TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fahrettin Altun

İLKHABER-Gazetesi - Fahrettin Altun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fahrettin Altun haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İletişim Bakanı Fahrettin Altun, bakanlıkların basın müşavirleri Külliye'de buluştu Haber

İletişim Bakanı Fahrettin Altun, bakanlıkların basın müşavirleri Külliye'de buluştu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantıda bakanlıkların basın müşavirleriyle bir araya geldi. Toplantıda kamusal iletişim süreçlerinin doğru yönetilmesi, kurumlar arası koordinasyonun artırılması ve dezenformasyonla mücadele konuları ele alındı. KAMUSAL İLETİŞİMDE DOĞRU YÖNETİM VE KOORDİNASYON Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen toplantıda Fahrettin Altun, kamusal iletişimin önemine vurgu yaparak, doğru bilgi akışının sağlanması ve bakanlıklar arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Altun, “Ülkemizin başarılarını duyurmaya ve hakikat mücadelemize devam ederken, manipülasyon ve dezenformasyon gibi tehditlere karşı koyacağız,” dedi. DEZENFORMASYONA KARŞI MÜCADELE VURGUSU Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ülkenin kalkınma ve refah yolunda attığı adımların kamuoyuna duyurulmasının önemine değindi. Dezenformasyonla mücadelede tam kapasiteyle çalışacaklarını belirten Altun, “Tüm gücümüzle bu tehditlere karşı koyacağız,” ifadelerini kullandı. Toplantıya katılan basın müşavirlerine teşekkür eden Altun, “Kamusal iletişim süreçlerine katkılarından dolayı değerli basın müşavirlerimize teşekkür ediyorum,” diyerek toplantının verimli geçtiğini ifade etti.

Fahrettin Altun: Artık içe kapanık bir Türkiye yok, güçlü ve dinamik bir Türkiye var Haber

Fahrettin Altun: Artık içe kapanık bir Türkiye yok, güçlü ve dinamik bir Türkiye var

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Artık karşımızda içe kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir Türkiye yok. Artık uluslararası alanda güçlü, onurlu, dinamik, dik duran ve dışa açık bir Türkiye var. Gücünü milletinden alan, hedeflerine emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye var" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İletişim Başkanlığının Altıncı Yılında Türkiye İletişim Modeli Sempozyumu"na katıldı. İletişim Başkanlığında gerçekleşen sempozyumda konuşan Altun, İletişim Başkanlığının 6 yıllık çalışmalarının sonuçlarını aldığını ve Türkiye’nin bu çalışmalar sayesinde, medya ve iletişim alanında bir önceki yıla kıyasla 10 basamak yükselerek 193 ülke arasında 18’inci sıraya çıktığını duyurdu. Medya ve iletişim alanında yapılan çalışmalarda İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımı tüm dünyaya gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini söyleyen Fahrettin Altun, küresel vicdanın artık İsrail’in bir soykırımcı olduğunu açıkça gördüğünü söyledi. "Başkanlığımız, ülkemizin haklı mücadelesini uluslararası alanda anlatmaya var gücüyle çalışıyor" İletişim Başkanlığının gerçeğin yerine sahtenin ikame edilmesine karşı ciddi bir mücadele verdiğini söyleyen Altun, "Başkanlığımız, doğruluk ve şeffaflığa bağlı kalarak kamuoyunu bilgilendirmeye, devlet ile millet arasındaki iletişim köprüsünü güçlendirmeye ve ülkemizin haklı mücadelesini uluslararası alanda anlatmaya var gücüyle çalışıyor. Bu ihtiyaçlara bağlı olarak tüm Daire Başkanlıklarımız, Koordinatörlüklerimiz, Bölge Müdürlüklerimiz ve Yurtdışı İletişim Müşavirliklerimiz ile birçok alanda ilk günkü heyecanımızla ve tüm varlığımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Türkiye İletişim Modeli, aynı zamanda bünyesinde çok sağlam bir ilkesel duruş ve tavır barındıran bir yaklaşımdır" İletişim Başkanlığı olarak geride kalan 6 yıllık süre zarfında gerçekleştirdikleri çalışmaların en önemlisinin Türkiye İletişim Modeli olduğuna dikkati çeken Altun, “Türkiye İletişim Modeli, 360 derece bir iletişim anlayışıyla ülkemizin; ekonomiden kültür ve sanata, dış politikaya, turizme, sanayiye ve teknolojiye ve eğitime kadar hemen her alandaki potansiyelini göz önünde bulunduran yenilikçi ve proaktif bir iletişim stratejisidir. Türkiye İletişim Modeli, aynı zamanda bünyesinde çok sağlam bir ilkesel duruş ve tavır barındıran bir yaklaşımdır. Biz bu modeli inşa ederken sadece ülkemizin değil, tüm insanlığın ortak faydasını gözeterek hakikatten, adaletten, hakkaniyetten taraf olmayı düstur edindik” ifadelerine yer verdi. "Her zaman milletimizin değerlerine, inançlarına, beklentilerine ve hassasiyetlerine öncelik veriyoruz" Türkiye İletişim Modelini diğer modellerden ayıran en önemli özelliğin milletin sesi olma iddiasını hiçbir zaman elden bırakmaması olarak açıklayan Altun, “Her zaman milletimizin değerlerine, inançlarına, beklentilerine ve hassasiyetlerine öncelik veriyoruz. Türkiye İletişim Modeli, yalnızca bir iletişim stratejisi değil, aynı zamanda Yeni Türkiye’nin vizyonunun, dinamizminin ve küresel liderlik iddiasının da bir yansımasıdır. Bu model, Türkiye’nin yükselişini iletişim alanında da perçinleyecek ve ülkemizi, İletişimin Yüzyılında lider ülkeler arasındaki hak ettiği yere taşıyacaktır” diye konuştu. "Artık karşımızda içe kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir Türkiye yok" Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını söyleyen Altun, “Artık karşımızda içe kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir Türkiye yok. Artık uluslararası alanda güçlü, onurlu, dinamik, dik duran ve dışa açık bir Türkiye var. Gücünü milletinden alan, hedeflerine emin adımlarla yürüyen bir Türkiye var. Kendi değerlerine sahip çıkan, haksızlıklar karşısında susmayan, mazlumların ve mağdurların sesi olan bir Türkiye var. İşte bu yeni ve güçlü Türkiye, dünyada hem istikrarın hem de barışın teminatı olma noktasında tarihi bir rol üstleniyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, milletimizin desteğiyle hayata geçirdiğimiz bu vizyon, sadece ülkemizin değil, tüm coğrafyamızın, tüm mazlum milletlerin umut ışığı olmuştur ve tarih sahnesinde şanlı izler bırakarak ilerlemektedir. Güçlü, adil ve kendinden emin bu Türkiye’de istikrar ve istiklal en temel meseledir. Bu Türkiye dünyada barışın, selametin teminatı olma noktasında tarihi bir rol üstlenmektedir. İşte tam da bu nedenle iletişimi kuvvetli, vizyoner, demokratik ve insan merkezli bir kurumsal sistem büyük bir önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi. "Yumuşak gücü tanımlayan önemli alanlarda, son dört yılda en fazla gelişme gösteren 2’nci ülke olduk" Geride kalan 6 yıllık sürede gerçekleştirilen çalışmaların sonuç verdiğini söyleyen Altun, “Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance, Küresel Yumuşak Güç Endeksi 2024 verileri çalışmalarımızın karşılığını ortaya koyan göstergelerden sadece bir tanesi. Bu kurumun verilere göre Türkiye, medya ve iletişim alanında bir önceki yıla kıyasla 10 basamak yükselerek 193 ülke arasında 18’inci sıraya çıkmıştır. Yine ‘tanınırlık’ ve ‘itibar’ kategorileri de dâhil olmak üzere yumuşak gücü tanımlayan önemli alanlarda, son dört yılda en fazla gelişme gösteren 2’nci ülke olduk” dedi. "İsrail’i işlediği katliamlara ve soykırıma rağmen destekleseler de dünyanın büyük çoğunluğu artık İsrail’in bir soykırımcı olduğunu açıkça görüyor" Gazze’de yaşanan soykırımı tüm yönleriyle dünyaya duyurduklarını ifade eden Altun, “İnsan hakları ve özgürlüklerden bahseden Batı yönetimlerinin ısrarla görmezden geldiği Gazze’deki soykırım konusunda, mazlumlar için hakikatin savunucusu olmayı kutsal bir görev addetmeye devam edeceğiz. Hatırlayacaksınız, 7 Ekim’den hemen sonra başta Batılı aktörler olmak üzere tüm dünya İsrail’in arkasında saf tutmak için adeta yarışa girdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye ise, İsrail’in birçok savaş suçu işlediğini, bir soykırım arayışı olduğunu, tüm dünyayı aldatmaya çalıştığını güçlü bir şekilde duyuran ülke oldu. Bu süreçte biz İletişim Başkanlığı olarak İsrail’in küresel toplumun reflekslerini ve vicdanını felç etmeye yönelik dezenformasyon faaliyetlerini engelleme noktasında 7 Ekim’den bu yana büyük gayret ortaya koyduk. Uluslararası alanda ortaya koyduğumuz bu gayret, hakikat mücadelesi küresel birçok medya kuruluşunda da karşılık buldu. İsrail’in, katliamlarını meşrulaştırmak için ortaya koyduğu yalan ve algı operasyonlarını anında afişe etmemiz, özellikle İsrail’i ve onu destekleyen uluslararası aktörleri güç durumda bıraktı. Geldiğimiz noktada, Batılı egemenler İsrail’i işlediği katliamlara ve soykırıma rağmen destekleseler de dünyanın büyük çoğunluğu, küresel vicdan artık İsrail’in bir soykırımcı olduğunu açıkça görüyor ve bunu ilan ediyor” diye konuştu.

İletişim Başkanı Altun: 15 Temmuz, bir yeniden doğuşun hikayesi Haber

İletişim Başkanı Altun: 15 Temmuz, bir yeniden doğuşun hikayesi

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin yıldönümünde sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı. Altun, mesajında milletimizin vatanına ve bağımsızlığına sahip çıkma iradesinin karanlık bir geceyi aydınlığa çevirdiğini belirterek, "O gece, hain darbe girişimine karşı milletimizin yazdığı kahramanlık destanı, birliğimizi ve özgürlüğümüzü koruma konusundaki sarsılmaz irademizi gösterdi. 15 Temmuz, sadece bir direniş değil, aynı zamanda bir yeniden doğuşun hikâyesidir" dedi. "MİLLETİN İRADESİNE SAHİP ÇIKMA KARARLILIĞI BİZE AYDINLIĞA YÜRÜNECEĞİNİ GÖSTERDİ" Altun, "Milletimizin iradesine, demokrasisine ve geleceğine sahip çıkma kararlılığı, bize en karanlık anlarda bile nasıl aydınlığa yürüneceğini göstermiştir" ifadelerini kullanarak, bu kararlılığı her yıl hatırlamanın ve hatırlatmanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde millete duyulan saygının bir ifadesi olduğunu belirtti. 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ "MİLLETİN ZAFERİ" TEMASIYLA ANILACAK Bu yıl 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün "Milletin Zaferi" temasıyla anılacağını belirten Altun, tüm etkinliklerin bu büyük zaferin ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla bu tema çerçevesinde düzenleneceğini ifade etti. Altun, "Zaferimizi hep birlikte kutluyor; şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize minnetlerimizi sunuyoruz" diyerek mesajını sonlandırdı.

Fahrettin Altun: Türkiye ve Yunanistan dostluğu küresel barışa katkı sağlayacak Haber

Fahrettin Altun: Türkiye ve Yunanistan dostluğu küresel barışa katkı sağlayacak

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul'da bir otelde düzenlenen Türk-Yunan Medya Akademisi Forumu'ndaki konuşmasında, bugünkü panelin forum kapsamında gerçekleştirilen paneller serisinin üçüncüsü olduğunu anımsattı. Bu buluşmaların, son dönemde iyi komşuluk ve diyalog temelinde ivme kazanan Türk-Yunan ilişkilerini daha da güçlendireceğine, pekiştireceğine ve derinleştireceğine inandığını ifade eden İletişim Başkanı Altun, panelin ülkelere ve halklara, vatandaşlara büyük faydalar sağlamasını temenni etti. İletişim Başkanı Altun, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin her şeyden önce bir komşuluk ilişkisi olduğunu ve coğrafi yakınlığa bağlı olarak şekillendiğini belirterek, bu iki ülkenin bununla birlikte, jeopolitik anlamda dünyanın en çetin bölgelerinden birinde konumlanmış durumda bulunduğunu vurguladı. Türkiye ve Yunanistan'ı bir araya getiren coğrafi yakınlığın ve her ikisinin birden muhatap olduğu jeopolitik zorlukların, meydan okumaların, iki ülke ilişkilerini ele alırken sıklıkla referans verdikleri unsurlar olduğunu dile getiren İletişim Başkanı Altun, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde dikkate değer çok önemli bir başka hususun da iki ülke arasındaki tarihsel, kültürel ve toplumsal bağlar olduğunu söyledi. Bu bağları birçok konuda asırlarca ve hâlâ müşahede ettiklerinin altını çizen İletişim Başkanı Altun, sofralardaki yemeklerden, söylenen şarkılara kadar benzeşen zevklerin, kültürlerin iki ülkeyi çoğu kez bir araya getirdiğini ifade etti. ALTUN: SAMİMİ GAYRETLER KÜRESEL BARIŞ, İSTİKRAR VE GÜVENLİĞE DE KATKI SAĞLAYACAK Türk ve Yunan toplumları arasındaki bu bağların kültürleri ve kültürel varlıkları çeşitlendirdiğine, gündelik hayatı zenginleştirdiğine dikkati çeken İletişim Başkanı Altun, "Hiç şüphesiz, bu durum hem Türkiye hem de Yunanistan için büyük bir fırsattır, büyük bir imkândır. Bu bağların ne denli güçlü olduğunu, yakın bir zamanda yaşadığımız acı tecrübelerde hep birlikte gördük. Gerek Türkiye'de yaşadığımız 6 Şubat depremleri sürecinde, gerekse Yunanistan'da meydana gelen büyük orman yangınları esnasında ülkelerimizin karşılıklı olarak sergiledikleri dayanışma ruhu bu yakınlığın somut bir nişanesi oldu. Türkiye ve Yunanistan arasındaki bu dostluk ve dayanışma iradesi, diplomatik girişimlerle hiç kuşkusuz daha da geliştirilmesi, daha da ileriye taşınması gereken bir kazanımdır. Öyle inanıyorum ki, Türkiye ve Yunanistan arasında karşılıklı olarak sergilenecek samimi gayretler, sadece ülkelerimize de kazandırmayacaktır. Aynı zamanda bölgemizin barış, istikrar ve refahın gelmesine de katkı sunacaktır. Böylelikle küresel barış, istikrar ve güvenliğe de katkı sağlayacaktır." diye konuştu. İletişim Başkanı Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 yılı aralık ayının başındaki Atina ziyaretlerinde Türkiye ve Yunanistan arasında "Tüm dünyaya örnek gösterilecek" iş birliklerinin kurulmasının önemini vurguladığını anımsatarak, şöyle devam etti: "İkili ve bölgesel faydalarının yanı sıra bu iş birliği girişimlerinin küresel anlamda da ne denli kıymetli, anlamlı olduğunu söylemeye bile gerek yok. Sadece 2020 yılından bu yana yaşadığımız krizlere dönüp bakalım... Pandemi, ekonomik krizler, gıda krizleri, tedarik zinciri krizleri, enerji arzı krizleri, afetler vesaire... Yine bunlara eklenen Rusya-Ukrayna savaşı... Yine 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'de fütursuzca sürdürdüğü ve sadece Ortadoğu'yu değil, tüm dünya barışını tehdit eden saldırıları... Bugün bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda, şunu açık ve net bir şekilde söylememiz gerekir ki, biz tam anlamıyla bir küresel belirsizlik çağında yaşıyoruz. Ve bu ortamda yine küresel olarak baktığımızda, önümüzde iki çıplak gerçeğin olduğunu görüyoruz. Birincisi, küresel barış ve istikrarın son derece kırılgan olduğu bir dünyada yaşadığımız gerçeği. İkincisi ise insanlık olarak barış ve istikrarı korumaya muktedir bir uluslararası sistem içinde yaşamadığımız." Küresel aktörlerin etkisiz, siyasetsiz ve nüfuz yoksunu oldukları bir uluslararası sistemi tecrübe ettiklerini belirten İletişim Başkanı Altun, "Böyle bir ortamda bölgesel anlamda istikrarlaştırıcı güçlere ihtiyaç olduğu, gün gibi ortadadır. Güçlü, istikrarlı ve müreffeh bölgesel aktörlerin etkin olması gereken bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye ve Yunanistan gibi bölgesel aktörlerin kendi sorunlarını karşılıklı anlayış ve ulusal menfaatleri çerçevesinde, üçüncü tarafların yönlendirmesine, vesayetine, baskısına ihtiyaç duymadan çözmeleri gereken bir dönemdeyiz. Tam da bu yüzden, Türkiye ve Yunanistan'ın ortaya koyacakları iş birliği girişimleri bugün, düne göre çok daha anlamlıdır ve değerlidir." dedi. YUNANİSTAN BAŞBAKANI KİRYAKOS MİÇOTAKİS'İN ZİYARETİ İletişim Başkanı Altun, bu tür girişimlerin büyük bir gayret ve samimiyetle teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Biz Türkiye olarak Yunanistan'la olan iyi komşuluk ilişkilerimizin bu potansiyellerini de göz önünde bulundurarak devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve buna büyük bir önem atfediyoruz. 7 yıl sonra ilk kez 7 Aralık 2023 tarihinde Atina'da gerçekleştirilen 5'inci Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısıyla iki ülke bu potansiyellerden faydalanma iradesini bizzat liderler düzeyinde ortaya koymuştur. Orada imzalanan 15 farklı iş birliği anlaşması ve Atina Bildirgesi bu gerçeğin en önemli göstergesidir. Yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis'in ortaya koydukları mevcut sorunlarımızın yapıcı diyalog, iyi komşuluk ilişkileri ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturulması yönündeki irade de çok önemli bir unsurdur." 2021 yılından itibaren başlatılan "pozitif gündem" girişiminin, karşılıklı ziyaretlerle, iş birliği anlaşmalarıyla ve bugün düzenledikleri panel gibi organizasyonlarla kökleşmekte ve kurumsallaşmakta olduğunu söyleyen Altun, bunun kendileri için büyük bir memnuniyet vesilesi olduğunu ifade ederek, "Yunanistan Başbakanı Sayın Kiryakos Miçotakis'in 13 Mayıs Pazartesi günü ülkemize gerçekleştireceği ziyaretin de yine ikili ilişkilerimizin güçlendirilmesi açısından son derece önemli olduğunu, ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda önümüzdeki süreçte, bölgesel ve küresel krizlere karşı ortak çözümler geliştirme potansiyellerinin ötesine geçmek için tüm koşullar oluşmuş durumdadır. Türkiye ve Yunanistan ilişkileri, ekonomi, güvenlik, sağlık, çevre, eğitim, medya, iletişim, sosyal güvenlik, kültür-sanat, ticaret ve turizm gibi birçok alanda son derece verimli iş birliği potansiyelleri barındırmaktadır." şeklinde konuştu. ALTUN: KAPIDA VİZE UYGULAMASI GİBİ SEYAHAT KOLAYLIKLARINI ÖNEMLİ BİR GELİŞME OLARAK GÖRÜYORUZ İletişim Başkanı Altun, bahse konu iş birliği alanları içerisinde küresel salgınla birlikte büyük aksamaların yaşandığı ticaret ve turizm alanlarına, bugünkü toplantının ana teması olduğu için dikkatleri çekmek istediğini belirterek, "Pandeminin ardından geçen süreçte, dünya hem ticaret hem de turizm noktasında bir toparlanma gayreti içerisine girmiştir. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü verilerine baktığımızda, 2023 yılında turizm amaçlı seyahat edenlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 34 oranında artmıştır. Uluslararası turizm, yüzde 88 oranında neredeyse pandemi öncesindeki seviyeye gelmiştir. 2024 yılında ise bu performansın daha da iyileşmesi ve tamamıyla pandemi öncesi seviyeye gelmesi beklenmektedir. Turizm sektörünün çok gelişmiş olduğu Türkiye ve Yunanistan için bu durum, hiç kuşkusuz büyük bir fırsattır. Biz, Türkiye olarak kapıda vize uygulaması gibi seyahat kolaylıklarının hayata geçmesini bu anlamda önemli bir gelişme olarak görüyoruz. İki ülke arasında varılan bu uzlaşı ile Türk ve Yunan halkları arasındaki dostluk ve etkileşimin daha da artması mümkün olmuştur." diye konuştu. Fakat turizm alanında her iki ülkeyi de bekleyen fırsatların sadece karşılıklı seyahatlerin daha kolay hâle getirilmesiyle sınırlı olmadığını ifade eden İletişim Başkanı Altun, "Turizm konusunda her iki ülkenin potansiyelini de sektörel iş birlikleriyle genişleterek dünya turizminden aldığımız payın oranını daha yukarıya taşımalıyız. Sektörel bazda karşılıklı ve daha yoğun tecrübe paylaşımı için çeşitli birliktelikler ihdas etmeliyiz. Benzer şekilde turizm alanında karşılaştığımız sorunlara karşı ortak çözümler geliştirebileceğimiz mekanizmaları da hızla hayata geçirmeliyiz." dedi. İletişim Başkanı Altun, diğer yandan, tedarik zincirleri bakımından dünya ticaretinin kavşak noktası bir coğrafyada yer aldıklarını, bu durumun ülkelerin ekonomik refahı ve kalkınması için önemli bir avantaj, fırsat olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu itibarla 7 Aralık'ta gerçekleşen resmî ziyarette de, ikili ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılması yönünde bir mutabakat sağlanmış, yine liderler düzeyinde bir irade ortaya konmuştur. Hem Türkiye’nin hem de Yunanistan'ın, dünyanın en cazip turizm destinasyonlarına, Akdeniz bölgesinin önemli iki aktörü olarak ticaret ve enerji sevkiyatları bakımından küresel bir öneme sahip olması, karşılıklı doğrudan yatırımların yanı sıra üçüncü ülkelere yönelik ortak yatırımlar yapma noktasındaki coğrafi avantajlara sahip olmaları ülkelerimizin önündeki başlıca ekonomik fırsatlardır. Kara yolu ulaşımında uygulanan kotaların kaldırılması ve geçiş rejiminin serbest bırakılması da Türkiye ve Yunanistan arasındaki ticarete ivme kazandıracaktır." ALTUN: BU TÜR GİRİŞİMLERLE İKİ ÜLKE ARASINDA ORTAKLIKLARI ÇOK ÖNEMSİYORUZ Bu fırsatlardan en doğru ve en verimli şekilde istifade etmenin, mevcut diyalog, eşgüdüm ve iş birliği kanallarının devam ettirilmesi ve sıhhatli bir zeminde geliştirilmesiyle sıkı sıkıya irtibatlı olduğunu belirten İletişim Başkanı Altun, "Bu noktada dikkatinizi bir diğer önemli noktaya çekmek istiyorum. İki ülke ilişkilerinde istikrar ve barışın muhafazası birçok yönüyle iletişim ve medyada sağlıklı bilgi üretimine ve üretilen bilgilerin sağlıklı dağıtım kanallarından dağıtılmasına bağlıdır. Hakikat zemini, bireyler arası ilişkilerde olduğu gibi ülkeler, devletler, hükûmetler ve milletler arasındaki ilişkinin de en sağlam dayanağıdır. Dolayısıyla iletişim ve medya alanında doğru bilgiye dayalı enformasyon akışlarının temini, karşılıklı güven ortamının tesisi açısından olmazsa olmazdır. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için iletişim ve medya alanında kurulacak ortaklıkları biz bu yüzden çok önemsiyoruz. Muhataplarımızla bu anlamda ortak adımlar atma gayreti içerisindeyiz." ifadelerini kullandı. İletişim Başkanı Altun, iletişim ve medya alanında kuracakları iş birlikleriyle karşılıklı olarak daha yoğun tecrübe aktarımları gerçekleştirebileceklerini, ortak sosyo-kültürel değerlerin küresel topluma tanıtılmasında daha geniş imkânlara sahip olabileceklerini, örneğin böylece ülkelerin muazzam turizm potansiyelini daha da geliştirebileceklerini vurguladı. Medya ve iletişim alanında iş birliği yapabilecekleri bir diğer konunun dezenformasyonla mücadele meselesi olduğuna işaret eden İletişim Başkanı Altun, "Günümüzün en büyük sınamalarından biri hâline gelen dezenformasyon, sistematik yalan bilgi üretimi kendileriyle mücadele edilmesi gereken ciddi tehditlerdir. Bunlarla mücadele etmek, kamuoylarımızın yanlış bilgiyle zehirlenmesinin önüne geçecek, bu da iki ülke ilişkilerinin olumsuz etkilenmesini engelleyecektir. Hiç kuşkusuz, iletişim ve medyanın tüm imkânlarından istifade ederek Türk ve Yunan toplumları arasındaki etkileşimin yoğunluğunu arttırmak, yeni diyalog ve iş birliği fırsatlarını da karşımıza çıkaracaktır." dedi. İletişim Başkanı Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak katkı sağlamaktan büyük bir memnuniyet duydukları Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu'nun bu anlamda çok kıymetli bir girişim olduğunu belirterek, bu tür girişimleri, ikili ilişkilerdeki pozitif gündemin nitelikli bir şekilde sürdürülmesini temin edecek güçlü ve kararlı adımlar olarak gördüklerini ve daha önce Atina'da gerçekleştirilen panel kapsamında da vurgulandığı üzere bu girişimin kurumsal bir diyalog zeminine oturmasını çok önemsediklerini, bu yönde gerçekleştirilecek bütün çalışmalara da katkı vermeye hazır olduklarını söyledi. Forum kapsamında hayata geçirilen panellerin ikili ilişkilerinde yeni fırsatları keşfetmelerine ve yeni ufuklar kazanmalarına büyük katkılar sağlayacağının altını çizen İletişim Başkanı Altun, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Unutmayalım ki, bu ilişkilerin iki tarafa kazandıracağı fayda, üçüncü tarafların çıkarlarından çok daha üstündür. Türkiye ve Yunanistan olarak ilişkilerimizi, bu ilişkilerdeki sorunları başkalarıyla, üçüncü taraftarlarla değil, birbirimizle konuşmalıyız. Ve bunu yapıyoruz. Tarihsel tecrübe birbirimizle konuştuğumuzda iki ülke arasında olumlu bir havanın oluştuğunu, ilişkilerimizin yapıcı bir diyalog çerçevesinde ilerleme kaydettiğini ve nihayetinde iki devletin ve iki milletin de bundan fayda sağladığını göstermiştir. İki ülke de birbirlerinin hassasiyetlerine saygı duymalı, Türk ve Yunan toplumları arasındaki güvenin oluşmasına katkı sunmalıdır. Biz Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın belirttiği gibi, 'Düşmanları değil, dostluğu artırmanın' tarafındayız, gayretindeyiz. Yunanistan'la da dostluğumuzu pekiştirecek ve güçlendirecek her türlü girişime destek vermeye hazırız. Bundan sonra da iyi komşuluk ilişkilerimizi kökleştirip diyalog kanallarımızı geliştirmek, genişletmek ve çeşitlendirmek suretiyle bunu sürdüreceğimize net bir şekilde vurguda bulunmak istiyorum. Yeter ki samimi olalım. Yeter ki hakikatin tarafında bulunalım. Yeter ki adalet ve hakkaniyetli bir şekilde ilişkilerimizi sürdürelim."

Fahrettin Altun: Türkiye'nin haklı tezlerinin hedef alınıyor Haber

Fahrettin Altun: Türkiye'nin haklı tezlerinin hedef alınıyor

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dijital haber platformu Fokusplus'a verdiği röportajda, dezenformasyonla mücadele ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin, Filistin ve diğer mağdur bölgelerin sesi olduğunu belirterek, Türkiye'nin haklı mücadeleleri desteklediğini vurguladı. İletişim Başkanı Altun, iletişimin temel değerinin doğru bilgi olduğunu vurgulayarak, modernlikten post-modernliğe geçişin iletişim alanındaki yansımasının hakikatin yerine yapay ve sahte bilgilerin ikame edilmesi olduğunu ifade etti. Dezenformasyon, mezenformasyon, malenformasyon, sahte haberler gibi iletişim sapmalarına karşı toplu bir mücadele gerektiğini belirten Altun, batılı medya organlarının Türkiye ve bölge ülkeleri hakkında dezenformasyon faaliyetlerine başvurduğunu dile getirdi. Altun, iletişim başkanlığı olarak dezenformasyonu ve manipülasyonu ulusal güvenlik meselesi olarak gördüklerini ifade ederek, bu konuda topyekün bir mücadele yürüttüklerini belirtti. Dezenformasyonun, küresel güvenlik ve barışı tehdit eden bir boyut kazandığını söyleyen Altun, bu sorunun uluslararası düzeyde ele alınması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin, iletişimde hakikati ön planda tutan bir medeniyetin mensupları olduğunu ve dezenformasyonla mücadele konusunda güçlü bir irade ortaya koyduğunu belirten Altun, "Dezenformasyon sorununu küresel hakikat krizi içerisinde son derece ciddi neticeleri olabilecek bir mesele olarak addediyoruz." dedi. Algı operasyonlarıyla Türkiye'nin haklı tezlerinin hedef alındığını söyleyen Altun, dezenformasyonla mücadelede en büyük güçlerinin haklı olmaları olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesiyle, "Hakikati perdelemek için adeta sistemli bir kampanya yürütülüyor." diyen Altun, dezenformasyonu boşa çıkartarak, doğruları ve hakikatı ortaya koymaya devam edeceklerini belirtti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.