TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fast Food

İLKHABER-Gazetesi - Fast Food haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fast Food haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Burger King isim değişikliği mi yaptı? Burger King yeni ismi ne oldu? Haber

Burger King isim değişikliği mi yaptı? Burger King yeni ismi ne oldu?

Dünyaca ünlü fast food zinciri Burger King, Türkiye’de sürpriz bir adımla isim değişikliği gerçekleştirdi. Peki Burger King neden isim değişikliği yaptı. Burger King Türkiye'de yeni adı ne oldu? İşte yanıtı... Burger King Türkiye isim değişikliği mi yaptı? Burger King fast food markasının yeni ismi ne oldu? Burger King'in Türkiye’deki adını Türkçeleştirerek 'Börgır' yapması, markanın yerel pazarda daha güçlü bir kimlik kazanma ve Türk kültürüne uyum sağlama stratejisi olarak değerlendiriliyor. Yapılan açıklamalarda, bu değişikliğin müşterilere daha samimi ve yakın bir mesaj iletme amacı taşıdığı vurgulandı. Markanın bu hamlesi, Türk tüketiciler arasında şaşkınlıkla karşılanırken, bazıları tarafından yerel pazara verilen önemin bir göstergesi olarak yorumlandı. "Börgır" ismi, markanın sosyal medya hesapları üzerinden de resmi olarak duyuruldu ve şubelerde yeni logolar kullanılmaya başlandı. Menüler de Türkçeleşebilir Tahminlere göre, isim değişikliğiyle birlikte menülerde de Türkçe isimlerin yer alması bekleniyor. Yiyeceklerin Türkçe karşılıklarla sunulacağı, bu değişikliğin sadece isimle sınırlı kalmayacağı düşünülüyor. Burger King Türkiye neden isim değişikliği yaptı? Burger King'in bu yeniliği, küresel markaların yerel pazarlara daha fazla entegre olma stratejilerinin bir parçası olarak görülüyor. Yerelleşme stratejisi doğrultusunda atılan bu adım, diğer fast food zincirlerinin de benzer hamleler yapabileceğinin bir işareti olabilir.

KFC iddialarına yanıt verdi: Hiçbir yere gitmiyoruz! Haber

KFC iddialarına yanıt verdi: Hiçbir yere gitmiyoruz!

Fast food devi KFC'nin Türkiye'deki geleceği hakkında çıkan çeşitli spekülasyonlar, şirketten yapılan resmi açıklama ile son buldu. Yum! Brands'in 2023 mali raporu, Orta Doğu'daki KFC ve Pizza Hut satışlarında bir düşüş yaşandığını göstermiş ve bu durumun Türkiye'deki işlerin seyrini de endişeyle izlenmesine neden olmuştu. ABD merkezli restoran işletmeciliği şirketi Yum! Brands'in 2023'ün son çeyreğine ilişkin mali raporu, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına destek veren firmalara yönelik boykotlar gibi faktörlerin etkisiyle piyasa beklentilerinin altında kaldığını ortaya koydu. Bu durum, KFC ve Pizza Hut gibi markaların Türkiye'den çekilme olasılığını gündeme getirdi. Ancak, bu iddialara İş Gıda'dan yapılan açıklama ile son verildi. İş Gıda, KFC, Pizza Hut ve Krispy Kreme gibi dünya çapında ünlü markaları bünyesinde bulunduran bir şirket olarak Türkiye'de 600'den fazla restoran ve mağazaya sahip olduklarını belirtti. Ayrıca, İş Gıda'nın Türkiye'de hızlı servis restoran sektöründe önemli bir oyuncu olduğu ve büyümeye devam edeceği vurgulandı. ÇEKİLME DEĞİL YENİ ŞUBE AÇIYORLAR! İş Gıda'nın basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu ve Avrupa'daki en büyük hızlı servis restoran işletmecilerinden biri olarak bu yıl KFC'nin 350. ve Pizza Hut'ın ise 250. restoranını açmayı planlıyoruz. Ülkemize duyduğumuz güven ile çok çalışmaya, istihdama ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz." Bu açıklama ile birlikte, KFC'nin Türkiye'den çekilme iddialarının asılsız olduğu ve şirketin Türkiye'deki varlığını sürdüreceği netlik kazandı.

Diş Sağlığı Uzmanı Uyarıyor: Fast-Food ve asitli içecek tüketimi çocuklarda diş çürüklerini artırıyor Haber

Diş Sağlığı Uzmanı Uyarıyor: Fast-Food ve asitli içecek tüketimi çocuklarda diş çürüklerini artırıyor

Çocukların günlük hayatlarında fast- food, asitli içecek, işlenmiş ve paketli gıda tüketimi ile diş sağlığının tehlikeli bir noktaya gittiğini, özellikle tatillerde bu durum fazlalaştığı için riskin de arttığını işaret eden Liv Hospital Samsun Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği’nden DT. Çağatay Yazıcı, çocuklarda diş sağlığı hakkında bilgilendirmede bulundu. Küçük yaşlardaki ihmaller, erken yaşta çürüğe neden olur Günlük diş bakımını küçük yaştan itibaren ihmal eden çocuklarda diş çürümelerinin erken yaşta kaçınılmaz olduğunu belirten DT. Çağatay Yazıcı, “Okul öncesinden itibaren ağız bakımı alışkanlığı kazanmayan çocuklar henüz daha ilkokul döneminde bize geldiğinde geç kalınmış olabiliyor. Diş bakımı tüm yaşamı ve sağlığı etkileyen dikkat edilmesi gereken bir konudur” diye konuştu. Diş fırçalama ebeveyn gözetiminde yapılmalı İlk dişlerin çıktığı andan itibaren başlaması gereken ağız bakımı ve diş fırçalama alışkanlığının mutlaka doğru şekilde yapılması gerektiğinin altını çizen DT. Çağatay Yazıcı, “Çocuklar yalnızca görünen yerleri fırçaladığı için ebeveyn gözetimi eşliğinde diş fırçalanmalı, uygun yaşta diş ipi kullanımı öğretilmelidir. Çocuklar doğru beslenmeye yönlendirilmeli, abur cuburdan uzaklaştırılmalıdır” ifadelerini kullandı. Yarıyıl tatili ağız ve diş tedavileri için uygun bir dönem Abur cubur tüketimi ve yanlış beslenmenin çocukların ağız sağlığını olumsuz yönde etkilediğini ve buna yanlış fırçalamanın da eklenmesini diş çürümelerine yol açtığını sözlerine ekleyen DT. Yazıcı, “Yılda 1 kez herhangi bir şikâyet olmasa bile mutlaka ağız ve diş kontrolü yapılmalı, yoğun okul süreci olan çocuklar için çürük tedavilerinde sömestr çok uygun bir dönemdir. Tedaviler etkili bir şekilde kolayca görülebilir. Böylece çocuklar sağlıklı dişlerle yeni eğitim dönemine başlayabilir, düşecek olan ve yeni çıkacak dişler de sağlıklı şekilde ağızda yer alacaktır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Menülerdeki olumsuz uyarılar sürdürülebilir tercihlerde daha etkili oluyor Haber

Menülerdeki olumsuz uyarılar sürdürülebilir tercihlerde daha etkili oluyor

İSTANBUL (AA) - YETER ADA ŞEKO - Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yapılan bir çalışma, çevreye zarar veren ürünlerin üzerine "Doğa dostu değildir", "Karbon ayak izi fazla" gibi uyarılar yazmanın, zararsız ürünlerin üzerine "Çevreye ve doğaya zarar vermez", "Sürdürülebilir yöntemlerle üretilmiştir" yazmaya oranla insanları sürdürülebilir menülere yöneltmede daha etkili olduğunu ortaya koydu.ABD'de bulunan Johns Hopkins Üniversitesi, Harvard Üniversitesi ve Michigan Üniversitesi'nden bilim insanları menüler üzerindeki olumlu ve olumsuz etiketlerin faydalarını ölçebilmek için 2 bin 605’i erkek, 2 bin 444’ü kadın olmak üzere 5 bin 49 kişiyle bir çalışma gerçekleştirdi.Katılımcılardan önce herhangi bir restoranda sipariş verdiklerini düşünmeleri istendi. Daha sonra fastfood menüler gösterilen katılımcılardan bu menülerden birini seçmeleri istendi. ABD’deki birçok zincir fastfood restoranında karşılaşılabilecek şekilde dizayn edilen menülerin içeriğinde sığır eti, bitkilerden üretilen et ikamesi, tavuk ve balık sandviçleri, soslu tavuk parçaları ve salata gibi çeşitler yer aldı. Sipariş aşamasına gelindiğinde ise katılımcılar rastgele bir şekilde 3 ayrı gruba ayrıldı ve kendilerine farklı şekillerde etiketlenmiş 3 menüden biri gösterildi.Kontrol grubu olarak kabul edilen birinci gruba tüm ürünlerin üzerinde sadece QR kodu olan menü, pozitif çerçeveleme yapılan ikinci gruba üzerinde "İklim değişikliğine etkisi düşük" yazılı yeşil renkli etiketlerle daha çok tavuk, balık ya da vejetaryen seçenekler sunan menü, negatif çerçeveleme yapılan son gruba ise "İklim değişikliğine etkisi yüksek" uyarısı ile kırmızı etiketli et ürünleri gösterildi. Menülerin fiyatları ise gerçek restoran fiyatlarıyla doğru orantılı şekilde belirlendi.Her menünün üzerine etiketlerin ne anlama geldiğini gösteren açıklamalar da eklendi. "İklim değişikliğine etkisi düşük" yazılı yeşil etiketli menülerin açıklamasında, "Bu ürünün sera gazı emisyonu düşük ve iklim değişikliğine etkisi daha az"; "İklim değişikliğine etkisi yüksek" etiketli ürünlerin açıklamasında ise "Bu ürün çevresel olarak sürdürülebilir değil, sera gazı emisyonu oldukça yüksek ve iklim değişikliğine etkisi yüksek" gibi ifadeler yer aldı.- İklim krizine yönelik uyarıların yapıldığı grup bu menüleri daha az tercih etme eğilimindeMenü tercihlerini yaptıktan sonra ise katılımcılara, seçtikleri menünün sağlıklı olup olmadığı konusunda ne düşündükleri, ürünlerin üzerindeki etiketleri görüp görmedikleri ve iklim değişikliği konusundaki uyarıların, ürünleri tüketme motivasyonlarını etkileyip etkilemediği yönünde sorular yöneltildi.Çalışmanın sonuçları, iklim krizine yönelik uyarılarda bulunulan negatif çerçeveleme yapılan grubun, kontrol grubu ve pozitif çerçeveleme yapılan gruba göre sürdürülebilir olmayan menüleri daha az tercih etme eğiliminde olduğunu gösterdi. Elde edilen verilere göre, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında negatif etiketleme yapılan grubun yüzde 23,5'i, pozitif etiketleme yapılan grubun ise yüzde 9,9'u sürdürülebilir menüleri tercih etti.- "Olumsuz mesajlar tüketiciler üzerinde daha etkili oluyor"Sonuçları AA muhabirine değerlendiren Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kıvanç Nazlım Tüzel Uraltaş, çalışmanın yapıldığı ABD'nin fastfood ürünlerde kırmızı et tüketiminin en fazla olduğu ülke olduğunu belirtti. Sığır eti üretiminin küresel ısınmaya etkisine yönelik çalışmalar bulunduğunu vurgulayan Uraltaş, ABD’deki çalışmanın da bu kapsamda değerlendirilebileceğini söyledi.Uraltaş şöyle devam etti:"Çalışmanın sonucunda olumlu etiketlerin olumsuzlara kıyasla daha az etkili olduğu ortaya çıkmış. Olumlu olan her mesaj tabii ki kişiyi harekete geçirebilir, aksiyon almasını sağlayabilir. Öte yandan olumsuz mesajlar tüketiciler üzerinde daha etkili oluyor. Bunun altında yatan temel şeylerden biri korku. Olumlu etiketlemeye kıyasla negatif etiketleme, kişilerde korku uyandırdığı için daha etkili oluyor. İnsanlar korktukları şeyi yapmaktan çekindikleri için bu tarz etiketlemeler insanların daha hızlı harekete geçmesini sağlıyor. Yani hem korkmuş oluyorsunuz hem de hızlı bir şekilde tepki vermek istiyorsunuz. Dolayısıyla bu menülerin üzerine yapıştırılacak etiketlerle hem insanların sebze, tavuk ve balık ağırlıklı, daha sağlıklı menüler tercih etmesi amaçlanıyor hem de kırmızı et tüketiminin azaltılması hedefleniyor."Ürünlerin üzerine yapıştırılacak etiketlerin standartlaştırılması gerektiğini vurgulayan Uraltaş, "Çalışmanın sonucunda, her marka kendine özel bir etiket yapar ve bunları yapıştırırsa, bir standart yakalanamayacağı, bu durumun suistimale yol açabileceği belirtiliyor. Bunun önüne geçilebilmesi için devletin bu işaretlerin standartlaştırılması konusunda çalışmalar yapması gerekiyor." yorumunu paylaştı.Sigara paketlerinin üzerine caydırıcılık amaçlı konulan etiketlerin tüketiciler üzerindeki etkilerinden örnekler veren Uraltaş, "Yapılan araştırmalara göre sigara etiketlerinin tiryaki olarak adlandırdığımız tüketiciler üzerindeki etkisi daha önce hiç başlamamış olanlara oranla daha az. Tiryakilerin tamamen bırakması üzerinde çok etkili olmasa da içilen miktarı azaltmaları konusunda etkili olduğu söylenebilir. Yapılan araştırmalar, bu etiketlerin sigaraya hiç başlamamış genç neslin üzerinde ise çok etkili olduğunu gösteriyor." dedi.Çalışmadaki olumlu etiketlemenin sürdürülebilir menü tercihinde artış sağlamasının da göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Uraltaş, "Hem küresel ısınma ve iklim krizi hem de daha sağlıklı beslenme açısından bunlar çok güzel sonuçlar. Çalışmanın sonuçları kapsamında daha sağlıklı bir dünyaya doğru gidişatın arttığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.