TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Erol Özvar

İLKHABER-Gazetesi - Erol Özvar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erol Özvar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

YÖK Başkanı Özvar: Yeni bölümlerde öğrenci başarıları 4 yıllık eğitim programlarıyla yarışıyor Haber

YÖK Başkanı Özvar: Yeni bölümlerde öğrenci başarıları 4 yıllık eğitim programlarıyla yarışıyor

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, “Açılan yeni bölümlerde öğrencilerin başarı sıralaması, 4 yıllık örgün eğitim programlarıyla yarışacak düzeydedir” dedi. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Milli Yetkinlik Hamlesi kapsamında ‘Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi’ düzenlendi. Toplam 7 oturumda gerçekleşecek ve 35 konuşmacının yer alacağı Yetenek Yönetimi Zirvesi’ne Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra savunma sanayisinden ve kamu kurumlarından temsilciler, üniversite rektörleri ve akademisyenler katıldı. YÖK Başkanı Özvar, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada savunma sanayisinin stratejik ve kritik öneme sahip sektörlerden biri olduğunu belirterek, “Ülkemizin güvenliğini sağlamak, bağımsızlığını korumak ve aynı zamanda küresel rekabette var olabilmek için savunma teknolojilerinde yetkin, inovatif ve donanımlı insan kaynağına ihtiyaç duyuyoruz” dedi. Savunma sanayi için stratejik insan kaynağı ve yenilikçi çözümler Özvar, yetenekleri erken keşfetmenin, doğru yönlendirmenin ve onlara uygun kariyer yolları açmanın sektörün sürdürülebilir başarısı için kritik bir rol oynayacağına dikkat çekerek, “Savunma sanayisinde kuşkusuz öne çıkan en önemli unsur, sektörün teknolojiye dayalı ve yenilikçi çözümler gerektiren bir yapıya sahip olmasıdır. Bu, sadece mühendislik değil, aynı zamanda yapay zeka, veri analitiği, otonom sistemler, siber güvenlik gibi pek çok disiplinin bir araya geldiği, disiplinler arası bir iş gücü talebini de beraberinde getirmektedir. Bu yeni teknolojilere uyum sağlayacak genç yetenekleri kazanmanın savunma sanayimizin rekabet gücünü koruyabilmesi için kritik öneme sahip bir konu olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Siber güvenlik ve yapay zeka alanında yenilikler Özvar, siber güvenlik, yapay zeka ve dijitalleşme gibi stratejik alanlarda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile yapılan iş birliği çerçevesinde dört yeni siber güvenlik meslek yüksekokulu açıldığını hatırlatarak, “Bu yüksekokullar geçtiğimiz yıl eğitim ve öğretim yılında eğitime başlamıştır. Bu okullara giren öğrencilerin başarı sıralaması, 4 yıllık örgün eğitim programlarıyla yarışacak düzeydedir” dedi. Yenilikçi stratejiler, en iyi uygulamalar ve savunma sanayiinin dinamik yapısına uygun çözümler üzerine odaklanılacak Yetenek Yönetimi Zirvesi ile sektör profesyonellerinin bilgi ve deneyimlerini paylaşmaları, ortak projeler geliştirmeleri ve savunma sanayisinin geleceği için güçlü bir insan kaynakları altyapısı oluşturmaları amaçlanıyor.

YÖK Başkanı Erol Özvar: Türk üniversiteleri uluslararası rekabette ilerliyor Haber

YÖK Başkanı Erol Özvar: Türk üniversiteleri uluslararası rekabette ilerliyor

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, YÖK’ün en önemli misyonunun üniversitelerdeki ulusal ve uluslararası rekabet gücünü arttırmak olduğunu söyleyerek, “QS 2025 Dünya Sıralamasında 5 üniversitemiz ilk 500 içerisine girme başarısı gösterdi” dedi. Türkiye'nin uluslararası başarıları Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Gazi Üniversitesi’nde düzenlenen Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı’nın açılışına katıldı. İki gün sürecek olan toplantı çerçevesinde nitelikli bilgi üretmenin teşvik edilmesi, doktoralı araştırmacı sayısının artırılması, disiplinlerarası çalışmaların teşvik edilmesi, uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi ve Türk üniversitelerinin görünürlüğünün artırılması hedeflendi. Programda bir açılış konuşması gerçekleştiren YÖK Başkanı Erol Özvar, YÖK’ün en önemli misyonunun üniversitelerdeki ulusal ve uluslararası rekabet gücünü, uluslararası görünürlüğünü ve saygınlığını artırmak olduğunu dile getirdi. Özvar, QS 2025 Dünya Sıralamasında 5 üniversitenin ilk 500 içerisine girdiğini aktararak, “Ortadoğu Teknik Üniversitesi 285’inci, İstanbul Teknik Üniversitesi de 326’ncı sırada yer almış ve sıralamada öne çıkan üniversitelerimiz olmuştur. Ayrıca bu sıralamada 11 araştırma üniversitemiz ilk bin içerisine girme başarısını göstermiştir. Bu istikrarlı yükselişin önümüzdeki yıllarda hızlanarak devam edeceğine inanıyoruz. Nitekim ‘12. Kalkınma Planı’nda yer alan yükseköğretimle ilgili hedeflerimizden birisi de ‘Dünya Akademik Başarı Sıralamaları’nda ilk 500’de yer alan üniversite sayımızı 2028 yılında 10’a çıkarmak olarak belirlenmiştir” açıklamasında bulundu. Türkiye-Azerbaycan üniversitesi açılışı Yükseköğretim Kurulu’nun uluslararasılaşmasına dair yeni adımlarından bir tanesini yakın zamanda atacaklarını kaydeden Özvar, “Önümüzdeki hafta, 23 Eylül 2024 tarihinde Azerbaycan’ın Bakü şehrinde Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi'nin açılışını fiilen gerçekleştiriyoruz. Bu açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte gerçekleştireceğiz. Bu bizim için tarihi bir adımdır. Türkiye’den 3 araştırma üniversitemiz olan İTÜ, ODTÜ, Hacettepe üniversitelerinin mevcut 3 programını yurt dışında kurulan bir üniversiteye taşıyoruz” diye konuştu. Yeni uluslararası üniversite modeli Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin yeni uluslararası üniversite modeli özelliğiyle dünyada bir ilk olacağına da dikkati çeken Özvar, “Bu üniversite, daha önce kurulan Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nden farklı bir modelde kurulmuştur. Bu yeni modelde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri, en iyi oldukları alanlarla ilgili programlarını Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi bünyesinde açarak bu programların akademik sorumluluğunu üstleneceklerdir. Dolayısıyla Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi Türkiye’den farklı üniversitelerin programların yer alacağı bir ‘çatı üniversite’ niteliği taşıyacaktır. İlk defa uygulayacağımız bu modeli önümüzdeki yıllarda farklı coğrafyalara da taşıyarak yaygınlaştırmayı düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi. Özvar, doktora derecesine sahip nitelikli araştırmacıların kısmi zamanlı görevlendirilmesine imkan tanıyan 2547 sayılı Kanunun Ek 46’ncı maddesinin yürürlüğe girdiği 5 Temmuz 2022 tarihinden beri, YÖK’e yapılan 183 başvuru arasından 113 doktora dereceli nitelikli araştırmacının kısmi zamanlı olarak görevlendirildiğini aktardı. Bilimsel araştırma projelerine esneklik Vakıf üniversitelerinin taleplerini de dikkate aldıklarını vurgulayan Özvar, 9 Mayıs 2024 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları İhale Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle, vakıf üniversitelerindeki AR-GE harcamalarını rahatlatacak önemli bir değişiklik gerçekleştirdiklerini belirtti. Özvar, “Bu değişiklikle, yönetmeliğin 42’inci Maddesinin birinci fıkrasına ‘Vakıf yükseköğretim kurumlarının öz gelirleri ile ulusal/uluslararası kuruluşların araştırma ve geliştirme projeleri için sağladıkları fon tutarını aşmamak kaydıyla, mütevelli heyet tarafından belirlenen limitlere kadar yapacakları alımlar Yönetmelik hükümlerine tabi olmayıp, bu alımlar doğrudan tahmini bedel belirlenmek suretiyle yapılır’ ifadesi eklenmiştir. Böylece vakıf yükseköğretim kurumlarının bilimsel araştırma projeleri kapsamındaki harcamalarına önemli bir esneklik getirilmiştir” diye konuştu. ADEP bütçe artışı ve araştırma üniversiteleri Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) kapsamında ilk defa 2022 yılı Haziran ayında 20 araştırma üniversitesine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 100 milyon lira bütçe aktarımı yapıldığını söyleyen Özvar, “Araştırma Üniversiteleri Yıllık Performans Puanlarına göre bu bütçe dağılımı belirlenmişti. 2023 yılında aktarılan bütçe 250 milyon liraya, 2024 Bütçe Yılında ise 400 milyon liraya çıkarılmıştı. Kurulumuz tarafından 2025 yılı için ADEP bütçe teklifi Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na iletilmiş olup önümüzdeki bir iki ay içerisinde miktarın kesinleşmesi beklenmektedir. Bu konudaki takdirlerinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve özel destekleri için de Strateji ve Bütçe Başkanımız Sayın İbrahim Şenel’e hassaten teşekkür ediyorum” dedi. 6 yeni üniversite 'Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı'na dahil edildi Araştırma Üniversiteleri programında yer almamasına rağmen; araştırma, yayın ve proje performanslarını her geçen yıl yükselten üniversitelerin de programa dahil olabilme imkanının olduğunu aktaran Özvar, “Bu üniversitelerin motivasyonlarını artırmak, araştırma üniversitesi olma potansiyeline sahip üniversitelerimizi de bu tatlı rekabetin içine alarak yeni bir sinerji oluşturmak amacıyla geçtiğimiz yılın sonunda, araştırma üniversiteleri ligi dışındaki üniversitelerimiz arasında yapılan değerlendirmeler sonucunda; 6 üniversitemizi ‘Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı’na dahil ettik. Bu üniversitelerimiz; Akdeniz, Gaziantep, Kocaeli, Ondokuz Mayıs, Sakarya ve Selçuk Üniversiteleridir. Bu çerçevede Aday İzleme Programına dahil edilen 6 üniversitemizi 2024 yılı itibarıyla 2 yıllık izleme sürecine aldık. Bu sürenin, yani 2025 yılının sonunda, bu üniversitelerimiz arasından performansı mevcut araştırma üniversitelerinin üzerine çıkan olduğu takdirde bunları programa dahil etmeyi planlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

YÖK Başkanı Özvar: Devlet üniversitelerinde ikinci öğretim programları kapatılıyor Haber

YÖK Başkanı Özvar: Devlet üniversitelerinde ikinci öğretim programları kapatılıyor

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, 259. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı’nda, “Üniversitelerimizdeki program kalitesini artırmaya yönelik belki de en önemli çalışmamız devlet üniversitelerimizdeki ikinci öğretim programlarının kapatılması olmuştur” dedi. 259. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı, YÖK binasında gerçekleştirildi. YÖK Başkanı Erol Özvar, toplantının açılışında yaptığı konuşmada erişilebilir ve kapsayıcı bir yükseköğretim sistemi anlayışıyla hareket ettiklerini belirterek, “Ülkemizin tüm kesimleri için nitelikli yükseköğretime adil erişim sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Devletin yükseköğretime yaptığı büyük yatırımlar ve Yükseköğretim Kurulunun çalışmaları neticesinde üniversitelerde bu yıl 1 milyonu aşan bir kontenjan oluşturulduğunu ifade eden Özvar, “Kapasitemiz hızla artarken, ülkemizde yükseköğretime erişim talebi de güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bu yoğun ve güçlü talebe doğru politikalarla yanıt vermek önceliklerimizden birisidir” diye konuştu. Hedef TYÇ logosuna sahip üniversite sayısını artırmak Özvar, bu yıl ilk kez Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Logosu’nun Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda yer alacağını hatırlatarak, şu an 109 üniversitenin 898 programının TYÇ logosunu kullanma hakkına sahip olduğunu söyledi. Özvar, “Bu logoya sahip olunması yükseköğretim mezunlarına uluslararası bazı avantajlar getirmekte, mezunların diplomalarının yurt dışında daha hızlı tanınmasını ve istihdam imkanlarının artmasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca TYÇ logosu yükseköğretim staj yeterliliklerinin ve yurt dışındaki öğrenim kazanımlarının karşılıklı olarak tanınmasında ve yatay ve dikey öğrenci hareketliliğinde kolaylık sağlamaktadır” şeklinde konuştu. Özvar, TYÇ logosuna sahip yükseköğretim kurumlarının sayısını artırmak istediklerini belirtti. “İstihdamla bağı azalan programların kontenjanlarını azaltıyoruz” Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak gelecek dönem için belirledikleri vizyonun önemli başlıklarından birini de istihdama duyarlılığın oluşturduğunu belirterek, “İstihdamla bağı azalan programların kontenjanlarını kademeli olarak azaltıyoruz” dedi. Yükseköğretim Yürütme Kurulunca alınan karar doğrultusunda gelecek akademik yıldan itibaren Çocuk Gelişimi, Felsefe, Sosyoloji, Tarih ve Türk Dili Edebiyatı açık öğretim programlarına ‘ikinci üniversite’ kapsamında sadece 35 yaş üstündeki öğrencilerin kayıt yaptırabileceğini anlatan Özvar, “Başta öğretmenlik mesleği olmak üzere ülkemizin istihdam dengesini yakından gözeterek bu kararları alıyoruz. Nitekim farklı ön lisans ve lisans programlarında öğrenim gören öğrencimizin öğretmenliğe geçiş fırsatı yakalamak adına 35 yaş sınırı getirdiğimiz programlara ‘ikinci üniversite’ kapsamında yoğun bir şekilde yöneldikleri görülmektedir. Aldığımız karar bu durumu kontrol altına almayı ve sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlamaktadır” ifadelerini kullandı. “İstihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun programlara dönüşüm temin edilecek” Beşeri sermaye dahil olmak üzere ülkenin kaynaklarının etkin kullanımı konusunda çok hassas davrandıklarına işaret eden Özvar, şöyle devam etti: “Bir taraftan istihdam odaklı yeni programlarla üniversitelerimize ilave kontenjanlar verilirken, diğer taraftan da mimarlık, eczacılık, psikoloji, beslenme-diyetetik ve temel bilimlere özgü bazı programlardaki eğitim-öğretim kalitesini yükseltmek amacıyla piyasa beklentilerinin üzerinde mezuniyete yol açan kontenjanlarda ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda yeni düzenlemeler yapılmış ve öğretim elemanları sayısı, derslik ve benzeri kapasite dikkate alınarak düşürülme yoluna gidilmiştir. Bu dönem üniversitelerimizdeki program kalitesini artırmaya yönelik belki de en önemli çalışmamız devlet üniversitelerimizdeki ikinci öğretim programlarının kapatılması olmuştur. Vakıf üniversitelerinde devlette olduğu gibi ikinci öğretim programları yerine istihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun programlara dönüştürülmesi temin edilecektir. Vakıf üniversitelerimizin de gelecek yıla yönelik planlamalarını buna göre yapmalarını bekliyoruz.” Devlet üniversitelerine gösterdikleri kolaylıkları vakıf üniversitelerine de göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Özvar, “Adalet programında yaptığımız benzer uygulamaları burada da yapacağız. Bu bakımdan herhangi bir kayıp olmayacağını özellikle belirtmek isterim” şeklinde konuştu. “Uluslararası öğrenci hareketliliğine yönelik mevzuat çalışması yapıyoruz” Özvar, 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı ile eşgüdümlü olarak önümüzdeki döneme ilişkin Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi'nin hazırlık çalışmalarına başladıklarını duyurdu. Bu alanda başta ilgili bakanlıklar olmak üzere kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarından bütün paydaşlarla istişare sürecini başlattıklarını ifade eden Özvar, şöyle devam etti: “İstişare toplantılarından ilkini geçtiğimiz hafta 24 farklı kurumdan 50 katılımcı ile gerçekleştirdik. Uluslararası öğrenci hareketliliğine yönelik güçlü bir mevzuat çalışması yapıyoruz. Bu çalışmanın bir kısmı kanunlarla, bir kısmı yönetmeliklerle oluşturulacak. Bu düzenlemelerin ana esası üniversitelerimizin üretkenliklerini arttırmanın yanısıra, uluslararası öğrencilerin hak ve hukukunu korumak ve üniversitelerimizin küresel bir oyuncu olarak daha güçlü olmalarını sağlamaktır.” Türkçe Öğretimi Merkezlerine akreditasyon şartı Türkiye’nin uluslararasılaşma stratejisindeki başarısının uluslararası öğrencilere Türkçenin dünya kalite standartlarında öğretilmesine bağlı olduğuna dikkat çeken Özvar, “TÖMER ve DİLMER gibi Türkçe öğretim merkezlerindeki Türkçe eğitim kalitesinin arttırılması amacıyla yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Yakın bir zamanda üniversitelerimizdeki Türkçe Öğretim Merkezlerine akreditasyon şartı getiriyoruz” dedi. Özvar, bundan sonra üniversitelerin uluslararası öğrenci kontenjanları değerlendirilirken bu merkezlerin akreditasyon durumlarının da göz önünde bulundurulacağını vurguladı. Özvar, İngilizce öğretimi konusunda yabancı diller yüksekokullarına yönelik de akreditasyon çalışmalarının genişletileceğini belirterek, “Yabancı dil öğretiminde bütün programlara uluslararası standartlar getirilecek. TÖMER ve Yabancı Dil akreditasyonları ile program sayıları ve kontenjanları arasında denge sağlanacaktır. Dünyada İngilizce öğretimiyle alakalı bütün derecelendirmelerin tamamının bütün yükseköğretim kurumlarımızda geçerli olması yönünde çalışıyoruz. Yakın zamanda bu İngilizce diliyle verilen programların bu amaçla tekrardan gözden geçirileceğini bilmenizi isterim” dedi. “Türk yükseköğretim vizyonuna dair bölgesel toplantılar düzenleyeceğiz” Özvar, önümüzdeki eğitim-öğretim döneminden başlamak üzere Yükseköğretim Kurulu tarafından “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonuna Dair Üniversitelerle Bölgesel Toplantılar” planlanacağını belirtti. Özvar, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında her hafta başka bir bölgede olmak üzere bölgesel toplantılar gerçekleştireceklerini, bu toplantılarda üniversite bilgi yönetim sistemi, üniversitenin ulusal ve uluslararası görünürlüğü, girişimci ve yenilikçi üniversite başlıklarında çalışmalarını paylaşacaklarını açıkladı. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın açılış konuşmasının ardından Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu sunum yaptı. Toplantıda YÖK Başkanı Erol Özvar ve Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Veysel Eren, katılımcı rektörlerin görüş ve değerlendirmelerini dinledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.