TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#fay hattı

İLKHABER-Gazetesi - fay hattı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, fay hattı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'da deprem olacak mı? Naci Görür uyardı! Haber

Adana'da deprem olacak mı? Naci Görür uyardı!

Adana'nın Kozan ilçesinde dün meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki deprem, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür tarafından değerlendirildi. 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremlerle bölgedeki stresin arttığını belirten Görür, "Bu tür depremler olabilir demiştik," diyerek, Adana'nın deprem riskine dikkat çekti. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, depremin yaşandığı bölgenin fay hatları ile ilişkili olduğunu vurgulayan Görür, halkı ve yetkilileri dikkatli olmaya çağırdı. Daha Önceki Uyarılar Görür, Adana ve çevresinde meydana gelebilecek depremlerle ilgili daha önce de uyarılarda bulunmuştu. "Adana ve Kıbrıs'ta dikkatli olmamız gerekiyor. Bu uyarılarımız, bölgedeki stres transferine dayanıyor. Malatya çevresindeki fay hatları da benzer bir risk taşıyor." ifadelerini kullandı. Deprem Riskine Dikkat! Adana ve çevresinde sürekli gözlem altında tutulması gereken fay hatları ve stres transferleri, bölge halkının ve yetkililerin dikkatini çekiyor. Prof. Dr. Görür, "Halkımızın bilinçli olması ve yetkililerin uyarılarına kulak vermesi büyük önem taşıyor." diyerek bölgedeki vatandaşları uyardı. Adana'nın Coğrafi ve Demografik Bilgileri Adana, Anadolu yarımadasının güneyinde, Akdeniz kıyısında yer alıyor ve önemli bir nüfusa sahip. 2019 verilerine göre Adana’nın nüfusu 2,237,940 olup, Türkiye’nin 6. kalabalık ili konumundadır. Adana’nın yüzölçümü 13,844 km²’dir ve bu da Türkiye’nin toplam yüzölçümünün %1.77’sini kapsamaktadır. Nüfus yoğunluğu ise 161.65 kişi/km² ile Türkiye’de 12. sırada yer almaktadır. Deprem Tarihçesi ve Risk Raporu Adana, tarihsel olarak önemli bir deprem bölgesi olarak biliniyor. 27 Haziran 1998’de merkez üssü Adana-Abdioğlu olan 6.3 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki riskleri gözler önüne serdi. Son yıllarda kontrolsüz yerleşim alanlarının artması ve altyapı yetersizlikleri, Adana ve çevresinde oluşabilecek olası depremler için bir tehdit oluşturuyor. Fay Hatları ve Deprem Haritaları Adana ve çevresinde meydana gelen depremler, üç ana fay hattında yoğunlaşmaktadır. Bu fay hatları, bölgenin deprem riski açısından kritik bir öneme sahiptir. Yetkililerin ve bilim insanlarının sürekli olarak bu hatları gözlemlemesi gerekmektedir.

Türkiye'nin yenilenen diri fay haritası: 45 il ve 485 diri fay üzerinde yaşıyoruz Haber

Türkiye'nin yenilenen diri fay haritası: 45 il ve 485 diri fay üzerinde yaşıyoruz

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün güncellediği haritaya göre, Türkiye, Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu fay hatları kuşağında bulunuyor. Doğu Anadolu Fay Hattı, Hatay'dan başlayarak Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ, Bingöl ve Muş üzerinden Erzincan'a kadar uzanıyor ve burada Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşiyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı ise Saros Körfezi'nden başlayarak Marmara Denizi, İzmit Körfezi, Adapazarı, Düzce, Bolu, Gerede, Merzifon, Suluova, Erbaa-Niksar, Kelkit vadisi ile Erzincan, Erzurum, Varto ve Van'a kadar uzanıyor. Bu fay hattı, Gelibolu, Çanakkale, Edremit, Bursa ve İznik gibi önemli yerleşim yerlerini de etkiliyor. Diri Fay Hattı hangi illerden geçiyor? AFAD tarafından edinilen bilgiye göre, Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Ege Bölgesi Graben Sistemi üzerinde 6'şar, Doğu Anadolu Fay Hattı'nda 4 ve diğer faylar üzerinde 8 olmak üzere toplamda 24 ilin doğrudan kent merkezinden aktif fay geçiyor. Ayrıca, 80'den fazla ilçe de bu diri fay hatları üzerinde yer alıyor. Ege Bölgesi’nde Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes çöküntü ovaları boyunca uzanan fay hatları; Ayvalık, Dikili, İzmir, Aydın, Denizli, Isparta ve Akşehir'i içine alıyor. Bunun yanı sıra, Burdur, Acıgöl havzaları ve Sultan Dağları’nın kuzey eteklerinde de aktif faylar bulunuyor. Birinci ve İkinci Derece Riskli Bölgeler MTA diri fay hatları haritasına göre birinci derece riskli bölgeler arasında İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik, Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl, Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale ve Siirt yer alıyor. İkinci derece riskli bölgeler arasında ise Tekirdağ, İstanbul, Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak, Zonguldak, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak ve Ağrı bulunuyor. Evimin Altından Fay Hattı Geçiyor mu? vlerinin altından fay hattı geçip geçmediğini merak eden vatandaşlar, MTA’nın yenilenmiş fay hattı haritası üzerinden bilgi edinebiliyor. Türkiye Deprem Tehlike Haritası İnteraktif Web Uygulaması ile oturdukları şehir ve ilçelerde deprem riski olup olmadığını kolayca öğrenebiliyorlar. Harita, fay hatlarının geçtiği illeri ve ilçeleri detaylı bir şekilde gösteriyor. Diri Fay Nedir? Diri fay veya aktif fay, tarihsel dönemde deprem oluşturmuş olan faylara verilen isimdir. Yer kabuğundaki çeşitli ölçekteki kayma yüzeyleri fay olarak adlandırılır ve bu fayların dirilikleri tarihsel kataloglardan ve tarihi yapıları etkileyen faylanma işaretlerinden anlaşılabilir.

Mersin'deki 'Ecemiş Fay Hattı' için uzmanlardan uyarı Haber

Mersin'deki 'Ecemiş Fay Hattı' için uzmanlardan uyarı

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç, Ecemiş Fay Hattı'nın yeterince araştırılmadığını düşündüğünü dile getirerek, "Ecemiş Fayı'nın uzantısının Mersin'e doğru geldiğini düşünürsek, burada yakın zamanda büyük bir deprem kaydını göremiyoruz. Ecemiş Fayı'nın Mersin'e doğru uzantısının sismik yöntemlerle ayrıntılı şekilde çalışılması lazım" dedi. Doç. Dr. Hayati Koç, Türkiye'nin farklı hatlar boyunca çok büyük depremler üretebilecek faylarla kuşatılmış bir ülke konumunda olduğunu belirtti. Bunların, Marmara Denizi'nden başlayıp yaklaşık Karadeniz'e paralel uzanan ve Bingöl Karlıova'ya kadar devam eden Kuzey Anadolu Fay Zonu, diğerinin ise Bingöl Karlıova'dan başlayıp Kahramanmaraş'tan Hatay'a doğru uzanan Doğu Anadolu Fay Zonu olduğunu ve bu fayın uzantısı olan Hatay'dan güneye doğru devam ederek Suriye'ye doğru uzanan Ölüdeniz Fay Zonu olduğunu vurgulayan Koç, "6 Şubat depremleri bunlardan Doğu Anadolu Fay Zonu üzerindeydi" ifadesini kullandı. Bu iki kırık hat boyunca Anadolu'nun batıya doğru kaçtığını, bu esnada da Ege Bölgesi'nde bir genleşme meydana geldiğini ifade eden Koç, "Yani açılma tektoniği etkili oluyor. Bunun sonucunda da bölgede doğu batı doğrultularında, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Gediz nehirlerinin olduğu alanlarda normal fay dediğimiz kırıklar meydana geliyor. Ülkemizde özellikle bu fay zonları boyunca çok büyük depremleri biz yıllarca yaşıyoruz. Ne yazık ki devam edecek" diye konuştu. "Mersin olarak Ecemiş Fayı'ndan etkilenebiliriz" Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te gerçekleşen depremlerden Mersin'in de ciddi şekilde etkilendiğini hatırlatan Koç, bir de Ecemiş Fay Hattı'nın Mersin için önemli olduğunu söyledi. Bu fay hattının Kayseri'den başlayıp Mersin'e doğru uzandığını belirten Koç, şöyle devam etti: "Pozantı'dan güneye doğru devam eden Ecemiş Fayı üzerinde çok yakın zamanda büyük ölçekli herhangi bir deprem kanıtını göremiyoruz. Ancak, bilimsel çalışmalarda Ecemiş Fayı'nın aktivitesinin devam ettiğini gösteriyor. Araştırmalar, Ecemiş Fayı'nın Gülek'ten sonra güneybatı doğrultusunda Toroslar'ın güney kesimlerinden batıya doğru devam ettiğini ve Namrun Fay Zonu olarak tanımlanmaktadır. Namrun Fay Zonu'nun küçük fay segmetlerinden oluştuğunu ve bu fayların en fazla 5 civarındaki bir büyüklükte deprem üretebileceği öngörülmektedir. Mersin olarak Ecemiş ve Namrun fay zonlarında meydana gelebilecek depremden etkilenebiliriz. Bunun dışında Mersin'i etkileyebilecek Adana bölgesinde 6.0-6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek Karaisalı-Karsantı Fay Zonu, Karataş-Osmaniye Fay Zonu gibi faylar bulunmaktadır. Bu fay zonlarında meydana gelecek 6.0-6.5 büyüklüğündeki bir deprem Mersin'i etkiliyor. Bir de Kıbrıs'ın güneyinde dalma batma zonu özelliğindeki Kıbrıs Yayı bulunmaktadır. Burada da geçmişte depremler olduğunu biliyoruz. Geçmişte Kıbrıs Yayı üzerinde meydana gelen depremlerin de Mersin'i etkilediğini araştırmalar bize gösteriyor. Ayrıca Kıbrıs Yayı üzerinde büyük ölçekli bir deprem meydana gelirse bu da tsunami olarak Mersin'i kısmen etkileyebilir." Ecemiş Fay Hattı'nın yeterince araştırılmadığını düşündüğünü dile getiren Koç, "Ecemiş Fayı'nın uzantısının Mersin'e doğru geldiğini düşünürsek burada yakın zamanda büyük bir deprem kaydını göremiyoruz. Ama bu bölgenin araştırılması gerekiyor. Ecemiş Fayı'nın diğer faylar kadar araştırılmadığını düşünüyorum. Bunun Mersin'e doğru uzantısının sismik yöntemlerle ayrıntılı şekilde çalışılması lazım. Yakın zamanda bir deprem üretmiş midir? Ne kadar bir deprem üretebilir? Bunların daha ayrıntılı araştırılması gerektiğini düşünüyorum" dedi. "Akdeniz'de geçmişte ciddi tsunami izleri gözlenmiş" Tsunamilere de değinen Koç, meydana gelen büyük bir deprem ya da bir volkanizmanın etkisiyle tsunamilerin meydana geldiğini belirtti. Akdeniz'de; Hatay'dan başlayıp Cebelitarık Boğazı'na kadar uzanan dalma batma kuşağı boyunca meydana gelmiş depremlerden ciddi tsunami izleri gözlendiğini ifade eden Koç, "Mesela özellikle Antalya'nın batı bölgesindeki yerlerde Rodos Adası'nda geçmiş uygarlıkların tsunamiyle ciddi şekillerde etkilendiği gözüküyor. Hatta Marmara Denizi'ndeki olan eski depremlerde de tsunami izleri gözlemleniyor. Bunlar için de tsunami izleme istasyonları kurulması lazım. Sonuçta tsunami olsun, depremler olsun, volkanik patlama olsun, bunların hepsi doğal afet. Bu doğal afetler için uyarı sistemlerinin mutlaka kurulup değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. "Son 100 yıla baktığımız zaman Mersin ve yakın civarında 5.0-5.5 üzerinde bir deprem görmüyoruz" Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen bölgedeki 'Akkuyu Nükleer Santrali depreme dayanıklı mı değil mi' şeklindeki sorularla ilgili de konuşan Koç, şöyle devam etti: "Ecemiş Fayı, Gülek’ten güneybatıya doğru dönerek Namrun Fay Zonu'nu oluşturuyor. Bunun Anamur'a doğru uzandığı biliniyor. Ama burada da son 100 yıla baktığımız zaman 5.0-5.5 üzerinde bir deprem görmüyoruz. Araziye gittiğimiz zaman şunu görebiliyoruz; fayların uzanımları kısa, yani enerji birikimi biraz az oluyor ve çok büyük bir deprem açıkçası beklenmiyor. Tabii ki Kıbrıs'ın güneyindeki dalma batma zonundan etkilenebilir. Ona dikkat etmek gerekiyor mutlaka. Burada şu soruya cevap aramamız lazım. Yani burada 5.5, biraz daha yükseltelim 5.8 büyüklüğünde bir deprem olursa Akkuyu buna dayanıklı şekilde yapıldı mı, yapılmadı mı? O soruya bakmamız gerekiyor. Bu biraz da siyasi olarak değerlendiriyor gibi geliyor bana. Yani bilimsel olarak o şekilde bakmak lazım. Japonlar bu tür işleri çok yapıyorlar ama sağlam yapıyorlar. Akkuyu ile ilgili bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum." "Merkez üssünden uzaklaştıkça depremin etkisi azalıyor" Depremin büyüklüğünün merkez üssünden itibaren yavaş yavaş etkisinin azalmaya başladığını ifade eden Koç, Mersin'in 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde olduğu gibi 7 üzerindeki 7.6-7.8 büyüklükteki bir depremde ciddi şekilde sallandığını belirtti. Koç, mesafe açısından bakıldığında 1998'de Adana'daki Ceyhan bölgesinde gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki depremin, Kahramanmaraş merkezli depremler kadar etki oluşturduğunu kaydetti. Bu durumun da depremin olduğu yerle Mersin'e mesafesinin önem arz ettiğini gösterdiğine dikkat çeken Koç, "Mersin olarak düşündüğüm zaman sadece yerleşim merkezi değil, doğusunda Tarsus, batısına doğru Erdemli, Silifke, Anamur bölgesini de düşünecek olursak Adana'da olabilecek 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremin, özellikle Tarsus bölgesinde, Mersin'in doğu kısımlarında ve kıyı bölgesinde daha büyük etkiler oluşturacağını tahmin ediyoruz. Kıyı bölgesinin bir de zemin özellikleri önemli oluyor depremin hasarıyla ilgili. Zemin özelliği açısından bu söylediğim yerler biraz risk taşıyan bölgeler. Yani biz Mersin'de sahil bölgesindeki zeminlerin iyi olmadığını, kuzeye doğru gittikçe zeminlerin daha iyi olduğunu net olarak görebiliyoruz. Araştırmalar da bunu söylüyor zaten. Bir de binaların kalitesinin önemi öne çıkıyor. Mesela eski Mersin dediğimiz çarşının olduğu bölgedeki eski binalar neredeyse yıkılacak duruma gelmiş. Bunların 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremde bile yıkılabileceğini tahmin edebiliriz." "Üreticiler, tüketici ne isterse oraya yönelir" Konutların depreme dayanıklı yapılmasında tüketicinin de önemli bir faktör olduğunu belirten Koç, "Üretici, tüketicinin talebine karşılık verecek şekilde üretim yapar. Mesela ev alıyoruz; hepimiz eve gittiğimiz zaman ya bu evin banyosunda ne kullanılmış, balkonu büyük mü, önü açık mı, denizi görüyor mu? Hep bunları soruyoruz. Üreticiler, tüketici ne isterse oraya yönelir. Hiçbirimiz bu bina depreme uygun yapılmış mı? Yapının zemin özelliğini nedir? Zemin raporu var mı? Bunları sormuyoruz. Bunları sorsak herhalde müteahhit ona eğilir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Bakan Özhaseki: Haber

Bakan Özhaseki: "Türkiye'de kırılmamış 500’ün üzerinde fay hattı var, köpek kulübesini dahi sağlam yapmalıyız"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, yerel seçim çalışmaları kapsamında Sinop’a geldi. İlk olarak Sinop Valiliği'ni ziyaret eden Özhaseki, burada şeref defterini imzaladı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye Sinop’a özgü kotra hediye etti. Daha sonra Sinop Polisevi'nde muhtarlar, STK ve oda temsilcileriyle iftar programında bir araya gelen Bakan Mehmet Özhaseki yaptığı açıklamada, “Türkiye bir deprem ülkesi bunu bilelim. Hiç kimse lütfen Sinop’ta ki kardeşlerim siz de dahil içinizden 'bizim burada bir şey olmaz, burası 3’üncü derece, burası 4’üncü derece' falan diye geçirmesin. Son 100 yıl içinde bu ülkede meydana gelen 6 ve üzeri şiddette yıkıcı deprem sayısı 231. Sadece ana karamızda meydana gelen deprem sayısı ise 60’ın üzerinde. Ölen insan sayımız 130 bin. Zarar milyarlarca dolar. Deprem ülkesiyiz. Bunu bilelim arkadaşlar, kabul edelim. Şuan da hareketli kırılmamış ne zaman, nerede, hangi saatte, hangi şiddette kırılacağı belli olmayan 500’ün üzerinde fay hattı var bu memlekette. 500’ün üzerinde fay hattı var. O yüzden ne yaparsak bu gerçekliği bilerek hareket etmek ve yapmak zorundayız. Evlerimizi, iş yerlerimizi, bahçedeki köpek kulübesini dahi öyle yapmak zorundayız. Bizim müthiş bir şekilde tedbir almamız lazım" diye konuştu. "Her ay 10 bin, 15 bin ev vereceğiz” 6 Şubat 2023 depremini hatırlatan Bakan Özhaseki, "Bundan 1 sene kadar önce, bir gece yarısı hepimiz müthiş bir üzüntüyle uyandık. O depremden sonra gündüz saat 1 civarında 2 tane uzun süren 3 dakikaya yaklaşan bir deprem yerleşim yerlerinin altından geçti ve tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan da zarar gördü. 680 bin konut ağır hasarlı, orta hasarlı ve 170 bin kadar da iş yerimiz yıkıldı veya yıkılmayı bekliyor. 850 bin bağımsız birim. Maddi zarar 100 milyar doların üzerinde. Bu hatlar bilinmiyor mu? Evet, biliniyor. Ama 30’lu, 40’lu yıllardan itibaren fay hatlarının üzerine o kadar çok evler yapılmış ki, biraz eski teknolojiyle yapılmış, biraz malzemeden çalınarak yapılmış, yapılmış da yapılmış. Nihayetinde o deprem geldiğinde de hepimizin can evinden vurdu. Tabii ilk andan itibaren Cumhurbaşkanımız ayakta. Bütün bakan arkadaşları bölgeye görevlendirir. Valilerimiz, kaymakamlarımız, sağlık görevlileri hep oradalar. Burada şimdi dediğim gibi tam 18 vilayetimiz etkilendi. 4 bin 300’den fazla köyümüzde hasar var, yıkım var. Çok şükür bir an bile boş durmadık. 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köyler için karar aldık. Çelik kasa evler yaptırıyoruz. Şu anda tam 4 bin 333 tane köyde çelik evler yaptırıyoruz. 100 metrekarelik. İçinde taş yünü koyduğumuz içinde alçıpan olan çelik evler yaptırıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapmaya karar verdik. Çünkü Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Hatay kadim şehirler ve merkezleri yok olmuş nerdeyse. Tamamıyla şehirlerin merkezlerini bakanlık olarak yeniden projelendirdik. O tarihi evleri has, o özgün kimliğine yeniden çıkarmaya çalışıyoruz oraları. Yola açılan ana caddeleri yapıyoruz. Rezerve alanlarında da yüzbinlerce konutun inşasına başladık. Şu ana kadar 76 bini bitirdik, o bölgelere teslim ettik. Peyderpey de zaten devam edeceğiz o evleri vermeye. Her ay 10 bin, 15 bin ev vereceğiz” şeklinde konuştu. “Bir an önce evlerimizi dirençli hale getirelim, evlerimizi dayanıklı hale getirelim” Kentsel dönüşüm çağrısında bulunan Özhaseki, “Kentsel dönüşümün 3 tane ayağı var. Birisi bakanlık. Biz hazırız bekliyoruz. Bu konuda yetki almış bir bakan olarak diyorum ki, A’dan, Z’ye kaç tane parti varsa, söz yeter ki kentsel dönüşüm yapın. Kapı sonuna kadar açık. A, B, C, D, E hangi parti olursa olsun değişin, dönüşün. Bir an önce evlerimizi dirençli hale getirelim, evlerimizi dayanıklı hale getirelim. Elimizdeki tüm imkanları namus sözü sonuna kadar kullanacağız. Buyurun. Fakat arkadaşlar, ne yazık ki bir grup arkadaşımız yanaşmıyor bu işe. Zor. Vatandaşı ikna edeceksiniz, plan yapacaksınız, eziyet çekeceksiniz. Evleri yaptıktan sonra bile dağıtması bile başlı başına bile bir sorun. Bir türlü yanaşmıyor arkadaşlar" ifadelerini kullandı. “İnşallah Sinop’u ayağa kaldırmanın zamanı geldi diyorum bende” 31 Mart yerel seçim kapsamında Sinop’tan aday gösterilen AK Parti Sinop Belediye Başkan Adayı Yakup Üçüncüoğlu’na sahip çıkılmasını gerektiğini belirten Bakan Özhaseki, şunları söyledi: “Sizler de uygun görürseniz Yakup Bey kardeşimizi sizlerde tanıyorsunuz. Yıllardır toplumun içinde. Her dernekte, her cemiyette var. Her grupta, her kesimde var. Onunla biz bu işi çok daha rahat aşarız, yaparız diye düşünüyorum. Ama takdir tabii ki sizlerin. Her ne çıkarsa saygıyla boynumuzu eğeriz. Ama Sinopumuza da kıyamıyoruz. İnşallah Sinop’u ayağa kaldırmanın zamanı geldi diyorum. Değerli kardeşimiz Yakup Bey'i size teslim ediyorum. Sizi de Allah’a emanet ediyorum.” Program Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin açıklamalarının ardından Kuran'ı Kerim ve iftar programı ile devam etti.

Depremler kırsal mahalledeki arazide çöküntü ve yükselmeler oluşturdu Haber

Depremler kırsal mahalledeki arazide çöküntü ve yükselmeler oluşturdu

KAHRAMANMARAŞ (AA) - MUHAMMED KAYGIN/ÖZGÜR ALANTOR - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerin ardından Göksun ilçesinin kırsal Saraycık Mahallesi'nde arazide derin yarıklar ile yükselme ve çökmeler oluştu.Depremler, Göksun ilçesinin Saraycık Mahallesi'nde de ağır hasara yol açtı. Arazide oluşan çöküntü ve yarıkların derinliği 2 metreyi bulurken, bazı arazilerde ise yükselme oldu.Saraycık Mahallesi Muhtarı Arslan Yaşar, AA muhabirine, mahallede 92 hanenin bulunduğunu, kışın nüfusun yüzde 80'inin şehir merkezlerine gittiğini söyledi.Deprem sırasında mahallede yaklaşık 50 kişinin bulunduğunu belirten Yaşar, "Birinci depremde köyümüzde hiç yıkım yoktu. İkinci depremde 13 hanemiz tamamen yıkıldı, 32 hane ise ağır hasarlı olarak kaydedildi." dedi.Bölgede binlerce artçı depremin olduğunu ve bazı evlerin hasarının arttığını dile getiren Yaşar, şöyle konuştu:"Fay, köyümüzün içinden, iki evin tam altından geçti. Bir enkazdan 2 kişinin cansız bedenini depremin üçüncü günü çıkardık. Köyümüzde 3 kişi enkaz altında kalarak vefat etti. Bir kişiyi yaralı kurtardık. Depremden sonra Ahir Dağı'nın uzantısı Kaman Dağı dediğimiz yerden 10 dakika boyunca kayalar yuvarlandı. Ürkütücü, çocukları korkutan, oraya buraya kaçışmasına neden olan bir gürültü vardı. Herkes panik halindeydi. Ben zaten enkazın altında kaldım, kendi imkanlarımla çıktım, duvarlar üzerime çökmüştü."Yaşar, mahallelerinde depremin ardından bilim insanlarınca araştırma yapıldığına işaret ederek, "İstanbul Teknik Üniversitesinden bir profesör geldi. Ben köyün bulunduğu yerin aşağı çöktüğünü sanıyordum, hoca karşı tarafın yükseldiğini söyledi. Köyümüz yaklaşık 3 metre batıya kaydı, 1,5 metre de güney tarafı yükselmiş oldu. Bazı yerler çok geniş, bazı yerler dar ama doğudan başlayarak Göksun'un arkasına kadar derin yarıklar devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Depremler Nurhak'ta yüzey kırıkları ve çökmelere neden oldu Haber

Depremler Nurhak'ta yüzey kırıkları ve çökmelere neden oldu

KAHRAMANMARAŞ (AA) - DURMUŞ GENÇ - Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat'ta meydana gelen depremler, fay hattının üzerinde bulunan Nurhak ilçesinde ağır hasara neden oldu. Kahramanmaraş'ın Nurhak ilçesine bağlı Barış, Gözpınar ve Değirmenkaya mahallelerinde 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, yüzey kırıkları, kayma ve çökmeler oluşturdu.Çok sayıda evin yıkıldığı ilçede depremlerin etkileri dron ile görüntülendi.Evlerin arasından geçen, tarım arazilerinde belirginleşen yüzey kırığı, sokakların bir bölümünün çökmesi ve dağdan kayaların kopmasıyla da kendisini gösteriyor.Değirmenkaya Mahallesi sakinlerinden Ahmet Yüksel, AA muhabirine, böyle bir afet görmediğini, mahalledeki 100 evden 80'inin yıkıldığını söyledi.Köyün altından 3 fay hattı geçtiğini öğrendiklerini anlatan Yüksel, "Evlerle yol arasında en az 2 metre kayma oluştu. Depremle birlikte bazı yerlerde 3 metre derinlik 2 metre genişlikte çökme ve kaymalar meydana geldi." dedi.Deprem sırasında ayakta durmakta dahi güçlük çektiklerini, ağır hasar gören evden sürünerek çıktıklarını anlatan Yüksel, evleri yıkılan 2 akrabasının cenazelerine ulaşabildiklerini söyledi.Hasan Şeker ise deprem sonrası 5 evin yoldan yaklaşık 2 metre ayrıldığını, buradaki 6 ev için yıkım kararı verildiğini, bölgede yaklaşık 40 evin daha yıkılacağını dile getirdi.İkinci deprem gündüz yaşandığı için şanslı olduklarını belirten Şeker, "Deprem anında torunum ve eşim içerideydi, içeriye koştum. Eşime gelmesini söyledim ama sallandığı için gelemedi. Gidip salonun ortasından ikisini aldım. Sağ salim kurtulduk." dedi.Deprem nedeniyle hayvanların da büyük korku yaşadığını anlatan Şeker, yeni doğan kuzularının anneleri besleyemediği için, eşeğinin de strese girerek yemek yemeyi kestiği için telef olduğunu ifade etti.

Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki'den Haber

Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki'den "sağlam zemin" uyarısı:

KAHRAMANMARAŞ (AA) - ÖZGÜN TİRAN/CİHAN DEMİRCİ - Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, depremlere karşı binaların sağlam zemine yapılması gerektiğini belirterek, "Özellikle Akdeniz bölgesinde depremden sonra tsunami görülebileceği için deniz seviyesinden en az 3 metreden yüksekte yer yapılmalı." dedi.Moriwaki, AA muhabirine, deprem bölgesinde incelemelerde bulunduğunu, Gaziantep'in ardından Kahramanmaraş'a geldiğini söyledi.Depremlere karşı duyarlı ve dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Moriwaki, "Kaya zemin, iyi zemin bulmak lazım. İyi zeminli yerlerde iyi binalar yapılırsa tabii problem olmaz. Özellikle Akdeniz bölgesinde depremden sonra tusunami görülebileceği için deniz seviyesinden en az 3 metreden yüksekte yer yapılmalı. Şimdiden hazırlık yapmak lazım. Planlarımızı iyi yapmamız lazım." diye konuştu.- "Marmara Bölgesi'nde 4 yerde tehlikeli nokta var"Türkiye'nin her yerinde depremler meydana gelebileceğini belirten Moriwaki, şunları kaydetti:"Bazen beni gören 'Ne zaman, nasıl geliyor?' diye soruyor, ben de 'Hazır olmamız gerekiyor.' diyorum. Depremden yaklaşık bir ay önce Kahramanmaraş'ta katıldığım seminerde, 'Doğu Anadolu Fay Hattı kırılmaya başladı. O yüzden burası da depremi görebilir dikkatli olunsun, Allah sizi uyarıyor.' şeklinde kelimeler kullanmıştım ama onu normal seminer zannetti herkes. Bundan sonra Türkiye'nin her yerinde deprem olabilir. İzmir fay hattı da daha kırılmadı, fay hattı rahatlamadı."Moriwaki, Doğu Anadolu Fay Hattı'nın denizin içinde Kıbrıs'ta olabileceğini ifade ederek, "Kıbrıs tarafından kuzeyde Bingöl'de dikkatli olmak lazım. Bingöl'den sonra Kuzey Anadolu Fay Hattı Muş, Bitlis, Van'a kadar dikkatli olunmalı. Ondan sonra Marmara Bölgesi... Yani bu İstanbul'u da kapsıyor. Marmara Bölgesi'nde 4 yerde tehlikeli nokta var. Birinci Bursa, o da fay hattını kırmadı. İkincisi Marmara boğazının 20 kilometre güneye gittiği noktada. Bu ikisi de 7,5'e kadar gelebilir. Üçüncüsü Silivri tarafında. Ondan sonra ise Çanakkale adaların güneyi. Burada da 6,8-7,5 olarak gelebilir. Tarih vermek mümkün değil ama bana göre önce Doğu Anadolu Fay Hattı, ondan sonra diğer taraf." diye konuştu.- "Kahramanmaraş merkezli depremler 12 şiddetinde" yorumuDünyanın en büyük depreminin 9,5 ile Güney Amerika'da yaşandığına değinen Moriwaki, Japonya'da meydana gelen depremlerin denizde ve derinde olduğuna işaret etti.Moriwaki, Japonya'daki depremler zeminden 30 kilometre uzaklıkta olduğuna, Türkiye'deki son depremlerin ise zemine yakın noktada meydana geldiğine dikkati çekerek, "(Kahramanmaraş merkezli depremler) Türkiye'de sallantı olarak, kademe olarak 12 şiddetinde oldu diye zannediyorum. Türkiye'deki depremin karadaki en büyük depremlerden biri olduğunu söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.Yumuşak ve dolgu olan yerlere kesinlikle bina inşa edilmemesi gerektiğinin altını çizen Moriwaki, zemin etütlerinin çok iyi yapılması gerektiğini anlattı.Moriwaki, müteahhitlerin kesinlikle mimar veya mühendislerden olması gerektiğini dile getirerek, "Binayı ne kadar iyi yaparsak yapalım zemin kötüyse, bu bina tabii ki çökecektir. Kahramanmaraş'ta da binaların yıkılmasının nedeni zeminin kötü olması. Kentin dağlık bölgeleri zemin açısından iyi." ifadesini kullandı.

Sakarya Üniversitesi akademisyenleri deprem bölgesindeki fay hatlarını inceledi Haber

Sakarya Üniversitesi akademisyenleri deprem bölgesindeki fay hatlarını inceledi

SAKARYA (AA) - UĞUR SUBAŞI/ONUR ORHAN - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki fay hatlarıyla ilgili yaptığı incelemeye ilişkin, "Fay zonundan uzaklaştıkça yıkım azalıyor." dedi.SAÜ Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı da olan Utkucu, 6 Şubat'taki depremlerin ardından Rektör Prof. Dr. Hamza Al'ın desteğiyle inşaat mühendisliği bölümünden heyetle bölgeye gitti.Utkucu, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Sert ile fay hatlarını inceledi.- "4,5 - 5 metreye varan yer değiştirmeler gördük"Prof. Dr. Utkucu, AA muhabirine, Hatay Kırıkhan'dan başlayarak Adıyaman Çelikhan'a kadar fay hattı üzerinde ölçümler aldıklarını ve gözlemler yaptıklarını söyledi.Ulaştıkları sonuca değinen Utkucu, "Bir kere bu deprem kırığının yaklaşık olarak 350 kilometre olduğunu gördük. Bu önemli bir gözlem, depremin büyüklüğünün 7,8 - 7,9 olduğunu arazi gözlemleriyle doğrulamış oluyoruz. Fay hattı boyunca 4,5 - 5 metreye varan sol yanal ötelemeler, yer değiştirmeler gördük. Bunları hesaba kattığımızda depremin 7,8 ila 7,9 civarı büyüklüğe sahip olduğunu tahmin ediyoruz." diye konuştu.Utkucu, Kahramanmaraş sismik boşluğunun 1513 yılından beri deprem üretmediğini, bu depremde sadece Kahramanmaraş sismik boşluğunun kırılmadığını aktararak, 1822 Antakya depremiyle kırılan fay ile Erkenek fayının da kırıldığını gördüklerini kaydetti.Geçmişte üç depremi ayrı ayrı üreten bu fay segmentlerinin son depremle aynı anda kırıldığını, bu nedenle böyle büyük bir felaketle karşı karşıya kalındığını vurgulayan Utkucu, "Bu depremin Anadolu coğrafyasının en büyük depremlerinden biri olduğunu arazi gözlemleriyle de ortaya koymuş olduk. Tarihte bu aralıklarla depremler olmuş, biz buna deprem çifti diyoruz." dedi.- "Artçı depremler farklı faylar üzerinde çok uzakta da meydana gelebilir"Utkucu, iki depremin peş peşe meydana gelmesinden çok ikinci depremde kırılan fayın sürpriz olduğuna dikkati çekerek, birinci şoku atlatmadan ikinci şokun da gelmesinin kuvvet olarak farklılık oluşturduğunu anlattı.Deprem bölgesinde çok sayıda artçının olduğunu ve devam edeceğini dile getiren Utkucu, şöyle konuştu:"20 Şubat'ta Hatay'da meydana gelen 6,4'lük deprem de sismolojik olarak klasik bir artçı deprem. Üstelik biz gerilmesini modelledik ve rapor olarak da yayımladık. Artçı depremin meydana geldiği faya birinci deprem tarafından gerilme yüklenmiş. Dolayısıyla artçı deprem olmanın tüm özelliklerini taşıyor. Artçı bir depremdir ama farklı bir fay üzerinde meydana gelmiştir. Artçı depremler farklı faylar üzerinde çok uzakta da meydana gelebilir. Ana şokla gerilmeleri ispatlanabilir, biz de ispatladık."Utkucu, Pazarcık merkezli ilk depremin, 1999'da Gölcük ve Düzce'de meydana gelen iki depremin enerjisinin toplamından üç kat fazla olduğunu söyledi.Hatay'daki 6,4'lük depremin, ilk depremin yüzde 1'i bile olmadığını kaydeden Utkucu, "Bu da onun artçı deprem olarak nitelendirilmesi için bir kanıt. İkinci olan Elbistan depremi 7,7 büyüklüğünde. Diğeriyle yarısı kadar bir sismik momente sahip. Dolayısıyla ayrı bir ana şok olarak değerlendirebilir. Bu da bir deprem çiftidir." ifadelerini kullandı.Murat Utkucu, büyük depremin ardından çevredeki fayların da etkilendiğin, İç Anadolu Bölgesi'nde Niğde ve Kayseri'de meydana gelen depremlerin de "tetiklenmiş depremler" olarak nitelendirilebileceğini aktardı.- "Doğu Anadolu ile Kuzey Anadolu fay zonları birbirleriyle etkileşimli"Depremin etkilerinin onlarca yıl devam edeceğine işaret eden Utkucu, "Doğu Anadolu Fay Zonu ile Kuzey Anadolu Fay Zonunun etkileşimi elbette vardır. Çalışmalarımız da bunu gösteriyor. Bu etkileşimin nasıl olduğu konusunu da çalışıyoruz. Doğu Anadolu Fay Zonu geçen yüzyılda sessiz bir dönem geçirdi, bu yüzyılda ise hareketli bir dönem sergiliyor. Geçen yüzyılda Kuzey Anadolu Fay Zonu çok aktifti. 7'den büyük 8 deprem üretti. Birbirleriyle bir ilişki var. Birisi çalışırken diğeri bekliyor. " değerlendirmesinde bulundu.Utkucu, deprem bölgesinde fay hattının ortasından geçtiği birçok yerleşim gördüğünden bahsederek, şunları söyledi:"Fay, Adıyaman Gölbaşı'nın şehir merkezini çaprazlama kesiyor. Fayın geçtiği yerde sanki silgiyle oradaki binaları silmişsin gibi bir hal var. Bu da faylar üzerine yerleşim yapmamanın önemini gösteriyor. Fay zonundan uzaklaştıkça yıkım azalıyor. Fayın üzerinden 100 metre ileri gidiyorsun gözle görünür bir fark var, yıkım şekli bile değişiyor. Fayın üzerinde tam bir yıkım varken uzaklaştıkça yıkımın şiddeti ve miktarı azalıyor. Nurdağı, Islahiye ve Kırıkhan'da da öyle. Faylar üzerinde yerleşimden kaçınalım. Maraş'ın doğusunda Tevekkeli, Öksüzlü, Koyuncular köyleri de yerle bir olmuş. Fay üzerinde yerleşim yapmamak lazım, en önemli gözlemlerimizden biri de bu."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.