Deniz Haberleri - Son Dakika Deniz Haber Güncel Gelişmeler

Antalya'nın gözde dalış noktası "Üç Adalar" su altı zenginlikleriyle büyülüyor

Antalya’nın Kemer ilçesi açıklarındaki Üç Adalar mevkii, su altı zenginlikleriyle dikkat çekiyor. Belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan ve ekibi, bölgedeki dalışları sırasında çeşitli deniz canlılarını ve arkeolojik kalıntıları kayda aldı. Ahtapottan tüplü kurtlara kadar birçok türün görüntülendiği dalış, bölgenin dalış turizmi açısından taşıdığı önemi bir kez daha gözler önüne serdi. Belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, ekibiyle birlikte Üç Adalar'da gerçekleştirdiği dalış sırasında, bölgenin su altı ekosistemini gözler önüne serdi. Ceylan'a, North Star Dalış Merkezi’nin desteğiyle eğitmen Özcan Meydan, Suat Karaman ve proje asistanı Sadi Bulut eşlik etti. Dalış sırasında ahtapot, deniz kadehi, hani, tüplü kurtlar gibi birçok deniz canlısı görüntülenirken, bölgenin biyoçeşitliliği de dikkat çekti. Özellikle arkeolojik kalıntıların bulunduğu Üç Adalar, su altı ekosisteminin yanı sıra kültürel zenginliğiyle de öne çıkıyor. Ekolojik ve Kültürel Değerler Koruma Altında Üç Adalar'ın sadece turizm değil, aynı zamanda ekolojik ve kültürel miras açısından da önemli bir bölge olduğunu belirten Tahsin Ceylan, "Dalışlarda fauna ve floradan önemli kayıtlar oluşturduk. Akıntı sistemleri, bölgedeki tür çeşitliliğini destekliyor. Arkeolojik kalıntılar ise buranın kültürel mirasının bir parçası" dedi. Ceylan, Üç Adalar’ın ekolojik zenginliği nedeniyle milli park statüsüne alınmasının korunması açısından kritik olduğuna vurgu yaptı.

Yumurtalık’ta sabahın ilk ışıklarında vatandaşlar denize girdi

Adana’nın Yumurtalık ilçesinde vatandaşlar, sabahın ilk ışıklarıyla denize girerek serinlemenin keyfini çıkardı. Özellikle hafta sonları kalabalık olan plajlar, sabah saatlerinde daha sakin ve temiz bir ortam sunuyor. Osmaniye’den denize gelen Seval Ö. Sabah denizin daha temiz olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hafta sonu burası kalabalık oluyor ama sabah saatleri biraz daha boş olabiliyor. Hem sabah daha temiz oluyor.”

Türkiye'de köpekbalığı var mı? 38 farklı tür hangi sahillerde yaşıyor?

Köpekbalıklarının varlığı, denizlerin sağlıklı olduğuna işaret ederken, bu canlıların tehdit olarak algılanması, aslında yanlış bir bakış açısını yansıtıyor. Uzmanlar, köpekbalıklarının ekosistem üzerindeki dengeleyici rolüne dikkat çekiyor. Ne yazık ki, dünya genelinde ve Türkiye’de de köpekbalığı türlerinin geleceği tehlike altında. Yapılan tahminlere göre, önümüzdeki 100 yıl içerisinde köpekbalığı türlerinin üçte biri yok olma riskiyle karşı karşıya. Türkiye'de Yaşayan Köpekbalığı Türleri Türkiye'nin Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz sahillerinde yaşayan köpekbalıkları, genellikle denizlerin derinliklerinde yaşamayı tercih ediyor. İşte Türkiye sularında yaygın olarak görülen bazı köpekbalığı türleri: Altıyarıklı Bozcamgöz (Hexanchus griseus): Türkiye kıyılarında en sık görülen türlerden biridir. Deniz tabanına yakın derinliklerde yaşamayı tercih eder ve Marmara’dan Akdeniz’e kadar olan bölgelerde yaygındır. Zaman zaman Karadeniz'de de rastlanır. Dikenli Camgözler (Squalidae ailesi): Bu türler, Karadeniz ve Marmara denizinde görülebilir. Sapan Köpekbalığı (Alopiidae ailesi): Ege ve Akdeniz sularında yaşamaktadır. Büyük Beyaz Köpekbalığı (Carcharodon carcharias): Dünyanın en bilinen köpekbalığı türlerinden biri olan Büyük Beyaz Köpekbalığı, Akdeniz'de nadir de olsa görülebilir. Küt Burunlu Camgöz (Dalatias licha) ve Yutucu Köpekbalığı (Centrophorus uyato): Marmara’dan Akdeniz’e kadar olan derin denizlerde yaşamaktadırlar. Kedi Balıkları (Scyliorhinidae ailesi): Türkiye’nin farklı denizlerinde görülebilen bu tür, kıyıya yakın bölgelerde sıkça bulunur. Adi Camgözler (Triakidae ailesi): Genellikle Marmara ve Ege’de rastlanır. Sivri Burunlu Harharyas (Isurus oxyrinchus): Akdeniz'de görülmesi mümkündür. Mavi Köpekbalığı (Prionace glauca): Bu tür de Türkiye denizlerinde zaman zaman görülebilen bir başka köpekbalığıdır. Köpekbalıklarının Geleceği ve Korunması Köpekbalıkları, denizlerin sağlıklı kalması için kritik öneme sahiptir. Ancak, aşırı avlanma, deniz kirliliği ve habitat kaybı gibi nedenlerle bu türlerin birçoğu tehlike altında. Türkiye’de de köpekbalıklarının korunmasına yönelik çalışmalar yapılmakta, ancak bu canlıların varlığını sürdürebilmesi için daha fazla koruma önlemi gerekmektedir.

Düzce Belediyesi Akçakoca'da denize sıfır yeni otel hizmete açtı

Düzce Belediyesi kent genelinde turizm atağına devam ederken, Akçakoca'da denize sıfır belediye oteli hizmete açıldı. Düzce turizminin merkezlerinden olan Akçakoca'da, Düzce Belediyesi tarafından otel açıldı. Kalkın köyünde Vilayetler Birliği'nden devralınan 52 odalı otel, 3 aylık restorasyon çalışmalarının ardından Düzce Belediyesi BEL-TUR Otel adı ile hizmete alındı. Denize sıfır olan ve bahçesinde kır bahçesi, açık havuzu ve sahili ile dikkat çeken otelin açılışında konuşan Düzce Valisi Selçuk Aslan, “Düzce'miz açısından, Akçakoca'mız açısından önemli bir tesisi restore ederek yeniden ülke iz turizminin hizmetine açıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Beklentimizin çok çok üzerinde Karadeniz'de nadide bir tesis olarak hizmet verecek“ ifadelerini kullandı. “Turizme değer katacak” Vilayetler Birliği'nden devralınan otelin turizme değer katacağını belirten Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü ise, “6 ay önce Düzce Valisi Selçuk Aslan ile yaptığımız görüşmede Vilayetler Birliği otelinin devredileceğini belirtti. Biz de devri kabul ettik. Gerekli kararlar çıktı. Biz bu oteli ve Akçakoca'daki konakları devraldık. Şu anda Düzce Belediyesi şirketi Düzce BEL-TUR tarafından işletiliyor. Buranın eski halini bilenler biliyor. Mimar arkadaşlarımızın destekleri ile buranın 4 yıldızlı bir otel olması için çaba harcadık. Düzce'nin böyle bir yere ihtiyacı var. Turizm konusunda çok hassasız çok duyarlıyız. Turizm potansiyelini geliştirmek çok istiyoruz. Aydınpınar şelalelerindeki done çadırlar, bungolovlar ve bu otel Düzce'nin turizmine, özellikle konaklamalı turizmine değer katacak“ şeklinde konuştu. Restoran, snackbar, kafe ve havuzda günübirlik misafirlerin de ağırlanabileceği otel, belediye bünyesinde Kalkın köyünde hizmet verecek.

Yaz aylarında vajinal enfeksiyonlara karşı uzmanlardan öneriler

Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Seda Deniz Işıklar, deniz ve havuz suyunun temiz olduğundan emin olunması gerektiğini vurguladı. Kirli veya aşırı klorlu havuz sularının vajinadaki mikroorganizma dengesini bozarak enfeksiyonlara yol açabileceğini belirtti. "Aşırı klor, vajinal bölgedeki yararlı bakterileri öldürüp mantarların üremesine neden olabilir," şeklinde konuştu. Sürelere Dikkat Edin ve Islak Mayo ile Kalmayın Genital hijyenin korunması için havuz veya denizde 30-40 dakikadan fazla kalınmaması gerektiğini belirten Işıklar, ıslak mayonun hemen değiştirilip duş alınarak kuru mayo ile güneşlenilmesi gerektiğini söyledi. Bol Su Tüketimi Önemli Enfeksiyonlardan korunmanın bir diğer yolu olarak bol su tüketimini öneren Işıklar, sıvı alımının hem mevsimsel hem de enfeksiyonlardan korunmak için gerekli olduğunu ifade etti. Özetle korunma yolları: Havuz yerine deniz tercih edilmelidir. Klor seviyesi uygun ve temiz havuzlar tercih edilmelidir. Havuza girmeden önce duş alınmalı. Havuzda 30-40 dakikadan fazla kalınmamalıdır. Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alınarak vücut klordan arındırılmalıdır. Yedek mayo veya bikini bulundurulmalı, ıslak mayo hemen değiştirilmelidir. Vajinal bölge nemli bırakılmamalı ve enfeksiyon belirtilerinde doktora başvurulmalıdır.

Karadeniz'in şakası yok

Samsun'un Atakum ilçesinde denize giren üç kişi boğulma tehlikesi geçirdi. Olay, ilçenin Denizevleri Mahallesi Golf Kulübü mevkisi ve Güzelyalı Mahallesi'nde meydana geldi. Denize serinlemek amacıyla giren Alime K. (39) ve Fatih K. (45), akıntıya kapılarak boğulma tehlikesi yaşadı. Şahıslar, Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı cankurtaran ekipleri tarafından kurtarıldı. Sağlık durumu iyi olan Alime K. ve Fatih K., tedbir amaçlı ambulansla çevredeki hastanelere sevk edildi. Atakum Güzelyalı Mahallesi'nde ise 25 yaşındaki Nevin Yeşilyurt, boğulma tehlikesi geçirdi. Bilinci açık olan Nevin Yeşilyurt, çevredeki özel bir hastaneye kaldırıldı. Boğulma tehlikesi geçiren üç kişi, tedavi altına alındı.

Çorum'dan Samsun'a gelen ailenin üzücü tatil sonucu

Olay, 29 Temmuz 2024 Cumartesi günü öğle saatlerinde Samsun'un Taflan mevkisinde meydana geldi. Parke ustası olan Abdullah Taşlıtepe, eşi, çocukları ve kardeşiyle birlikte sabah saatlerinde denize girmek için Samsun'a geldi. Ancak, Karadeniz'in azgın sularında yüzerken Taşlıtepe ve oğlu Davut Taşlıtepe (24) denizde kayboldu. Yardım çağrısı üzerine bölgedeki vatandaşlar hemen harekete geçti. Davut Taşlıtepe, denizden çıkarılarak ambulansla Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Davut Taşlıtepe'nin hayati tehlikesinin bulunduğu ve sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Samsun Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Sualtı Grup Amirliği ve Sahil Güvenlik ekipleri, Abdullah Taşlıtepe'yi bulmak için denizden ve havadan arama çalışmaları başlattı. Akşam saat 20.30 sıralarında, Abdullah Taşlıtepe'nin cansız bedeni denize girdiği yere yakın bir bölgede karaya vurdu. Taşlıtepe'nin cesedi, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Samsun Grup Başkanlığına gönderildi.

Yumurtalık sahili hafta sonu doldu taştı

Adana’nın Yumurtalık ilçesindeki mavi bayraklı sahil hafta sonu ziyaretçi akınına uğradı. Yakın şehirlerden gelen vatandaşlar, güzel havanın tadını çıkarmak üzere sahile akın etti. Sahildeki kafe ve lokantalar, misafirlerin yoğun ilgisi nedeniyle dolup taştı. Geceyi sahilde geçirmek isteyen bazı vatandaşlar, parklarda çarşaf ve benzeri malzemeler sererek kamp kurdu. Yumurtalık İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yaşanabilecek hırsızlık olaylarına karşı halkı uyararak anons yaptı ve güvenliğin sağlanması için önlemler aldı. Sahilin yoğunluğu ve gece kampı yapan vatandaşların görüntüleri, Adana'nın popüler turistik noktalarından birinin yaz sezonundaki canlılığını gözler önüne serdi.

Tatilciler, Mersin sahillerindeki yüksek şezlong ve şemsiye kiralarına isyan ediyor

Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Susanoğlu ve diğer sahillerdeki 400 TL’yi bulan şezlong ve şemsiye kira fiyatları, tatilcilerin tepkisine neden oluyor. Bazı tatilciler, “Ekonomik sıkıntıların arttığı bir dönemde 100-150 TL olması gereken fiyatların bu denli yüksekliği kabul edilebilecek bir durum değil” diyor. Mersin'i Antalya'ya bağlayan karayolu üzerinde bulunan ve bölgenin en güzel sahil bandına sahip olan Silifke Susanoğlu (Atakent) kıyısında şezlong ve şemsiye kiralayan esnafın, tatilcilerin ekonomik zorluklar nedeniyle ilgi göstermemesi yönündeki şikâyetlerine, bu kez vatandaşlardan karşılık geldi. Bir esnafın, Milli Emlak'tan sezonluk kiraladığı alana getirdiği şezlong ve şemsiyeleri kiralamasıyla ilgili "Geçmiş yıllarda tesisimiz dolup taşardı. Ancak bu yıl işlerimiz çok kötü. Tatilciler günlük 300 - 400 TL gibi yüksek şezlong ve şemsiye kira ücretlerini ödemek yerine, alternatif çözümler arıyorlar. Bazıları kendi ekipmanlarını getirip, sahilde daha ekonomik bir seçenekle dinlenmeyi tercih ediyor." şeklindeki açıklaması, bölgeye tatile gelen veya gelmek isteyenler tarafından büyük tepki topladı. “Deniz kıyısındaki tüm işgal ve kiralamalar kaldırılmalı” Yerli ve yabancı turistlerin yaz aylarında uğrak noktası olan Susanoğlu sahilindeki şezlong ve şemsiye kiralama fiyatlarının yüksekliği tartışmalara yol açarken, bazı tatilciler, "Bu fiyatlarla tatil yapmak artık lüks haline geldi. Turizmin sürdürülebilirliği için daha makul ve adil fiyat politikaları geliştirilmeli. Geçmiş yıllarda makul fiyat istenen şezlonglardan günlük 300 - 400 TL gelir elde etmek stokçuluğa giriyor. Mersin sahillerinde bazı plajlarda şezlong ve şemsiye günlük kira bedeli 600 TL'yi buluyor. 100 -150 TL olması gereken fiyatların bu denli yüksekliği kabul edilebilecek bir durum değil. Şezlonglar sahil kenarına kadar çekilmiş, hasır şemsiye koyacak yer bulamıyoruz. Deniz kıyısındaki tüm işgal ve kiralamalar kaldırılmalı. Bu fırsatçılıktan başka bir şey değil" şeklinde tepkilerini dile getirdi.