başvuru aşamasında, geri kalanların başvuru süreçleri devam ediyor. 3 yılda bitirmeyi planladığımız akreditasyon süreçleri tamamlandığında Mardin Artuklu Üniversitesi uluslararası alanda tüm yönleriyle tanınan bir üniversite statüsü elde etmiş olacak. Kurumsal gelişmemiz sadece teorik bir gelişmeden ibaret değil tabi ki, artık hem akademi hem de idari olarak kadrolaşmasını büyük ölçüde tamamlamış bir üniversiteyiz. Rektörün tek başına bütün üniversiteyi yönettiği bir üniversite de değiliz. Fakültelerimizi dekanlar, yüksekokullarımızı müdürler, bölümlerimizi bölüm başkanları yönetiyor.  Genel sekreterlik ve daire başkanlıkları kendi alanlarıyla ilgili çalışıyorlar. Katılımcı ve şeffaf bir karar alma mekanizmasına sahibiz.Yeni yönetim ve eğitim politikamız Mardin Artuklu Üniversitesine aidiyet bilincinin bir kimlik olarak benimsenmesini teşvik ediyor. Bunu kurumsal bir politika olarak benimsiyor ve bu bilincin oluşumunu tüm çalışma arkadaşlarımız ve öğrencilerimiz düzeyinde hem müfredat uygulamaları hem de çeşitli etkinliklerle destekliyoruz. Bütün çalışmalarımızın ana temasıBİR ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ KİMLİĞİ oluşturmak. Üniversite yönetiminin en belirgin özelliği ilişkilerin hiyerarşik değil paydaşlık zemininde kurulması. Bunu “minumum hiyerarşi maksimum paydaşlık” şeklinde formüle ediyoruz. Bu formül bütün motivasyon unsurlarının üzerinde bir motivasyon unsuruna dönüşmüş durumda. Üniversiteyle ilişkisi olan herkesin bir şekilde “üniversitemiz” diyebileceği bir dil kurmayı hedefledik ve bunu büyük ölçüde başardık. Bugün en çok övündüğümüz hususlardan biriinsan kaynaklarımızın atama, yükseltme ve performans değerlendirmesine dair nesnel ölçütlerle hareket ediyor olmamız.  Üniversitemizin profesyonel yaklaşım ve stratejilerinin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik önemli adımlarımızdan biri de mevcut koordinatörlüklerimizi aktifleştirdiğimiz gibi yeni koordinatörlükler kurarak  çalışma alanımızı zenginleştirmek oldu. Hem şehre hem de akademik çalışmalarımıza katkı sunacak bir çok yeni koordinatörlük oluşturduk. Kampüs Kurumsal olarak en önemli gelişmelerimizden biri kampüsümüzün bir üniversiteye yakışır hale gelmiş olması. Birçoğunuz kampüsün 3 yıl önceki halini hatırlıyordur. Öğrencilerin ve hocaların gelmek istemediği, ÖSYM ve Açık öğretim sınavlarında şehirden mecburen gelenlerin geldiklerine bin pişman oldukları, durmadan park sorunu yaşanan bir kampüsümüz vardı.    Bu kampüsümüz UI GreenMetric 2022 proje endeksine göre dünyanın en sürdürülebilir üniversiteleri arasında 539. sırada yer aldı. Yeşil alan çalışmalarımız. Sıfır atık ve Çevre Yönetimi belgemizi aldık. Tüm bu çalışmalar üniversitemizin gelişimine büyük katkı sunarken aynı zamanda güvenilir bir kurum haline gelmesinde de önemli ölçüde etkili hale geldi.  Başta YÖK olmak üzere merkez bürokrasisi açısından üniversitemizin dikkate alınmasını sağlayan bir kurumsallaşma dönüşümü yaşadık. Bunun bir örneği olarak… 2019’un sonlarında Ösym sınavlarının Mardin’de yapılmasının ne kadar güvenli olduğu gündemdeydi…Ösym sınavlarının Midyat, Nusaybin ve Kızıltepe’de yapılması…. En iyi 7 bürodan biri… Yine bu kurumsallaşma sayesinde pandemi süreci gibi oldukça zorlu bir süreçte hızlı karar alıp uygulayabilen ve krizi sorunsuz yönetebilen birkaç üniversiteden biri olduk. Bu yaklaşım çerçevesinden kurumsal olarak neler değişti üniversitemizde? Sosyal Bilimler vizyonumuz yerini Sosyal Bilimler + 5T’ye bırakmıştı ve bunu geçen yıllarda değişik vesilelerle dile getirmiştik. Sosyal bilimler odağımızı korumakla birlikte Tıp, Turizm, Tarım, Tasarım ve Ticaret gibi yeni odak noktalarımızdan bahsetmiştik.  Şimdi artık bunların yanına 6. T’yi de ekliyoruz.  Teknoloji yeni odak noktalarımızda biri haline geliyor ve Mühendislik Fakültemizi aktif hale getiriyoruz.  Birazdan bundan tekrar bahsedeceğim. Kurumsal değerlendirmemizi yeni vizyon ve misyonumuzla bitirmek istiyorum. Vizyon Yerel ve evrensel değerlerden güç alarak ilim, kültür, sanat ve teknolojide uluslararası alanda özgün, yaratıcı ve lider bir üniversite olmak.  Misyon İnsanı merkez alan, yerel ve evrensel değerlere dayalı eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, kültür-sanat, bilim ve teknoloji alanlarında özgün, yenilikçi ve eleştirel bakışı ilke edinen, ahlaki değerlerle donanmış, çevreyi önemseyen, sosyal ve mesleki sorumluluğa sahip, kurum ve kalite standartlarına uymayı özümsemiş, insanlığın birikimine katkı sunan örnek bireyler yetiştirmek ve bu alanlarda özgün araştırmalar yapan lider bir üniversite olmaktır. Akademik Gelişim Üniversitemizin bu süreçteki akademik gelişimine gelince… 11 Fakültemiz, 2 enstitümüz, 3 Yüksekokulumuz, 8 MYO ile yolumuza devam ediyoruz. Fakültelerimiz: Edebiyat Fak., İİBF Fak., İslami İlimler Fakültesi, Turizm Fak., Güzel Sanatlar Fak., Mimarlık-Mühendislik Fak.,  Fen Bilimleri Fak., Sağlık Bilimleri Fak., Tıp Fak, Midyat Sanat ve Tasarım Fakültesi, Kızıltepe Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fak. Fakülte sayımız: 8-den 11’e çıktı: Mühendislik fak. Aktif hale getirdik. Bilgisayar mühendisliği bölümümüzü açtık, hoca alınmasına yönelik YÖK’ten izinlerimizi de aldık, önümüzdeki haftalarda hoca ilanını da çıkacağız inşallah. Hem kendi akademik değerlendirmemiz hem de şehirdeki paydaşlarımız ile görüşerek her yıl bir veya birkaç yeni bölümle bunu geliştirmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki 3 yılda ise bunlara iki fakülte daha ekleyeceğiz. Diş hekimliği ve Eczacılık… 13’e çıkacak. Tıp Fakültemiz çok iyi durumda. Midyat Sanat ve Tasarım Fakültemiz: 4 Bölüm, 1 bölüm aktif,  5 akademisyen her yıl bir bölüm açmayı Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi: Enstitülerimiz:   Özellikle lisansüstünde Farklı disiplinleri bir araya getirerek disiplinlerarası lisansüstü programlar  açtık. Kürtçe, Arapça ve Süryanice  doktora programları…. Yüksekokullarımız: MYO MYO’larımızı şehrin sanayisi ile ortak çalışmalar yürüten ve farklı sektörlerin yetişmiş eleman ihtiyacını karşılayan birimlere dönüştürme çabası içindeyiz. Bu çabanın en önemli çalışması OSB MYO kurmak. Meslek Yüksekokulları ve OSB MYO Vizyonumuz; Yapılan alan araştırması, literatür taraması ve mevcut Meslek Yüksekokulumuzda açık bulunan Makine, Elektrik, ve Elektronik Teknolojisi bölümleri göz önünde bulundurularak Mardin OSB Meslek Yüksekokulunda açılması planlanan bölümler şunlardır. Gıda Teknolojisi, Tekstil Teknolojisi, Alternatif Enerji Kaynakları, Otomotiv Teknolojisi, İklimlendirme ve Soğutma, Kaynak Teknolojisi Akademisyen Sayımız: Prof.Dr. 16-28, Doç.Dr. 30-84, Dr. Öğretim Üyesi 143-191 toplam  498-591 Araştırma Merkezlerimiz: 17 Araştırma merkezimi ile önemli çalışmalara imza atmaktayız. Göç Arş. Ve Mardin Araştırmaları merkezlerimiz Uluslarasılaşma: Tüm bu süreçte önmeli gelişim yaşadığımız alanlardan biri de uluslarası çalışmalarımız oldu. Uluslarasılaşma çalışmalarımız çerçevesinde  Uluslarası ilişkiler ofisimizi güçlendiren bir çalışma yürüttük. Nitelikli Üniversiteler ile işbirliğini geliştirip yapılan  protokoller ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Konuyla ilgili uzman kadrolar istihdam ederek uluslarasaı çalışmalarımıza hız verdik. Erasmus, Mevlana gibi programlar çerçevesinde hem öğretim üyesi hem de öğrencilerimizin uluslarası projelerini destekledik. Yurtdışında birçok üniversite ile ikili anlşamalar imzaladık. Müfredatlarımızı Bologna süreçlerine uygun hale getirdik. Uluslararası anlaşmalarımız tabloyu gözler önüne daha net serecektir. Yayınevi ve Dergilerimiz 2009-2018 arası 46 kitap, 2019-2022 48 kitap.. dergilerimiz.. Mukaddime Akademik birikimi şehirle PAYLAŞMAK…. MAUKÖK Dünya Bankası'nca yayımlanan bir raporda(*) gelişmekte olan ülke üniversitelerinin, yüksek meblağlı bütçe tahsisleriyle dünya çapında üniversite olma hedefi yerine kaynaklarını, bilgilerini ve birikimlerini bulundukları bölgelerin kalkınmasına sarf etmelerinin daha doğru olduğu belirtilmektedir.Her ülkedeki üniversitelerin dünya çapında birer okul hâline gelmesi zaten beklenemez. Çünkü böylesi bir hedefe ulaşmak gerçekten de çok yüksek meblağlı bütçeleri gerektirir. Özellikle gelişmekte olan ülke üniversitelerinin üniversiteleri için bu tür bir hedefin kolay ulaşılabilir olmadığı bârizdir. Dolayısıyla, Raporda da belirtildiği üzere, söz konusu üniversitelerin imkânlarını bölgesel kalkınmaya sarf etmeleri daha makul görünmektedir. Üniversitelerin bölgesel kalkınmaya katkı sağlamaları, bulundukları bölgelerde mevcut olan ziraat, sanayi ve hizmet sektörleri ile kuracakları bağlarla mümkün olacaktır. Herhangi bir bölüm ayırımına gitmeksizin üniversitelerin bütün akademik ve idarî birimleriyle hareket ederek bunu gerçekleştirmesi mümkündür.(**) İşte MAÜKÖK, bunun gerçekleştirilmesi için katkı sağlamayı hedeflemektedir. 1) Üniversiteyi ‘bölgesel kalkınma odaklı’ bir kurum hâline getirerek şehrin ve bölgenin katma değer seviyesini yükseltmek ana hedefi çerçevesinde; Şehrin ve bölgenin temel sektörel ve kurumsal fizikî ve dijital envanterini çıkarmak, Bunların MAÜ tarafından karşılanabilecek temel ihtiyaçlarını tespit etmek, MAÜ’deki birim personelinin uzmanlıkları itibariyle fizikî ve dijital envanterini çıkarmak, Söz konusu ihtiyaçlarla kaynakları buluşturmak. 2) ‘Sektörel işbirliklerinin artırılması’ ve ‘kurumsal kapasitenin geliştirilmesi’ ara hedeflerine yönelik olmak üzere fakat bunlarla sınırlı kalmamak kaydıyla, şu faaliyetleri icra etmek: projeler; eğitim programları, toplantılar; bilgi destekleri; saha çalışmaları, araştırmalar; istatistikler, iktisadî panoramalar; teknoloji transferleri; Ar-Ge; ticarî istihbarat ve strateji; sosyo-kültürel faaliyetler. MAUTAS, MAÜSAS,  MAÜHİS Eğitim ve Öğrencilerimiz Benim için son 3,5 yılın en zevkli, en verimli,  en anlamlı çalışmaları öğrencilerimize yönelik çalışmalarımız oldu.  Uzun yıllar STK’larda gençlik çalışmaları yapmış biri olarak, en önemli yatırımın insana yapılan yatırım olduğunun, Mardin’in, ülkemizin ve insanlığın  geleceğinin gençlerin elinde olduğunun farkındaydık. Bu sebeple en heyecanlı çalışmalarımız öğrencilerimiz için yaptıklarımız oldu. Elbette bizi tüm bu süreçte en çok üzen hususlardan biri de pandemi ve deprem süreçlerinin öğrencilerimizle aramıza uzun ayrılıklar sokmasıydı. Buna rağmen öğrencilerimizle bağımızı hiç koparmadan çalışmalarımıza devam ettik.  Öncelikle kendimize belirlediğimiz en önemli hedef gençlerle ilgili olandı. Bu hedefi şöyle belirlemiştik:“AKL-I SELİM, KALB-İ SELİM VE ZEVK-İ SELİM SAHİBİ BİR GENÇLİK YETİŞTİRMEK.” Tüm bu süreçte bütün olumsuz “Z kuşağı” vs. gibi söylemlere karşılık  gençlere dokunduğumuzda nasıl olumlu sonuçlar aldığımıza aynelyakin, ilmelyakin, hakkelyakin şahit olduk. Gençlerimizle birlikte üniversitemiz kimliğini belirgin şekilde tanımlayabilecek bir motto üzerinde de uzlaşıya vardık. Nerdeyse üniversitemizin logosu kadar üniversitemizle özdeşleşen bu mottoyu artık hepiniz biliyorsunuz. “AHLAK, BİLGİ, ÜRETİM.” Bu mottonun öğrencilerimiz tarafından benimsenmesi tahminlerimizin ötesinde oldu. Bu benimsemeyi bugün üniversitemizde en önemli başarısı olarak değerlendiriyoruz. Peki hangi alanlarda kaç öğrencimiz var? ÖĞRENCİ SAYILARI 2019 YILI 2023 YILI ÖN LİSANS 5558 5811 LİSANS 6118 8519 YÜKSEK LİSANS 977 1814 DOKTORA 55 108 TOPLAM 12708 16252 YABANCI UYRUKLU SAYISI 539 2059 Son 3,5 yılda öğrencilerimizin sadece sayısı artmadı aynı zamanda onlara sunduğumuz eğitim ve sosyal imkânların da niteliğini artırmaya yönelik bir strateji izledik. Çift anadal,  yan dal, fakülteler ve bölümler arası seçmeli ders havuzu, yaz okulları, bitirme tezleri sunum ve ödüllendirilmesi, öğrencilere yönelik bilimsel geziler, öğrenci panelleri eğitimde niteliği arttırmaya yönelik faaliyetlerimizin başlıcaları oldu. Öğrencilerimizi üniversite yönetiminin bir paydaşı haline getirdik. Öğrenci rektör danışmanı uygulamasını başlatan ilk ve tek üniversiteyiz. Öğrencilerimiz için en anlamlı gelişmelerden biri öğrenci yemekhanemiz ve sosyal yaşam merkezimizin bitirilmesi oldu. Bodrumlarda ilkel şartlar verilen öğrenci yemeği yerine oldukça iyi şartlarda, 4 çeşit yemeği 3 TL’ye yiyebilecekleri bir imkân sunduk. Kampüsümüzdeki derslik sorunun uzun yıllardır yarım bırakılmış Merkezi derslik inşaatını tamamlayarak çözdük. Pandemi ve deprem süreçlerinde uzaktan eğitim sistemini en hızlı kuran ve en iyi kullanan üniversitelerden biri olduk.  Pandemi sürecinde öğrencilerimize sadece ders imkanı değil aynı zamanda sosyal medya üzerinden üniversite ile irtibatlarını devam ettirebilecek sosyalleşme imkanları sunmak için EVDE ÜNİVERSİTE programları yaptık. Öğrencilerimizin en küçük sorunlarını dahi olabildiğince hızlı çözmeye yönelik bir Dijital Çözüm Merkezi (MAU ÇÖZMER) kurduk. PUAM, psikolojik destek…. Öğrnecilerimizin kendilerini geliştirebilecekleri AYP ve İslami İlimler Akademisi gibi özel programlar hazırladık. Bu programlardan AYP Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS) tarafından En iyi uygulama ödülü aldı. Üniversitemizin bazı iş alanlarında öğrencilerimizi kısmi zamanlı olarak istihdam ettik.  Bu süreçte 443 öğrencimiz kısmi zamanlı olarak çalıştı. Öğrencilerimizin gelecek planlamalarını takip edip, onlara destek sunmak için kariyer merkezimizi aktif hale getirdik. Kariyer merkezimiz öğrencilerimizle mezun olduktan sonra da ilişkilerimizi devam ettirdiğimiz bir irtibat merkezi olarak çalışıyor. Öğrencilerimizin spor ve sosyal faaliyetlerini de destekleyen bir yönetim anlayışı ortaya koyduk. 2019 yılında 17 branşta 238 olan lisanslı sporcu sayımız, 2023 yılında 26 branşta aktif sporcu sayımız 451’e yükselmiştir. Ayrıca mezun olan öğrencilerimize teslim ettiğimiz lisans sayısı 2019 itibariyle 238 iken bu sayı 746 olmuştur.Öğrencilerimize Atletizm, Kros, Futbol, Futsal, Bilek Güreşi, Hentbol, Kort Tenis, Voleybol, Masa Tenisi vb. branşlara faal olarak katılım konusunda her türlü destek sağlanmış ve ulusal müsabakalara en fazla katılım gösteren ilk 10 üniversiteden biri olmuştur. (Tablo) Yine öğrenci kulüplerimizin sayısını 34’ten 70’e çıkardık. Öğrencilerimiz bu kulüpler aracılığıyla özellikle sosyal destek faaliyetlerinden dinamik bir tablo ortaya koydular. Açıkça belirteyim ki öğrencilerimiz bu süreçte kazandıkları özgüven ve gerek köy okullarına verdikleri destekler gerekse deprem sürecindeki fedakar çalışmaları bizim de en önemli övüç kaynağımız ve başarı göstergemiz haline geldi. Ve son cümle olarak; bütün bu çalışmalarımızı şöyle özetleyebiliriz: MAÜ artık öğrencisi, hocası ve idari çalışanları ile koca bir aile oldu. Bu aile kendi içinde uyumu sağladığı gibi  Mardin’de de hemen her alanda görünür ve şehre katkı sunan bir üniversite kimliğine dönüştü. MAÜ öğrencisiyle, hocasıyla bir yandan deprem çalışmalarında en önde yer alırken diğer yandan sanayi, tarım, turizm ve akla gelebilecek çok farklı sektörlerle projeler hazırlayan, işbirlikleri yapan bir üniversiteye dönüştü. Bugün artık şehirde nereye bakarsanız üniversitenin izini görmeniz mümkün. Bununla birlikte ulusal ve uluslararası alanlarda kendini ispatlamaya çalışan bir girişim ruhu da her gün biraz daha görünür hale geliyor. Kısacası MAÜ eşittir AHLAK, BİLGİ, ÜRETİM” ARSLAN: ÖĞRENCİLERİMİZE BURS İMKANI SAĞLAYALIM Törende bir konuşma yapan Prof. Dr. Mehmet Çelik;  Rektör ibrahim Özçoşar’ın başarı basamakları hakkında geniş bilgi verdi. Gazeteci Halil Arslan ise eğitimin önemine vurgu yaptığı konuşmasında; Mardinli iş insanlarından öğrencilere burs vermesini istedi. Arslan, “Her Mardinli iş insanının mutlaka  okumak isteyen öğrencilere burs vermesini istiyoruz. Okumak isteyen öğrenciler yarın birer İbrahim Özçoşar, birer Mehmet Çelik olabileceklerdir. Onun için ben buradan bir çağrı yapıyorum. Öğrencilerimize sahip çıkalım” dedi. Çeşitli bölümlerden doçent, doktor ve profesör ünvanlarını elde eden öğretim üyelerine cübbeleri Prof. Dr. İbrahim Özçoşar tarafından giydirildi. Ressam İsmet Yedikardeş’e de başarılı resimleri ve Mardin tanıtımından dolayı  Fahri Doktora  ünvanı verilerek cübbe giydirildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.