Sefa Saygıdeğer: Gazeteleri ayakta tutmak için birlikte mücadele etmek zorundayız
Adana’da 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle etkinlik düzenlendi. Düzenlenen etkinlikte ilk olarak Atatürk Parkı’nda, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları ile birlikte Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu. Ardından gazeteciler, Basın Anıtı önünde bir araya gelerek meşale yakıldı. Sonrasında Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Sefa Saygıdeğer günün anlam ve önemini belirten konuşmasını gerçekleştirdi. Saygıdeğer, “Bugün her zamankinden daha çok dayanışmaya ihtiyaç duyuyoruz. Gazeteleri ayakta tutmak için birlikte mücadele etmek zorundayız. Türkiye’nin kılcal damarlarını oluşturan yerel gazeteler kapandıkça Anadolu’nun aydınlanmasının da önüne geçiliyor. halk bilgilendirilmiyor” dedi.
Çukurova Gazeteciler Başkan Vekili Sefa Saygıdeğer, “24 Temmuz Basın Özgürlüğü için mücadele günü olup, bir yanda kapanan gazeteler diğer yandan da işsiz kalan meslektaşlarımızın olduğu böylesi bugün aynı zamanda; cumhuriyetimizin tapu senedi olan Lozan barış dönemde, basın özgürlüğü anlamını kaybetmiş durumdadır. Antlaşması’nın da yıldönümüdür. Bu antlaşma ile Türkiye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü garanti altına alınmış olup; misak-ı milli sınırlarımız bir daha asla sarsılmayacak şekilde çizilmiştir. Lozan barış Antlaşması’nın yıldönümü kutlu olsun” dedi.
“Basına karşı bir duyarsızlık ve şaşı bakma tavrı gelişti”
Saygıdeğer konuşmasında günümüzde basının bulunduğu duruma değinerek şunları söyledi: “Önceki yıllarda basından sansürün kaldırılış yıldönümü olarak değerlendirdiğimiz etkinliklerimiz, basın sektörünün içinde bulunduğu koşullar dikkate alınarak; 24 Temmuz basın özgürlüğü için mücadele günü olarak anılacaktır. Anadolu basınının kepenk kapattığı, meslektaşlarımızın işsiz kaldığı, krizin yarattığı tahribatın basın sektörünü olumsuz etkilediği son yıllarda, basına karşı bir duyarsızlık ve şaşı bakma tavrı gelişti. Kamu kurumları tarafından yerel gazete abonelikleri dahi artık iptal edilmektedir. Sosyal mecraların yerel basına ezici etkisi yetmezmiş gibi, devletin tasarruf tedbirleri adı altında basına mali bir ambargoya dönüşen bu tedbirler, basın medya sektöründe uygulanmamalıdır. Bunun yerine Adana, Anadolu ve ülke basını adına mali desteğin arttırılmasını beklemekteyiz.”
“24 temmuz basın özgürlüğü için mücadele günü de tarihe karışacak”
Sefa Saygıdeğer, “Koşulların bu şekilde devam etmesi halinde; 24 Temmuz basın özgürlüğü için mücadele günü de tarihe karışacak gibi... Çünkü uygulanan sansür girişimleri, yapılan baskılar ve düşüncelerinden dolayı cezaevlerine konulan gazeteciler, bu mesleği yapmak isteyen gençleri de soğutmaktadır. Haberlere yasak konulduğu, haber üretiminin engellendiği toplumlar yeterince bilgilendirilemez. Halkın sesi, kulağı ve gözü olan, demokrasilerde 4.kuvvet olarak değerlendirilen basının sesi kısılmak isteniyor. Basın çalışanlarının can güvenliği. İş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sendikal haklara yeniden kavuşulması, basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Basının özgür ve tarafsız olmadığı bir ülkede; demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden bahsedilemez. Basın halkın özgür sesidir, sansür edilemez” diye ifade etti.
“Türkiye’nin kılcal damarlarını oluşturan yerel gazeteler kapandıkça Anadolu’nun aydınlanmasının da önüne geçiliyor”
Saygıdeğer konuşmasını sonlandırırken şu ifadeleri kullandı: “Bugün her zamankinden daha çok dayanışmaya ihtiyaç duyuyoruz. Gazeteleri ayakta tutmak için birlikte mücadele etmek zorundayız. Türkiye’nin kılcal damarlarını oluşturan yerel gazeteler kapandıkça Anadolu’nun aydınlanmasının da önüne geçiliyor halk bilgilendirilmiyor. Gazetelerin yeniden ayağa kalkması için iktidara da muhalefete de önemli sorumluluklar düşüyor. Bu saatten sonra gazetecilerin ve meslek örgütlerinin de büyük bir dayanışma içerisine girmesi gerekiyor. 24 Temmuzları yeniden bayram olarak kutlayacağımız günlere olan özlemle, katılımınızdan dolayı teşekkür ediyoruz...”