TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fahrettin Altun

İLKHABER-Gazetesi - Fahrettin Altun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fahrettin Altun haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Yüksek İstişare Kurulu toplantısının ayrıntılarını açıkladı Haber

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Yüksek İstişare Kurulu toplantısının ayrıntılarını açıkladı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Kurulumuzun ana gündeminde aile kurumunun karşı karşıya olduğu tehlikeler, bunları bertaraf etmek için alınması gereken tedbirler ve çözüm yolları yer aldı." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı'nın ana gündeminde aile kurumunun karşı karşıya olduğu tehlikeler, bunları bertaraf etmek için alınması gereken tedbirler ve çözüm yollarının yer aldığını bildirdi. Altun, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı'na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Toplantıda, Kurulun ana gündeminde aile kurumunun karşı karşıya olduğu tehlikeler, bunları bertaraf etmek için alınması gereken tedbirler ve çözüm yollarının yer aldığını bildiren Altun, son günlerde milleti sarsan olumsuz olayların temelinde, gençlerin dijital mecralarla medyadan etkilenmesinin, ailelerin gençlerle sağlıklı iletişim eksikliğinin ve gençlerin sosyal medyanın etkisiyle ailelerinden hızla kopmaya başlamasının yattığının belirtildiğini kaydetti. Fahrettin Altun, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi: "Toplantıda, suçu teşvik eden ve suça özendiren televizyon programları, diziler ile sosyal medya içeriklerinin aile kurumuna zarar verdiği, mevcut hukuki düzenlemelerin yeterli olmadığı ve yeni adımlar atılması gerektiği ifade edildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz günlerde ifade ettiği gibi, son dönemde bazı medya organlarının reyting kaygısıyla basın ilkelerini umursamayan, son derece sorunlu bir yayın politikası izlemesinin, habercilik adına mağdurların tekrar tekrar mağdur edilmesinin oluşturduğu problemler ele alındı. Cinayet vakalarının insanların ailecek ekran başında olduğu saatlerde en ince ayrıntısına kadar anlatılmasının, meselenin sosyal öğrenme boyutunun göz ardı edilmesinin mahzurları ortaya konarak, RTÜK'ün bu konuları daha hassas biçimde ele alması gerektiği değerlendirildi. Toplantıda sosyal medyada gençler başta olmak üzere toplumun tamamını ve özellikle aile kurumunu hedef alan içeriklerin son zamanlarda artış gösterdiği, oradaki tehlikenin kontrol altına alınmamasının telafisi imkansız sosyal zararlara yol açabileceği belirtildi." Aile destek programları Toplantıda, ailelerin korunması, gençleri olumsuz etkileyen unsurlarla mücadele amacıyla çok daha kapsamlı bir sosyal medya düzenlemesi yapılması gerektiğinin ifade edildiğini bildiren Altun, "Ailelerin korunması ve güçlendirilmesine ilişkin vizyon belgesinde yer alan, küresel riskler ve demografik dönüşüm karşısında ailenin korunması, ailelerin refah düzeyinin yükseltilmesi, aile odaklı sosyal politika ve hizmetlerin etkinliğinin artırılması, dijitalleşme sürecinde ailenin desteklenmesi, aileye duyarlı çevre politikaları ile ailelerin afet ve acil durumlara dayanıklılığının artırılması başlıkları ile özetlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi için yapılacaklar da toplantıda gündeme geldi." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'deki doğum hızının 1965'ten bu yana en düşük seviyeye gerilediği, bunun toplum için çok boyutlu bir beka tehlikesini oluşturabileceğinin ifade edildiğini belirten Altun, bu husus çerçevesinde ailelerin korunması ve devamlılığının sağlanması için acilen alınması gereken tedbirlerin değerlendirildiğini kaydetti. Toplantıya kurul üyeleri İsmail Kahraman, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, İsmet Yılmaz, Binali Yıldırım ve Mustafa Şentop'un yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan katıldı.

Fahrettin Altun : Kötülüğü reyting için gündemde tutamayız Haber

Fahrettin Altun : Kötülüğü reyting için gündemde tutamayız

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, televizyon kanalları ve gazetelerin reyting uğruna şiddeti, kötülüğü tüm detaylarıyla dramatize ederek, sürekli kamuoyunun gündeminde tutmamaları gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, televizyon kanalları ve gazetelerin reyting uğruna şiddeti, kötülüğü tüm detaylarıyla dramatize ederek, sürekli kamuoyunun gündeminde tutmamaları gerektiğini belirterek, "Geleneksel medya kuruluşlarımız, sosyal medyadan önlerine düşen görüntüleri filtresiz şekilde daha geniş kitlelere yaymamak noktasında çok daha özenli olmak durumundadırlar." dedi.Altun, TRT Arı Stüdyosu'nda bu yıl 10'uncusu düzenlenen, "TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, 12 kategoride 36 projenin ödül almaya hak kazandığını dile getirerek, genç iletişimcileri tebrik etti. İletişim ve medya dünyasının son yıllarda köklü değişimlere, dönüşümlere sahne olduğuna işaret eden Altun, Türkiye'nin bu dönüşüm süreçlerinde belirleyici bir aktör, özne olmak zorunda olduklarını söyledi. Altun, "Özne olduğumuz takdirde, mevcut enformasyon düzenindeki adaletsizliğe meydan okuyabiliriz. Özne olduğumuz takdirde, yalan siyasetine, dezenformasyon politikalarına karşı hakikatin savunuculuğunu yapabiliriz. Özne olduğumuz takdirde, bölgemizde, coğrafyamızda, İslam dünyasında, Türk dünyasında, Bağdat'ta, Tahran'da, Beyrut'ta, Kudüs'te veya Gazze'de yaşananları Batılı medya tekellerinin süzgecinden geçirerek değil, sahadan kendi bilgilerimizi edinerek bütün dünyaya anlatabilir, dünyaya neyin doğru neyin yanlış olduğunu sahih bir şekilde gösterebiliriz. Özne olduğumuz takdirde, kendi ad ve hesabımıza konuşabiliriz." ifadesini kullandı. Hikayeyi kim anlatıyorsa iyiyi de kötüyü de onun tayin edeceğine dikkati çeken Altun, şöyle devam etti: "Bugün birçok düşünür, küresel iletişim rejiminde sömürgecilerin, sömürgeleştirilen insanların kendi hikayelerini anlatma hakkını nasıl ellerinden aldığını, Batı'nın medyatik temsillerinin mazlum halkların gerçek sesini ne şekilde bastırdığını, Batılı bilgi üretim süreçlerinin uyguladığı epistemik şiddet aracılığıyla tüm dünyada ezilenlerin hikayesini hangi yol ve yöntemlerle gizlediğini gözler önüne seren eserler veriyor." Altun, "Batı medyası, Batı dışı dünyayı egzotik içeriklerle yahut şiddet içeren imgelerle temsil ederek, hem Batı dışındaki toplumlarla ilgili hakikati çarpıtıyor hem de Batı'nın etnosantrizmini kurumsallaştırıyor. Eğer bu çarpık düzene itiraz etmez ve kendi hikayemizi anlatma imkanından mahrum kalırsak, kendi hikayemizi anlatma cesaretini göstermezsek, bu takdirde hem kendi varlığımızı tehlikeye atarız hem de hakikate ihanet ederiz." dedi. Yazar Aldous Huxley'in "Hakikatin saklanması, insanları köleleştirir, hakikatin ifşası ise insanları özgürleştirir." sözünü anımsatan Altun, "Şunu özellikle vurgulamak isterim ki biz, Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde küresel dünya düzenindeki adaletsizlikle, sömürgeci politikalarla mücadele ederken aynı zamanda bu adaletsizliği ayakta tutan medya emperyalizmiyle ve onun tanımlama tekeliyle de mücadele ediyoruz." diye konuştu. Altun, dijitalleşme ve yapay zekanın yaygınlaşmasının, hakikat karşıtı bir enformasyon eko-sistemine zemin hazırladığını belirterek, "Hep birlikte yalanın hükümferma oluşuna şahitlik ediyoruz. Bir yanda içerik enflasyonu yaşanırken, öte yandan sahici içeriklere ulaşmak giderek zorlaşıyor ve bu süreçte kamusal denetim de kamu çıkarı adına denetim de günden güne zorlaşıyor. Dolaşıma giren şey hakikat mi, yoksa hakikati tahrif eden, hakikat düşüncesini bile anlamsızlaştıran yalan, manipülasyon veya dezenformasyon mu?" dedi. Dezenformasyonla mücadele Maruz kalınan dezenformasyon bombardımanında içeriğin doğruluğunu teyit etmenin, mecranın yapısı, işleyişi ve hızı dikkate alındığında, özellikle kullanıcılar için oldukça meşakkatli bir iş olduğunu söyleyen Altun, bu nedenle kamusal denetim ve düzenleme süreçlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bu ve benzeri zorlukları aşabilmek adına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesi altında Dezenformasyonla Mücadele Merkezini kurduklarını anımsatan Altun, "Bunu yaparken amacımız, yalanın, manipülasyonun, dezenformasyonun tespiti ve doğru bilginin ulusal ve uluslararası kamuoylarıyla hızlı bir şekilde bütün boyutlarıyla paylaşılması." ifadesini kullandı. Kamusal yarar adına sadece doğrulama ve teyit mekanizmalarıyla yetinemeyeceklerini belirten Altun, şunları söyledi: "Sosyal medya başta olmak üzere dijital mecralara ilişkin etkin hukuki düzenlemelere, caydırıcı tedbirlere ihtiyacımız var. Zira bizler Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bugünkü konuşmalarında ifade ettiği gibi gençlerimizi sosyal medyanın ve dijital mecraların karanlık dehlizlerine teslim edemeyiz. Bu platformların, şiddeti, vahşeti özendiren, yaygınlaştıran mecralara dönüştükleri ne yazık ki açıktır. Şunu da özellikle belirtmek isterim ki bu süreçte konvansiyonel medya kuruluşlarından da sorumlu yayıncılık ilkesi gereğince hareket etmesini bekliyoruz. Televizyon kanallarımız, gazetelerimiz reyting uğruna şiddeti, kötülüğü tüm detaylarıyla dramatize ederek sürekli bir şekilde kamuoyunun gündeminde tutamazlar, tutmamalıdırlar. Geleneksel medya kuruluşlarımız, sosyal medyadan önlerine düşen görüntüleri filtresiz şekilde daha geniş kitlelere yaymamak noktasında çok daha özenli olmak durumundadırlar. Küçük ve maddi hesaplar uğruna gençlerimizin popüler kültür ve dijital mecralar eliyle zehirlenmesine, bu yapılar için birer meta olarak görülmesine müsaade edemeyiz." "Kullanıcılar ne kadar sorumluysa, sosyal medya platformları da paylaşımlardan o kadar  sorumludur" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, yeni durumlara göre yeni yasalara ihtiyaç olduğuna dikkati çekerek, "Zira kullanıcılar kadar sosyal medya platformları da yalan, manipülasyon ve dezenformasyon içerikli paylaşımlardan sorumludur. Hatta çok daha fazla sorumludur. Ne var ki söz konusu platformlar toplumsal sinir uçlarıyla oynayan, kutuplaşmaya sebebiyet veren, şiddeti, vahşeti, ırkçılığı, yabancı düşmanlığını, İslam karşıtlığını tetikleyen içeriklere ne yazık ki göz yummakta, hatta bize öyle geliyor ki bu içerikleri teşvik etmektedir. Kendilerini birer hakem gibi yansıtmaya çalışsalar da çoğu kez dünya siyasetinde birer oyuncu, bir aktör gibi hareket etmeye çalışmaktadırlar." dedi. Dijital platformların terör ve şiddet propagandasına karşı dahi etkin bir denetim mekanizması kurmaktan kaçındığını, talep edilmesine rağmen bu türden paylaşımları kaldırmadığını, algoritmalar marifetiyle toplumu bir arada tutan temel değerleri hedef alan paylaşımların görünürlüğünü artırdığını belirten Altun, "Bu yapıların oluşturduğu siber tehditlere, hibrit tehditlere karşı siber vatanımızı korumak asli vazifemizdir. Siz genç iletişimcilerimizin de bu bilinç ve duyarlılıkla hareket etmesini bekliyoruz." diye konuştu. İsrail'in Gazze'deki saldırıları Altun, bazı dijital mecralarda olduğu gibi birçok Batılı konvansiyonel medya kuruluşunun da çifte standartlı yaklaşımını sürdürdüğünü söyledi. Gazze'de bir yıldır devam eden soykırım sürecinde ne yazık ki Batılı hükümetlerin, Batılı medya şirketlerinin İsrail'in savaş suçlarına olan desteğinin durmadığını ve katlanarak arttığını dile getiren Altun, "Batılı medya kuruluşları ve hükümetler ne yazık ki İsrail savaş ve soykırım makinasına destek verdi." dedi. Kasıtlı bir şekilde gazetecileri, sağlık çalışanlarını, kundaktaki bebekleri, kadınları hedef alan İsrail'in birkaç gün önce Türk gazetecileri tekrar hedef aldığına dikkati çeken Altun, şunları ifade etti: "İsrail güçlerinin koruduğu işgalci bir terörist, TRT Haber'in yayınına müdahale ederek gazeteci arkadaşlarımızı tehdit etti. Bir gün sonra bu kez İsrail güçleri doğrudan aynı muhabir arkadaşlarımızın yayın yapmalarını engellemeye kalktı. Karşımızda işgalci, istilacı, sömürgeci bir yapı var ve bu yapının İsrail'in suçlarını da cürümlerini de herkes biliyor. Soykırım bilinmesin, bu cürümler görülmesin diye gazetecileri ve ailelerini 7 Ekim'den bu yana İsrail hedef alıyor. Şu ana kadar İsrail, Gazze'de 200'e yakın gazeteci kardeşimizi katletti. En son Anadolu Ajansı muhabiri Hasan Hamad, İsrail bombardımanını fotoğraflamaya çalışırken hedef gözetilerek şehit edildi." Hakikati dünyaya duyurmaya çalışan gazetecilerin İsrail tarafından pervasızca katledilmesine Filistin televizyonunun Gazze muhabiri Salman El Beşir'in yeleğini, kasketini çıkararak isyan ettiğini anımsatan Altun, şunları kaydetti: "Güneş balçıkla sıvanmaz. Hakikat tüm çıplaklığıyla, yakıcılığıyla İsrail'in peşini bırakmayacak. Gerek İsrail'in gerekse de işbirlikçilerinin şunu artık anlaması gerekiyor, bizler cesaretle, hakikat ve adalet şuuruyla bölgede soykırımcılarla, katillerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Gazze'de 200'e yakın gazeteci öldürülürken sessiz kalan küresel şebekeye karşı bizler, buradaki kötülüğü, buradaki çifte standardı ifşa etmeye, haykırmaya devam edeceğiz. Bizler, Gazze'de olduğu gibi Batı Şeria'da, Kudüs'te olduğu gibi Lübnan'da da iletişim kanallarını açık tutacak ve İsrail'in saldırılarını dünyaya duyurmaya devam edeceğiz. Bölgemizde kalıcı barışın, istikrarın, adaletin tesisi ve Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi daha adil bir dünyanın inşa edilmesi için iletişim ve medya alanında üzerimize ne düşüyorsa bütün bunları yapmaya gayret sarf edeceğiz." Siyasetten ekonomiye, kültür-sanattan iletişim ve medya alanına kadar birçok alanda yapılacak işler ve ulaşılacak hedefler olduğunu dile getiren Altun, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak geleceği daha iyi ve daha adil bir şekilde inşa etmenin bugünün gençlerine yatırım yapmaktan geçtiğini çok iyi biliyoruz. Daha insani, daha müreffeh ve daha adaletli bir sistemin inşa edilmesi için bugün burada olduğu gibi gençlerimizi her alanda desteklemeyi sürdüreceğiz. Aşkla, şevkle ve heyecanla üreten gençlerimizin arkasında durmaya devam edeceğiz." dedi. Altun, dereceye giren iletişimcilerin yanı sıra yarışmaya katılan bütün gençleri cesaret ve gayretlerinden ötürü kutladı, 10 yıldır Geleceğin İletişimcileri Yarışması'nı tertip eden TRT ailesine ve jüri üyelerine şükranlarını sundu. Konuşmasının ardından Altun, TRT Özel Ödülü ve Belgesel Film kategorisinde dereceye giren genç iletişimcilere ödüllerini verdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: Televizyon kanallarımız, gazetelerimiz kötülüğü kamuoyunun gündeminde tutamazlar

Fahrettin Altun: Gazze’deki soykırımı lanetliyoruz Haber

Fahrettin Altun: Gazze’deki soykırımı lanetliyoruz

İletişim Başkanı Fahrettin Altun," Gazze'deki soykırımında hayatını kaybeden Filistinlileri rahmetle anıyor; tarihin utanç sayfalarında yerini alan bu soykırımı lanetliyoruz. Uluslararası toplumu, bu soykırımın mimarlarına karşı daha fazla ses çıkarmaya davet ediyoruz" dedi. "50 bin Filistinli katledildi" İletişim Başkanı Fahrettin Altun İsrail’in Gazze’de devam eden saldırıların yıl dönümünde sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. İletişim Başkanı Altun, yaptığı açıklamada, İsrail’in bir yıldır tüm dünyanın gözü önünde soykırım yaptığını belirterek, “Adeta gözü dönmüş bir şekilde hukuk, ilke, ahlak ve sınır tanımadan sivil, masum, sağlık çalışanı ve gazeteci demeden katliamlar yapıyor. Bu vahşet, insanlığın ortak vicdanını yaralıyor” dedi. "Uluslararası toplumu daha fazla ses çıkarmaya davet ediyoruz" 7 Ekim 2023'ten bu yana soykırım yapan, insanların en temel ihtiyaçlarına ulaşmasını engelleyen İsrail'in, bu süreçte 50 bine yakın Filistinliyi katlettiğini kaydeden Fahrettin Altun, “Yakın tarihin gördüğü en büyük zulümlerden biri olan bu vahşet, elbette cezasız kalmayacaktır. İsrail, bu zulümlerinin hesabını er ya da geç verecektir” şeklinde konuştu. Gazze’deki soykırımda hayatını kaybedenleri rahmetle anan Altun, uluslararası toplumu da bu zulmün mimarlarına karşı daha fazla ses çıkarmaya davet ederek, "Tarihin utanç sayfalarında yerini alan bu soykırımı lanetliyoruz. Uluslararası toplumu, bu soykırımın mimarlarına karşı daha fazla ses çıkarmaya davet ediyoruz. Bizler Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, masum insanların yanında, zulmün karşısında yer almaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

İletişim Bakanı Fahrettin Altun, bakanlıkların basın müşavirleri Külliye'de buluştu Haber

İletişim Bakanı Fahrettin Altun, bakanlıkların basın müşavirleri Külliye'de buluştu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantıda bakanlıkların basın müşavirleriyle bir araya geldi. Toplantıda kamusal iletişim süreçlerinin doğru yönetilmesi, kurumlar arası koordinasyonun artırılması ve dezenformasyonla mücadele konuları ele alındı. KAMUSAL İLETİŞİMDE DOĞRU YÖNETİM VE KOORDİNASYON Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen toplantıda Fahrettin Altun, kamusal iletişimin önemine vurgu yaparak, doğru bilgi akışının sağlanması ve bakanlıklar arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Altun, “Ülkemizin başarılarını duyurmaya ve hakikat mücadelemize devam ederken, manipülasyon ve dezenformasyon gibi tehditlere karşı koyacağız,” dedi. DEZENFORMASYONA KARŞI MÜCADELE VURGUSU Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ülkenin kalkınma ve refah yolunda attığı adımların kamuoyuna duyurulmasının önemine değindi. Dezenformasyonla mücadelede tam kapasiteyle çalışacaklarını belirten Altun, “Tüm gücümüzle bu tehditlere karşı koyacağız,” ifadelerini kullandı. Toplantıya katılan basın müşavirlerine teşekkür eden Altun, “Kamusal iletişim süreçlerine katkılarından dolayı değerli basın müşavirlerimize teşekkür ediyorum,” diyerek toplantının verimli geçtiğini ifade etti.

Fahrettin Altun: Artık içe kapanık bir Türkiye yok, güçlü ve dinamik bir Türkiye var Haber

Fahrettin Altun: Artık içe kapanık bir Türkiye yok, güçlü ve dinamik bir Türkiye var

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Artık karşımızda içe kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir Türkiye yok. Artık uluslararası alanda güçlü, onurlu, dinamik, dik duran ve dışa açık bir Türkiye var. Gücünü milletinden alan, hedeflerine emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye var" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İletişim Başkanlığının Altıncı Yılında Türkiye İletişim Modeli Sempozyumu"na katıldı. İletişim Başkanlığında gerçekleşen sempozyumda konuşan Altun, İletişim Başkanlığının 6 yıllık çalışmalarının sonuçlarını aldığını ve Türkiye’nin bu çalışmalar sayesinde, medya ve iletişim alanında bir önceki yıla kıyasla 10 basamak yükselerek 193 ülke arasında 18’inci sıraya çıktığını duyurdu. Medya ve iletişim alanında yapılan çalışmalarda İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımı tüm dünyaya gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini söyleyen Fahrettin Altun, küresel vicdanın artık İsrail’in bir soykırımcı olduğunu açıkça gördüğünü söyledi. "Başkanlığımız, ülkemizin haklı mücadelesini uluslararası alanda anlatmaya var gücüyle çalışıyor" İletişim Başkanlığının gerçeğin yerine sahtenin ikame edilmesine karşı ciddi bir mücadele verdiğini söyleyen Altun, "Başkanlığımız, doğruluk ve şeffaflığa bağlı kalarak kamuoyunu bilgilendirmeye, devlet ile millet arasındaki iletişim köprüsünü güçlendirmeye ve ülkemizin haklı mücadelesini uluslararası alanda anlatmaya var gücüyle çalışıyor. Bu ihtiyaçlara bağlı olarak tüm Daire Başkanlıklarımız, Koordinatörlüklerimiz, Bölge Müdürlüklerimiz ve Yurtdışı İletişim Müşavirliklerimiz ile birçok alanda ilk günkü heyecanımızla ve tüm varlığımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Türkiye İletişim Modeli, aynı zamanda bünyesinde çok sağlam bir ilkesel duruş ve tavır barındıran bir yaklaşımdır" İletişim Başkanlığı olarak geride kalan 6 yıllık süre zarfında gerçekleştirdikleri çalışmaların en önemlisinin Türkiye İletişim Modeli olduğuna dikkati çeken Altun, “Türkiye İletişim Modeli, 360 derece bir iletişim anlayışıyla ülkemizin; ekonomiden kültür ve sanata, dış politikaya, turizme, sanayiye ve teknolojiye ve eğitime kadar hemen her alandaki potansiyelini göz önünde bulunduran yenilikçi ve proaktif bir iletişim stratejisidir. Türkiye İletişim Modeli, aynı zamanda bünyesinde çok sağlam bir ilkesel duruş ve tavır barındıran bir yaklaşımdır. Biz bu modeli inşa ederken sadece ülkemizin değil, tüm insanlığın ortak faydasını gözeterek hakikatten, adaletten, hakkaniyetten taraf olmayı düstur edindik” ifadelerine yer verdi. "Her zaman milletimizin değerlerine, inançlarına, beklentilerine ve hassasiyetlerine öncelik veriyoruz" Türkiye İletişim Modelini diğer modellerden ayıran en önemli özelliğin milletin sesi olma iddiasını hiçbir zaman elden bırakmaması olarak açıklayan Altun, “Her zaman milletimizin değerlerine, inançlarına, beklentilerine ve hassasiyetlerine öncelik veriyoruz. Türkiye İletişim Modeli, yalnızca bir iletişim stratejisi değil, aynı zamanda Yeni Türkiye’nin vizyonunun, dinamizminin ve küresel liderlik iddiasının da bir yansımasıdır. Bu model, Türkiye’nin yükselişini iletişim alanında da perçinleyecek ve ülkemizi, İletişimin Yüzyılında lider ülkeler arasındaki hak ettiği yere taşıyacaktır” diye konuştu. "Artık karşımızda içe kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir Türkiye yok" Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını söyleyen Altun, “Artık karşımızda içe kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir Türkiye yok. Artık uluslararası alanda güçlü, onurlu, dinamik, dik duran ve dışa açık bir Türkiye var. Gücünü milletinden alan, hedeflerine emin adımlarla yürüyen bir Türkiye var. Kendi değerlerine sahip çıkan, haksızlıklar karşısında susmayan, mazlumların ve mağdurların sesi olan bir Türkiye var. İşte bu yeni ve güçlü Türkiye, dünyada hem istikrarın hem de barışın teminatı olma noktasında tarihi bir rol üstleniyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, milletimizin desteğiyle hayata geçirdiğimiz bu vizyon, sadece ülkemizin değil, tüm coğrafyamızın, tüm mazlum milletlerin umut ışığı olmuştur ve tarih sahnesinde şanlı izler bırakarak ilerlemektedir. Güçlü, adil ve kendinden emin bu Türkiye’de istikrar ve istiklal en temel meseledir. Bu Türkiye dünyada barışın, selametin teminatı olma noktasında tarihi bir rol üstlenmektedir. İşte tam da bu nedenle iletişimi kuvvetli, vizyoner, demokratik ve insan merkezli bir kurumsal sistem büyük bir önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi. "Yumuşak gücü tanımlayan önemli alanlarda, son dört yılda en fazla gelişme gösteren 2’nci ülke olduk" Geride kalan 6 yıllık sürede gerçekleştirilen çalışmaların sonuç verdiğini söyleyen Altun, “Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance, Küresel Yumuşak Güç Endeksi 2024 verileri çalışmalarımızın karşılığını ortaya koyan göstergelerden sadece bir tanesi. Bu kurumun verilere göre Türkiye, medya ve iletişim alanında bir önceki yıla kıyasla 10 basamak yükselerek 193 ülke arasında 18’inci sıraya çıkmıştır. Yine ‘tanınırlık’ ve ‘itibar’ kategorileri de dâhil olmak üzere yumuşak gücü tanımlayan önemli alanlarda, son dört yılda en fazla gelişme gösteren 2’nci ülke olduk” dedi. "İsrail’i işlediği katliamlara ve soykırıma rağmen destekleseler de dünyanın büyük çoğunluğu artık İsrail’in bir soykırımcı olduğunu açıkça görüyor" Gazze’de yaşanan soykırımı tüm yönleriyle dünyaya duyurduklarını ifade eden Altun, “İnsan hakları ve özgürlüklerden bahseden Batı yönetimlerinin ısrarla görmezden geldiği Gazze’deki soykırım konusunda, mazlumlar için hakikatin savunucusu olmayı kutsal bir görev addetmeye devam edeceğiz. Hatırlayacaksınız, 7 Ekim’den hemen sonra başta Batılı aktörler olmak üzere tüm dünya İsrail’in arkasında saf tutmak için adeta yarışa girdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye ise, İsrail’in birçok savaş suçu işlediğini, bir soykırım arayışı olduğunu, tüm dünyayı aldatmaya çalıştığını güçlü bir şekilde duyuran ülke oldu. Bu süreçte biz İletişim Başkanlığı olarak İsrail’in küresel toplumun reflekslerini ve vicdanını felç etmeye yönelik dezenformasyon faaliyetlerini engelleme noktasında 7 Ekim’den bu yana büyük gayret ortaya koyduk. Uluslararası alanda ortaya koyduğumuz bu gayret, hakikat mücadelesi küresel birçok medya kuruluşunda da karşılık buldu. İsrail’in, katliamlarını meşrulaştırmak için ortaya koyduğu yalan ve algı operasyonlarını anında afişe etmemiz, özellikle İsrail’i ve onu destekleyen uluslararası aktörleri güç durumda bıraktı. Geldiğimiz noktada, Batılı egemenler İsrail’i işlediği katliamlara ve soykırıma rağmen destekleseler de dünyanın büyük çoğunluğu, küresel vicdan artık İsrail’in bir soykırımcı olduğunu açıkça görüyor ve bunu ilan ediyor” diye konuştu.

İletişim Başkanı Altun: 15 Temmuz, bir yeniden doğuşun hikayesi Haber

İletişim Başkanı Altun: 15 Temmuz, bir yeniden doğuşun hikayesi

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin yıldönümünde sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı. Altun, mesajında milletimizin vatanına ve bağımsızlığına sahip çıkma iradesinin karanlık bir geceyi aydınlığa çevirdiğini belirterek, "O gece, hain darbe girişimine karşı milletimizin yazdığı kahramanlık destanı, birliğimizi ve özgürlüğümüzü koruma konusundaki sarsılmaz irademizi gösterdi. 15 Temmuz, sadece bir direniş değil, aynı zamanda bir yeniden doğuşun hikâyesidir" dedi. "MİLLETİN İRADESİNE SAHİP ÇIKMA KARARLILIĞI BİZE AYDINLIĞA YÜRÜNECEĞİNİ GÖSTERDİ" Altun, "Milletimizin iradesine, demokrasisine ve geleceğine sahip çıkma kararlılığı, bize en karanlık anlarda bile nasıl aydınlığa yürüneceğini göstermiştir" ifadelerini kullanarak, bu kararlılığı her yıl hatırlamanın ve hatırlatmanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde millete duyulan saygının bir ifadesi olduğunu belirtti. 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ "MİLLETİN ZAFERİ" TEMASIYLA ANILACAK Bu yıl 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün "Milletin Zaferi" temasıyla anılacağını belirten Altun, tüm etkinliklerin bu büyük zaferin ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla bu tema çerçevesinde düzenleneceğini ifade etti. Altun, "Zaferimizi hep birlikte kutluyor; şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize minnetlerimizi sunuyoruz" diyerek mesajını sonlandırdı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.