SON DAKİKA

#Dünya Sağlık Örgütü

İLKHABER-Gazetesi - Dünya Sağlık Örgütü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya Sağlık Örgütü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye’deki vektör kaynaklı hastalıklarla mücadelede yeni bir dönem başlıyor Haber

Türkiye’deki vektör kaynaklı hastalıklarla mücadelede yeni bir dönem başlıyor

Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü’nün finansmanıyla, Hacettepe Üniversitesi ve ilgili sağlık daire başkanlıklarının iş birliğinde düzenlenen “Pilot İl Adana’ya Ön Ziyaret ve Öncelikli Üç Vektörün Toplanması, Tasnifi ve Taşınması Eğitimi” 14-18 Nisan 2025 tarihleri arasında Adana’da gerçekleştirildi. Adana İbis Otel’de başlayan program, saha çalışmalarıyla desteklenerek Kozan, Karataş ve Aladağ ilçelerinde uygulamalı olarak sürdürüldü. Adana Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Ali Tanju Altunsu’nun açılış konuşmasıyla başlayan programa, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Emine Aygül Yeni, Bulaşıcı Hastalıklar Birimi doktorları ve ilgili personeller katılım sağladı. Beş gün süren eğitim boyunca, hem teorik bilgiler paylaşıldı hem de sahada aktif uygulamalar yapıldı. Kozan ve Karataş ilçelerinde belirlenen alanlara sinek tuzakları yerleştirilerek sivrisinek ve kum sinekleri toplandı. Aladağ’da ise kene toplama çalışması gerçekleştirildi. Bu çalışmalar sayesinde bölgedeki vektörlerle ilgili kapsamlı veriler elde edilmesi hedeflendi. Kene ve sineklerle mücadelede bilim insanları Adana’da buluştu Eğitim süresince alanında uzman akademisyenler tarafından farklı başlıklarda sunumlar yapıldı. Kene alanında Prof. Dr. Adem Keskin ve Doç. Dr. Bekir Çelebi; sivrisinek ve kum sinekleri konusunda ise Prof. Dr. Salih Bülent Alten ve Dr. Gizem Oğuz tarafından eğitimler verildi. Ayrıca, sosyolojik perspektifle ilgili bilgi paylaşımında bulunan Prof. Dr. Reyhan Atasü Topçuoğlu da programda yer aldı. Adana’daki eğitim programı, Türkiye genelinde uygulamalara ışık tutacak Programın sonunda katılımcıların hem teorik bilgilerini hem de sahadaki uygulama deneyimlerini artırdığı belirtildi. Eğitim, Adana’nın pilot il seçildiği proje kapsamında, Türkiye genelinde vektör kaynaklı hastalıklarla mücadeleye örnek teşkil etmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.

7 Nisan Dünya Sağlık Günü: Sağlık bilincini artırma ve farkındalık oluşturma günü Haber

7 Nisan Dünya Sağlık Günü: Sağlık bilincini artırma ve farkındalık oluşturma günü

Her yıl 7 Nisan, Dünya Sağlık Örgütü’nün kuruluş yıl dönümü olarak Dünya Sağlık Günü kapsamında kutlanıyor. Bu özel gün, bireysel ve toplumsal sağlığın önemini hatırlatmak, sağlıklı yaşam bilincini artırmak için önemli bir fırsat sunuyor. DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ NEDİR? Birleşmiş Milletler'e bağlı olan Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 7 Nisan 1948 tarihinde kurulması, sağlık alanında uluslararası iş birliğinin başlangıcı olmuştur. Bu anlamlı tarih, aynı zamanda her yıl "Dünya Sağlık Günü" olarak anılarak küresel sağlık sorunlarına dikkat çekilmesine ve toplumların bilinçlendirilmesine vesile olmaktadır. Dünya Sağlık Günü, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etme amacını da taşımaktadır. HER YIL FARKLI BİR TEMA İLE SAĞLIK GÜNDEMİ OLUŞTURULUYOR Dünya Sağlık Günü'nün her yıl farklı bir tema etrafında şekillenmesi, ülkelerin sağlık politikalarını gündeme taşımasına olanak sağlamaktadır. Bireylerin sağlık haklarına erişiminden, sağlıklı yaşam tarzlarının teşvikine kadar pek çok önemli konu, bu özel günde ön plana çıkarılmaktadır. Geçmiş yıllarda "Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı", "İklim Krizi ve Sağlık" ve "Depresyonla Mücadele" gibi önemli temalar işlenmiştir. TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN ÖNEMLİ BİR FIRSAT 7 Nisan, sadece sağlık profesyonellerinin değil, aynı zamanda tüm bireylerin sağlıklı bir yaşam için sorumluluk alması gerektiğini hatırlatan bir gündür. Bu kapsamda düzenlenen çeşitli kampanyalar, etkinlikler ve eğitimler aracılığıyla toplum sağlığı konusunda farkındalık artırılmaktadır. TÜRKİYE'DE 7 NİSAN VE DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ ETKİNLİKLERİ Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, Dünya Sağlık Günü'nün önemine binaen çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Sağlık taramaları, bilgilendirici seminerler ve sosyal medya üzerinden yürütülen farkındalık kampanyaları, bu etkinliklerin başlıca örneklerindendir. Bu çalışmalar, toplumun genel sağlığını iyileştirmeye yönelik önemli adımlar olarak değerlendirilmektedir.

DSÖ uyardı: Obezite maliyetleri 2060’ta 18 trilyon doları aşabilir! Haber

DSÖ uyardı: Obezite maliyetleri 2060’ta 18 trilyon doları aşabilir!

4 Mart Dünya Obezite Günü'nde, obezitenin küresel bir sağlık sorunu haline geldiği ve her geçen gün daha fazla insanı etkilediği gerçeği bir kez daha gözler önüne seriliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde 18 yaş ve üzeri 2,5 milyar yetişkin aşırı kilolu, 890 milyondan fazlası ise obez. OBEZİTE NEDİR? Obezite, genel olarak "bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkması" olarak tanımlanıyor. DSÖ, vücut kitle endeksine göre 25'in üstünü aşırı kilolu, 30'un üstünü ise obezite olarak kabul ediyor. OBEZİTENİN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Obezite, tip 2 diyabet, kalp hastalığı, kemik sağlığı sorunları, üreme problemleri, bazı kanser türleri, uyku bozuklukları ve hareket kısıtlılığı gibi birçok sağlık sorununa yol açabiliyor. KÜRESEL OBEZİTE RAKAMLARI 18 yaş ve üzeri yetişkinlerin yüzde 43'ü aşırı kilolu. 5 yaş altı tahminen 37 milyon çocuk aşırı kilolu. 5-19 yaş aralığındaki 390 milyondan fazla çocuk ve ergen aşırı kilolu. 1990'da 5-19 yaş aralığındaki çocuk ve ergenlerin sadece yüzde 2'si obezken 2022'de bu oran yüzde 8'e yükseldi. OBEZİTENİN EKONOMİK BOYUTU Obezitenin sadece sağlık üzerinde değil, ekonomi üzerinde de olumsuz etkileri bulunuyor. DSÖ'ye göre, herhangi bir çözüm bulunmaması halinde aşırı kilo ve obezitenin küresel maliyetlerinin 2030'a kadar yılda 3 trilyon, 2060'a ise kadar 18 trilyon dolardan fazlasına ulaşması öngörülüyor. OBEZİTEYLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ DSÖ'ye göre obezite büyük ölçüde önlenebilir ve yönetilebilir bir sorun. Bireyler, yaşam döngüsünün her aşamasında önleyici müdahaleleri benimseyerek risklerini azaltabilir. Bunlar arasında şunlar yer alıyor: Hamilelik döneminde uygun kilo alımı Doğumdan sonraki ilk 6 ay boyunca sadece anne sütüyle beslenme Çocukların sağlıklı beslenmesi Düzenli fiziksel aktivite Ekran süresinin sınırlanması Şekerli içeceklerin ve enerji yoğun gıdaların tüketiminin sınırlanması Sağlıklı beslenme davranışlarının teşvik edilmesi KÜRESEL EYLEM ÇAĞRISI DSÖ, obeziteyle mücadelede bireysel çabaların yanı sıra toplumsal ve küresel eylemin de önemine dikkat çekiyor. Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı değişikliklerinin teşvik edilmesi, obeziteyle mücadelede önemli bir rol oynuyor.

Sağlık için ciddi tehdit oluşturan sigaradan kurtulmanın yolları Haber

Sağlık için ciddi tehdit oluşturan sigaradan kurtulmanın yolları

Sigara, dünya genelinde milyonlarca insanın sağlığını tehdit eden ve bağımlılık yapan bir madde olarak biliniyor. Sigara içenlerin büyük bir kısmı, bu alışkanlığı bırakmayı denemiş olsa da nikotin bağımlılığı nedeniyle sigarayı bırakmak zorlayıcı bir süreç hâline gelebiliyor. Ancak sigara içmenin yol açtığı sağlık sorunları, bu alışkanlıktan kurtulmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Sigara bağımlılığının yıkıcı etkileri Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, sigara, küresel sağlık krizlerinin başında yer alıyor ve her yıl milyonlarca ölüme sebep oluyor. Sigara içmek, kalp hastalıkları, felç, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğer kanseri ve diğer birçok kanser türünün yanı sıra, solunum yolu ve diyabet gibi hastalıkların da başlıca nedenlerinden birini oluşturuyor. Ayrıca, sigara içmek bağışıklık sistemini zayıflatıyor, yaraların iyileşmesini geciktiriyor ve vücudun genel sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Sigara içmek sadece içeni değil, çevresindekileri de tehdit ediyor. Pasif içicilik, sigara dumanına maruz kalanlar için de büyük riskler taşıyor. Özellikle çocuklar, hamile kadınlar ve yaşlılar pasif içiciliğin en çok etkilenen grupları oluşturuyor. Sigara alışkanlığından kurtulma yolları Uzmanlar, sigara bağımlılığından kurtulmak zorlu bir süreç olsa da, bu hedefe ulaşmanın mümkün olduğuna da dikkati çekiyor. Sigarayı bırakmanın bazı yolları, “Profesyonel destek almak, davranışsal terapi, sosyal destek, fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme ve hedef belirleme” olarak sıralıyor. Doç. Dr. Pelin Duru Çetinkaya: Gençlerin sigara ve elektronik sigara salgınından korunması gerekiyor Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Duru Çetinkaya da, gençlerin sigara ve elektronik sigara salgınından korunması gerektiğini söyledi. Sigaranın, nikotin bağımlılığının yaptığı hastalık olduğunu ve tedavi edilebileceğini ifade eden Doç. Dr. Çetinkaya, “Bu zararlı alışkanlık, dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük halk sağlığı tehditlerinden biridir. Tütün kullanımı her yıl dünya genelinde 8,7 milyondan fazla insanın ölümüne neden olmaktadır.  İkinci el duman maruziyeti (pasif içicilik) yılda 1,3 milyon insanın ölümüne yol açmaktadır. Yaklaşık 6 saniyede bir kişinin ölümüne neden olmaktadır. Tüm çocukların yaklaşık yarısı tütün dumanıyla kirlenmiş hava solumakta ve her yıl 65 bin çocuk pasif içiciliğe bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.  Ülkemizde 15 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin sigara kullanım oranı yüzde 27,1’e düşmüşken ne yazık ki 2024 yılında yüzde 31.2'ye yükselmiştir. Ülkemiz, hâlen dünyada tütün kullanımı açısından 7. sırada yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde tütün tüketimi belirgin biçimde inişe geçmişken, Türkiye’deki tüketimin istikrarlı biçimde artmasının öncelikle bir toplum sağlığı felaketi anlamı taşıdığını belirtmek gerekmektedir” dedi.

İstanbul Havalimanı'nda MPOX virüsü için tedbirler artırıldı Haber

İstanbul Havalimanı'nda MPOX virüsü için tedbirler artırıldı

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) M çiçeği (MPOX) virüsüyle ilgili küresel acil durum ilanının ardından, İstanbul Havalimanı'nda Afrika uçuşlarına yönelik tedbirler artırıldı. İstanbul Havalimanı Başhekimi Dr. Aykut Yener Kavak, başta Demokratik Kongo Cumhuriyeti olmak üzere 11 Afrika ülkesinden gelen uçuşların yakından takip edildiğini ve şu ana kadar herhangi bir olumsuz duruma rastlanmadığını açıkladı. Havalimanında uygulanan kontroller ve alınan tedbirler hakkında bilgi veren Dr. Kavak, ek bir tedbir alınmasına şu an için gerek olmadığını belirtti. Başta Kongo Demokratik Cumhuriyeti olmak üzere 11 Orta Afrika ülkesinde görülen M çiçeği virüsünün ardından gözler havalimanlarındaki Afrika uçuşlarına çevrildi. Afrika uçuşlarının endişe uyandırması nedeniyle Avrupa'nın en yoğun havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı’nda da bir dizi tedbir uygulanması kararı alındı. Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü İstanbul Havalimanı Baştabipliği, havalimanı işletmecileri ve havayolu şirketlerine alınacak önlemler konusunda geçtiğimiz günlerde bir toplantı düzenlemişti. Özellikle virüsün tespit edildiği ülkelerden İstanbul Havalimanı’na gelen Afrikalı yolcular mercek altına alındı. Bu kapsamda belirlenen 11 ülkeden (Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo, Kamerun, Gana, Liberya, Nijerya, Ruanda, Kenya, Fildişi Sahili ve Güney Afrika) gelen yolcular takip edilecek. İstanbul Havalimanı Başhekimi Dr. Aykut Yener Kavak, M çiçeği virüsüyle ilgili açıklama yaptı. Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü İstanbul Havalimanı Başhekimi Dr. Aykut Yener Kavak, havalimanında yürütülen çalışmalar ve sürecin takibine ilişkin bilgi verdi. Dr. Kavak, “Dünya Sağlık Örgütü, 14 Ağustos'ta küresel acil durum ilan ettikten sonra biz de havalimanımızda mevcut ekiplerimizle Afrika bölgesinden, özellikle de Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden gelen yolcuları izlemeye başladık. Gözlem altına aldık. Öte yandan oradan gelen uçaklardan herhangi bir vaka bildirimi olup olmadığını ya da seyahat sırasında rastlanan yolcu olup olmadığını arkadaşlarımızdan sorgulayarak uçağın kapısına giderek kontrollerimizi devam ettiriyoruz” dedi. "11 Afrika ülkesinden gelen uçuşlar takibe alındı" Demokratik Kongo Cumhuriyeti dışında etrafta vaka sayısı fazla olan 11 Afrika ülkesinden gelen uçuşların takibe alındığının altını çizen Kavak, “Eğer şüpheli veya olası vaka olursa bu da seyahat sırasında kuleye ya da yer hizmetleri tarafından yine acil durum merkezine bildirilebilir. Bizim ekiplerimiz bu çağrıyı aldığı zaman, vakayı değerlendirmek üzere vakanın olduğu yerden daha izole bir alana alarak, gidip muayenesini yapıyorlar. Eğer şüpheli bir vaka görürsek bunun sevki için de 112 vasıtasıyla belirlenmiş hastaneye teşhis ve tedavi amacıyla sevkini yapacağız" diye konuştu. "İstanbul Havalimanı’nda vakaya rastlamadık, herhangi bir ek tedbir almış durumda değiliz’’ Havalimanında toplam iki adet karantina odasının olduğunu ve meydana gelmesi muhtemel vakaları da bu odalarda izole edileceğini söyleyen Dr. Aykut Yener Kavak, hem İstanbul Havalimanı hem Türkiye'de bugüne kadar böyle bir vakaya rastlamadıklarını vurguladı. Havalimanı personelinin ve hava yolu şirketlerinin dikkat etmesi gereken hususlara dikkat çeken Kavak, “14 Ağustos'ta Dünya Sağlık Örgütü küresel acil durumu ilan ettikten sonra havalimanında bu uçuşları mercek altına aldık. 17 Ağustos'ta biz havalimanın paydaşlarının katılımıyla genel müdürümüzün başkanlığında toplantı düzenledik. Burada hastalıktan korunma yoluyla ve havalimanındaki çalışan personelin dikkat etmesi gereken konularla ilgili detaylı bilgilendirme yaptık. Aynı zamanda bu toplantıya bilim kurulu başkanımız Prof. Dr. Ateş Kara’da online olarak katıldı ve tüm katılımcılarının bu hastalıkla ilgili sorularını detaylı olarak cevaplandırdı. Virüsün belirtileri aslında spesifik olarak vücutta döküntü var ama onun öncesinde tabii ki ateş, enfeksiyon, halsizlik, baş ağrısı, kas ağrısı gibi belirtiler olması gerekiyor. Şu anda herhangi bir ek tedbir almış durumda değiliz sadece izlemeye devam ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.  

Bu belirtiler varsa hemen uzman hekime başvurun Haber

Bu belirtiler varsa hemen uzman hekime başvurun

Özel Sağlık Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Türkan Güray, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘Uluslararası öneme sahip halk sağlığı acil durumu’ olarak değerlendirilen maymun çiçeği hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. İlk olarak 1958 yılında maymunlarda tespit edilen hastalığın, deri lezyonlarının çiçeğe benzediği için bu adı aldığını belirten Dr. Güray, hastalığın bulaşma yollarını ve belirtilerini açıkladı. Ülkemizde henüz vaka görülmediğini söyleyen Güray, hastalığın insandan insana bulaşabileceğini ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde daha ağır seyrettiğini ifade etti. Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre ülkemizde henüz vaka görülmediğini dile getiren Güray, “Hastalık bulaşımı insandan insana vücut lezyonlarının temasıyla gerçekleşir. Ayrıca hastalığın bulaştığı eşyalardan, vücut salgılarıyla temastan, cinsel yolla ve anneden bebeğe de bulaşabilmektedir. Belirtileri genelde virüsle temas ettikten 1 ila 3 hafta arasında ortaya çıkar. Ateş, halsizlik, baş ağrısı, sırt ağrısı, yorgunluk, lenf bezlerinde şişlik, boğaz ağrısı ve cilt döküntüleridir. Cilt döküntüleri ateş çıktıktan 1 - 3 gün sonra ortaya çıkmaya başlar. Ağız çevresinde, ağız mukozasında, avuç içinde, ellerde, ayaklarda ve genital bölgelerde kırmızı benekler şeklinde görülür. Daha sonra içi sıvı ya da irin dolu kabarcıklara dönüşür ve iki - dört hafta içinde bu lezyonlar iyileşir” dedi. “Hastalık belirtileri olduğunu düşünüyorsanız vakit kaybetmeden uzman hekime danışmalısınız” Maymun çiçeği hastalığının bağışıklığı baskılanmış kişilerde ise daha ağır seyrettiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Güray sözlerine şöyle devam etti: “Hastalığın seyri, kişinin bağışıklık sistemine ve genel sağlık durumuna göre değişebilir. Hastalığın tedavisinde ise bazı antiviral ilaçlar ve hastanın şikayetlerini rahatlatmaya yönelik tedaviler uygulanır. Riskli bölgelere seyahat eden veya vücudunda döküntüsü olan biriyle temas ederseniz ve kendinizde hastalık belirtileri olduğunu düşünüyorsanız vakit kaybetmeden uzman hekime danışmalısınız.”

BM, Afrika'da giderek artan M çiçeği virüsünün kıta dışına yayılmasından endişeli Haber

BM, Afrika'da giderek artan M çiçeği virüsünün kıta dışına yayılmasından endişeli

Haq, New York'taki BM Genel Merkezi'nde yapılan günlük basın toplantısında, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) M çiçeği virüsü hakkındaki son raporlarını paylaştı. Sözcü Yardımcısı, "Dünya Sağlık Örgütü'nün dün yaptığı duyuruyu görmüşsünüzdür; bu duyuruda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Afrika'da giderek artan sayıda ülkede görülen M çiçeği virüsü artışının uluslararası endişe yaratan bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğuna karar verilmiştir." ifadelerini kullandı. DSÖ'nün, bu virüsün "Afrika ülkelerinde ve muhtemelen kıtanın dışında" daha fazla yayılma potansiyeli konusunda uyarıda bulunduğunu hatırlatan Haq, bunun "acil bir değerlendirmeye olanak sağladığını" belirtti. Haq, örgütün önümüzdeki günlerde daha fazla para ayırması gerekebilecek acil durumlar için 1,45 milyon dolar ayırdığı bilgisini paylaştı. Bununla birlikte DSÖ'nün, "gözetim, hazırlık ve müdahale faaliyetlerini desteklemek için" başlangıçta 15 milyon dolarlık acil bir finansmana gerek duyduğunu belirten Haq, virüsün yayılmasına karşı önlem almak için bağışçılara, "tüm ihtiyaçları karşılamaları" çağrısında bulunduğunu kaydetti. "M çiçeği virüsü" M çiçeği virüsü, fareler ve sincaplar gibi kemirgen hayvanlardan veya enfekte olmuş bireylerden bulaşıyor. Virüsün neden olduğu vücut döküntülerine dokunmak, bu döküntülerin bulaştığı giysi, çarşaf, havlu ve benzeri eşyaları kullanmak ve vücut sıvılarıyla temas etmek en önemli bulaş nedenleri arasında yer alıyor. İlk belirtiler virüsü kaptıktan sonraki 5 ila 21 günde ortaya çıkabiliyor. Virüs genelde yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklara neden oluyor. Özel bir tedavi yöntemi olmayan hastalığın tedavisi antiviral ilaçlarla yapılıyor. Vakaların büyük kısmı hastalığı hafif geçiriyor ve birkaç hafta içinde sağlığına kavuşuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), "maymun çiçeği hastalığı (Monkeypox)" ismini, 2022'de ırkçılık ve ayrımcılık kaygısıyla "mpox" olarak değiştirmişti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.