TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cuma namazı

İLKHABER-Gazetesi - Cuma namazı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cuma namazı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'da Sabancı Merkez Camii'nde cuma namazı eda edildi Haber

Adana'da Sabancı Merkez Camii'nde cuma namazı eda edildi

Adana’da, 1 Kasım 2024 Cuma günü, Sabancı Merkez Camii'nde gerçekleştirilen Cuma namazına büyük bir katılım oldu. Müslümanlar, haftanın bu manevi gününü, ruhen tazelenme ve arınma vesilesi olarak değerlendirerek camiyi doldurdu. 1 Kasım Cuma Hutbesi: ''HER CANIN DOKUNULMAZLIĞI VARDIR'' Cuma hutbesinde "Her Canın Dokunulmazlığı Vardır" başlığı altında önemli mesajlar verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan hutbe, dinleyenlerin dikkatini çekerken, insan hayatının kutsallığı, merhamet ve insan hakları konularına vurgu yapıldı. İmam, hutbede Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) insan hayatına saygıyı ön planda tutan sözlerini ve Veda Hutbesi'nde yer alan can dokunulmazlığı ile ilgili hikmet dolu mesajlarını hatırlatarak, dinleyicilere önemli öğütlerde bulundu. Hutbede, “Ey insanlar! Bu Zilhicce ayınız, bu Mekke şehriniz, bu arefe gününüz nasıl mukaddes ise canlarınız, mallarınız, ırzlarınız, şeref ve namusunuz da aynı şekilde mukaddestir, dokunulmazdır.” ifadeleri kullanıldı. İmam, insanın yaratılmışların en kıymetlisi olduğunu belirterek, herkesin canının ve bedeninin saygıya layık olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, tıbben zaruri bir durum olmadıkça, kürtaj ve intihar gibi uygulamaların dinen kabul edilemeyeceğine dikkat çekti. 1 Kasım Cuma günü bu haftanın hutbesinin tamamı: HER CANIN DOKUNULMAZLIĞI VARDIR Muhterem Müslümanlar! Allah Resûlü (s.a.s) ve ashâb-ı kirâm hicretin onuncu yılında hac ibadetini eda etmek üzere Arafat'ta bir araya gelmişlerdi. Peygamber Efendimiz (s.a.s) o gün, Allah'ın emir ve yasaklarını, İslam'ın evrensel mesajlarını, insan hak ve hürriyetlerini ilan etmişti. Yıllar sonra "Veda Hutbesi" olarak anılacak bu konuşmasında yer alan hikmet yüklü mesajlardan biri de can dokunulmazlığıdır. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) Veda Hutbesi'nde insanlığa şöyle seslenmiştir: "Ey insanlar! Bu Zilhicce ayınız, bu Mekke şehriniz, bu arefe gününüz nasıl mukaddes ise canlarınız, mallarınız, ırzlarınız, şeref ve namusunuz da aynı şekilde mukaddestir, dokunulmazdır." CUMA HUTBESİ TAM METİN PDF OKU! | Diyanet ile 1 Kasım Cuma Hutbesi PDF tam metin konusu ne, neyi anlatıyor? Aziz Müminler! Yüce dinimiz İslam'a göre insan, yaratılmışların en üstünü ve en kıymetlisidir. Her türlü saygı ve hürmete layıktır. Dini, dili ve rengi ne olursa olsun; kadın erkek her insanın bedeni dokunulmazdır, canı mukaddestir. Bu sebepledir ki, tıbben zaruri ve dinen meşru bir sebep olmadıkça anne karnındaki ceninin hayatına kürtajla son verilemez. Hiç kimse kendi canı bile olsa intihar ederek hayatını sonlandıramaz. Örf ve adetlerin arkasına sığınarak töre cinayetine yeltenemez. Namusu gerekçe göstererek hiçbir canı hayattan koparamaz. Kendini devletin yerine koyarak suçluyu cezalandıramaz. Hâsılı hiç kimse bir başkasının canına kastedemez, bedenine zarar veremez, şeref ve haysiyetine dil uzatamaz. Nitekim hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." CUMA HUTBESİ TAM METİN PDF OKU! | Diyanet ile 1 Kasım Cuma Hutbesi PDF tam metin konusu ne, neyi anlatıyor? Değerli Müslümanlar! Ne acıdır ki, her geçen gün dünyamız yaşanmaz bir hal alıyor. Kendisinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan zalimler, başta Gazze olmak üzere İslam beldelerinde tarihte eşine az rastlanır bir soykırım uyguluyorlar. Maalesef, Müslümanlar olarak bizler de günden güne İslâmî duyarlılığımızı, ahlâkî hassasiyetlerimizi kaybediyoruz. İnsanlıktan nasibini almamış, kin ve düşmanlığın, hırs ve tamahın esiri olmuş kimseler yüzünden ailede, okulda, iş hayatında ve trafikte şiddet görüntüleri artmaya devam ediyor. Nice masumlar öldürülüyor, nice yürekler yanıyor. Ancak şu husus asla unutulmamalıdır ki, insanların kalbine Allah korkusu, ahiret bilinci, hesap verme şuuru yerleştirilmedikçe, suçlulara karşı caydırıcı cezalar uygulanmadıkça, kötüler suç işlemeye devam edecektir. Yüce Rabbimizin bu husustaki ikazı gayet açıktır: وَلَكُمْ فِي الْقِصَاصِ حَيٰوةٌ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ "Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız." Evet, devlet eliyle ve hukuk önünde suçluya uygulanacak olan caydırıcı cezalar, nice masumların canını kurtaracak, nice kavrulan yüreklere su serpecektir. İşte Kur'an'ın tüm insanlığa çağrısı; "Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır." CUMA HUTBESİ TAM METİN PDF OKU! | Diyanet ile 1 Kasım Cuma Hutbesi PDF tam metin konusu ne, neyi anlatıyor? Kıymetli Müminler! Bizler, merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimize gönülden iman etmiş müminleriz. اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ "Müslüman, insanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir." buyuran Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)'in ümmetiyiz. Bize düşen; merhameti elden bırakmamak, elimizle ve dilimizle hiç kimseye zarar vermemektir. Şiddete asla tevessül etmemek, bir insanın canına kıymak şöyle dursun onun kalbini kırmaktan, gönlünü incitmekten bile sakınmaktır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi dinine bağlı, milletine ve insanlığa faydalı kişiler olarak yetiştirmektir. Sağlığına kavuşmayı bekleyenlere, hastane köşelerinde hayata tutunmaya çalışanlara kanımızla, organlarımızla can olmaktır. Unutmayalım ki, kendi canımızı aziz bildiğimiz kadar bütün insanların da canını aziz bilirsek, kendimiz için sevip istediğimiz bütün hayırları diğer insanlar için de istersek, işte o zaman kâmil bir mümin, örnek bir Müslüman, iyi bir insan oluruz.

Cuma Namazı Saatleri 1 Mart 2024: İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana'da Vakitleri Haber

Cuma Namazı Saatleri 1 Mart 2024: İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana'da Vakitleri

Cuma günlerinin vazgeçilmez ibadeti olan cuma namazı için 1 Mart 2024 tarihinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük şehirlerde ibadet saatleri belirlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi web sitesi üzerinden duyurulan bu saatler, vatandaşlar tarafından büyük bir ilgiyle bekleniyor. Cuma Namazı Saatleri 1 Mart 2024 1 Mart 2024 Cuma günü için Diyanet İşleri Başkanlığı, cuma namazı saatlerini açıkladı. Bu hafta "Zararlı Alışkanlıkların Esiri Olmayalım" konulu cuma hutbesinin okunmasının ardından, vatandaşlar camilere yönelecekler. İşte, İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük şehirlerde cuma namazı saatleri ve detayları: İstanbul: Cuma namazı, öğle ezanının ardından saat 13:21'de kılınacak.       Ankara: Cuma namazı, öğle ezanıyla birlikte saat 13:06'da kılınacak.       İzmir: Cuma namazı, öğle ezanı okunduktan sonra saat 13:29'da kılınacak.       Adana: Cuma namazı, öğle ezanının ardından saat 12:56'da kılınacak. Cuma namazı, farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere toplamda sekiz rekât sünnet ve iki rekât farz olarak kılınıyor. İstanbul, Ankara, İzmir, ve Adana'daki vatandaşlar Diyanet'in resmi web sitesi üzerinden, kendi illerinin namaz saatlerini takip edebilirler. Her il için belirlenen cuma namazı saatlerine erişmek için Diyanet'in resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu linkten 81 ilin cuma namazı saatlerine ulaşabilirsiniz: Namaz Vakitleri Vatandaşlar, cuma namazı saatlerini takip ederek ibadetlerini gerçekleştirebilir ve cuma gününü manevi bir huzur içinde geçirebilirler.

Cuma Hutbesinde  Haber

Cuma Hutbesinde "Mülk Sûresinden Mesajlar" verildi! 26 Ocak 2024 - Cuma Hutbesi

Adana'da Müslümanlar, Cuma namazlarını kılmak için camilere akın etti. Ancak kent merkezindeki bazı küçük kapasiteli camilerde içerisi dolduğu için vatandaşlar, Cuma namazlarını cami avlularında eda etti. Namaz öncesi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma Hutbesi okundu. Bu haftaki hutbenin teması, 'Mülk Sûresinden Mesajlar' şeklindeydi. Hutbede, Mülk Sûresi'nin, kâinatın yaratılışının ve eşsiz bir denge üzere işleyişinin, Rabbimizin varlığına ve birliğine işaret ettiği vurgulandı. Ayrıca dünyanın imtihan yurdu olduğu ve tüm yaşananların birer imtihan olduğu belirtildi. Cemaate hitap eden imam, Mülk Sûresi'nde geçen ayetlerle fâni dünyanın geçiciliğine ve ölümün bir gerçek olduğuna dikkat çekti. Sağlık ve hastalığın da birer imtihan olduğunu ifade etti. Hutbede ayrıca, müminlere düşen sorumluluklar, zalimlere karşı duruş ve mazlumların yanında olma çağrısı yapıldı. Müminlerin, dualarını eksik etmemesi ve Allah'ın nimetlerine şükretmeleri gerektiği hatırlatıldı. Hazırlanan hutbede şu ifadelere yer verildi; MÜLK SÛRESİNDEN MESAJLAR Muhterem Müslümanlar! Bu haftaki hutbemizde Kur’an-ı Kerim’in altmış yedinci sûresi olan, “Tebâreke” diye bildiğimiz Mülk sûresinden bahsedeceğiz. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in uyumadan önce okumayı adet edindiği bu sûrenin mesajlarını yeniden hatırlayacağız. Aziz Müminler! Mülk sûresi, yerlerin, göklerin ve bütün yaratılmışların yegâne sahibinin Allah Teâlâ olduğunu haber veren bir fermandır. Cenâb-ı Hak bu sûrenin ilk ayetinde “Mülkü, hükümrânlığı elinde bulunduran Allah ne yücedir. O’nun her şeye gücü yeter.” buyurmaktadır. Rabbimiz, Mâlikü’l-mülk’tür; mülkü dilediğine verir, dilediğinden alır. O, mutlak kudret sahibidir. Bize düşen, Rabbimizin kudretine teslim olmaktır. O’nun yardımına, rahmetine ve affına her daim muhtaç olduğumuz bilinciyle bir ömür sürmektir. Kıymetli Müslümanlar! Mülk sûresi, fâni dünyanın imtihan yurdu olduğunu bildiren bir beyandır. Sûrenin ikinci ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Allah, hanginizin işini daha güzel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.” Ayetten anlaşıldığı üzere bu dünyaya gelişimiz de vademiz dolduğunda bu dünyadan ayrılışımız da imtihanın gereğidir. Sağlık da hastalık da bir imtihandır. Sevinçler de üzüntüler de bir imtihandır. Mühim olan, bütün bu imtihanları iman, bilinç ve metanetle aşabilmektir. Değerli Müminler! Mülk sûresi, kâinatın yaratılışının ve eşsiz bir denge üzere işleyişinin, Rabbimizin varlığına ve birliğine işaret ettiğini öğretmektedir. Rabbimizin çağrısına kulak vermeyen inkârcıları çetin bir azapla uyarmaktadır. Bugün Müslümanları katleden, onları aç ve susuz bırakan inkârcılar da dünyada zilletten, ahirette cehennemden kurtulamayacaklardır. Onların mahşer günü büyük bir pişmanlık içinde söyleyecekleri tek söz, “Keşke hakikate kulak verip aklımızı başımıza alsaydık” olacaktır. Ancak Rabbimiz, kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onların yüzlerine bakmayacak, onları temize çıkarmayacak ve elem verici ebedi bir azaba mahkûm edecektir. Aziz Müslümanlar! Mülk sûresi aynı zamanda müminler için Allah katında büyük bir mükâfat olduğunu müjdelemektedir. Bu müjdeye nail olmak isteyen müminler, Allah’tan hakkıyla sakınırlar. O’nun emirlerine hakkıyla riayet ederler, yasaklarından hakkıyla kaçınırlar ve İslam ahlakını kuşanırlar. O müminler ki, mazlumların çığlıklarına seyirci kalamazlar. Bir yandan savaş, diğer yandan açlıkla mücadele eden başta Gazze halkı olmak üzere tüm mazlumların maruz kaldığı zulme karşı meşru tepkilerini ortaya koyarlar. Zalimleri engelleyecek kadar boykotu büyütürler. Dualarını müminlerden eksik etmezler. Aziz Müslümanlar! Mülk sûresi, gizlesek de söylesek de bütün sözlerimizi, kalbimizden geçenlerin tamamını Allah’ın bildiğini haber vermektedir. Bize düşen, elimizi, dilimizi, zihnimizi ve gönlümüzü Rabbimizin razı olacağı yollarda kullanabilmektir. Her türlü kötülükten uzak durmak, iyiliği ve hayrı yeryüzüne yaymak, kendimizi hesap gününe hazırlamaktır. Mülk sûresi, Allah’ın bize bahşettiği sonsuz nimetlerini de hatırlatmaktadır. O, yeryüzünü bizler için yaşanılır kılmıştır. Yediğimiz her lokmayı, içtiğimiz her damla suyu bize O lütfetmiştir. Hakkı idrak edebilmemiz için kalbimizi, hakikati görebilmemiz için gözümüzü, doğruyu işitebilmemiz için kulağımızı bize O emanet etmiştir. Bize düşen, Rabbimizin bütün nimetlerine hakkıyla şükredebilmektir. Ne mutlu, Mülk sûresinin mesajlarını hayatına yansıtanlara. Ne mutlu, Rabbimizin istediği bir mümin olabilmek için gayret gösterenlere. Ne mutlu, işini en güzel ve en doğru şekilde yaparak Allah’ın rızasını kazananlara. Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu duasıyla bitiriyorum: “Allah’ım! Senin kudretinle sabaha çıktık, senin kudretinle akşamladık. Senin kudretinle yaşar, senin kudretinle ölürüz. Dönüşümüz de ancak sanadır.”

Yılın son cuma namazı kılındı Haber

Yılın son cuma namazı kılındı

Yılın son cuma namazı ülke genelindeki camilerde kılındı. Adana'daki Cuma namazında da camiler doldu taştı. Adana genelinde camilerde 2023 yılının son cuma namazı vatandaşların yoğun katılımıyla kılınırken, bazı camilerde kalabalık cami önüne taştı. Yılbaşı ve Noel uyarısı yapılan cuma hutbesinde, şu ifadeler yer aldı: "Kıymetli müminler! Bir miladi yılın daha son günlerindeyiz. Ömür sermayemizden bir yılı daha tükettik. Kaçınılmaz son olan ölüme bir adım daha yaklaştık. Şimdi hep birlikte kendimize şu soruları soralım: Her şeyin karşılığının tastamam verileceği hesap gününe hazır mıyız? Kur’an ve sünnetin örnek olarak sunduğu bir mümin olabildik mi? Fani hayatın telaşına düştüğümüz kadar, ebedi hayatın kaygısını da taşıdık mı? Amel defterimizde görünce yüzümüzü karartacak kötülüklerden elimizi çekebildik mi? Gönül inciten, kardeşliğimizi zedeleyen kem sözlere karşı dilimize kilit vurabildik mi? Kalbimizi katılaştıran, zihnimizi kirleten her türlü olumsuz duygu ve düşünceden kendimizi arındırabildik mi? Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahlara nedamet gözyaşlarıyla tövbe edip Rabbimizin affına sığınabildik mi? Bu soruların cevabını düşünerek bu günümüzü bir milat kılalım. Kalan ömrümüzü Rabbimizin rızası doğrultusunda geçirmeye çalışalım. İman, ibadet ve güzel ahlakla bezenmiş bir hayatla bu dünyadan ayrılmanın gayretinde olalım. Dinimizde ve kültürümüzde yer almayan yılbaşı eğlenceleri, Noel baba figür ve kıyafetleri, çam ağacı süslemeleri gibi yanlış tutum ve davranışlardan uzak duralım. Kötülüklerin anası olan alkol, ocakları söndüren kumar, umutları tüketen şans oyunları ve piyango gibi haramlarla sağlığımızı, zamanımızı ve kazancımızı heba etmeyelim. Geçtiğimiz günlerde millet olarak hepimizin yüreğine kor düştü. Menfur bir terör saldırısı sonucu kahraman evlatlarımız şehadet şerbeti içtiler. Bizler biliyoruz ki, vatanımızın bütünlüğüne, istiklalimize, kardeşliğimize ve canlarımıza kastedenler ile Filistin’de masumları katledenler aynı kirli ellerdir. Her türlü insani ve ahlaki değerden yoksun hain terör örgütleri, aynı kötülük ve cinayet şebekesinin maşalarıdır.  Biz, bir ve beraber oldukça, ülkemize ve değerlerimize sahip çıktıkça bu kirli eller ve maşaları emellerine asla ulaşamayacaktır. Bu vesileyle Yüce Rabbimden kahraman şehitlerimize rahmet; ailelerine, yakınlarına sabr-ı cemil ve hayırlı bir ömür, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun."

Filistinliler için dualar edildi Haber

Filistinliler için dualar edildi

Abdurrahim SAĞ ADANA (İLKHABER)- Adana’da Kasım Ayının ilk Cuma namazı kılındı. Cuma namazında Filistinliler için dualar edildi.  Milyonlarca Müslüman, Cuma namazını kılmak için camileri doldurdu. Namazlarını kılan Müslümanlar Filistin halkı için dualar etti. Bu haftaki Cuma hutbesinin konusu da, “Zulme rıza göstermek zulümdür” başlığı altında ele alındı. Gazze’de kadın, çocuk, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım gerçekleştirildiğine dikkat çekilen hutbede şu ifadelere yer verildi; “Bugün, fert, toplum ve insanlık olarak ağır bir imtihandan geçiyoruz. Hak, hukuk, ahlak, vicdan ve merhamet gibi insanı insan yapan değerler; işgalci zalimler ve destekçileri tarafından ayaklar altına alınmaktadır. Filistinli kardeşlerimiz yaklaşık bir asırdır kendi vatanlarında baskı, esaret ve zulüm altında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Bugün de Gazze’de kadın, çocuk, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım gerçekleştirilmektedir. Eşi görülmemiş bu soykırımı gerçekleştiren gözü dönmüş caniler, cesaretlerini ümmet-i Muhammed’in suskunluğundan ve dağınıklığından almaktadır. Oysa yüce dinimiz İslam, bizleri vahdete çağırmaktadır. Birlik olmaya, birlikte hareket etmeye davet etmektedir. Sadece dualarımızı değil, bilgimizi, gücümüzü, maddi ve manevi imkânlarımızı birleştirmemizi istemektedir. İstiklal Şairimiz bu hususu ne de güzel ifade etmektedir: Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. Yaşanan bu vahşet, sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak sorunudur. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen cinayetlere seyirci kalmak hatta destek olmak, bütün insanlığın ayıbıdır. Zira kendilerini diğer insanlardan üstün tutan, yeryüzünü özel mülkleri gören zalimler, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın geleceğine kastetmektedir. Ülkemiz, dinimiz, dilimiz, ırkımız ne olursa olsun böyle bir katliama karşı çıkmak insan olmanın gereğidir. Zulüm nerede işlenirse işlensin zalime dur demek insan olarak hepimizin mesuliyetidir. Çünkü zulme rıza göstermek de zulümdür. Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “İçinizden sadece zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan bir musibetten sakının ve bilin ki Allah’ın cezası çok şiddetlidir.” Hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” Bu ayet ve hadisten anlamaktayız ki; masum canlara kıyan katillerin zulmüne karşı durmazsak ateş tüm dünyayı saracak, kimse güvende olmayacaktır. Çocukların bombalar altındaki çığlıklarını duymazsak herkesin canı yanacaktır. Unutmayalım ki herkesin, her zaman kötülüğe engel olmak için yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Zulme engel, mazluma umut olmak için caydırıcı rol üstlenelim; elimizle, dilimizle ve kalbimizle ne gerekiyorsa yapalım. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Kim bir kötülük ve haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin...” Kadın erkek, genç yaşlı her birimiz dünyadaki tüm zulümlerin son bulması için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karınca misali hakkın yanında, bâtılın karşısında yer almaya devam edelim. Bizler inanıyoruz ki bu zor günler elbet sona erecektir. Zalimlerin zulmü mutlaka bitecek, mazlumların yüzü gülecek, zafer inananların olacaktır. Mazlumların umudu olan aziz milletimiz, ümmet bilinciyle dünyamızı yeniden barış yurdu haline getirecektir. Hutbemi bir ayet-i kerime ile bitiriyorum: “Rabbimiz! Bize sabır ve dayanma gücü ver. Ayaklarımızı senin yolunda sabit kıl. Kâfirlere karşı bize yardım eyle.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.