TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fatih Terim

İLKHABER-Gazetesi - Fatih Terim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fatih Terim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Galatasaray’ın eski Başkanı Burak Elmas: Türk futbolunda devrime ihtiyaç var Haber

Galatasaray’ın eski Başkanı Burak Elmas: Türk futbolunda devrime ihtiyaç var

Galatasaray’ın eski Başkanı Burak Elmas, Türk futbolunun yönetimi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Elmas, hakemlerden ve federasyondan memnun olmayan bir futbol ortamının varlığını vurgulayarak, “Hakemler hakkında herkes konuşuyor. Şikayetçi olmayan kulüp yok. Kazanan da kaybeden de şikayetçi. Federasyondan memnun olan yok. Şampiyon olan da, ikinci olan da, küme düşen de memnun değil. Dolayısıyla buradan çıkmanın zor olduğunu düşünüyorum. Bir devrim ihtiyacı var. Ancak bu devrimin ne kadar samimi olarak istendiği konusunda şüphelerim var” dedi. “BAŞKANLIĞA YENİDEN ADAY OLMAYI DÜŞÜNMÜYORUM” Burak Elmas, Galatasaray’da yeniden başkanlık için aday olup olmayacağı sorusuna net bir yanıt verdi: “Hayır, düşünmüyorum. 18 yaşından beri Galatasaray’ın içindeyim, 24 yaşından beri yönetici olarak hizmet ettim. Başkanlık da nasip oldu. Çok severek yaptım ve faydalı işler gerçekleştirdim. Ancak gördüğüm bu ortamda bundan sonra Galatasaray siyasetinde olmayı düşünmüyorum. Siyasette olmayınca aday da olmayacağım demektir.” FATİH TERİM KARARI: “DOĞRU OLANI YAPTIM” Burak Elmas, başkanlık döneminde Fatih Terim’le yaşadığı fikir ayrılığına ve alınan kararlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu: “Birçok kişinin hata olarak nitelendirebileceği fakat bence doğru olan birçok kararı başkanlığım döneminde aldım. Kararları demokratik bir şekilde, yönetim kurulunun ortak kararı veya çoğunluk oyu ile aldım. Galatasaray’ın geleceğine faydası olmayan konuları konuşmak istemiyorum. O gün yaptığım şeylerden değiştireceğim az şey var. O ve benzeri kararları Galatasaray için aldım.”

Tanju Çolak'tan Fatih Terim'e sert sözler: Haber

Tanju Çolak'tan Fatih Terim'e sert sözler: "Uçağı düşsün diye dua ettim"

Türk futbolunun efsane golcülerinden Tanju Çolak, 2007 yılında A2 Milli Takım teknik direktörünün ardından Fatih Terim ile yaşadığı gerginlikleri ayrıntılarıyla paylaştı. Çolak, Fatih Terim'in kendisine yönelik baskıcı tavrının görevini bırakmasına neden olduğunu ifade ederek, canlı yayında şu açıklamalarını yaptı: “Beylerbeyi'nde halkın sevgisiyle karşılaşıyordum. İnsanlar sürekli yanıma gelip fotoğraf çekmek istiyordu. Bu sevgiyi gören Gündüz Tekin Onay, bana 'Fatih Terim seni burada tutmaz, çünkü bu kadar sevilirsen, onun yanında kalamazsın' dedi. Gerçekten de kısa bir süre sonra Terim beni yanına çağırarak, 'Senin torpilin kim?' diye sordu." FATİH TERİM TARAFINDAN İSTİFAYA ZORLANDI Çolak, Terim'in kendisini istifaya zorladığını şu sözlerle açıkladı: "Fatih Terim bana 'Benden habersiz geldin' dedi. Kez iki ona mektup yazdığını ve cevap alamadığımı söyledim. Ancak beni zorla istifa ettirdi." ''ALLAHIM BU UÇAĞI DÜŞÜR'' En dikkat çeken anı ise Çolak'ın bir yolculuğu uçağında yaşadıklarıydı. Çolak, Antalya'daki bir organizasyon için Fatih Terim ve yardımcılarıyla aynı uçağa bindiğini belirterek, "Uçakta dua ettim, 'Allahım bu uçağı düşürür, Türk futbolunun önemli isimleri burada, arada ben kaynarım bir şey olmaz' dedim. Ancak uçaklar düşerdi. Terim'in yardımcıları bindiği arabaya tam ben binecekken kapıyı kapattılar. O an dayanamayarak gözyaşlarına boğuldum ve görevi bırakma kararı aldım."

Ünlü isimleri dolandırdığı iddia edilen banka müdürüne dört yeni dava açıldı Haber

Ünlü isimleri dolandırdığı iddia edilen banka müdürüne dört yeni dava açıldı

Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan hakkında açılan 4 yeni dava, ana dava dosyasıyla birleştirildi. Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30'dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan, hakkında açılan 4 yeni dava çerçevesinde hakim karşısına çıktı. İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmalarda tutuklu sanık Seçil Erzan ve taraf avukatları hazır bulundu. Seçil Erzan'ın savunması  Sanık Seçil Erzan'ın müşteki Atilla Baltaş'a yönelik eylemleri gerekçesiyle görülen davada savunma yapan Erzan, "Atilla Baltaş’ı hiçbir zaman dolandırmadım. Florya şubesine tayinim çıktığında ödeme yapmam gerekiyordu. Atilla Baltaş’ın da işletmesi vardı. Ondan yardımcı olması konusunda destek istedim, Bana parayı bulabileceğini söyledi. 300-400 bin lira para yolladı. Ben de parasını gecikmeli de olsa kendisine ödedim. 2020 yılına kadar aramızda para alışverişi olmadı. 2020 yılında faizle ödemem şartıyla bana 250 bin dolar verdi. Ben bu parayı faiziyle birlikte toplam 650 bin dolar ödedim. Bu ödemenin ardından Atilla Baltaş bana ‘dövizci’ dediği kişiden 250 bin dolar getirdi. Ben yine 650 bin dolar karşılığında parayı kendisine ödedim. Sonrasında tekrar para alışverişi oldu. Atilla Baltaş bana toplamda 2 milyon 230 bin dolar para verdi. Kendisi benden 635 bin dolar faiz aldı" dedi. Savunmasına devam eden sanık Erzan, "Bankanın verdiği çanta mavi olandı. O çantanın Semih Kaya’ya da gösterilmesini istiyorum. Özellikle çantayı geri istedim ama bana gelmedi. O çanta bana çipli geldi. Semih Kaya beni Bodrum dönüşü aradı. Çantada çip olduğunu söyledi. Ben bankanın koyduğunu düşündüm. O çantayla önceki sefer Atilla Baltaş’a para vermiştim. O gece Atilla Baltaş’ı aradım. Bana ‘çocuklar karıştırıp koymuştur' dedi. Çanta mutlaka bankadan getirtilebilir. Semih Kaya çip olup olmadığını tanır. Atilla Baltaş, bana yapılan eziyetleri gördüğü için maddi ve manevi destek sağladı. Bana, ‘paraları daha sonra senden alırım, senin paran benim param, sonra sen bana ödersin’ diyordu. Merve ve Tanın bana küfür ediyor, Süleyman Aslan tehdit ediyordu. Ben de yapılan eziyetleri Atilla Baltaş’a anlatıyordum. Atilla Baltaş bana, ‘benimle gel’ dedi. Cizre’ye gitmem için bana bilet aldı. Ben havalimanına geldim. Aynı uçakla gitmemizin sorun olacağını söyledi. Ben de geri döndüm, gitmekten vazgeçtim” ifadelerini kullandı. Mağdurların ifadeleri Müşteki Atilla Baltaş ise ifadesinde, hayatı boyunca faize para yatırmadığını belirterek, "Eş, dosttan para alarak Seçil’e verdim. Bana ‘Fatih Terim para çekecek onu döndüremiyorum’, ‘Fatih hoca fondan para çekti onu tamamlamam lazım’ diyordu. Ben de 3 çanta içerisinde 2,5 milyon dolar parayı kendisine verdim. Bunları fon adı altında bana verdi. Ben hayatımda fon getirisinin ne olduğunu bilmem. Fon sisteminin nasıl çalıştığını Seçil’in kendisi bize anlatıyordu. Toplam zararım 5 milyon 420 bin dolardır. Seçil her şekilde beni insanlara borçlandırdı ve oyalama taktiğini uyguladı” dedi. Müşteki Baltaş’ın ifadesinin ardından sinirlenen Erzan, ‘yalan söylüyor’ diyerek mahkemede bağırdı. Sanık Erzan daha sonra müştekiler Tanın Yılmaz ve Merve Yılmaz'a yönelik eylemleri gerekçesiyle savunma yaptı. 3. davada müştekiler Tanın ve Merve Yılmaz mahkemeye katılmadı. Savunma yapan Erzan, müştekilerin kendisinden hiçbir şekilde alacakları olmadığını belirterek, "200 bin liralarını benim hesabımda değerlendirmem karşılığında verdiler. Merve 900 bin dolar, Tanın 500 bin dolardan fazla para aldı. Tanın özel bankacılıktan para çektiğini sandığını söylüyor. O bunu bilmeyecek biri değil" şeklinde konuştu. Fatih Terim'in rolü: "Bana nasıl kazandırıyorsan..." Son olarak görülen 4. davada ise sanık Erzan, müştekiler Ömer Kahraman, Volkan Bahçekapılı ve Mert Zeydanlı ile müşteki sanık Nur Erkasap'a yönelik eylemleri gerekçesiyle savunma yaptı. Sanık Erzan savunmasında, "Nur Erkasap bana Fatih Terim'in yönlendirmesiyle geldi. Fatih Terim beni arayarak, 'Seçil, bana nasıl kazandırıyorsan aynı şekilde Nur'a da kazandır' dedi. Dönem dönem küçük miktarlar ödedim, ana parası tamamlansın diye Volkan Bahçekapılı'nın parası onun hesabında kaldı. O dönemde hoca gayrimenkullerini satamıyordu. Bunları satabilmek için Ömer Kahraman, Nur hanımın hesabına para gönderdi. Hocanın, Ömer’in para gönderdiğinden haberi yok. Mert Zeydanlı'nın parası da hocanın gayrimenkullerini satabilmek içindi. Ben de Nur hanıma 'hoca para bulamıyor, ben para buldum, bu senedi imzalar mısın' dedim. O da 'tamam' dedi. Kafede üçümüz otururken Nur hanım imzaladı" diye konuştu. Paraların akışı ve çanta olayı Müşteki sanık Nur Erkasap ise savunmasında, "Seçil hanıma güvenerek 500 bin dolar verdim ve ara ara ödemeler yapıldı farklı miktarlarda. Toplamda 80 bin dolar aldım. Volkan Bahçekapılı beni aradı 'Nur abla senin hesaba para göndereceğim, bunu Seçil'e iletir misin' dedi. Bunu sorgulamadım aynı aileden olduğumuz için. Fon olayında bir açık oluyormuş bunun kapatılması için paraya ihtiyaç varmış, bana söylenen şuydu bu açığı kapatmalıyız ki senin açığı kapatabilelim. Mert Zeydanlı'dan para bulmuş ve senet imzalamış. Bana da söyleyince ben de paramı kurtarmak adına düşünmedim senedi imzaladım. Bana ayrıca Fatih terim fonu diye değil, Hakan Ateş ve akrabalarının içinde olduğu bir fon olduğunu söyledi. Ben Fatih Terim fonu olduğunu basından öğrendim" ifadelerini kullandı. Mahkeme süreci ve yeni davaların birleştirilmesi Mahkeme, görülen 4 davanın ardından tüm dosyaların ayrı ayrı ana dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetti. Ana davanın görülmesine ise 15 Kasım tarihinde İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce devam edilecek.

Fatih Terim, dolandırıcılık davasında Bodrum Adliyesi'nde ifade verdi Haber

Fatih Terim, dolandırıcılık davasında Bodrum Adliyesi'nde ifade verdi

Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan davasında Fatih Terim, müşteki sıfatıyla Bodrum Adliyesi’nde ifade verdi. Fatih Terim Bodrum Adliyesi’nde verdiği ifadesinde, “Denizbank’ın banka tarafından ödül almış, 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü, Denizbank’ın Genel Müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim” dedi Yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen ve İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Seçil Erzan davasında Fatih Terim Bodrum Adliyesi’nde müşteki sıfatıyla ifade verdi. “Hakan Ateş çok ısrar etti, bankanın sağlayacağı avantajlardan bahsetti” Fatih Terim Bodrum Adliyesi’nde verdiği ifadede, yaklaşık 13 yıl Galatasaray Teknik Direktörüyken Galatasaray’ın Denizbank ile anlaşma yapmasıyla Denizbank’la çalışmaya başladığını belirterek, “Denizbank’la çalışmaya başladığımız tarihe yakın bir zamanda şampiyonlar ligi seyahatinde, uçakta bankanın genel müdürü Hakan Ateş ile tanıştım. O dönemki eşiyle birlikte bir arka sıramda oturuyordu, bana yaklaştı ve kendini tanıttı, ‘Kulüple anlaştık, sizin de hesaplarınızı bizim bankaya taşıyalım hocam’ dedi. İlk tepkim olumsuzdu, çünkü yıllardır başka bir bankayla çalışıyordum ve çok sık hesap değiştiren etrafımdaki danışmanları, hizmet aldığım insanları ve firmaları değiştirmeyi sevmem, uzun vadeli güven üzerine ilişkiler kurarım. Hakan Ateş o esnada çok ısrar etti, bankanın sağlayacağı avantajlardan bahsetti, kulüpteki diğer çalışanların da Denizbank’a geçtiğini anlattı, bunun üzerine ben de diğer bütün kulüp çalışanları gibi bazı banka hesaplarımı Denizbank’a aktardım. Sonrasında Hakan ile arkadaş da olduk, ya da en azından ben öyle sandım. Çok yakın ilgi alaka gösterdi, bana en iyi hizmeti vermek üzere çok özel bir müşteri olarak hissettirdi” ifadelerini kullandı. “Seçil Erzan’ı benim özel bankacım olarak belirleyen, bu şekilde çalıştıran ve bunu takip eden de Denizbank üst yönetimidir” Terim, ifadelerinin devamında davaya konu olan olaylar gelmeden önce 13 yıl boyunca Denizbank müşterisi olduğunu söyleyerek, “Hatırladığım kadarıyla 2016 veya 2017 yılında Seçil Erzan’la Denizbank’ın yeni Florya Şubesi Müdürü olarak tanışmıştım. Denizbank beni özel bir müşterisi olarak kabul etti ve hep bu şekilde muamele gördüm. Denizbank Genel Müdürü olan Hakan Ateş ile samimiyetimiz vardı ancak olaylar sonrası ilişkilerimiz koptu. Gösterdiği yakın alaka, çerçevesinde benim Denizbank’taki hesaplarımla ilgili bana özel ihtimam gösterilirdi. Seçil Erzan’ı benim özel bankacım olarak belirleyen, bu şekilde çalıştıran ve bunu takip eden de Denizbank üst yönetimidir” dedi. “Denizbank’ın banka tarafından ödül almış, 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü, Denizbank’ın Genel Müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim” İfadesinde Hakan Ateş’in savcılığa verdiği ifadeye de değinen Terim, “Hakan Ateş, savcılığa verdiği ifadede kendisinin Seçil Erzan’la benim düzenlediğim bir etkinlikte tanıştığını söylemiş. Bu, akla hayale sığmayacak bir senaryodur. Denizbank’ın banka tarafından ödül almış 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü, Denizbank’ın genel müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim” diyerek Bölge Müdürü Sermin Hanım’ın kendisine Seçil Erzan’ın en iyi banka şube müdürleri arasında olduğunu söylediğini ifade etti. En ufak bankacılık işlemlerimi dahi Seçil Erzan’a yaptırdığına söyleyen Fatih Terim, uzun yıllardır bir banka şubesine gitmediğini, hatta Denizbank Florya Şubesi’ne ve Denizbank Büyükdere Şubesi’ne bir defa dahi adım atmadığını ifadesinde belirtti. Terim, “Çalışma hayatımın özellikle son 15-20 senesi boyunca para yatırma ve çekme işlemleri ile imzalanacak belgeler banka çalışanlarının bulunduğum yere gelmesi ile yapılmıştır. Seçil Erzan bizzat kendisi gelip kimi zaman Florya tesislerinde herkesin içinde kimi zaman evimde toplu olarak getirdiği belgeleri bana imzalatırdı, hiç okuma ihtiyacı duymadan imzalardım. Hatta yurt dışına seyahat edeceğim zamanlarda benim Seçil Hanım ile konuşmam ya da mesajlaşmam üzerine havaalanına nakit para getirildiği dahi olmuştur. Her zaman Seçil Hanım değil başka Denizbank çalışanları da gelirdi, para getirirlerdi para götürürlerdi, bazen imza alırlardı bazen almazlardı. Seçil Erzan yıllardır benim özel bankacımdı. Ben Denizbank tarafından oluşturulan güven ve Denizbank’ın bana gösterdiği kişi olduğu için Seçil Erzan’a özel bankacım olarak güvendim. Ben hayatım boyunca bütün ilişkilerimi güven üzerine kurdum. Bundan sonra da böyle olacak güvensiz yaşanmaz” diye konuştu. “Bankanın yönetimi bana da bizzat gelip ‘en iyi şube müdürlerimizden biri’ dedi” Bankadaki hesaplarını zaman zaman Seçil Erzan’a, o yoksa onun yönlendirdiği bir bankacıya sorduğunu aktaran Terim, “Onlar da bankadaki ekranlarına bakarak bana varlık durumu ekranının fotoğrafını atarlardı. Nakit parayla ilgili işlemlerimi de genelde şoförüm Umut Akgöze vasıtasıyla yapardım. Umut Akgöze dışında da güvendiğim birçok kişiyle, o an yakınımda kim varsa ona güvenerek, bu tür işlemler yapmışlığım olmuştur. Ben geçmişte de birçok nakit çekme ve yatırma işlemini güvendiğim insanlar aracılığıyla yapmıştım. Seçil Erzan benim Denizbank hesaplarımdaki bütün işlemlerimle özel olarak ilgilenirdi. Bana finansal olarak söylediği her tavsiyeyi bankanın görüşü olarak gördüm, zira bankanın yönetimi ona güvenmiş onu o pozisyona getirmiş hatta bana da bizzat gelip ‘en iyi şube müdürlerimizden biri’ dediler, ben de bunun üzerine ayrıca bir teyit yapmaya ya da sorgulamaya gerek görmedim. Bana özel bankacım olarak hizmet veren Seçil Erzan, ‘hocam bankada şu kadar paranız var, bu ay bu paraya dokunmadınız heba olmasın, değerlendirelim’ gibi sözler söylediğinde de ben doğal olarak bunun altında kötü bir amaç aramadım, bu durumu sorgulamadım. Sorgulamadım çünkü doğal olarak güven duyuyordum. Bu tür durumlarda, ‘siz daha iyi bilirsiniz, öyle daha iyi olacaksa o şekilde hareket edelim, nasıl değerlendirmeyi uygun görürseniz öyle değerlendirelim’ gibi sözler söyledim. Daha sonra da kendisi gerekli işlemleri yapar, onayım gereken hallerde de ya arar ya da imzamı alırdı” ifadelerini kullandı. “Kimseyi herhangi bir fon, yatırım ya da Seçil Hanım’ın yönettiği bir sisteme yönlendirmişliğim yok” Hiç kimseyi herhangi bir finansal yatırım yapması için de yönlendirmediğini söyleyen Fatih Terim, “Bu davada benim tanıdığım, tanımadığım da müştekiler var, çoğunu da tanımam. Bu 30’dan fazla müşteki ve sanıklardan tek biri dahi, benim birini bir sözde fona yönlendirdiğimi, aradığımı, arandığımı söyleyebilecek tek bir insan dahi olamaz. Varsa, lütfen gelsin çıksın söylesin, mahkemede söylesin, başka yerde söylesin. Benim bir yerlere para yönlendirdiğimi iddia eden tek biri vardır, o da bankadır ve bankanın reklam alanlarıdır. Davaya taraf olmayan bankanın böyle yapmasının tek sebebi de kendi iletişim stratejisidir. Bana ‘Seçil Erzan’ı tanıyor musun’ diye sormuşlarsa da, elbette Seçil Erzan’ı tanıdığımı ve güvendiğim bir bankacı olduğunu söylemişimdir. Ama kimse bana gelip böyle bir fon olduğundan ya da Seçil Hanım’ın benimle adlandırdığı bir fon olduğundan bahsetmedi. Tek bir insanı dahi herhangi bir fon, yatırım ya da Seçil Hanım’ın yönettiği veya yönettiğini iddia ettiği bir sisteme yönlendirmişliğim yok, olamaz çünkü böyle bir sözde fonla ilgili bir bilgim de hiç olmadı” ifadelerini kullandı. “3 milyon dolar civarında para bulunmalı ama sonra Denizbank bana böyle bir paranın olmadığını söyledi” 7 Nisan 2023 günü Emre Belözoğlu ile Arda Turan’ın Fatih Terim’in eşi Fulya Terim’le temasa geçene kadar, olaylardan haberinin olmadığını söyleyen Terim, “Bu olayla ilgili maddi ve manevi zararlarım var. Ben bu olay ortaya çıktıktan sonra hesaplarımı incelettim. Yapılan incelemeler neticesinde de Denizbank’a yatırılması için gönderdiğim ve çektiğim tutarlar arasında ciddi bir eksiklik olduğunu tespit ettik. Zaten banka çalışanı Rüya Hanım’dan yine SMS ile aldığım bilgiye göre bir saklama hesabım olmalı ve orada 3 milyon dolar civarında para bulunmalı ama sonra Denizbank bana böyle bir paranın olmadığını söyledi” dedi. “Biri paramı diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor” Bankaya ve bir banka müdürüne güvendiğini belirten Terim, “Biri paramı diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor. Benim kamuoyu açıklamalarım kimsenin adını lekelemek üzere değil gerçekleri paylaşma amaçlı olur. Şunun da merakı içindeyim; benim tüm mesajlarım hatta banka kredilerim hesaplarım T.C. kimlik numaram, telefon numaram, ailemin ev adresi birilerine servis ediliyor, birileri de benden izin almadan bunları vicdansızca kullanıyor. Banka yöneticilerinin mesajları ise deşifre edilmiyor” diye konuştu. Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın etkin pişmanlıktan faydalanmasını istemedi İfadesinin ardından Fatih Terim, Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarını istemediğini belirterek şikayetçi oldu ve davaya katılmak istediğini söyledi.

Haber

"Yüksek karlı gizli fon" dolandırıcılığı davasında müşteki Fatih Terim ifade verdi

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" diye bilinen dolandırıcılık davasında müşteki olan Fatih Terim, talimatla ifade verdi.Terim, avukatlarıyla İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava kapsamında ifade vermek için Bodrum Adliyesine gitti. Müşteki Terim'in Bodrum Ağır Ceza Mahkemesince talimatla ifadesi alındı. İfadesinde Seçil Erzan'la 2016 veya 2017 yılında tanıştıklarını belirten Terim, şunları kaydetti: "Denizbank, beni özel bir müşterisi olarak kabul etti ve hep bu şekilde muamele gördüm. Denizbank Genel Müdürü olan Hakan Ateş, benim ilk ismiyle hitap ettiğim, bu olaylar yaşanana kadar arkadaş bildiğim, hem yazlık hem kışlık evimde misafirim olan, benim de onun evinde misafir olduğum, samimi olduğumuz, en azından öyle bildiğim bir insandı. Bu olaylardan sonra kendisiyle hiçbir ilişkim kalmamıştır. Gösterdiği yakın alaka çerçevesinde Denizbank'taki hesaplarımla ilgili bana özel ihtimam gösterilirdi. Seçil Erzan'ı özel bankacım olarak belirleyen, bu şekilde çalıştıran ve bunu takip eden de Denizbank üst yönetimidir." Terim, çalışma hayatının özellikle son 15-20 senesi boyunca para yatırma ve çekme işlemleri ile imzalanacak belgelerin banka çalışanlarınca bulunduğu yere getirilip yapıldığını anlatarak, "Seçil Erzan, bizzat kendisi gelip kimi zaman Florya Tesisleri'nde herkesin içinde, kimi zaman evimde toplu olarak getirdiği belgeleri bana imzalatırdı. Hiç okuma ihtiyacı duymadan imzalardım hatta yurt dışına seyahat edeceğim zamanlarda benim Seçil Hanım ile konuşmam ya da mesajlaşmam üzerine havaalanına nakit para getirildiği dahi olmuştur. Her zaman Seçil Hanım değil başka Denizbank çalışanları da gelirdi, para getirirlerdi, para götürürlerdi, bazen imza alırlardı, bazen almazlardı." beyanında bulundu. Seçil Erzan'ın özel bankacısı olduğunu ifade eden Terim, özel bankacısı olarak ona güvendiğini belirtti. Fatih Terim, kendisine özel olarak hizmet veren Erzan'ın "Hocam, bankada şu kadar paranız var, bu ay bu paraya dokunmadınız, heba olmasın, değerlendirelim." dediğinde altında kötü bir amaç aramadığını, durumu sorgulamadığını çünkü güven duyduğunu anlattı. Erzan'ın kendisine hiçbir zaman özel olarak bir fona para yatırılacağını ve yüksek gelir sağlanacağını söylemediğini, kendisine paranın bankanın saklama hesaplarında değerleneceğini söylediğini ifade eden Terim, saklama hesabına yattığını söylediği paraların böyle bir hesaba yatmadığını şimdi anladığını kaydetti. "Bana Seçil Hanım'la ilgili soru soranlara onun iyi ve ilgili bir bankacı olduğunu söylerdim" Erzan'ın başkalarına yönelik kendisinin adını kullandığını bu olaylardan sonra öğrendiğini belirten Terim, "Bana Seçil Hanım'la ilgili soru soranlara onun iyi ve ilgili bir bankacı olduğunu söylerdim. Çok sonra öğrendim ki benim haberim olmadan, etrafımdaki birçok kişiden para istemiş, bazılarından da paralar almış. Ayrıca yakın aile dostlarımızdan da almış hatta daha fazla alınması için uğraşmış. Bunları çok sonra öğrendim." beyanında bulundu. Terim, Erzan'ın kendisini bir yatırıma ikna etmek için hiçbir zaman özel çaba içine girmediğini ifade etti. Hiç kimseyi finansal yatırım yapması için yönlendirmediğini savunan Terim, şunları kaydetti: "Bu davada benim tanıdığım müştekiler var, tanımadığım da müştekiler var hatta daha çoğunu da tanımam. Bu 30'dan fazla müşteki ve sanıklardan benim birini bir sözde fona yönlendirdiğimi, aradığımı söyleyebilecek tek bir insan dahi olamaz. Varsa lütfen gelsin, çıksın söylesin, mahkemede söylesin, başka yerde söylesin. Benim bir yerlere para yönlendirdiğimi iddia eden tek biri vardır, o da bankadır ve bankanın reklam alanlarıdır. Davaya taraf olmayan bankanın böyle yapmasının tek sebebi de kendi iletişim stratejisidir." Fatih Terim, bu olayla ilgili maddi ve manevi zararlarının olduğunu belirterek, "Ben bu olay ortaya çıktıktan sonra hesaplarımı incelettim. Yapılan incelemeler neticesinde de Denizbank'a yatırılması için gönderdiğim ve çektiğim tutarların arasında ciddi bir eksiklik olduğunu tespit ettik. Zaten banka çalışanı Rüya Hanım'dan yine SMS ile aldığım bilgiye göre bir saklama hesabım olmalı ve orada 3 milyon dolar civarında para bulunmalı. Bana verilen bilgi buydu ama sonra Denizbank bana böyle bir paranın olmadığını söyledi." ifadelerini kullandı. "Bir bankaya ve banka müdürüne güvendim, biri paramı, diğeri de itibarımı kullandı" Terim, Emre Belözoğlu ile Arda Turan'ın 7 Nisan 2023'te eşiyle temasa geçmelerine kadar olaylardan haberinin olmadığını anlattı. Terim, şöyle devam etti: "8 Nisan Cumartesi sabah, sadece Hakan'la görüşeceğimizi sanarak beraberce banka genel müdürlüğüne gittik. Hakan, bizi binanın girişinde karşıladı, daha önceki nezaketen yaptığım ziyaretimde de öyle yapmıştı, öyle saygı gösteren ve alakalı, özenli bir insan olarak tanımıştım onu ama bir anda bizi yukarı çıkardığında karşımıza hatırladığım kadarıyla 10-15 kişi çıktı, bankanın tüm üst düzey yönetimi oradaydı. Çok şaşırdık. Hakan'la konuşmaya, olayı anlamaya ve Arda ile Emre'nin mağduriyetleri için ne yapılabilir diye konuşmak üzere gittiğimizi sanırken bana da soruldu bir kaybım olup olmadığı. 'Ben şu an bilmiyorum, bir hasar tespiti yapmadım. Mümkünse hasar tespitimizi yapalım, sonra net bir şey söyleyelim.' gibi bir şey söyledim. Arda ve Emre, 'Biz, Fatih Hoca'nın tavsiyesiyle Seçil Erzan'a para gönderdik.' demediler. Toplantıda böyle bir söz söylendiğini beyan edenler yalancıdır, yalan söylüyorlar." Fatih Terim, konunun adalet önünde tartışılmasının ve suçlu kimse ortaya çıkmasının en büyük arzusu olduğunu ifade ederek, kendisi için en önemli konunun, isminin ve ailesinin böyle bir olayda paravan olarak kullanılıp üzerinden kamuoyunun dikkatinin farklı yönlere çekilmeye çalışılması olduğunu belirtti. Seçil Erzan'la çok yakın olduğuna dair söylentilere ilişkin de Terim, onun yıllarca güvenip parasını emanet ettiği kişi olduğunu, kendisinin eski avukatıyla nişanlanırken davet edildiği için de törene gittiğini kaydetti. Terim, Seçil Erzan'a yaşça büyük olmasına rağmen bir defa bile "Seçil" demediğini, yazışmalarından da görüleceği üzere her zaman mesafeli, seviyeli ama bir o kadar da güvene dayalı bankacı-müşteri ilişkilerinin olduğunu vurguladı. Bu olayla ilgili ailesi ve avukatları dışında kimseyle konuşmadığını ifade eden Terim, şunları bildirdi: "Konuşmadan bugünü beklemek benim için çok zordu ama hukuka ve yargıya olan güvenim ve saygım beni buna mecbur etti. 50 senedir kamuoyunun gözü önünde yaşıyorum. Kamuoyunun da benden açıklama beklediğinin farkındayım. Bundan sonraki süreçte salt reklam sevenlerin ve reklam meraklılarının tatmini için değil reklam verenlerin bugüne kadarki iletişimlerinin nasıl bir senaryo olduğunu, doğru muhatap olarak gördüklerime en doğru şekilde gerekli görürsem gerekli bilgilendirme yapılacaktır. Bir bankaya ve banka müdürüne güvendim, biri paramı, diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor. Benim kamuoyu açıklamalarım kimsenin adını lekelemek üzere değil gerçekleri paylaşma amaçlı olur." Fatih Terim, ayrıca sanıklar Seçil Erzan ile Rüya Sağır'ın dava kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rızasının olmadığını belirtti. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor. İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker'in daha sonra Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor. Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor. İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor. Sanık Erzan'ın 93 yıldan 305 yıla kadar hapsi isteniyor Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 93 yıldan 305 yıla kadar hapsi isteniyor. Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın da "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Haber

"İmparator" Fatih Terim'in Galatasaray'a ilk imzasının üzerinden yarım asır geçti

Türk futbolunun "İmparator" lakaplı yaşayan efsanesi Fatih Terim'in sembol olacağı ve birçok unutulmaz başarıyı yakalayacağı Galatasaray'a futbolcu olarak attığı ilk imzanın üzerinden 50 yıl geçti. Adana'da 4 Eylül 1953'te dünyaya gelen Fatih Terim, futbola Ceyhanspor'da başladı. Daha sonra Adana Demirspor'a transfer olan Terim, 1969 ile 1974 yılları arasında mavi-lacivertli formayı terletti. Takımında libero olarak görev yapan Fatih Terim, Adana Demirspor'da 5 sezon geçirdi. Burada geçirdiği sürede dönemin 2. Ligi'nde şampiyonluk yaşayan Fatih Terim, İstanbul takımlarının transfer gündemine girdi. Galatasaray Kulübünün bir başka efsanesi Metin Oktay'ın Adana'ya giderek sözleşme imzaladığı 20 yaşındaki genç Fatih Terim, sarı-kırmızılı renklere bağlandı. Galatasaray'a 8 Temmuz 1974'te imza atan Fatih Terim, sonrasındaki 50 yılda futbolcu ve teknik direktör olarak sayısız başarı elde etti. Sarı-kırmızı formayla 11 yıl top koşturdu Fatih Terim, Galatasaray'da 11 yıl futbol oynadı. Galatasaray'a 1974'te gelen Terim, 1984-1985'in sonuna kadar 11 sezon sarı-kırmızılı formayı terletti. Toplam 402 resmi maça çıkan Fatih Terim, takım kaptanlığı da yaptı. A Milli Takım'ın da değişmezlerinden olan Terim, 51 müsabakada ay-yıldızlı formayı sırtına geçirdi. Fatih Terim, Galatasaray formasıyla lig şampiyonluğu yaşayamasa da 3 Türkiye Kupası, 2 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık Kupası kaldırdı. Görkemli bir jübile Futbolu 1985 yılında bırakan Fatih Terim için görkemli bir jübile organizasyonu düzenlendi. Aktif futbolculuk kariyerini 4 Ağustos 1985'te noktalayan Fatih Terim, Kadıköy'de Trabzonspor ile yapılan jübile maçına helikopterle geldi. Yaklaşık 30 bin kişinin izlediği jübile maçı, 0-0 beraberlikle sonuçlandı.Fenerbahçeli İbrahim Tatlıses'in Galatasaray forması giyerek verdiği konser, Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki şöhretler maçı jübile gününe renk kattı. Sahayı takım arkadaşlarının omzunda terk eden Terim, geldiği gibi helikopterle stattan ayrıldı. Teknik direktörlük ve Türk futboluna vurulacak damga Türk futbolunun gördüğü en önemli liberolardan olan Fatih Terim, asıl etkiyi teknik direktör olarak yaptı. Futbolu bırakmasının ardından 1987'de teknik adamlığa başlayan Terim, ilk tecrübesini MKE Ankaragücü'nde yaşadı. Sarı-lacivertli takımı 1987-1988 sezonunda 13. yapan Terim, 6. tamamladıkları ikinci sezonun ardından görevinden ayrıldı. Kısa bir süre 2. Lig'de Göztepe'yi çalıştıran Terim, Şubat 1990'da A Milli Takım'da teknik direktör Sepp Piontek'in yardımcılığına ve Ümit Milli Takım'ın teknik direktörlüğüne getirildi. 1991 Akdeniz Oyunları'nda 21 Yaş Altı Milli Futbol Takımı'nın başında finale çıkıp gümüş madalya alan Fatih Terim, 1993 Akdeniz Oyunları'nda ise Türkiye Olimpik Milli Takımı'nı şampiyonluğa ulaştırdı. Sonrasında Türk futbolunda büyük başarılar kazanacağı birçok oyuncuyla Ümit Milli Takım seviyesinde çalışmaya başlayan Terim, burada yaptıklarıyla gelecekte elde edeceği zaferlerin sinyallerini vermeye başladı. A Milli Takım'ın başına geçti Fatih Terim, Temmuz 1993'te Piontek'ten boşalan A Milli Takım Teknik Direktörlüğü koltuğuna oturdu. Akdeniz Oyunları'nda altın madalya kazanan takımdan birçok oyuncuyla yola devam eden Terim, Türkiye'yi 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası'na götürerek önemli bir başarıya imza attı.Turnuva dönüşü sözleşmesi sona eren Fatih Terim ile milli takımın yolları ayrıldı. 1996'da yuvaya dönüş Milli takımlardaki performansı Terim'e yuvası Galatasaray'ın kapısını bir kez daha açtı. Fatih Terim, 1985'te takım kaptanı olarak ayrıldığı Florya Metin Oktay Tesisleri'nin kapısından 1996'da teknik direktör olarak girdi. Terim'in yönetiminde kurulan Galatasaray, 1996 ile 2000 yılları arasında üst üste dört kez Süper Lig şampiyonluğunu kazanarak kırılması zor bir rekora imza attı. Sarı-kırmızılı ekip, bu süreçte ikişer Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası zaferi yaşadı. Türkiye'de ve Avrupa'da başarılı sonuçlar alan Terim yönetimindeki Galatasaray, 1999-2000 sezonunda UEFA Kupası'nı da kaldırarak Türk futbol tarihinde Avrupa'da kupa kazanan ilk ve tek takım olma ünvanını aldı. İtalya macerası Galatasaray ile kazandığı UEFA Kupası, Fatih Terim'in Avrupa'ya açılmasını sağladı.Haziran 2000'de İtalya'nın köklü kulüplerinden Fiorentina'nın başına geçen Terim, ligde istediği sonuçları alamasa da takımını İtalya Kupası'nda finale taşıdı. Tecrübeli teknik direktör, yönetimle yaşadığı sorunların ardından final maçına çıkmadan görevinden istifa etti. Sezon sonunda dünyaca ünlü Milan takımını çalıştırmaya başlayan Terim, aradığını bulamadı ve Kasım 2001'de yol ayrımına gidildi. İtalya sonrası ikinci Galatasaray dönemi Fatih Terim, İtalya macerasının ardından ikinci kez Galatasaray'ın başına geçti.Rumen teknik adam Mircea Lucescu ile şampiyon olmasına rağmen yola devam etmeyen sarı-kırmızılı kulüp, 2002'de teknik direktörlüğe bir kez daha Fatih Terim'i getirdi. Florya'nın kapısından üçüncü kez giren Terim, iki sezon görev yaptı. İlk sezonunda ikinci, sonraki sezon ise altıncı olan Fatih Terim, görevinden ayrıldı. Milli takım ve 2008 Avrupa Şampiyonası A Milli Takım'ın yaşadığı başarısızlıkların ardından Haziran 2005'te bir kez daha Fatih Terim'in kapısı çalındı. 2006 FIFA Dünya Kupası elemelerinde play-off oynamasına rağmen vize alamayan Fatih Terim yönetimindeki A Milli Takım, 2008 Avrupa Şampiyonası'na katılım hakkı elde etti. Avusturya ve İsviçre'nin ortaklaşa düzenlediği turnuvaya geri dönüşlerle damga vuran Türkiye, yarı final oynayarak tarihi bir başarı sergiledi. EURO 2008'deki başarının mimarı olan ve turnuvanın en iyi teknik direktörü seçilen Fatih Terim, 2010 FIFA Dünya Kupası'na katılım sağlanamadığı için 2009'da görevinden ayrıldı. Galatasaray'a üçüncü kez geldi Galatasaray tarihindeki en kötü sezonlardan biri olan 2010-2011'in ardından sarı-kırmızılı kulübün yönetimi, bir kez daha Fatih Terim'in kapısını çaldı.Başkanlığa seçilen Ünal Aysal, Mayıs 2011'de Terim'i göreve getirdiğini açıkladı. Tecrübeli teknik adam, kurulan iyi kadroyla üst üste 2 sezon Süper Lig şampiyonluğunu kazandı. Bu dönemde 2 kez TFF Süper Kupa'yı kaldıran Terim, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde de bir kez çeyrek final görerek başarılı bir performans sergiledi. Türkiye Futbol Direktörü oldu Terim, Galatasaray'da teknik direktörlük görevi devam ederken 2013'ün ilk yarısında 4 maçlığına A Milli Takım'ın başına geçti. Tecrübeli teknik adam, sarı-kırmızılı takımı yönetirken, ay-yıldızlıları 2014 FIFA Dünya Kupası elemelerindeki maçlara da hazırladı. Milli takımda başarılı olan Terim ile Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal'ın arası açıldı. Aysal, Eylül 2013'te önemli başarılar yaşayan Fatih Terim ile yolları ayırdı. Galatasaray'dan ayrılan Terim, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından çok geniş yetkilerle Türkiye Futbol Direktörlüğü'ne getirildi. Aynı zamanda A Milli Takım'ı çalıştıran Terim, ay-yıldızlıları 2016 Avrupa Şampiyonası'na götürerek başarılarına bir yenisini ekledi. Terim bu dönemde yabancı oyuncu kuralı dahil birçok önemli karara imza attı. EURO 2016'da gruptan çıkılamaması, takım içinde ve Terim'in özel hayatında yaşanan bazı olaylar nedeniyle 2017'de Terim ile milli takımın yolları bir kez daha ayrıldı. Dördüncü Galatasaray dönemi 2017-2018 sezonunda şampiyonluk yarışında yara alan Galatasaray'da teknik direktörlüğe bir kez daha Terim getirildi.Geriden gelerek rakiplerini geçen Terim yönetimindeki sarı-kırmızılı ekip, söz konusu sezonu şampiyon tamamladı. Takımını sonraki sezonda da mutlu sona ulaştıran tecrübeli teknik direktör, kariyerinin 8. Süper Lig şampiyonluğunu kazandı. Fatih Terim, bu süre zarfında birer Türkiye Kupası ve TFF Süper Kupa şampiyonluğu daha yaşadı. Böylece Terim'in kariyerindeki kupa sayısı 17'ye yükseldi.Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yaşandığı 2019-2020 sezonunda istediği sonuçları alamayan Terim yönetimindeki Galatasaray, 2020-2021 sezonunda da averajla şampiyonluğu Beşiktaş'a kaptırdı. 2021-2022 sezonunda Galatasaray, başkan Burak Elmas yönetiminde yeniden yapılanmaya gitti. Avrupa'daki başarılı performansa rağmen ligde istenen sonuçlar alınamayınca Fatih Terim ile yollar bir kez daha ayrıldı. Son macera Panathinaikos Fatih Terim, son olarak Yunanistan Ligi takımlarından Panathianikos'u çalıştırdı.Galatasaray'dan dördüncü kez ayrılmasından sonra yaklaşık 2 yıl boşta kalan Fatih Terim, Aralık 2023'te Yunan temsilcisinin başına geçti. Sezon sonunda beklenen şampiyonluk gelmeyince Terim ile Panathinaikos'un da yolları ayrıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.