SON DAKİKA
Hava Durumu

#emek

İLKHABER-Gazetesi - emek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, emek haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: Taşeron işçilerin hakları için yeni düzenlemeler gerekiyor Haber

Gürer: Taşeron işçilerin hakları için yeni düzenlemeler gerekiyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, taşeron işçilerin ve belediye şirket işçilerinin kadro verilmesi amacıyla TBMM Genel Kurulu'nda kanun teklifi sundu. Ancak, teklif gündeme alınmadı. Gürer, TBMM'deki konuşmasında 1457 sayılı İş Kanunu'nun 2004 yılında değişikliğe uğradığını belirterek, bu değişikliğin ardından taşeron çalışmanın yaygınlaştığını vurguladı. Gürer, “Taşeron uygulamaları, güvencesiz çalışmayı ve işçilerin örgütlenmesini engelleyen bir sistem haline geldi,” dedi. “İş güvencesi olmayan kişilerin iş güvencesini sağlayacak çalışma yöntemleri geliştirilmelidir” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “PTT'de, TELEKOM'da, çağrı merkezinde, kamu bankası güvenliğinde, kiralık araç şoförü olarak kamuda çalışanlar, yemekhane çalışanları, sosyal tesis çalışanları, Karayolları ve Devlet Demiryollarında çalışanlar, hastane bilgi yönetim sistemi çalışanları, laboratuvar teknikerleri ve teknisyenleri, şehir hastanesi çalışanları, diş protez çalışanları, biyomedikal teknikerleri, aile sağlığı merkezi çalışanları, radyoloji ve görüntüleme merkezi çalışanları, fizyoterapistler, biyologlar, İLBANK çalışanları, Türkiye Petrollerinde çalışanlar, Karayolları müşavirliğinde çalışanlar, çadır kent bakım çalışanları, üniversiteli işçiler, kamuda taşeron işçi sayılan mühendisler, Orman, Devlet Su İşleri, Doğa Koruma, TİGEM ve şeker fabrikası çalışanları yaptıkları asıl işin kadrosuna mutlak surette alınmalıdır. İl özel idaresinde ve belediyedeki geçici işçilere, mevsimlik işçilere kadro verilmeli, maaşları ekonomik koşullara göre düzenlenmeli, iş güvencesi olmayan kişilerin iş güvencesini sağlayacak çalışma yöntemleri geliştirilmelidir” diye ifade etti. Ömer Fethi Gürer, “Toplum yararı projesi adı altında proje elemanı gibi çalıştırılan emekçilerin hakları verilip kadroya alınmalı; PIKTES, milli eğitim, güvenlik çalışanlarının daimi değil, sürekli işçi kadrosuna alınmaları sağlanmalı ve bu vermiş olduğumuz teklifle modern köleliğin sona erdirileceği düzenlemeler yapılmalıdır” dedi. “Çalışanların hakkını gasbederek toplumsal huzur sağlanamıyor, iş barışı bozuluyor”  CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Emek, en yüce değerdir. Çalışanların hakkını gasbederek toplumsal huzur sağlanamıyor, iş barışı bozuluyor. Örgütlenmenin önündeki engeller nedeniyle işçilerin örgütlü olmasının yolu tıkandı. Neredeyse sendikalı, toplu sözleşme yapabilen işçi sayısı, toplam işçi sayısının içinde yüzde 1'lere kadar düştü. Bu emek sömürüsü doğru bir yol değildir; yöntem değildir; vicdan gerektiren düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor” şeklinde konuştu.

1 Mayıs günü ne oldu? Emek ve Dayanışma Günü tarihçesi Haber

1 Mayıs günü ne oldu? Emek ve Dayanışma Günü tarihçesi

1 Mayıs İşçi Bayramı, işçilerin günlük çalışma süresinin düşürülmesi için verdiği mücadeleden doğmuştur. Dünya genelinde bir asırdan fazladır emek ve işçi bayramı olarak kutlanmaktadır. Osmanlı'da 1 Mayıs ilk kez 1911'de Selanik'teki tütün, pamuk ve liman işçilerince kutlandı, ardından 1912 yılında İstanbul'da kutlamalar gerçekleşti. İşçi Bayramı, emeğin değerini vurgulayarak işçilerin hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için bir çağrı niteliğindedir. 1 Mayıs günü ne oldu? 1880’li yıllarda, işçilerin çalışma koşulları oldukça kötüydü. Çocuk işçiliği yaygındı ve iş günleri 14-15 saate kadar uzuyordu. Bu dönemde işverenlerin hızla büyümesine rağmen, işçilerin temel hakları tanınmıyordu. İşte bu zor şartlar altında, 1881'de kurulan Örgütlü Meslek ve Emek Birlikleri Federasyonu, "8 saatlik iş günü" mücadelesini ülke geneline yaymaya başladı. ABD'nin Chicago kentinde 1886 yılında yaşanan olaylar, 1 Mayıs'ın tarihinde önemli bir dönemeç oluşturur. 40 bin tekstil işçisinin grevi, şiddetle bastırıldı ve birçok işçi yaşamını yitirdi. Ancak bu saldırılar işçi sınıfının mücadelesini körükledi. ABD ve Kanada'da sendikaların öncülüğünde 1 Mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı. Bu mücadele, işverenlerin karşı tepkisini çekti ve Chicago'da grev kırmak için saldırılar düzenlendi. İşverenler, sokak çeteleriyle işbirliği yaparak işçilere saldırdı. Ancak işçilerin topyekün isyanı durmadı. Türkiye'de 1 Mayıs ilk kez ne zaman kutlandı? 1 Mayıs, Türkiye'de de önemli bir tarihe sahiptir. İlk kez Osmanlı döneminde 1905 yılında İzmir'de kutlanmaya başladı. Ancak uzun yıllar boyunca yasaklarla karşılaştı. 1 Mayıs'ın resmi olarak kutlanması ise 1923 yılında gerçekleşti. Türkiye'de de 1 Mayıs coşkulu kutlamalara sahne oldu, ancak zaman zaman yasaklarla karşılaştı. 1977'de Taksim Meydanı'nda düzenlenen 1 Mayıs programında yaşanan saldırıda 37 kişi yaşamını yitirdi. Bu olayın ardından, 12 Eylül askeri darbesiyle birlikte 1 Mayıs bayram olmaktan çıkarıldı ve kutlanması yasaklandı. Ancak 1 Mayıs, yıllar sonra 2009'da "Emek ve Dayanışma Günü" adıyla tekrar resmi tatil ilan edilerek, coşkuyla kutlanmaya başlandı. 1 Mayıs, işçi sınıfının mücadelesinin bir simgesidir ve dünya genelinde emek ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır.

Bakan Bilgin: “Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz” Haber

Bakan Bilgin: “Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz”

ÜRK-İŞ’e bağlı Türk Metal Sendikası’nın Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz” dedi. TÜRK-İŞ’e bağlı Türk Metal Sendikası’nın 17. Olağan Genel Kurulu, Ankara’da bir otelde gerçekleştirildi. Genel kurula Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol katıldı. “Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz” Genel kurulda konuşan Bakan Bilgin, Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren yapı değiştirdiğini belirterek, “Bütün bu dönemde karşılaştığımız her sorunu biz birlikte aşabiliriz. Burada da emeğimizi ve vatanımızı koruyacak, o temeller üzerinden yükseltecek bir anlayışa ihtiyacımız var. Kalkınmak için son 25 yılda gerçekleştirdiğimiz başarıların arkasında sermayenin çok önemli bir rolü var. Biz sermaye düşmanı değiliz ama biz sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz” diye konuştu. 6 Şubat tarihli yıkıcı depremlerin ardından büyük bir felaketle karşı karşıya kalındığını belirten Bilgin, deprem bölgesine STK ve sendikaların da yardım gönderdiğini belirtti. Bakan Bilgin, maden işçilerine deprem bölgesinde gösterdikleri üstün gayretleri için de ayrıca teşekkür etti. “Türkiye artık kalkış noktasında, uçak yukarıya doğru gidiyor” Türkiye’nin ekonomisinin yükselişe geçtiğini dile getiren Bilgin, “Türkiye 250 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştiriyor. Dünkü zamanda şartlar kötüydü dedim. Elbette yoksul bir Türkiye, fert başına düşen 58 dolarlık bir ekonomiden bugün 10 bin doların üzerine geldik. Bunun için de emeği olan, ona saygımız ve minnet duygumuzu her şartta ifade ediyoruz -Mustafa Kemal Paşa’ya- fakat bundan sonraki siyasetçiler de kendi dönemlerinde, kendi şartlarında ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Türkiye artık başka bir yere geldi. Türkiye artık kalkış noktasında, uçak yukarıya doğru gidiyor. Bunu kimse bir daha geriye çeviremez” diye konuştu. “Tekstil atölyesinin duvarına ‘Asgari ücret vergi dışı bırakılsın’ yazısı yazan birisiyim” Bakan Bilgin, ücretlerin üzerinde vergi dengesizliği olduğunu belirterek, bu konunun en kısa sürede çözüleceğini söyledi. Bilgin, “Biz sosyal devlet sorumluluğuyla buna karşı çeşitli tedbirler aldık. Ben öğrencilik yıllarımda Ankara’da bir tekstil atölyesinin duvarına ‘Asgari ücret vergi dışı bırakılsın’ yazısı yazan birisiyim. Sadece asgari ücretten değil bütün ücretlerin gelirinden asgari ücret oranında vergi dışı bırakılması benim bakanlığım dönemimde benim hazırladığım çalışmayla ve Cumhurbaşkanımızın desteğiyle yasalaştı ve uygulamaya konuldu. Buna rağmen biliyorum ki ücretlerin üzerinde hala vergi dengesizliği vardır. Bunun da çözülmesi konusunda hem TÜRK-İŞ hem de TİSK başkanımızın kendi imzalarıyla bana getirdikleri, benim de çalıştığım bir konu var. İnşallah onu da çözeceğiz. Hiçbir konuyu seçimden önce yapalım, seçimden önce bitirelim gibi bir derdim yok. Biz zaten önümüzdeki dönemde iktidarda olacağız. Dolayısıyla o konuyu biz çözeceğiz. Kimse endişe etmesin” dedi. “EYT’lilerin büyük kısmı, yaklaşık 950 bini işçiydi” Son 20 yılda pek çok sorunun çözüldüğünü dile getiren Bilgin, “Birçok konuyu ele aldık. Mecliste daha mürekkebi kurumamıştır. Geçici işçiler sorununu çözdük. Ben her sorunun çözülebilir sorun olduğunu düşünüyorum. EYT 20 küsür yıldır çözülmeyen bir sorundu. EYT sorunu çözüldü ve şunu ifade edeyim EYT’lilerin büyük kısmı, yaklaşık 950 bini işçiydi arkadaşlar. Çalışan işçiler, emekçiler, onların sorununu çözdük. Onlar Nisan’ın 1’inden itibaren hak edenleri iki maaşla çalışacaklar. Onlara çalışma imkanının da yolunu açtık” şeklinde konuştu. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise konuşmasına 6 Şubat'ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketinden etkilenen şehirleri ve orada yaşayanları hatırlatarak başladı. Depremin meydana geldiği gün TÜRK-İŞ bünyesinde bir kriz masası oluşturduklarını ve ertesi gün sabahından itibaren yardım ve destek faaliyetlerine başlandığını söyleyen Atalay, “Burada depremden gelen insanlarımızla iftarlar yaptık. 8 Mart’ta bakanımızla oradaydık. Önümüzdeki hafta yine orada olma durumundayız. Şu anda insanlara dokunma zamanı, insanlara katkı verme zamanı, şu anda bebekleri üşütmeme zamanı, şu anda yaşlıların tedavisine katkı sağlama zamanı. Burada bu salonda yurt dışından gelen dostlarımız var. Ben zaman zaman değişik ülkelere fırsat bulduğum zaman söylenmesi gerekenleri söylemeye gayret ederdim. Ben iki bina arasında Rus ile Ukraynalı kurtarma ekibini gördüm. Herkes elinden geleni eksiksiz yapmaya gayret ediyor. Bunu yaparken eksiklikler var. İnanın sayısı o kadar az ki onları görmemek lazım. Zalim de var, mazlum da var. Bunlar olmaya devam edecek. Son olur diye umut ediyorum. Emeği olan herkesten Allah razı olsun” dedi. Atalay konuşmasına şöyle devam etti: “TÜRK-İŞ sendikası toplumun sıkıntılarını ülke gündemine taşır. Bunların takipçisi olur. Neticelerine kadar söylemeye devam eder. Ne lazımsa onu yapar ve 72 yıldır da bunu yapıyor. Her sene Ramazan ayı gibi kıdem tazminatı ülke gündemine gelirdi. Yine geldi. Beraber hareket ettik. Belki Cumhuriyet tarihinde iki veya üç kere Meclisten yasa geri çekildi. İnanın o duruş olmasaydı bugün kıdem konuşmazdık haberiniz olsun.” “TÜRK-İŞ de bu ülkenin buz kıran gemisi” Çalışan işçinin sıkıntısının çözüm yeri olarak TÜRK-İŞ’i işaret eden Atalay, “Bu ülkede memurun sıkıntısı da TÜRK-İŞ’in sıkıntısı, emeklinin sorunu da TÜRK-İŞ’in sorunu, mazlumun sorunu da TÜRK-İŞ’in sorunu. Onun için o meselelerin çözüm adresi TÜRK-İŞ. TÜRK-İŞ bu meselelerde de zaman zaman değerli kardeşim kullanıyor ‘Türk Metal buz kıran gemisi diyor’, TÜRK-İŞ de bu ülkenin buz kıran gemisi. Ülke 85 milyon, sendikalı oranı yüzde 14” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş'ta fidanlar toprakla Haber

Kahramanmaraş'ta fidanlar toprakla "sazlı sözlü" buluşuyor

KAHRAMANMARAŞ (AA) - TUNAHAN AKGÜN - Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde yangında zarar gören veya çorak arazilerin yeşillendirilmesi için emek harcayan mevsimlik orman işçileri, molalarda da saz eşliğinde türkülerle yorgunluk atıyor.Sabahın erken saatlerinde evlerinden ayrılan işçiler, odun ateşinde demlenen çay ile kahvaltılarını yaptıktan sonra Orman İşletme Müdürlüğüne ait ağaçlandırma sahalarının yolunu tutuyor.Bulutoğlu Kavkurt mevkisindeki 105 hektarlık ağaçlandırma sahasında kuru dal ve dikenli otları temizleyerek işlerine başlayan işçiler, daha sonra Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerince belirlenen alanlara bırakılan fidanları toprakla buluşturuyor.Binlerce kızılçam ve fıstık çamı fidanını toprakla buluşturan 60 mevsimlik orman işçisi, öğle saatlerinde saz eşliğinde türküler seslendiriyor.Orman işçilerinden Ahmet Aydoğan, AA muhabirine, ormanların kırsal bölgelerde yaşayan köylülerin geçim kaynağı olduğunu söyledi.Sabahın ilk ışıklarında mesailerine başladıklarını belirten Aydoğan, havaların soğumasıyla işlerini zorluklarla sürdürdüklerini ifade etti.Zaman zaman çalışırken saz çaldığını aktaran Aydoğan, "Yağmur yağdığı zaman ortalık çamur oluyor. Hava bazen çok soğuk oluyor. Arkadaşlarla beraber burada çalışıyoruz. Sazlı sözlü çalışmak normaline göre daha eğlenceli ve neşeli. İçimiz ısınıyor, kaliteli zaman geçiyor. Aralarda iki üç ağabeyim var, onlar da eşlik ediyor." dedi.- "Amacımız geleceğe bir katkı sağlamak"Ormanlık alanda çalışmanın zorluğuna işaret eden İbrahim Aydoğan da bir fidanı toprakla buluşturmanın mutluluğunun tarifsiz olduğunu kaydetti.Zaman zaman amcasının oğlunun çaldığı saza eşlik ettiğini anlatan Aydoğan, "Memleketimizi yeşillendirmek ve ağaçlandırmak için çalışıyoruz amacımız geleceğe bir katkı sağlamak. Arkadaşlarım bazen yemeklerden sonra 'Bir türkü söyle, içimizi neşelendir' diyorlar. Arkadaşlarıma moral veriyorum. Yağmurda çamurda buraya geliyoruz. Ben de türkü söyleyerek arkadaşlarımın içini ısıtıyorum. Yolumuza böyle devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.- "Diktiğim fidanların boy verdiğini görmek sevindiriyor"İşçilerden 4 çocuk annesi Cennet Aydın da zorlu hava koşullarında fidan diktiklerini söyledi.Toprakla uğraşmanın kendisine iyi geldiğini belirten Aydın, "Burada bazen kar bazen de yağmur yağıyor. Fidan dikmek için en az 100 metre yokuş yukarı çıkıyoruz. Çocuklarım 'Sen gitme, biz sana bakarız' diyor ama ben de boş durmak istemiyorum. Toprakla uğraştığımda sinir, stres kalmıyor. 7 yıldır fidan dikiyorum, diktiğim fidanların boy verdiğini görünce çok seviniyorum." diye konuştu.İşçilerden İbrahim Saz da fidan dikerek geleceğe bir şeyler bırakmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.