TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Dijitalleşme

İLKHABER-Gazetesi - Dijitalleşme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dijitalleşme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çağlar Yalı: İşe alımı dijitalleştiren şirketler 162 bin TL kâr elde ediyor Haber

Çağlar Yalı: İşe alımı dijitalleştiren şirketler 162 bin TL kâr elde ediyor

Yeni mezunların iş arayışı, staj başvuruları, iş değiştirmek isteyen çalışanlar ve şirketlerin yetenek açığını kapatma hedefi dolayısıyla insan kaynakları departmanları vakitlerinin önemli bir bölümünü işe alım süreçleri için harcıyor. Ancak bu süreci manuel olarak yürüten şirketler  verimlilik kaybı yaşarken maliyetleri de büyük ölçüde artıyor. İnsan kaynakları ve personel yönetim platformu Kolay İK’nın CEO’su Çağlar Yalı, işe alım süreçlerini aday takip sistemi (ATS) kullanarak dijitalleştiren şirketlerin, manuel yürüten şirketlere göre maliyet ve zaman yönünden yüzde 60 kâr sağladığını söyledi. Buna göre yalnızca işe alım için harcanan ortalama vakit yılda 780 saatten 312 saate, işe alım maliyeti ise 269,9 binden 107,9 bine düşüyor. Bu da 468 saat ve 162 bin TL kâr anlamına geliyor. Kolay İK’nın CEO’su Çağlar Yalı, işe alım süreçlerini manuelden dijitale taşımanın sağladığı zaman ve maliyet avantajı hakkında bilgi verdi. “İse işe alım süreçlerini dijitalleştirmekten yani aday takip sisteminden geçiyor” Çağlar Yalı, “Kolay İK olarak yaptığımız hesaplamalara göre bir İK departmanının dijitalleşmesi o departmanın operasyon yükünü yüzde 76 azaltıyor. Bunun en iyi örneklerinden birini işe alım sürecinde görüyoruz. Çünkü işe alım oldukça uzun ve meşakkatli bir süreç. Bunu kısaltıp hem zaman, maliyet ve verimlilik avantajı sağlamanın hem de hata payını azaltmanın yolu ise işe alım süreçlerini dijitalleştirmekten yani aday takip sisteminden (ATS) geçiyor” diye ifade etti. “Maliyet 269,9 bin TL’den 107,9 bin TL’ye düşüyor” Yalı, “Hizmet verdiğimiz müşteriler ve kariyer sitelerinden derlediğimiz bilgilere göre orta düzey bir İK yöneticisi veya profesyoneli ortalama 60 bin TL (yıllık maaşı 720 bin TL) maaş alıyor. Bu yönetici işe alım sürecini manuel olarak yönettiği takdirde bu işe haftada 15 saat (yılda 780 saat) mesai harcıyor. Haftada 40 saatten yılda 2.080 saat çalışan bu yöneticinin saatlik maliyetli 346,15 TL. Buna göre yıllık manuel işe alım maliyeti ise 269 bin 997 TL. Aynı yöneticinin işe alım sürecini ATS ile yürüttüğünü varsayalım. Bu durumda yöneticinin işe alım için haftada harcayacağı zaman 6 saate düşüyor. Bu da yılda 312 saat ediyor. Buna göre yıllık ATS ile işe alım maliyeti 107 bin 988 TL. Dolayısıyla işe alım sürecini manuel yerine dijital olarak yapmak yüzde 60 maliyet ve zaman avantajı sağlıyor. Bir başka deyişle şirketler 468 saat ve 162 bin TL kâr elde ediyor” dedi. “Süreyi kısaltırken İK departmanlarının çok daha verimli işlere odaklanmasına olanak tanıyor” Çağlar Yalı, ATS ile işe alım yapmanın zaman ve maliyeti nasıl düşürdüğünü ise şu sözlerle anlattı; “İşe alım sürecinde ATS kullanımı; farklı platformlarda aynı anda ilan açma, gelen başvuruları yapay zeka desteği ile otomatik olarak filtreleme, görüşme organizasyonunu tek tık ile yapma, aday yorumları ve öz geçmişleri anlık olarak iş birimleri ile paylaşma, ilgili birimleri işe alım sürecine anlık olarak dahil etme, adaylara süreç hakkında otomatik mail atma, adaylara tek platform üzerinden test, form vb. gönderme gibi çok sayıda avantaj sağlıyor. Bu da süreyi kısaltırken İK departmanlarının çok daha verimli işlere odaklanmasına olanak tanıyor.”

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu: Elektronik mühür kamu işlemlerini dijitalleştiriyor Haber

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu: Elektronik mühür kamu işlemlerini dijitalleştiriyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yapılan “Elektronik Mühür” düzenlemelerine dair açıklamalarda bulundu. Elektronik İmzanın gerçek kişilere verildiğini ve kişinin ıslak imzasına karşılık olarak geldiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, imza sahibinin kimliğinin doğrulanmasını ve imzalanan verinin bütünlüğünü sağladığını söyledi. Elektronik mührün ise tüzel kişiliklere yani şirketlere, kuruluşlara ve kurumlara verildiğini belirten Bakan Uraloğlu, mühür sahibinin kimliğini doğrulama amacıyla kullanılacağını ifade etti. Uraloğlu “Elektronik bir dokümanın tüzel kişi tarafından oluşturulduğunun ve kaynağının belirlenmesi, mühürlenen verinin bütünlüğü elektronik mühür ile sağlanacak. Kamu işlemlerinin dijitalleşmesinin yanı sıra zamandan, kâğıttan ve birçok diğer giderden tasarruf sağlayacak, resmi evrak güvenliğini artıracak bir adımı daha atmış bulunuyoruz” dedi. “Gerekli Hazırlık Çalışmaları Tamamlandı” Türkiye’de, 5070 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ve aktif olarak faaliyet gösteren 8 adet elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı (ESHS) bulunduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, “Yönetmelik ile düzenlenen elektronik mühürler de elektronik imza mevzuat kapsamında faaliyet gösteren ESHS’ler tarafından verilebilecek. Bunun için gerekli hazırlık çalışmalarımızı tamamladık. Elektronik Mührün, Mali Mühür yerine kullanılabileceğine ilişkin düzenlemelerin de yapılmasının ardından ülkemizde elektronik mührün kullanımını başlatmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Uraloğlu, ıslak imzaların “gerçek kişiler” tarafından kullanıldığını ve imza sahibinin kimliğinin doğrulanmasını sağladığını anımsatarak, “Elektronik mühür ise tüzel kişiliklere yani şirketlere, kuruluşlara ve kurumlara verilecek. Mühür sahibinin kimliğini doğrulama amacıyla kullanılacak. Elektronik bir dokümanın tüzel kişi tarafından oluşturulması ve kaynağının belirlenmesi, mühürlenen verinin bütünlüğü elektronik mühür ile sağlayacak” diye konuştu. “Teknolojik Gelişmelere Paralel Olarak Elektronik İmzalı Verileri Kimin İmzaladığı Kadar Yazıyı İmzalayanın Hangi Kurum Adına İmza Attığı Önemli İhtiyaç Haline Geldi” Teknolojik gelişmelere paralel olarak elektronik imzalı verileri kimin imzaladığı kadar yazıyı imzalayanın hangi kurum adına imza attığının önemli bir ihtiyaç haline geldiğini vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Elektronik ortamda bir belgeyi üreten kurum, kuruluş, işletme ya da tüzel kişiliğin belirlenebilmesi için “Mali Mühür” uygulamasını başlattık. 5070 sayılı Kanun ve İlgili Yönetmelik ile hukuki dayanağı oluşturulan ‘Elektronik Mühür’ ile ilgili çalışmaların yapılmasının ardından Elektronik mührün hem mali mühür hem de kurumsal mühür yerine kullanılabilmesini sağlayacağız.” açıklamasında bulundu.

Visa'dan 2023'te KOBİ'lerin başarısını belirleyecek 5 trend Haber

Visa'dan 2023'te KOBİ'lerin başarısını belirleyecek 5 trend

İSTANBUL (AA) - Visa, dünyada işletmelerin yüzde 90'ını ve istihdamın yüzde 50'sinden fazlasını oluşturan KOBİ'ler için başarının kodlarını oluşturan 5 trendi açıkladı. Visa açıklamasına göre, şirket, KOBİ'lerin 2023'te başarısını belirleyecek 5 yeni trendi duyurdu.Buna göre, söz konusun trendlerin başında "KOBİ'lerin rekabet gücü dijital uçurumun kapanmasına bağlı" geliyor. Dünya Ekonomik Forumu, gelecek 10 yılda yaratılacak yeni ekonomik değerin yüzde 70'inin dijital teknolojilere dayanacağını belirtiyor. Dijital ekonomiye katılımın, refah ve geçim kaynaklarını belirlediği bir geçiş süreci yaşanıyor. Tüketicilerin hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde ödeme yapabilmesi, iş yerlerinin ise yeni müşterilere ulaşabilmesi, daha verimli çalışabilmesi ve büyüyebilmesi için küçük işletmelerin de dijitalleşme sürecine dahil olması gerekiyor. Bu amaçla Visa, daha salgının ilk günlerinde, 2023'ün sonuna kadar tüm dünyada 50 milyon küçük ve mikro işletmenin dijital dönüşümünü destekleme hedefini açıklamıştı. Bu hedefte şimdiden 40 milyon KOBİ'ye ulaşılmış durumda. İkinci trend, "güven ve güvenlik KOBİ'ler gündemlerinin en başında yer almalı" şeklinde. KOBİ'lere güven halkta büyük şirketlerin çok daha üzerinde. Ancak küçük işletmeler korunmasız olarak algılandıkları için, normalden çok daha yüksek oranda siber saldırı riski altında olabiliyor. Bu yüzden kendilerini ve müşterilerini korumak için KOBİ'lerin, uygun güvenlik teknolojisini kullanmaya öncelik vermesi gerekiyor. Visa, üçüncü trend olarak "dijitalleşmeye 360 derece yaklaşımı" belirtiyor. Dijital çözümler, küçük işletmelerin iş ortaklarına yaptığı ödemeleri hem otomatikleştirmeyi hem de takip etmeyi kolaylaştırıyor. Bu yıl KOBİ'lerin şirketten şirkete (B2B) ödemeleri yaygın olarak benimseyecekleri öngörülüyor. KOBİ'ler e-ticaret ve online ödemeleri benimsemeye devam ederken aynı zamanda planlama, nakit akışı, bütçeleme, gider takibi gibi konularda hayatı kolaylaştıran finansal araçlar ve uygulamalara da odaklanacak. Bu uygulamalar birbiriyle giderek daha fazla entegre hale geldikçe, küçük işletme sahipleri işlerini büyük ölçüde cep telefonlarından ve akıllı cihazlarından yürütebilecek.- "Çeviklik belirsizlik ortamında kilit rol oynayacak"KOBİ'lerin başarısını belirleyecek trendlerin dördüncüsü; "çeviklik belirsizlik ortamında kilit rol oynayacak" şeklinde.Geçen yıl olduğu gibi 2023 de dünyada, KOBİ'ler dahil tüm işletmeler için yüksek enflasyon, iş gücü kısıtlamaları ve tedarik zinciri zorluklarından etkilenecek. KOBİ'lerin başarılı olmak için çevik olmaları gerekecek. Visa'nın bir araştırmasına göre, küçük işletme sahiplerinin yüzde 86'sı ekonomik belirsizliği en yaygın endişe faktörlerinden biri olarak niteliyor. Söz konusu trendlerin sonuncusunda ise Visa, "küçük işletmelerin nitelikli istihdam savaşında kalpleri kazanabileceğini" belirtiyor.İnsan kaynakları açısından bakıldığında, küçük işletmeler nitelikli çalışanların ilgisini çekme konusunda dezavantajlı görülebiliyor. Büyük şirketler gibi yan haklar, spor salonu, ücretsiz yemek imkanı veya ödeneği ya da servis gibi olanaklar sunamayabiliyor. Ancak özellikle yurt dışında küçük işletmeler farklı bir rekabet gücüne sahip. Çalışanlara daha iyi bir iş-yaşam dengesi veya anlamlı bir amaca yönelik çalışma duygusunu sağlayabiliyor. Bu iki nokta, Gallup'un anketinde neredeyse maaşlar ve yan haklar kadar önemli iki nitelik olarak öne çıkıyor. KOBİ'ler, çalışanlarının temas ettiği her bir noktada (web sitesi, sosyal medya, pazarlama materyalleri gibi) onlara değerlerini yansıtan bir deneyim sunabildiği ölçüde başarıyı yakalayabilir. - "Dijitalleşme 2023'te de KOBİ'lerin gündemindeki ana maddelerden olacak" Açıklamada konuya ilişkin görüşleri yer alan Visa Güney Avrupa Üye İşyeri ve Kart Kabul Başkanı Celal Cündoğlu, dijitalleşmenin 2023'te de dünyanın her yerinde KOBİ'lerin gündemindeki ana maddelerden olacağını bildirdi.Ödemeler dünyasında dijitalleşmenin KOBİ'ler için hem daha hızlı hem de güvenli bir ödeme kabul etme ve yapma imkanı sunduğunu aktaran Cündoğlu, şu ifadeleri kullandı:"Visa olarak önceliğimiz KOBİ'lere dijitalleşme yolculuklarının her adımında destek olmak. Bu amaçla ülkemizde de KOBİ'lerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye'de gerek BM Kalkınma Programı (UNDP) ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ortaklığında sürdürdüğümüz İşimi Yönetebiliyorum projemiz, gerekse TOBB ortaklığında hayata geçirdiğimiz Akıllı KOBİ platformu, KOBİ'lerin dijitalleşmesine verdiğimiz tam desteğin en güzel örnekleridir."

Akdeniz Üniversitesinde Haber

Akdeniz Üniversitesinde "İnternet Çağında Haberci Olmak" söyleşisi düzenlendi

ANTALYA (AA) - Anadolu Ajansı (AA) Antalya Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulunda (MYO) düzenlenen "İnternet Çağında Haberci Olmak" konulu söyleşiye katıldı.Üniversitenin Muratpaşa ilçesindeki yerleşkesinde bulunan MYO'nun Dede Korkut Konferans Salonunda düzenlenen söyleşide konuşan Yıldırım, gazetecilik mesleğinin son 25 yıldaki dönüşümünü anlattı.Dijital teknolojinin gelişmeye başladığı 2000'li yıllardan itibaren mesleğin teknik anlamda kolaylaştığına değinen Yıldırım, bu durumun çeşitli dezenformasyonlara ve bilgi kirliliğine de neden olduğuna dikkati çekti.Bu kapsamda muhabirin doğru ve teyitli bilgiye hızlıca ulaşmasının öneminin arttığını belirten Yıldırım, "Gelişen teknolojilerle birlikte yurttaş gazeteciliği de arttı ancak gazeteci olmayan birinin doğru bilgiye, haberin detaylarına ulaşması kolay değildir. Enformasyon çağında doğru bilgiye ulaşmak muhabirin önemini arttırıyor. Bu nedenle temel düzeyde gazetecilik ilkelerinin günümüzde daha gerekli olduğunu gözlemliyoruz." dedi.Yıldırım, gazetecilik mesleğinin kendi içerisinde alanlara ayrıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Örneğin çevre konulu bir haberi çevre alanında bilgi sahibi olan bir gazetecinin yazması haberi daha etkili ve anlaşılır kılar. Yıllar içerisinde gazetecilik mesleğinde uzmanlaşmanın belirgin bir biçimde arttığını ve önem kazandığını söyleyebilirim. Bu nedenle gazeteciliği bir meslek olarak düşünen gençlere bir alanda uzmanlaşmalarını tavsiye ediyorum. Gazetecilik mesleğinin çeşitli alanlarda entelektüel birikim gerektirdiğini unutmamak şartıyla öğrenci arkadaşlarımıza kendilerini bir alanda geliştirmelerini öneriyorum.”Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, sahadaki deneyim ve tecrübelerini aktardı.Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Burhan Özkan'da katkıları için Yıldırım'a teşekkür belgesi takdim etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.