Adana’da Ocak ayından buyana 12 kişi sulama kanallarında boğuldu
Adana’da DSİ verilerine göre son 5 yılda 79 kişi sulama kanalarında boğularak hayatını kaybetti. 2024 yılının Ocak ayından itibaren ise 12 kişi sulama kanallarında boğularak can verdi. Adana’nın 12 yıllık boğulma sayısı ise 330’u buldu.
İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Yaz sıcaklarının kendini göstermesiyle birlikte, kenti çevreleyen sulama kanalları başta olmak üzere Seyhan Gölü ve Seyhan nehrinde serinlemek isteyen çocuk ve yetişkinler yüzmeye devam ediyor. Son 5 yılda Adana’da sulama kanallarında 79 kişi hayatını kaybetti. Bu yılın ocak ayından itibaren ise toplam 12 kişi sulama kanallarında boğuldu. 12 yılda ise toplam kentte yaşanan boğulma vakası 330’a ulaştı. Boğulma vakalarının yaşandığı kentte sıcak havaları bahane eden çocuklar ve gençler can alan serin sulara girmeye devam ediyor.
Ailelerin çocuklarını sürekli kontrol etmesi gerektiğini belirten Celal Taş, “Annelerin ve babaların çocukların arkasından gitmemesinden kaynaklı bu durumlar yaşanıyor. Mahallelerdeki çocuklar yaz aylarında birlikte sulama kanalların gidiyor. Biri girdiğinde diğerleri de arkasından giriyor. Dolayısıyla başımıza bu üzücü olaylar geliyor. Ailelerin çocuklarımız nerede diye düşünmeleri gerekiyor. Yüzme havuzları var. Pahalı bir şey de değil. Çocuklar serinlemek ve ya vakit geçirmek için havuzlarda suya girebilirler. Ama ailelerin çocuklarının arkasında durmalılar” dedi.
Çocukları uyardıklarını ama dinlemediklerini aktaran Emine Taycı ise, “Yaz aylarında sulama kanallarının suyu gündüz saatlerinde kesilmeli. Akşam 18:00’dan sonra sular verilmeli. Çocukların hiçbir şeyden korkuları yok. Kanala sıcak olduğu için atlıyorlar. Bizler uyarıyoruz. Yüzmemelerini istiyoruz ancak fayda etmiyor. Abla sıcak ne yapalım diyorlar. Ücretsiz yüzme havuzları var ama kanal daha makul geliyor galiba” diye konuştu.
Ali Yağlı’da çocukların aileleri dinlemediğini ve sulama kanalına girdiğini söyledi. Boğulma vakaları olunca DSİ’nin tazminat ödememek için sulama kanallarının etrafını bariyerlerle kapattığını anlatan Yağlı, “ Demirler yapılmadan önce tazminat ödeniyordu. Ama şimdi ödemiyor. Çocuklarımıza söz geçiremiyoruz. Yinede geliyorlar” şeklinde konuştu.
Kendisinin 3 çocuğu boğulmaktan kurtardığını belirten Rıfat Şeker, “Korkuluklar yapıldı ama yinede çocuklar ve gençler sulama kanallarına girerek yüzüyorlar. Havuzlar var ama aileler çocuklarını havuza götürmüyorlar. Kanala giriyor bu nedenle çocuklar. Gençlerin macerası burası. Birde şakalaşıyorlar. Bir birlerini batırıyorlar. Ben burada 3 tane çocuğu kurtardım. Ama ne yapsak fayda etmiyor” ifadelerini kullandı.
Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı İrfan Irmak bu yıl cep havuzları ile boğulma vakalarının önüne geçebilmek, hem de çocuklara yüzme öğretmek için çalışmalar yaptıklarını söyledi. 1 Temmuz itibari ile ilkokul ve ortaokul düzeyinde öğrencilere yüzme kursları vermeye başlayacaklarını dile getiren Irmak, “Yüzme havuzlarının yanında sulama kanalları var. Sulama kanalında yüzen çocukları polisler gördüğünde havuzlarımıza getiriyorlar. Bizler onlara yüzmeyi öğretiyoruz. Ancak havuzdan çıktıkları vakit tekrar kanala giriyorlar. O yaş grubu risk seviyor. Macera için yapıyorlar sanıyorum. Bizler havuzlarımıza kayıt olanlara yüzme öğretiyoruz. Tüm kıyafet ve ekipmanlarını kendimiz veriyoruz. Yüzme kurslarımız ücretsizdir. Aslında kurslarımız sayesinde boğulma vakalarında azalma olduğunu da söyleyebilirim” dedi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ise, Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nden sulama kanallarına giren çocuklara çağrı yaparak, “Ücretsiz yaz kursları var. Biz her yıl 25-30 bin öğrencimizi spor okullarımızda ücretsiz gere yüzme gerek başka spor dallarında eğitiyoruz. Eskiden havuzları dolduruyorlardı, 1 ay 2 ay sular değişmiyordu. Su tasarrufu yapmak için şimdi hepsine bir arıtma koyuyoruz. Dolayısıyla böyle güvenlikli boğulma vakalarının olmayacağı mekanlarda spor yaptırmak annelerinde hoşuna gidiyor. Sevgili gençler kanallarda yüzmeyin, bizim havuzlarımıza gelin. Annelerinizin ciğerlerini yakmayın” diye konuştu.
DSİ tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi;
“Yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve bunlardan çeşitli yönlerden faydalanmak maksadıyla inşa edilen tesislerin yerleşim yeri içerisinde bulunan kısımlarında can güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak korkuluk, tel çit ve ikaz levhaları gibi koruyucu yapılar projelendirilerek inşa edilmekte, işletme aşamasında ise bakım ve onarımları gerçekleştirilmektedir. Tesislerin inşa edildiği yıllarda yerleşimin olmadığı ancak, zaman içerisinde yoğunlaştığı bölgelerde kanal ve depolama tesislerinde akan ya da durağan su kütleleri ile tesislere ulaşım yolu olarak kullanılan servis yollarının maksatları haricinde kullanılması bölge halkının can güvenliği açısından risk oluşturabilmektedir.
DSİ tarafından inşa edilen tesislerimizde, alınan tüm önlemlere rağmen, sadece son 5 yılda Adana’da, 79 vatandaşımız hayatını kaybetmiş olup Türkiye’deki boğulma vakalarının %22,7 ‘si ilimizde meydana gelmiştir. İlimizde, boğulma olaylarının hiç olmaması en büyük temennimiz ve hedefimizdir. Adana’da toplam 2 Milyon 207 Bin dekar tarım arazisinin sulama suyu ihtiyacı DSİ tesislerimiz sayesinde karşılanmaktadır. Tarımsal üretimin en kıymetli ihtiyacı olan “su” bu sulama kanalları vasıtasıyla iletilmektedir. Tesislerimizin yoğunluğu, yaz aylarında sıcaklığın diğer bölgelere göre fazla olması, sosyal ve kültürel etkenler de boğulma vakalarını artırmaktadır. Son yıllarda sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar aracılığıyla, gençlerin sulama kanallarında yüzmesinin bir “Adana Kültürü” olarak lanse edilmesi de maalesef meselenin acı bir boyutudur.
DSİ tarafından boğulmaların engellenmesi maksadıyla;
- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce inşa edilen baraj, gölet regülatör ve sulama kanalı gibi tesislerde uyarıcı ve ikaz levhalarının yanı sıra fiziki engel mahiyetinde yapılar da inşa edilmektedir.
-Toplumsal bilinci arttırmak maksadıyla Kamu Spotu hazırlanarak, Genel Müdürlüğümüz tarafından, Ulusal kanallarda zorunlu yayın olarak yayımlanması için gerekli yazışmalar yapılmıştır. Kurumumuza ait LED ekranlarda ve kurumsal sosyal medya hesaplarımızda da bu kamu spotu ve uyarıcı afişler sürekli yayımlanmaktadır.
-Genel Müdürlüğümüz tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı ile gerekli görüşmeler yapılarak Cuma vaazlarında Vaizlerden bu konuda cemaate telkinde bulunmaları istenmiştir.”
-DSİ olarak boğulmaların engellenmesi için 31.661.191 TL bütçe harcanmış ve bu bütçe ile emniyet tedbirleri kapsamında 139.217 metre korkuluk işleri yapılmıştır.
Tüm bu uyarı, bilgilendirme ve tedbirlere rağmen sulama ve depolama tesisleri olarak belirttiğimiz sulama kanalları ve Seyhan baraj gölüne yüzmek ve serinlemek amacıyla suya girildiği görüldüğünden, buralarda suya girmenin tehlikeli ve yasak olduğu konusunu, acıların yaşanmaması için vatandaşlarımıza, çocuklarımıza, anne ve babalara bir daha duyurulmasında fayda görülmektedir. Bu nedenle; baraj, gölet ve sulama kanallarına, girilmemesi, suya girmenin tehlikeli ve yasak olduğu bilinmelidir. Ailelerimizin ve tüm vatandaşlarımızın, çocuklarımızı ve gençlerimizi özellikle uyarmaları ve serinleme ihtiyaçlarını daha güvenli olan havuzlarda gidermeleri konusunda bilinçlendirmelerini özellikle istirham ediyoruz.”