TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#çoban

İLKHABER-Gazetesi - çoban haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çoban haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kahramanmaraş'ta engelli çobana şiddet uygulayan iki genç kız adliyeye sevk edildi Haber

Kahramanmaraş'ta engelli çobana şiddet uygulayan iki genç kız adliyeye sevk edildi

Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesinde engelli bir çobana sopayla saldırarak ağır yaralanmasına neden olan iki genç kız, sosyal medyada yayılan görüntülerin ardından jandarma tarafından gözaltına alındı. Olayın ardından çoban, kızların taciz iddialarıyla karşı karşıya kalarak adliyeye sevk edildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Vatandaşımıza yapılan bu şiddet asla kabul edilemez" diyerek zanlıların yakalandığını duyurdu.  KENDİLERİNE ALKOL ALMADIKLARI GEREKÇESİYLE ÇOBANI DÖVDÜLER Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesi Çokak Mahallesi'nde İddiaya göre, Seçil G. adlı kız çobanlık yapan N.Y. koyunlarını otlatırken yanına gelip, çobandan kendisine alkol almasını istedi. Çoban ise bunu kabul etmeyince Seçil G. çobanı önce tokatla darbetti, daha sonra üzerine su attı. Bir süre sonra da sopa ile çobana işkence yaptı. Seçil G.'nin çobana dakikalarca yaptığı işkenceyi kız arkadaşı da görüntüledi. Görüntünün sonuna doğru ise elinde sopa ile halay çekmeye başlayan kız, çobanı yakasından tutup kendisi ile halay çekmeye zorlayarak sopayla dövdü. Görüntünün ortaya çıkmasının ardından iki kız için jandarma inceleme başlattı. İçişleri Bakanı'ndan Açıklama İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Vatandaşlarımıza yapılan bu şiddet asla kabul edilemez" ifadesini kullanarak, zanlıların yakalandığını duyurdu. Yerlikaya, adaletin en kısa sürede tecelli edebileceğini belirtti.

Hatay'da çobanlar 30-40 bin TL maaş talep ediyor Haber

Hatay'da çobanlar 30-40 bin TL maaş talep ediyor

Hatay'da kavurucu sıcaklar altında çobanlık yapan üreticiler, hem sıcak havaların hem de yüksek maaş taleplerinin zorluklarıyla mücadele ediyor. Türkiye'nin önemli tarım ve hayvancılık bölgelerinden biri olan Hatay'da, özellikle depremin ardından hayvancılık faaliyetleri devam ediyor. Ancak, 40 dereceyi bulan hava sıcaklıkları, çobanlar için büyük bir yük oluşturuyor. Yüksek Maaş Talepleri Çoban Bulmayı Zorlaştırıyor Kırıkhan ilçesi Karadurmuşlu Mahallesi'nde hayvancılıkla uğrayan çobanlar, yüksek maaş talepleri nedeniyle çoban bulmakta güçlük çekiyor. Küçükbaş hayvancılık yapan Şevket Taşkıran, çoban bulamamanın zorluklarını ve yüksek maaş taleplerini şöyle özetliyor: "Hayvan otlatıyoruz, havalar sıcak. Sıcak hava çok bunaltıyor. Hayvanları saat 5'ten aşağıya çıkartmıyoruz. Yem çok pahalı, sıcaklık keçilerin sütünü etkiliyor. Çoban bulmakta zorlanıyoruz. Çobanlar bana 30-40 bin TL maaş talep ediyor, bu parayı nasıl vereceksin? 20 bin TL'ye bile çoban bulmak zor. Çobanlık çocuk işidir, ama bu parayı kabul etmiyorlar." Sıcak Hava Koşullarında Zorluklar Şevket Taşkıran, sıcak havalarda hayvanlarını korumak için ağaçların ve duvarların dibinde sığınmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. “Kafama şalımı bağlamasam yürüyemiyorum. Çoban bulamıyorum, bu yüzden hayvanları kendim otlatıyorum” diyor. Sıcaklıkların Artışı ve Depremin Etkileri Cemil Akman ise, hayvancılık ve sıcak hava koşullarının zorluklarını vurguluyor: “Hayvancılık çok zorluyor. Sıcaklıklar her zaman 40 derecenin üstünde oluyor. Bu yıl daha fazla sıcak var, özellikle depremden sonra sıcaklık daha da arttı.”

Yarım asırlık çobandan ilham veren şiirler Haber

Yarım asırlık çobandan ilham veren şiirler

Hatay'da yarım asırdır çobanlık yapan Vehbi Gülen, hayvanlarını otlatırken yanında gezdirdiği kalemi ve defteriyle yazdığı şiirlerle biliniyor. İlk kitabı olan ‘Aşık Vehbi Gülen'den Esintiler' adlı şiir kitabını yayınlayan şair Gülen, önce liseyi bitirip sonra da üniversiteyi bitirerek gençlere örnek olmak istiyor. Yayladağı ilçesi Şenköy Mahallesi'nde yaşayan 60 yaşındaki Vehbi Gülen, 50 yıla yakın süredir çobanlık yaprak geçimini sağlıyor. Dağlarda keçileri otlatan Gülen, 18 yaşlarında şiir kitapları okuyarak şiire merak sardı. Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'ndan çok etkilenen Gülen, eline aldığı kalemi ve defteriyle hayvanları otlatırken şiir yazmaya başladı. Geride kalan süreçte kayıtlı 500'ü aşkın şiir yazan Gülen, hem çobanlık yapmayı ve şiir yazmayı çok seviyor. Dağlarda hayvanlar otlatırken ilham alan Gülen, 2022 yılı Haziran ayında ‘Aşık Vehbi Gülen'den Esintiler' adlı ilk şiir kitabını yayınladı. Dağlarda gece gündüz dolaşan Gülen, yazdığı şiirler yanı sıra yazdığı besteleri hayvanlarına söylüyor. İkinci şiir kitabını yayınlatmak isteyen Gülen, bu azmi ve merakıyla önce liseyi sonrada üniversiteyi bitirerek gençlere örnek olmak istediğini dile getirdi. “Dağda hayvanları otlatırken 18 yaşlarında şiir yazmaya başladım” 18 yaşındayken dağda hayvanları otlatırken şiir yazmaya başlayan Vehbi Gülen, “Ben eskiden beri doğduğum doğalı çobanım ve dededen gelme bir meslekti. Dağda hayvanları otlatırken 18 yaşlarında şiir yazmaya başladım. Kendi başıma dağda bir şiirler yazmaya başladım. Bunu askerlik çağında daha fazla dörtlüklerle fotoğrafların arkasına ve mektuplara yazdım. Kaybolanlar kayboldu ve bazılarını kaydettim. Baktım şairlik hoşuma gitti. Önemli şairlerin şiirlerinden okuyarak ve onlardan örnek alarak şiir yazmaya başladım. Mehmet Akif'in şiirlerinden ve İstiklal Marşı'ndan çok etkilendim. Mehmet Akif'in şiirlerini ve Yunus Emre'nin şiirlerini okudum. Onlardan örnek aldım” dedi. “Bu azimle inanıyorum ki hem liseyi hem üniversiteyi bitirip öğrencilere ve gençlere örnek olmak istiyorum” 2022 yılında ‘Aşık Vehbi Gülen'den Esintiler' adlı şiir kitabını yayınlayan Vehbi Gülen, “Şiir sayısını bilemiyorum. 500'ün üzerinde kayıtta olan şiirim var ama kaybolanlar hariç tutuyorum. Genelde boş arazilerde dolaşırken dağlarda tek başıma sakin zamanlarda şiirler aklıma geliyor ve yazıyorum. İlham o zaman geliyor. Ben çobanlıktan da şairlikten de zevk alıyorum. Bunlar ikisine bağlantılı mesleklerdir. Başka bir işle meşgul olsam bu şiirleri yazamam ve düşünemem. En güzel dağda keçileri otlatırken boş zamanlarımda sakin kafayla bunları yazabiliyorum. ‘Aşık Vehbi Gülenden Esintiler' adlı kitabımı 2022 Haziran'da bastırdım. Çok güzel bir kitabım çıktı ve çok sevindim. Geriye kalan 500'ün üzerinde daha şiirim var. Bunlar hep poşetlerde, kitaplarda, defterlerde, telefonda kayıtlı. Bunları bir an önce toplayıp eser yapmak istiyorum. Bu azimle inanıyorum ki hem liseyi hem üniversiteyi bitirebilirim. Ben bu konuda çok meraklıyım ve iddialıyım. Hatta bu konuda pek çok öğrencilere ve gençlere örnek olmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Çobanlık yapan iki üniversite mezunu Emine'nin hayali yeni yılda gerçek oldu Haber

Çobanlık yapan iki üniversite mezunu Emine'nin hayali yeni yılda gerçek oldu

Kırıkkale'nin Yahşihan ilçesinde yaşayan Akçelik ailesi, 72 küçükbaş hayvanına bakarak geçimini sağlıyor. Haftanın bazı günlerinde annesi Türkan ile birlikte kırsal alanda çobanlık yapan Emine Akçelik, aynı zamanda okulunu da bırakmayıp, Kırıkkale Üniversitesi "Adalet Bölümü" ve "Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü"nden mezun oldu. Sıkça küçükbaş hayvanlarıyla birlikte vakit geçiren 24 yaşındaki Akçelik, şimdi de "Veteriner Fakültesi"ni açıktan okumaya devam ediyor. Erkek kardeşi Ahmet'i her gün araba ile okula götürüp getiren Akçelik, geri kalan zamanlarda da ise hem hayvanlara bakıyor hem de üniversite eğitimini tamamlamak için ders çalışıyor. Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz, ilçede sürdürdüğü ev ziyaretlerinde Akçelik ailesini konuk oldu. Türkyılmaz, Emine Akçelik'in kamu kurumunda çalışma hayalini gerçekleştirdi. Akçelik, yeni yıl hediyesi olarak belediyede işbaşı yapacak. Yeni yılın ilk gününde sürpriz yaptığını ifade eden başkan Türkyılmaz, Emine Akçelik'i yeni yıl hediyesi olarak belediyede işe aldığını söyledi. "Yeni yılın ilk gününde de sürpriz olarak Emine'yi belediyede başlatıyoruz" Sohbet sırasında iş talebini geri çevirmediğini anlatan Türkyılmaz, "Emine geçenlerde bir sohbet esnasında kendisinin işsiz olduğunu söyledi. Bizde yeni yıl hediyesi olarak kendisini işe aldık. Bizde çobanlıkla uğraştık gerçekten zor bir meslek. İki kadının hayatta kalma mücadelesini izliyoruz. Emine'de Kırıkkale Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu. Bizde hayatına dokunalım dedik. Yeni yılın ilk gününde de sürpriz olarak Emine'yi belediyede başlatıyoruz. Hayırlı olur inşallah" dedi. "Şu anda annemle birlikte hayvanlarla ilgileniyorum" Yeni yılda dileğinin kabul olduğunu ifade eden Akçelik, "Başkanım bir isteğimin olup olmayacağını sordu. Bende çalışmak istediğimi söyledim. Kabul etti, isteğim bir şekilde gerçekleşti. Çok heyecanlıyım. Okuma aşkım gerçekten çok büyük. Lisans mezunu olunca bırakmadım. Tekrar 'Adalet' bölümünü okudum. Sonra da hayvanlarla iç içe olduk, sonra da açıktan Veterinerlik Fakültesi'ni okumaya başladım. Bu şekilde bir eğitim öğretim sürecim var. Şuanda annemle birlikte hayvanlarla ilgileniyorum. Aynı zamanda Yahşihan Belediyesi'nde çalışmayı hem de burada aileme destek olmayı çok istiyordum. Bu yeni yılda dileklerim kabul oldu" diye konuştu. "Hayvanlarla ilgilenmek çok güzel" Her sabah kardeşini arabayla okula götürüp getirdiğini belirten Akçelik, "Sabah uyandığımda kardeşimi arabayla okula götürüp getiriyorum. Konum olarak merkeze uzak olduğu için en fazla bu şekilde ulaşım sağlanabiliyor. Hayvancılık işi dedemden babama, babamdan da bize geçti. Aslında güzel, ilgilenmeyi de seviyorum. Yahşihan'da hayvancılık işi bitiyor. Bu işi yapan çok nadir insanlar var. Bu civarda bu işi yapan tek genç olarak görüyorum. O yüzden de seviyorum, devam ettirmeyi de istiyorum. Hayvanlarla ilgilenmek çok güzel. Onlarla ilgilendikçe de bağlanıyorum aslında" şeklinde konuştu.

Keçilerinin peşinde 50 yıldır cura çalıyor Haber

Keçilerinin peşinde 50 yıldır cura çalıyor

Teke Yöresi'nin simge yerleşimlerinden Kozağacı köyünde yaşayan Sarıkeçili Yörükleri'nden 63 yaşındaki Özyurt, keçi çobanlığını ve curayı ailesinde babasından sonra yaşatan son kişi. Toroslarda 13 yaşından beri çobanlık yapan Özyurt, curayı babası cura icracısı Habib Özyurt'tan (85) çocukluğunda öğrendi. Dedeleri ve babası gibi hiç müzik eğitimi almayan Özyurt, kulaktan duyduğu nameleri yüreğinde hissederek söylüyor. İlla Yaylası'nda eşiyle keçilerine bakan 5 çocuk babası Özyurt, 50 yıldır 3 telli curasını elinden, gurbet havalarını dilinden düşürmüyor. Çocuklarını çobanlıktan kazandığıyla okutan Özyurt, baba mesleğinin ve cura icracılığının ailesinde kendisinden sonra devam ettirecek kimsenin olmamasından endişe duyuyor. - "Teke Yöresi'nde cura, çobanın yoldaşıdır" Keçi güderek günlerinin geçtiğini belirten Özyurt, AA muhabirine, yaklaşık 3 asırdır bu yaylada ailesinin davar güttüğünü anlattı. Ailenin büyük cura ustası ve icracısının babasının amcası Nuri Özyurt olduğunu belirten Özyurt, "Dedem ve asıl Şakir amcam iyi cura çalardı. Bu cura onlardan babama geldi, babamın da yaşı 85 olunca bize devretti. Benden sonra yok." dedi. Özyurt, çocukluğunda cura çaldığında babasının eline baktığını, onun curasını çalmaya çalıştığını dile getirerek, 12 yaşında curayı öğrendiğini kaydetti. Dördüncü nesil olarak curayı ve çobanlığı sürdürdüğüni anlatan Özyurt, "Teke Yöresi'nde cura, çobanın yoldaşıdır. Şimdi ben burada efkarlandım mı curamı elime alır efkarımı dağıtırım. Gözünü sevdiğimin Yörük çalgısı, gariban işi." ifadesini kullandı. Özyurt, babasının gençliğinde yaptığı 50 yıllık curasıyla daha çok gurbet havasını çaldığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Cura iki telli veya üç telli olur, benim ki 3 telli, 11 perde. Küçük olur çobanın kepeneğinin altına sığar. Hayvanlarımız da bunun sesine alışkın, çaldığımızda durup dinlerler. Gençlere cura çalmalarını tavsiye ediyorum, öğrensinler, örf ve adetlerimizi devam ettirsinler. Bizim sülalemizde bunu çalan hemen hemen bitiyor, çocuklarım heves etmedi, torunlara öğretebilirsem öğreteceğim." - "Eşim vefat edince, şu dünyada curamla yalnız kaldım" Kozağacılı 75 yıllık cura icracısı 85 yaşındaki Habib Özyurt da curayı büyüklerinden öğrendiğine değinerek, amcası Nuri ve ağabeyi Şakir Özyurt'un memleketinin yetiştirdiği bir numaralı cura icracıları olduğunu vurguladı. Amcalarının Çavdır ve Dirmil bölgesinde birçok sanatçı yetiştirdiğini anlatan Özyurt, sözlerini, "Onlar git git, sıra bana geldi. Benim de eşim vefat edince, şu dünyada curamla yalnız kaldım. Kanadı kırık kuş gibi. Parayla hiçbir yerde cura çalmam sadece hatır için çalarım. Parayla değil para nedir ki insanlık mühim. Oğlum Hanefi bunu devam ettiriyor. Bir gün oğluma 'Bak oğlum benim bir oğlum da bu cura. Ben bu curayı büyüklerimden devraldım, benden sonra da sen varsın' dedim." diyerek tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.