TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#covid

İLKHABER-Gazetesi - covid haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, covid haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çocuklarda covid ve solunum yolu enfeksiyonlarında artış Haber

Çocuklarda covid ve solunum yolu enfeksiyonlarında artış

Son günlerde çocuklarda görülen covid vakalarına ilişkin konuşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Abdullah Sert, “Son 2-3 haftadır çocuklarda covid yoğunluğunun, pozitiflik oranının arttığını zaten görüyoruz. Her türlü viral ve bakteriyel enfeksiyonların sıklığında bir artış görüyoruz. Ailelere ısrarlı, düşmeyen bir ateş yüksekliğinde mutlaka hekime başvurmalarını öneriyoruz. Ağır enfeksiyonlarda daha önce de gördüğümüz hayatı tehdit eden, akciğer hasarı oluşturabilen tablolar görüyoruz” dedi. Hava sıcaklıklarının düşmesi ve kapalı ortamlarda geçirilen sürelerin artması nedeniyle uzmanlar, çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlara karşı uyarıyor. İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Deniz Aygün ve Biruni Üniversite Hastanesi Başhekimi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Abdullah Sert de çocuklarda covid ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarında artış olduğunu belirtti. Ailelerin ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi şikayetlerle çocuklarını hastanelere getirdiğini aktaran uzmanlar, hasta çocukların bir süre evde izole olması gerektiğini söyledi. Hekim önerisi olmadan ilaç ya da gıda takviyesi alınmaması konusunda uyarılarda bulundu. "Covid vaka sayıları artıyor" Havaların soğumasıyla birlikte genellikle artış beklediklerini aktaran Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Deniz Aygün, “Sonbahar, kış mevsimine girmemiz, okulların açılmasıyla birlikte çocuklarda özellikle solunum yolu virüslerinde beklediğimiz ölçüde acil servis başvurularında bir artış var. Belirtiler ateş, öksürük, halsizlik, kırgınlık bazen gözlerde akıntı, burun akıntısı şeklinde ama virüsler solunum yolu virüsü olsa da sistemik tutulumla ishal şeklinde bulgularla da gelebiliyorlar. Covid olgularını görmekteyiz ama sadece covid değil, bu mevsimde beklediğimiz bazı solunum yolu virüslerimiz var; rinovirüs, influenza yani grip. Pandemi kadar çok yoğun bir Covid-19 vakamız yok ama son zamanlarda saydığım mevcut şikayetlerle gelen hastalarda covid pozitifliğinde artış gözlemlemekteyiz. Covid-19 dışında influenza yani grip virüsünde de bir artış, sezonun gelmesiyle beklemekteyiz. İnfluenza aşımız var, bunun olunması genel solunum yolu tedbirlerinin alınmasıyla vakaların üstesinden gelebileceğimizi düşünüyoruz. Özellikle önerdiğimiz bir gıda takviyesi yok, çocuğun dengeli, sağlıklı beslenmesi, normal beslenme piramidinde olması gereken gıdaları alması, mevsiminde uygun beslenmesi uygun olacaktır. Ailelere öncelikle bir çocuk enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve çocuk hekim olarak önerim; ulusal aşı takvimimize uymaları. Hasta çocuklar okula gönderilmemeli veya hasta kişilerden, kalabalık ortamlardan uzak durulmalı" şeklinde konuştu. "Yüksek ateş ciddiye alınmalı" Kalabalık ortamlarda bir arada olmanın vakalar üzerinde etkili olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Abdullah Sert, “Okulların başlamasıyla beraber çocuklar artık kalabalık ortamlarda beraber bulundukları için her türlü viral ve bakteriyel enfeksiyonların sıklığında bir artış görüyoruz. Covid’in yakın zamanda bir pandemiye sebebiyet vermesi nedeniyle daha fazla korkulan bir virüs haline geldi. Ancak o da pandeminin etkisini yitirmesiyle beraber diğer virüsler gibi gribal enfeksiyon yapan bir hale dönüşmüş durumda. Her şeyin başlangıcı bir ateş yüksekliği esasında, ateş yüksekliği genelde bizde bir enfeksiyonun başlangıcını gösterir. Bu bir viral enfeksiyon ya da bakterilere bağlı bir enfeksiyon olabilir. Ailelere ısrarlı, düşmeyen, çocuğun genel durumunu bozan bir ateş yüksekliğinde mutlaka bir çocuk hekimine başvurmalarını öneririz. Bulaşıcılık açısından, kabalık ortamlarda ve okullarda sürekli bir arada olunduğu için çocuklarda bulaşıcılığın arttığını söyleyebiliriz. Bu tür durumlarda bir çocuğun ateşi varsa ateşi geçene kadar ya da bir hekim muayenesi olana kadar okula gönderilmemesi, bulaşıcılığın azaltılması yönünde son derece önem arz etmekte. Son 2-3 haftadır çocuklarda covid yoğunluğunun, pozitiflik oranının arttığını zaten görüyoruz” dedi. "Bağışıklığı güçlendirmek için dengeli beslenme şart" "Sık bir enfeksiyon göreceğimizi düşünüyoruz” diyen Uzm. Dr. Sert, okullarda evlerde bilinçli davranılması gerektiğini belirterek, “Mutlaka izole etmek, diğer aile bireylerinin etkilenmemesi adına evde maske takmak gerekir. En az 3-4 gün ateş yüksekliği, semptomlar düzelene kadar okula çocuğun gitmemesini öneriyoruz. Ağır enfeksiyonlarda daha önce de gördüğümüz hayatı tehdit eden, akciğer hasarı oluşturabilen tablolar görüyoruz ancak sıklıkla gribal enfeksiyonlar, ateş yüksekliği, boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısı gibi semptomlarla karşılaşıyoruz. Kronik hastalığı olan, bağışıklık sistemi yetersiz, yeterli ve dengeli beslenmeyen çocuklarda enfeksiyonların daha ağır seyirli olduğunu söyleyebiliriz. Hastalanmalarını engellemek doğru bir temizlikten ve iyi bir izolasyondan geçer. Hekim kontrolü ve önerisi olmadan herhangi bir şekilde gıda takviyesi ya da ilaç kullanmayı asla önermiyoruz. Antibiyotik ya da başka bir tedavi de başlanacaksa mutlaka hekim gözüyle kontrolden sonra karar vermek gerekir. Yeterli ve dengeli beslenme, bağışıklık sisteminin iyi olması, çocuklarımızı hastalıklara karşı korur, bu anlamda bilinçli olmamız gerekir” ifadelerini kullandı.

“Eris” açıklaması: “Yayılımının artacağını düşünüyorum” Haber

“Eris” açıklaması: “Yayılımının artacağını düşünüyorum”

Çin’de 2019 yılında ortaya çıkmasının ardından dünyayı etkisi altına alan korona virüs alt varyantlarıyla varlığını sürdürürken, son günlerde görülen Eris varyantı endişeye neden oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada, "Eris varyantının virülansı yani hasta etme gücü daha düşük fakat bulaşıcılığı daha fazla. Bu dönemde hasta sayısının arttığını söyleyebiliriz. Fakat hastaneye yatış oranları oldukça düşük. Paniğe gerek yok” derken, uzmanlar da Eris varyantına ilişkin bilgi verdi. Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Sönmez, Eris sebebiyle herhangi bir kısıtlama beklemediğini ifade ederek, vakalardaki gidişata ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Emine Sönmez, “Son günlerde Eris çok konuşuluyor. Eris ile birlikte Covid tekrar gündeme geldi. Varyantlar, mutasyonlar devam etti, en son Omicron varyantıyla salgın pik yapmıştı. Bu Eris de Omicron’un bir alt varyantı, çok hafif seyirli klinik vakalara neden oluyor. İlk Endonezya’da şubat ayında bir vaka bildirildi. Sonra temmuz ve ağustos ayında Dünya Sağlık Örgütü dikkat çeken varyant diye bildirimde bulundu. ABD, İngiltere, Japonya, 50’ye yakın ülkede şu anda Eris varyantının hızla yayıldığını görüyoruz. Hakikaten çok hızla yayılan bir virüs Eris varyantı fakat çok hafif seyirli. Vaka sayısı fazla, hafif solunum yolu enfeksiyonu, grip nezle gibi seyrediyor, yatan hasta sayısı yok denecek kadar az. Hem sağlıkçıların hem de hasta olan kişilerin başkalarına bulaştırmamak, hastalığın ağır seyrini engellemek adına dikkat etmesi lazım” dedi. “Yayılımının artacağını düşünüyorum” Eris varyantını diğer varyantlardan ayıran bir belirti olup olmadığına yönelik soruya yanıt veren Prof. Dr. Emine Sönmez, “Belirtilere bakarak varyantları ayırt edemeyiz. Boğaz ağrısı, ateş, boğazda batma hissi, kas, eklem ağrıları, bazı vakalarda ishal, bazı vakalarda koku, tat almada bozukluk var ama çok hafif seyirli. 1 hafta 10 gün değil de 3-4 gün içinde hasta ayakta atlatıyor, altta yatan hastalığı yoksa çabucak iyileşiyor. Bütün solunum yolu enfeksiyonları genellikle kış aylarında artar. Çünkü kapalı mekanlarda daha kalabalık insanlar var. Kış aylarında Eris varyantının yayılımının artacağını düşünüyorum. Grip, diğer solunum yolları enfeksiyonları gibi hepsi de birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında artış düşünüyorum. Eğer yaşlı hastalar, 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar varsa kanser tedavisi görüyor, bağışıklığı bastıracak ilaçlar alıyor ise mesela onlarda ağır seyredebilir. Onun için dikkat etmemiz lazım. Çocuklarda da aynı şekilde hafif seyrediyor. Çocuklar için kişisel hijyene; el yıkaması, tuvalet temizlikleri, sınıfların havalandırılması, okullarda bu önlemlerin alınması gerekir. Kapalı mekanlar için erişkin ve kronik hastalığı olanlar için maskeyi öneririm. Yeni varyantların ikisi de hızla yayılıyor, yayılmaları çok hızlı ama ağır hastalık tablosu yapmıyor” şeklinde konuştu. “Aşıların yeni suşlarda (alt tür) çok etkili olduğu düşünülmüyor” Aşıların yeni varyantlara karşı etkisi üzerine konuşan Prof. Dr. Sönmez, “Şu ana kadar yapılan aşılar, MRNA aşıları Omicron’a etkiliydi, bu Omicron’un alt suşu (alt tür), aşıların bu alt suşlarda, yeni suşlarda çok etkili olduğu düşünülmüyor. Yeni suşlar için yeni aşılar geliştiriliyor şu anda. Grip aşısını her sonbaharda öneriyoruz. Belki korona virüs için de kronik hastalığı olanlara, risk gruplarına önerebileceğiz diye düşünüyorum. Tamamen kapanma ya da kısıtlama geleceğini düşünmüyorum. Vakalar hafif. Kişiler kendi önlemlerini alsa belki bu yayılmayı da azaltacaklar. Benim önerim; kapalı mekanlarda, soğukta, metro, uçak, metrobüs, otobüsleri düşünün, kalabalık alanlarda maskeyi öneririm. Onun dışında kısıtlamalar gelmez ama mutlaka el hijyeni, hapşırık, öksürürken mendil veya kol içine öksürmek gerekir. Viral enfeksiyonlar hep olacak, değişik virüslerle de enfeksiyonlar olacak. Solunum yolu enfeksiyonlarından kaçamayız, her virüse de aşı geliştirmek zor. Biz immün sistemimizi güçlü tutmak zorundayız. Dengeli beslenme çok önemli, protein tüketmek lazım, D ve C vitamini takviyeleri olabilir. Düzenli uyku, gece uykusu önemli. Spor, stresi yönetebilmek de önemli. Hastalar için de eğer solunum yolu belirtileri varsa, boğazı ağrıyor, hapşırıyor, öksürüyorsa mümkünse evde kalmalı. Diğer insanları korumak adına evde kalıp birkaç gün dinlenmeli. Hastalığı hafif bir şekilde evde atlatıp, sonra toplum içine karışmalı” ifadelerini kullandı.

Eris varyantı Türkiye’de yeniden kısıtlamalara sebep olur mu? Haber

Eris varyantı Türkiye’de yeniden kısıtlamalara sebep olur mu?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Covid-19’un yeni varyantı olan Eris’in Türkiye’de 9 kişide tespit edildiğini açıkladı. Yurt dışı temaslı ve aynı ilde yaşayan 9 kişide varyantın tespit edilmesiyle ilgili açıklama yapan Bakan Koca, "Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı referans laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurt dışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka ülkelerde yaygın, bizde de ortaya çıkması muhtemeldi. Büyüklerimizi, kronik hastalarımızı koruyacağız" ifadelerine yer verdi. Bakan Koca’nın açıklamalarının ardından ise pandemi sürecinde olduğu gibi kısıtlamaların ve ek önlemlerin alınıp alınmayacağı ile ilgili sorular oluşmaya başladı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener ise 65 yaş üstü vatandaşlara kapalı alanda maske uyarısında bulunarak, merak edilenler hakkında açıklamalarda bulundu. "Türkiye’ye de elbette gelecekti" Varyantın özellikle Avrupa’da ve dünyanın diğer ülkelerinde görülüp Türkiye’de görülmemesinin mümkün olamayacağının altını çizen Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, "Eris, Pirola ve Fornax adındaki 3 farklı varyant farklı yerlerde görülüyor ancak Eris varyantı diğerlerine göre daha baskın varyant haline gelmiş durumda gibi görünüyor. Türkiye’ye de elbette gelecekti. Avrupa Birliği ve dünyanın pek çok ülkesinde görülüp de Türkiye’de görülmemesi gibi bir tablo söz konusu değildi. Bu varyant ile daha önce tanımlanan varyantların belirtileri arasında pek bir fark yok. Ateş, eklem ağrısı, kas ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, boğazda yanma, batma, tat, koku, kaybı ve ishal gibi tablolara sebep olabiliyor. Ağır hastalığa sebep olma tablosu ise aslında tamamen toplumdaki bağışıklama oranı, bireysel bağışıklanmışlık durumu, aynı zamanda da yandaş hastalığı ağır geçirip geçirmeme ihtimaline göre değişebiliyor. Eris varyantının görüldüğü Avrupa ülkelerinde hastaneye yatış oranının artışı var ama yoğun bakıma yatış oranlarında belirgin bir tırmanış yok. Hastaneye başvuru oranlarında da artış var. Artışlar tipik olarak 65 yaş üstü ve yandaş hastalığı olan grup ve bir şekilde hatırlatma dozlarını, primer bağışıklanmayı olmayan ya da hatırlatma dozları eksik olan hasta popülasyonu gibi görülüyor" dedi. "Varyantlara yönelik aşılar" İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde varyanta yönelik aşılama çalışmalarına hız verildiğini söyleyen Prof. Dr. Şener, "Eris varyantı, mevcut aşılardan çok ciddi anlamda kaçabilen bir varyant mıdır, değil midir? Bunun için de laboratuvar çalışmalara bakıldığı zaman Eris varyantı, Pirola ve Fornax ile beraberinde hastalığı geçirmiş olan kişilerin kandan antikor ve mRNA ve diğer tipteki aşılardan toplanmış kişilerden antikorlar laboratuvar ortamında bir araya getirilmiş. Bunlar içerisinde aşıdan en az kaçma potansiyeli sayılan o varyant Eris varyantı. Bu aslında kötünün iyisi. Avrupa Birliği ülkeleri önce İngiltere başladı. Avrupa Birliği ülkeleri yavaş yavaş canlanmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri’nde de ilgili sağlık kuruluşları özellikle bu varyantlara yönelik çalışmaları yeni bitmiş olan aşıların 65 yaş üstünde uygulanmasına yönelik çalışmalara başladılar. Yani varyantlara yönelik aşılar denilebilir" açıklamasında bulundu. "Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Türkiye’de vaka sayılarında artış olacaktır" Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Türkiye’de vaka sayılarında, hastaneye başvuruda artış olmasının gayet normal olduğunu belirten Prof. Dr. Şener, "Benim kişisel tahminim hiçbir zaman pandeminin başındaki gibi ciddi anlamda vaka sayılarına tırmanış olacağını düşünmüyorum. Biz hep genelde bu vaka sayılarına artış oranlarını verirken son 6 ay, son 1 ay öncesine göre kıyaslayarak yapıyoruz. Mesela İngiltere’de yüzde 40 vaka artışı demek son 6 ay içerisindeki olgulara göre. Ama 2020 ile 2021’e göre bakacak olursanız çok çok az vaka İngiltere için. Dolayısıyla Türkiye için de öyle o gözle bakmak lazım. Evet, şu anda bir süredir hemen hemen Covid-19’la ilgili hiçbir özel önlem olmazken, korona servisleri kapanmışken, acil servis başvurular, PCR pozitiflik denilen bir kavramı da artık unutmuşken, vaka sayılarında bir miktar artış olacaktır ama bu hiçbir zaman ülke genelinde özel önlem gerektirecek rakamlara ulaşacağını tahmin etmiyorum. Zaten dünyanın da öyle bir genel öngörüsü yok. Çünkü dünyada öyle ya da böyle 13 milyar doz aşı uygulanmış, dünyada 3,5 milyar insanın öyle ya da böyle bu virüste primer hücresel bağışıklığı var" ifadelerine yer verdi. 65 yaş üstüne maske uyarısı 65 yaş üstü vatandaşların özellikle kapalı alanlarda N95 tipi maske kullanmasının önemine değinen Şener, "65 yaş üstü için maske önerileri artık enternasyonal hale geldi gibi görülüyor. Bizim de, benim de en azından kişisel önerim 65 yaş üstü özellikle asansöre binerken, metroya, otobüse binerken, havalanması iyi olmayan alanlarda birkaç saatten daha uzun süre vakit geçirecekse, buralarda artık N95 tipinde maske takması gerekiyor. Çünkü şunu biliyoruz; ne kadar az virüsle karşı karşıya kalırsanız, o kadar iyi korunacaksınız. Dolayısıyla bu aslında aşı kadar önemli bir önlem 65 yaş üstü için" dedi. Ne dünyada ne de Türkiye’de kapanma beklenmiyor Dünyadaki birçok kişinin virüse karşı bağışıklık kazandığının altını çizen Prof. Dr. Şener, dolayısıyla bu varyanttaki vaka artışlarıyla beraber bir kapanma olmasının beklenmediğini söyledi. Alper Şener, "Ne dünya genelinde ne de Türkiye genelinde ben bir kapanma olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü dünyada son birkaç ay içerisinde 1,5 milyon civarında bir yeni olgu sayısında bir artış geçmiş aylara göre gündeme geldi. Kış dönemine ve iklim kuşağı itibariyle daha erken influenza, grip benzer hastalık tablosu kuşağına giren ülkelere baktığınızda vaka sayıları hiçbir zaman 2019, 2020, 2021 periyodunda gördüğümüz kadar yüksek değil. Çünkü biz kapanmaları daha çok hastanelerde yer kalmayacak duruma geldiği zaman, acil servislerin tıkanma durumuna geldiği zaman, sağlık hizmeti aksama dönemine geldiği zaman istiyorduk. Dolayısıyla böyle bir vaka sayısı beklenmediğine göre, kapanma gibi olağanüstü bir önleme de ihtiyaç olacağını düşünmüyorum. Eksik aşılarınızı tamamlayın. Grip sezonu başladı. Covid-19 aşılarıyla ilgili mesaj verirken grip aşılarını hep ihmal ediyoruz. Özellikle bu sene içinde ve daha önceki senelerde, yandaş hastalığı olanlar için influenza aşısı ve Covid-19 aşısı çok önemli. Çünkü Covid-19, hafif dahi atlatsanız kişide bir süre sağlık problemlerine sebep olan bir hastalık. Dolayısıyla ağır atlatmayı ve ağır atlatmayı denemeyi kimseye tavsiye etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

''Eris varyantının yayılım özelliği çok fazladır” Haber

''Eris varyantının yayılım özelliği çok fazladır”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün Türkiye’de Eris varyantının olup olmadığı hakkında açıklama yaptı. 9 vakada Eris varyantına rastlanmasıyla Bakan Koca, “Endişe konusu sayılmayacak bir gelişme. Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı Referans Laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurt dışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz” diye sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Bunun üzerine varyantın belirtileri ve detayları ise merak konusu oldu. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, varyantın çok hızlı yayılma özelliğinin olduğunu açıkladı. “Bulgular daha hafif seyretmektedir” Yeni varyanta bağlı ölüm oranının ilk vaka gruplarına göre daha düşük olduğuna dikkat çeken Şenyiğit, “İlk defa 2023 yılının başlarında Asya ülkelerinde tespit edilen Eris varyantı Covid-19’un iyi bilinen 6 varyantından biridir ve kendine göre farklı özellikle arz etmektedir. Öncelikle şunu söylemeliyim ki; bu varyant çok ağır derecede ilk dönemde gördüğümüz varyantların yaptığı ağır derecede hastalık oluşturmamaktadır. Eris varyantının oluşturduğu Covid-19 ile ilgili bulgular daha hafif seyretmektedir. Boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı ve ateş oluşturabilmektedir. Ölüm oranı ilk vaka gruplarına göre çok düşük seyretmektedir” dedi. “Büyük ihtimalle bu varyant yayılacak” Şenyiğit, endişe edilecek bir durumun söz konusu olmadığını ifade ederek, “Eris varyantının kendi içinde oluşturduğu 3 mutasyona bağlı olarak çok önemli bir özelliği var. Çok hızlı bir şekilde hücrelere girebilmekte ve çok hızlı bir şekilde yayılabilmektedir. Dolayısıyla bu varyantın yayılım özelliği çok fazladır. Şu ana kadar bilinen varyantlara göre daha fazladır. Ülkemizde de görülmesi son derece normaldir. Bakanımız Fahrettin Koca 9 vakada Eris varyantının ortaya çıktını dün söyledi. Büyük ihtimalle de bu yayılacak. Ancak endişe edilebilecek bir durum değildir” diye konuştu. Tedavisi Covid-19 ile aynı Eris varyantının belirtilerini açıklayan Şenyiğit, “Özellikle yaşlıların, kronik hastalığı olanların mutlaka dikkatli olması gerekiyor. Bir de okulların açılmasıyla beraber özellikle evlerinde yaşlı ve hasta olanların daha dikkatli olması gerekiyor. Bu tür hastalıklarda özellikle ateş, boğaz ağrısı, üşeme ve titreme olursa mutlaka test yapmaları gerekiyor. Çünkü bu hastalık PCR testi ile ortaya çıkabilmektedir. Tedavisi de Covid-19’da bildiğimiz tedaviyle aynıdır. Dolayısıyla şu anki duruma göre Eris varyantında, başta ülkemiz olmak üzere dünyada çok fazla endişe edilebilecek bir durum yoktur” ifadelerine yer verdi. “Yeni bir aşı önermiyoruz” Yeni varyanta karşı Covid-19 aşılarının direnç gösterdiğini söyleyen Şenyiğit, şunları kaydetti: “Bugün çok iyi biliyoruz ki iki Covid-19 aşısı olanların erise karşı dirençleri çok daha fazladır. Yeni bir aşı önermiyoruz. Ancak hastalık durumuna göre bir şeyler söylenebilir. Ama şu anki mevcut duruma göre evet, bu varyant çok hızlı yayılabilmekte. Ancak ölüm oranı diğer suçlara göre daha düşüktür.”

Apple bilgisayarlara olan talep geçen yıldan bu yana %40 düştü Haber

Apple bilgisayarlara olan talep geçen yıldan bu yana %40 düştü

İBRAHİM BAYSAL– Özel Haber ADANA (İLKHABER) – PC'lere olan talep COVID dönemindeki yüksek seviyelerden uzaklaştıkça insanlar daha az Apple bilgisayar satın alıyor. International Data Corporation'ın (IDC) raporuna göre, 2023'ün ilk çeyreğinde küresel PC cihazı sevkiyatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla %29 düştü. En büyük beş üretici arasında en çok etkilenen Apple oldu: 2022'nin ilk çeyreğinden, 2023'ün ilk çeyreğine kadar sevk edilen Apple PC sayısı %40,5 düştü. Lenovo, HP, Dell ve Asus da %24,2 ile %30,3 arasında değişen oranlarda benzer düşüşler yaşadı. IDC tarafından derlenen veriler dünya çapında 90'dan fazla ülkeden alınarak hazırlanmıştır. Ayrıca küresel sevkiyatlar, BestBuy ve diğer elektronik perakendecileri gibi son kullanıcılara ve dağıtım kanallarına yapılan sevkiyatları içermektedir. Bu rapor, COVID-19 salgınının başlamasıyla birlikte kişisel bilgisayarlara olan talebin arttığı 2021 yılına göre tersine bir dönüşe işaret ediyor. İki yıl önce elektronik üreticilerini rahatsız eden tedarik zinciri sorunları talebin azalmasında rol oynamadı. Hatta stok fazlası oluşmuştu. IDC'de araştırma müdürü olan Jitesh Ubrani, raporda "ağır indirimlere" ve satış fiyatlarına rağmen, PC üreticilerinin bu arz fazlasının "yılın ortasına ve potansiyel olarak üçüncü çeyreğe kadar devam etmesini" bekleyebileceğini belirtti. Küresel sevkiyat hacmi artık COVID öncesi seviyelere daha çok benziyor. Sırasıyla 2019 ve 2018'in ilk çeyreğinde sevk edilen 59,2 milyon ve 60,6 milyon üniteye kıyasla 2023'ün ilk çeyreğinde 56,9 milyon ünite taşındı. IDC'de araştırma başkan yardımcısı olan Linn Huang, 2024'teki talebin ekonominin genel refahına bağlı olacağı tahmininde bulunarak, yukarı yönlü bir eğilim olması halinde "tüketicilerin yenileme, okulların yıpranmış Chromebook'ları değiştirme ve işletmelerin Windows 11'e geçme arayışları nedeniyle pazarda önemli bir artış beklenebileceğimizi" belirtti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.