Dünya Bankası Haberleri - Son Dakika Dünya Bankası Haber Güncel Gelişmeler

Karadeniz'in mavileştirilmesi için büyük adım: Dünya Bankası'ndan 6,39 milyon dolarlık destek

Geçtiğimiz yıllarda Avrupa'nın en kirli denizlerinden biri haline gelen Karadeniz, Dünya Bankası'nın desteğiyle yeniden hayat bulacak. Bankanın onayladığı 6,39 milyon dolarlık hibe, Karadeniz'in Mavileştirilmesi (BBSEA) projesi kapsamında kullanılacak. Bu proje, bölgedeki ülkelerin kirliliği azaltma çabalarını destekleyerek Karadeniz'in ekolojik dengesinin yeniden kurulmasına yardımcı olacak. PROJENİN HEDEFLERİ BBSEA projesi, Karadeniz'deki kirliliğin başlıca nedenlerinden biri olan ötrofikasyon sorununu çözmeye odaklanıyor. Proje kapsamında; Yenilikçi Çözümler: Kamu kurumları, kalkınma ortakları ve yatırımcılar, kirliliği önleme ve azaltma konusunda yeni ve etkili çözümler geliştirecek. Düzenleyici Çerçeveler: Ülkelerin su yönetimi, tarım ve su ürünleri yetiştiriciliği ile ilgili mevcut düzenlemeleri gözden geçirilerek uluslararası standartlara uygun hale getirilecek. Ulusal Yatırım Önerileri: Kirlilik azaltma ve yönetimi konusunda ulusal yatırım önerileri geliştirilerek bilgi paylaşımı sağlanacak. BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ BBSEA projesi, Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler arasında işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Proje, Karadeniz için Ortak Denizcilik Gündemi ve Karadeniz Stratejik Araştırma ve Yenilikçilik Gündemi gibi önemli belgelerle uyumlu olarak yürütülecek. SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN BİR ADIM Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Strateji ve Operasyonlar Direktörü Carolina Sanchez-Paramo, projenin önemini vurgulayarak, iklim değişikliğinin Karadeniz'deki kirlilik sorununu daha da kötüleştirdiğini belirtti. Projenin, bölgedeki ekosistemleri ve toplulukları korumak için önemli bir adım olduğunu ifade etti.

Dünya Bankası'ndan çarpıcı uyarı: Orta gelir tuzağı ilerlemeyi engelliyor

Dünya Bankası, "orta gelir tuzağının" gelişmekte olan 108 ülkedeki ilerlemeyi engellediği uyarısında bulundu. Bankadan yapılan açıklamada, gelişmekte olan ülkelerin "orta gelir tuzağından" kaçmalarını sağlayacak ilk kapsamlı yol haritasının sunulduğu yeni bir çalışmanın yayımlandığı aktarıldı. Açıklamada, Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika'nın da aralarında bulunduğu 100'den fazla ülkenin gelecek yıllarda yüksek gelirli ülkeler olma çabalarını engelleyebilecek ciddi engellerle karşı karşıya olduğu kaydedildi. Bankanın açıklamasında, "orta gelir tuzağının" gelişmekte olan 108 ülkedeki ilerlemeyi engellediği belirtildi. Ülkeler zenginleştikçe genellikle kişi başına yıllık ABD Gayrisafi Yurt İçi Hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 10'u (8 bin dolara eşdeğer) oranında bir "tuzağa" düştükleri belirtilen açıklamada, 1990'dan bu yana yalnızca 34 orta gelirli ekonominin yüksek gelir statüsüne geçmeyi başardığı ve bunların üçte birinden fazlasının ya Avrupa Birliği'ne entegrasyondan ya da daha önce keşfedilmemiş petrolden yararlandığı ifade edildi. Açıklamada, 2023'ün sonunda 108 ülkenin orta gelirli olarak sınıflandırıldığı ve bu ülkelerin kişi başına düşen yıllık GSYH'sinin 1136 dolar ile 13 bin 845 dolar arasında değiştiği bildirildi. Bu ülkelerin küresel nüfusun yüzde 75'ine denk gelen 6 milyar insana ev sahipliği yaptığı belirtilen açıklamada, küresel GSYH'nin yüzde 40'ından fazlasını ve karbon emisyonlarının yüzde 60'ından fazlasını ürettikleri aktarıldı. Açıklamada, söz konusu ülkelerin orta gelir tuzağından kurtulma konusunda hızla yaşlanan nüfus, gelişmiş ekonomilerde artan korumacılık ve enerji dönüşümünü hızlandırma ihtiyacı gibi öncekilerden çok daha büyük zorluklarla karşı karşıya oldukları ifade edildi.

Dünya Bankası'ndan Türkiye’ye 600 milyon dolar destek

Dünya Bankası, Türkiye'de yaşanan yıkıcı depremlerin ardından bölgedeki ekonomik canlanmayı desteklemek için yeni bir adım attı. Bankanın İcra Direktörleri Kurulu, depremden etkilenen mikro işletmelerin yeniden ayağa kalkması için 600 milyon dolarlık bir finansman paketi onayladı. Türkiye Küçük Sanayi Siteleri Yeniden İnşa ve Bölgesel Ekonomik Toparlanma Projesi olarak adlandırılan bu yeni proje, depremin vurduğu 11 ilde ekonomik faaliyetlerin yeniden canlandırılmasına odaklanacak. Proje kapsamında, 1.600 mikro işletmeye ev sahipliği yapacak 7 adet küçük sanayi sitesi kurulacak. Bu siteler, sadece üretim alanları olarak değil, aynı zamanda gelecekteki doğal afetlere karşı daha dirençli olacak şekilde tasarlanacak. SÜRDÜRÜLEBİLİR VE YEŞİL BİR GELECEK Yeni sanayi siteleri, enerji ve su verimliliği önlemlerine sahip olacak ve güneş enerjisiyle çalışacak. Bu sayede, bölgedeki karbon emisyonlarında önemli bir azalma sağlanması hedefleniyor. Proje, depremden etkilenen bölgelerde sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın temelini atmayı amaçlıyor. DÜNYA BANKASI'NDAN DESTEK MESAJI Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, projenin depremden etkilenen toplulukların yeniden inşası için önemli bir adım olduğunu vurguladı. Lopez, yaşanan yıkımın büyüklüğü göz önüne alındığında, bu tür projelerin uzun vadeli ve kapsamlı bir çabanın parçası olduğunu belirtti. MİKRO İŞLETMELERE ODAKLANMA Proje, özellikle mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) ihtiyaçlarına yönelik olarak tasarlandı. Depremden etkilenen bölgelerdeki KOBİ'lerin yaklaşık yüzde 15'i, sanayi sitelerinde faaliyet gösteriyor. Bu proje, bu işletmelere uygun maliyetli çalışma alanları, ortak kaynaklar ve diğer destek hizmetleri sunarak yeniden üretime başlamalarını sağlayacak. GELECEĞE YÖNELİK YATIRIM Proje Ekip Liderleri arasında yer alan Baş Ekonomist Stefka Slavova, projenin sadece mevcut durumu düzeltmekle kalmayıp, aynı zamanda geleceğe yönelik bir yatırım olduğunu belirtti. Slavova, projenin KOBİ'lerin depreme ve iklim değişikliğine daha dirençli hale gelmelerine yardımcı olacağını vurguladı.

Hazine Bakanı Şimşek: Türkiye, Dünya Bankası’nda aktif portföy büyüklüğü açısından dünyada ikinci

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası Grubu Başkanı Ajay Banga ile gerçekleştirdiği toplantıda 2024-2028 Ülke İşbirliği Çerçevesi’ni ele aldı. Şimşek, X (eski Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, toplantının verimli geçtiğini belirterek şunları söyledi: "Dirençli şehirler başta olmak üzere enerjide dönüşüm, altyapı, KOBİ’lerin ve istihdamın desteklenmesi gibi birçok alanda geliştirilebilecek işbirliklerini ele aldık. Türkiye, Dünya Bankası’nda aktif portföy büyüklüğü açısından dünyada ikinci, bölgede ise birinci sırada yer almaktadır. Dünya Bankası’na programımıza olan güveni ve ülkemize sağladığı destek için teşekkür ediyoruz." Bu toplantı, Türkiye’nin Dünya Bankası ile olan işbirliğini güçlendirme ve geleceğe yönelik projeleri hayata geçirme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.

KOBİ’lere yüzde 90 oranında Yeşil Dönüşüm desteği sağlanacak

Dünya Bankası desteğiyle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın koordinasyonunda yürütülen proje kapsamında TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından yürütülen çalışmalarla KOBİ'lere yüzde 90 oranında Yeşil Dönüşüm desteği sağlanacak. Adana Sanayi Odası Eğitim ve Danışmanlık A.Ş, Türkiye Yeşil Sanayi Projesi kapsamında KOBİ'lerin yeşil dönüşüm mevzuatlarına uyum sağlamaları için alacakları teknik yardım hizmetlerine ilişkin TÜBİTAK 1831 Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Çağrısı'nda çözüm ortağı oldu. Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Sanayi Odası Eğitim ve Danışmanlık A.Ş.’nin TÜBİTAK 1831 Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Çağrısı kapsamında 25 firmadan birisi olduğunu söyledi. Başkan Kıvanç, “TÜBİTAK 1831 Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Çağrısında 25 çözüm ortağından biri olarak olarak Adana Sanayi Odası Eğitim ve Danışmanlık A.Ş. seçildi. Bu kapsamda, KOBİ'lere Karbon Ayak İzi Hesaplanması, Atık Yönetimi, Su/Atık Su Yönetimi, Enerji Yönetimi, Yalın Yönetimi gibi konularda hizmet sunağız.” dedi. Adana Sanayi Kampüsü bünyesinde sanayicimizin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi, Yenilik Merkezi, Enerji Verimliliği Merkezi, Mesleki Eğitim ve Belgelendirme Merkezi, Su Verimliliği Merkezinin faaliyette olduğunu ifade eden Kıvanç, “Bu merkez, önümüzdeki dönemde vereceği hizmetler ile iş dünyamızın rekabet gücünü artıracak, sürdürülebilirlik ve verimlilik alanlarında yeni fırsatlar yaratacak. Ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar sağlayacaktır.” diye konuştu Başkan Kıvanç, söz konusu desteğin, KOBİ'ler için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayarak, “KOBİ’lerin çözüm ortağından alacakları yeşil dönüşüm mentörlük hizmetine ilişkin maliyetler 16 Mayıs 2024 tarihinde açılan TÜBİTAK 1601 Yenilik ve Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik Destek Programı altında desteklenecektir. Bu çağrı ile KOBİ’lerin çözüm ortağından alacakları yeşil dönüşüm mentörlük hizmeti maliyetleri yüzde 90 oranında desteklenecektir.” İfadelerini kullandı. Adana Sanayi Odası olarak faaliyete aldığımız Sanayi Kampüsü bünyesinde bu hizmeti tüm bölgedeki KOBİ’lerimize sağlayacaklarını dile getiren Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, şunları kaydetti: “Avrupa Birliği, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Yönetmeliği 2026 yılında devreye tam anlamıyla girdiğinde iş çok geç olacak. İlave vergiler gelecek. Bunun için bu merkezimizden bugün alacağınız hizmetler bu sürece hazırlanmanızda büyük katkı sağlayacaktır. İşte bu noktada KOBİ’ler için TÜBİTAK 1601 Yenilik ve Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik Destek Programı çok önemli. Buradan alacağız destekler ile işletmenizde yeşil dönüşüm süreçlerine büyük katkı sağlayacaksınız.”

Dünya Bankası, Türkiye'nin kalkınma stratejisini destekleyecek yeni işbirliği çerçevesini onayladı

Dünya Bankası Grubu (WBG) İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye için hazırlanan yeni Ülke İşbirliği Çerçevesini (CPF) onayladı. Bu çerçeve, Türkiye'nin kalkınma stratejileri ve hedeflerine odaklanarak, 2024-2028 dönemini kapsayacak şekilde tasarlandı. CPF, ülkenin yüksek gelir statüsüne geçiş sürecini desteklemeyi amaçlamaktadır. CPF'in ana odak alanları, üretkenlik artışı, istihdam, daha iyi kamu hizmet sunumu ve doğal afetlere karşı dirençlilik gibi stratejik alanlara odaklanmaktadır. Bu doğrultuda, çerçeve özellikle Türkiye'nin özel sektörünü destekleyerek, şirketlerin daha yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili faaliyetlere geçişini teşvik etmeyi hedeflemektedir. Dünya Bankası Grubu, CPF'in Türkiye ile kuruluşları arasındaki güçlü işbirliğini yansıttığını belirtmektedir. CPF döneminde Türkiye'ye sağlanacak kaynak miktarı da dikkate değerdir. Mevcut ülke portföyüne ek olarak, CPF döneminde 18 milyar ABD doları tutarında bir kaynak sağlanması öngörülmektedir. Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, yeni Ülke İşbirliği Çerçevesi ile ilgili olarak, Türkiye'nin son yirmi yılda gösterdiği büyük ilerlemeye dikkat çekti. Lopez, Türkiye'nin yaşam standartlarını artırdığını, modern altyapı geliştirdiğini ve küresel ekonomiye entegre olduğunu vurguladı. Yeni CPF'nin, Türkiye'nin bu ilerlemesini temel alarak, Dünya Bankası'nın gücünden yararlanarak ülkenin kalkınma yolculuğunu destekleyeceğini ifade etti. Lopez'e göre, CPF'nin gelecekteki destek alanları arasında hükümetin enerji dönüşüm planı ve stratejik altyapısı da yer almaktadır. DÜNYA BANKASI TÜRKİYE İÇİN ÜLKE İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ BELİRLEDİ: KALKINMA ÖNCELİKLERİ VE HEDEFLER Dünya Bankası Grubu, Türkiye için üç ana alanda belirlenen zorluklara odaklanacak olan yeni Ülke İşbirliği Çerçevesini duyurdu. Üretkenlik artışı, kapsayıcı hizmetler ve işler, doğal afetlere karşı dirençlilik gibi kritik alanlar üzerinde çalışılacak. Dünya Bankası Grubu, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorluklara çözüm bulmak için üç geniş alanda odaklanacak yeni Ülke İşbirliği Çerçevesini belirledi. Bu çerçeve, Türkiye'nin kalkınma önceliklerine yönelik stratejik adımları içermektedir. 1. YÜKSEK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETKENLİK ARTIŞI Bu alanda, iklim değişikliğine karşı dirençliliği artırmak ve gıda güvencesini güçlendirmek amacıyla iklime uyumlu tarımın teşvik edilmesi öncelikli olarak ele alınacak. Aynı zamanda, sanayi sektörünün daha yeşil hale getirilmesiyle karbon emisyonlarının azaltılması ve ticaretin rekabet gücünün korunması da hedeflenmektedir. Bu çerçevede, özellikle 6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen bölgelerde ekonomik toparlanmanın desteklenmesi öncelikli bir alan olacak. 2. KAPSAYICI HİZMETLER VE İŞLER Bu alanda, gelir eşitsizliklerini ve diğer sosyal eşitsizlikleri azaltmak için kadınlar, gençler ve kırılgan gruplar için işlerin iyileştirilmesine odaklanılacak. Ayrıca, sağlık ve eğitim hizmetlerinin erişilebilirliğinde ve kalitesindeki eşitsizliklerin azaltılması ve belediye altyapısının ve hizmetlerinin dirençliliğinin artırılması da hedefler arasında yer alacak. 3. DOĞAL AFETLERE KARŞI DİRENÇLİLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİ Bu alanda, Dünya Bankası Grubu Türkiye'nin afet direncine ve hazırlığına, doğal kaynak yönetimine ve temiz enerjiye geçişe öncelik verecek. Bu çerçevede, insanların ve ekonominin doğal afetlere karşı korunmasına yardımcı olmak amacıyla çeşitli önlemler alınacaktır. Ülke İşbirliği Çerçevesi ayrıca, üretkenliğin arttırılmasında ve kamu hizmet sunumunun iyileştirilmesinde kritik öneme sahip dijitalleşmeyi hızlandırma ihtiyacını da vurgulamaktadır. Bu bağlamda, dijital iş ekosisteminin iyileştirilmesi, depreme ve iklime dirençli kentsel planlamayı destekleme, hibrit eğitim fırsatlarının yaygınlaştırılması ve finansal tabana yayılmasının geliştirilmesi gibi alanlarda çalışmalar yapılacaktır. TÜRKİYE'NİN KALKINMA HEDEFLERİNE DESTEK: DÜNYA BANKASI GRUBU'NUN YENİ İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ Spot: Dünya Bankası Grubu, Türkiye'nin kalkınma hedeflerine odaklanarak yeni Ülke İşbirliği Çerçevesini onayladı. Özel sektörün güçlendirilmesi, yeşil dönüşümün teşviki ve sürdürülebilir büyüme için stratejik yaklaşımlar öne çıkıyor. Dünya Bankası Grubu, Türkiye'nin kalkınma yolculuğunu desteklemek ve ülkenin ekonomik potansiyelini açığa çıkarmak için yeni bir Ülke İşbirliği Çerçevesi belirledi. Bu çerçeve, Türkiye'nin 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı'na dayanmaktadır ve özellikle üretkenlik artışı, kapsayıcı hizmetler ve işler ile doğal afetlere karşı dirençlilik gibi kilit alanlara odaklanmaktadır. ÖZEL SEKTÖRÜN GÜÇLENDİRİLMESİ Uluslararası Finans Kurumu Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, Türkiye'nin dinamik özel sektörü ve girişimcilik ruhunun, son yıllarda kaydedilen etkileyici büyümeye önemli katkı sağladığını belirtti. Yeni Ülke İşbirliği Çerçevesi, ülkenin yeşil dönüşümünü sürüklemek ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlamak için özel sermayeyi harekete geçirmeyi hedefliyor. Bu çerçevede, IFC stratejik yatırımlar ve danışmanlık hizmetleriyle Türkiye'nin muazzam potansiyelini ortaya çıkarmaya devam edecek. SÜRDÜRÜLEBİLİR ALTYAPI GİRİŞİMLERİNE DESTEK Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı (MIGA) Ekonomi ve Sürdürülebilirlik Direktör Vekili Moritz Nikolaus Nebe, MIGA'nın Türkiye'nin özel sektörünü ve sürdürülebilir altyapı girişimlerini desteklemekte güvenilir bir ortak olduğunu vurguladı. Yeni Çerçeve, özel sermayenin ülkeye çekilmesine ve harekete geçirilmesine yardımcı olmak için Dünya Bankası Grubu'nun garanti platformundan faydalanacak. KİLİT PAYDAŞLARLA İSTİŞARELER Dünya Bankası Grubu, Çerçevenin hazırlanması sürecinde Türkiye'deki kilit paydaşlarla istişareler gerçekleştirdi. Hükümet, özel sektör, sivil toplum, düşünce kuruluşları ve akademi gibi farklı kesimlerin görüşleri alınarak, Çerçeve Türkiye'nin önceliklerine uygun olarak şekillendirildi.

IFC, Türkiye'nin dijital ekonomisini destekleyecek yatırım kararı aldı

Dünya Bankası'na bağlı Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Türkiye'nin dijital ekonomisini desteklemek ve KOBİ'lere yönelik dijital ticaret olanaklarını artırmak amacıyla yenilikçi bir yatırım kararı aldı. Bu kapsamda, IFC Türkiye'nin dijital ekonomisini katalize etmeyi hedefleyen bir dijital platforma yatırım yapma kararı aldı. 7 MİLYON DOLAR YATIRIMLA İKAS'IN TÜRKİYE, ALMANYA VE ORTA VE DOĞU AVRUPA ÜLKELERİNE YAYILMASINI SAĞLANACAK IFC, KOBİ'ler için yerel olarak geliştirilmiş e-ticaret platformu olan İkas'a 7 milyon dolara kadar yatırım yapacak. İkas'ın yazılımı, küçük işletmelerin ürünlerini ve envanterlerini yönetmelerini, siparişleri ve ödemeleri işlemelerini, müşteri ilişkileri kurmalarını ve işletmeleri hakkında bilgi edinmek için veri toplamalarını sağlıyor. IFC'nin sağladığı finansman, İkas'ın Türkiye, Almanya ve Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine yayılmasını sağlayacak. Bu yatırım, İkas'ın küresel ölçekte etkisini artırarak, Türkiye'deki ve dünyadaki KOBİ'lerin dijitalleşme sürecine katkıda bulunmayı amaçlıyor. İkas CEO'su Mustafa Namoğlu, IFC'den aldıkları fonun, platformlarının geliştirilmesini ve küçük işletmelere daha kapsamlı destek sunmalarını sağlayacağını belirtti. Namoğlu ayrıca, bu yatırımın Türkiye'deki ve dünyadaki KOBİ'lerin dijital dönüşümünde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Dünya Bankası, sürdürülebilir finansman için hibrit tahvil ihracına hazırlanıyor

Dünya Bankası, içinde bulunduğumuz takvim yılı içerisinde sermaye piyasalarında 1 milyar dolar değerindeki ilk hibrit tahvil ihracını gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu adım, kalkınma bankalarının kredi verme kapasitelerini arttırmak için finansman yöntemlerini yenilemeye teşvik edildiği bir dönemde gelmektedir. Hibrit senetler, hem borç hem de özkaynak unsurlarını bir araya getiren finansal araçlar olarak tanımlanmaktadır. Dünya Bankası'nın bu hamlesi, G20'nin kalkınma bankalarına bilançolarını güçlendirmek için hibrid finansman yapılarından yararlanmaları yönündeki çağrısına bir yanıt niteliği taşımaktadır. Amacı, iklim değişikliğinin etkileri de dahil olmak üzere çeşitli krizlerle mücadele eden gelişmekte olan ülkelere yönelik desteği arttırmaktır. RİCHARDSON: SÜRDÜRÜLEBİLİR VE KRİZ ODAKLI FİNANSMAN İÇİN ARTAN TALEPLERİ KARŞILAMAYI AMAÇLIYORUZ Dünya Bankası Hazinesi Sermaye Piyasaları ve Yatırım Departmanı Direktörü George Richardson, yatırımcılarla görüşmelerin devam ettiğini ve piyasa koşullarının yakından izlendiğini belirtti. Richardson, Dünya Bankası'nın çok taraflı kalkınma bankaları tarafından ihraç edilen hibrit sermayenin, mevcut derecelendirme kuruluşlarının kıdemli, teminatsız tahvillere kıyasla daha iyi bir kredi riski olarak görülmesi gerektiğine inandığını vurguladı. Dünya Bankası'nın yaklaşan hibrit tahvil ihracı, gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir ve kriz odaklı finansman için artan talepleri karşılamayı amaçlayan kalkınma bankaları için finansmanın evriminde önemli bir adımı temsil ediyor. Bu girişim, hem finansal piyasalarda hem de kalkınma alanında önemli bir etki yaratması beklenmektedir.

Bakan Bayraktar, Türkiye'nin emisyonları 2030'a kadar 100 milyon ton azaltmayı hedeflediğini bildirdi:

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin karbon salımı azaltma planına yönelik "2024-2030 yıllarını kapsayan İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında emisyonlarımızı toplam 100 milyon ton azaltmayı hedefliyoruz." dedi. Bayraktar, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 28. Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında Dünya Bankası tarafından düzenlenen "Net Sıfır Emisyon'a Yeni Hedefler: Güneş, Rüzgar ve Akıllı Şebekelerle Türkiye'yi Dönüştürmek" adlı panele video mesaj gönderdi. Mesajında, Türkiye'nin İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı'na değinen Bayraktar, şunları kaydetti: "2024-2030 yıllarını kapsayan İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında emisyonlarımızı toplam 100 milyon ton azaltmayı hedefliyoruz. Bu planın iddialı olduğu ve ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğumuz doğrudur. Ancak uluslararası toplumla ve bilhassa finansal kuruluşlar ve yatırımcılarla birlikte tüm bunları başarabiliriz. Enerji sektörüne yapılan yatırımlar Türk halkına istihdam ve refah temin ederken diğer ülkelere de enerji dönüşümü için güçlü bir model sunmaktadır." Yenilenebilir kaynaklardan faydalanmak, daha çok yenilenebilir için iletim altyapısını geliştirmek ve tüm sektörlerde enerji verimliliğini artırmak olmak üzere üç temel alana odaklandıklarını aktaran Bayraktar, "Burada önemli bir başarımızı sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyorum. Bugün itibarıyla toplam kurulu kapasitemiz 106 gigavat seviyesini aşarken yenilenebilir enerjinin payı yüzde 55'e ulaştı. Bu tablo Avrupa'da beşinci, dünyada ise on ikinci olan Türkiye'nin sürdürülebilir enerji çözümleri noktasındaki kararlılığını gözler önüne sermektedir." ifadelerini kullandı. - Dünya Bankası, teknik ve finansal destek taahhüdünde bulundu Türkiye'nin 2035'e kadar toplam kurulu gücünü, 60 gigavat yenilenebilir enerji üretim kapasitesi dahil 190 gigavat seviyesine çıkarmayı planladığını dile getiren Bayraktar, "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak özel sektör ve uluslararası yatırımcılarla birlikte çalışarak yenilebilir enerjiyi çok daha üst seviyeye taşımaya gayret edeceğiz. Elbette bunun için de ciddi yatırım gerekiyor. Dünya Bankası ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bakanlık ve özel sektör aktörleriyle bu plana finansal ve teknik destek verme taahhüdünde bulundular." değerlendirmesini yaptı. Bayraktar, enerji dönüşümünün, şebekeyi sürekli geliştirmek anlamına geldiğini ve yenilebilir kapasitesinde beklenen artışı kaldırabilecek Yeşil Şebeke'yi kurma çabası içerisinde olduklarını belirterek, "2030'a kadar şebekeye 10 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyoruz." diye konuştu. Gerekli altyapının kurulmasına ilaveten bakanlık olarak mevcut politikaları değiştirmeyi ve böylece ihtiyaç duyulan özel yatırımı destekleyecek bir ortam oluşturmayı değerlendirdiklerini belirten Bayraktar, "Burada özel sektör kritik bir rol üstlenmektedir. Dolayısıyla özel aktörlerin rekabet gücünü artırmak önemli olacaktır." ifadelerini kullandı.

#Dünya Bankası