entübe Haberleri - Son Dakika entübe Haber Güncel Gelişmeler

Devlet Bahçeli entübe edildi iddiası ile ilgili açıklama!

DMM'nin sosyal medya hesabından, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan "Devlet Bahçeli entübe edildi" iddiasına ilişkin açıklamada bulunuldu. Söz konusu iddianın doğru olmadığı aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sağlık durumuna ilişkin herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. 5 Şubat 2025 tarihinde kalp ameliyatı geçiren Devlet Bahçeli, planlanmış istirahat süresi içerisindedir. Evinde çalışmalarını sürdürmektedir. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz."

Tanyeli kimdir, çocuğu var mı? Hatalığı nedir? Öldü mü?

Türk eğlence dünyasının sevilen isimlerinden oryantal dansçı Tanyeli, 2022 yılında pankreas kanseri teşhisi aldı ve o zamandan beri bu hastalıkla büyük bir mücadele veriyor. Geçtiğimiz günlerde sağlık durumu ağırlaşan Tanyeli, dün akşam entübe edilerek yoğun bakıma alındı. Gerçek adı Öznur Kral olan Tanyeli, 51 yaşında ve kariyerinde birçok başarıya imza atmış bir sanatçıdır. Son olarak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarında sağlık durumu hakkında bilgi veren Tanyeli, hayranlarından dua beklediğini dile getirmişti. Tanyeli Kimdir, Çocuğu Var mı, Hastalığı Nedir? Türk eğlence dünyasının sevilen oryantal dansçılarından Tanyeli, son yıllarda pankreas kanseriyle mücadelesiyle gündeme gelmiştir. Gerçek adıyla Öznur Kral, 1970 yılında İzmir’de doğmuş ve sahne adıyla Tanyeli olarak tanınmıştır. Küçük yaşta büyük zorluklarla karşılaşan ünlü oryantal, ailesinin ayrılması nedeniyle Çocuk Esirgeme Kurumu’nda büyümüştür. Tanyeli, özel hayatıyla da sıkça gündeme gelmiştir. 14 yaşında ilk evliliğini yapmış ve bu evlilikten Taylan adında bir oğlu dünyaya gelmiştir. Zaman içinde birçok kez evlilik yapan Tanyeli, şu anki eşi Bursalı işadamı İlker Sünnili ile 2014 yılında evlenmiştir. Tanyeli'nin Hastalığı Nedir? 2022 yılında pankreas kanseri teşhisi konulan Tanyeli, 2,5 yıl boyunca bu hastalıkla büyük bir mücadele verdi. Kanser tedavisi nedeniyle sık sık hastaneye kaldırılan ünlü oryantal, sağlık durumu hakkında sosyal medyadan bilgi verdi ve hayranlarından dua istedi. En son 27 Şubat 2025'te yaptığı paylaşımda hastanede olduğunu belirten Tanyeli, ağrılarının olduğunu ancak yakında taburcu olmayı umduğunu dile getirmişti. Entübe Edildi Tanyeli'nin sağlık durumu, son günlerde hızla kötüleşti ve dün akşam entübe edilerek yoğun bakıma alındı. Yakın çevresi, ünlü oryantalin tedavisinin özel bir hastanede devam ettiğini belirtiyor ve sağlık durumunu yakından takip ediyor.

Anıtkabir'in kitabelerinin yazımında görev alan Etem Çalışkan'dan üzücü haber

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Öğretim Üyesi merhum Prof. Dr. Emin Barın ile 1953 yılının yaz aylarında Anıtkabir'in kitabelerini yazan 97 yaşındaki ressam-hattat Etem Çalışkan'ın, kalça kemiği kırığı ile yatağa bağımlı hale gelmesinin ardından, entübe edilerek yoğun bakımda tedavi gördüğü bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Sanat Onur Ödülü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fahri Doktora unvanına sahip olan Etem Çalışkan'ın sağlık durumuyla ilgili gelişmeyi, Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Başkanı Dr. Haluk Uygur duyurdu. Etem Çalışkan'ın, bugüne kadar sergilenmeyen son eserlerinin Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu etkinliğinde geçen yıl Mayıs ayında sanatseverlerle buluştuğunu ve Çalışkan'ın da bu etkinliğe katıldığını anımsatan Dr. Uygur, "Anıtkabirin hatlarını hocası Prof. Emin Barın ile birlikte yazan, Yüce Atatürk'ün imzasını kaligrafik bir ikon haline dönüştüren, Matise gibi rengarenk ve Miro gibi neşeli, ülkemizin en yaşlı ressamı Etem Çalışkan, üzgünüm ki entübe olmuş biçimde yoğun bakımda tedavi görüyor. İstanbul'da ziyaret ettiğimde yaşamsal değerlerinin çökmüş olmasına rağmen zihinsel aktivitesinin bir dehaya yakışacak şekilde açık olduğuna şahit oldum. 97 yaşındaki Etem Çalışkan'ın kulağı hiç duymuyor, gözü hiç görmüyor. Maalesef kalça kırığı nedeniyle yatağa bağımlı. Ama zihni hala parlak. Kendisine acil şifalar diliyorum" dedi. Anıtkabir anılarını 2012 yılında anlatmıştı Etem Çalışkan, Adana Büyükşehir Belediyesi'nin 2012 yılındaki Altın Koza etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''13 Kare Sanat Festivali'' için davet edildiği Adana'da, okullarda öğrencilerle söyleşi yapmıştı. Öğrencilere, sanatı, anıları ve hayata bakış açısı üzerinde sunumlar yapan ve Anıtkabir ile ilgili hayatının en önemli dönemini anlatan Çalışkan, kendi el yazısıyla Atatürk portrelerinin üzerine, Atatürk'ün sözlerini yazıp imzasını da atarak eğitim kurumlarına hediye etmişti. Etem Çalışkan, unutamadığı 1953 yılının yaz ayları ile ilgili şunları kaydetmişti: "İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki öğrenciliğimin ikinci yılıydı. Akademinin afiş atölyesinde öğrenciyken, 1987 yılında vefat eden Prof. Dr. Emin Barın'dan yazı dersi aldım. Yaşamım boyunca büyük onur duyacağım bir çalışmayı, yine o yıl hattat Emin Barın ile yaptım. Emin Barın, yazı üzerine Almanya'da öğrenim görmüş ve dolayısıyla yazının hem kitabelerde, hem de kağıt üzerinde ne olduğunu uygulamasıyla biliyordu. Anıtkabir inşaatının yapımı da o yıl bitecekti. Daha önce uluslararası yarışmalar açılmış, ihaleler yapılmıştı. Anıtkabir'in yazı işi, verdiği projeyle Emin Barın'da kalmıştı. Böylece Anıtkabir'in yazısını Emin Barın üstlenmiş oldu. Emin Barın hocam, bana o yaz birlikte çalışacaklarını söyledi. Emin Barın hocama ne yapacağımızı sorduğumda, bana Anıtkabir'in kitabelerini yazacağımızı söyledi. Önce anlamadım, hocamın söylediğindeki sorumluluğu ve yüksek onuru birden kavrayamadım. Ama bildim ki, hocam bana iyi bir görev verdi. Daha sonra yazılacak projeleri gördüm. Anıtkabir'deki kulelerin ayrı ayrı isimleri var. Bu kulelerin içine yazılacak yazılar, Ankara'da yetkililer tarafından oluşturulan heyet tarafından belirlenmiş. Bu yazılar hocama gönderildi. Oturup kartondan yazı kalıpları hazırladık günlerce. Ben ölçülerine göre bu yazıları kağıt üzerine metrelerce yan yana yapıştırarak yazdım. Onları hocam kontrol eder, daha sonra Anıtkabir'e götürür, oradaki taş işçilerine teslim ederdim. Daha önce götürdüğüm ve taş işçilerinin yaptığı işleri de kontrol ederdim. Çok onurlu ve sorumluluk taşıyan bir işle karşı karşıya idim. Anıtkabir'in şeref holünde sağlı sollu duvardaki kabartmaları yapanlar, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki bölümlerin hocalarıydı. Onları görünce heyecanlanırdım. Anıtkabir'e gittiğimde sık sık zamanın Bayındırlık Bakanı Kemal Zeytinoğlu'nu görürdüm. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes'i, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı da gördüm. Çünkü herkes çalışmaların bitirilmesini takip ediyordu. 10 Kasım 1953 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'nden alınarak Anıtkabir'de defnedildi. Defin işlemi sırasında Emin Barın ile Anıtkabir'de bulundum. Emin Barın hocam bana 'bir daha hiç göremezsin gel beraber' dedi. Aşağıya indik. Atatürk'ün beyaz mermerlerden çevrili mezarını gördüm. Anadolu'nun her yerinden getirilen topraklar buraya serpilmiş. Hocamın elinde de kendi deri üzerine yazdığı ve gümüş muhafaza içindeki Atatürk'ün ölüm tutanağı vardı. Bu tutanak oraya yerleştirildi. Gümüş muhafaza içinde Atatürk'ün kabrine gömülen ölüm tutanağını ben gördüm biliyorum, Emin Barın hocam gördü biliyor, ama belgesi yok. Şimdi toprağın altında. En büyük üzüntüm, bu tutanağın fotoğrafını çekmemek veya çektirmememiz oldu. Emin Barın hocam da daha sonra bunun için üzüntü duydu. Barın, bunun için 'Ah ah' diye dövündü.'' "Kitabelerdeki yazılar mimari yapıyla uygun" Çalışkan, kitabelerdeki yazı karakterlerinin Anıtkabir'in mimari yapısıyla uygun olduğunu da belirterek şöyle devam etmişti: "Camilerdeki yazılar da mimari ile birleşmiştir. Onlar da uyumludur. Rastgele yazılar, kitabeler konmaz. Ama şimdi Anıtkabir'deki bu kitabeler incelenmiyor. Anıtkabir'e gidenler bakıp okumuyor. Ölüm tutanağının fotoğrafını çektirmememizin dışında, Anıtkabir'deki kitabelerin ziyaretçilerce incelenip okunmaması ve Anıtkabir'in yapımına emeği geçenlerin hatırlanmaması da beni çok üzüyor. Anıtkabir'e hizmet edenlerin içinde hayatta olan az kişilerden biri olarak konuşuyorum. Anıtkabir'i yapanları kimse aramıyor, sormuyor, neden Mimarların, heykeltıraşların ve emeği geçenlerin hepsinin ayrı ayrı tanıtımının yapılması lazım. Bugün bunu bir eksiklik olarak görüyorum.''

SON DAKİKA: Ankaralı Turgut'un durumu kritik, entübe edildi!

Türk müziğinin önemli isimlerinden Ankaralı Turgut, kanserle verdiği zorlu mücadeleye devam ederken, sağlık durumu kötüye gitmeye başladı. Ünlü sanatçının, geçtiğimiz günlerde mide ağrılarıyla hastaneye başvurmasının ardından yapılan tetkikler sonucunda kanser teşhisi konulmuştu. Ancak, son gelişmelerle birlikte, Turgut'un durumu daha da ağırlaştı. Entübe Edildi, Durumu Kritik Ankaralı Turgut’un menajeri Murat Boran, şarkıcının dün akşam saatlerinde entübe edildiğini ve sağlık durumunun kritik olduğunu duyurdu. Sanatçının sevenleri, endişeyle Turgut'un tedavi sürecini takip ediyor. Maddi Zorluklar ve Tedavi Engeli Geçen aylarda maddi sıkıntılar nedeniyle akıllı ilaç tedavisini başlatamayan Ankaralı Turgut, bu konuda isyan etmişti. "İlacı almak için sıkıştık, çünkü tanesi 65-67 bin lira. Çok para kazanan bir sanatçı değilim" diyerek, tedaviye başlamak için yardım parası toplamıştı. Ancak bu yardımların kendisine ulaşmadığını ve aile içi sorunları dile getirerek, "Baba parasıyla damat besliyoruz!" şeklinde sosyal medyada isyan etmişti. Ailevi Sorunlar ve Çocuklarına Tepkisi Sağlık sorunları kadar, ailesiyle yaşadığı problemler de dikkat çekmişti. Turgut, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda, "27 senedir benim param ile geçiniyorlar, hiç kendileri para kazanmış mı?" diyerek çocukları Özlem ve Hasret'e sert eleştirilerde bulunmuştu. Bu açıklamalar, sanatçının zor bir dönemden geçtiğini ve ailevi destek alamadığını gözler önüne serdi. Kritik Süreçte Yardım Çağrısı Turgut’un kızı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, babasının sağlık durumu hakkında bilgi vererek, "Canım babam Ankaralı Turgut siz sevenlerinden dua bekliyorum" dedi. Şarkıcının hayranları, dualarını eksik etmemek için adeta seferber olmuş durumda. Sanat Camiası ve Zor Günler Ankaralı Turgut, hastalığı süresince sanat camiasından destek alamadığını belirtmiş ve gönül kırgınlıklarını dile getirmişti. "Sanat camiasından kimse arayıp geçmiş olsun demedi" şeklinde bir açıklama yapan Turgut, yalnızlık ve maddi sıkıntıların altında ezildiğini ifade etmişti. Ankaralı Turgut Kimdir? Ankaralı Turgut, 1963 doğumlu ve müziğe 12 yaşında darbuka çalarak başlamış, 1990'lı yıllarda profesyonel olarak müzik kariyerine yön vermiştir. "Döşiyelim Abi" gibi hit parçalarıyla tanınan sanatçı, Türk halk müziği ve popüler müzik arasındaki geçişleriyle geniş bir hayran kitlesi edinmiştir.

Son dakika: Ünlü sunucu Reha Muhtar yoğun bakımda! Entübe edildi

Bir dönemin en ünlü haber spikerlerinden olan Reha Muhtar, İstanbul Sarıyer'deki evinde gece saat 01.00 sıralarında merdivenlerden düşerek ağır yaralandı. Alınan bilgiye göre, düşme sonucu bilincini kaybeden Muhtar, acilen hastaneye kaldırıldı ve entübe edilerek yoğun bakıma alındı. Muhtar'ın sağlık durumu ciddiyetini korurken, doktorlar tedavi sürecini yakından takip ediyor. Son dönemde eski eşi Deniz Uğur ile yaşadığı gerilimle gündeme gelen Reha Muhtar, bir zamanlar Türkiye'nin en çok izlenen haber programlarına imza atan bir isimdi. Reha Muhtar Kimdir? 21 Temmuz 1959 doğumlu olan Reha Muhtar, TED Ankara Koleji'nde eğitim gördü ve ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu'ndan mezun oldu. 1980 yılında gazeteciliğe adım atan Muhtar, 1981'de Milliyet gazetesinin Ankara bürosunda dış politika ve siyaset alanında muhabirlik yaptı. TRT'ye transfer olarak Atina muhabiri olarak geniş kitlelere adını duyuran Reha Muhtar, 1991 yılında 'Ateş Hattı' programıyla büyük bir çıkış yakaladı. Kariyerinde birçok başarılı programa imza atan Muhtar, son olarak Vatan gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştı. 2016 yılında Vatan gazetesinden ayrılan Muhtar, son dönemde eski eşi oyuncu Deniz Uğur ile yaşadığı tartışmalarla gündeme gelmişti. Deniz Uğur ile 2010 yılında boşanan Muhtar, bu evlilikten iki çocuğu olan Mina Deniz ve Poyraz Deniz'in velayet davasıyla gündeme gelmişti. Mahkeme, kızları Mina'nın velayetini Deniz Uğur'a, oğulları Poyraz'ı ise Reha Muhtar'a vermişti. Reha Muhtar'ın sağlık durumu ile ilgili gelişmeler oldukça haber güncellenecektir.

Entübe Nedir? Tıbbi Terimlerin Gizemli Dünyasında Kaybolmayın

Entübe, bir hastanın solunum yolunu açık tutmak için bir tüp yerleştirilmesidir. Bu prosedür, solunum yetmezliği olan hastalara veya cerrahi işlemler sırasında kullanılır. Entübasyon Nasıl Yapılır? Entübe Nedir? Entübasyon, genellikle anestezi altında gerçekleştirilen bir prosedürdür. Bu işlem, bir entübasyon tüpünün hastanın ağzından veya burun deliklerinden solunum yoluna yerleştirilmesini içerir. Anestezi altında gerçekleştirilmesinin nedeni, hastanın rahat ve ağrısız olmasını sağlamaktır. Entübasyon tüpü, hastanın solunum yolunu açık tutmak için kullanılır. Bu tüp, solunum yetmezliği olan hastalara veya cerrahi işlemler sırasında kullanılır. Tüp, hastanın solunum yoluna yerleştirildikten sonra, havanın serbestçe akmasını sağlar ve hastanın oksijen almasına yardımcı olur. Entübasyon süreci, dikkatli bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Hastanın ağzı veya burun delikleri temizlenmeli ve entübasyon tüpü doğru bir şekilde yerleştirilmelidir. Bu işlem sırasında dikkatli olunmalı ve herhangi bir komplikasyonun önlenmesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Entübasyon tüpü, hastanın solunum yoluna yerleştirildikten sonra, genellikle bir ventilatör yardımıyla solunum kontrol altına alınır. Bu sayede hastanın solunum fonksiyonları desteklenir ve oksijen alması sağlanır. Entübasyonun tamamlanmasının ardından, hastalar genellikle yoğun bakımda takip edilir. Solunum fonksiyonlarının düzenli olarak kontrol edilmesi ve entübasyon tüpünün doğru bir şekilde yerinde kalması sağlanır. Ayrıca, entübasyonun süresi hastanın durumuna bağlı olarak değişebilir. Entübasyonun Amacı Nedir? Entübasyon, hastanın solunumunu desteklemek ve oksijen almasını sağlamak için yapılır. Ayrıca, anestezi altındaki hastaların solunumunu kontrol altında tutmak için de kullanılır. Entübasyon, solunum yetmezliği olan hastalara uygulanan bir prosedürdür. Solunum yetmezliği, vücudun yeterli oksijen alamaması veya karbondioksiti atamaması durumudur. Bu durum, birçok hastalığın belirtisi olabilir ve entübasyon gerektirebilir. Anestezi altındaki hastalar için entübasyon, solunumu kontrol altında tutmak ve hastanın oksijen almasını sağlamak için önemlidir. Anestezi sırasında vücut, doğal solunum refleksini kaybeder ve entübasyon tüpü sayesinde solunum desteklenir. Entübasyon ayrıca cerrahi işlemler sırasında da kullanılır. Cerrahi sırasında hastanın solunum yolları açık tutulmalı ve solunum fonksiyonları kontrol altında tutulmalıdır. Bu nedenle, cerrahi ekipleri tarafından entübasyon prosedürü uygulanır. Entübasyonun amacı, hastanın solunumunu desteklemek, oksijen almasını sağlamak ve solunum fonksiyonlarını kontrol altında tutmaktır. Bu prosedür, solunum yetmezliği olan hastaların hayatını kurtarabilir ve cerrahi işlemlerin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesine yardımcı olabilir. Entübasyonun Riskleri Nelerdir? Entübasyon, bazı riskler içeren bir tıbbi prosedürdür. Bu riskler arasında şunlar bulunabilir: Enfeksiyon: Entübasyon, solunum yoluna tüp yerleştirilmesiyle gerçekleştirildiği için enfeksiyon riski vardır. Hastanın bağışıklık sistemi zayıf ise enfeksiyon riski daha da artabilir. Kanama: Entübasyon sırasında, solunum yoluna yerleştirilen tüp nedeniyle hafif kanama olabilir. Ancak, nadir durumlarda ciddi kanama riski de bulunabilir. Ses tellerine zarar verme: Entübasyon tüpü, solunum yoluna yerleştirildiği için ses tellerine zarar verme riski vardır. Bu durum, hastanın ses kalitesini etkileyebilir ve geçici veya kalıcı ses değişikliklerine neden olabilir. Solunum yolunda tıkanıklık: Entübasyon tüpü, solunum yolunda bir engel oluşturabilir ve bu da solunum güçlüğüne neden olabilir. Tıkanıklık durumu acil müdahale gerektirebilir. Bu risklerin her biri, entübasyonun gerçekleştirildiği hastanın durumuna ve sağlık geçmişine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, entübasyon öncesinde doktorunuzla riskleri ve potansiyel komplikasyonları detaylı bir şekilde tartışmanız önemlidir. Entübasyon Ne Kadar Süreyle Devam Eder? Entübasyon süresi, hastanın durumuna bağlı olarak değişebilir. Bazı hastalarda entübasyon birkaç saat veya gün sürebilirken, diğerlerinde haftalar veya aylar sürebilir. Entübasyon Sonrası Bakım Entübasyon sonrası bakım, entübe edilen hastaların sağlık durumlarının takip edilmesini ve solunum fonksiyonlarının desteklenmesini içerir. Bu süreç genellikle yoğun bakım ünitelerinde gerçekleştirilir. Yoğun bakım üniteleri, entübe hastaların özel tıbbi bakım ve gözetim alabileceği donanımlı birimlerdir. Entübasyon sonrası hastaların solunum fonksiyonlarını desteklemek için ventilatörler kullanılır. Ventilatörler, hastanın solunumunu düzenleyen ve kontrol eden cihazlardır. Bu cihazlar, hastanın akciğerlerine oksijen sağlar ve karbondioksiti atmasına yardımcı olur. Ventilatörler, hastanın solunum hızını, solunum derinliğini ve oksijen seviyesini ayarlamak için programlanabilir. Entübe hastaların yoğun bakımda takip edilmesi önemlidir çünkü entübasyon süreci bazı riskleri beraberinde getirebilir. Örneğin, enfeksiyon riski artabilir ve solunum yolunda tıkanıklık meydana gelebilir. Yoğun bakım ünitelerinde hastaların solunum fonksiyonları yakından izlenir ve gerektiğinde müdahale edilir. Entübasyon sonrası bakım ayrıca hastanın genel sağlık durumunun da takip edilmesini içerir. Entübe hastaların sıvı ve beslenme ihtiyaçları, ilaç tedavileri ve diğer tıbbi gereksinimleri de göz önünde bulundurulur. Bu şekilde hastanın iyileşme süreci desteklenir ve komplikasyon riski azaltılır. Entübasyon ile İlgili Diğer Terimler Entübasyonla ilgili diğer terimler arasında trakeostomi, mekanik ventilasyon ve solunum yetmezliği bulunur. Trakeostomi: Trakeostomi, hastanın solunum yoluna doğrudan bir delik açılması işlemidir. Bu, uzun süreli entübasyon gerektiren hastalarda kullanılır. Mekanik Ventilasyon: Mekanik ventilasyon, solunum yetmezliği olan hastalara solunum desteği sağlamak için kullanılan bir cihazdır. Bu cihaz, hastanın solunumunu düzenler ve kontrol eder. Solunum Yetmezliği: Solunum yetmezliği, vücudun yeterli oksijen alamaması veya karbondioksiti atamaması durumudur. Bu durum, birçok hastalığın belirtisi olabilir ve entübasyon gerektirebilir. Trakeostomi Nedir? Trakeostomi, hastanın solunum yoluna doğrudan bir delik açılması işlemidir. Bu, uzun süreli entübasyon gerektiren hastalarda kullanılır. Trakeostomi, entübasyonun bir türüdür ve solunum yolu açıklığını sağlamak için yapılan bir cerrahi işlemdir. Entübasyondan farklı olarak, trakeostomi, hastanın ağzından veya burun deliklerinden değil, doğrudan solunum yoluna bir delik açılarak gerçekleştirilir. Bu delik, hastanın nefes almasını ve oksijen almasını sağlamak için bir trakeostomi tüpüyle desteklenir. Trakeostomi, genellikle uzun süreli solunum desteğine ihtiyaç duyan hastalarda kullanılır. Özellikle yoğun bakım ünitelerinde veya hastanede uzun süre kalan hastalarda, entübasyonun uzun süre devam etmesi gerekebilir. Bu durumda, trakeostomi yapılması, hastanın daha rahat nefes almasını sağlar ve solunum yolu enfeksiyonları riskini azaltır. Ayrıca, trakeostomi tüpü, hastanın konuşmasını sağlamak için bir konuşma cihazıyla da kullanılabilir. Mekanik Ventilasyon Nedir? Mekanik ventilasyon, solunum yetmezliği olan hastalara solunum desteği sağlamak için kullanılan bir cihazdır. Bu cihaz, hastanın solunumunu düzenler ve kontrol eder. Solunum yetmezliği, vücudun yeterli oksijen alamaması veya karbondioksiti atamaması durumudur. Solunum yetmezliği birçok hastalığın belirtisi olabilir ve entübasyon gerektirebilir. Solunum Yetmezliği Nedir? Solunum yetmezliği, vücudun yeterli oksijen alamaması veya karbondioksiti atamaması durumudur. Solunum sistemi, vücudun oksijeni alıp karbondioksiti atmaya yönelik önemli bir rol oynar. Ancak bazı durumlarda, solunum sistemi bu görevi tam olarak yerine getiremez ve solunum yetmezliği ortaya çıkar. Solunum yetmezliği, birçok farklı hastalığın belirtisi olabilir. Örneğin, akciğer hastalıkları, kalp yetmezliği, solunum kaslarının zayıflığı veya sinir sistemi problemleri gibi durumlar solunum yetmezliğine neden olabilir. Solunum yetmezliği, nefes alma güçlüğü, hızlı solunum, yorgunluk, halsizlik ve hatta bilinç kaybı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu durumda, entübasyon gerekebilir. Entübasyon, solunum yolunu açık tutmak ve hastanın oksijen almasını sağlamak için bir tüp yerleştirilmesini içeren bir prosedürdür. Entübasyon, hastanın solunumunu desteklemek ve solunumu kontrol altında tutmak için kullanılır. Bu nedenle, solunum yetmezliği olan hastalarda entübasyon sıklıkla uygulanır. Sıkça Sorulan Sorular Entübe nedir? Entübe, bir hastanın solunum yolunu açık tutmak için bir tüp yerleştirilmesidir. Bu prosedür, solunum yetmezliği olan hastalara veya cerrahi işlemler sırasında kullanılır. Entübasyon nasıl yapılır? Entübasyon, genellikle anestezi altında gerçekleştirilir ve bir entübasyon tüpünün hastanın ağzından veya burun deliklerinden solunum yoluna yerleştirilmesini içerir. Entübasyonun amacı nedir? Entübasyon, hastanın solunumunu desteklemek ve oksijen almasını sağlamak için yapılır. Ayrıca, anestezi altındaki hastaların solunumunu kontrol altında tutmak için de kullanılır. Entübasyonun riskleri nelerdir? Entübasyonun bazı riskleri vardır, bunlar arasında enfeksiyon, kanama, ses tellerine zarar verme ve solunum yolunda tıkanıklık sayılabilir. Entübasyon ne kadar süreyle devam eder? Entübasyon süresi, hastanın durumuna bağlı olarak değişebilir. Bazı hastalarda entübasyon birkaç saat veya gün sürebilirken, diğerlerinde haftalar veya aylar sürebilir. Entübasyon sonrası bakım nasıl yapılır? Entübasyon sonrası hastalar genellikle yoğun bakımda takip edilir ve solunum fonksiyonlarını desteklemek için ventilatörler kullanılır. Trakeostomi nedir? Trakeostomi, hastanın solunum yoluna doğrudan bir delik açılması işlemidir. Bu, uzun süreli entübasyon gerektiren hastalarda kullanılır. Mekanik ventilasyon nedir? Mekanik ventilasyon, solunum yetmezliği olan hastalara solunum desteği sağlamak için kullanılan bir cihazdır. Bu cihaz, hastanın solunumunu düzenler ve kontrol eder. Solunum yetmezliği nedir? Solunum yetmezliği, vücudun yeterli oksijen alamaması veya karbondioksiti atamaması durumudur. Bu durum, birçok hastalığın belirtisi olabilir ve entübasyon gerektirebilir.

#entübe