TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Et ve Süt Kurumu

İLKHABER-Gazetesi - Et ve Süt Kurumu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Et ve Süt Kurumu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: Tarım Şurası kararları hızla uygulanmalı Haber

Gürer: Tarım Şurası kararları hızla uygulanmalı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köy İşleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, karkas ette kesimhane fiyatlarında Ulusal Kırmızı Et Konseyi'nin artışa gideceğini açıklamasının, tüketiciye ulaşan et ve etten mamul ürünlerde fiyat artışına yol açacağını söyledi. Gürer, “Emekli, asgari ücretli ve sabit gelirli vatandaşlar et ve sütten mamul ürünlere erişimde sıkıntılar yaşıyordu. Bu son fiyat artışı ile de mağduriyetleri daha da artacaktır. Emekli raftaki ete ancak bakacak” dedi. “Hayvancılık maliyeti arttıkça et fiyatları da artıyor” CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “2023 yılı, 2022 yılına göre et fiyatları 8 artış göstermişti. 2023 yılında karkas dediğimiz kemikli et dana 198 TL, kuzu 190 TL idi. 2024 yılının Ocak ayında kombine ve kesimhane fiyatı, Et ve Süt Kurumu hariç, dana 265 TL, kuzu 281 TL olarak gerçekleşti. Bugün açıklanan kesimhane fiyatı dana için 332 TL, kuzu için 389 TL olarak duyuruldu. Et ve Süt Kurumu dahil edildiğinde dana kilo fiyatı 323 TL, kuzu kilo fiyatı ise 364 TL olarak oluşuyor. Bu fiyatın rafa yansıması en az %30-%40 artışlarla gerçekleştiği için şu anda marketlerin ve büyükşehirlerdeki kasapların reyonlarındaki fiyatlar kısa süre içinde değişkenlik gösterecektir. Peşin kesim fiyatı hesaplarken, ortalama bir dana için 456 kg olarak düşündüğümüzde, bugün açıklanan fiyatla çarptığınızda 150.000 liralık bir maliyet ortaya çıkıyor. Bu fiyat doğal olarak hayvancılık yapanlar için büyük bir maliyet. Çünkü artan yem fiyatları hayvancılığı zorlaştırıyor. Besi yemi, yemlik arpa, buğday kepeği, Ayçiçek tohum küspesi, buğday samanı, mısır silajı sürekli zamlandığı için ve hayvana verilen yem fiyatları arttığı sürece et fiyatlarındaki artış devam edecektir. Hayvancılıkta giderlerin %70’i yemdir. Yeme dayalı hayvancılıkta yem ithal edildiğinden döviz kurundaki dalgalanmalar da yem fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Bu da hayvancılık maliyetini önemli ölçüde arttırıyor. Buna ahır giderleri, elektrik, mazot ve işçilik eklenince besi maliyeti yükseliyor. Maliyetlerin artması doğal olarak kesime giden hayvanın fiyatında da artışı beraberinde getiriyor. Yem fiyatlarındaki artış, ahır giderlerinin artması, veteriner ve aşı giderleri, işçilik ve çoban maliyetlerinin artması devam ederse et fiyatlarında daha da artış yaşanacaktır” şeklinde konuştu. “Çiftçiler para kazanamadıkları takdirde hayvanlarını kesime götürüyorlar” Ömer Fethi Gürer hayvancılığın giderek azaldığına değinerek şunları söyledi: “Mera hayvancılığı ülkemizde bitti. 12 ay hayvan kapalı olarak beslenmekte. 12 ay boyunca her gün bir hayvana en az on ila on iki kilogram arasında yem veriliyor. Bu yemle beslenen hayvanların doğal olarak maliyeti artıyor. Bu işi yapanlar pazarı, bayramı, tatili olmayan ve sürekli fedakarca hayvanlarına bakan insanlardan oluşuyor. Para kazanamadıkları takdirde hayvanlarını kesime götürüyorlar. Süt inekleri dahi üreticide iken süt para etmeyince kesime gitti. Süt fiyatları litresi 14,65 kuruş olarak Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklansa da, bizim bölgemizde farklı yerlerde süt 11 TL’den 12 TL’den alınıyor, bu yüzden süt inekleri kesime gidiyor. Süt ineği ve gebe ineğin kesime gitmesi, en az üç tane yavrunun doğumunun da ortadan kalkması demektir.” CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılıkta planlama olmazsa, öngörü olmazsa ve sürdürülebilirlik esas alınmazsa, ithal hayvanla bu sorun çözülmez; fiyatlar artar ve bu artış tüketiciye kat be kat yansır. Kısa süre içinde etin raftaki fiyatının artması demek, Et ve Süt Kurumu'nun piyasayı dengelemek için ithal et getirmesi, emeklinin ve dar gelirlinin yine kuyruklara girmesi demektir. Et ve Süt Kurumu'nda emekliler, asgari ücretliler ve dar gelirliler kuyruklara giriyor çünkü et kısa sürede tükeniyor. Tükenmemesi için emeklilere uygun fiyatla ürün sağlamak kamunun görevidir. Gelir-gider dengesinde vatandaşların protein içeren et ve süt ürünlerine erişememesi, sağlık açısından da ileriki aşamada problemlere yol açacaktır. Bu bağlamda üreticinin, besicinin maliyet girdilerindeki artışla ortaya çıkan fiyat artışının raftaki ürüne yansıması, sorunların daha da katlanmasına yol açacaktır” dedi. Gürer, “Kırsalda 10-20 aralığında hayvanı olan ahırların çoğu boşaldı. Kırsalda küçük aile tipi işletmeler ve hayvancılık bitme noktasına geldi. Türkiye, ithal hayvan varlığı ile politikasını oluşturuyor. İthal gelen ürünlerin fiyatları daha düşük olması beklenirken, rafa daha yüksek olarak yansıyor. Cumhurbaşkanlığı yıllık program verisine göre 2023 itibariyle 16.400.000 baş sığır varlığımız bulunuyor; %44,5’i kültür melezi, %49’u saf kültür ırkından oluşuyor ve düşündürücü olan ise sadece 1 milyon yerli ırk sığırımızın kalmış olması. Hayvan varlığında ithalat geçen yıl 818.000 baş olarak gerçekleşti, oysa 2022 yılında ithalat sadece 117.000 idi. 2022’de artık ithalat olmayacağı söylenirken 2023 yılında ithalat patladı. 2024 yılında da ithalat devam etti ve 300.000 baş sığır ülkemize giriş yaptı. Bu veriler, 2024 yılı için olup yıl sonunda daha netleşecektir. Süt üretiminde de düşüş olduğu ifade edildiğinde genelde ‘süt üretiminde düşüş yok’ deniyordu. Ancak Cumhurbaşkanlığı’nın yıllık program verilerine göre, süt üretimi 2021 yılında 23.504.000 litre iken 2023 yılında 21.482.000 litreye düşmüş durumda” şeklinde konuştu. “Yoksul kesimlerin ete erişimi giderek zorlaşıyor” Gürer iktidara seslenerek et fiyatlarının düşürülmesini talep ederek şunları söyledi: “Kasaplar da et fiyatı artışından şikayetçi. Satışlarının azaldığını, kira, işçilik, nakliye, elektrik ve diğer dükkan giderlerinin artması nedeniyle kazanamadıklarını söylüyorlar. Gidişat iyi değil. Türkiye’nin kendi kendine yeterliliği sağlanmadan, ette, sütte ve gıda ürünlerinde sağlıklı bir geleceği konuşmak zor. Yoksul kesimlerin ete erişimi giderek zorlaşıyor. Çözüm var ama mevcut iktidarın çözüm arayışı yok. Hayvancılıkta ithalatı değil, üretimi esas alacak bir planlama ile yerli üretim desteklenmeli. İktidar derhal Tarım Şurası kararlarını işletmeli. Tarım Kanunu'nu uygulamalı. Yemde %50 destek sağlamalı. Yem fabrikaları kurarak yerli yem üretimini hayata geçirmeli. Tarım ve Orman Bakanlığı, etkin bir şekilde çalışmalar yürüterek besicinin kazanacağı, tüketicinin erişeceği bir modeli hayata geçirmesi.” dedi.

Et ve Süt Kurumundan besilik ithalatına ilişkin iddialara yanıt Haber

Et ve Süt Kurumundan besilik ithalatına ilişkin iddialara yanıt

Et ve Süt Kurumu (ESK), ithal hayvanların tahliye ve teslimatlarının, kurulan komisyonlar marifetinde, Kurum yetkilileri gözetiminde ve hayvan sahiplerinin nezaretinde sözleşme hükümlerine uygun gerçekleştirildiğini bildirdi. ESK'den yapılan yazılı açıklamada, bazı sosyal medya hesaplarında uzun gemi taşımacılığından etkilenmiş hayvanların görüntüleri paylaşılarak münferiden karşılaşılan kirli hayvan görüntülerinin yaygın hadiselermiş gibi kamuoyuna lanse edildiği belirtildi. ESK'nin gerçekleştirdiği besilik ithalatıyla ilgili "haksız" değerlendirmelerde bulunulduğuna işaret edilen açıklamada, Kurumun üreticilere besilik hayvan temini amacıyla Mart 2024'ten itibaren ithalat faaliyetlerini sürdürdüğü kaydedildi. Açıklamada, bu kapsamda başvuruda bulunan 4 bin 300 çiftçiden 2 bin 960'ına besilik hayvanlarının teslim edildiği bildirilerek, "Hayvanların tahliye ve teslimatları, kurulan komisyonlar marifetinde, Kurumumuz yetkilileri gözetiminde ve hayvan sahiplerinin nezaretinde sözleşme hükümlerine uygun şekilde gerçekleştirilmektedir." ifadesine yer verildi. Üreticilerin, besiliklerini sözleşme hükümlerine uygun, tam ve sağlıklı teslim aldıklarına dair "İthal Besilik Sığır Teslim ve Tesellüm Tutanağı'nı" imzalayarak teslim aldıkları vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Ayrıca ithal danalarla ilgili hayvan sahiplerinin itiraz hakkı bulunmakta, olağan dışı aşırı kirlilikler komisyon marifetiyle hesaplanmakta olup üreticilere yansıtılmamaktadır. İthalat süreci henüz tamamlanmamış ve millileştirme sürecinin sonuna kadar tüm itirazlar Kurumumuzca titizlikle değerlendirilmekte, mahreç ülke kaynaklı zararlar tazmin edilmektedir. ESK'nin faaliyetlerini hedef alarak regülasyon gücünü azaltmayı amaçlayan provokatif haberlere itibar edilmemelidir."

CHP'li Gürer, ESK'nın Faaliyetlerini İnceleme Talebiyle Meclis Araştırması istedi Haber

CHP'li Gürer, ESK'nın Faaliyetlerini İnceleme Talebiyle Meclis Araştırması istedi

Et ve Süt Kurumu ESK, et ve süt piyasalarının düzenlenmesi, kalite ve güvenliğin sağlanması, üretici ve tüketicinin korunması gibi önemli görev ve sorumluluklara sahip diyen Ömer Fethi Gürer 2022 yılı faaliyet raporunun kamuoyuna sunulmaması ve bu hususta yaşanan olumsuz gelişmeler, gazeteci Sadettin İnan tarafından farklı iddialarla kamuoyu gündemine taşındığını hatırlattı. CHP Niğde Milletvekili  Ömer Fethi Gürer,​ “ESK, kurumun finansal durumu ve ithalat politikaları sektör paydaşları ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmesinin önemine değindi ve kurumun her yönüyle incelenmesi için Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.” diyerek konuyu TBMM’ye taşıdı. Gürer, “Kamu kurumlarının faaliyetlerini belgelemesi ve kamuoyunu bilgilendirmesi, demokratik toplumların işleyişinde temel bir unsur olarak kabul edilir. Dolayısıyla, ESK'nın bu yasal zorunluluğu süreci içinde yerine getirmemesi, kurumun kamuoyuna karşı sorumluluğunu ihlal ettiği açıkça görülmektedir. Bu durum, kamu kaynaklarının kullanımı ve karar alma süreçlerinin şeffaflığını tehlikeye atmakta ve kamuoyunun güvenini sarsmaktadır” dedi. ​Gürer, “Bilgi edinme hakkı, vatandaşların kamusal süreçler hakkında bilgi sahibi olma ve katılımını sağlama konusundaki temel bir gereksinimdir. Bu nedenle, kamu kurumlarının taleplere açık ve net bir şekilde yanıt vermesi, hesap verebilirliğin sağlanması ve toplumsal güvenin artırılması için önemlidir” diyerek ifade etti. CHP Niğde Milletvekili  Ömer Fethi Gürer,​ “ESK, kurumun finansal durumu ve ithalat politikaları sektör paydaşları ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmesinin önemine değindi ve kurumun her yönüyle incelenmesi için Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.” diyerek konuyu TBMM’ye taşıdı.

ESK: Sosyal medyada yer alan et iddiaları asılsız çıktı Haber

ESK: Sosyal medyada yer alan et iddiaları asılsız çıktı

Et ve Süt Kurumundan (ESK) yapılan açıklamada, “Bazı sosyal medya organlarında etlerin analizleri ve muayene kabulleri yapılmadan parasının peşin ödendiğine ilişkin iddiaların tamamı asılsızdır” denildi. Et ve Süt Kurumu, ithal edilen ve mikrobiyolojik analiz sonuçları salmonella pozitif olan bir parti etin 11 Haziran 2024 tarihinde imha edildiğini bildirdi. ESK, muayene kabul işlemleri tamamlanmayan hiçbir ürünün parasının peşin ödenmediğini ve bu konuda çıkan iddiaların asılsız olduğunu açıkladı. Et ve Süt Kurumu tarafından yapılan yazılı açıklamanın tamamı ise şöyle: “Kurumumuz tarafından ithal edilen ve mikrobiyolojik analiz sonuçları Salmonella pozitif olan bir parti et 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu çerçevesinde 11 Haziran 2024 tarihinde imha edilmiştir. Kamu ihale mevzuatı hükümleri çerçevesinde Kurumumuz tarafından ithal edilen etlerin gıda güvenilirliği kapsamında, yurt içine girişlerinde Bakanlığımız tarafından kontrol muayenesi için numune alınmakta ve akredite laboratuvarda gerekli analizleri yapılmaktadır. 09 Mayıs 2024 tarihinde yapılan mikrobiyolojik analizlerde bir parti ette görülen hijyen standartlarına aykırı sonuçlar nedeniyle satın alma/muayene komisyonunca reddedilen etler, dondurularak yediemin deposunda kontrollü şekilde muhafaza altına alınmış ve yüklenici kesimhane firmasına ihtarname çekilmiştir. Yasal işlemlerin tamamlanmasının ardından yediemin deposunda kontrollü şekilde muhafaza altında tutulan bir parti etin imha süreci 11 Haziran 2024 tarihinde tamamlanmıştır. İmha işlemi Denizli Büyükşehir Belediyesine ait Katı Atık Bertaraf Tesislerinde Et ve Süt Kurumu, Denizli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Gümrük Müdürlüğü, Denizli Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile ilgili firma temsilcisi nezaretinde gerçekleştirilmiştir. Bazı sosyal medya organlarında etlerin analizleri ve muayene kabulleri yapılmadan yani mahreç ülkeden çıkmadan parasının peşin ödendiğine ilişkin iddiaların tamamı asılsızdır. Kurumumuzun tüm alımları kamu ihale kapsamında yapılmakta olup muayene kabul işlemleri tamamlanmayan hiçbir ürünün parası peşin ödenmemektedir. Kamu güvencesiyle yapılan et ve canlı hayvan ithalatının tüm süreçlerinde yüksek hijyen standartları titizlikle uygulanmaktadır.”

Kırmızı et fiyatları ramazan boyunca sabitlendi Haber

Kırmızı et fiyatları ramazan boyunca sabitlendi

Ankara Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği (PERDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Recai Kesimal, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Et ve Süt Kurumu (ESK) ile yapılan işbirliği kapsamında başkentte ramazan boyunca kırmızı et fiyatlarının sabitlendiğini söyledi. Kesimal, yaptığı açıklamada, ramazan öncesi kırmızı et fiyatlarında spekülatif artış olduğunu ifade etti. Tarım ve Orman Bakanlığının devreye girdiğine işaret eden Kesimal, "ESK marifetiyle özellikle ramazan ayında tüketicinin daha ucuz et alabilmesi konusunda Ankara PERDER ile bir anlaşma zemini oluştu. Bu anlaşmaya göre et fiyatlarında çok ciddi bir gerileme yaşandı. 450 liraya kadar çıkan kıymanın ve kuşbaşının kilogramı 324 liradan satılacak. Ramazan boyunca kırmızı et, bu fiyattan tüketicilere sunulacak." diye konuştu. Ramazan ayında gıdaya talebin yüksek olduğunu belirten Kesimal, bu nedenle fiyat sabitleme uygulamasının tüketicilere çok faydalı olacağını dile getirdi. Kesimal, Ankara'da PERDER üyesi 1000'e yakın mağazada yoğun et satışı yapıldığına dikkati çekerek, ESK'nin bu noktaları tercih etmesinin vatandaşın uygun fiyatla ete ulaşması açısından önemli bir adım olduğunu söyledi. Kırmızı ette merdiven altı ürünler konusunda uyarıda bulunan Kesimal, "Ürünlerin son kullanma tarihine dikkat edilmeli. Özellikle kıymada, mümkün olduğunca bilindik marka ve marketler tercih edilmeli. Her türlü etten kıyma yapabiliyorlar, dikkat edilmesi gerekiyor." dedi.

Gürer: Yalnız kırmızı et değil, sakatat dahi dar gelirli vatandaşın sofrasına veda ediyor Haber

Gürer: Yalnız kırmızı et değil, sakatat dahi dar gelirli vatandaşın sofrasına veda ediyor

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, hayvancılık sektöründeki sorunları dile getirerek Et ve Süt Kurumu'nun piyasayı dengeleme görevini yerine getiremediğini belirtti. Gürer, hayvancılığın sürdürülebilirliğinin zorlaştığını, özellikle küçük aile işletmelerinin kapanmasının et ve süt ürünlerine olumsuz yansıdığını vurguladı. Gürer, son dönemde et fiyatlarında yaşanan artışı da eleştirerek, karkas kesim fiyatlarının sürekli yükseldiğini ve bu durumun hem üreticileri hem de tüketicileri olumsuz etkilediğini belirtti. Ayrıca, ithalatın çözüm olarak görüldüğünü ancak bu durumun da sorunu çözmediğini ifade etti. Sayıştay raporuna da atıfta bulunan Gürer, Et ve Süt Kurumu'nun yanlış politikaları nedeniyle hayvan varlığının azaldığını ve piyasada fiyatların kontrol altına alınamadığını söyledi. Gürer'in uyarılarına rağmen iktidarın önlem almaması ve yanlış politikalar izlemesi sonucunda vatandaşların uygun fiyatla ete ulaşımının zorlaştığını belirtti. Sonuç olarak, hayvancılık sektöründeki sorunların çözümü için doğru politikaların izlenmesi gerektiğini vurguladı. Yaşanan Belirsizlik Et Fiyatlarını da Etkilemektedir CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son üç yıldır uygulanan hatalı hayvancılık politikalarının et fiyatlarına olumsuz yansıdığını belirtti. Artan yem maliyetleri ve girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle hayvan sahiplerinin zor durumda kaldığını vurgulayan Gürer, iktidarın sorunları görmezden gelerek et fiyatlarının düşük seviyelerde kalacağını düşündüğünü ancak sonuç olarak fiyatların yükseldiğini ifade etti. Gürer, ithalatın çözüm olarak görüldüğünü ancak bu yaklaşımın sorunları çözemediğini belirtti. Yerli üreticinin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Gürer, 2023 yılında 700 bin baş hayvanın ithal edildiğini ve 2024 yılında benzer bir sürecin yaşanacağını öne sürdü. İthalatın gecikmesi ve belirsizliklerin karkas kesim fiyatlarını olumsuz etkilediğini belirten Gürer, ithalatın sorunları çözmek yerine artırdığını dile getirdi. Sayıştay Uyardı: Et ve Süt Kurumu'nun Politikaları Yanlış Sayıştay Denetim Raporuna göre, Et ve Süt Kurumu'nun kırmızı et piyasa politikalarında yanlışlıklar tespit edildi. 2020'de 18 milyon büyükbaş hayvan varlığına rağmen, üretim maliyetinin altında kesim fiyatları açıklanması nedeniyle üreticiler faaliyetlerini sonlandırdı ve hayvan varlığı 2022'de 16,8 milyon adete kadar düştü. Azalan arz, 2022 ortalarından itibaren piyasa kesim fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Kurumun, azalan hayvan varlığı nedeniyle regülasyon görevini yerine getiremediği belirtiliyor. Kurum, kesim sayısındaki azalma nedeniyle taze kırmızı et temin etmek için mezbuh alımlarına başvurdu ve bu da piyasa fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Asıl görevi piyasayı dengelemek olan kurumun maliyetin altında kesim fiyatı belirlemesi, ithalatı teşvik etti. Vatandaş Mağdur Oluyor CHP’li Gürer, "İktidarın doğru düzgün bir hayvancılık politikasının olmaması ve enflasyon etkisiyle sürekli artan girdi maliyetlerini dizginleyememesi, vatandaşın uygun fiyatla ete ulaşımının önünü kesmiştir. Bugün 70 günde yetişen tavuktan elde edilen beyaz etin, en az bir yıl bakım ve masraf gerektiren danadan elde edilen kırmızı ete göre daha yüksek maliyetli olduğu da görülmektedir. Beyaz etin maliyetini artıran faktörler arasında ithal yem fiyatları ve üretim maliyetlerindeki artışlar öne çıkmaktadır. Her zaman olduğu gibi iktidarın yanlışları ve kamucu bir anlayış yerine tüccara teslim uygulamalarının cezasını yine halk çekmektedir. Mera hayvancılığının daralmasıyla birlikte, 12 ay boyunca bakım gerektiren hayvanların maliyetinin artması ve aracılık sistemiyle oluşan dengesizlikler, süreci vatandaşın cebinden daha fazla para çıkarmaktadır. Sadece kırmızı et değil, sakatatlar da dar ve sabit gelirli vatandaşların sofralarından gitmektedir. Mevcut süreçte sürdürülebilir bir hayvancılık politikası oluşturulmadan, sorunların azalmayacağı, aksine artacağı açıktır" şeklinde tepkisini dile getirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.