TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#eylem planı

İLKHABER-Gazetesi - eylem planı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, eylem planı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir Körfezi Bilim Kurulu'ndan 14 maddelik acil eylem planı açıklandı Haber

İzmir Körfezi Bilim Kurulu'ndan 14 maddelik acil eylem planı açıklandı

İzmir Körfezi Bilim Kurulu, yaşanan toplu balık ölümleri ve tedirgin eden kirlilikle ilgili 14 maddelik eylem planını düzenlenen basın açıklamasıyla duyurdu. Eylem planında, ‘Büyükşehir Belediyesi tesisin 4. fazını hizmete alacak. Tesisteki Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri’ni (SAİS) aktif hale getirecek’, ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi, İç Körfez’e akan derelerde temizlik yapacak’ ve ‘İZSU “Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği”, karbon, azot ve fosfor parametrelerini de içerecek şekilde Bakanlık koordinesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından revize edilecek’ gibi maddeler dikkat çekti. Kirliliğin takibi için yeni sistemler İzmir Körfezi’nde son aylarda yaşanan toplu balık ölümleri ve kirlilik sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bakan Murat Kurum’un da talimatıyla İzmir Körfezi Bilim Kurulu’nu oluşturmuştu. 35 akademisyenin bir araya geldiği bilim kurulu, toplantılar ve körfezdeki denetimlerin ardından İzmir Körfezi Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planını hazırladı. Kirliliğe bağlı oksijen yetersizliği nedeniyle canlı ekosisteminin durma noktasına geldiği Körfez’e nefes aldıracak acil 14 maddelik eylem planı, İzmir İktisat Kongresi binasından düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu. Ege Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve Dokuz Eylül Üniversitesinden Prof. Dr. Azize Ayol, 14 maddelik eylem planını açıkladı. Prof. Dr. Budak, maddeleri şu şekilde sıraladı: “1- İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ni mevzuata ve tekniğe uygun işletecek. Büyükşehir Belediyesi tesisin 4. fazını hizmete alacak. Tesisteki Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri’ni (SAİS) aktif hale getirecek. By-Pass hattını kapatıp taşkın savağına (kapasite fazlası suyun deşarj edileceği alana) dönüştürecek. Taşkın savağını da SAİS ile izleyecek. 2- İzmir Büyükşehir Belediyesi, İç Körfez’e akan derelerde temizlik yapacak. 3- İzmir Körfezi’nde, tüm atık su ve yağmur suyu hatlarına yapılan bağlantılar Büyükşehir Belediyesi tarafından kontrol altına alınacak. Karasal ve gemi kaynaklı tüm deşarjlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından izlenecek ve denetimler sıkılaştırılacak. 4- Büyükşehir Belediyesi, Körfez’deki ana kuşaklama kanalı ve kollektörler başta olmak üzere tüm atık su hatlarında ve terfilerde temizlik, bakım onarım gibi iyileştirmeleri yapacak. 5- İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) “Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği”, karbon, azot ve fosfor parametrelerini de içerecek şekilde Bakanlık koordinesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından revize edilecek. 6-Bakanlık, Körfez’deki kirliliğin izlenmesi amacıyla "Bulut Temelli Bilgi Paylaşım Sistemi”ni oluşturacak. 7-“Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı” kapsamında İzmir Körfezi izleme ağı yine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından genişletilecek.” Prof. Dr. Budak, kısa vadeli eylem planını ise şu şekilde aktardı: “8-İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlar Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin deşarj yerinin İç Körfez’e en az etkisi olacak şekilde Bilim Kurulu görüşleri doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi ve Bakanlık koordinesiyle yeniden değerlendirilecek. 9-İç Körfez’e ulaşan derelerin rüsubat (tortu) ve sediment kontrolünün sağlanması amacıyla seki-eşik, tersip bendi ve bunun gibi sistemlerin değerlendirilerek uygun olanlar İzmir Büyükşehir Belediyesi ve DSİ Genel Müdürlüğü’nce hayata geçirilecek. 10-Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı” kapsamında erken uyarı sistemlerinin Körfez için kullanılabilirliğini araştıracak. 11- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Körfezi’nde dip çamuru temizliği yapılması durumunda ortaya çıkarılacak tarama malzemesinin çevresel yönetiminin değerlendirilmesini belirleyecek. 12- Tarım ve Orman Bakanlığı, Körfez'de deniz suyunu filtreleyebilecek deniz canlılarına yönelik yeni düzenlemeler yapacak. 13- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Körfez’in ekosisteminin daha iyi anlaşılmasına yönelik araştırma ve izleme çalışmalarını başlatacak. 14- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Bilim Kurulu, kirlilikle biyolojik mücadelede dereler ve denizin oksijenini artırmak için dünyada kabul görmüş örneklerin uygulanabilirliğini değerlendirecek. 15- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde kamu kurum ve kuruluşları üniversite ve STK’lar, İzmir Körfezi’nin korunması, su verimliliği, deniz çöpleri vb. konularda farkındalığın artırılması amacıyla sürekli eğitim programları yürütecek.” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank da açıklanan eylem planının hayırlı olmasını diledi.

Marmara için büyük tehdit olan müsilaj, denizi oksijensiz bırakıyor Haber

Marmara için büyük tehdit olan müsilaj, denizi oksijensiz bırakıyor

Denizi oksijensiz bırakan müsilaj nedeniyle 2021 yılında ciddi bir çevre sorunu yaşanan Marmara Denizi için 22 maddeden oluşan eylem planının uygulanmaması halinde, benzer sorunun devam edeceği bildirildi. Doğa Derneği tarafından deniz salyası konusunda yapılan uyarıda, Marmara Denizi'nin, 2021’de müsilaj sonucu ciddi bir kriz yaşadığı anımsatıldı. Müsilajın, deniz ekosistemine nasıl zarar verdiğini değerlendirmek ve çözümlerin acil olarak uygulanması için yetkili kurumların bir araya geldiğini belirten Doğa Derneği yetkilileri, "Bu değerlendirmeler sonucu 22 maddeden oluşan bir eylem planı hazırladı. Özellikle deniz kirliliğinin azaltılmasına yönelik bu eylem planındaki maddeler uygulanmazsa, müsilaj yine deniz ekosistemine zarar vermeye devam edecek" ifadeleri kullandı.  Eylem planının, özellikle deniz kirliliğinin azaltılmasına yönelik stratejiler içerdiği ve bu maddelerin uygulanmaması durumunda müsilajın tekrar deniz ekosistemine zarar vermeye devam edeceği uyarısında bulunan Doğa Derneği yetkililer, şunları kaydetti: "Müsilajın nasıl oluştuğu sorusu, bu sorunun çözümünde anahtar bir rol oynuyor. Farklı coğrafyalardan gelen gemilerle taşınan balast sularında bulunan algler ve diğer mikroorganizmalar, denizdeki besin miktarındaki artış, ani su sıcaklığı değişimleri ve su kirliliği gibi faktörlerle hızla çoğalıyor. Bu mikroorganizmalar, denize şeffaf ve yapışkan bir madde salgılıyor; bu maddeye müsilaj ya da deniz salyası deniyor. Müsilaj, deniz yüzeyini kaplayarak suyun oksijen alımını engelliyor. Deniz tabanında yaşayan türler oksijensiz kaldığında, bu durum birçok canlı türünün ölümüne neden oluyor. Ayrıca, deniz çayırları gibi ekosistemin 'ciğerleri' olarak bilinen bitkiler, müsilaj nedeniyle fotosentez yapamıyor. Bu durum, ekosistemin toparlanmasını ve eski sağlığına kavuşmasını uzun yıllar gerektirebiliyor. Marmara Denizi'nin ekosistemini korumak ve müsilaj krizinin yeniden yaşanmaması için, Marmara Denizi Eylem Planı'nın tüm maddelerinin eksiksiz bir şekilde uygulanması gerekir. Ayrıca, tüm ekosistemlerin yaşam hakkının Anayasal güvence altına alınması, bu uygulamaların hayata geçirilmesi için kritik bir önem taşıyor."

Mersin'in iklim değişikliğine uyum kapasitesi artacak Haber

Mersin'in iklim değişikliğine uyum kapasitesi artacak

NİLGÜN TAZE (İLKHABER) - Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’nın, Mersin’in sera gazı emisyonlarını azaltmak ve kentin iklim değişikliğine uyum kapasitesini artırmak için hayata geçirdiği, ‘Mersin Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın Hazırlanması Projesi’nde sona gelindi. 12 ay süren proje için ilk adımı, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer atmıştı. Geçtiğimiz yılın Ağustos ayında “Mersin Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın Hazırlanması Projesi” için, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ile işbirliği protokolü imzalayan Başkan Seçer, Büyükşehir’in yenilenebilir enerjiye önem veren bir belediye olduğunu belirterek, “İklim değişikliği ile mücadele ve sıfır atık uygulamalarımızın kalıcı hale gelmesini hedefliyoruz” ifadelerine yer vermişti. İlk toplantısı geçtiğimiz yılın Eylül ayında çevrimiçi olarak gerçekleştirilen projenin ikinci toplantısı; kamu kurumları, üniversiteler, sanayi kuruluşları, yerel yönetimler ile STK temsilcilerinin katılımı ile Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti. Toplantıda; Binalar ve Altyapı, Katı Atık ve Atık Su Yönetimi, Sanayi ve Enerji, Ulaştırma, Turizm, Tarım ve Hayvancılık, Kıyı Alanları ve Balıkçılık gibi konular hakkında, alanında uzman kişiler tarafından sunumlar yapıldı. “İklim değişikliği; doğal ekosistemleri, tarımı, su kaynaklarını ve insan sağlığını tehdit etmektedir” 2 gün süren toplantının açılışında konuşan İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr.Kemal Zorlu, “Dünya üzerinde son yıllarda meydana gelen hava koşulları, doğal afetler ve doğal kaynakların tükenmesi gibi olaylar; iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin giderek daha da arttığını göstermektedir. İklim değişikliği dünyadaki sıcaklık, yağış, rüzgâr ve diğer meteorolojik koşulların uzun süreli değişimleridir. İklim değişikliği son yıllarda yoğun bir şekilde konuşuluyor, fakat hayatımızın içerisinde biz artık iklim değişikliğinin sonuçlarını ya da can alıcı etkilerini her gün dozunu artıracak şekilde yaşıyoruz” dedi. İklim değişikliğinin çok boyutlu bir sorun olmakla beraber, olumsuz etkilerinin ülke sınırlarını aşan nitelikte olduğuna dikkat çeken Zorlu, “Bu nedenle küresel çapta ekolojik, ekonomik ve sosyal sonuçlar ortaya çıkartmaktadır. Yükselen sıcaklık, deniz seviyesinin yükselmesi gibi etkileri ile birlikte iklim değişikliği, doğal ekosistemleri, tarımı, su kaynaklarını ve insan sağlığını tehdit etmektedir” diye konuştu. Proje, iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarında yol haritası oluşturacak İklim değişikliğinin birçok nedeni bulunmakla birlikte, sürdürülemez üretim ve tüketim alışkanlığı nedeniyle ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının, bu sürecin en önemli etmenlerinden biri olduğunu vurgulayan Zorlu, Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliği çalışmaları kapsamında başlattığı proje hakkında konuşarak, “Projenin temel amacı, mevcut ulusal ve yerel iklim politikaları ve stratejik belgeler ile meteorolojik ve iklimsel veri setleri, ilgili veri setleri gibi çeşitli alanlara ilişkin tarihsel ve öngörülen veri setlerini dikkate alarak, Mersin kenti için SECAP hazırlamaktır. Projenin kapsamı, sera gazı emisyon kaynaklarının belirlenmesi ve misyon envanterlerinin hazırlanması, konut, ısıtma ve ulaşım gibi seçilmiş bazı ilgi alanları için senaryo bazlı sera gazı emisyon azaltımlarının öngörülmesi, etki ve risk analizlerinin yapılması gibi çeşitli iş paketlerini içermektedir” dedi. Proje kapsamında sona gelindiğini ve gerçekleştirilen toplantılardan elde edilen verilerin, sektörlerde iklim değişikliği ile ilgili uyum ve azaltım çalışmalarında ne tür adımlar atılacağına dair bir yol haritası oluşturacağını kaydetti.   “Şehirlerin atması gereken çok önemli adımlar var” TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nden Doç. Dr. Haldun Karan ise, iklim değişikliğinin şiddetinin giderek artmakta olduğuna dikkat çekerek, “Şehirlerin iklim değişikliği ile mücadelede ve uyum bağlamında çok önemli rolü olduğunu biliyoruz. İlerleyen zamanlarda belki dünya nüfusunun üçte ikisi, şehirlerde yaşıyor olacak. Enerji ve tüketimin her noktasında şehirlerin yadsınamaz bir rolü var. Riskler açısından da çok kırılganlık arz ediyor. Dolayısıyla hem sera gazı azaltımında, hem de uyum noktasında şehirlerin atması gereken çok önemli adımlar var” diye konuştu. “Kentimize faydalı bir çalışma olarak bırakmak istiyoruz” İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı İklim Değişikliği ve Yenilebilir Enerji Şube Müdürü Dr. Zafer Kuşatan ise, toplantı hakkında bilgi vererek, “İlk gün daire başkanlığımız personeline, sera gazı envanteri hesaplaması ile ilgili TÜBİTAK MAM tarafından bir eğitim düzenlendi. 2. ve 3. günlerimizde eylem planlarımızı paydaş kurumlarımızla tartışarak, ‘Mersin kenti için en iyi uygulanabilir faaliyetlerimiz nelerdir?’ Bunların kararını vermiş olduk. Kurumsal olarak çevre ve iklim değişikliğine hassasiyetimizi gösterdiğimiz için, kentimize faydalı bir çalışma olarak, eser olarak bırakmak istiyoruz” dedi. “Geleceğe yönelik umut veren bir proje” Erdemli Belediyesi Sıfır Atık ve İklim Değişikliği Müdürlüğü personeli Mimar Bilge Aydın da, bu tür projeleri iklim değişikliği ile mücadele açısından çok değerli bulduğunu belirterek, “Gerçekten iklim için, Mersin için güzel bir katkı. Konusunda uzman olan tüm arkadaşlar davet edilmiş. Bir komisyon kurulsa, bu arkadaşların da o komisyonda olmasını isterim. Herkesin kendi uzmanlık alanında, gerçekten dört dörtlük düşünceler, aktiviteler ve eylem planı oluşturuldu. Geleceğe yönelik umut veren bir proje ve devamını da dileriz” ifadelerini kullandı. “Bütün bileşenlerin bir arada olarak fikir yürütüp hazırlanması gereken plan” Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilcisi Uğur İnce ise, “Meslek odası olarak dört tane çalıştaya katıldık. Konu çok özel olduğu için, bilimsel anlamda birçok kent bileşenine katkı sunması, görüşler alınması ve bu doğrultuda planların hazırlanması gerekiyor. Bu bakış açısıyla baktığımız zaman, gerçekten de olumlu bir çalışma olmuş. İçeriği konusunda geniş bir yelpazede tutulmuş. Sadece Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğundaki konular değil; kentin bütününü, bütün kurumları, merkezi yönetime bağlı müdürlükleri ilgilendiren, bütün bileşenlerin bir arada fikir yürütüp hazırlanması gereken bir plan” şeklinde konuştu. Eylem planı kapsamında gerçekleştirilen toplantıların iyi bir başlangıç olduğunu söyleyen İnce, “Umarım diğer kurumlar da gelip burada katkı sağlarlar ve planın uygulama aşamasında da bütün kurum ve kuruluşlar üzerine düşen görevi yerine getirir” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.