evlilik Haberleri - Son Dakika evlilik Haber Güncel Gelişmeler

'Kısmetse Olur'un gözde yarışmacısı Ayça Ekin Beğen evlendi

2016 yılında Kanal D ekranlarında yayınlanan 'Kısmetse Olur' yarışmasının dikkat çeken isimlerinden biri olan Ayça Ekin Beğen, hayatının yeni bir dönemine adım attı. Uzun süredir gizli bir ilişki yaşadığı sevgilisiyle nikah masasına oturan Beğen, düğün gününe ait özel anları sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Paylaşımlarıyla büyük ilgi toplayan Beğen, mutluluğunu sevenleriyle paylaşmanın heyecanını yaşıyor. Ayça Ekin Beğen kiminle evlendi? Eşi kim? Uzun süredir gizli bir ilişki yaşadığı sevgilisiyle evlenen Beğen, düğününü yakın arkadaşları ve sevdikleriyle birlikte sade bir nikah töreniyle gerçekleştirdi. Düğün sonrası eğlenmek için bir mekana giden Ayça Ekin Beğen’in eşi hakkında ise henüz detaylı bir bilgi verilmedi; bu durum hayranları arasında merak konusu oldu. Sosyal Medyada Paylaşımlar Düğün fotoğraflarını sosyal medyasında paylaşan Beğen, gelinlikli pozlarıyla takipçilerinin beğenisini topladı. 'Kısmetse Olur' yarışmasıyla adını duyuran Beğen’in, yıllar içindeki değişimi ve estetik müdahaleleriyle gündeme gelmesi, evliliğiyle ilgili yapılan yorumları da beraberinde getirdi. Ayça Ekin Beğen Kimdir? Beğen, 1987 yılında Elazığ'da dünyaya geldi. İstanbul'da hayatını sürdüren Ayça Beğen, 5 Ekim 2015 tarihinde Kanal D ekranlarında yayımlanmaya başlayan Kısmetse Olur programı ile adını duyurdu. 'Kısmetse Olur' programıyla adını duyuran Ayça Ekin Beğen, programdaki Emre Ubeyli ile olan birlikteliğiyle dikkatleri üzerine çekmişti. Hayranlarının "Ayçaliçe" lakabını taktığı eski gelin adayı, programın üzerinden yıllar geçmesine rağmen popülerliğini korumayı başardı. Şimdi, yeni bir mutluluğa yelken açarak evlenmesiyle tekrar gündemde.

İngiltere'de akraba evliliklerine yasak hazırlığı: Sosyal ve sağlık sorunları gündemde

Genetik hastalıkların en önemli nedenlerinden biri olarak gösterilen akraba evliliği, özellikle son yıllarda Batı ülkelerinde daha sık gündeme geliyor. Özellikle "kuzen evliliği" olarak bilinen bu durum, birçok ülkede toplumsal ve yasal tartışmalara neden oluyor. İNGİLTERE'DE YASAK GÜNDEMDE İngiltere, kuzen evliliğini yasal olarak engelleyecek bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Ülkede yapılan araştırmalar, akraba evliliklerinin sadece sağlık sorunlarına yol açmadığını, aynı zamanda suç oranlarını artırarak toplumsal dokuyu zayıflattığını ortaya koydu. TÜRKİYE'DE DURUM NE? Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, ülkemizde evliliklerin yüzde 3.9'u kuzen evliliği olarak gerçekleşiyor. Harvard Üniversitesi'nden evrimsel biyoloji profesörü Joseph Henrich, kuzen evliliklerinin sadece aileleri değil, toplumları da yeniden şekillendirdiğini belirtiyor. Henrich, bu tür evliliklerin azalmasının liberal eğilimleri artırdığını ve bu durumun yasalarla teşvik edilmesi gerektiğini savunuyor.

Evliliklerde aile müdahaleleri çiftleri yıpratıyor

Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, evliliklerde sınırların belirlenmesinin önemine dikkat çekti. Üçyıldız, “Bulunduğumuz coğrafyada evlilikten beklentiler oldukça yüksek. Bu da çiftlerin kendi kurdukları aileye odaklanmalarını zorlaştırıyor, kök ailelerin müdahaleleriyle çiftler arasında sorunlar büyüyor” dedi. “Eşiniz ile yaptığınız tartışmaları zaman içerisinde siz unutursunuz ama aile unutmaz” Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, “Sınırları çizilmemiş bir birliktelikte aileler her problemden haberdardır ve bu duruma sıklıkla müdehale etme eğiliminde olurlar. Eşiniz ile yaptığınız tartışmaları zaman içerisinde siz unutursunuz ama aile unutmaz, bu nedenle zaman içerisinde eş ve aile arasında yıpranırsınız. Bulunduğumuz coğrafya da evlilik konusunda beklentilerin yüksek olduğu bir noktadır. Günümüzde evliliklerde yaşanan sorunların büyük bir kısmını ise eş ve aile dengesini kuramamak oluşturuyor. Zaman zaman ailelerin beklentileri o kadar yoğun olabiliyor ki çiftler kendi kurdukları yeni yuva da zaman dahi geçiremiyor çünkü sürekli kök aile ziyaretleri, gündemleri ile meşgul olabiliyorlar” dedi. “Çiftlerin ailelerine sınır çizmesi saygısızlık değildir” Üçyıldız çiftlerin aileleri ile arasındaki ilişkiye sınır koymaları hakkında şunları söyledi: “Eşlerden birinin veya her ikisinin kök ailesi sürekli fikir belirtiyorsa, çiftlerin kurmuş oldukları yeni aileye müdehalelerde bulunuluyorsa o birliktelikte sorun çıkması beklenen bir sondur. Çiftler, kök ailelerle samimiyet oluşturmaya çalışırken sınırları yitirmemelidir. Sınırlar yıkıldığında ise artık tekrardan yeni bir sınır çizmek için zor olabiliyor çünkü aradaki samimiyet, saygı neredeyse yok oluyor. Ne kadar istense de tekrardan kurmak mümkün olmuyor. Çiftlerin ailelerine sınır çizmesi saygısızlık değildir tam aksine kendine ve birlikteliğine olan saygıyı gösterir.” “Çiftler, zorlayıcı bir konu veya durum karşısında kendi kök aileleri ile problemleri çözmek üzerine aksiyon almalıdır” Üçyıldız, “Çiftler, zorlayıcı bir konu veya durum karşısında kendi kök aileleri ile problemleri çözmek üzerine aksiyon almalıdır. Örneğin sizin ailenizin eşinize karşı yapmış olduğu yanlış bir davranışta eşinizi koruyabilmeli ve bu konuyu siz, kök aileniz ile konuşup çözmek üzerine ilerlemelisiniz. Tartışmaları ve ilişkinizde ki sorunları hemen aileye aktarmamalı ve bu sorunları çiftler kendi aralarında çözmelidir. Bir tartışmayı ailelerin katkısı olur, çözüme destek olurlar yaklaşımı ile aktardığınızda tartışmayı zaman içerisinde siz unutursunuz ancak aileniz unutmaz dolayısıyla yaşanan olumsuzluklar aile ve eş arasında probleme yol açabilir” şeklinde konuştu. “İlişkiler iki kişiliktir ve araya üçüncü kişilerin girmesi her zaman bir problem yaratabilir” Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, ''Unutmayın ilişkiler iki kişiliktir ve araya üçüncü kişilerin girmesi her zaman bir problem yaratabilir. Sevdiğiniz bir arkadaşınız, dostunuz ve aileniz dahi olsa ilişkinizde yaşamış olduğunuz problem çiftlerin kendi aralarında kalması gerekir, ilişkinizde problem yaşadığınızı ve çözemediğinizi düşünüyorsanız bir uzman desteği almaktan kaçınmamalısınız” diye ifade etti.

Akraba evliliği yasaklanıyor mu? 2025'te kuzen evliliği yasaklanacak mı?

Sosyal medyada hızla yayılan iddialara göre, akraba evliliklerine getirilecek yasaklar ülke gündeminde geniş bir yankı uyandırdı. Özellikle genetik hastalıklara neden olma riskleri nedeniyle, bu tür evliliklerin yasaklanması önerisi tartışma konusu oldu. Bu önerilerin, genetik hastalıkların yaygınlığını azaltma amacı taşıdığı belirtiliyor. AKRABA EVLİLİĞİ EN YÜKSEK İL ŞANLIURFA OLDU 2023 yılında Türkiye’de akraba evliliği oranı en yüksek olan il ,7 ile Şanlıurfa oldu. Bu yüksek oran, genetik hastalıkların yaygınlığıyla ilişkilendiriliyor. Kuzen evliliklerinin yasaklanması yönündeki tartışmalar, genetik hastalıkların yaygınlığını azaltma amacı taşıyor. Sosyal medya kullanıcıları, SMA gibi genetik hastalıkların önlenmesi adına bu yasağın olumlu bir adım olduğunu ifade ediyor. AKRABA EVLİLİĞİ YASAKLANACAK MI? Şanlıurfa’da yüksek oranlarda görülen akraba evlilikleri, sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu konuyla ilgili resmi bir açıklama yada yaptırım henüz olmasada konu sosyal medyanın gündemine oturdu. Bu bağlamda, yasağın özellikle genetik hastalıkların yaygın olduğu bölgelerde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. Sosyal Medyada Tepkiler Sosyal medyada “Kuzen evlilikleri yasaklanıyor” haberlerine olumlu tepkiler geldi. Kullanıcılar, SMA'lı çocuk sayısının artmasına karşı alınan bu önlemi desteklediklerini belirtti. Yorumlarda, genetik hastalıkların yaygınlığının azalması ve toplum sağlığının iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı. 2025’te Kuzen Evliliği Yasaklanacak mı? Akraba evlilikleriyle ilgili tartışmalar, 2024 ve 2025 yıllarında da devam edecek gibi görünüyor. İddialara göre, 2025 yılından itibaren kuzen evliliklerinin yasaklanması planlanıyor. Bu yasağın, genetik hastalıkların yaygınlığını azaltma hedefi doğrultusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Kanada araştırması: Evli erkekler daha sağlıklı yaşlanıyor, kadınlarda durum farklı

Toronto Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, evli erkekler bekar erkeklere kıyasla yaşlanma süreçlerinde iki kat daha sağlıklı bir performans sergiliyor. 60 yaş ve üzerindeki 7.600 Kanadalı üzerinde yürütülen üç yıllık çalışmada, evli erkeklerin bekar olanlara göre daha iyi yaşlandığı belirlendi. Ancak araştırma, evliliğin kadınlar üzerinde aynı etkiye sahip olmadığını ortaya koydu. Bekar kadınların, evli olup eşini kaybeden ya da boşanmış kadınlardan daha sağlıklı yaşlandığı gözlemlendi. Toronto Üniversitesi’nden Profesör David Burnes, evliliğin sağlıklı davranışları teşvik edici rol oynayabileceğini belirtti. Araştırma, International Social Work dergisinde yayımlandı. Araştırmanın Detayları Toronto Üniversitesi'nin yürüttüğü üç yıllık çalışma, 60 yaş ve üzerindeki 7.600 Kanadalı üzerinde gerçekleştirildi. Araştırma sonuçlarına göre, evli erkekler, bekar erkeklere göre yaşlanma süreçlerinde iki kat daha sağlıklı bir performans sergiliyor. Bu durum, evliliğin sağlığa olan olumlu etkisini vurgularken, kadınlar için benzer bir sonuç elde edilemedi. Kadınlarda Evliliğin Etkisi Araştırma, evliliğin kadınlar üzerinde erkeklerle aynı sağlık avantajını sağlamadığını ortaya koydu. Bekar kadınların, evli olup eşini kaybeden veya boşanmış kadınlara kıyasla daha sağlıklı yaşlandığı belirlendi. Bu sonuç, evliliğin kadınların sağlığı üzerindeki etkilerini sorgulayan bir bulgu olarak dikkat çekti. Optimum Yaşlanma Tanımı ve Sağlık Davranışları Araştırmada, "optimum yaşlanma" terimi günlük aktiviteleri engelleyen ciddi fiziksel, bilişsel, zihinsel veya duygusal durumların yokluğu olarak tanımlandı. Ayrıca, yüksek düzeyde mutluluk ve iyi fiziksel, zihinsel sağlık da bu sürecin bir parçası olarak değerlendirildi. Profesör David Burnes, evli bireylerin birbirlerini sağlıklı alışkanlıkları benimsemeye teşvik ettiğini belirtti. Araştırma, sosyal izolasyonun kötü yaşlanma için açık bir risk faktörü olduğunu da ortaya koydu. Üniversitenin Sağlık Politikası, Yönetimi ve Değerlendirme Enstitüsü'nden Profesör Eleanor Pullenayegum, sosyal bağlantıların özellikle ileri yaşlarda önem taşıdığını vurguladı.

Ayça Çağla Altunkaya kimdir? Acun Ilıcalı ile ne zaman evleniyor?

Acun Ilıcalı'nın sevgilisi olarak tanınan Ayça Çağla Altunkaya, son dönemlerin en çok konuşulan isimlerinden biri haline geldi. Genç yaşına rağmen magazin dünyasında geniş bir tanınırlık kazanan Altunkaya, hem özel hayatı hem de Acun Ilıcalı ile olan ilişkisiyle dikkat çekiyor. Peki, Ayça Çağla Altunkaya kimdir, kaç yaşında ve nerelidir? Ayça Çağla Altunkaya Kimdir? Ayça Çağla Altunkaya, 2 Temmuz 1999 tarihinde Yalova'da doğdu. Henüz 25 yaşında olmasına rağmen, ünlü televizyon yapımcısı ve sunucusu Acun Ilıcalı ile yaşadığı ilişki sayesinde magazin dünyasında hızla tanınmaya başladı. Eğitimini İstanbul Nişantaşı Üniversitesi'nde Hemşirelik bölümünde tamamlayan Altunkaya, aynı zamanda sporla da ilgilenmiş ve özellikle basketbol oynayarak aktif bir yaşam sürdürmüştür. Acun Ilıcalı ile İlişkisi Ayça Çağla Altunkaya, Acun Ilıcalı ile olan ilişkisi sayesinde ilk kez Dominik Cumhuriyeti'nde çekilen Survivor programının setinde kameralar karşısına çıktı. O günden bu yana, Ilıcalı ile birlikte sık sık magazin dünyasında gündeme gelmekte ve sosyal medya paylaşımlarıyla takipçileri tarafından yakından izlenmektedir. Altunkaya'nın Acun Ilıcalı ile kısa bir süre içinde evlenmeye hazırlandığı iddiaları ise son günlerde sıkça gündeme geliyor. Evlilik Hazırlıkları Acun Ilıcalı'nın 4'üncü kez nikah masasına oturacağı ve Ayça Çağla Altunkaya ile evlenmek için hazırlıklara başladığı konuşuluyor. Genç çiftin evlilik planları, magazin dünyasında büyük bir merakla takip edilirken, düğün tarihine ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Acun Ilıcalı kendinden 30 yaş küçük sevgilisi Çağla Altunkaya ile evleniyor

Ünlü televizyoncu ve iş insanı Acun Ilıcalı, özel hayatıyla yeniden gündeme geldi. 2018 yılında Şeyma Subaşı'ndan boşanan Ilıcalı, uzun süredir birlikte olduğu 30 yaş küçük sevgilisi Ayça Çağla Altunkaya ile evlenmeye hazırlanıyor. 54 yaşındaki Ilıcalı, dördüncü kez nikâh masasına oturmaya hazırlanırken, düğün detayları da ortaya çıkmaya başladı. Hürriyet'te yer alan habere göre, Ilıcalı'nın düğün için Muğla'daki lüks bir oteli kapattığı ve misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak için hazırlıklara başladığı iddia edildi. Ayça Çağla Altunkaya'nın, geçtiğimiz günlerde Nişantaşı'nda Adriana Lima'nın kızlarıyla alışveriş yaparken görüntülenmesi ve 5 milyon TL değerindeki tektaşı dikkat çekmişti. Ilıcalı'nın, sosyal medya hesabından sevgilisi için yaptığı romantik doğum günü paylaşımı da büyük ilgi görmüştü. Acun Ilıcalı'nın daha önce Seda Başbuğ, Zeynep Ilıcalı ve Şeyma Subaşı ile evlilikleri bulunuyor. Ünlü televizyoncunun dört kızı bulunmakta ve en büyük kızı Banu Ilıcalı'dan bir de torunu var. Ayça Çağla Altunkaya, 1999 yılında Yalova'da dünyaya geldi ve Nişantaşı Üniversitesi Hemşirelik Bölümü'nden mezun oldu. İkili, 2020 yılında Dominik Cumhuriyeti'nde görüntülenmiş ve ilişkilerini Instagram'da paylaşarak ilan etmişti.

Evlenmeden önce bu duruma dikkat edin

Evlilik öncesinde partnerinizin ailesinden ne kadar bağımsız olduğunu değerlendirmeniz önemlidir. Aile üyelerinin aşırı müdahaleleri ve sınırların belirlenmemesi, çiftler arasında çatışmalara ve huzursuzluğa yol açabilir. “Aileye aşırı bağlı bir partner, sizin ve partneriniz arasındaki dengeyi bozabilir” Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, “Evlilik, iki insanın hayatlarını birleştirmesi ve yeni bir aile kurabilmesi için önemli bir adımdır. Ancak bu süreçte sadece partneriniz ile değil onun ailesiyle de ilişki kurmanız gerekir. Aileye aşırı bağlı bir partner, sizin ve partneriniz arasındaki dengeyi bozabilir. Aile içi sorunlar ilişkinizi olumsuz etkileyebilir ve hatta ayrılığa dönüşebilir. Partnerinizin, sizin ve ailesi arasında sağlıklı bir ilişki kurabilmesi oldukça önemlidir. Ailesi ve sizin aranızda oluşabilecek olumsuzluklarda yapıcı olabilmeli ve haksızlık karşısında eşini koruyabilmelidir. Sağlıklı bir birliktelik için her iki bireyin de ailelerinden bağımsız bireyler olarak hareket edebilmeleri büyük bir önem taşır” dedi. Üçyıldız, Ailesine aşırı bağımlı bir partneriniz olduğunu düşünüyorsanız bu durumu değerlendirmek için şu soruları kendinize yöneltmelisiniz; Kendi fikirlerini ailesine özgür ve dürüst bir şekilde ifade ediyor mu? Ailesine danışmandan kararlar alıp, uygulayabiliyor mu? Ailesinden maddi olarak bağımsız mı? Sizinle kurduğu ailesi, partneriniz için öncelik mi? Size ayırdığı zaman, ailesine ayırdığı zamandan fazla mı? Yeri geldiğinde ailesine karşı hayır diyebiliyor mu? Eğer vermiş olduğunuz yanıtların çoğu ‘’evet’’ yerine ‘’hayır’’ ise ailesine bağımlı bir partneriniz olabilir” diye ifade etti. “Birlikte sınırları belirleyip ortak kararlar aldığınızda mutlu bir evlilik mümkündür” Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız konu hakkında şunları söyledi: '' Her bireyin bağımsızlık seviyesi farklıdır. Partnerinizin ailesine aşırı bağlı olması her zaman sorun anlamına gelmez. Önemli olan, partnerinizin sizinle ve ailesiyle sağlıklı bir ilişki kurabilmesidir. Birlikteliğinizde ki her soruna ailesi müdahale ediyor ve partnerinizi her fırsatta sizden uzaklaştırmaya çalışıyorsa bu birliktelikte partnerinizin sınırları belirleyerek koruması gerekmektedir. Birlikteliğinizin sınırlarını beraber belirlediğiniz ve ortak kararlar alabildiğiniz sürece mutlu bir evlilik mümkün olacaktır!''

İçişleri Bakanlığı: Yabancılar Türklerle evlenmek için yasal olarak Türkiye'de kalış hakkına sahip olmalı

Türkiye'ye yabancı uyrukluların Türk vatandaşlarıyla evlenebilmesi için ülkede yasal kalış hakkına sahip olmaları gerektiği belirtilen İçişleri Bakanlığı genelgesi, evlendirme memurluklarına gönderildi. Bu adım, son yıllarda artan yabancıların Türkiye'ye yerleşme talepleri ve evlilik yoluyla ikamet izni alma pratiklerine yönelik olarak atıldı. Bakanlık, bu önlemin ülkenin milli güvenliğini ve kamu düzenini korumak amacıyla alındığını vurguladı. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, evlendirme memurluklarına gönderdiği yazıyla, Türkiye'ye giriş yapan yabancıların Türk vatandaşlarıyla evlenebilmesi için ülkede yasal kalış hakkına sahip olmaları gerektiğini belirtti. Bu adımın amacı, resmi nikah yoluyla Türk vatandaşlığı elde etmenin önüne geçmek olarak açıklandı. TÜRKİYE'YE YERLEŞMEK İSTEYENLERİN SAYISI ARTTI İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, evlendirme memurluklarına düzensiz göç ve kamu düzeninin sağlanması için aldığı kararı yazılı olarak gönderdi. Yazıda 2000’li yılların başından bu yana Türkiye’ye gelip yerleşmek isteyen yabancıların sayısında büyük artış yaşandığı, Türk vatandaşları ile evlilik yaparak ikamet izni alınmasının da suistimale açık bir konu olduğu ve Türk vatandaşı olabilmenin kapılarını açtığı belirtilerek evlenmek isteyen yabancı uyruklu kişilerin yasal kalış hakkının bulunmaması durumunda evlenme müracaatının alınmaması gerektiği belirtildi. Gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi: ''Bakanlığımıza intikal eden yazılarda, sınırlarımızda bulunan ülkelerde yaşanan karışıklıklar ve ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle 2000'li yılların başından itibaren ülkemize yasal veya yasal olmayan yollardan gelerek yerleşmek isteyen yabancıların sayılarında büyük artış yaşandığı, Türk vatandaşı ile evlilik, ülkemizde ikamet izni alınması ve Türk vatandaşlığı kazanılmasında uygulanabilirliği kolay göründüğünden en çok tercih edilen yöntemlerden biri olup suistimale açık bir konu olduğu, ülkemize yasal yollardan giriş yapmamış olan yabancıların evlilik işlemlerinin gerçekleştirilmesi milli güvenlik ve egemenliğimizi tehdit edebilecek art niyetli kişilere, kolaylıkla ülkemizde kalma imkanı sağladığı, Türk vatandaşı olabilmenin kapılarını da açtığı bildirilmiştir.'' Yazının devamında şu ifadeler yer aldı: ''Kamu düzeninin sağlanması ve düzensiz göç ile etkin mücadele edilebilmesi amacıyla bir Türk ile bir yabancının veya iki yabancının evlenme işlemlerinde yabancı uyruklu kişinin geçerli pasaportu veya pasaport yerine geçen belge ile birlikte ülkemizde yasal kalış hakkının olması halinde evlenme müracaatının alınması ve durumun, ilinizdeki tüm evlendirme memurluklarına duyurulması...''