Narin Güran cinayetinde sanık Enes Güran’dan şok iddialar
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanan amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşu Nevzat Bahtiyar, davanın ikinci duruşmasının ikinci gününde adliyeye getirildi. Mahkemede savunması istenen tutuklu sanık Enes Güran, "Suçum yokken bana ceza veremezsiniz, kabul etmiyorum. Evdeyim diye bir şey biliyorum diye bir şey yok. HTS'ye göre yalan olmasına rağmen bile bile konuşuyorlar. Ellerimi kelepçeleyip il jandarmaya götürdüler. Kabul ediyorum 16.30 dedim. Bana cezaevine gideceksin dediler tamam dedim. Elimden bir şey gelmiyordu. Her şeyi hatırlamaya başladım ve anlatmayanlara başladım. Sonra bana kendini kurtarmak için mi anlatıyorsun dediler. Söylediğim şahitleri getirip orada ifadelerini alıyorlar. Gözümdeki morluğa geleyim. Kimsenin yanında kendime zarar vermem. Eğer benim gözüm o gün mor ise neden kameraya gireyim. İlk günden beri Memorial Hastanesi kamerasına baktığınız zaman gözümün mor olmadığını göreceksiniz. Kolumdaki ısırık ise ben ısırdığımı söyledim. Çoğu ifademde 3'ncü gün yaptığımı söyledim. Hakkımı helal etmiyorum. Bacımla ağırlaştırılmış suçla suçlanıyorum. Çingene kaçırdığını düşündük. Bellimdeki ize gelelim. Arama çalışmaları esnasında köpek gibi arıyorduk. Nevzat, bariyer köpeğimiz bile olamaz ama katil oldu. Benim aleyhimde elinizde ne delil var. Gözümdeki iz ve belimdeki izler ile kolumdaki izlere dair elinizde delil var mı. İstanbul'a gittiğimiz zaman üzerime bakıyorlar biz buna bir şey diyemeyiz diyorlar. Tespit edememişlerse benim suçum değil. Belimdeki iz ise kimse nasıl aradığımızı görmedi, sabaha kadar yatmamışım. Annem beni kesinlikle korumuyor" ifadelerini kullandı.
"Annem beni kesinlikle korumuyor"
Nevzat Bahtiyar'ın yakalandığı zaman evde olmadığını dile getiren Enes Güran, savunmasına şöyle devam etti: "Nevzat Bahtiyar yakalandığı zaman evde değildim. Hep doğruyu konuştum, yalan konuşmadım. Aleyhimde bir şey yok. O saatte evde değilim. Eren kardeşim o gün kimse eve gelip çıkmadı söyledi. Bir çocuğun eline bir şey verdiğinizde her şeyi konuşmaz mı? Bugün çoğu kişi kafasına sıkıyor. İnsanın acısıdır. Elime silah alırsam beyinde öleceğini biliyor ruh da. Örnekler verildiği zaman insanların acısını da içine koysunlar. Ne yemek yiyordum, ne su içiyordum. Jandarma bize gelip siz aramaya girmeyin diyordu. Köpekler kokumuzu aldığı zaman bulamıyormuş. Sonra çingene muhabbeti döndü, herkes konuşuyordu. Beni arayıp millet namusuma şerefime küfür ediyorlardı. Komutan gidip küfür ettiklerini söylüyordum uğraşma diyordu. JASAT, işkenceden başka bir şey yapmadı. Allah, hakkımızı bırakmasın. Cezaevine gittiğimde Kur'an okuyorum. Allah'a havale ediyorum."
"Hepiniz ahirette yanacaksınız. Bende yanacağım hatasız kul olmaz"
Enes Güran ifadesine şöyle devam etti: "Bugün Nevzat Bahtiyar'ın avukatını dinlediğimiz zaman anneme bakıp elini sallıyor. Nevzat Bahtiyar tahliye olmayacak. Nevzat Bahtiyar'ın tahliyesini istiyorlar. Böyle bir vicdansız kardeşimin üstüne 3 büyük taş bırakıyor. Bundan neler beklenmez ki. Kızı nereye gömdüğünü biliyor ama ilk günden beri işe gidiyor. Nevzat'ın oğlu her gece camideydi, bizimleydi. Sizler kafanızda bir şey uydurmuşunuz ya olacak ya bu olacak. İnsanlar diyor ki Güran ailesi. Bu kimin suçu, savcıların suçu. Eğer müebbet yiyeceksem burada kralının yüzüne konuşurum. Psikolojimi bozdular, kimsenin yüzüne bakmak istemiyorum. Cezaevinde adam gelip ismimi soruyor. Gardiyanlar Azat demişler. Bende öyle diyorum. Bizi katil diye söyleyenler basın ve savcılardır. Bugün her şeyi yapan biziz, suçlananda biziz. Benim namusumu şerefimi konuşanların şerefi yoktur. Ne hakkınız var namusumu konuşuyorsunuz. Bugün suçsuz dışarı çıksak ne diyeceksiniz. 38 değil 40, 70 sene yatsam ahirette ne diyeceksiniz. 14 sayfalık iddianamede bir şey görmüyorum. Bu mahkeme bu adamı konuşmayacağım. Ama bir dahaki mahkemede çok şey konuşacağım. Sen kızından anlarsın. “F” diyorum sen anlarsın. 7 sülalende biliyor. (Bunun üzerine Nevzat şerefsizlik yapma deyip ayağa kalktı.) Bugün o köyde çok şey var. O köye baktığınız zaman çok güzel şeyler zannetmeyin. Nevzat Bahtiyar ile iligli bazı konularda şahitlerim var anlatacaklarımla şok olacaksınız. Gerçekleri elbet konuşacağım. Üstüne atılan hiçbir iftirayı kabul etmiyorum. Keşke Enes bilseydi bir şeyi de hepsini öldürseydi. Bugün namusum şerefim üzerine yaşarım. Erkek kanı varsa gelin sizde konuşun. İl jandarmada bana karı diyordunuz ya, erkekseniz siz de konuşun. Hakimim keşke bilseydim hepsinin kafasına sıkardım. Bir ablam vardı hiç görmedim birde bacım vardı. Adalet dediğiniz zaman somut delil olması lazım. Siz o 400 tarlanın nasıl kazanıldığını bilmiyorsunuz. Bir elbiseyi bir ay giyiyordum. Tarlalar sizin olsun. Herkese 350 dönüm düştü. Kardeşimin cenaze namazını cezaevinde kıldım. Hepiniz ahirette yanacaksınız. Bende yanacağım hatasız kul olmaz. Ama bu konu için yoktur. Suçsuzum, hiçbir suçu kesinlikle kabul etmiyorum. Keşke görseydim de hepsini öldürseydim. Kendimi de öldürürdüm. Keşke bazıları da bu duruma gelmeseydi. Her şey ortaya çıktığında anlayacaksınız. Hak hukuk dediğiniz zaman elinizde somut delil olması lazım. Diyeceğim bu kadar.''