TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#göç

İLKHABER-Gazetesi - göç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, göç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

2023 yılında Adana’dan 77 bin 898 kişi göç etti Haber

2023 yılında Adana’dan 77 bin 898 kişi göç etti

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından deprem illerinden başka illere göçler gerçekleşti. 2023 yılında deprem bölgesindeki 10 ilden toplam 715 bin 29 kişi başka illere göç ederken, Adana’dan göç edenlerin sayısı ise, 77 bin 898 kişi oldu. İlkhaber Gazetesi'nden Abdurrahim SAĞ'ın haberine göre; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)  2023 yılına ilişkin "İç Göç İstatistikleri"ni yayınladı. Yayınlanan istatistiğe göre, Türkiye'de 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun yüzde 47,9'unu erkekler, yüzde 52,1'ini ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'de 2007-2008 döneminde yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı bir seyir izleyerek 2023 yılında yüzde 4,04 oldu. Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgeden yaşanan yoğun göç TÜİK verilerine de yansıdı. 2023 yılında deprem bölgesindeki 10 ilden toplam 715 bin 29 kişi başka yerlere göç etti. Deprem bölgesindeki en fazla göç veren şehir 164 bin 247 kişi ile Hatay oldu. Hatay'ı 102 bin 621 kişiyle Malatya, 82 bin 119 kişiyle Kahramanmaraş takip etti. ADANA’DA GÖÇ VERDİ  77 bin 898 kişi Adana'dan, 73 bin 835 kişi Gaziantep'ten göç etti. Diyarbakır'dan 63 bin 878 kişi, Şanlıurfa'dan 63 bin 559, Adıyaman'dan 48 bin 372 kişi başka şehirlere taşındı. Deprem bölgesi şehirleri arasında en az göç veren Osmaniye ve Kilis oldu. Osmaniye'den 30 bin 896, Kilis'ten ise 7 bin 604 kişi göç etti. Türkiye'de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında, İstanbul 412 bin 707 kişi, 232 bin 700 kişi ile Ankara ve 147 bin 765 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 6 bin 856 kişi ile Ardahan, 10 bin 202 kişi ile Bayburt ve 11 bin 806 kişi ile Tunceli oldu. İstanbul 581 bin 330 kişi ile en çok göç veren il olurken, onu 208 bin 740 kişi ile Ankara ve 164 bin 247 kişi ile Hatay takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 6 bin 811 kişi ile Ardahan, 7 bin 234 kişi ile Tunceli ve 7 bin 604 kişi ile Kilis oldu.

Düzensiz göç çözümü için 84 milyon sterlinlik fon Haber

Düzensiz göç çözümü için 84 milyon sterlinlik fon

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, düzensiz göçü başladığı yerde çözmek için Afrika ve Orta Doğu'daki projelerde kullanılmak üzere 84 milyon sterlinlik bir fon açıkladı. Starmer, İngiltere'nin başkent Londra'ya yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Blenheim Sarayı'nda ev sahipliği yaptığı 4. Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi'nin ardından yaptığı basın açıklamasında zirveyi değerlendirdi. Zirvede Ukrayna'ya desteğin güçlü şekilde vurgulandığını kaydeden Starmer, bu ülkenin yaklaşan kış öncesi enerji ihtiyacının giderilmesi konusunun da gündeme geldiğini söyledi. Starmer, Ukrayna'nın sadece kendi halkı için değil Avrupa halkları, demokrasi ve özgürlükler için savaştığını belirterek, "Bizim güvenliğimiz de Ukrayna'da başlar." dedi. Avrupa'nın genel güvenliğinin de zirvede masaya yatırıldığını anlatan Starmer, Moldova gibi bazı ülkelerin doğrudan tehdit altında bulunduğunu ifade etti. Starmer, İngiltere'nin Avrupa Birliği'yle (AB) işbirliğinin düzensiz göç, savunma ve güvenlik alanında daha da güçleneceğine işaret ederek, "İlişkilerimizi yeniden düzenliyoruz. Bugünkü zirvenin merkezinde olan konulardan biri de buydu. Göçmen kaçakçılarının başını ezecek, çalışma sistemlerini bozacak ve sınırlarımızı güvenli hale getireceğiz. Bunu, vergi mükelleflerinin paralarını saçma projelere harcayarak değil, uluslararası hukuka uygun pratik çözümlerle yapacağız." diye konuştu. İngiltere'nin Europol'deki varlığını artırmanın bu yolda bir adım olduğuna dikkati çeken Starmer, "Düzeniz göçle mücadele için göçün kaynağında da mücadele yürütmeliyiz. Bugün, Afrika ve Orta Doğu'daki projelerde kullanılmak üzere 84 milyon sterlinlik (Yaklaşık 3,6 milyar TL) yeni bir fon açıklıyorum. Buna insani ve sağlık destekleri, iş fırsatları bulunan mesleki eğitim ve eğitime ulaşım projeleri de dahil. Bu, göçün önüne geçmek için hayati önem taşıyor." ifadelerini kullandı. "İçişleri Bakanlığımız işlemeyecek bir saçmalıkla (Ruanda Planı) zaman kaybetti" Starmer, toplantının soru-cevap bölümünde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Düzensiz göçü çözmek için sihirli bir değnek yok." sözüne değinerek, "Bir sihirli değnek olsaydı bu çok uzun süre önce kullanılırdı." dedi. Düzensiz göç sorunuyla ciddi şekilde ilgilenmek gerektiğine vurgu yapan Starmer, bu nedenle geçmiş İngiltere hükümetlerinin düzensiz göçmenleri Ruanda'ya sınır dışı etme projesini iptal ettiğini hatırlattı. Göreve geldiği 5 Temmuz itibarıyla Ruanda Planı iptal edilip buraya harcanacak parayla sınır koruma güçlerine olan desteğin ve takviyenin artırıldığını ifade eden Starmer, yaklaşık 2 haftada ülkeye 550 düzensiz göçmenin girmesiyle ilgili ise şunları söyledi: "Biz, çözülmemiş çok büyük bir problemi devraldık. Kimse bunun kolay olduğunu söylemiyor. Bu bizim için bir sınama, biz muhalefetteyken de hükümet için bir sınamaydı. Ama çok zaman ve kaynak kaybettik. İçişleri Bakanlığımız işlemeyecek bir saçmalıkla (Ruanda Planı) zaman kaybetti. Sınır güvenliğine destek verilerek adımlar atılabilirdi. Bu yıl rekor sayıda düzensiz göçmen ülkemize girdi. İki hafta önce insanlara bize oy vermeleri gerektiğini söylerken kısa sürede bunu tek hareketle değiştiremeyiz."

Akın akın gidiyorlar Haber

Akın akın gidiyorlar

ABD Başkanı Joe Biden'ın imzaladığı başkanlık kararnamesi, ABD-Meksika sınırında yasa dışı göçmen girişlerinin geçici olarak durdurulmasını öngörüyor. Karar, günlük olarak belirlenen üst limitin aşılması sonrasında yürürlüğe konuldu. Biden'ın açıklamalarına göre, sınır güvenliğini sağlamak ve düzeni yeniden tesis etmek amacıyla alınan bu adım, ABD'nin her zaman yasal yollarla ülkeye gelmek isteyen göçmenlere kapılarının açık olduğunu, ancak yasa dışı geçişlerin önlenmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Kararın detaylarına göre, sınıra yasa dışı göçmen girişlerinin durdurulması ve sınır muhafızlarının yasa dışı göçmenleri sınır dışı etmesi gerekiyor. Ancak Biden, yasa dışı giriş yapan çocukların sınır dışı edilmeyeceğini ve yasal yollarla iltica başvurusu yapmış kişilerin işlemlerine devam edileceğini belirtti. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) karara tepki göstererek mahkemeye başvurma hazırlığında olduğunu açıkladı. ACLU, Biden'ın kararının ABD Anayasası'na aykırı olduğunu iddia ediyor ve benzer bir uygulamanın eski Başkan Trump döneminde de yasa dışı olduğunu savunuyor. Biden'ın bu adımı, sınır güvenliği konusunda uzun süredir devam eden tartışmalara yeni bir boyut kazandırmış durumda. Kararın nasıl bir etki yaratacağı ve uzun vadede göçmen politikalarını nasıl etkileyeceği ise yakından takip edilecek konular arasında bulunuyor.

Balıkçı Adem amcanın dostu Yaren Leylek, turizmi hareketlendirdi Haber

Balıkçı Adem amcanın dostu Yaren Leylek, turizmi hareketlendirdi

Bursa'nın Karacabey ilçesindeki Uluabat Gölü'nün kıyısındaki Eskikaraağaç Mahallesi'nin simgesi olan ve balıkçı Adem Yılmaz (68) ile bilinen dostluğu ülke sınırlarını aşan Yaren Leylek, bölge turizmini hareketlendirdi. Bursa'da yaşayan balıkçı Adem Yılmaz (68) ile dostluğu filme konu olan Yaren leylek, bu yıl 13. kez Eskikaraağaç Leylek Köyü'ne geldi. 29 Şubat'ta köye gelen Yaren Leylek, her yıl olduğu gibi Adem Yılmaz'ın kayığına kondu. Yaren'in eşi Nazlı da 7 gün sonra köye ulaştı. Yaren ve Nazlı'nın buluşmasını, yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş görüntüledi. Jandarmadan ziyaret Adem Yılmaz ile buluşması merakla takip edilen Yaren Leylek, 13. gelişinde Bursa İl Jandarma Komutanlığı personeli tarafından da ziyaret edildi. Jandarma personeli, Adem Yılmaz'ın gölden tuttuğu balıklarla Yaren'i elleriyle besledi. Bu anlara ilişin görüntüler, Jandarma Genel Komutanlığı'nın sosyal medya hesabından "Evine Hoş Geldin Yaren Leylek" notuyla paylaşıldı. Turizmi hareketlendirdi, çekilen belgeseli ödül kazandı Yaren Leylek ve Adem Amca'nın hikayesi köyde turizm hareketliliği de yarattı. Doğaseverler, her yıl hikayeyi duyarak leylekleri görmek için Eskikaraağaç'ı ziyaret etmeye başladı. Ata Demirer, Aslıhan Gürbüz ve Yıldıray Şahinler gibi ünlü isimler de bu ziyaretçiler arasında yer aldı. Yaren Leylek ve Balıkçı Adem Yılmaz'ın dostluğu, Karacabey Belediyesi'nin katkılarıyla belgesel filme dönüştürüldü. Belgesel, Prag Film Ödüllerinde En İyi Belgesel ödülü kazandı. Geçen yıl ise Karacabey Belediyesi, Balıkçı Adem ve Yaren Leylek'in anıtını yaptırarak, bu hikayeyi ölümsüzleştirdi. Türkiye'yi temsil eden tek köy Türkiye'yi Avrupa Leylek Köyleri Birliğinde temsil eden tek köy olan Eskikaraağaç, her yıl on binlerce leyleğin göç rotası üzerinde yer alıyor. Köy, aynı zamanda yerleşik leyleklere de ev sahipliği yapıyor. Yaren Leylek ve Adem Amca'nın hikayesi doğaseverler tarafından ilgiyle takip edilirken, bu dosluk ülke sınırları dışında da biliniyor.

Antalya Uluslararası Bilim Forumu'nda iklim değişikliği masaya yatırıldı Haber

Antalya Uluslararası Bilim Forumu'nda iklim değişikliği masaya yatırıldı

Büyükşehir Belediyesi ile çeşitli kurum ve kuruluşların işbirliğiyle gerçekleştirilen "İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç" ana başlıklı foruma 8 ülkeden alanında uzman 60 konuşmacı katılıyor. Antalya Vali Yardımcısı Erol Tanrıkulu, program açılışındaki konuşmasında, iklim krizinin küresel bir sorun olduğunu söyledi. İnsanoğlunun doğuşundan itibaren kimi faaliyetlerle çevreye zarar verdiğini belirten Tanrıkulu, "Bu zararların sonucu olarak çevre krizi meydana geliyor. Bu olgu insanların başka yere göçünü mecbur kılıyor. Çevreye zarar vermemiz sonucu çevresel veya iklim mültecisi kavramları ortaya çıkıyor. Göç, gerek göç eden insanlara gerekse ülkelerde bazı problemlere neden oluyor." dedi. Tanrıkulu, ülkelerin de dünyaya zarar verdiğini, Çernobil faciası, savaşlar, Suriye'deki çatışmalar ve İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları gibi olayların çevresel sorunlara ve göçe neden olduğunu vurguladı. İklim krizine yönelik ise yaşanılabilir bir çevre oluşturulması gerektiğini anlatan Tanrıkulu, bu kapsamda şehir planlamalarının doğru yapılmasının önemine dikkati çekti. Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü Özen de çevre, iklim krizi ve göç konularının önemli olduğunu söyledi. Üniversite olarak bu kapsamda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Özen, "Üniversiteler, kamu kurum kuruşları ve sivil toplum kuruluşları olarak çok hızlı bir şekilde eyleme geçmemizi gerektiren verilerle karşı karşıyayız. " dedi. - "İklim değişikliğini göç ve çevresel krizler bağlamında değerlendireceğiz" Akdeniz Üniversitesi Sosyal Politika ve Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Forum Başkanı Prof. Dr. Erol Esen ise forumun disiplinler arası bir buluşma olduğunu dile getirdi. Forumda, sosyal ve fen bilimleri alanında uzman isimlerin bir araya geleceğini söyleyen Esen, "Amacımız öncelikle iklim değişikliğini anlamak. İklim değişikliğini göç ve çevresel krizler bağlamında değerlendireceğiz. Kriz birçok faktörle geliyor ve birçok sonucu var. Bilimsel çalışmalar, iyi uygulamalar, hukuki düzenlemeler, uyum çabalarını, iklim değişikliğinin neden olduğu göç hareketleri, çevresel değişikliklere yönelik stratejik ve olası çözümleri değerlendireceğiz. Çeşitli ülkelerdeki iyi uygulamaların tespiti ve yaygınlaştırılmasını desteklemek, işbirliği oluşumları sağlamayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. Esen, forumda uzman konuşmacıların 60'a yakın bildiri sunacağını kaydetti. Forum, 1 Aralık'ta sona erecek.

Konargöçerlerin kış öncesi zorlu göçü başladı Haber

Konargöçerlerin kış öncesi zorlu göçü başladı

ADANA(İLKHABER)- Feke ve Kayseri sınırında Bakır Dağı eteklerine ilkbahar aylarında çıkan göçerler kışın yaklaşmasıyla birlikte obalarını ve hayvanları toplayarak göçe başladı. Toros Dağlarını hayvanları ile birlikte yürüyerek 10 günde aşacak olan İsmail Özcan ve ailesi Bakır Dağı’nda tüten son 2 göçer kaldıklarını da kaydederek bu kültürü gelecek nesillere aktaracak kimsenin kalmadığının altını çizdi. Sürünün koruyucusu kangal köpekleri ve sürüyü borazanları ile seslenerek bir araya toplayan İsmail Özcan, göç yoluna koyulmadan önce son kez konakladıkları dağlarda kazanlarda yemeklerini hazırladılar, eşyalarını kamyonlara yüklerken hayvanları için yol boyu yapacakları beslenme ve konaklama için hazırlıkları tamamladılar. 10 gün sürecek ve Toros Dağı eteklerinden Kozan Ovası’na ineceklerini belirten Hatice Özcan, hazırlıkları yapıp yola koyulduklarını söyledi. Göçer ailesinden Mehmet Özcan ise, "Çadırları söktük sürüyü topladık göç başlıyor" dedi. "Toroslar’da tüten son göçer obası" Çocukluğundan bu yana göçer yaşayan İsmail Özcan, "10 obadan 1 obaya düştük ve önceden göçerken koyunlarımızı yürütecek yer bulamazdık" diyerek, Toroslar’da tüten son oba kaldıklarını kaydetti. Özcan, "Baharda yazın geldik buralara. Yazın Kozan’ın sıcağından hayvanlarımızı kaçırıyoruz, burada yaklaşık 5 ay kalıyoruz. Hayvanlarımızı otlatıyoruz bakımlarını yapıyoruz. Güz sezonu ile göçüyoruz" diye konuştu. "Göç boyu zorluk" "Bu işi yapan kimse kalmadı" diyerek gençlerin okusa da okumasa da hayvancılık yapmadığını belirten Özcan, "Bu işi yapacak kimse kalmadı. Yayla almak başlı başına sorun. Mera fiyatları sürekli artıyor. Toroslar’da dumanı tüten en son çadır biziz. Sadece burada 10 çadırdık. Şimdi bir çadır kaldık. Buradan yol boyuna yürüdük mü boşluk bulamazdık. Yarışırdık yer bulmak için. Herkes çocuklarını okutuyor okutmasa da yapan kimse yok. Kimse hayvancılık yapmak istemiyor. Yol boyunda zorluklarımız çok. Yolda arabalar sorun, konaklayacağımız yerde sorun oluyor. Şimdi yola koyulduk Feke’den çıktık yola" diyerek zorlu göçü anlattı.

CHP'li Barut: Uyuz salgını halk sağlığını tehdit ediyor Haber

CHP'li Barut: Uyuz salgını halk sağlığını tehdit ediyor

ADANA (İLKHABER) - CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye'de düzensiz göç ve deprem felaketi sonrasında artan uyuz salgınına dikkat çekerek, Sağlık Bakanlığı'nı acil önlemler almaya çağırdı. Ülke genelinde uyuz vakalarının arttığını ve bu durumun halk sağlığını tehdit ettiğini belirten Barut, Sağlık Bakanlığı'na veri paylaşma, bilgilendirme çalışmaları yapma ve salgınla mücadele için acil eylem planı hazırlama çağrısında bulundu. Barut, son yıllarda uyuz salgınının Türkiye genelinde yaygınlaştığını ve halk sağlığını olumsuz etkilediğini ifade etti. Sağlık kuruluşlarına başvurularda ciddi bir artış yaşandığını ve uyuz vakalarının her bölgede görüldüğünü belirten Barut, Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda etkin bir şekilde adım atmamasını eleştirdi. Aynı zamanda sağlık emekçilerinin, bu konuda uyarılarda bulunduğunu ve sorunun kontrol altına alınamadığını ifade etti. Türkiye'ye milyonlarca düzensiz göçmenin geldiğini ve deprem felaketinin yaşandığını hatırlatan Barut, Sağlık Bakanlığı'nın elindeki verileri paylaşarak salgının kontrol altına alınması gerektiğini ve koruyucu sağlık hizmetlerinin artırılması, bilgilendirme çalışmalarının yapılması ve uyuzla mücadele ilaçlarının temininin sağlanması gerektiğini vurguladı. Türkiye'de halk sağlığını tehdit eden hastalıkların önlenmesi için ulusal ölçekte acil eylem planı hazırlanmasını ve uygulanmasını talep etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.