SON DAKİKA

#Göçmen kuşlar

İLKHABER-Gazetesi - Göçmen kuşlar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göçmen kuşlar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Reyhanlı Barajı kayıp kuş türlerini ağırlıyor Haber

Reyhanlı Barajı kayıp kuş türlerini ağırlıyor

Hatay'daki Amik Ovası, Doğu Afrika’dan başlayarak kuzeye doğru uzanan Büyük Rift Vadisi’nin en kuzey noktalarından birini oluşturuyor. Jeolojik olarak büyük öneme sahip olan bölge, Afrika, Arap ve Anadolu plakalarının kesişim noktasında bulunuyor. Bu durum, bölgenin biyoçeşitlilik açısından ne kadar zengin olduğunu gözler önüne seriyor. Dünya’nın en büyük göç rotalarından biri de bu bölgeden geçiyor. Her yıl kış aylarını Afrika’da geçiren ve sayıları bir milyonu aşan süzülen göçmen kuşlar, bu rota üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak Amik Oluğu’nu kullanıyor. Tarihî Amik Gölü ve biyoçeşitliliğe etkisi Doğu Afrika’dan başlayarak Anadolu’ya kadar uzanan bu göç rotası üzerinde yer alan ve 1950-1975 yılları arasında insan eliyle kurutulan Amik Gölü, Türkiye’nin en önemli kuş alanlarından biri olarak kabul ediliyordu. Ünlü biyolog Kumerloeve, Amik Gölü’nde 232 farklı kuş türünün varlığını belgeleyerek gölün önemini vurgulamıştı. Ancak Amik Gölü’nün kurutulması, bazı kuş türlerinin Türkiye’deki varlığını sona erdirdi. Örneğin, Sahraaltı Afrika’da yayılım gösteren ve Türkiye’de yalnızca Amik Gölü’nde üreyen Yılanboyun (Anhinga rufa) kuşu, gölün kurutulmasının ardından ülkede tamamen yok oldu. Reyhanlı (Amik) Barajı, Amik Gölü’nün mirasını devralıyor Amik Gölü’nün kurutulmasından yıllar sonra, eski göl yatağına yalnızca 13 kilometre mesafede inşa edilen Reyhanlı (Amik) Barajı, bölgedeki biyoçeşitliliğin yeniden canlanmasını sağladı. 2020 yılında su tutulmaya başlanmasıyla birlikte, bölge hızla Amik Gölü’ne benzer bir habitat geliştirdi. Baraj gölü, zaman içinde sazlıklarla kaplanırken, güneydoğu kıyılarında geniş çamur düzlükleri oluştu. Kısa sürede Türkiye’deki kuş gözlemcileri ve araştırmacılar için büyük bir ilgi odağı hâline gelen bölge, her göç döneminde binlerce göçmen kuşun dinlenme ve beslenme alanı hâline geldi. Dört yılda 228 kuş türü belgelenerek rekor kırıldı Subaşı Kuş ve Kelebek Gözlem Derneği üyeleri ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen kuş gözlemcileri tarafından yapılan araştırmalar neticesinde, Reyhanlı Barajı’nda 228 farklı kuş türü tespit edildi. Bunlardan en dikkat çekeni, Türkiye’de daha önce hiç kaydı bulunmayan Kızıldeniz Havzası kuşlarından Kıyı Balıkçılı (Egretta gularis) oldu. Bu tür, Türkiye’de ilk kez burada gözlemlenerek kayıt altına alındı. Ayrıca, Amik Gölü’nün kurutulmasıyla Hatay’da nesli tükenen Gri Başlı Sazhorozu (Porphyrio poliocephalus), barajın üçüncü yılında yeniden gözlemlendi. Kuzey Avrupa’da üreyen ve Türkiye’de nadiren görülen Küçük Kuğu (Cygnus columbianus), 9 birey ile gölde kışlamak için konakladı. Sonbahar döneminde on binlerce Arı Şahini (Pernis apivorus), göl üzerinden geçerek Afrika’ya doğru yol aldı. Türkiye’de başka bir alanda kışlamayan ve genellikle Afrika’da görülen Sarı Başlı Kuyruksallayan (Motacilla citreola), Akkanatlı Sumru (Chlidonias leucopterus), Küçük Halkalı Cılıbıt (Charadrius dubius) ve Orman Düdükçünü (Tringa glareola) gibi türler her yıl kış döneminde Reyhanlı (Amik) Barajı’nda gözlemlenmeye devam ediyor. "Bu doğal hazineyi korumak hepimizin sorumluluğu" Subaşı Kuş ve Kelebek Gözlem Derneği Başkanı Uzm. Dr. Ali Atahan, bölgenin yalnızca dört yıl gibi kısa bir sürede Türkiye’nin en önemli kuş gözlem alanlarından biri hâline geldiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Reyhanlı (Amik) Barajı, Amik Gölü’nün mirasını devralarak kuşlar için yeniden güvenli bir yaşam alanı oluşturdu. Göç yolları üzerinde kritik bir konuma sahip olan bu alanı korumak, hepimizin ortak sorumluluğudur. 7’den 70’e herkesin doğaya duyarlı olması ve bu ekosistemin devamlılığını sağlaması büyük önem taşıyor." Doğa severler ve bilim insanları, Reyhanlı (Amik) Barajı’nın ilerleyen yıllarda daha fazla kuş türüne ev sahipliği yapacağını öngörüyor. Bölgenin korunması için farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğine dikkat çekilirken, Hatay’daki bu doğal hazinenin sürdürülebilir bir şekilde korunması için yetkililerin ve vatandaşların iş birliği içinde hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Adana'nın sulak alanlarında göçmen kuş popülasyonu artıyor Haber

Adana'nın sulak alanlarında göçmen kuş popülasyonu artıyor

Adana, yalnızca tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal yaşam alanlarıyla da dikkat çekiyor. Akdeniz'e olan kıyısı ve geniş sulak alanlarıyla göçmen kuşların uğrak noktalarından biri haline gelen Adana, özellikle Akyatan, Yumurtalık Lagünü ve Seyhan Baraj Gölü gibi önemli doğal alanlarıyla öne çıkıyor. Göçmen kuşların dinlenme ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamasında kritik öneme sahip Adana'da son aylarda yapılan gözlemler de, göçmen kuş popülasyonunda belirgin bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu artışı koruma çalışmalarının yanı sıra Şakirpaşa Havalima'nın yolcu taşımacılığına kapanmasından kaynaklandığını belirtiyor. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Cengizler, göçmen kuşların Türkiye üzerinden kışı geçirecekleri Afrika'ya yolculukları sırasında Hatay ve Adana'daki sulak alanlarda dinlendiğini söyledi. Adana’nın sulak alanlarının göç yolu üzerinde yer almasının, bölgeyi kuşlar için kritik bir geçiş noktası haline getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Cengizler, "Adana'nın göçmen kuşlar için artan önemi, doğa turizmi açısından da büyük bir potansiyele sahip. Kuş gözlemcileri ve fotoğrafçılar, her yıl bu bölgeyi ziyaret ederek eşsiz kareler yakalıyor. Kuş gözlemci sayısının da önümüzdeki süreçte artması bekleniyor. Bu durum, Adana’nın sadece bir doğa cenneti olarak değil, aynı zamanda ekonomik kazanç sağlayan bir turizm destinasyonu olarak da öne çıkmasına katkı sağlıyor. Her ne kadar Adana Havalimanı'nın yolcu uçuşlarına kapatılması vatandaşlar tarafından tepkilere neden olsa da, bu durum göçmen kuş popülasyonu artışıyla doğal dengeye yarar sağlıyor" dedi. Prof. Dr. Cengizler, Adana'nın doğa harikası alanlarının korunması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesinin, yalnızca göçmen kuşlar için değil, geleceğin ekolojik dengesi için de büyük önem taşıdığını kaydetti.

Göçmen kuşların çarpıcı yolculuk rotaları Haber

Göçmen kuşların çarpıcı yolculuk rotaları

Her yıl, dünya genelindeki milyonlarca kuş, beslenmek, üremek ve değişen iklim koşullarına uyum sağlamak amacıyla uzun yolculuklara çıkıyor. Bu kuşlar, mevsimsel göçler yaparak, hayatlarını sürdürebilmek için binlerce kilometre yol alıyor. Göç, doğanın en etkileyici ve en büyük olaylarından biri olup, binlerce yıl devam ediyor. Göç, yalnızca kuşların hayatta kalabilmesi için değil, aynı zamanda ekosistemlerin işleyişi için de kritik bir rol oynuyor. Göçmen kuşlar, bu yolculukları sırasında pek çok bitki türünün yayılmasına yardımcı oluyor, ayrıca yırtıcılar ve avlar arasındaki dengeyi sağlıyor. Kuşların göç yolları, birçok ekolojik faktörü barındırıyor. Bunlar arasında besin kaynakları, hava koşulları ve hatta insanlar tarafından yapılan çevresel değişiklikler yer alıyor. Ancak son yıllarda, iklim değişikliği gibi çevresel faktörler, kuşların göç rotalarını ve zamanlamalarını etkiliyor. Sıcaklık değişiklikleri, yetersiz besin kaynakları veya habitat kaybı gibi sebepler, göçmen kuşların yönlendirilmesi ve hayatta kalma stratejileri üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Bunun yanı sıra, göçmen kuşların karşılaştığı zorluklar, türlerin yok olma riskini de artırıyor. Kuşların her yıl kat ettikleri binlerce kilometre, doğanın gücünü ve kuşların hayatta kalma içgüdüsünü yansıtan etkileyici bir yolculuk olarak dikkati çekiyor. Bu eşsiz göçlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için, ekosistemlerin korunması ve iklim değişikliğine karşı etkili mücadele edilmesine dikkat çekiliyor. Kuş hava yolları Doğa Derneği tarafından yayınlanan bir görsel ise göçmen kuşların karmaşık ve uzun yolculuklarını çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor. Doğa Derneği'nden Koruma Programı Koordinatörü ve Yaban Hayatı Uzmanı Şafak Arslan, her yıl milyonlarca kuşun kat ettiği bu uzun yolculukların, sadece doğa için değil, aynı zamanda insanlar için de büyük bir anlam taşıdığını söyledi. Leylek, Ak karınlı ebabil, Sakarca, Kara sırtlı martı ve diğer yırtıcı türlerin göç hareketlerini  gösteren ‘Göç Hava Yolları’nın, doğadaki bu eşsiz  hareketi, dünyayı kuş bakışı görmemizi sağladığını ifade eden Arslan,  “Göçmen kuşlar büyük tehditlerle karşı karşıya. Habitat kaybı, avcılık, iklim değişikliği, elektrik hatlarına çarpma, zehirlenme ve ışık kirliliği kuşların yaşamını tehlikeye atıyor. Sulak alanların kurutulması, ormanların yok edilmesi, tarım alanlarının genişlemesi ve kimyasal tarım zehirlerinin kullanımı, bu kuşların yollarını giderek daha riskli hale getiriyor. Kuşların göç rotalarını korumak sadece belirli bir ülkenin ya da bölgenin değil, hepimizin ortak sorumluluğu. Bu sürecin devam etmesi için ekosistemler bütün olarak korunmalı, kuşların yaşam hakkı garanti altına alınmalı” dedi.

Tarım ilaçları, göçmen kuşların ana besin kaynağı böcekleri yok ediyor Haber

Tarım ilaçları, göçmen kuşların ana besin kaynağı böcekleri yok ediyor

Tarımsal faaliyetlerde kullanılan ilaçlar ve aşırı gübre kullanımının, göçmen kuşların ana besin kaynağı böcekleri yok ettiği bildirildi. Doğa Derneği tarafından 'Dünya Göçmen Kuşlar Günü' nedeniyle yapılan paylaşımda, kuşların göç döneminin böcek bolluğunun en yüksek olduğu zamanlara denk geldiği belirtildi. Böceklerin, kuşların göç yolculuklarına devam etmeden önce enerji rezervlerini yenilemelerini sağladığı ve göçün başarısını da büyük ölçüde etkilediği ifade edilen paylaşımda, tarımda pestisitlerin yaygın kullanımının ise böcek popülasyonlarında azalmaya ve ekosistemde zincirleme etkilere neden olduğuna dikkat çekildi. Dünya Göçmen Kuşlar Günü'nün, göçmen kuşlar ve onların yaşam alanlarının korunması için farkındalık yaratmayı amaçladığı vurgulanan paylaşımda, "Bu yılın teması, pek çok kuşun ana besin kaynağı olan ‘böceklerin önemi’ olarak belirlendi. Pestisit ve gübre kullanımının azaltılması, yaşam alanlarının korunması, göçmen kuşların yaşaması için alınması gereken önlemlerin başında geliyor." denildi. Tema Vakfı da kuşların göç yolculuklarında temel enerji kaynağı olan böceklerin, göç süreçlerinin kritik bir parçasını oluşturduğu vurgulandı. Kentleşme, kirlilik, kuraklık, tarımsal üretimde kullanılan zehirli kimyasallar ve sulama amaçlı aşırı su kullanımları nedeniyle doğal alanların daraldığı, biyolojik çeşitliliğin azaldığı ve tüm bunların göçmen kuşları etkilediği kaydedildi.

Prof. Dr. Mesut Başıbüyük: Artan sıcaklıklarla beraber göçmen kuşlar ve diğer canlılar erken göç ediyor Haber

Prof. Dr. Mesut Başıbüyük: Artan sıcaklıklarla beraber göçmen kuşlar ve diğer canlılar erken göç ediyor

Türkiye’de Mart ayında bir çok yerde sıcaklıkların artmasıyla birlikte göçmen kuşlar ve diğer canlılar daha erken göç etmeye başladı. Öte yandan Mart ayında yaşanan sıcak havanın etkisiyle birlikte bazı ağaçlar daha erken çiçek açıp meyve verdi. “Son 150-200 yılın en sıcak Şubat ayı yaşandı” Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, göçmen kuşların ve diğer canlıların daha erken göç etmelerinin ve erken çiçek açmalarının küresel ısınmadan kaynaklandığını belirterek, “Belki son 150-200 yılın en sıcak Şubat ayı yaşandı. Yalnız Çukurova bölgesinde değil tüm dünyada yaşandı. Birkaç istisna dışında her tarafta çok sıcak bir dönem oldu. Dolayısıyla hava sıcak olduğu için göçmen kuşlarda göç etmiş oldukları Kuzey Afrika, Mısır ve Nil deltası gibi yerlerden daha erken buralara geldi. Teknik olarak sadece hayvanların göç etmesi değil, aynı zamanda bitki türlerinin de sıcaklığa bağlı olarak erken çiçek açtığını, meyve verdiğini görüyoruz. Yalnız Çukurova bölgesi değil, diğer yerlerde de bu durum aynı. Normalde bu mevsimlerde olmaması gereken ağaçlarda daha erken, yaklaşık 1 ay öncesinden çiçek açmaya başladığını ve meyve verdiklerini görüyoruz” dedi. “Çevresel olarak bu duruma hazırlıklı olmak gerekiyor” Bu olayın son yıllarda sürekli yaşandığını ve hazırlıklı olunması gerektiğini ifade eden Başıbüyük, “Çevresel olarak bu duruma hazırlıklı olmak gerekiyor. Son yıllarda sürekli yaşanan bir olay haline geldi. Bu şekilde erken sıcaklığın geldiği kış dönemlerinden sonra bitkilerin ve hayvanların davranışlarındaki değişiklik iklim krizine bağlı olarak dünya da artık sürekli yaşanan bir olay. Şu an Mart ayındayız, daha önce defalarca gözlemlediğimiz bir olay daha var, Mart ayının sonu veya Nisan ayının başında Türkiye’de bizim bölgemizde veya farklı bölgelerde don olayları yaşanıyor. Son yıllarda her sene tekrar eden bir durum haline geldi. Dolayısıyla canlılar açısından baktığımızda bu don hadisesi gerçekleştiğinde bizim açımızdan ciddi kayıplar söz konusu olacaktır” diye konuştu.

Avrupa Kuş Gözlem Günü'ne sayılı günler kaldı Haber

Avrupa Kuş Gözlem Günü'ne sayılı günler kaldı

Aydın GÖKÇEOĞLU (İLKHABER) - Avrupa Kuş Gözlem Günü kapsamında Doğa Derneği tarafından organize edilen etkinlikler, bu yıl İstanbul, Ankara ve İzmir'de gerçekleştirilecek. Doğa Derneği yöneticileri, her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen Avrupa Kuş Gözlem Günü’nde doğaseverleri, kuşların olağanüstü dünyasına tanıklık etmeye davet etti. Kuşların zorlu göç yolculuklarına ve yaşam alanlarının korunmasına dikkat çekmek için organize edilen Avrupa Kuş Gözlem Günü'nün bu yıl 30 Eylül - 1 Ekim tarihlerinde yapılacağını ifade eden Doğa Derneği yetkilileri, "Avrupa Kuş Gözlem Günü kapsamında Avrupa ve Orta Asya’da çok sayıda etkinlik gerçekleştiriliyor. Kuşlar için önemli göç rotalarına ve yaşam alanlarına sahip Türkiye’nin de dahil olduğu farklı ülkelerde yapılacak etkinliklerde elde edilecek veriler, kayıt altına alınacak. İstanbul Büyükada, Ankara ve İzmir Alaçatı'daki Avrupa Kuş Gözlem Günü etkinlikleri için doğaseverlerin katılımlarını bekliyoruz." dediler. Türkiye’de gözlemlenen türlerin önemli bir kısmını göçmen kuşların oluşturduğunu belirten Doğa Derneği yöneticileri, "Bu kuşlar, süzülerek göç eden ve deniz aşan türler olarak sınıflandırılıyorlar. Dünyayı kuşların gözünden görebilmek için Türkiye’nin farklı noktalarında yüzümüzü doğaya çevirdiğimiz bu zaman diliminde bir kuş gözlem etkinliği düzenleyerek bize katılabilirsiniz. 30 Eylül – 1 Ekim’de bir kuş gözlem etkinliği düzenlemek ve Avrupa Kuş Gözlem Günü ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için doğaseverler, derneğimizden Özge Yaylalı'ya ulaşabilirler." diye konuştular.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.