TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Flamingo

İLKHABER-Gazetesi - Flamingo haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Flamingo haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tuz Gölü, yakalanarak satılma tehlikesindeki yavru flamingolarla renklendi Haber

Tuz Gölü, yakalanarak satılma tehlikesindeki yavru flamingolarla renklendi

Türkiye'nin orta Anadolu bölgesinde yer alan ve başkent Ankara'ya yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan dünyaca ünlü doğal bir oluşum olan Tuz Gölü, yakalanarak sosyal medya üzerinden satılma tehlikesindeki yavru flamingolarla daha da renklendi. Ülkenin en büyük ikinci gölü olma özelliğini taşıyan ve adını sularının yüksek oranda tuz içermesinden alan Tuz Gölü'nün en önemli özelliklerinden birini, flamingolar için doğal bir yaşam alanı olması oluşturuyor. Her yıl binlerce flamingo, gölün sığ alanlarına ve tuzlu su havuzlarına konaklıyor. Özellikle gölün güney kıyılarında, sığ sularda ve tuz yataklarında flamingolar sürüler halinde gözlemlenebiliyor. Bu renkli kuşlar, genellikle göldeki tuzlu suların içindeki besinlerle besleniyor ve burada ürüyor. Uzun bacakları ve boyunları ile tanınan, güzel pembe renklere sahip olan flamingoların, son yıllarda su seviyesindeki düşüş ve çevresel etkiler nedeniyle tehdit altında olan Tuz Gölü'ndeki varlığı, turizm açısından da önem taşıyor. Her yıl yüzlerce turist, hem bu doğal oluşumu hem de renkli kuşları görmek için gerek yurt içinden ve gerekse yurt dışından bölgeyi ziyaret ediyor. Mayıs ayının başında yumurtadan çıkan yavru flamingolarla da Tuz Gölü’nün daha da renklendiği belirtiliyor. Doğa Derneği tarafından yapılan paylaşıma göre, bu yıl Tuz Gölü'nde 6 binin üzerinde yavrunun olduğu tahmin ediliyor. Yapılan paylaşımda ise şu ifadelere yer veriliyor: "Flamingoların Orta Anadolu’da ürediği son alan olan göl, yanlış tarım ve su politikalarıyla kuruyor. Bu kuraklık her yıl yavru flamingoların hayatta kalıp kalmayacağını belirliyor. Bu yavruları gelecekte pek çok tehdit bekliyor. Bu dönemde sorumsuzca yapılan drone çekimleri, flamingoları perişan ediyor. Göldeki çekimleri, uzman kişiler eşliğinde hayvanları koşturmadan, tedirgin etmeden yapmak gerekiyor. ‘Yavru flamingolar yakalanarak sosyal medya üzerinden satılıyor’ Yavruları bekleyen bir başka sorun da kaçırılma. Her sene yavrular suç olmasına rağmen yakalanıyor ve sosyal medya üzerinden satılıyor. Yaban hayatı suçlarına yönelik cezaların ve denetimlerin artırılması gerekiyor. Büyük bir emekle büyüyen yavru flamingoların yolu açık olsun."

Kuraklık önce gölü, sonra flamingoları vurdu Video Galeri

Kuraklık önce gölü, sonra flamingoları vurdu

Flamingoların en çok bulunduğu Yarışlı Gölü ilkbahar aylarında su tutarken, sıcaklığın artmasıyla tekrar eski kurak zamanlarına döndü. Gölü besleyen su kaynaklarını inceleyen uzman ekip, su kaynağı üzerine köylüler tarafından kurulan birçok sondaj motoru tespit etti. Dünyada sadece burada yaşayan iki balık türünün olduğu bu kaynaktan su alınması hem bu canlıları tehlikeye atıyor hem de gölü besleyen su miktarının azalmasına neden oluyor. DKMP 6. Bölge Müdürlüğü'nün sekreteryasını üstlendiği Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Hazırlama Projesi'nde yer alan uzman ekip, gölü besleyen en önemli kaynak üzerine köylüler tarafından kurulan seyyar sondaj motorlarının kaynak içerisinde bulunan ve sadece burada yaşayan endemik balık türleri için tehlike arz ettiğini tespit etti. Ayrıca bu sondaj motorları gölde barınmaya devam eden az da olsa flamingonun yaşamlarını da tehlikeye sokuyor. Gölü inceleyen ekipte yer alan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İskender Gülle, “Yarışlı Gölü'nün yüzölçümü yaklaşık olarak 10 ila 15 kilometre arasında değişiyor. Aslında bir zamanlar bu göl sürekli bir gölmüş ama günümüz şartlarında tam bir göl değil. Çünkü mevsimlik olarak su tutabiliyor. Biz bu tür göllere geçici göller diyoruz. Bu gölün özelliği bir kısmının tabak şeklinde olması. O nedenle bu gölleri tuzlu göl, tuzla gölleri veya pilaya gölleri olarak isimlendiriyoruz. Türkiye’de çok sayıda buna benzer göl var. Fakat Yarışlı Gölü'nün şu anda en önemli özelliği kış aylarında en fazla 20-30 santimetreye kadar su tutabiliyor olması. 20-30 santimetre su tutarsa bizim için çok iyi. Ama normalde günümüzde yağışların da azalması nedeniyle en fazla 10 santimetreye kadar su oluyor haziranın başında, o da tamamen kuruyor. Bu göl geçici göl olmasına rağmen özellikle mikroskobik canlılar açısından da son derece zengin. Böyle olduğu için de başta flamingo olmak üzere çok sayıda su kuşu için adeta bir beslenme alanına dönüşüyor. Sığ olduğu için flamingolar burayı çok fazla tercih ediyorlar. Besin kaynağı da çok fazla tabi ki, o açıdan Yarışlı Gölü'nün en önemli özelliği biyolojik olarak iyi bir kuş alanı olması” dedi. Yarışlı Gölü yıllardır koruma altında Yarışlı Gölü'nün hem çevredeki mermer ocaklarından hem de kaçak avcılık ve göl arazisinin tarım amacıyla kullanılmasına karşı koruma altında olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gülle, “Bu göl yıllardır korunuyor. Korumayı sadece mermer ocaklarından ibaret görürsek yanılmış olabiliriz. Onun dışında bir de özellikle Milli Parkların yapmış olduğu dolaylı koruma yöntemleri var. Kara avcılığı, su avcılığı, göl kenarlarındaki alanların işgal yerlerinin fazla artmaması şeklinde. Görsel olarak baktığımızda farklı bir manzarası var. Suyu da biraz tuzlu. Kış aylarında binde 14, yani 1 litre suda 14 gram tuza kadar yükselebilen tuz özelliği var. Suları herhangi bir tarımsal faaliyette kullanılmıyor. İçme suyu amacıyla da kullanılmıyor. Ayrıca gölün içerisinde değil ama gölün kıyılarındaki tatlı küçük su kaynaklarında dünya için endemik iki tane tatlı su balığı türümüz var. Bunların sadece bu bölgede yaşadığını söyleyebiliriz. Göl kenarlarındaki pınarlar, özellikle görmüş olduğunuz sazlık alanlar bu balıkların yaşamı açısından son derece önemli” ifadelerini kullandı. Yönetim planlarında artık birinci öncelik: “Su” Çalıştay hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. İskender Gülle, “Göllerin her beş yılda bir sulak alan yönetim planları yapılıyor. Bu yönetim planları çerçevesinde yeniden bir bilimsel, ekolojik ve çevresel değerlendirme yapılıyor. Beş yıl boyunca doğru yapılan veya eksik yapılan ya da beşinci yılın sonunda ortaya çıkan yeni durumlar neler bunları gözden geçiriyoruz. Yönetim planlarını beş senede bir revize ediyoruz. Şu anda iki gündür yapmış olduğumuz çalıştayımız bir bilimsel altlığa dayalı olarak yapıldı. Onun neticesinde bugün de bir arazi gezisi yapıyoruz. Bu arazi gezimizde durumu gözlemliyoruz. Planlarımızda hangi değişiklikleri yapabiliriz, onları gözden geçiriyoruz. Gördüğümüz kadarıyla şu anda tüm Türkiye çapında, Burdur çapında öncelikli konu su. Yani su tedariği göller için ve yönetim planları için birinci madde haline geldi. Bundan 20-30 sene önce daha ziyade kirlilik ağırlıklı bir yönetim planı yapıyorduk, artık birinci önceliğimiz su oldu” dedi. Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Koordinatörü Peyzaj Yüksek Mimar Seda Yıldız ise, “Burdur yöresinde Sulak Alan Yönetim Planı çalışmasını DKMP 6. Bölge Müdürlüğü adına yürütüyoruz. Göllerimizle ilgili çalıştayımız dün gerçekleşti. 2016 yılında yine göllerle ilgili Sulak Alan Yönetim Planı yapılmıştı. Şu an revizyon zamanı geldiği için yenilenebilirliğini sağlayabilmek ve biyon verebilmek için şu an tekrar Sulak Alan Yönetim Planlarımızı yeniliyoruz” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.