TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#gasp

İLKHABER-Gazetesi - gasp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, gasp haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gasp edilen sürücü dehşet anlarını anlattı: Haber

Gasp edilen sürücü dehşet anlarını anlattı: "Saldırgan kapıyı açıp beni aşağıya attı” 

Olay, dün öğlen saatlerinde Gölbaşı - Mamak Karayolu ayrımında meydana geldi. Alınan bilgilere göre, 34 FTG 862 plakalı tırıyla seyir halinde olan Selim Örencik'in (58) aracının önüne O.O. (36) isimli bir kişi atladı. Hareket halindeki aracın açıkta duran camına kadar ilerleyen O.O., içeri girdikten sonra Örencik'e arkadan saldırdı. Etkisiz hale getirdiği sürücüyü araçtan atan O.O., tırı da alarak olay yerinden kaçtı. Örencik'in ihbarı üzerine çalışma başlatan polis ekipleri, O.O.'yu çaldığı tır ile beraber Çankaya'da yakaladı. Saldırganın emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği aktarılırken, çalınan araç Örencik'e teslim edildi. “Kapıyı açıp beni aşağıya attı” Olayla ilgili konuşan Selim Örencik, “Yolun ortasında bir kişi gördüm. Arabaların önüne atlayıp durdurmaya çalışıyordu. O sırada benim aracımın önüne atladı. Açık pencereden girmeye çalıştı. Pencereyi kapatmaya çalıştım. İlk başta içeriye giremedi. Ardından süratlenmeye başladım. Kendisini içeriye atıp, arka tarafa geçti. Araçtaki kalemlerden birini alıp boğazıma saplayama başladı. Kalem kırıldı. Biz de o sırada boğuşmaya başladık. O sırada direksiyon kontrolünü kaybettim. Bir süre ilerledikten sonra saldırgan kapıyı açtı. Beni aşağıya attı. Yoldan geçenlerden yardım istedim. Bir kişi beni karakola götürdü. İfademi verdim. Aracım da bulundu ve teslim aldım. Saldırganın üzerinde falçata varmış. İyi ki onunla saldırmadı” dedi.

 Taksi şoförünü 20 kere bıçaklayarak yaralayan 19 yaşındaki zanlı tutuklandı Haber

 Taksi şoförünü 20 kere bıçaklayarak yaralayan 19 yaşındaki zanlı tutuklandı

Olay, Mudanya ilçesi Çepni köyünde meydana geldi. İddiaya göre, taksici Yunus Emre Yüksel (35), Mudanya ilçesinde 16 T 4225 plakalı aracıyla Eskişehir'e gitmek isteyen biri kadın iki yolcu aldı. Eskişehir'e gidip geri dönen iki kişi, ilçeye bağlı Çepni Mahallesi'nde inmek istediklerini söyledi. Burada bıçağa sarılan 19 yaşındaki Talha S., taksi şoförü Yüksel’i sırtından ve kolundan 20 bıçak darbesiyle yaralayıp gasp etti. Kanlar içerisinde ormanlık alanda bırakılan Yunus Emre Yüksel'i o sırada o bölgede piknik yapmaya gelen 2 polis memuru fark edince hemen yardımına koşup 112 sağlık ekiplerini aradı. Yüksel, olay yerine sevk edilen ambulans ile kaldırıldığı Bursa Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alınırken, jandarma ve polis 2 şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. Kaçmak için yine taksi kullandı Bursa İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri şüpheliyi yakalamak için adım adım takip başlattı, çok sayıda güvenlik kamerası incelendi. Saldırgan şahıs, Bademli Mahallesi'ndeki bir restoranda alkol aldıktan sonra Yunus Emre Yüksel'in çalıştığı taksi durağından bir başka taksi çağırarak bu taksiyle Kent Meydanı'na gelerek izini kaybettirdi. Bindiği takside müziğin sesini açmasını istediği sürücünün "Acımız var bir arkadaşımızı bıçakladılar" demesi üzerine Talha S.’nin, "Ya öyle mi olmuş, çok üzüldüm" diyerek geçmiş olsun dileklerinde bulunduğu da ortaya çıktı. Kıskıvrak gözaltına alındı Saldırganın izini süren ekipler, Talha S.’nin Kent Meydanı'nda bir markete girdiğini ve burada alışveriş yaptığını, ardından izini kaybettirmek için Yenişehir ilçesine geldiğini tespit etti. İl Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gece vakti saldırgana operasyon düzenlendi. Jandarma ve polis ekiplerince gözaltına alınan şüpheli ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Tutuklanarak cezaevine gönderildi Zanlı Talha S., ifadesinin ardından yüksek güvenlik önlemleri altında Mudanya Adliyesi’ne getirildi. Adliye önünde taksi şoförü Yunus Emre Yüksel’in meslektaşları yoğun kalabalık oluşturdu. Zanlı Talha S., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Adana'da cezaevinden tahliye olan şahıs, eniştesinin ve ablasının parasını gasp etti Haber

Adana'da cezaevinden tahliye olan şahıs, eniştesinin ve ablasının parasını gasp etti

Adana'da 2001 yılında evine icra gelen iş adamı Sedat G. (61), Avukat Savaş Bedir ve İcra Memuru Hasan Fındıl'ı tabancayla öldürdü. Cinayetin ardından cezaevine giren ve 22 sene hapis yatan Sedat G., 1.5 sene önce tahliye oldu. Sedat G.‘nin tahliye olduğu dönemde ise ablası ev kadını S.Ş.’nin (56) eşi A.Ş.’nin (56) babası hayatını kaybetti. Babasının ölümü üzerine A.Ş.’ye 300 bin lira miras kaldı. ‘Bana cezaevinde bakmadınız deyip ceza kesti’ Eniştesine miras kaldığını öğrenen Sedat G., iddiaya göre, eniştesini taziye evinden alıp ölen kardeşi Vedat G.’nin Akkapı Mezarlığı’ndaki kabri başına götürdü. Burada silah zoruyla video çeken Sedat G., ardından eniştesi ve ablasına miras kalan 300 bin lirayı, ‘Bana cezaevinde bakmadınız’ diyerek gasp etti. 4 kız babası A.Ş. ise evlatlarının başına bir şey gelmemesi için şikayetçi olmadı. ‘Yeğenini vurdurdu’ Geçtiğimiz aylarda ise Sedat G., jandarma olan yeğeni A.D.‘yi alacak verecek meselesi nedeniyle takside vurdurdu. Bunun üzerine kardeşinden korkan S.Ş., eşiyle birlikte adliyeye gidip şikayetçi oldu. İfadesi alınan Sedat G., çıkartıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. “Tedirgin oldum” Halen ağabeyinden tehditler aldığını anlatan ve can güvenliği olmadığını söyleyen S.Ş., “Elim kan kokuyor, parasızım diyerek eşimin üstüne çöktü. Bana para vereceksin dedi. Eşimi bir tuzakla mezarlığa götürdü, silah zoruyla parasını elinden almışlar. Haliyle bende tedirgin oldum. Her gün telefon ediyordu, silahla evime geliyordu. Altınlarımı da bozdurup verdim” dedi. “Böyle ağabey olmaz olaydı” Ağabeyinin cezaevine geri girmesini istediğini anlatan S.Ş., “Cezaevinden çıkınca çok üzüldüm. İlk başta sevinmiştik ama sonra böyle yapınca üzüldüm. Gidip yeğenimi de vurdurtunca çok üzüldüm. Keşke çıkmasaydı cezaevinden. Benim paramı getirsin, geri cezaevine girsin ben ancak öyle rahatlarım. Çok korkuyorum, mağduruz. Böyle ağabey olmaz olaydı” ifadelerini kullandı. “Kendisine cezaevinde baktım” Enişte A.Ş. ise kendisinin zorla mezarlığa götürüldüğünü belirterek, “Beni mezarlığa götürüp video çektirdi. Silahları vardı ellerinde. Dediklerini yaptım. Sonrasında da 300 bin lira para istedi benden. O parayı da verdim. Çocuklarıma, torunlarıma bir şey olmasın istedim. Ben kendisine zaten cezaevinde elimden geldiğince baktım. Harçlıklarını gönderiyordum. Ondan yetinmedi demek ki. Çıkınca hepiniz bedel ödeyeceksiniz diyordu. Yeğenini vurunca artık korkup şikayetçi olduk” diye konuştu.

Taksiciler için yeni geliştirilen şeffaf zırh cam uygulaması  Haber

Taksiciler için yeni geliştirilen şeffaf zırh cam uygulaması 

Son dönemlerde sıklıkla yaşanan taksiciye şiddet, gasp, taciz ve öldürme olaylarıyla ilgili olarak şoför mahalliyle arka tarafı ayıran şeffaf, hafif, tabanca mermisine karşı açılır kapanır zırh cam uygulaması geliştirildi. Doğuş Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde Prof. Dr. Tarık Baykara, patenti üniversitelerinde olan sistem hakkında detaylı bilgilendirmede bulundu. Uygun kompozisyonda bir kompozit cam geliştirdiklerini belirten Prof. Dr. Baykara,” Bunu şoför mahalli ile ayıracak ayrıca para alışverişini sağlayacak geçişleri yapacak şekilde bir şeffaf koruma kalkanı olarak geliştirdik. Bu sistem taksinin arka kısmı için geçerli ancak yan koltuk için de ayrı tasarım mevcut” açıklaması yaptı. “Daha önce Londra’da bu sistemi uyguladık” Yaptıkları çalışmayı İngiltere’de, Londra’da bazı mahallelerde uyguladıklarını söyleyen Prof. Dr. Baykara, “Taksinin arkasında balistik cam olsaydı taksiye binen yolcu bunu birkaç el ateş ettikten sonra darbelerle vs. yine kırabilir, tehlikeli ve zarar verebilir hale gelebilir. Fakat bizim geliştirdiğimiz sistemde, kullandığımız malzeme katmanlı kompozit yapıya sahip olduğu için mermiyi kendi katmaları arasında bir anlamda geçirmiyor, yutuyor. Atış yaptığında çatlama, patlama, kırılma ya da darbeyle açma tehlikesi olmuyor. Bu sayede ideal bir koruma sağlıyor” şeklinde konuştu. “Bakanlık bu sistemi zorunlu hale getirirse maliyeti de düşecektir” Sistemin yüksek maliyetlerden dolayı sıcak karşılanmadığını vurgulayan Prof. Dr. Baykara şunları söyledi: Bu tip cinayetler de yılda 1-2-3 defa görülüyor. Büyük infial oluşturuyor. Ardından unutulup gidiyor. Hâlbuki bizim burada hitap etmek istediğimiz birim, doğrudan İçişleri Bakanlığımızdır. Bakanlığımız bunu bir şart haline getirmek durumundadır. Taksici esnafımızın bir canı dünyaya bedeldir. Diyelim ki bakanlık bunu 50 bin taksiye uyguladı, bu vesileyle maliyetler de düşecektir. Ödemelerde de taksici esnafımıza yol gösterilirse canlar kurtulacaktır. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropol kentlerimizde bunu sağlamalıyız. Bu olduğunda taksici arkadaşlarımız gece gündüz görevlerine yüzde 100’lük korumayla devam edebilir. Her araca rahatlıkla uygulanabilir. Biz de üniversite olarak bu sistemi bizzat yerinde belirli pilot sayıda hemen yapmaya hazırız.” “Bütün pisliklerle uğraşıyoruz, hayat güvencemiz yok” 25 yıldır taksicilik yaptığını belirten Ramazan Alacacı “Emekliyim ancak hala taksi şoförlüğüne devam ediyorum. Hayat güvencemiz yok. Zaten insanların gözünde de üçüncü sınıf olarak görünüyoruz. Sarhoşuyla ayyaşıyla yani bildiğiniz bütün pisliklerle uğraşıyoruz. Hayat güvencemiz yok. Daha önceden de taksilere kabin yapılması için imza topladık ama hiçbir sonuç yok. Zamanında boksör ve Türkiye birinciliği olan bir arkadaşım, taksicilik yapmaya başlamıştı. Akşamüzeri Vatan Caddesinde göçmen birisine denk geliyor ve kendisini taksiye alıyor. Oradayken arkadaşım kalbinden bıçaklanıp ölüyor. 4 çocuğu şimdi perişan vaziyette” dedi. “Senelerdir istiyoruz, zorunlu hale getirilsin” Taksilerde kabin, kurşungeçirmez cam olması gerektiğini vurgulayan Alacacı, “Çünkü özellikle akşamları ıssız yerde kendini koruyamıyorsun, hiçbir şey yapamıyorsun. Sonu; soyguna, gaspa, tacize, öldürülmeye kadar gidebiliyor. Bunun yapılması lazım ve senelerdir istiyoruz. Bakanlığın da bunu zorunlu hale getirmesi gerektiğini düşünüyorum.” “Bazen müşteri alırken tedirgin oluyorum” 5 yıldır taksicilik yapan İrfan Tellioğlu ise yaşadığı zorlukları şu şekilde anlattı: “Muhakkak ben ve arkadaşlarımız belirli zorluklarla karşılaşabiliyoruz. İşimiz zor. Geceleri çalışıyoruz ama elimizden geldiğince durakta çalışmaya, oradan yolcu almaya özen gösteriyoruz. Çünkü alacağın yolcunun nasıl olacağını da bilemiyorsun. Müşteri alırken belirli yerlerde tedirginlik yaşıyorum. Kurşungeçirmez cam olursa çok iyi olur. Bizde her şey maliyet. Bizim için güvenlik her şeyden daha önemli. O yüzden bakanlığın bunları zorunlu hale getirmesini isteriz. Bizim için ne yapılsa kâr.”

Selim Keleş:Ben kurtulmuştum ama arkadaşım kurtulmadı Haber

Selim Keleş:Ben kurtulmuştum ama arkadaşım kurtulmadı

İzmir’de 30 yıldır taksicilik yapan 62 yaşındaki Selim Keleş, yaklaşık 4 ay önce bir müşterisinin kaldırım taşlı saldırısıyla gasp girişimine maruz kalmış ve kafasına 7 dikiş atılmıştı. Keleş, geçtiğimiz günlerde silahlı gaspa maruz kalarak hayatını kaybeden meslektaşı Oğuz Erge’nin durumunu kendi yaşadığı duruma benzeterek, "Benim olayımda Allah’ın vermiş olduğu kuvvetle kendimi kurtardım fakat arkadaşım silahlı saldırıya maruz kaldığı için canını kurtaramadı. Lütfen taksilere bir önlem alınsın, bizler sadece ekmek parası için çalışan vatandaşlarız” diye konuştu. “Lütfen çözüm bulunsun” Taksici camiasına baş sağlığı dileyen Selim Keleş, “Öncelik ailesine sabırlar diliyorum. Çocukları var ve daha çok genç. Benim olayımda o gün emniyet kemeri yüzünden çok uğraştım. Canımı kurtardım ama şu anda arkadaşın canını kurtaramadı. Lütfen buna bir çözüm bulunsun. İçim parçalandı. Ben iki gündür üç gündür kendime gelemiyorum. O günkü olayları hala yaşıyorum. Başka arkadaşların başına böyle bir şey gelmesin. Bizler evimize ekmek götürüyoruz” şeklinde konuştu. “Kimin ne olduğu belli değil” Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin dışarıda olmasına tepki gösteren Keleş, “O kişiler elini kolunu sallayıp yabancı madde kullanarak sokaklarda dolaşıyor. Herkesin isteği, can güvenliğiyle evine ekmek götürebilmek. Taksici arkadaşlar sadece sesini duyurabilir, korna çalabilir. Yapacağı başka hiçbir şey yok. Bunu yapacak kişiler üstümüzdeki yetkili kişiler. Eskiden yüz metreden kimin ne olduğunu anlayabiliyorduk. Şu anda ortam öyle bir bozuldu ki kimin ne olduğu belli değil. Benim kendi olayımda üstü başı düzgün, konuşması düzgün o yüzden aldım ben taksiye. Başıma böyle bir talihsiz olay geldi. Dün arkadaş da kötü birisi olsa zaten almazdı. Onun üzerinde silah olduğunu bilseydi zaten almazdı. Bir can daha gitti. Başka canlar gitmesin” ifadelerini kullandı. “Arkadaşım gibi ölebilirdim” Kendi başına gelen olayı anlatan Keleş, “Gece saat 10 civarıydı. Gediz'e gitmek istediğini söyledi. Köstence Köprüsü'nün oradan götüreceğimi söyledim. Giderken de herhangi bir dalaşmamız, kötü söz söylememiz hiçbir şeyimiz yoktu. Yol tarifi yapıyordu. Gediz’e gittik, bir sokağa girdik. Daha sonra inebileceğini söyledi. Sonra da kafama taşla vurdu. Ben eğer çabuk davranıp o ikinci taşı almasaydım, şuandaki arkadaşım gibi kesinlikle yaşamıyor olacaktım” diyerek sözlerini noktaladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.