TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#dava

İLKHABER-Gazetesi - dava haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dava haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bebeklerin ölümüne neden olan 'Yenidoğan Çetesi' davasında 3. gününde devam ediyor Haber

Bebeklerin ölümüne neden olan 'Yenidoğan Çetesi' davasında 3. gününde devam ediyor

İstanbul’da, bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmal sonucu bebek ölümlerine sebep olan Yenidoğan Çetesi’nin yargılandığı dava, üçüncü gününe girdi. Çeteye liderlik eden doktor Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu sanıklara, bebek ölümleri ve dolandırıcılık suçlarından ağır hapis cezaları verilmesi talep ediliyor.  Bebekler Öldü, Çete Kazanç Elde Etti İstanbul’daki 19 sağlık kuruluşunda faaliyet gösteren suç örgütü, bebekleri gereksiz yere yoğun bakım ünitelerine sevk ederek, uygun olmayan sağlık hizmeti aldırıp, yüksek miktarda maddi çıkar sağlamış. Bu süreçte bebekler, hastanelerde enfeksiyonlar ve ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmış. Bazı bebekler, bu ihmaller sonucu hayatını kaybetmiş. İddianameye göre, çete üyeleri hastaların mevcut sağlık durumlarını, SGK'ya fatura edebilmek için kasıtlı olarak daha ağır gösterdi ve sahte belgeler düzenledi. Suç Örgütü ve Yöntemleri: Fırat Sarı liderliğindeki suç örgütü, yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini manipüle ederek, bebeklerin gerçekten sağlık açısından uygun olan hastanelere sevk edilmesini engelledi. Bunun yerine, çete, kâr amacı güttüğü hastanelere bebekleri yerleştirerek, SGK’dan daha fazla ödeme almaya çalıştı. Ayrıca, bazı ilaçları hastaneden çalarak satmak ve sahte raporlar düzenlemek gibi yöntemlerle de maddi çıkar sağladı.  Bebek Ölümleri ve İhmaller İddianamede, sağlık hizmeti alması gereken bebeklerin uygun tedavi görmediği ve gerekli tıbbi müdahalelerin yapılmadığı vurgulandı. Müfettiş raporlarına göre, bebeklerin yeterli besin desteği alamadığı, gerekli ilaçların verilmediği, tetkiklerin yapılmadığı ve hastaların zamanında uygun hastanelere sevk edilmediği tespit edildi. Bu ihlaller sonucu bebeklerin birçoğu hayatını kaybetti. Sanıklara Ağırs Suçlamalar ve Cezalar Talep Edildi İddianamede yer alan suçlamalar arasında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi ağır suçlar bulunuyor. Çetenin lideri Fırat Sarı ve diğer yöneticiler İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir’in, toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’a kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Sanıkların, SGK’ya sahte fatura sunarak, haksız kazanç sağladıkları ve bebek ölümlerine yol açtıkları için ağır cezalara çarptırılmaları bekleniyor. Sağlık İhmalleri ve Yetersiz Tedavi: Bebeklerin Kaderi Kararmış İddianamede dikkat çeken bir diğer önemli nokta, çetenin hastalara doğru tedavi yöntemlerini uygulamaktan kaçınması. Sağlık bakanlığı müfettişlerinin raporlarına göre, bazı bebekler yoğun bakım ünitesine kabul edilmesine rağmen, yanlış ilaç kullanımı ve yetersiz tedavi nedeniyle kilo kaybı yaşadı ve sağlıkları daha da kötüye gitti. Çetenin, "TPN tüketimini azaltın" gibi talimatlar verdiği ve hastaların beslenme bozukluğu yaşamasına neden olduğu belirtildi. Bu ihmaller sonucunda bazı bebeklerin yaşamını yitirdiği vurgulandı.

'Yüksek karlı gizli fon' dolandırıcılığı davası: Bakanlığın katılma talebi kabul edildi Haber

'Yüksek karlı gizli fon' dolandırıcılığı davası: Bakanlığın katılma talebi kabul edildi

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Seçil Erzan ile tutuksuz yargılanan Ali Yörük, Atilla Yörük, Nazlı Can ve Asiye Öztürk katıldı. Duruşmada, çok sayıda taraf avukatı ile Buse Terim'in de aralarında olduğu bazı müştekiler de hazır bulundu. Söz alan müşteki Erkan Karaca, sanık Erzan'ın kendisine, yatırım yapmak istiyorsa bankanın yöneticisinin de başında olduğu, aktif ve eski futbolcuların katıldığı kapalı bir fon bulunduğunu söylediğini anlattı. Bankanın Florya şubesindeki odasında 2020'de Erzan'a 1 milyon 138 bin dolar teslim ettiğini belirten Karaca, Erzan'dan 683 bin dolar alacağı olduğunu dile getirdi. Karaca, ana parasını dahi alamadığı Erzan'dan şikayetçi olduğunu belirterek, "Dudak uçuklatan kazançlardan bahsediyordu. Bahanelerle oyalıyordu, genel müdür olacağını söylüyordu. Parayı aldıktan sonra herhangi bir belge vermedi. Şubeye yanına gittiğimde hazineden Selçuk isimli biriyle konuşuyordu sürekli. Fondan para çıkmayınca kendisi senet verdi." ifadelerini kullandı. Söz verilen sanık Erzan, banka müdürü olması nedeniyle müştekilerin "Eninde sonunda alırız." diye kendisine güvendiklerini söyledi. Müşteki Karaca'nın yıllarca borsacılık yaptığını belirten Erzan, şöyle devam etti: "Karaca, bu faizi normal veremeyeceğimi çok iyi bilen biri. Nereden geliyor diye hiç sorulmuyordu. Ben bu insanların hiçbirine verdiğim paraların kendi paraları olmadığını anlattım. Annemin kolundaki bilezikleri satıp para verdim. Hiç kimse Seçil bizi böyle kandırdı diyemez. Ayhan Akman, Semih Kaya'nın hepsinin cebinde silah vardı. Tehdit ediliyordum. Aralıktan sonra iradem yoktu onun parasını diğerine vermeye çalışıyordum. 2020 sonlarında Fatih Terim'den aldığım 300 bin dolar vardı. 'Banka bana para kazandırmıyor, tarla al sat, ev al. Bunlarla kazandır.' dedi. Ben parasını faizcilere verdim hoca istedikçe geri verdim. Başkalarının parasını kendisine verdiğimi bilmiyordu ama çok fazla aldığını biliyordu." Mahkeme başkanının, "Fatih Terim'in hesabından para çekip başkasına ödeme yaptığınız ya da başkasının hesabına para aktardığınız oldu mu?" sorusuna Erzan, "O zaman zimmet yapmış olurum. Hiçbir şekilde böyle bir şey yapmadım." yanıtını verdi. Erzan, Tanın Yılmaz'ın kendisine, "Süleyman Aslan'dan para al bana getir." dediğini iddia ederek, "Fatih Terim bana niye kızım diyordu? Ahlaklı bir insandım. Benim onlara her zaman para vereceğimi biliyorlardı. Faiz vermek için banka içerisinde aldığım paralar oldu. Fırat Özdemir, 'Herkesi tanıyorum, nereye gidersem git kaçamazsın, sen yaşamazsın, diye tehdit etti. Ayhan Akman alkollü şekilde çok kez tehdit etti. Semih Kaya da çok tehdit etti. Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, İbrahim Çağlar, Burhan, Pınar, Bülent Çeviker tehdit etmedi." ifadelerini kullandı. Duruşmada, Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatları davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, bakanlığın davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. Duruşma Fatih Terim'in avukatı Okan Demirkan'ın beyanlarıyla devam ediyor. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor. İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker'in daha sonra Erzan'a ulaşmaya çalışsa da bunun gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor. Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor. İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor. Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapsi isteniyor. Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın ise "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. İddianamede, Süleyman Aslan ve Mojtaba Haghani'nin "tefecilik" suçundan ayrı ayrı 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması talep edilirken, Nur Erkasap'ın ise "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" suçundan 9 yıldan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Narin Güran’ın cinayetinde yeni gelişmeler: Kamera kayıtları incelendi Haber

Narin Güran’ın cinayetinde yeni gelişmeler: Kamera kayıtları incelendi

8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili davada yeni bir gelişme yaşandı. Mahkemeye sunulan, Narin’in ailesinin uzun süredir davanın seyrini değiştirebileceğini umduğu güvenlik kamera kayıtları, delil niteliği taşımadığı için dikkate alınmadı. Diyarbakır’da devam eden davada, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi ve duruşma 26 Aralık’a ertelendi. Baro: "Maddi gerçeklerin ortaya çıkmasını bekliyoruz" Diyarbakır Barosu, soruşturma sürecinden itibaren oluşturduğu komisyon aracılığıyla davayı takip ettiğini belirterek, adaletin sağlanması için tüm gücüyle mücadele edeceklerini ifade etti. Baro, Narin Güran’ın ölümüne ilişkin dosyada maddi gerçeğin açığa çıkarılmasını, fail veya faillerin tespit edilmesini ve adaletin sağlanmasını öncelikli hedef olarak belirlediklerini vurguladı. Duruşmaların başında, baronun katılma talebi kabul edilerek sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Diyarbakır Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri de duruşmada hazır bulunarak davanın takipçisi olacaklarını yineledi. Kamera kayıtları delil niteliği sayılmadı Davanın üçüncü günü, Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin önemli bir gelişme yaşandı. Narin’in ailesi, köylerine ait olan ve Arif Güran’ın evinin karşısındaki Dara 2 Askeri Üs Bölgesi’ne ait güvenlik kameralarından gelen yeni görüntülerin davanın seyrini değiştireceğini umuyordu. Ancak mahkeme, bu görüntüleri incelediğinde delil niteliğinde herhangi bir bulguya rastlamadı. Duruşma ertelendi Duruşma sırasında, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken, duruşmanın bir sonraki aşamasının 26 Aralık 2024’e ertelendiği duyuruldu. Ayrıca, davaya müdahil olarak katılan Diyarbakır Barosu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da duruşmada yer aldı.

Adana Demirspor taraftarlarından Amir Feratoviç tepkisi Haber

Adana Demirspor taraftarlarından Amir Feratoviç tepkisi

Süper Lig'de mücadele eden Adana Demirspor'un geçen sezon transferlerinden olan ve A takım listesinde yazılmadığı gerekçesiyle sözleşmesini tek taraflı fesheden Amir Feratoviç, alacaklarıyla ilgili FIFA'daki davayı kazanmıştı. Dava sonunda, Adana Demirspor'un, Feratovic'e yaklaşık 1 milyon avro ödemesine karar verilmişti. Adana Demirspor ile Amir Feratoviç'in, CAS'taki mahkemede 200 bin avro bedel üzerinde uzlaştığı öğrenilirken, mavi-lacivertli taraftarlar ise Portekiz 2. Lig takımlarından Benfica II'den transfer edilen bu futbolcuya ve eski başkana tepki gösterdi. Taraftarlardan Yusuf Oğuz, Amir Feratoviç'in forma giymeden ve tek bir maça bile çıkıp ter dökmeden Adana Demirspor aleyhine dava açtığını belirterek, "Sonra da başkan çıkıp bu Adana Demirspor'un borcu olduğunu söyledi. Sanki biz ‘git bilmediğin hatalı transferleri yap’ dedik. Bu kulübe yazık değil mi" dedi. Yola Serkan Damla ile devam edilecek Bu arada Adana Demirspor'da teknik direktör Tayfun Korkut ile anlaşma sağlanamaması üzerine, yola Serkan Damla ile devam edilmesine karar verildiği öğrenildi. Kayseri hazırlıkları sürüyor Süper Lig'in ilk yarısında tek galibiyeti bile bulunmayan Adana Demirspor'un Kayserispor deplasmanı maçının hazırlıkları da yoğun şekilde sürüyor. Serkan Damla yönetimindeki mavi-lacivertliler, antrenmanlarda teknik ve taktik ağırlıklı çalışmalar yaparak bu zorlu deplasman öncesi ter döküyor. Teknik sorumlu Damla, "Kayserispor deplasmanında iyi bir futbol sergileyip puan veya puanlar alarak Adana'ya dönmenin hesaplarını yapıyoruz" dedi.

Antakya'da depremde yıkılan binalar için dava açıldı Haber

Antakya'da depremde yıkılan binalar için dava açıldı

Hatay'ın merkez Antakya ilçesinde 6 Şubat 2023'teki ilk depremde 47 kişinin hayatını kaybettiği Güçlü Bahçe Sitesi'nin iki blokunun yıkılmasına ilişkin 3'ü tutuklu, 2'si firari 18 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Emek Mahallesi'ndeki 5 bloklu Güçlü Bahçe Sitesi'nin A ve B bloklarının Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli saat 04.17'de meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremde yıkılması sonucu 47 kişinin ölmesiyle ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı. Tutuklu sanıklar yapım sorumlusu müteahhitleri M.G. ve S.A. ile yapı denetim firması yetkilisi İ.Ö, firari proje ve uygulama denetçileri S.A. ve A.Ç. ile tutuksuz 13 sanığın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsinin istendiği iddianame, Hatay 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede 2017'de inşa edilen sitedeki 10 katlı A Blok'ta 13, 11 katlı B Blok'ta ise 34 kişinin yaşamını yitirdiği bilgisine yer verildi. Yıkılan her iki blok için Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından ayrı ayrı hazırlanan bilirkişi raporunda, A ve B bloklardaki beton basınç dayanımının, projede belirtilen değeri sağlamadığı gerekçesiyle "malzeme kalitesi yetersizliği" sonucuna varıldı. B Blok'un Google Earth'ten alınan cephe görünümlerine göre bina dış görünüş ve kat sayısı olarak yapı ruhsatına uygun olduğu anlatılan raporda, "Google Earth görüntüleri mimari projeyle karşılaştırıldığında, mimari projeden farklı olarak çatı eğiminin arttırıldığı ve çatı ara piyesinin normal kata dönüştürüldüğü tespit edildi. Aynı blokta statik projede 2. bodrum katta bulunan bodrum kat perdelerinin mimari projede olmadığı, ek olarak mimari projede 3. bodrum katta bulunan sığınak perdelerinin ise statik projede olmadığı tespit edildi." bilgisi paylaşıldı. B Blok için keşifte tespit edilen kolon boyutlarının, statik projedekilerle uyumlu olmadığı bilgisi de raporda yer aldı. Müteahhitler birbirini suçladı İddianamede ifadesine yer verilen tutuklu müteahhitlerden S.A, yapım sorumlusu müteahhidin M.G. olduğunu belirtti. M.G'den alacağı bulunması ve onun maddi durumunun kötüleşmesi nedeniyle binanın bitirilmesini üstlendiğini, daireleri bitirerek satışlarını yapmayı ve alacağını tahsil etmeyi amaçladığını ileri süren S.A, "İnşaatta çalışanların ücretlerini ve inşaata gereken malzemeleri temin ettim. Soruşturma dosyasında yer alan, sosyal medyada paylaşılmış fotoğraflardaki ilanları ben verdim. Amacım dairelerin bir an önce satılmasıydı. B Blok'taki çatı katlarından birini ben, diğerini de M.G. kapattırdık. Binanın müteahhidi ben değilim, M.G'dir." ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu müteahhit M.G. ise mali durumunun bozulması nedeniyle sitenin yapım sorumlusu müteahhitlik görevini S.A'ya devrettiğini öne sürdü. Devrettiği tarihten itibaren tüm müteahhitlik işlerini S.A'nın yerine getirdiğini iddia eden M.G, "İnşaatta görev alan kişilerin ödemelerini ve inşaata gereken malzemelerin alımını S.A. yaptı. Dairelerin satımı ve inşaatın bitiminden sonraki açılış dahi S.A. tarafından yapıldı." beyanında bulundu.

Kaza kurbanı olan kasiyer Merve cinayetinden şok karar: 1 sanık serbest Haber

Kaza kurbanı olan kasiyer Merve cinayetinden şok karar: 1 sanık serbest

20 Ağustos 2023 tarihinde, aralarında kız meselesi yüzünden husumet bulunan iki genç, parkta karşılaştı. Tartışmanın büyümesiyle birlikte olaylar kontrolsüz bir hal aldı. Bir genç, diğerini bıçakladıktan sonra kaçarak, Merve Acar'ın çalıştığı markete sığındı. Peşinden gelen saldırganlar, market içinde açtıkları ateş sonucu Merve Acar'ı ağır yaraladı. Genç kadın, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı, Merve Acar'ın öldürülmesiyle ilgili iddianame hazırladı. İddianamede, Yusuf S.'ye 'kadına karşı kasten öldürme', 'kasten öldürme', 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezası talep edildi. Diğer şüpheliler Emircan U. (20), Muhammet S. (20), Furkan A. (19), İsmail B. (21), Tolga G. (18)ve Yusuf S.'nin kız arkadaşı Buse Simay K. (20) için ise 'kadına karşı kasten öldürme' ve 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezası istendi. Silah ateşlenmeden olay yerinden ayrılmış Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 5 duruşmasında, 13 Eylülde olayın meydana geldiği markette geniş güvenlik önlemleri altında yaptırılan 3,5 saatlik keşfe dair 89 sayfalık bilirkişi raporu okundu. Savcılık açıklanan rapor doğrultusunda mütalaasını değiştirirken, sanık avukatları keşfin yeniden yapılmasını talep etti. Rapor gayet açık ve net olduğundan, sanık avukatlarının yeni kesif talebinin dosyayı uzatacağı gerekçesiyle talebin reddine karar verildi. Değişen mütalaada Hasan S.'nin peşinden sığındığı markete giden sanıkların, Merve Acar ve Hasan S.'nin yaralandığını görmelerine rağmen olay yerinden kaçtıklarına dikkat çekildi. Maktul ailesinin avukatı Melike İlkgül Yurttürk, sanıkların markette kimseyi görmediklerine dair yaptıkları savunmalarının gerçek olmadığının bilirkişi raporuyla ispatladığını belirtti. Cinayet silahı ateşlenmeden olay yerinden uzaklaştığı belirlenen tutuklu sanıklardan Tolga G.'nin öldürülen Merve Acar'a karşı işlenen suçtan beraatı, yaralanan Hasan S.'ye karşı işlenen suç bakımından ise “kasten öldürmeye teşebbüsten” cezalandırılması talep edildi. Keşfe ait bilirkişi heyeti raporu, değişen savcılık mütalaası ve yapılan savunmaları değerlendiren mahkeme heyeti, sanık Tolga G.'nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılarak tutuksuz yargılanması, diğer sanıkların ise tutukluklarının devamına karar vererek, karar için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Dilan ve Engin Polat çifti 'vergi kanununa muhalefet' suçundan ifade verdi Haber

Dilan ve Engin Polat çifti 'vergi kanununa muhalefet' suçundan ifade verdi

Dilan ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 28 sanığın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılaması, Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Dava kapsamında yargılanan Polat çiftinin de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında ayrıca "vergi kanununa muhalefet" suçundan ayrı bir soruşturma yürütülüyor. Bu soruşturma kapsamında Dilan ve Engin Polat çifti ifade vermek için Anadolu Adalet Sarayı'na geldi. Soruşturmanın yürütüldüğü Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Vergi Suçları Soruşturma Bürosu'na çıkan Polat çiftinin "şüpheli" sıfatıyla ifadeleri alındı. Polat çifti, ifadelerinin alınmasının ardından adliyeden ayrıldı. Soruşturmada 4 şüphelinin daha ifadeleri alınacak Dilan Polat'ın ifadesinde "vergi kanununa muhalefet" konusuyla ilgili bir bilgisinin olmadığını iddia ettiği, eşi Engin Polat'ın ise şirketlerindeki eyleme ilişkin, "gerçek ticaret yaptık" şeklinde beyanda bulundukları öğrenildi. Soruşturmada, baba Sezgin Polat'ın da aralarında bulunduğu diğer 4 şüphelinin de ifadesinin alınacağı belirtildi. Öte yandan, soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda, incelenen 7 şirketin kamuyu 295 milyon lira zarara uğrattıklarının tespit edildiği yer aldı. Ne olmuştu? İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım 2023 ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Soruşturma kapsamında Dilan Polat, Engin Polat ve Sinem Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmış, hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti. Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran'daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat'ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe'nin adli kontrol hükümleri uygulanıp tahliye edilmesine hükmetmişti. Dilan Polat'ın avukatı Sevinç Horoz, 19 Ağustos'ta Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesine tutukluluğa itiraz dilekçesi sunmuştu. Bu kapsamda Dilan Polat'ın tahliyesine karar verilmişti. Dilan ve Engin Polat'ın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları, 26 sanığın da farklı suçlardan değişen oranlarda hapisleri istenen iddianame kapsamında yargılamaları Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Davanın 6 Eylül'de gerçekleşen duruşmasında, Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 4 tutuklu sanık da tahliye edilmişti. Öte yandan çiftin de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında ayrıca "vergi kanununa muhalefet" suçundan ayrı bir soruşturma açılmıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.