TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dışişleri Bakanlığı

İLKHABER-Gazetesi - Dışişleri Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dışişleri Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) Bakanlar Toplantısı Washington DC'de başladı Haber

DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) Bakanlar Toplantısı Washington DC'de başladı

DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) Bakanlar Toplantısı, ABD’nin başkenti Washington DC'de başladı. Toplantıya Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Dr. Nuh Yılmaz katılıyor. TOPLANTININ GÜNDEMİ Toplantıda, Suriye ve Irak’ta terör örgütü DEAŞ'la mücadelede devam eden çabalar gözden geçirilecek. Ayrıca, dünyanın farklı bölgelerinde mevcudiyetini artırmakta olan DEAŞ'la etkin mücadelenin yöntemleri de ele alınacak. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yılmaz, toplantıda Türkiye’nin DEAŞ’la mücadeledeki kararlılığını bir kez daha teyit edecek. TÜRKİYE'NİN MESAJI Yılmaz, DEAŞ’la mücadele gerekçesinin Suriye’nin toprak bütünlüğü ile bölgenin barış ve huzurunu hedef alan PKK terör örgütüne yönelik desteğin bahanesi olamayacağını vurgulayacak. Ayrıca, bölücü terör örgütü PKK’nın Irak’taki istikrarsızlığa neden olan en ciddi aktör haline geldiğine dikkat çekecek. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Orta Doğu'da istikrara ulaşmanın en iyi ve tek yolunun diplomasi olduğunu belirtti. Blinken, “Gazze'de de rehineleri evlerine döndürecek, Gazze'deki insanların acılarını dindirecek ve tüm bölge için daha kalıcı ve güvenli bir barışı sağlayacak ateşkes anlaşmasını güvence altına almak için de çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Blinken, ABD’nin 10 yıl önce DEAŞ’la mücadele etmek üzere küresel bir koalisyonu harekete geçirdiğini hatırlatarak, “Takip eden on yıl boyunca bu koalisyon 12 ülkeden 87 ülkeye ulaştı. Birlikte önemli ilerlemeler kaydettik” dedi. Ancak DEAŞ’ın yeniden yapılanma hedefleri ve toprak kazanımları elde etmesi nedeniyle koalisyonun dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Blinken, DEAŞ gibi aşırılık yanlılarının bölgedeki çatışmaları kendi çıkarları için kullanmalarının engellenmesinin her zamankinden daha önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Hakan Fidan: Eski yöntemlerle barışı sağlamak mümkün değil, Orta Doğu’da barış için tam teşekküllü bir Filistin devleti şart Haber

Hakan Fidan: Eski yöntemlerle barışı sağlamak mümkün değil, Orta Doğu’da barış için tam teşekküllü bir Filistin devleti şart

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu çerçevesinde düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Barışı sürdürmek için aynı eski yöntemleri denemeye devam edemeyiz ve farklı bir sonuç bekleyemeyiz” ifadelerini kullanarak, “Tam teşekküllü, işlevsel bir Filistin devleti, Orta Doğu'da barışı sağlamanın tek yoludur” dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin New York kentinden temaslarına devam ediyor. Bakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu çerçevesinde düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katıldı. Bakan Fidan, BM'nin mevcut yapısının küresel sorunları çözmede yetersiz kaldığını belirterek, kapsamlı bir reform çağrısında bulundu. Fidan, küresel düzenin sürdürülemez olduğu ve BM'nin bu zorluklarla başa çıkmak için köklü değişiklikler yapması gerektiğini ifade etti. "BARIŞI SÜRDÜRMEK İÇİN ESKİ YÖNTEMLERİ DENEMEYE DEVAM EDEMEYİZ” Bakan Fidan, içinde bulunduğumuz dönemi "sürekli dönüşüm, belirsizlikler ve derinleşen bölünmeler çağı" olarak nitelendirerek, bu dönemde eski yöntemlerle barışı sağlama çabasının sonuç vermeyeceğini vurguladı. BM'nin Ukrayna'da süren savaş, Gazze'de Filistinlilere karşı işlenen suçlar ve dünya genelinde artan insani krizlere müdahalede yetersiz kaldığını belirten Bakan Fidan, bu durumun BM'nin güvenilirliğini ve etkinliğini ciddi şekilde zedelediğini ifade etti. Bakan Fidan, BM'nin ancak üye ülkeler tarafından yeterli yetki, bağlılık ve kaynak sağlandığında etkin bir rol oynayabileceğini belirtti. "Barışı sürdürmek için aynı eski yöntemleri denemeye devam edemeyiz ve farklı bir sonuç bekleyemeyiz" diyen Fidan, karşılıklı güven ve işbirliğine dayalı yeni yöntemler geliştirilmesi gerektiğini söyledi. "VETO YETKİSİ KALDIRILMALI” Bakan Fidan, BM Güvenlik Konseyi'nin mevcut yapısının dünyadaki sorunlara çözüm getirmekte yetersiz kaldığını belirtti. Konseyin daha demokratik, temsili, şeffaf, etkili ve hesap verebilir bir organ haline getirilmesi gerektiğini savunan Fidan, "Veto yetkisi kaldırılmalı ya da sınırlandırılmalıdır. Daimi üye sayısının ya da veto yetkisine sahip ülke sayısının arttırılması, mevcut sorunları daha da kötüleştirecektir" dedi. Bakan Fidan, Güvenlik Konseyi'nin sadece birkaç ülkenin vetosu ile karar alamaz hale gelmesinin, BM'nin işlevselliğini ortadan kaldırdığını ve uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasını engellediğini belirtti. DİPLOMASİ VE ARABULUCULUK VURGUSU Bakan Fidan, BM'nin çatışma ve krizleri önlemek için daha etkili yöntemler geliştirmesi gerektiğini belirterek, bu çerçevede, Genel Sekreter'in iyi niyet misyonunun yeniden canlandırılması ve arabuluculuk yöntemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Karadeniz Tahıl Girişimi’ni diplomasiye dayalı çözümler konusunda başarılı bir örnek olarak gösteren Bakan Fidan, benzer yaklaşımların diğer çatışmalarda da uygulanabileceğini belirtti. BM'nin toplumlar arasında diyalog ve karşılıklı anlayışı teşvik edecek araçlar geliştirmesi gerektiğini belirten Bakan Fidan, bu sayede kutuplaşma, yabancı düşmanlığı ve aşırıcılıkla mücadelede daha etkili olunabileceğini ifade ederek, bu tür sorunlarla başa çıkmanın ancak uluslararası işbirliği ve karşılıklı güven ile mümkün olabileceğini vurguladı. Türkiye'nin BM'nin kurucu üyesi olarak, örgütün reformu ve güçlendirilmesi yönündeki tüm çabalara tam destek vermeye hazır olduğunu belirten Bakan Fidan, "BM'nin bu hedefleri gerçekleştirmemize yardımcı olacak şekilde güçlendirilmesi cesur eylem ve kararlılık gerektirecektir" dedi. Bakan Fidan, Türkiye'nin BM'nin kurucu üyesi ve düzenli bütçesine en fazla katkıda bulunan ilk 20 ülke arasında yer aldığını belirterek, BM'ye öncülük edecek ve ilham verecek tüm çabalara tam destek verdiklerini yineledi. “FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİ AÇLIĞA VE KATLİAMA MAHKUM ETMEYECEĞİZ VE SESSİZ KALMAYACAĞIZ" Bakan Fidan, özellikle Gazze'de yaşanan insani kriz ve İsrail'in Filistinlilere yönelik politikaları konusunda sert eleştirilerde bulundu. "Gazze'deki kabul edilemez durum, uluslararası toplum için bir uyanış çağrısı teşkil etmelidir. Filistinli kardeşlerimizi açlığa ve katliama mahkum etmeyeceğiz ve sessiz kalmayacağız. Şu anda çatışmanın Lübnan'a sıçramasıyla karşı karşıyayız ve bunun daha da yayılıp yayılmayacağını bilmiyoruz. Bu nedenle, daha geniş bir çatışma riskiyle karşı karşıyayız" diyen Fidan, İsrail'in Filistin topraklarındaki eylemlerinin sadece bölgesel değil, uluslararası düzende de ciddi sonuçları olacağını vurguladı. Bakan Fidan, "Tam teşekküllü, işlevsel bir Filistin devleti, Orta Doğu'da barışı sağlamanın tek yoludur. İki devletli çözüm için çabalarımızı güçlendirmeliyiz" ifadelerini kullanarak, uluslararası toplumu bu konuda daha aktif bir rol almaya çağırdı. ULUSLARARASI FİNANSAL MİMARİ VE TİCARET SİSTEMİNDE REFORM ÇAĞRISI Bakan Fidan, BM'nin yanı sıra uluslararası finansal mimari ve çok taraflı ticaret sisteminin de reforma tabi tutulması gerektiğini belirtti. Bu reformların sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmayı hızlandıracağını ifade eden Fidan, küresel sınamalarla başa çıkmak için daha iyi kaynaklara sahip ve daha etkili uluslararası kalkınma bankalarına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Fidan, Geleceğin Zirvesi'nin ve G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın, bu yapıcı reformlara giden yolu açmasını umut ettiklerini belirtti ve Türkiye'nin bu doğrultudaki katkılarını sürdüreceğini vurguladı.

Türkiye ve Slovenya arasında 2024-2026 Stratejik Eylem Planı imzalandı Haber

Türkiye ve Slovenya arasında 2024-2026 Stratejik Eylem Planı imzalandı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Slovenya’nın başkenti Lübliyana’ya gerçekleştirdiği resmi ziyarette, Slovenya Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Tanja Fajon ile bir araya geldi. Görüşmede, iki ülke arasında 2024-2026 yıllarını kapsayan Stratejik Eylem Planı imzalandı. İKİLİ İLİŞKİLERDE YENİ BİR DÖNEM Bakan Fidan, Slovenya ile ilişkileri her alanda daha da ileriye taşımak için atılacak adımları ele aldıklarını belirterek, bu çerçevede iş birliği ve istişareleri artırma konusunda karşılıklı iradelerini teyit ettiklerini vurguladı. "Bu kararlılığımızın bir göstergesi olarak az önce 2024-2026 dönemi için bir eylem planı hazırladık ve imzaladık," dedi. SLOVENYA’NIN YORUMU: MÜKEMMEL İKİLİ İLİŞKİLER Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon, Stratejik Eylem Planı’nın iki ülke arasındaki mükemmel ilişkileri teyit ettiğini ve orta vadede iş birliğinin yönünü belirlediğini söyledi. Fajon, bu belgenin iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirmek adına önemli bir adım olduğunu ifade etti. SOMUT VE PLANLI ADIMLAR Bakan Fidan, imzalanan Stratejik Eylem Planı'nın ikili ilişkilere belirgin bir ivme kazandıracağını ve bu sayede somut ve planlı adımlarla ilişkilerin her alanda gelişme imkanı bulacağını belirtti. Bu plan, iki ülke arasındaki mevcut iş birliğini daha da derinleştirecek.

Türkiye-Suriye normalleşme süreci için Dışişleri Bakanlığı'ndan 4 şart Haber

Türkiye-Suriye normalleşme süreci için Dışişleri Bakanlığı'ndan 4 şart

Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci, karşılıklı açıklamalarla devam ederken, Dışişleri Bakanlığı'ndan önemli bir açıklama geldi. İlişkilerin 2011 öncesine dönebilmesi için dört ana şart üzerinde durulduğu ifade edildi. "TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİNİ GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ AYNI NOKTAYA GETİRELİM İSTİYORUZ" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirme çağrısında bulunmuştu. Erdoğan, "Beşar Esad şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz. Biz davetimizi yapacağız. İnşallah bu davetle birlikte Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz" şeklinde konuşmuştu. Erdoğan, Esad ile 13 yıl sonra ilk kez görüşebileceğini belirterek, ilişkilerin normalleşmesi yönündeki umutlarını dile getirdi. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN ŞARTLARI NELER? Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgilere göre, Türkiye'nin Suriye ile normalleşme sürecinde belirlediği dört temel şart şöyle sıralandı: Suriye'nin Toprak Bütünlüğü: Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunması için terör unsurlarından arındırılması gerekmektedir. Ulusal Uzlaşı: Suriye'nin, halkının meşru talepleri doğrultusunda 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde gerçek bir ulusal uzlaşı sağlaması gerekmektedir. Güvenli Geri Dönüşler: Suriye'den yerinden edilmiş kişilerin güvenli ve onurlu geri dönüşleri için gerekli koşulların oluşturulması gerekmektedir. İnsani Yardımlar: İnsani yardımların kesintisiz bir şekilde devam etmesi sağlanmalıdır. Bu dört şartın yerine getirilmesi durumunda, Suriye'nin esenliğine, komşu ülkelerin güvenliğine ve bölgesel istikrara katkı sağlanacağı belirtiliyor. Türkiye, bu şartların hayata geçirilmesi için Suriye ile işbirliğine açık olduğunu ifade ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.