SON DAKİKA

#Filistin

İLKHABER-Gazetesi - Filistin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Filistin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ABD'de Türk öğrenciye şok gözaltı! Filistin yazısı vizesini iptal ettirdi, tepkiler çığ gibi büyüyor Haber

ABD'de Türk öğrenciye şok gözaltı! Filistin yazısı vizesini iptal ettirdi, tepkiler çığ gibi büyüyor

Massachusetts eyaletinde bulunan Tufts Üniversitesi’nde doktora yapan Rümeysa Öztürk, iftara giderken ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) yetkilileri tarafından gözaltına alındı. Öztürk’ün, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını eleştiren bir yazısı nedeniyle üniversitede antisemitizmle mücadele ettiğini öne süren bir grubun takibinde olduğu iddia edildi. Öztürk’ün ters kelepçeyle gözaltına alınması tepki çekerken, serbest bırakılması için Massachusetts eyaletinde protestolar düzenlendi. Olay, ABD’de ifade özgürlüğüne yönelik baskıları yeniden gündeme taşıdı. "HAMAS’I DESTEKLEDİĞİ" İDDİASIYLA VİZESİ İPTAL EDİLDİ ABD İç Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Öztürk’ün öğrenci vizesine uygun olmayan "faaliyetlerde" bulunduğu öne sürüldü. Açıklamada, Öztürk’ün "Hamas’ı destekleyici faaliyetlerde bulunduğu" iddiasına yer verilirken, bu tür durumların vize iptali için gerekçe oluşturduğu belirtildi. Öztürk’ün avukatı, müvekkilinin gözaltına alınışının hukuka aykırı olduğunu belirterek federal mahkemeye başvurdu. Mahkeme, ICE’ın Öztürk’ü 48 saat boyunca eyalet dışına çıkarmamasına ve herhangi bir yer değişikliği durumunda önceden bildirim yapmasına karar verdi. Ancak, Öztürk’ün Louisiana’ya götürüldüğü öğrenildi. ABD’DE VE TÜRKİYE’DE BÜYÜK TEPKİ Öztürk’ün gözaltına alınması ABD’de büyük yankı uyandırırken, Demokrat Senatör Elizabeth Warren, olayı "ifade özgürlüğünü engellemeye yönelik endişe verici bir hamle" olarak değerlendirdi. Warren, ABD Başkanı Donald Trump yönetimini, üniversitelerde Filistin yanlısı gösterilere baskı uygulamakla suçladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Öztürk’ün sadece fikrini dile getirdiği için gözaltına alınmasını şiddetle kınıyorum. Trump yönetimini derhal serbest bırakmaya çağırıyorum" ifadelerini kullandı. "CANARY MİSSİON" FİŞLEME PLATFORMU TARTIŞMA YARATTI Öztürk’ün adının, ABD’de Filistin’i destekleyen akademisyen ve öğrencileri "antisemitist" olarak fişleyen "Canary Mission" adlı oluşumun kara listesinde yer aldığı ortaya çıktı. Bu platformun, İsrail bağlantılı kuruluşlar tarafından desteklendiği ve ABD’deki üniversitelerde Filistin yanlısı öğrencileri ve akademisyenleri hedef aldığı biliniyor. "Canary Mission" listesinde, sadece bireyler değil, uluslararası medya kuruluşları ve insan hakları örgütleri de yer alıyor. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: "ÖZTÜRK’ÜN DURUMU YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR" Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Rümeysa Öztürk’ün durumu hakkında bir açıklama yaparak, "Vatandaşımızın haklarının korunması için gerekli hukuki destek sağlanmaktadır" dedi. Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği de ABD’de yetkililerle iletişim halinde olduklarını belirtti. ABD'DEN AÇIKLAMALAR: "ÜNİVERSİTE KAMPÜSLERİNİ YAKIP YIKAMAZSINIZ" ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk’ün gözaltına alınmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "ABD'de öğrenci vizesiyle eğitim alabilirsiniz, ancak sosyal aktivist olarak kampüsleri yakıp yıkamazsınız" dedi. Rubio, son dönemde en az 300 yabancı öğrencinin vizelerinin iptal edildiğini ve İsrail karşıtı eylemlerin yakından takip edildiğini açıkladı.

Oscar ödüllü belgeselin yönetmeni Hamdan Ballal İsrail güçleri tarafından gözaltına alındı Haber

Oscar ödüllü belgeselin yönetmeni Hamdan Ballal İsrail güçleri tarafından gözaltına alındı

Batı Şeria’nın Masafer Yatta bölgesinde bulunan Susya köyüne, İsrailli yerleşimciler tarafından saldırı düzenlendi. Filistinli köylülerin yaşadığı bölgeye gelen yerleşimciler, taş ve yabancı maddelerle saldırarak çatışma çıkardı. Olay sırasında, saldırıyı görüntülemek isteyen 5 ABD’li Yahudi aktivist de yerleşimcilerin hedefi oldu. Aktivistlerin araçlarına zarar veren yerleşimciler, bazılarını da yaraladı. Saldırıya uğrayanlar arasında, Oscar ödüllü "No Other Land" belgeselinin Filistinli yönetmeni Hamdan Ballal da bulunuyordu. Başından ve karnından yaralanan Ballal, kan kaybı yaşarken, yardım için çağrılan ambulans İsrail askerleri tarafından engellendi. İsrail güçleri, Ballal ve yanındaki iki Filistinliyi gözaltına aldı. BELGESELİN DİĞER YÖNETMENİNDEN ÇAĞRI Belgeselin İsrailli yönetmeni Yuval Abraham, olayı sosyal medya hesabından duyurarak şunları yazdı: "Bir grup yerleşimci, 'No Other Land' belgeselinin diğer yönetmeni Hamdan Ballal’a saldırdı. Ballal, başından ve karnından yaralandı, kan kaybediyor. Askerler, Ballal’ın çağırdığı ambulansı bastılar ve onu götürdüler. O zamandan beri kendisinden haber alınamıyor." İSRAİL ORDUSUNDAN AÇIKLAMA İsrail güçleri, olayın ardından yaptığı açıklamada, çatışmaların Filistinlilerin taş atması ve İsrailli yerleşimcilerin araçlarına saldırması sonucu çıktığını öne sürdü. Çatışmalarda 4 Filistinlinin yaralandığı bildirildi. OSCAR ÖDÜLLÜ BELGESEL: "NO OTHER LAND" Filistinli ve İsrailli aktivistlerin ortak yapımı olan "No Other Land", Batı Şeria’daki İsrail ordusu tarafından uygulanan zorunlu göç politikaları ve yıkımlara karşı verilen mücadeleyi konu alıyor. Belgesel, "En İyi Belgesel" kategorisinde Oscar kazanarak büyük ses getirmişti.

Ateşkes bozuldu, İsrail ordusu Gazze'ye  saldırı başlattığını duyurdu Haber

Ateşkes bozuldu, İsrail ordusu Gazze'ye saldırı başlattığını duyurdu

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'ye yeniden saldırıların başlatıldığını açıkladı. Adraee, "Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda, İsrail ordusu ve (İsrail iç istihbarat teşkilatı) Shin Bet, Gazze Şeridi genelinde Hamas'a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı." ifadesini kullandı. İsrail Ordusu İç Cephe Komutanlığından yapılan açıklamada da Gazze Şeridi çevresindeki okullarda eğitime ara verildiği ve çiftçilerin sınıra yakın yerlerde çalışmasına izin verilmeyeceği aktarıldı. Saldırılarda çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği açıklandı Filistin haber ajansı WAFA'nın haberinde, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı belirtildi. İsrail ordusunun, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombaladığı aktarıldı. Saldırıda çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği, onlarca kişinin de yaralandığı kaydedildi. İsrail savaş uçaklarının, Gazze kentinin ed-Derec Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı bir okulu ve Tel el-Heva Mahallesi'nde 3 evi bombaladığı aktarıldı. İsrail savaş uçaklarının Gazze'nin orta kesimlerindeki Burec ve Nusayrat Mülteci Kamplarını da hedef aldığı bildirildi. İsrail ordusunun saldırılarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği kaydedildi. Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinin Abasan el-Kebira bölgesinde de İsrail saldırısı sonucu yaralananların olduğu ifade edildi. İsrail savaş uçaklarının bombardımanı nedeniyle arama kurtarma ekiplerinin hedef alınan bölgelere ulaşmakta ciddi sıkıntı çektiği kaydedildi.

Türkiye, Uluslararası Adalet Divanında sözlü sunum yapacak Haber

Türkiye, Uluslararası Adalet Divanında sözlü sunum yapacak

Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Türkiye'nin, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki Birleşmiş Milletler (BM), diğer uluslararası kuruluşlar ve üçüncü devletlere karşı yükümlülüklerinin tespitine yönelik danışma görüşü kapsamında Uluslararası Adalet Divanında (UAD) 28 Nisan'da başlayacak duruşmalarda sözlü sunum yapacağını bildirdi. Yüksel, yaptığı açıklamada, BM Genel Kurulunun, 19 Aralık 2024'te Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 96. maddesi ve Uluslararası Adalet Divanı Tüzüğü'nün 65. maddesi uyarınca İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında BM, diğer uluslararası kuruluşlar ve üçüncü devletlere karşı yükümlülükleri konusunda Türkiye'nin de girişimleriyle UAD'den "danışma görüşü" talep ettiğini hatırlattı. UAD'nin vereceği danışma görüşüyle ilgili Türkiye'nin, Uluslararası Adalet Divanı Statüsü'nün 66'ncı maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca yazılı görüşünü Divan'a sunduğunu anımsatan Yüksel, bu çerçeveTBMM Adalet Komisyonude Türkiye ile birlikte 45 üye devlet ve uluslararası kuruluşun yazılı görüş ilettiğini ifade etti. Danışma görüşü oluşturulması sürecinde Dışişleri Bakanlığı ve TBMM hukuk ekibinin koordineli çalışmalarıyla yazılı görüş hazırlandığını söyleyen Yüksel, bu yazılı beyanda İsrail'in, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) yönelik saldırılarının bölgedeki insani yardımların etkin şekilde sunulmasını engellediğinin vurgulandığını dile getirdi. Yazılı beyanda, İsrail'in UNRWA'yı kapatmaya yönelik çabalarının, BM Şartı ve 1946 tarihli İmtiyazlar ve Dokunulmazlıklar Sözleşmesi'ne aykırı olduğunun ifade edildiğini anlatan Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, İsrail'in UNRWA ile ilgili tutumunun yalnızca son saldırılarla sınırlı olmadığını belirtmektedir. İsrail, UNRWA'nın kuruluşundan bu yana bölgedeki insani yardım ve hizmetlerin etkin bir şekilde sunulmasını engelleyen bir yaklaşım benimsemiştir. Türkiye, UNRWA binalarına, okullarına ve yardım tesislerine yönelik gerçekleştirilen saldırıların, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler sözleşmelerinin ihlali olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye, İsrail'in eylemlerinin uluslararası insancıl hukuk ve insan haklarıyla çeliştiğini belirterek, Uluslararası Adalet Divanından İsrail'in hukuki sorumluluklarını teyit etmesini talep etmektedir." "Türkiye, Uluslararası Adalet Divanından etkili önlemler almasını talep etmektedir" Yüksel, yazılı görüşte, İsrail'in UNRWA faaliyetlerini kısıtlamasının Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali olduğunun belirtildiğini dile getirdi. Filistinli mültecilere sağlanan yardımların engellenmesinin, uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğinin ifade edildiğini aktaran Yüksel, şunları söyledi: "Türkiye, İsrail'in UNRWA'nın faaliyetlerini kısıtlama çabalarının, halihazırda devam eden soykırım davasında belirlenen ihtiyati tedbirleri ihlal ettiğini ve İsrail'in özellikle insani yardımın Filistinlilere ulaşmasını sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediğini vurgulamaktadır. Türkiye, İsrail'in cezasızlık politikalarının Filistin halkının acılarını artırdığını ve uluslararası hukuk ile insancıl hukuk sistemini zayıflattığını vurgulayarak, Uluslararası Adalet Divanı'ndan etkili önlemler almasını talep etmektedir." İsrail'in insani yardımları engellemesinin ve BM personelini hedef almasının, küresel hukuk düzenine zarar verdiğinin altını çizen Yüksel, danışma görüşüne konu BM ajanslarından birisi olan UNRWA'nın, 8 Aralık 1949'da BM Genel Kurulu tarafından, 1948 Arap-İsrail savaşının ardından Filistinli mültecilere adil ve kalıcı bir çözüm bulunana kadar insani yardım ve koruma sağlamak amacıyla kurulduğunu anlattı. Yüksel, UNRWA'nın Gazze'deki yaklaşık 2,4 milyon Filistinli mülteciye hizmet vererek, bu alanda büyük deneyime sahip olduğunu, bu hizmetlerin başka bir kuruluş tarafından yerine getirilmesinin mümkün olmadığını vurguladı. "Türkiye, Filistin davasına olan tarihi ve sarsılmaz desteğini ortaya koymaktadır" UNRWA sağlık ekiplerinin, geçen ay 10 yaş altındaki yaklaşık 200 bin çocuğa yönelik çocuk felci aşısı kampanyası düzenlediğini anımsatan Yüksel, UNRWA'nın faaliyetlerine yönelik bilgi verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin, Filistinlilerin maruz kaldığı insan hakları ihlallerini ve İsrail'in işgalci politikalarını uluslararası kamuoyuna taşıdığını belirten Yüksel, Türkiye'nin, UAD'de Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı soykırım davasına müdahillik için başvuruda bulunduğunu hatırlattı. Yüksel, Türkiye'nin, hem soykırım hem de Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) tutuklama kararını vermesinden önceki süreçte sunduğu dilekçelerle, delillerle aktif bir tutum gösterdiğine dikkati çekerek şunları kaydetti: "İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında, BM, diğer uluslararası kuruluşlar ve üçüncü devletlere karşı yükümlülüklerin tespitine yönelik yeni danışma görüşü sürecinde de aktif olarak yer alan Türkiye, Filistin davasına olan tarihi ve sarsılmaz desteğini bir kez daha ortaya koymaktadır. İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında, BM, diğer uluslararası kuruluşlar ve üçüncü devletlere karşı yükümlülüklerin tespitine yönelik Uluslararası Adalet Divanı danışma görüşü kapsamında, üye devletlerin ve uluslararası kuruluşların sözlü beyanlarını sunması için 28 Nisan'dan itibaren Uluslararası Adalet Divanının Lahey'deki mahkeme salonunda duruşmalar yapılacaktır. Türkiye, belirlenecek takvim çerçevesinde sözlü duruşmalar kapsamında beyanda bulunacaktır. TBMM hukuk heyeti olarak Dışişleri Bakanlığı'mız ile birlikte duruşmalara katılacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistinli ailelerle kardeşlik iftarında bir araya geldi Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistinli ailelerle kardeşlik iftarında bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 'Filistinlilerle Kardeşlik İftarı'na katıldı. Erdoğan, iftar programında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Filistin halkına verdiği desteği ve Filistinli kardeşlerinin haklı mücadelesini her zaman desteklediklerini belirtti. Erdoğan, Gazze’ye yönelik İsrail'in saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana Türkiye’nin, Filistinli mazlumların yanında olduğunu vurguladı. Siyonist rejime karşı tüm uluslararası platformlarda Filistin’in haklarını savunduklarını ve Filistin halkı için pek çok yardım ve destek faaliyetinde bulunduklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği bilgilere göre, Türkiye, Gazze’ye yaklaşık 100 bin ton insani yardım malzemesi ulaştırdı. Ayrıca, Filistinli 1.369 hasta ve refakatçisinin tedavi edilmek üzere Türkiye’ye getirildiği ve 2 bine yakın Filistinliye barınma imkanı sağlandığı açıklandı. Türkiye, İsrail ile ticari ilişkilerini durdururken, Filistinli kardeşlerinin haklı mücadelesine dünya çapında büyük destek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür desteklerin ve dayanışmaların uluslararası kamuoyunda Filistin’e yönelik farkındalık yaratılmasında önemli bir rol oynadığını belirtti. Erdoğan, Filistin'in direnişine çamur atanlara ve terör örgütü iftiraları atanlara karşı da Türkiye'nin Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi. Erdoğan, Ramazan ayının, kardeşlik ve dayanışma ruhunu pekiştirdiğini ifade ederek, Filistinli ailelere yönelik gösterdikleri misafirperverlik için tüm katılımcılara teşekkür etti. Ayrıca, Ramazan-ı Şerif’in huzur içinde tamamlanmasını ve bayramda sağlık, afiyet ve huzur dilediğini belirtti. "Gazze, Kudüs ve Batı Şeria'dakiler başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında izzetiyle hayata tutunan Filistin'in yiğit evlatlarını şahsım ve milletim adına saygıyla selamlıyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zulme ve zalime meydan okuyan şehadet şerbetini vakarla, huşu ile çehrelerinde açan tebessüm çiçekleriyle yudumlayan tüm şehitlerimizi Filistin'in yürekli evlatlarını bugün bir kere daha rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. Rabbim hepsinin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin. Yüce Allah Bakara Suresi'nin 154. ayetinde şöyle buyuruyor. Yani Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Hayır onlar diridirler. Fakat siz bilemezsiniz. Evet bedenen aramızdan ayrılmış olsalar bile şehitlerimizin ölmediklerine inanıyor, bu ilahi müjdeye tüm kalbimizle iman ediyoruz. Gazze'de ve Batı Şeria'da vatanları namusları özgürlükleri için toprağa düşen tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı şekilde baş koydukları mukaddes yolda mücadele ederken gazilik mertebesine erişen kardeşlerimize de sağlıklı ömürler diliyorum" açıklamasını yaptı. Şair Necip Fazıl'ın orucu maddi ve manevi sayısız nimetin kaynağı olarak tarif ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tuttuğumuz oruçların yaptığımız hayır ve ibadetlerin ettiğimiz duaların maddi ve manevi nimetlerimizi arttırmasını hayatımıza feyiz ve bereket katmasını canı gönülden temenni ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde büyük bir trajedinin, son asrın en barbar soykırımlarından birinin mağdurlarını misafir ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'nin vakur olduğu kadar yüreği yaralı evlatlarını milletin evinde, bu gazi mekanda ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Burada şu hususun altını tekrar çizmek istiyorum" değerlendirmesini yaptı. "Savaşta bile dokunulmaması gereken 330'dan fazla sağlık görevlisi bilinçli bir şekilde öldürüldü" İsrail'in 471 gün boyunca Gazze'de gerçekleştirdiği katliamların insanlık tarihine bir utanç lekesi olarak kazındığını, soykırım şebekesinin saldırıları sonucunda çoğu çocuk ve kadın 61 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu. 200'ün üzerinde basın mensubu katledildiğini bir kez daha hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savaşta bile dokunulmaması gereken 330'dan fazla sağlık görevlisi bilinçli bir şekilde öldürüldü. Ağzı süt kokan bebekleri, analarının öpmeye doyamadığı masum yavruları katletmekten sadistçe bir keyif alan bir cinnet haline, kimi zaman öfkeyle, kimi zaman mahcubiyetle bütün dünya gibi biz de 471 gün süresince maruz kaldık. Al kanlarıyla toprağı sulayan şehitlerden bir tanesi de henüz 3 yaşındaki Rim isimli evladımızdı. Dedesi Ebu Diyar, Rim'in gözlerinin içini öperek 'Sen ruhumun ruhusun' diyerek torununu toprağa vermişti. Geçtiğimiz aralıkta Ebu Diyar da İsrail saldırılarında şehit düştü. Nice dede torunsuz, nice torun dedesiz, nice çocuk annesiz babasız kaldı. Ebu Diyar nasıl torunu Rim'i ruhunun ruhu olarak gördüyse, onu nasıl sevgiyle, şefkatle, merhametle bağrına bastıysa, biz de Filistin'i daima 'ruhumuzun ruhu' olarak gördük, Filistinli kardeşlerimizi 'canımızın canı' olarak bildik" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 asır boyunca aynı çatı altında kader birliği yapılan Filistinlileri hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını, Kudüs'ten Hayfa'ya, Safed'den Yafa'ya, Nablus'tan Akka'ya Kenan ilinin her bir köşesinde ortak tarihin, dostluğun, dayanışmanın ve kardeşliğin izleri olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk'üyle, Kürt'üyle, Arab'ıyla bizim gönül birliğimiz, Filistin'in caddelerine, sokaklarına, camilerine, kanlarına, hanlarına, çarşılarına, çeşmelerine nakledilmiştir. Bakınız, Mescid-i Aksa'nın Babil Silsile kapısından çıkıp dost doğru ilerlediğinizde, sahada göreceğiniz ilk caddenin adı El Hakkari'dir. Bu cadde ismini Selahaddin Eyyubi'nin komutasında Kudüs'ün fethine katılan ve fetihten sonra buraya yerleşen Hakkarili süvarilerden almıştır" dedi. Bugün Yafa'nın tam ortasında tüm ihtişamıyla yükselen Osmanlı Hükümet Sarayı ve daha pek çok eserin Filistin'le ortak geçmişin vücut bulmuş sembolleri arasında olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin topraklarının tamamında hemen her bir metre karesinde ezeli ve ebedi kardeşliğin nişaneleri ve mühürleri olduğunu dile getirdi. 9 Aralık 1917'de son Osmanlı taburunun Kudüs'ten ayrılırken Mescid-i Aksa'yı muhafaza etmek üzere bazı artçı birlikler bıraktığını, bunlardan birinin de 8. bölükten Iğdırlı Hasan Onbaşı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hasan Onbaşı, Mescid-i Aksa nöbetini yarım asır boyunca terk etmemiştir. Iğdırlı Hasan Onbaşı'nın nöbetini aynı adanmışlık, aynı sabır, aynı imanla bugün biz sürdürüyoruz. Türk Milleti olarak Kudüs nöbetimiz, Filistin nöbetimiz halen devam ediyor. İşte bu ruhla Siyonist rejimin 471 gün süren işgal ve soykırım politikası karşısında Gazzeli kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bırakmayacağız" açıklamasını yaptı. "9 ülkenin daha Filistin'i tanımasına katkı sunduk" Saldırıların başladığı 7 Ekim'den itibaren akan kanı durdurmak amacıyla tüm imkanları seferber ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Birleşmiş Milletler başta olmak üzere yer aldığımız tüm uluslararası platformlarda Filistinli mazlumların sesi olduk. Haksızlıkları dile getirdik. Mevcutlara ilave olarak 9 ülkenin daha Filistin'i tanımasına katkı sunduk." Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararı aldığını, Gazze'ye yaklaşık 100 bin ton insani yardım malzemesi ulaştırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile olan ticari işlemleri tamamen durdurarak toplam 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfı nazar edildiğini aktardı. Katılımcı sayısı 500 binleri aşan mitinglerle, boykotlarla, farkındalık çalışmalarıyla Filistinlilerin haklı mücadelesine omuz verildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyonist rejime şirin gözükmek için Filistin'in direnişine çamur atanlara, terör örgütü iftirası atanlara lafa her başladıklarında amalı, fakatlı cümleler kuranlara rağmen Gazze'nin kahraman evlatlarının daima yanında olduk. Gazzeli bin 369 hasta, yaralı ve refakatçinin ülkemizdeki hastanelerde tedavilerine devam etmelerini sağladık" dedi. 880 vatandaşın Gazze'den tahliye edildiğini, 2 bine yakın Filistinliye Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok illerde barınma imkanı sunulduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay, AFAD, Türkiye Diyanet Vakfı ve diğer vakıfların öncülüğünü yapılan nice yardım faaliyetiyle Filistinlilere destek verildiğini belirtti. Türkiye ve Filistin'in ezelden ebede uzanan kardeşliğimize kimsenin engel olamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin'i ve Filistinli kardeşlerimizi bundan sonra da yalnız bırakmayacağız. Filistin'in bağımsızlık mücadelesini her şartta cesaretle savunacağız. Son dönemde İslam ülkelerinin Filistin davasını sahiplenme, Filistinlilerin haklarını koruma noktasında ortaya koyduğu güçlü iradeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Gazze'nin geleceğine yönelik Kahire'de toplanan acil Gazze zirvesinde oluşan planı çok kıymetli buluyoruz. 19 Ocak'ta varılan mutabakatın devam ettirilmesini temenni ediyoruz. Ancak Netanyahu hükümetinin ateşkesi baltalama girişimleri ilk günden beri artarak sürmektedir" dedi. "Bölgemizde böl, parçala yönet taktiğine dayalı yeni planların devreye alınmasına geçit vermeyeceğiz" Siyonist yayılmacılığı devlet politikası haline getiren mevcut hükümetin ne yapmaya çalıştığını gayet iyi bildiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizde böl, parçala yönet taktiğine dayalı yeni planların devreye alınmasına geçit vermeyeceğiz. Burada şunu altını çizerek tekrar söylemek isterim. Filistinlileri topraklarından sürgün ederek Filistin halkına ikinci bir Nekbe Felaketi yaşatmaya dönük projelerin hiçbiri kabul edilemez. Filistin'in tapusu Filistinli kardeşlerimizin elindedir. Ham hayaller peşinde koşanlara Filistin'in efsanevi şairi Mahmut Derviş'in şu anlamlı şiirini hatırlatmakta fayda görüyorum. 'Ve ant içerim ki bir mendil işleyeceğim yarına kadar. Gözlerine sunduğum şiirlerle süslü ve bir cümleyle baldan ve öpücüklerden tatlı bir Filistin vardı. Bir Filistin unutmayın gene var.' Evet Filistin asırlardır olduğu gibi var olmaya yine devam edecek. Şu gerçeği artık herkesin kabullenmesi iyi olacaktır. İki devletli çözüm bölgedeki tüm halkları huzura götürecek yegane yoldur. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan özgür, bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip egemen bir Filistin devleti kurulmadan adil ve kalıcı bir çözümden bahsetmek imkansızdır" değerlendirmesini yaptı. Gazze'nin yeniden imar ve ihyası için İslam ülkeleri başta olmak üzere uluslararası toplumun tüm üyelerini etkin sorumluluk almaya elini taşın altına koymaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz sadece Gazze'de sadece Batı Şeria'da değil tüm bölgemizde barış huzur ve refah istiyoruz. Farklı inançların, mezheplerin etnik unsurlarının yan yana yaşadığı bir bölge hayal ediyoruz. Bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz" açıklamasını yaptı. Suriye'nin toprak bütünlüğüne, üniter yapısının korunmasına birlik ve dirliğinin tahkim edilmesine büyük önem verdiklerini bir kez daha vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk günden beri hep bunu savunduk. Bunun ehemmiyetine dikkat çektik. Suriye'nin terörden arındırılmasına yönelik her türlü çabayı doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz" diye konuştu. Dün varılan mutabakatın eksiksiz uygulanmasının Suriye'nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun da kazananı Suriyeli kardeşlerimizin tamamı olacaktır. Her zaman üzerine basa basa söylüyorum. Araplar, Türkler, Kürtler olarak kardeşliğimizi yücelttiğimiz ölçüde, oyunları bozar geleceğimizi güvence altına alabiliriz. Birbirimizin elini tutmaktan, birbirimize sıkıca kenetlenmekten, birbirimizin hassasiyetlerine saygı göstermekten başka kurtuluş yolunun olmadığını aklımızdan lütfen çıkarmayalım. Rabbim bizleri her türlü fitneden, çatışmadan, emperyalistleri sevindirecek kardeş kavgasından muhafaza buyursun diyorum. İftar soframızı teşrif eden Filistinli ailelerimize, kardeşlerimize, evlatlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Kendileriyle olan dayanışmamızı millet olarak çok daha güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi tekrar belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Fidan: Gazze, Filistin toprağıdır ve öyle kalacaktır Haber

Dışişleri Bakanı Fidan: Gazze, Filistin toprağıdır ve öyle kalacaktır

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan’ın ev sahipliğinde düzenlenen Beşli Güvenlik Zirvesi’ne katıldı. Türkiye, Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan’ın yer aldığı zirvede, terörle mücadele, bölgesel güvenlik ve Filistin meselesi ele alındı. Fidan, toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bölgemizin kronik sorunlarına ortak çözümler üretmek ve bölgesel inisiyatif almak amacıyla bir araya geldik. Toplantıda, başta terörle mücadele olmak üzere Suriye'nin istikrarını yakından ilgilendiren konuları detaylı bir şekilde ele aldık" ifadelerini kullandı. "GAZZE, FİLİSTİN TOPRAĞIDIR VE ÖYLE KALACAKTIR" İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı durulması gerektiğini vurgulayan Fidan, Filistin meselesinin kalıcı çözüme kavuşturulması için bölgesel sorumluluk alınması gerektiğini belirtti. "Suriye'de yeni kurulan hükümete her yönüyle yardımcı olma, istikrarı sağlama ve destekleme konusunda hemfikiriz. İsrail'in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı durmak ve Filistin meselesini kalıcı çözüme kavuşturmak için sorumluluk almak zorundayız. Gazze, Filistin toprağıdır ve öyle kalacaktır. Filistinlilerin ana yurtlarından zorla göç ettirilmesine yönelik söylem ve adımlar başarısızlığa mahkumdur." DEAŞ’A KARŞI ORTAK OPERASYON MEKANİZMASI KURULACAK Zirvede alınan en somut kararlardan biri, DEAŞ’a karşı ortak bir operasyon ve istihbarat mekanizmasının oluşturulması oldu. Fidan, "Uzman ekiplerimiz bu süreci detaylandırarak hızla hayata geçirecek. Birlikte hareket ettiğimiz sürece, bölgesel barışa ve güvenliğe daha güçlü katkılar sağlayacağız. Bugünkü Beşli Güvenlik Zirvesi, bu yönde atılmış çok önemli bir adımdır" dedi. "PROVOKASYONLARA KARŞI İTİDALLİ OLUNMALI" Bakan Fidan, son dönemde Suriye’de yaşanan toplumsal gerginliklere dikkat çekerek, bu durumun mezhep çatışmasına dönüştürülmek istendiğini belirtti. "Bazı çevrelerin Suriye’de istikrarsızlık oluşturmak amacıyla toplumsal fay hatlarını harekete geçirme çabaları gözlemlenmektedir. Hadiseleri herhangi bir mezhebe ya da dini gruba mal etmeye çalışmak doğru değildir. Bu tür provokasyonlara karşı, itidal ve sağduyu içinde hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır." BİR SONRAKİ TOPLANTI TÜRKİYE’DE DÜZENLENECEK Fidan, Beşli Güvenlik Zirvesi’nin devam edeceğini ve bir sonraki toplantının Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşeceğini açıkladı.

ABD, Filistin yanlısı protestolara sahne olan Columbia Üniversitesi’nin 400 milyon dolarlık fonunu kesti Haber

ABD, Filistin yanlısı protestolara sahne olan Columbia Üniversitesi’nin 400 milyon dolarlık fonunu kesti

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Columbia Üniversitesi'nde düzenlenen Filistin yanlısı protestoları gerekçe göstererek, kuruma ayrılan 400 milyon dolarlık federal fonu kesme kararı aldı. ABD Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, üniversite yönetiminin "Yahudi öğrencilere yönelik süregelen tacizlere karşı etkili bir şekilde harekete geçmemesi" nedeniyle fonun geri çekildiği ifade edildi. Bakanlık, kararın Trump yönetiminin "üniversitelerde antisemitizme sıfır tolerans" politikası doğrultusunda alındığını vurguladı. COLUMBİA ÜNİVERSİTESİ’NDEN TEPKİ Columbia Üniversitesi yönetimi, fon kesintisinin eğitim faaliyetlerini ve öğrenci destek programlarını olumsuz etkileyebileceğini belirterek, hükümetin kararını gözden geçirmesi çağrısında bulundu. Üniversite yetkilileri, akademik özgürlüğün korunması gerektiğini vurgulayarak, "Öğrencilerimizin ifade özgürlüğüne saygı duyuyoruz ve kampüsümüzde tüm öğrencilerimizin güvenliğini sağlamak için çalışıyoruz" açıklamasını yaptı. TRUMP: "YASADIŞI PROTESTOLARA MÜSAMAHA GÖSTEREN KURUMLAR FON ALAMAYACAK" New York’un en prestijli üniversitelerinden biri olan Columbia Üniversitesi, geçtiğimiz yıl İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri operasyonlarına karşı düzenlenen Filistin yanlısı protestoların merkezi haline gelmişti. ABD Başkanı Donald Trump, hafta başında yaptığı açıklamada, "yasadışı protestolara müsamaha gösteren eğitim kurumlarının federal fonlardan yararlanamayacağını" söylemiş ve Columbia Üniversitesi'ne yönelik bir inceleme başlatılacağını duyurmuştu.

İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli esirler Gazze'ye ulaştı Haber

İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli esirler Gazze'ye ulaştı

Filistinli esirler, Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin doğusundaki Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan geçerek Gazze Şeridi'ne ulaştı. Serbest kalan Filistinli esirler gerekli sağlık muayenelerinden geçirilmek üzere Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'taki Avrupa Gazze Hastanesi'ne nakledildi. Filistin Esirler Cemiyeti Basın Sorumlusu Emani Serahine, bugün yaptığı açıklamada, İsrail makamlarının gece saatlerinde "602 Filistinliyi" serbest bıraktığını belirtmişti. Serahine, İsrail'in, esir takasının 7. turunda teslim aldığı 4 esirin cenazesinin kimlik teşhisleri yapılana kadar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 46 Filistinli esirin serbest bırakılmasını ertelediğini söylemişti. İsrailli esirlere ait 4 cenazenin teslim edilmesiyle, İsrail'in 22 Şubat'ta salıverilmesini askıya aldığı Filistinli esirin serbest bırakılacağı açıklanmıştı. İsrail, Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını askıya almıştı Hamas, esir takasının yedinci turu kapsamında Gazze Şeridi'nde tutulan 6 İsrailli esiri 22 Şubat'ta serbest bırakmıştı. İsrailli esirlerin Hamas tarafından serbest bırakılmasına rağmen İsrail, Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını askıya aldığını açıklamıştı. Hamas ve İsrail, arabulucularla yapılan görüşmeler neticesinde krizin çözüldüğünü açıklamıştı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.