SON DAKİKA
Hava Durumu

#doğum

İLKHABER-Gazetesi - doğum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, doğum haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Pınar Deniz ve Kaan Yıldırım’ın oğulları dünyaya geldi! Haber

Pınar Deniz ve Kaan Yıldırım’ın oğulları dünyaya geldi!

Geçtiğimiz yıl Roma'da sade bir törenle dünyaevine giren ünlü çift Pınar Deniz ve Kaan Yıldırım, bugün büyük bir mutluluğa imza attı. Çiftin, bebeklerinin cinsiyetini erkek olarak duyurdukları sosyal medya paylaşımlarından sonra, oğulları dünyaya geldi. Anne ve Bebeğin Sağlığı İyi Pınar Deniz’in sabah saatlerinde doğum yaptığı öğrenildi. Hem anne hem de bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Çift, konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı, ancak yakın kaynaklar bebeklerinin sağlıklı olduğunu teyit etti. Bebek Bekleyişi ve Hamilelik Süreci Çift, Paris Moda Haftası’nda Pınar Deniz’in karnını tutarak verdiği pozla hamileliklerini duyurmuş ve ardından bebeklerinin erkek olduğunu paylaşmıştı. Bu mutlu haber, çiftin takipçileri tarafından büyük bir sevgiyle karşılandı. Pınar Deniz, sosyal medya hesaplarında takipçileriyle sık sık paylaşımlar yaparak hamilelik sürecini anlattı. Son olarak Kanal D ekranlarında yayınlanan "Yargı" dizisindeki rolüyle izleyicileriyle buluşan Deniz, annelik yolculuğuna adım atmanın mutluluğunu yaşıyor. Çiftin Düğün Töreni Kaan Yıldırım ve Pınar Deniz, geçtiğimiz yıl İtalya'nın başkenti Roma'da sade bir nikah töreniyle evlenmişti. Uzun süredir birlikte olan çiftin evlilikleri, magazin dünyasında büyük ilgi görmüştü. Evliliklerinin ardından, mutlu haberi bebeklerinin dünyaya gelmesiyle taçlandırdılar. Pınar Deniz ve Kaan Yıldırım’a, minik oğullarının sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesiyle tüm sevenlerinden tebrik yağdı.

Camiye sığınan kedi ve yavruları yeni yuvasına kavuştu Video Galeri

Camiye sığınan kedi ve yavruları yeni yuvasına kavuştu

Mersin'de doğum yaptığı camiye yavrularıyla birlikte sığınan kedi sahiplendirildi. Hayvansever Kısmet Efetürk tarafından sahiplenilen anne kediye 'Alaca' ismi verilirken, yavrularına ise 'Tülin', 'Düğme' ve 'Obur' adı konuldu. Geçtiğimiz günlerde Toroslar ilçesinde Hz. Hamza Camii'ndeki vaaz kürsüsünün altında doğum yapan ve buraya sığınan anne kedi ile 3 yavrusu, Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi bünyesinde hizmetlerini sürdüren Kaşlı Geçici Hayvan Bakımevi'nde ilk bakımları ve beslenmeleri yapıldıktan sonra, güvenli ortamda korumaya alındı. Bakımevinde sağlık kontrolleri yapılan anne ve yavruları, Mersin'de yaşayan hayvansever Kısmet Efetürk tarafından sahiplenildi. Şehir içi ve şehir dışının yanı sıra yurt dışından bile sahiplenme taleplerinin geldiği anne ve yavruları, sağlıklı bir şekilde yeni yuvalarına kavuştu. Anne kediye kalıcı, yavrulara da geçici yuva olan Kısmet Efetürk, anne kediye Alaca ismini verdi. Tülin, Düğme ve Obur ismi verdiği yavru kediler de sütten kesilerek anneye ihtiyaç duymadığı zaman Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından sahiplendirilecek. Evinde 2 kedisi daha olan Efetürk, anne ve yavrularına evinin bir odasında sıcak bir ortam hazırladı. "Çok fazla sahiplenmek isteyen olmuş" Anne kedi ve yavrularının videosuna sosyal medyada rastladığını belirten Kısmet Efetürk, hayvanseverlerle sürekli iletişim halinde olduğunu ve anne kedinin durumunu takip ettiğini söyledi. Anne kedi ve yavrularının Kaşlı Geçici Hayvan Bakımevi'nde koruma altına alındıklarını duyunca sevindiğini dile getiren Efetürk, "Bakımevine ulaşarak 'anne ve yavruları ben almak istiyorum' dedim. Bir hayvansever olarak sürekli sokak kedilerini kısırlaştırmak için Kaşlı Bakımevi'ne gelip gidiyordum. Kedileri sahiplenmek için bir sürü insan bakımevine geliyormuş, hatta yurt dışından arayanlar olmuş. Çok fazla sahiplenmek isteyen olduğunu duyunca hiç umudum yoktu. Başka bir hayvansevere verirler diye düşündüm" dedi. "Ben şimdiden onlara çok bağlandım" Sahiplenme başvurusuna olumlu yanıt geldiğini ifade eden Efetürk, ertesi gün gidip anne ve yavruları aldığını belirtti. Efetürk, "Ben de ilk defa orada gördüm onları. Bir an önce eve gelmek ve onların yerini yapmak istedim. Yavrular, büyüyüp kendilerine geldiklerinde 2 ay sonra Veteriner İşleri Dairesi kontrolünde sahiplendirilecek. Anne de 2 ay sonra kısırlaştırılacak. Ben şimdiden onlara çok bağlandım" diye konuştu. Anneye Alaca, yavrulara ise Tülin, Obur ve Düğme isimlerini verdiğini kaydeden Efetürk, "Anne çok sevecen, çok uysal, sevgi delisi bir çocuk. Günlerdir ürkmüş ve yorulmuştu. Eve geldikten sonra kendini bana bıraktı, yavrularını kaçırıp saklamadı. 'Korkma hiçbir şey olmayacak, her şey geçti' diye onunla konuştum. Çok hızlı adapte oldu. Yavrularının yanından hiç ayrılmıyor. Koltuktan inip de mama ve suya bile kolay kolay gitmiyor" şeklinde konuştu. "İyi ki bakımevi almış ve iyi ki yolu bana düşmüş" Büyükşehir Belediyesinin süreci titizlikle yürütmesinin takdir edilecek bir durum olduğuna işaret eden Efetürk, "Böyle bir olayda en doğrusunu yaptı. Süreç üzücü de olsa iyi ki bakımevi almış ve iyi ki yolu bana düşmüş. Artık hayvanların doğası diye bir şey kalmadı ve biz bırakmadık. Bizim Alaca'yla yolumuz kesişti. Artık ömür boyu benimle. Keşke hayvanlara bir kap mama ve su bırakan, kısırlaştırma yapan insanlar olarak sayımız çoğalsa. Keşke duyamadığımız, göremediğimiz kedilere de bu şekilde el uzatabilsek" ifadelerini kullandı.

Mersin'de camide doğum yapan anne kedi ve yavruları yeni yuvalarında huzurlu Haber

Mersin'de camide doğum yapan anne kedi ve yavruları yeni yuvalarında huzurlu

Mersin'in Toroslar ilçesinde bulunan Hz. Hamza Camii'sinin vaaz kürsüsünün altında doğum yapan anne kedi ve üç yavrusu, camiye sığınarak güvenli bir ortam arayan minik canlar, hayvansever bir vatandaş tarafından sahiplenildi. Anne kediye "Alaca", yavrularına ise "Tülin", "Düğme" ve "Obur" isimleri verildi. Bu sevimli ailenin hikayesi, hem camii cemaatinin hem de Mersinlilerin takdirini kazandı. Hayvansever Kısmet Efetürk Tarafından Sahiplendirildi Geçtiğimiz günlerde camiye sığınan kedi ve yavruları, Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi bünyesinde bulunan Kaşlı Geçici Hayvan Bakımevi'ne götürülerek ilk bakımları yapıldı. Bakımevinde sağlık kontrolleri tamamlanan kedi ailesi, Mersin'de yaşayan hayvansever Kısmet Efetürk tarafından sahiplenildi. Efetürk, 2 kedisi bulunan bir hayvansever olarak, evinde Alaca ve yavrularına sıcak bir yuva hazırladı. "Çok Fazla Sahiplenmek İsteyen Oldu" Kısmet Efetürk, anne kedi ve yavrularının videolarını sosyal medyada gördüğünü ve hayvanseverlerle sürekli iletişim halinde olduğunu belirterek, "Birçok insan sahiplenmek istediğini söylüyordu, hatta yurt dışından bile arayanlar olmuş. Bu kadar ilgi gösterilmesine rağmen, başkalarına verilme ihtimalini düşünüyordum ama neyse ki ben sahiplenebildim" dedi. Anne Kediye Alaca, Yavrulara Tülin, Düğme ve Obur İsimleri Verildi Anne kediye "Alaca", yavrularına ise "Tülin", "Düğme" ve "Obur" isimlerini koyan Efetürk, "Anne çok sevecen ve sevgi dolu. İlk başta ürkmüş ve yorulmuştu, ancak eve geldikten sonra çok hızlı adapte oldu. Yavrularına çok bağlı, onlardan ayrılmıyor. Onları ilk defa gördüğümde çok sevdim ve onlara bağlandım" dedi. Büyükşehir Belediyesi'nin Titiz Çalışması Takdir Edildi Kısmet Efetürk, Büyükşehir Belediyesinin süreci titizlikle yürütmesini takdir ettiğini belirterek, "Böyle bir olayda en doğrusunu yaptılar. Süreç zorlayıcıydı ama iyi ki bakımevi aldı ve iyi ki bu kediler benimle kesişti. Artık hayatlarının geri kalanını birlikte geçireceğiz" dedi. Efetürk, hayvanların yaşam alanlarını korumanın önemine de dikkat çekerek, "Keşke herkes hayvanlara daha fazla ilgi gösterse ve sokak kedilerine daha çok el uzatabilsek" diye konuştu.

Antalya Havalimanı’nda tuvalette doğum yapan genç kızın annesi konuştu: "Bebeği Nicole koyduk" Haber

Antalya Havalimanı’nda tuvalette doğum yapan genç kızın annesi konuştu: "Bebeği Nicole koyduk"

Antalya Havalimanı'nda geçen yıl 13 Ekim'de meydana gelen doğum olayı, tüm Türkiye'nin dikkatini çekti. Engelli tuvaletinde doğum yapan ve ardından bebeğini terk eden 18 yaşındaki Ekaterina Burnazkina'nın annesi Elena Burnazkina, ilk kez kameralara konuştu. Bebeğin isminin ‘Nicole’ olduğunu ve anlamının özgürlük olduğunu belirten Elena Burnazkina, torununun sağlık durumunun çok iyi olduğunu söyledi. Ayrıca, kızının suçsuz olduğuna inandığını vurguladı. Antalya'daki Korkunç Olay Geçtiğimiz yıl 13 Ekim'de Antalya Havalimanı’nda temizlik görevlisinin klozette bulduğu yeni doğmuş bebek, büyük bir şok etkisi yaratmıştı. Yapılan incelemelerde, bebeğin 18 yaşındaki Ekaterina Burnazkina tarafından terk edildiği anlaşılmıştı. Ekaterina Burnazkina ve annesi Elena Burnazkina, ülkeden çıkış yapmak üzere oldukları sırada gözaltına alınmıştı. Olayın ardından bebek devlet korumasına alınmıştı. Anne Elena Burnazkina: "Bebeği Nicole Koyduk" Tahliye edilen Elena Burnazkina, yaptığı açıklamada, torununun sağlığı hakkında şu sözleri kullandı: "Nicole’u ilk gördüğümde çok mutlu oldum, çok sağlıklıydı. Allah'a şükrettim. Nicole, bizim dinimizde kutsal bir isim. Aynı zamanda özgürlük anlamına da geliyor. Kızım cezaevindeyken ismini koydu." Burnazkina, kızını ve torununu Rusya'ya götürüp orada büyütmek istediğini belirtti. Ekaterina Burnazkina'nın Durumu Anne Elena, kızı Ekaterina'nın suçsuz olduğuna inanıyor. "Kızım asla böyle bir suç işleyecek biri değil. O çok merhametli ve nazik bir insandır. Onu ve Nicole’yi çok özledim" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Avukat Ayşegül Kübra Polat da, Ekaterina'nın gebeliğini fark etmediğini ve doğum anında bile ne olduğunu anlamadığını savunuyor. Bebek Sağlıklı ve İyi Durumda Aile avukatı Ayşegül Kübra Polat, bebeği düzenli olarak takip ettiklerini belirtti. "Bebek gayet sağlıklı ve iyi durumda. Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne ve çalışanlarına teşekkür ederim, çok güzel ilgileniyorlar" dedi. Ekaterina'nın sürekli olarak bebeğiyle ilgili bilgi aldığını da ekledi.

Trump’ın “Doğumla Vatandaşlık” kararnamesi yargıya takıldı! Haber

Trump’ın “Doğumla Vatandaşlık” kararnamesi yargıya takıldı!

ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasının ardından imzaladığı ve ABD’de doğan yabancı çocukların vatandaşlık hakkını ortadan kaldırmayı amaçlayan kararname, yargıya takıldı. ABD Bölge Yargıcı John Coughenour, Trump’ın doğumla vatandaşlık hakkını iptal etmeyi öngören kararını 14 gün süreyle geçici olarak durdurdu. Coughenour, “Sunulan bir davanın bu kadar açık olduğu başka bir dava hatırlamıyorum. Bu açıkça anayasaya aykırı bir emirdir” ifadeleriyle kararı eleştirdi. Yargıcın Kararı ve Tartışmalar Yargıç Coughenour’un verdiği karar, Trump yönetiminin bir anayasaya aykırılık iddialarını derinlemesine sorgulayan önemli bir adım oldu. Yargıç, kararın, ABD Anayasası'na açıkça ters düştüğünü belirterek, uygulamanın 14 gün süreyle durdurulmasına hükmetti. Trump yönetimi ise, bu kararın yargı tarafından verilen bir engel olarak nitelendirildiğini ve karara itiraz etmekte kararlı olduklarını açıkladı. ABD Adalet Bakanlığı Avukatı Brett Shumate, Trump’ın kararını savunarak, “Başkanın eylemi tamamen anayasaya uygun ve bu tür bir yargı emri son derece yakışıksızdır” dedi. Trump’ın Kararnamesinin İçeriği Trump’ın imzaladığı kararname, 19 Şubat’ta yürürlüğe girmesi planlanıyordu. Bu karara göre, ABD’de doğan, ancak anne-babası ABD vatandaşı veya yasal daimi oturum sahibi olmayan çocuklar, doğumla vatandaşlık hakkı kazanamayacak. Yılda 150 binden fazla çocuk, anne-babası ABD vatandaşı olmayan çocuklar olarak doğumla vatandaşlık elde ediyor. Bu durum, Trump yönetimi tarafından eleştirilen bir uygulama haline gelmişti. İnsan Hakları Gruplarından Tepkiler Trump’ın kararnamesi, kısa süre içinde büyük bir tartışma başlattı. İnsan hakları grupları ve Demokrat başsavcılar, kararın anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle en az altı dava açtı. Dava süreci, ülke genelinde geniş bir yankı uyandırırken, Trump’ın bu kararının vatandaşlık politikasında köklü bir değişiklik anlamına gelip gelmeyeceği konusunda çeşitli görüşler ortaya çıktı. Temyiz Süreci ve Gelecek Trump, Bölge Yargıcı Coughenour’un kararına tepki göstererek, temyize gitme niyetini duyurdu. Başkan, "Elbette temyize gideceğiz" diyerek kararın hukuki sürecinin henüz tamamlanmadığını belirtti.

Gazeteci Murat Ağırel hastanede şahit olduğu kız çocuklarının doğumunu anlattı Haber

Gazeteci Murat Ağırel hastanede şahit olduğu kız çocuklarının doğumunu anlattı

Gazeteci Murat Ağırel, Ceyhan Devlet Hastanesi'nde gözleri önünde gerçekleşen korkunç bir olayı kaleme aldı. Ağırel, 12 yaşındaki bir kız çocuğunun doğum yapmasına tanık olduğunu belirterek, çocuğun yaşadığı travmayı ve Türkiye'deki erken yaşta doğum gerçeğini gündeme taşıdı. Ağırel, 2023 verilerine göre 15 yaş altı doğumların sayısının kaygı verici şekilde arttığını vurgularken, çocuk istismarı ve erken yaşta evliliklerin önlenmesi için acil önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Gazeteci Murat Ağırel, Ceyhan Devlet Hastanesi’nde şahit olduğu korkunç bir olayı ve Türkiye’deki çocuk istismarı ile ilgili derinlemesine bir köşe yazısı kaleme aldı. Ağırel, 12 yaşındaki bir çocuğun doğum yapma hikayesini anlattıktan sonra, Türkiye genelindeki çocuk istismarı ve erken yaşta doğum vakalarının dehşet verici boyutlara ulaştığını vurguladı. Ağırel, yazısında Ceyhan Devlet Hastanesi’nde gözlerinin önünde yaşanan olayları şöyle aktardı: "12 yaşındaki M.A. isimli çocuğun, karın ağrısı şikâyetiyle hastaneye getirildiğini ve sonrasında tuvalette doğum yaptığını" belirtti. Çocuğun, ne olduğunu anlayamadan doğurduğu bebeği görmek bile istemediğini anlatan Ağırel, olayın hemen ardından hastane yönetiminin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirdiğini ve istismarcı A.K.'nın gözaltına alınıp tutuklandığını ekledi. Ancak Ağırel'in yazısının en çarpıcı kısmı, Türkiye genelinde yaşanan çocuk doğumlarına dair resmi rakamlar ve veriler oldu. 2021-2023 yılları arasında doğum yapan 15 yaş altı çocuk sayısının 412, 15-17 yaş aralığındaki çocukların sayısının ise 20 bin 808 olduğunu belirten Ağırel, bu verilerin sadece hastanelere yansıyan rakamlar olduğunu, hastanelere bildirilmeyen ya da gizlenen vakaların sayısının ise çok daha yüksek olduğunu vurguladı. Ağırel, "Bu tablo, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin ilkelerine, onun bıraktığı mirasa ve ülkenin modernleşme sürecine aykırıdır" diyerek, Türkiye'nin bu çağdışı ve kabul edilemez çocuk istismarı vakalarından kurtulması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, "Türkiye’nin dört bir yanındaki illerde yaşanan bu tür olayların artık son bulması için toplum olarak harekete geçmemiz gerekiyor" diyerek, tüm kamuoyuna çağrı yaptı. Son olarak, Türkiye’deki çocuk istismarı vakalarının önüne geçmek için gerekli adımların atılması gerektiğine dikkat çeken Ağırel, bu konuda duyarsız kalanların sorumluluk taşıyacağını belirtti ve "Bu konuda mücadeleye devam edeceğiz" diyerek yazısını sonlandırdı. Murat Ağırel'in köşe yazısının tamamı: ''12 ve 13 yaşında bebek doğuran çocuklar İyi değilim...  Yazacağım şeyin etkisinden de çıkamadım ne yazık ki.  Ceyhan Devlet Hastanesi’nde gözlerimin önünde yaşandı her şey.  Vaka, 12 yaşında bir kız çocuğunun doğum yapmasıydı.  Karın ağrısı şikâyeti ile hastanenin acil servisine getirmişler çocuğu. Karın ağrısı ve kanama şikâyeti ile servise yatışı yapılmış. Ne olduğunun farkında bile değil çocuk.  Hastanedeyken tekrar karnı ağrıyınca tuvalete gidiyor ve çocuğunu tuvalette doğruyor. Çocuk 2000 gram bebek doğruyor tuvalette. Çocuk korkudan ne olduğunu anlayamıyor bile. Bebeği de görmek istemiyor.  Gerçek adını ve bilgilerini tabii ki vermeyeceğim.  M.A. diye kodlayacağım çocuğu. Annebaba uzun süredir ayrı. Çocuk M.A. ise akrabaları ile yaşıyor. Hemen karşı komşusu A.K. tarafından cinsel istismara uğramış.  Hastane yönetimi kolluk kuvvetine haber veriyor ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bilgilendiriliyor. Bakanlık çocuğa ve bebeğe sahip çıkıyor. Cinsel istismarcı A.K. gözaltına alınıyor ve hemen ardından tutuklanıyor.  Ertesi gün yine 2011 doğumlu E.K geliyor hastaneye doğum için. Bakın bu çocuk ise 13 yaşında!  En önemlisi, aynı hastanede yaşanıyor bunlar. Yani istismarlar yakın bölgelerde gerçekleşiyor.  13 yaşındaki diğer çocuk da doğum yapıyor. Kuzenine kaçmış 11 yaşının sonunda. Aileler rıza göstermiş imam nikâhı ile evlenmişler! Bakanlık duyar duymaz bu olaya da el koymuş. Çocuk ve bebek bakanlık himayesine alınmış. Baba ise firarda.  Bakın değerli okurlar, babamın rahatsızlığı nedeniyle hastanede refakatçi kaldığım iki üç gün içinde bizzat şahit oluyorum bunlara.  Yazıp Türkiye’ye duyurmak adına tüm belgelerini aldım.  Merak edip memleketin genelinde nasıl durum diye araştırdım.  Peki, Tüm Türkiye de durum nasıl biliyor musunuz?  2021 yılında 15 yaş altı doğum yapan çocuk sayısı 123,  2021 yılında 15-17 yaş aralığında doğum yapan çocuk sayısı 7202,  2022 yılında 15 yaş altı doğum yapan çocuk sayısı 159,  2022 yılında 15-17 yaş aralığında doğum yapan çocuk sayısı 7101,  2023 yılında 15 yaş altı doğum yapan çocuk sayısı 130,  2023 yılında 15-17 yaş aralığında doğum yapan çocuk sayısı 6505,  Yani 2021-2023 yılları arasında doğum yapan 15 yaş altı çocuk sayısı 412,  15-17 yaş aralığında doğum yapan çocuk sayısı 20 bin 808.  Bakın 2023 yılında doğum yapan 15 yaş altı çocuklardan 19’u oku yazma biliyor ama bir okul bitirmemiş, 68 tanesi ilkokul mezunu, 41 tanesi ilköğretim, ortaokul mezunu.  Tek tek nerelerde olduklarını yazayım. Hiç de öyle sandığınız gibi kırsal dağ başındaki köylerde yaşanmıyor bunlar.  2023 yılında doğum yapan 15 yaş altı çocukların illere göre dağılımı: 18’i İstanbul’da, 10’u Adana ve Trabzon’da, 14’ü Ordu’da, 7’si Giresun’da, 8’i Rize’de, Gaziantep’te ve Şanlıurfa’da, 3’ü Diyarbakır’da, 5’i Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli’nde, 10’u İzmir’de, 2’si Aydın’da, 5’i Denizli’de, 2’si Manisa’da, 1’i Uşak’ta, 6’sı Bursa’da, 3’ü Eskişehir’de, 4’ü Kocaeli’de, 2’si Sakarya’da, 1’i Yalova’da, 4’ü Ankara’da, 3’ü Mardin’de, 2’si Batman’da, 3’ü Antalya’da, 1’i Isparta ve Burdur’da, 3’ü Mersin’de, 6’sı Hatay, 2’si Kahramanmaraş’ta, 1’i Kırıkkale’de, 1’i Aksaray’da, 1’i Kayseri’de, 1’i de Yozgat’ta, 2’si Elazığ’da, 1’i Van’da, 1’i Muş’ta.  TÜİK’in açıkladığı rakamlar bunlar. Ancak ben bu rakamlara inanmıyorum. Zira resmi raporda yaş aralığı tespit edilemeyen 5 bin 58 kişi var ve “bilinmeyen” diye kayıtlara geçmiş.  Bu rakamlar sadece hastaneye yansıyan resmi rakamlar. Ya hastanelere yansımayan veya resmi bildirim yapılmayan rakamlar ne kadar?  Bakın 10 Kasım’ı ağlayarak geçirdik.  Attığımız her adımda, aldığımız her nefeste, umutsuzluğa düştüğümüz her anda kendimize örnek aldığımız, başımızı dik tutmamızı sağlayan büyük liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesinde bu tablo kabul edilemez.  Onun bıraktığı yerden onu örnek alarak Türkiye’yi bu çağdışı kabul edilemez istismarlardan kurtaracağız.''

Adana'da baba adaylarına hamilelik eğitimi Haber

Adana'da baba adaylarına hamilelik eğitimi

Adana'nın Çukurova ilçesindeki Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi'nde düzenlenen Gebe Bilgilendirme Sınıfı, sadece anne adaylarını değil, baba adaylarını da eğitiliyor. Merkezde eğitimlere katılan babalar, hamile tulumu giyerek eşlerinin üreme dönemlerinde yaşadıkları bireysel deneyimler bulma fırsatını buluyor. Baba adayları, eğilip kalkma, oturma ve ayakkabı bağlama gibi hareketler yaparak bu deneyimi yaşıyorum. Sürecinde Anne ve Baba Adaylarına Destek 2017 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından açılan Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi, çeşitli sağlık alanlarında kullanılanla hizmet veriyor. Merkezde, anne adayları için Gebe Bilgilendirme Sınıfı'nda hamile kadınlar, doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası süreçlerine süt eğitimi alıyor. Ebe Türkan Şeker, merkezin anne adaylarına yönelik 9 saatlik eğitim verdiğini belirterek, "Eğitimlerimiz doğum sonrası danışmanlıklarla da devam ediyor" dedi. Baba adaylarına yaşadıkları deneyim Gebe Bilgilendirme Sınıfı Sorumlusu Türkan Şeker, baba adaylarının eğitime katılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, “Babalar, kum torbalarından yapılan hamile tulumunu giyerek eşlerinin hislerini anlamaya çalıştıklarını belirtiyor. Bu, doğum sürecinde babaların rolünü artırıyor” ifadesini kullandı. Normal Doğuma Teşvik Ediliyor Tüp bebek yöntemiyle hamile kalan ve merkezde eğitim aldıktan sonra normal doğum yapan Meltem Kayagil, “Eğitimler sayesinde sezaryen aday olmadığını öğrendi. Normal doğum yaptım ve çok memnun kaldım” dedi. Eğitim sonrasında normal doğum yapan bir diğer anne Masal Özgümüş ise bu hizmetin ücretsiz olduğunu ve herkes için çoğaltılmasının büyük bir avantaj olduğunu belirtti.

Taksi bulamayınca metrobüste doğum yaptı Haber

Taksi bulamayınca metrobüste doğum yaptı

Esenyurt'ta yaşayan 35 haftalık hamile Hanife Mete, doğum sancılarının artması üzerine eşi Cemal Mete ile birlikte hastaneye gitmek için taksi arayışına girdi. Ancak, taksi bulamayan Mete ailesi, alternatif olarak saat 08.30'da metrobüse binmeye karar verdi. Metrobüste sancılarının artması üzerine İETT şoförü, komuta merkezi ve sağlık ekiplerini bilgilendirdi. Doğum Anı Araç Kamerasında Küçükçekmece Cennet Mahallesi mevkiinde metrobüs aracı park alanına yönlendirildi ve diğer yolcular başka bir araca alındı. Hanife Mete, eşi Cemal’in yardımıyla doğumunu gerçekleştirirken, İETT şoförü ve güvenlik görevlileri de doğumda aileye destek verdiler. Mete çifti, sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen 5. çocuklarına Yılmaz adını verdi. Anne ve bebek, doğumun ardından sağlık ekipleri tarafından Esenyurt Necmi Kadıoğlu Hastanesi’ne götürüldü. Doğum anını anlatan baba Cemal Mete, "Mağazada tezgahtar olarak çalışıyorum, eşim ev hanımı. Bu bizim 5. çocuğumuz. Bebeğe ve eşime bir şey olmasından çok korktum. Metrobüs tamamen doluydu. Sağ olsun şoför, tüm yolcuları indirdi. Kenara çekip ambulansın gelmesini bekledik, ama ambulans gelmeden doğum gerçekleşti," dedi. Mete ailesinin yaşadığı bu sıra dışı olay, metrobüsün içindeki güvenlik kameralarına yansıdı. Aile, sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen Yılmaz ile birlikte mutluluk dolu bir hayata adım atmanın sevincini yaşıyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.