TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ezgi Apartmanı

İLKHABER-Gazetesi - Ezgi Apartmanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ezgi Apartmanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ezgi Apartmanı Davasında kolon kesilmesi iddiaları çürütüldü, tadilatçılar kusursuz bulundu Haber

Ezgi Apartmanı Davasında kolon kesilmesi iddiaları çürütüldü, tadilatçılar kusursuz bulundu

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı davası ile ilgili beklenen bilirkişi raporu geldi. Rapora göre apartmanın altındaki iş yerinde tadilat yapılması nedeniyle kolon kesilmesi iddiaları tamamen çürütüldü. Binanın altındaki firma yetkilileri ise kusursuz sayıldı. Son duruşması 12 Temmuz'da Kahramanmaraş Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada talep edilen Ezgi Apartmanı bilirkişi raporu geldi. Hazırlanan 96 sayfalık raporda önemli bilgilere yer verildi. Rapora göre Ezgi Apartmanı'nın altında bulunan iş yeri sahiplerinden S.K. ve M.K.'nin kusursuz olduğu yazıldı. Raporda; tutuksuz müteahhit Y.A. (82) ile daha önce hayatını kaybettiği için sanıklar arasında yer almayan inşaat yüksek mühendisi K.T. asli kusurlu sayıldı. Raporda 4 sanığın ise kusurlarının bulunmadığı belirtildi. Sanık müteahhit Y.A.'nın dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgelerden, özellikle kendisinin SEBGiS dökümü içeriğindeki ifadelerinden, "Üst kattaki kaçak dedikleri binayı hepsi toplamı 80 metre, bunun içinde asansör dairesi var, merdiven evi var", "doğu taraftaki girişi biz o toprağı kaldırdıktan sonra peyzajdan sonra biz oradan giriş yaptık" şeklindeki beyanları ile apartman yönetim toplantıları için yer yaptığını beyan etmesi, otopark için kuzey cephe zemini kaldırılması şeklinde, yapının onaylı betonarme uygulama projesine aykırı şekilde müdahalelerde bulunması (8-8)/(C-F) aksları arasındaki bulunan, L=10,05 metre uzunluklu ve H=3,00 metre uzunluklu toplam 30,15 metrekare alanı perde duvarı inşasından sonrasında, kesilmek suretiyle kaldırılması (Sekil 37-a) ve çekme kat dairesi niteliğinde ilave büyütmeler yaptığının (Sekil 37-b) anlaşıldığı, binada kesildiği iddia edilen kolonun ise binanın yıkılmasında herhangi bir etkisinin bulunmadığı belirtildi. Raporda, "Sanıklar S.K. ve M.P. tarafından gerçekleştirildiği belirtilen tadilata yönelik tüm imalatların (fretli kolon kesilmesi, monşarj asansörü için döşemin yırtılması, perde duvarlarda havalandırma boşlukları açılması, bahçe çekme mesafelerinde pergola sistemli büyümeler yapılması, mutfak bacası ve tuvalet tesisatı imalatlarının) yapılmasının, heyetimizce gerçekleştirilen modellemeler ile yapısal analizler neticesinde; yapının deprem performansına, yapısal davranışı ile göçmesine, herhangi bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir" denildi. Raporun devamında, "Dolaysıyla sanıklar S.K. ve M.P. tarafından gerçekleştirildiği belirtilen tadilat esaslı tüm imalatların tek başına veya diğer nedenlerle birleşerek binanın yıkımı üzerinde bir etkisinin olmadığı, bu nedenle sanıkların dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışının bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı. Raporda iş yerinin tadilatını üstlenen E.D.'nin de kusursuz olduğu belirtildi. Binanın inşasından sonra yapıldığı öne sürülen müdahalelere de değinilen raporda, "Çatı katındaki imalat ve kullanımın, diğer sebeplerle (deprem büyüklüğü ve tasarım hataları) birlikte binanın yıkımına etkisinin bulunduğu yapısal analizlerle tespit edilmiştir. Binanın zemin katında bulunan kalorifer dairesinde yapılan müdahalelerin; gerçekleştirilen yapısal analizler sonucu binanın bulunmadığı belirlenmiştir" ifadelerine yer verildi. 'Pastane olarak kullanılan iş yerlerinde gerçekleştirildiği öne sürülen imalat, tadilat, tahrifatlar ile kesildiği öne sürülen kolon' hakkında da bilgiler verilen raporda, "Gerçekleştirilen yapısal analizler sonucu; binanın tek başına veya diğer nedenlerle birleşerek binanın yıkımı üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı belirlenmiştir. Yapılmayan ve sonradan kesildiği iddia olunan perde duvarların yapılmaması veya sonradan kaldırılmış olması hallerinde tüm bu işlemlerin tek başına veya diğer sebeplerle birlikte binada yıkıma etkisinin bulunup bulunmadığı" ifade edildi. Raporda, "Tarafımızca yapılan değerlendirmede, yürürlükte olan mevcut 2018 yönetmeliğine göre hesaplanan deprem ivmesi katsayısının, yapının inşa edildiği tarihte yürürlükte olan 1975 yönetmeliğine göre hesaplanan deprem ivmesi katsayısından 3,23 kat daha fazla olduğunun belirlendiği, heyetimizce yapılan tespit ve değerlendirmeye göre, dava konusu Ezgi Apartmanı'ndaki yıkımın/hasarın zemin kaynaklı olmadığı, 'deprem büyüklüğünün' tek başına binanın yıkımına esaslı etkisinin bulunduğu, dava konusu yapının betonarme uygulama projesi ve eki hesap detaylarındaki hesap detaylarında gösterilen hesap hatalarının düzeltilmemesi, düzensiz aksların oluşturulması, döşeme tipinin uygun seçilmemesi (düşük düğüm rijitliğine sahip olunması ve assı kiriş ebatlarının çok geniş tutulmasının yeterli rijit diyafram sağlamaması) kütle merkezi ile rijitlik merkezinin çakıştırılmamasından kaynaklanan burulma düzensizliğine neden olunmasını kapsayan tasarım hatalarının tek başına binanın yıkımına esaslı etkisinin bulunduğu, bu tasarım hatalarının binanın göçmesine esaslı etken olması nedeniyle, dava dosyasındaki sanıklar dışında, statik proje müellifi (betonarme uygulama projesi ile statik hesap detaylarını gerçekleştiren) İnşaat Yüksek Mühendisi K.T. uymakla yükümlü olduğu dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarının bulunması karşısında 'asli kusurlu' olduğu, dava konusu yapının, onaylı mimari ve betonarme uygulama projelerine aykırı olacak şekilde teras mahallinde çekme kat dairesi niteliğinde ilave büyütmenin yapılması ile yapının doğu cephesinde satış ofisinde/dükkanına giriş yapmak amaçlı (8-8)/(C-F) aksları arasındaki, 30.15 metrekare alanlı perde duvarın inşasından sonra kesilmesinin, yapının projesinde öngörülen mevcut yapısal güvenlik rezervinde ikincil mertebe de bir azalmaya neden olduğu ve diğer esaslı sebeplerle (deprem büyüklüğü ve tasarım hataları) birlikte yapının göçmesine neden olunduğu yani binanın yıkımına etkisinin bulunması karşısında asli kusurun oluştuğu" bilgisi verildi. Raporda binanın müteahhidi Y.A.'nın kusurlu olduğu belirtilirken şu ifadelere yer verildi: "Dolaysıyla sanık müteahhit Y.A.'nın onaylı betonarme uygulama projesine aykırı olarak gerçekleştirdiği bu imalatlar (çekme katta daire niteliğinde ilave büyüme yapması ve perde duvarın inşaatından sonrası kesilmesi) ve diğer esaslı sebeplerle birlikte binanın yıkımına neden olarak, uymakla yükümlü olduğu dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarının bulunduğu, dolayısıyla asli kusurlu olduğu, binanın fenni mesulü sanık inşaat mühendisi M.T.'nin teknik açıdan, uymakla yükümlü olduğu dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışının bulunmadığı, dolayısıyla teknik açıdan herhangi bir kusur atfedilemeyeceği, sanıklar S.K., M.P.'nin pastanenin tadilatını üstlenen iç mimar E.D. tarafından gerçekleştirildiği belirtilen tadilata yönelik tüm imalatların; tek başına veya diğer nedenlerle birleşerek binanın yıkımı üzerinde bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir." Raporun sonunda ise, "Pastane tadilatı sorumlusu olarak yargılanan sanıklar M.P., S.K. ve E.D.'nin binanın yıkımına neden olabilecek uymakla yükümlü olduğu dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarının bulunmaması nedeniyle, sanıkların herhangi bir kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır" denildi.

Ezgi apartman davasına devam edildi Haber

Ezgi apartman davasına devam edildi

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde yıkılan ve 35 kişinin yaşamını yitirdiği Ezgi Apartmanı davasına devam edildi. Kahramanmaraş Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu sanık binanın fenni mesulü M.T. ile tutuklu sanık iç mimar E.D. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Binanın müteahhidi Y.A. da duruşma salonunda hazır bulundu. Katılan vekillerin dilekçelerinin alınması sonrası duruşmaya başlandı. Mahkeme başkanı tanıkların dinlenmesini istedi. Tanık B.N.Y, “Ben pastane 2022 ile 2023 yılları arasında çalıştım. Ben herhangi bir tadilat görmedim” dedi. Tanık Y.B ise, “Ezgi apartmanı pastanesinde tezgahtar olarak çalıştım 2015'te başladım 2020'de ayrıldım. 2017'de tadilat yapıldı” dedi. Mahkemem başkanı katılanlar avukatlarına söz verdi. Ezgi apartmanı müşteki avukatlarının reddi hakim talebini mahkeme kabul etmedi. Binanın müteahhidi Y.A savunma yaparak suçlamaları kabul etmedi. Binanın fenni mesulü M.T., savunmasını yaparak tutukluluk halinin kaldırılmasını talep etti. Binadaki iş yerinde tadilat yapan E.D ise savunmasını yaparak tutukluluk halinin kaldırılmasını talep etti. Avukatların savunmasında konuşan Avukat Ersan Şen, delillerin toplanması nedeniyle dosyanın bilirkişide olduğunu hatırlattı. Avukat Şen, tanımlardan birinin bina da kolon kesildiği ifadesi üzerine, “Bina da zaten kolon yok perde beton üzerine yapılmış” dedi. Avukat Şen, müdafi S.K. ve M.P. hakkında güvence belgesi talebini yeniledi. Avukat Mesut Çakar ise, "Biz maddi hakikati sağlamaya çalışıyoruz. Müteahhide ve fenni mesule yüklenen birçok kusur olmasına rağmen müştekiler, bu kişilere tek bir soru dahi sormadı. Bize karşı düşmanlık var” dedi. Mahkeme sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi, duruşmayı 4 Ekim tarihine erteledi. Bir sonraki duruşmaya kadar bilirkişi raporunun gelmesi bekleniyor.

Ezgi Apartmanı davasında mağdurların itirazı beklemede: Soruşturma izni verilmedi Haber

Ezgi Apartmanı davasında mağdurların itirazı beklemede: Soruşturma izni verilmedi

Depremde yıkılan Ezgi Apartmanı sakinlerinin, 14 Eylül 2021 tarihinde Kervan Pastanesi'nin tadilatının binaya zarar verdiği yönündeki endişelerini dilekçe ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne bildirdikleri ortaya çıktı. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda, yapı kontrollerinden sorumlu belediye çalışanları hakkında soruşturma izni istenmişti. Ancak Kahramanmaraş Valiliği, "mevzuata uygun işlem yapıldı" diyerek soruşturma izni vermedi. Mağdurların Avukatlarından Tepki Ezgi Apartmanı’nda yakınlarını kaybeden aileler ve avukatları bu karara itiraz etti. Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı’na yapılan itirazda, denetimlerde ağır kusur bulunan memurların yargılanması için soruşturma izni verilmesi gerektiği vurgulandı. İtirazda, "2021 tarihli idareye başvuru neticesinde yapılan denetimde ağır kusur bulunan memurların yargılanması için soruşturma izni verilmesi gerekirken aksi yönde karar vicdanları yaralamış, hukuku açıkça ihlal etmiştir" denildi. Valilik: Mevzuata Uygun İşlem Yapıldı Kahramanmaraş Valiliği, Kahramanmaraş Belediyesi'nde çalışan eski İmar İşleri Müdürü Fahri Yiğitoğlu, mimarlar Veli Çiftaslan ile Mehmet Dişçeken, inşaat mühendisi Ali Özcan Kurt, İmar ve Şehircilik Müdür Vekili Sait Avşar, inşaat mühendisi Ali Gemci, inşaat teknikeri Mehmet Akif Canlı ve makine mühendisi Mustafa Şikirci hakkında mevzuat hükümlerine uygun işlem yaptıklarını belirterek soruşturma izni vermedi. Duruşmaya 2 Gün Kala Hala Yanıt Yok Ezgi Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin ikisi tutuklu, biri tutuksuz, ikisi firari 5 sanığın yargılandığı davanın yeni duruşması 12 Temmuz'da görülecek. Duruşmaya iki gün kala mağdurların yaptığı itiraza hala yanıt verilmedi.

Ezgi Apartmanı davası yarın görülecek Haber

Ezgi Apartmanı davası yarın görülecek

"Asrın felaketi" olarak nitelenen 6 Şubat 2023'teki depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ta, 35 kişinin yaşamını yitirdiği 10 katlı Ezgi Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin ikisi tutuklu, biri tutuksuz, ikisi firari 5 sanığın yargılanmasına Mart ayında başlanmıştı. Duruşma sonrası yapılan açıklamada, mahkeme heyeti sanıkların 'kırmızı bülten' ile aranmalarını reddetti ve davayı 3 Mayıs 2024 tarihine erteledi. Yarın Ezgi Apartmanı davasının 3. duruşması görülecek. Ne olmuştu? 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Tekin, tutuksuz sanık Yakup Aktaş, müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Ertan Danacı ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Tutuklu sanık Ertan Danacı, iç mekan tasarımcısı olarak binada dekorasyon işi yaptığını, kolon kesilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, yaptığı çalışma sonrasında ilgili kurumların herhangi bir aykırılık olmadığına dair rapor verdiğini savundu. Binanın altında bulunan pastanedeki tadilatlar ile bu binanın yıkımının hiçbir ilgisinin bulunmadığını öne süren Danacı, "Pastanede tadilat yapılmasa dahi o binanın ayakta kalma şansı yoktur. Binanın beton dayanımı ve demirleri oldukça kalitesizdir. Bu yüzden pastanede yapıldığı iddia edilen tadilatlarla ilgili analiz yapılırsa, bu iddia edilen tadilatların yıkıma etkisinin olmadığı görülecektir." dedi. Danacı, binanın projesinde bulunan ancak uygulamada yapılmayan yerler olduğuna değinerek, mimari statik projede olmamasına rağmen binanın en statik bölgesine kaçak kat yerleştirildiğini, 8 metre uzunluğundaki taşıyıcı perdenin yapılmadığını ve binanın zemin etüdünün olmadığını savundu. Kim tarafından ne zaman kesildiği bilinmeyen bir kolonun kepçe ile kazılarak çıkarıldığını belirten Danacı, şöyle devam etti: "Sadece zemin ile asma kat arasında bulunan ama diğer 9 katta bulunmayan kolonun kesildiği görülmüş ve bunun yıkıma etkisinin araştırılması gerekmektedir. Ancak bu raporda dikkate alınmamış, herhangi bir akstan geçmiyor ve temelle bağlantısı yok. Bu kolona yükleme yapılmadığı için taşıyıcı olma özelliğe de yoktur. Bu direğin asma kat dışında düşey olarak yük taşımasına olanak yoktur. Bu raporların daha uzman bir yere gösterilmesi gerekmektedir." Fenni mesul tutuklu sanık Mehmet Tekin de hakkındaki iddiaları reddederek sürekli raporların konuşulduğunu ancak mühendislikten bahsedilmediğini söyledi. Tekin, "Burada her kolonda ve kirişin iki ucunda yükler sıfırlanır. Bir önceki kolon diğerine yük aktarmaz. Eğer oradaki bir kolon kaldırılırsa, o zaman kiriş kendisini imha etmeye çalışır." dedi. "İlk başta 'kolon yok' dediler ama statikte gözüküyor" Binanın 1978 yönetmeliğine göre yapıldığını ancak 2018 yönetmeliğine göre ele alındığını belirten Tekin, binaya hazır beton dökmelerine rağmen kendilerine hala içinden çıkan kağıt parçalarından bahsedildiğini, bu konunun fizik kuralları çerçevesinde ve mühendislik açısından bakılarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Tekin, "İlk başta 'kolon yok' dediler ama statikte gözüküyor. Daha sonra 'bu kolon buraya hiç yapılmamış' dediler, var olduğunu nasıl kabul ettiniz? Şimdi hangi güç ile 'bu kolonun kesilmesi binanın yıkımına etki etmez' diyorsunuz? Burada binanın hasar gören yeri belli ama hala neden yıkıldığını tartışıyoruz." ifadelerini kullandı. 60 yıllık mühendis olduğunu dile getiren Tekin, Ezgi Apartmanı'nda donatı ve betonun kalitesiz olduğu iddia edilse de o dönemde aynı ekiple yaptıkları Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi, Vali Konağı, Kahramanmaraş Müzesi gibi binaların hala sağlam olduğunu kaydetti. Tutuksuz sanık Yakup Aktaş ise Ezgi Apartmanı'nı 8 şiddetindeki depreme dayanıklı olarak yaptıklarını savunarak, şöyle konuştu: "O dönem bunun projesi Kahramanmaraş'ta 1 liraya yapılıyorken, ben bunu Ankara'da 10 liraya yaptırdım çünkü burada yapacak statikçi yoktu. Binanın projesini nervürlü demire göre yaptırdım. O dönem bu demir bulunmuyordu, yurt dışına ihraç ediliyordu gittim Hatay'dan getirttim. Kültür Sitesi'ndeki şantiyeme indirdim. Ben malzemeden çalmam, beni herkes bilir." Binaya torununun adını vermiş 4 defa vergi rekortmeni olduğunu, 1996 ile 1999 yıllarında Cumhurbaşkanı'ndan plaket aldığını anlatan Aktaş, ilk torunu Ezgi'nin adını binaya verdiğini, bu binayı saygın bir insan olarak eksik yapmayacağını savundu. Aktaş, "2003 yılında yaşanan ekonomik krizde iflas ettim. Binanın alt tarafı iki ayrı büroydu, birisi bana ait diğer taraf Lütfi Bilir'e aitti. Ben iflas edince burası bankaya geçti, onlar da pastaneye sattılar. Binanın aradaki taşıyıcı perdeyi kırıp birleştirdiler ve 400 metrekare yaptılar. Benim yaptığım 23 tane bina var sadece ikisi yıkılmış. İki binada da kat malikleri tarafından kolon kesme ve dükkan genişletmeyle ilgili şikayetler var." diye konuştu. Binada 1999'dan beri apartman görevlisi olarak çalışan müşteki Mulla Kenger, kapıcı dairesinin iş yerine dahil edildiğini, kendisinin de 4. kata apartman yönetimiyle yapılan anlaşmayla yerleştirildiğini, 2017'de pastanede geniş çaplı tadilat yapıldığını, aynı iş yerinin daha önce boyacıyken gördüğü kolonu tadilat sonrası görmediğini söyledi. Depremde 35 kişiye mezar olmuştu Ezgi Apartmanı davasında acılı anne konuştu “Ezgi Apartmanı'nda 3 evladımı kaybettim. 3 evladımı kaybettiğim gün, onları toprağa verdiğim gün 13 Şubat'ta bir söz vermiştim, kendi kendime bir yemin etmiştim. Çocuklarımın ölümüne sebep olanların bulunup yargılanıncaya kadar bu davanın peşini bırakmayacağımı söylemiştim. Bırakmayacağım da, sonuna kadar mücadele edeceğim. Bugün, 172 gündür Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel firariler. Keşke bugün onlar olsalardı da burada ‘Çocuklarımın ölümüne sebep oldunuz, benim çocuklarımı siz öldürdünüz’ diyebilseydim. Ama yoklar. Yani insan hayatının bu kadar ucuz olmadığını bu davada herkes öğrenecek. İnsanların ölümüne sebep olup da hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeyeceğini bu anne sonuna kadar mücadele ederek ispatlayacak. Yargıya güveniyorum, hukuka güveniyorum. Kolon kesmek, kiriş kesmek, perde duvarları kesmek, bir binanın altını oymak ve orada hayatını kaybeden 35 kişinin ölümüne sebep olmak bu kadar kolay değil. Artık yakalansınlar istiyorum. Yani İçişleri Bakanlığı’na buradan sesleniyorum, bu insanlara bir ekip kurulup, bir an önce bulunup ve yargılanmalarını istiyorum. Bir evlat kolay yetişmiyor. Annesi, babası vefat etmiş insanlara ‘Öksüz’ derler, ‘Yetim’ derler. Peki, evladını kaybetmiş, bir anneye ne derler? Ben sadece bunu soruyorum, evladını kaybetmiş bir anneye ne derler? Ben adalet istiyorum ve çocuklarımın ölümüne sebep olanlar bulununcaya kadar bu davanın peşini bırakmayacağım. Bu insanlar yargılanacaklar, kimse hesap verecek. Bu, benim oğlumun cübbesi. Bu cübbe 1 yıldan bu yana askıda duruyor 1 yılı da geçti. Benim oğlumun cübbesi askıda dururken ‘Adalet askıda kalmasın’ diyorum. Benim istediğim tek şey adalet.” ezgi apartmanı davası 3 mayısta yeniden görülecek.

Depremde yıkılan Ezgi Apartmanı'nda korkunç şüphe: Apartman kolonsuz mu yapıldı Haber

Depremde yıkılan Ezgi Apartmanı'nda korkunç şüphe: Apartman kolonsuz mu yapıldı

Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan Ezgi Apartmanı'nda kolonları kestiği iddia edilen pastane işletmecilerinin avukatı Mesut Çakar, “Duruşmada fenni mesulün de söylediği gibi kolon olmayan bir binada kolon kestiği iddiasıyla biz aylardan beri linç kampanyası yiyoruz. Haksız yere hiç kimsenin cezalandırılmasını istemiyoruz ama bu binanın yıkılmasına kim sebebiyet verdiyse, kimin kusuru var ise onun da cezalandırılmasını ilk gün olduğu gibi şu anda bunu istiyoruz” dedi. Yıkılan Ezgi Apartmanı’nda bilirkişi raporları gerçeği ortaya çıkaracak. Asrın felaketinin yaşandığı Kahramanmaraş’ta 35 vatandaşın hayatını kaybettiği ve taşıyıcı kolonlarının pastane işletmecileri tarafından tadilat sırasında kesildiği iddia edilen Ezgi Apartmanı ile alakalı dava mayıs ayında görülecek. Karadeniz Teknik Üniversitesi raporlarının da dava dosyasına eklenmesinin tek başına yetersiz kalabileceğini iddia eden pastane işletmecilerinin avukatı Mesut Çakar, gerçek suçluların ortaya çıkması adına farklı üniversitelerden mutlaka bilirkişi raporlarının alınması gerektiğini, mayıs ayında gerçekleşecek mahkemede bilirkişi raporlarına da başvurulmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Avukat Çakar, “Aylardan beri Ezgi Apartmanı'nda ‘kolon kesildi’ diye yapılan algı operasyonuna konu sadece zemin kat ile asma kat arasından merdiveni tutan bir direk. Hiçbir taşıyıcı özelliği olmayan, yukarı doğru devam etmeyen, yani bina ile hiçbir alakası olmayan basit bir merdivendir” diye konuştu. "Bina perde beton duvar üzerine inşa edilmiş" Avukat Çakar, “Ezgi Apartmanı yapılırken binadaki taşıyıcı kolonlarının olmadığı, perde beton duvar üzerine inşa edildiği mevcut raporlarda aşikar olurken, binanın fenni mesulünün dediği gibi ‘kolon’ olmayan bir binada kolon kesildi algısı oluşturulmamalı ve çamur at izi kalsın denilerek bir karalama yapılmamalı. Ezgi Apartmanı ile ilgili kusuru kimin var ise gerçek suçluların ortaya çıkması adına mutlaka köklü üniversitelerden bilirkişi heyetlerine başvurulması, uzman raporlarının alınması davanın seyri için çok önemlidir. Geçen günlerdeki duruşmada binanın fenni mesulü binada herhangi bir kolonun olmadığını, binanın taşıyıcı sistemlerinin perde beton duvar üzerine projelendirildiğinden bahsetmişti. Binanın batı cephesinde bulunan statik ve mimari projede olması gereken 8 metre 10 santim yaklaşık 31 metrekarelik bir taşıyıcı perde beton duvar müteahhit tarafından müvekkillerim burayı daha mülk edilmeden önceki binanın ilk halinde burayı ya hiç yapmayarak ya da sonradan kaldırarak kendisine satış ofisi olarak kullanmış” diye konuştu. "Bina yapımında müteahhit, statik proje ve tasarımında hatalıdır" Ezgi Apartman konusunda aylardan beri bilinçsizce çok büyük bir bilgi kirliliğinin bulunduğunu söyleyen Avukat Çakar, “Kamuoyuna sosyal medya üzerinden yanlış şekilde bilgilendirme yapılmakta ve insanlar da bu algıya kapılmaktadır. Depremden sonraki yıkım anından itibaren orada enkazdaydık. Çünkü orada hepsi çok iyi tanıdığınız ablalarımız, abilerimiz ve kardeşlerimiz vardı. Hatta orada rahmetli olan avukat arkadaş yaklaşık dört-beş yıldan beri benim yanımda çalışma arkadaşımdı. İlk baştan itibaren az önce söylediğim gibi çok değişik bir şekilde konu ‘kolon kesti’ iddialarıyla bu bina kolon kesilmesi ile yıkıldığı iddialarıyla sürekli bir gündem oluşturuldu, bir algı oluşturuldu. Müvekkillerime haksızca bir linç kampanyası başlatıldı. Ama biz ilk baştan beri söylediğimiz gerek savcılık, gerek mahkeme ve duruşma huzurunda söylediğimiz binanın yıkılmasına asıl olan sebeplerin araştırılmasını talep ettik ilk başından beri. Dosya çerçevesinde dosyaya giren bilirkişi raporlarında müvekkillerim aleyhine yani binanın yıkımına illiyet sebebi verecek şekilde, belirtecek şekilde herhangi bir isnat bulunmamaktadır. Ama müteahhitle ilgili beton değerinin düşük olması, kaçak katın olması, demirin projeye göre uygulanmaması, en büyük olarak binadaki statik proje ve tasarım hatasından kaynaklandığını ve binada olmaması gereken bazı diğer kaçak yapıların olduğunu en başından beri biz bunu söylüyoruz zaten” ifadelerini kullandı. "Maddi hakikat ortaya çıksın ve gerçek suçlu bulunsun" Avukat Çakar, “Binamızın depremden önceki fotoğrafı. Yani binada statik ve tasarım hatası olduğu çok açık ve net. Direkt gördüğünüz gibi hiçbir taşıyıcı özelliği olmayan, yukarı akslara doğru devam etmeyen, sadece zemin katla asma kat arasındaki merdiveni tutan bir direk. Bu merdiven direğinin bu binayla hiçbir alakası olmadığı da çok aşikar. Çünkü yan tarafta bulunan bir bina, Ezgi Apartmanı yıkıldıktan sonra onun üzerine yıkılıyor ve binanın tam altı tane ana taşıyıcı kolonu kırılıyor. Bu kırılmadan sonra bu bina üç tane büyük deprem daha görüyor ve bu bina yine yıkılmıyor. Görüldüğü üzere yan tarafta altı tane kolunu kırılan bir bina yıkılmazken, bir merdiven direğinin bina yıkması aslında imkânsız bir şey. Biz aylardan beri bunu söylüyoruz, aylardan beri diyoruz ki gelin maddi hakikati birlikte ortaya çıkaralım. Amacımız dosya savcılığa gittiği ilk günden itibaren, bu binanın yıkımına asıl sebebiyet veren unsurların belirlenmesi, illiyet bağının kurulması ve sorumluları kimse cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. "Binanın fenni mesulü, ‘Bu binada herhangi bir kolon yok" Duruşma günü binanın fenni mesulünün ‘Bu binada herhangi bir kolon yok’ ifadelerini hatırlatan Av. Çakar, “Binanın fenni mesulü duruşmada kendisi bizzat kalkıp şunu söyledi; ‘Bu binada herhangi bir kolon yok.' Bu binanın taşıyıcı sisteminin perde beton duvarlar üzerine kurulmuş bir projeye sahip olduğunu söyledi. Duruşmada fenni mesulün de söylediği gibi kolon olmayan bir binada kolon kestiği iddiasıyla biz aylardan beri linç kampanyası yiyoruz. Haksız yere hiç kimsenin cezalandırılmasını istemiyoruz ama bu binanın yıkılmasına kim sebebiyet verdiyse, kimin kusuru var ise onun da cezalandırılmasını ilk gün olduğu gibi şu anda bunu istiyoruz. Fenni mesulün de söylediği gibi oradaki başka bir tanık ta bu binada merdiven direği haricinde herhangi bir kolon olmadığını kendisi beyan etti. Hatta bizim ilk savcılıktan beri iddia ettiğimiz binanın batı cephesinde müteahhit tarafından yapılmadığını iddia ettiğimiz 31 metrekarelik 8 metre 10 santim uzunluğundaki bir perde beton duvarın, artık ya hiç yapmayarak ya sonradan keserek kendisine satış ofisi yaptığını, onu da beyan etti ve oraya hayırlı olsun çayı içmeye gittiğini de söyledi” diye konuştu. "Sosyal medya adaleti sağlayamaz" Adaleti mahkeme salonlarında aradıklarını belirten Av. Çakar, “Bu binanın asıl yıkılmasına sebebiyet veren unsurların araştırılmasını talep ediyoruz ve adaleti mahkeme salonunda arıyoruz biz. Sosyal medyada adalet aramıyoruz, insanlara haksız yere linç kampanyası başlatmıyoruz. Biz doğru neyse onun peşindeyiz. Biz ilk günden itibaren bu binanın asıl yıkılma sebeplerinin araştırılmasını istedik. Savcılıkça gerekli araştırma yapılmadan dava açıldı, iddianame düzenlenip mahkemeye sevk edildi ve şu anda duruşması yapılıyor. Duruşmada da biz aynı talepte bulunduk. Dosyanın içerisinde bir tane Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden gelen bir bilirkişi raporu var. Bu bilirkişi raporunun içinde de müvekkilime binayı yıktığına dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Biz bu nedenle sosyal medya üzerinden yapılan algıya inanılmamasını istiyoruz. Haksız yere linç kampanyası yapılmamasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı. "Sevdiğimiz insanlara hainlik yapmadık" Ezgi Apartmanı'ndaki pastanede uzun yıllar sorumlu müdür olarak görev yapan Hüseyin Koca ise, “Ben 2003 yılında bu işletmede müdürdüm. 2017 yılında tadilatı gerçekleştirdik. Şu anda kamuoyunda bize ‘kolon kesildi, taşıyıcıya zarar verildi’ deniliyor. Bu tadilatta sadece pergole sistemi ile bahçemizi düzenleyip genişlettik, içeride ufak tefek tadilatları gerçekleştirdik. Hiçbir zaman biz bu binanın taşıyıcı ve yıkımına sebep verecek bir şey yapmadık. Bu binanın yarısı bu iş yeri sahiplerinin. Yapar mı sizce? Tadilatın ardından altı yıl geçmiş, 2017 ve 2023 bu altı yıllık süreçte burada Ezgi Apartmanı sakinleri bir kolon kesildiğini dahi bilse, taşıyıcıya zarar verildiğini bilse burada bize müsaade ederler miydi? Aradan 6 yıl geçmiş, bizi bu binanın yıkımıyla ilgili sorumlu tutuyorlar. Binada çok sevdiğimiz insanlar vardı. Çocukluk arkadaşlarımız vardı. Yıllarımız geçti, ekmeğimizi paylaştık. Hainlik yapamayız biz. Bu bina ile ilgili herkes buna inansın, bu binanın yıkımına sebep olacak hiçbir şey yapmadık” dedi.

Av. Ersan Şen, Ezgi Apartmanı'nın neden yıkıldığını açıkladı Haber

Av. Ersan Şen, Ezgi Apartmanı'nın neden yıkıldığını açıkladı

Av. Ersan Şen, yapılan savunmada, "Binada kaçak katın bulunduğu, bunun binaya yük eklediği ve binanın statik yapısını bozduğu açıktır. Binanın taşıma sistemi kolon sistemi değil, perde beton/duvar sistemi üzerine yapılmıştır" ifadelerine yer verdi. İki dükkan arasında perde duvarın olmadığını ifade eden Av. Şen, "Bu durum projelerde de belli, tanıklar da bunu söyledi. Bu durumda dükkanlar birleştirilirken binanın taşıyıcı sisteminin unsuru olan perde duvara zarar verilmediği açık, statik proje de bunu doğruluyor" şeklinde konuştu. Av. Şen, "Kervan Pastanesi'nin tadilatında kolon kesilmedi. Bizi 2017 yılında yaptırdığımız tadilattan dolayı suçluyorlar. Bu tadilatta kolon kesmedik, perde duvar, kiriş kırmadık, doğru olan bu" açıklamasında bulundu. Av. Şen: "Kapsamlı bilirkişi raporu şart" Maddi hakikate ulaşılması için yapılması gerekenler hakkında konuşan Av. Şen, "Mahkeme tarafından kapsamlı bir bilirkişi raporu alınması şart. Resimlerden binanın tamamıyla ilgili sağlıklı bilgiye ulaşmak zordur. Bununla birlikte, enkaz görsellerinde binanın taşıyıcı sistem elemanlarında donatı detayı (kolon, perde duvar ve kirişlerin etriye aralıkları, kanca özellikleri, bindirme boyları vb.) ile ilgili eksiklikler olduğu görünmektedir. Bahsedilen donatı detay eksikliklerinin dava konusu binanın yıkılma nedenlerinden biri olabileceği düşünülmektedir" diyerek KTÜ bilirkişi raporunun dosyada mevcut olduğunu belirtti. Av. Şen’in duruşmada yaptığı savunma da ortaya çıktı. Av. Şen yaptığı savunmada, “Binada kaçak katın bulunduğu, bunun binaya yük eklediği ve binanın statik yapısını bozduğu açıktır. Binanın taşıma sistemi kolon sistemi değil, perde beton/duvar sistemi üzerine yapılmıştır, bunu kim söylüyor binanın fenni mesulü olan M.T. 01.03.2024 tarihinde gerçekleşen 1. celsede Mehmet Tekin’in kendisi bu hususu onaylamıştır. Binanın beton değeri kötü, projede belirtilen demir donatılarının gerçekte uygulanmadığı ortada. Biz binanın müteahhidi, mimarı, fenni mesulü değiliz, 1996’da 1975 Deprem Yönetmeliğine göre inşasına başlanıp 1999, 2001 yıllarında peyderpey iskan ruhsatı alınan binada bulunan ilk dükkanı ilk sahibinden 2003 yılında, ikinci dükkanı da 2007 yılında satın almışız” ifadelerine yer verdi. "Perde duvar yok" İki dükkan arasında perde duvarın olmadığını ifade eden Av. Şen, “Bu durum projelerde de belli, tanıklar da bunu söyledi. Bu durumda dükkanlar birleştirilirken binanın taşıyıcı sisteminin unsuru olan perde duvara zarar verilmediği açık, statik proje de bunu doğruluyor. 2007 yılında ihaleden satın aldığımız ve binanın müteahhidi Yakup Aktaş tarafından ofis olarak kullanılan yerde 8 metre 10 santim uzunluğunda, toplam 30,15 metrekarelik perde duvarı yıktığını duruşmada bizzat müteahhit söyledi. Böylece taşıyıcı sistemi perde duvarlar üzerine kurulu binanın perde duvarına, bina yapıldıktan sonra müteahhit tarafından müdahale edildiği anlaşılmış oldu. Binanın yapımındaki kusurlar ve binanın taşıyıcısı olan perde duvara sonradan yapılan müdahale ortada. Biz bu dükkanları alana kadarki süreçte meydana gelen kusurlarından sorumlu olmamız mümkün değil. Ceza sorumluluğu şahsidir” diye konuştu. "Olay maksatlı şekilde kamuoyuna yansıtıldığı gibi değil" ‘Çamur at izi kalsın’ diyen Av. Şen, “Olay kamuoyuna maksatlı şekilde yansıtıldığı gibi değil. Düşünün fenni mesulü tarafından binanın taşıyıcı sisteminin perde duvar olduğu açıkça söyleniyor ve bu binada ya hiç yapılmamış ya da dosyaya sunulduğu gibi fenni mesulün bilgisi dahilinde müteahhit tarafından 30 metrekarelik binayı taşıyan perde duvar yıktırılıp bu yer ofis olarak kullanılıyor. 2007 yılında aldığımız bu dükkandan dolayı bizim ne sorumluluğumuz olabilir, çamur at izi kalsın” diye konuştu. "Kolon kesmedik" Kervan Pastanesi'nin tadilatında kolon kesilmediğini söyleyen Av. Şen, “Bizi 2017 yılında yaptırdığımız tadilattan dolayı suçluyorlar. Bu tadilatta kolon kesmedik, perde duvar, kiriş kırmadık, doğru olan bu, asma katı tuttuğu projelerde belli olan ve tanıkların da söylediği kolon veya demir borunun bina için taşıyıcı özelliğinin olmadığı ortaya çıktı. Tadilatta zemin açmadık, zeminin altında bulunan herhangi bir unsura da zarar vermedik. Tüm bunlar tadilat sırasında orada bulunanlar tarafından doğrulandı. Enkaz alanında yapılan çalışmalarda yerin altında kesildiği tespit edilen kolonun bizim tarafımızdan kesilmiş olması mümkün değil, 2017 tadilatlarında o seviyeye inilmedi. Bu da yine tadilatta görev alan, şap döken kişi tarafından doğrulandı” dedi. "Kapsamlı bilirkişi raporu şart" Şen, "Maddi hakikate ulaşılması için yapılması gereken, binaya yapılan müdahalelerin tümünün araştırılması ve hangisinin gerçekten binanın ilk depremin ilk saniyelerinde yıkılmasına yol açtığının tespit edilmesi, bunlar ile binanın yıkımı arasındaki illiyet bağının kurulması. Ancak bu şekilde doğru kişilerin sorumluluğuna gidilebilecek. Mahkeme tarafından kapsamlı bir bilirkişi raporu alınması şart. Çünkü mevcut dosya içerisinde yaptığımız tadilatlardan dolayı binanın yıkımına sebebiyet veren hiçbir fiil veya tespit bulunmamaktadır. Bu nedenle ortada bize izafe edilecek hiçbir kusur bulunmaz iken sosyal medyada yapılan yargısız infaz yerinde değildir" ifadelerine yer verdi.

Ezgi Apartmanı Davasında Firari Sanıklar İçin Kırmızı Bülten Talebi Mahkeme Tarafından Reddedildi Haber

Ezgi Apartmanı Davasında Firari Sanıklar İçin Kırmızı Bülten Talebi Mahkeme Tarafından Reddedildi

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sonrası 35 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan 10 katlı Ezgi Apartmanı davasının ilk duruşması ikinci günde devam etti. Gecenin geç saatlerine kadar devam eden duruşma 3 Mayıs 2024 tarihine ertelendi. Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık ve müşteki avukatları hazır bulundu. Kimlik tespitlerinin ardından davanın ikinci günündeki duruşmaya başlandı. İddianame özetinin okunması ile başlanan duruşmada Ezgi Apartmanı müteahhidi Y.A. salonda hazır bulundu. Tutuklu sorumlu mühendis fenni mesul M.T. ve iç mimarı E.D. duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme başkanı tutuklu sanıklar ve tanıklarla ilgili beyanları okudu. Duruşmaya, ölenlerin yakınları ve taraf avukatlarının yanı sıra tutuklu sanıklar Yakup Aktaş, Mehmet Tekin ve Ertan Danacı SEGBİS sistemiyle katıldı. Tanıkların dinlenmesinin ardından, firari sanıkların avukatlarından Rezan Epözdemir, Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in yurt dışında olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek kırmızı bülten talep etti. Ancak Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in avukatı Ersan Şen, bu talebin reddedilmesini istedi. Şen, müvekkilleri hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu savunarak, kırmızı bülten talebini eleştirdi ve güvence belgesi istedi. Binanın altındaki pastanede tadilat işlemleri başlamadan binanın görevlisi nezaretinde kazan dairesine girerek yapılan tahribatı gördüğünü ifade eden tanık bina yöneticisinin oğlu tanık M.K, “Kazan dairesi ve kirişlerdeki tahribatları gördüm. Fotoğrafını çekip bina yöneticisine teslim ettim” dedi. Tanık olarak dinlenen pastane çalışanı C.E.’ye mahkeme başkanı çalıştığı dönemden sorular sordu. C.E., “Halen çalışıyorum 6,5 yıldan beri. Biz geldiğimiz de yapılmıştı. Yapılan tadilatlara ilişkin bilgim yok. Ben geldiğim de mutfak kuruluydu. Malzemeleri pastane girişinden içeri alıyorduk. Arka tarafta herhangi bir giriş yeri yoktu” dedi. Daha sonra tanık A.Ş. ise, “Ben pastanenin tadilatı sırasında başka şubede çalışıyordum” ifadesini kullandı. Tanık İ. Ş. A ise, “Ben 2001 ve 2002 yıllarında ofisim vardı. Daha sonra yakındaki inşaatım vardı ve ben oraya geçtim. Ben kiracıydım. Kervan pastanesi almış. Ben o binayı biliyorum ama gözümle kolon kesilip kesilmediğini görmedim. Benim iş yerim varken kazan dairesindeki kazanın değiştirildiğini ve bu esnada kapı üzerindeki kirişlere müdahale edildiğini gördüm” dedi. Tanık işletme müdürü H.K. ise, “İşletme sorumlusuydum. 2017 ila 2023 arası çalıştım. Tadilata girdiği zaman biz geçici şube açtık ve günümüzü orada geçiriyorduk. Binanın içinde sütun ve kolon yoktu. Havalandırma bacaları ile tadilatlardan bilgim yok. Kazan dairesi ile hiç bir işimiz yoktu. Önceki merdiven dönerli merdivendi ve demirdi” dedi. Bir diğer tanık M.G. ise, “Ben pastanemin tadilat yapıldığı dönemde şehir dışımdaydım” diye konuştu. İç mimarın çalışanı A.B., “İç mimar işini yapan E.D.’nin yanında çalışıyordum. Islak zemine şap attık. Banyo duvarlarını ve zemine şap attık. İlk kat zemin ve ikinci katta asma kat vardı. Yaklaşık 20-25 gün çalıştık. O zamanlar 4-5 kişiydik. Gittiğimiz de şap ve sıva işi için hazırdı o işleri yaptık” dedi. İnşaatın kalıp işlerini yapan tanık B.T. ise, “Ezgi apartmanının demir ve kalıp işlerini ben yapıyordum. Binanın yapımından tamamlanmasına kadar görev aldım. 8’lik ten 20’lik demire kadar demir kullandım. İnşaatın yapımı yaklaşık iki yıl ve iki yıldan biraz fazla sürmüştü. Kalıpları 15-20 gün aralığında söktük. Binada taşıyıcı kolon yok” dedi. Tanık R.Y., “Bu işi iç mimar adına yaptık. Mermer işi yapıyorum. Biz işi sırayla yapıyoruz. Geldiğimizde şap atılmış üzerine mermer döşedik” dedi. Tanıkların ifadesinin ardından katılan vekillerin beyanları alındı. Mahkeme savcılığı sanık S.K. ile M.P. için kırmızı bülten ile aranmasına karar verilmesini talep etti. Daha sonra sanıkların savunmalarına geçildi. Sanık Y.A. önceki savunmalarımın tekrarını iletti. Sanık fenni mesul M.T. ise masum ve suçsuz olduğunu ifade edip tahliyesini talep etti. Duruşmada mahkeme başkanı iç mimar E.D.’den savunma istedi. Sanık iç mimar E.D. tahliyesini talep etti. Av. Taner Akıncı, depremlerde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek binanın yapım aşamasındaki eksiklikleri anlattı. Av. Akıncı, pastane sahipleri S.K. ve M.P.’nin savcılıkla yakalama kararının kaldırılmasını talep etti. Av. Mesut Çakar ise, “Başkanım biz dosyanın uzman bir bilirkişiye gönderilerek bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz. Kahramanmaraş ilinde binlerce deprem dosyası var hangi sanık hakkında kırmızı bültenle arama talep edildi. Karadeniz Teknik Üniversitesinden asli kusurlu değil de kusurlu olarak yargılanmasına devam edilen insanlar var” dedi. "Sanığı alkışladılar" Mahkeme heyetine savunmasın yapan Av. Ersan Şen ise, “Biz avukatız herkes durduğu yeri bilmeli. Binayı yapan müteahhit Y.A. ve fenni mesul M.T. Bu bina 1996 yılında başlayan ve 2001 yılına kadar iskan ruhsatlarına kadar bağlanmış. Temsil ettiğimiz iki sanık bu binaya en erken 2003 yılında gelmiş. Burada sanığı alkışladılar biz bunu burada gördük. Bilirkişinin haddine mi ki asli ve tali kusuru bulmak. Dolayısıyla bu binayı kanaatimce 6 Şubat depremine dayanacak bir bina değil. İddianamem 27 sayfadan oluşuyor. Bu bina 2017 yılında yapılmış tadilatı bir Allah’ın kulu bir şey diyemiyor. Olası kast bu bina da olmaz. S.K. ve M.P. bu binayı çökertti mi? Kazan dairesi ile ilgili bütün delme kırma işlemleri yapılmamıştır ve biz kazan dairesine çivi çakmadık. Doğu ile batı arasındaki perde beton arasında fark var. Ezgi apartmanı burularak yıkılmıştır. Dosya bilirkişiye gittiğinde sorularımızın cevabını almış olacağız. Bina da mühendislik ve tasarım hatası var. Bu bina da temel yok. Temel hatası var. Neden algı oluşturuluyor. Burada olası kastın ‘o’ su var mı? Bu inşaata statik ve tasarım hatası var. Biz kolon kesmedik, kiriş kırmadık” diyerek savunmasını tamamladı. Gece geç saatlere kadar süren duruşma mahkeme heyetinin toplantısı nedeniyle ara verildi. Mahkeme başkanı tutuklu sanıkların tutukluluk devamına, sanıklar S.K. ve M.P.’nin yakalama emrinin beklenmesine, kırmızı bülten talebinin reddine, dosyanın bilirkişiye gönderilmesine daha sonra karar verilmesine karar verildi. Duruşma sonrası açıklamada bulunan Av. Ersan Şen, “İki tam gün duruşma yapıldı oldukça yoğundu. Maalesef haksız suçlamalar ile uzun zamandır karşı karşıyaydık ve onları anlatabilme imkanımız oldu. Bize göre en azından temsil ettiğimiz kişiler yönünden haklı tespitlerin bulguların ortaya çıktığını düşünüyoruz. Bir dahaki duruşma 3 Mayıs tarihine kaldı. Müdahil tarafın kırmızı bülten çıkarılması ile ilgili mahkeme haklı gerekçeler ile reddetti. Biz de her zaman gelmeye savunma yapmaya hazırız. Herkes de gördü ki, sosyal medya üzerinden yoğun baskılar devam ediyor. Bu tür devam eden davalar için iyi olmuyor. Ancak çok iyi olarak savunmaları ortaya koyduk. Biz binanın müteahhidi değiliz, fenni mesulü değiliz, mimari değiliz, statik projesini çizen yapan değiliz. Burada bir pastanenin olduğu doğru, ama bu pastanede bizim dükkanlarımızın dışında aynı zamanda dairelerimiz de var. Böyle bir yer de yersiz haksız binanın çökmesine yıkılmasına 35 canımızın hayatını kaybetmesine yol olacak hatanın içinde olabilmemiz mümkün değildir. Bazı eksik hususlar var, bu hususların tamamlanmasında mahkeme başkanı hadisenin aşağı yukarı farkına vardı. O eksik hususların tamamlanması ile dosyayı bilirkişiye gönderecek diye düşünüyoruz. Bugün bizim net taleplerimiz var zaten bilirkişiye sevk edilmesi ve yakalama kararının kaldırılması yönünde. Çünkü yakalama kararı çok ciddi baskı oluşturuyordu özelikle sosyal medyada ön yargılı. Sanki her şey olmuş bitmiş gibi bunun sebebiyet verenin bizmişiz gibi. Deyim yerindeyse günah keçisi ilan edilerek ama bunların cevaplarını verdiğimi düşünüyorum ayrıntılı savunmalarımızı yaptık. Haklılığımıza inanıyoruz, zor bir dosya, ama bizim amacımız maddi hakikate ve adalete ulaşmak. Yoksa olayı kapatmak, karartmak değil. Kim sorumlu ve suçu varsa o ortaya çıksın ama haksız yere de kimse suçlanmasın, adalet yerini bulsun” dedi. Mahkeme heyeti, 16 saat süren duruşmanın ardından Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel hakkındaki kırmızı bülten talebini reddedip tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi ve davayı 3 Mayıs’a erteledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.