TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Eğitim Fakülteleri

İLKHABER-Gazetesi - Eğitim Fakülteleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eğitim Fakülteleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: Öğretmenler arasında ayrımcılık derinleşiyor Haber

Gürer: Öğretmenler arasında ayrımcılık derinleşiyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de yaptığı konuşmada, hükümetin getirdiği Öğretmen Meslek Kanunu Teklifi’ni eleştirdi. Gürer, kanunun öğretmenlerin temel sorunlarına çözüm getirmediğini ve eğitim sistemindeki sıkıntıları daha da derinleştirdiğini belirtti. Gürer'in konuşmasında öğretmenlerin yaşadığı zorluklar, eğitimdeki aksaklıklar ve önerilen yasanın yetersizlikleri üzerinde durdu. “Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmen mesleğinin itibarını yükseltmek için gerekli adımların atıldığı bir kanun teklifi değil” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Eğitim fakültelerinde bizim verdiğimiz eğitimler yetersiz, eğitim akademisiyle bunu güçlendirelim. Gene kanunun içeriğinde olan bir değişiklikle bir de cezaları arttıralım." Yani "Öğretmenlere 657'de memurlarla ilgili düzenlemelerde yer alanının dışında yeni yasalarla, yeni düzenlemelerle cezaları arttıralım." diyorsunuz. Arkadaşlar, öğretmenlerin gerçekten sorunları var. Bu getirmiş olduğunuz kanun teklifinde bu sorunları içeren, bunlara çözüm üreten bir anlayış yok. Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmen mesleğinin itibarını yükseltmek ve kaygılarını ortadan kaldırmak için gerekli adımların atıldığı bir kanun teklifi değil” şeklinde konuştu. “Ücretli öğretmen, vekil öğretmen, PIKTES öğretmeni, usta öğreticiler diye ayrıştırdınız” Gürer, konuşmasında öğretmenlerin farklı statülerde çalıştırılmasından kaynaklanan ayrışmalara da dikkat çekerek şunları söyledi: " Daha önceki süreçlerde öğretmen olmanın ayrıcalığı vardı ama giderek öğretmenler arasındaki adil olmayan ayrımlar, ayrıştırmalar sorunlar üretti. Ücretli öğretmen, vekil öğretmen, PIKTES öğretmeni, usta öğreticiler; ayrıştırdınız, ayrıştırdınız. Kanun teklifiyle keşke tüm öğretmenlerin kadrolu olmasına yol açacak bir düzenleme getirseydiniz, onların var olan sorunlarına çözüm üretseydiniz. Öğretmenler mutsuz arkadaşlar. Mutsuz öğretmenin yetiştireceği öğrenci toplumsal yapı içinde verimli olamaz çünkü yeterli eğitim alınmıyor.” “Bu ülkede yaşanan sorunların temel kaynağı eğitim sisteminin yetersizliğidir” Eğitim sistemindeki yetersizliklerin birçok toplumsal sorunun temelinde yattığını ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Bugün bu ülkede yaşanan sorunların temel kaynağı eğitim sisteminin yetersizliğidir. Madde bağımlılığından tutunda işsizliğe kadar eren süreci yaratan, bu sistemdeki sorunları oluşturan eğitimin içine düşürüldüğü durumdur" dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, aynı kanun teklifleriyle meclisin meşgul edildiğini belirterek şunları söyledi: ”Anayasa Mahkemesinden dönüyor, ondan sonra tekrar Meclisin önüne getiriyorsunuz, çözüm üretecek olgu muhalefeti, öğretmen sendikalarını, bu işte bilgiye, birikime sahip olanları dinlemek. öğretmen liselerini kaldırıyorsunuz. Millî Eğitimde bir Bakan Yardımcısını dinliyorum, 4+4+4'ü ne kadar tartışmıştık, diyor ki: "Onunla ilgili düzenleme ihtiyaç durumuna geldi, sonuncu 3 olsun." Ya, bunlar nasıl iş? Değiştirdiğiniz bir sistem, eğitim, gelecek, çocuklarımız, bu ülke. Bir işi yaparken doğru yapalım arkadaşlar. Bunun hem ülkeye faydası olsun hem geleceğe faydası olsun. Anlayış değişikliği yalnız "Ben bilirim, ben dedim, ben de istiyorum, böyle olacak." noktasına indirgenmesin. Keşke akıllı tahtaların yaydığı radyasyonun öğrencilere ve öğretmenlere olumsuz etkilerini konuşsak belki de çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin sağlığı açısından daha faydalı bir iş yapmış oluruz." “Kanun teklifinin çekilmesini çok kere söyledik” CHP’li Ömer Fethi Gürer, "Söyleyecek laf çok ama şunu kabul etmek lazım ki beceriksiz elde ağaç sapı bile sırıtır, geldiğimiz durum bu. O anlamda bu kanun teklifinin çekilmesini çok kere söyledik. Tarihe not düşelim, mutlaka bununla ilgili yaşanan sorunları tekrar biz bu Mecliste görüşeceğiz” diye ifade etti.

6 Sendika, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na itiraz için Adana’da toplandı Haber

6 Sendika, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na itiraz için Adana’da toplandı

Adana’da, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na itiraz etmek amacıyla 6 farklı sendika Adana Valiliği önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sendikası, TEÇ-SEN ve Öğretmen Sendikası temsilcilerinin katıldığı açıklamayı Eğitim-Sen Şube Başkanı Fatih Toprak okudu. Toprak, "Bizler, mesleğimizi itibarsızlaştıran ve haklarımızı elinden alan bu kanuna itiraz ediyoruz" dedi. Eğitim Sen Adana Şube Yürütme Kurulu adına Eğitim- Sen Şube Başkanı Fatih Toprak, Bilindiği üzere Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), eğitimin bileşenlerinin görüşlerini almadan masa başında hazırladığı Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) geçtiğimiz yasama dönemi sonunda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanmış ve kanunun ilk 22 maddesi bütün eleştiri ve itirazlara rağmen kabul edilmiştir. Orada itirazlarını yükselten eğitim emekçileri haklarını aradıkları, meslek onurlarına sahip çıktıkları için darp edilmiştir” diye ifade etti. “Bizler bizi korumayan bir kanun istemiyoruz” Fatih Toprak, Bir meslek kanunu o meslekte çalışan emekçilerin özlük haklarını, ekonomik haklarını, sosyal haklarını korumaya yönelik olmalı, ayrımcılığı değil eşitliği, güvencesizliği değil güvenceli kadrolu çalışmayı savunmalıdır. Ancak önümüze konulan bu kanun bir meslek kanunu değil eğitim emekçilerinin var olan haklarını elinden almaya yönelik yapılmış maddeleri içermektedir. Bizler bizi korumayan bir kanun istemiyoruz” dedi. “Eğitim emekçileri olarak bizleri korumayan mesleğimizi itibarsızlaştıran kanuna itiraz ediyoruz” Toprak basın açıklamasında kanunun şiddeti azaltmadığına değinerek şunları söyledi: “10 Mayıs 2024’ü hatırlayın arkadaşlar. O gün tüm iş yerlerini boşaltarak alanda öğretmene şiddete son diyerek bir araya geldik. Bu kanun bize gelen şiddeti azaltacağı yerde psikolojik şiddeti arttıran bir kanundur. Eğitim emekçileri olarak bizleri korumayan mesleğimizi itibarsızlaştıran kanuna itiraz ediyoruz.  Bu kanun ilk çıktığı andan itibaren öğretmenleri ayrıştırmaktadır. Başöğretmen, uzman öğretmen, öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen ve özel sektör öğretmenleri olarak aynı işi yapan ama ayrı isimlerle karşı karşıyayız. Bu; eşit işe eşit ücret kavramına karşı olduğu gibi eğitim emekçilerini ekonomik olarak ayrıştırmaktadır. Milli Eğitim Temel Kanununda belirtildiği gibi her öğretmen kendi alanının uzmanıdır. Ancak bu kanun Milli Eğitim temel kanunu hiçe sayarak yıla göre isimlendirme yapmaktadır. Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam biçimleri bu kanun teklifiyle daha da yaygınlaştırılmakta, hazırlık eğitimi adı altında yeni bir güvencesizlik basamağı eklenmektedir. Bizle güvenceli bir gelecek ve eşit işe eşit ücret istiyoruz. Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz! Kıdem yılına göre tüm öğretmenlere ödemeler yapılmalı, bu ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.” “Eğitim Fakülteleri yok sayılmış, alınan diplomalar verilen emekler hiçe sayılmıştır” Fatih Toprak, “Bu kanun ile Eğitim Fakülteleri yok sayılmış, alınan diplomalar verilen emekler hiçe sayılmıştır. Öğretmen yetiştiren akademik kurumlar; bilimsel eğitimi savunan akademilerdir. Öğretmenlerin az bir ücret karşılığı birilerinin iki dudağı arasında iş sahibi olmasını bekleyecekleri akademiler değildir. Öğretmenlik diploması esastır, başka bir yapıya ihtiyaç yoktur. Milli Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz! Öğretmenlik mesleği gibi 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonun üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ ve dar bir çerçevede düzenlemekte ısrar etmek doğru değildir” şeklinde konuştu. “Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir” Toprak basın açıklanmasını sonlandırırken şunları söyledi: MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.