TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ceyhan Depremi

İLKHABER-Gazetesi - Ceyhan Depremi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ceyhan Depremi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çakıroğlu: Depreme hazırlıklı olmak hepimizin sorumluluğudur Haber

Çakıroğlu: Depreme hazırlıklı olmak hepimizin sorumluluğudur

İnşaat Yüksek Mühendisi, Çukurova Belediye Meclisi Üyesi Yekda Murat Çakıroğlu; Ceyhan Deprem felaketinin 26. Yıldönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Depreme karşı alınması gereken önlemlere dikkat çekti. “Depremin yıkıcı etkisini yok etmekte geç kalmamalıyız” İnşaat Yüksek Mühendisi, Çukurova Belediye Meclisi Üyesi Yekda Murat Çakıroğlu, “Ceyhan depremiyle birlikte yaşadığımız felaketin ne kadar acımasız olduğunu idrak ettik. Ancak aradan geçen süreçte bir doğa olayı olan deprem ile alakalı olarak plansız yapılaşma, yanlış ya da eksik malzeme kullanmak, denetimsizlik gibi yaptırımlara uyma noktasında önemli adınlar atılarak radikal kararlar alındı. Ancak bunların yeterli olmadığını yapılan mühendislik hatalarının da depremin yıkıcı hatta yok edici etkisini kat kat artırdığını yakın zamanda 6 Şubat deprem felaketinde görmüş olduk. Bunlar vahametin tespiti noktasında elle tutulur gerçeklerimizdir. Depremin yıkıcı etkisini yok etmekte geç kalmamalıyız” dedi. “Asrın felaketini yaşadığımız deprem bazı tespitleri kaçınılmaz kılıyor” Yekda Murat Çakıroğlu, “Asrın felaketini yaşadığımız deprem bazı tespitleri kaçınılmaz kılıyor. Bunları rakamlarla ele alacak olursak; 2012 yılında Müteahhitler Birliği bir çalışmasında takribi 7 Milyon binanın çürük olduğu tespit ediliyor. 2021 yılında İzmir depreminden sonra TBMM de kurulan bir çalışma grubunda bu sayı 6 Milyona yani 1 Milyon çürük yapı tamir edebilmişiz son 10 yılda. Yani şu anda 6 Milyon çürük yapıya sahibiz!.. Hane başına 4 kişi yaşadığını var sayarsak eğer 24 Milyon insanımız ciddi risk altında. Bu inanılmaz çok vahim bir durum. 1. Dünya savaşında 12 Milyon insan kaybedildiği düşünüldüğünde vahametin boyutunu düşünün artık” diyerek ifade etti. “Depreme karşı bilinçli bir toplum için eğitimler verilmelidir” Çakıroğlu deprem bakanlığının kurulması gerektiğini ifade ederek konuşmasını şu şekilde devam etti: “Ülke olarak acil eylem planına geçmemiz için geç kalmamalıyız. Bu doğrultuda belediyeler tek başına kifayetsiz kalır. O yüzden derhal bir Deprem Bakanlığının kurulması ve buna uygun bir fon kurularak çalışmalara başlamak gerekiyor.  Diğer yandan tepeden tırnağa tüm yapıların güncellenmesi fenni şartlara uygun hale getirilmesi şarttır. Belediyelerinde güvenli yaşam alanları oluşturmak için projeler üretilmelidir. Ancak tamamen güvenli yapılar oluşturmakta yeterli değil, depreme karşı bilinçli bir toplum için eğitimler verilmelidir. Yıl dönümünde vurguladığımız Ceyhan Depremi ve akabinde yaşadığımız 6 Şubat depremleri hepimizde derin izler yaralar bıraktı. Ama bunlar geleceğe güvenle bakmamıza engel olmamalıdır. Depreme hazırlıklı olmak hepimizin sorumluluğudur; bu sorumluluğu yerine getirmek için bilim ve teknikten faydalanmamız gerekiyor, uzmanların görüşlerine kulak vermeliyiz.”

Hıdır Çak: Depremi afete çeviren, depreme dayanıksız yapılardır Haber

Hıdır Çak: Depremi afete çeviren, depreme dayanıksız yapılardır

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği’ne TMMOB bağlı İnşaat, Jeofizik, Jeoloji Mühendisleri ve Mimarlar Odası Adana Şubeleri, Ceyhan depreminin 26. yıldönümünde Ceyhan Deprem Anıtı önünde, Ceyhan Belediyesi ile birlikte depremde hayatını kaybedenleri anmak ve deprem önlemlerine dikkat çekmek için anma töreni düzenledi. Katılımcıların taşıdığı, depremin yıkıcı etkilerini yansıtan, 1998 Ceyhan Depreminden fotoğraflar eşliğinde düzenlenen törende, Odalar adına açıklamayı İnşaat Mühendisleri Odası İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak yaptı. Anma Töreninde, Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Emin Pişkin, Mimarlar Odası Adana Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ertaç Özal, Ceyhan Belediye Başkan Yardımcıları Ömer Arslan, Ahmet Özkan Akgün ve Burhan Onuk, TMMOB’ye bağlı Odaların üyeleri ve Ceyhanlılar yer aldı. Hıdır Çak ortak açıklamaya depremde hayatını kaybedenleri saygıyla anarak başladı ve 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen Adana- Ceyhan Depreminin 26. yılının, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerin acılarının da yüreklerde taşınarak karşılandığını belirterek, bir daha böylesi acıların yaşanmamasını temenni etti. İnşaat Mühendisleri Odası İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, “Bugün, bu anma törenini; zemin özelliklerinden, mimari ve betonarme tasarımına, projelendirmeden yapım aşamasına kadar görev alan meslek disiplinleri olan; İnşaat, Jeofizik, Jeoloji Mühendisleri ve Mimarlar Odası Adana Şubeleri ile bunların takibi ve kontrolünde yer alan Ceyhan Belediyesi olarak birlikte düzenledik. Birlikte hareket etmenin, birlikte çalışma yürütmenin, eşgüdümün önemini de bu vesile ile ayrıca vurgulamak isteriz. 27 Haziran 1998 yılında saat 16.55’de meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki Adana – Ceyhan Depremi; 145 kişinin ölümüne, bin 500 kişinin yaralanmasına ve binlerce kişinin evsiz kalmasına yol açmıştır.  Depremin hemen ardından TMMOB’ye bağlı Odaların Adana Şubeleri Ceyhan’da incelemede bulunmuş ve ön hasar tespitinde gönüllü olarak görev almıştır. Ceyhan ilçesindeki kayıpların ve hasarın, binaların mühendislik hizmeti almamasından ve yine o dönemdeki yasa ve yönetmeliklerin yetersiz kalmasından kaynaklandığını söyleyebiliriz” diyerek ifade etti. “Canlarımızı emanet ettiğimiz yapılarımızı buna göre tasarlamamız gerekmektedir” Hıdır Çak, “Gerek Ceyhan Depremi ve ülkemizde yaşanan diğer depremler ve özellikle de ülkece büyük acılar yaşatan 6 Şubat depremleri göstermiştir ki; ülkemizin en önemli sorunlarından birisi, var olan yapı stokumuzun çoğunluğunun riskli ve deprem güvenliği olmayan yapılar olmasıdır. Bunu yıllardır söylüyoruz ve ne yazıktır ki yürütülen mevcut politikalar, daha da söylemeye devam edeceğimize işaret ediyor. Üzerinde yaşadığımız katı yerkabuğunun altındaki akışkan magma tabakası soğumadığı ve konveksiyon hareketlerini devam ettirdiği sürece, dünyanın her yerinde depremler olacaktır. Dağların, ovaların, denizlerin, çukurların vb. bütün bu Jeolojik oluşumların sebebi aynı hareketlerdir. Dolayısı ile bütün bu oluşumlar gibi deprem bir doğa olayıdır. Bu bağlamda; depremin olup olmayacağından ziyade, olacağı gerçeğini artık kabullenip, canlarımızı emanet ettiğimiz yapılarımızı buna göre tasarlamamız gerekmektedir. Yapılar tasarlanırken üzerine oturacakları zeminin statik ve dinamik tüm fiziksel özelliklerini etüt etmek ve yapı – zemin ilişkisinin iyi kurulduğundan emin olmak gerekmektedir" dedi. “Mimarlık-mühendislik hizmetlerinin; gerekli bilgi, beceri ve yeterliliklere sahip meslek mensuplarınca sunulması gerekmektedir” Hıdır Çak basın açıklamasında güvenli yaşam çevresi oluşturulması hakkında şunları söyledi: “Nitelikli, sağlıklı ve güvenli yaşam çevrelerinin oluşturulması için planlamadan tasarıma, projelendirmeden uygulamaya kadar tüm mimarlık-mühendislik hizmetlerinin; gerekli bilgi, beceri ve yeterliliklere sahip meslek mensuplarınca sunulması gerekmektedir. Yapı üretim ve denetim sürecinde, mesleki hak ve yetkilerin geliştirilmesinin, müelliflik ve telif haklarının korunmasının; mesleki hizmetlerin yerine getirilmesinin güvencesi meslek odalarıdır.  Bu nedenle meslek odalarının mesleki faaliyetlere yönelik denetim yetkilerinin imar mevzuatında tanımlanması gerekmektedir.  Ayrıca; projelerin yönetmeliklere uygunluğunu kontrol edilebilmesi açısından, yerel yönetimlerin bünyelerinde, ilgili meslek gruplarından yeterli sayıda, konusunda uzman personel bulundurmaları önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra, afete dönüşen depremlerden ders çıkararak, bundan sonra yapılması gerekenler konusunda, bilim ve tekniğin ışığında hazırlık yapılması anılmalı ve tüm ülkemiz için acil durum eylem planı hayata geçirilmelidir.” Hıdır Çak açıklamasında felaketi önlemek için şunları sıraladı: Ne zaman ve nerede büyük bir depremin meydana geleceği bilinmemekle birlikte, felakete dönüşmesini önlemek için ivedilikle hayata geçirilmesi gerekenler bellidir. Öncelikle sağlam, kararlı ve istikrarlı bir siyasi irade ile kamunun ihtiyaç ve menfaatlerini gözeten, meselelere bütüncül ve bilimsel bakabilen politik bir anlayışa ihtiyaç vardır.  Afetlere hazırlık çalışmaları kaynak ve zaman gerektiren uzun soluklu çalışmalardır. Gerek merkezi, gerekse yerel yöneticilerin esnetip gevşetemeyeceği yasal düzenlemeler yapılmalı, kaynakların doğru ve yerinde kullanımı için önlemler alınmalıdır. Rant odaklı imar düzeni ile yapılaşmada kuralsızlığın ve cezasızlığın hakim olması, kaçak yapılaşmanın önünü açmakta, imar aflarına vesile olmaktadır. Kaçak yapılaşmanın önüne geçilmeli ve yeni bir imar affı söz konusu edilmemelidir. Ülkedeki riskli yapı stoku belirlenmeli, yapı envanteri çıkarılarak belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliği sağlanmalıdır. Mevcut Yapı Denetim Yasası’nın öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; mesleğinde yetkin yapı denetçilerinin faaliyetlerine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir model hayata geçirilmelidir. Kentsel dönüşümde kamu yararı gözetilmeli, dönüşümde sosyal, ekonomik ve mekânsal faktörler göz önüne alınmalıdır. Sonuç olarak; 1998 Ceyhan Depremi, bugünün bakış açısıyla incelendiğinde, yapıların depreme karşı direncinin artırılması gerekliliğini vurgulayan bir örnek olmuştur, tıpkı 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri gibi. Türkiye gibi deprem riski yüksek bir ülkede, yapıların güçlendirilmesi ve deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmesi büyük önem taşımaktadır. Aynı ihmaller nedeniyle bir daha aynı acıları yaşamamak için kaybedecek tek bir günümüzün bile olmadığını hatırlatıyor; İnşaat, Jeofizik, Jeoloji Mühendisleri ve Mimarlar Odası Adana Şubeleri olarak Ceyhan ve Kahramanmaraş depremlerinde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Ceyhan depremi: 26 yıl önce bugün Haber

Ceyhan depremi: 26 yıl önce bugün

Bugün, Türkiye'nin acı bir hatırası olan Ceyhan Depremi'nin 26. yıldönümü. 27 Haziran 1998'de Adana'nın Ceyhan ilçesinde şiddetle sarsılan bölge, 20 saniye süren depremde 145 vatandaşımızı kaybetti. Depremin ardından 1500'den fazla insan yaralandı ve 9 bin 271 bina yıkıldı. Olayın ardından bölgede yapılan bilimsel çalışmalar, deprem risklerini azaltmak için önemli adımların atılmasını sağladı. Depremin detaylarına göre, yerel saat ile 16:55'te Ceyhan-Misis arasında 6.2 büyüklüğünde orta şiddetli bir deprem meydana geldi. Depremin odak derinliği 23 kilometre olarak belirlenirken, sarsıntının süresi yaklaşık 20 saniye olarak kaydedildi. O dönemde Ceyhan nehri taşkın ovası çökellerinde sıvılaşmalara neden olan deprem, bölge için önemli zemin etkileri yarattı. Artçı depremlerle birlikte yaşanan bu doğal felaket, Türkiye'nin deprem riskleri ve yapılaşma politikaları üzerinde derin izler bıraktı. Ceyhan Depremi bilançosu 27 Haziran 1998 tarihinde Adana'nın Ceyhan ilçesinde yaşanan deprem, yerel saatle 16:55'te başladı ve yaklaşık 20 saniye sürdü. Depremin büyüklüğü 6.2 olarak ölçüldü ve 23 km derinlikte gerçekleşti.  145 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1500'den fazla insan yaralandı. Sarsıntı, 9 bin 271 binanın yıkılmasına neden oldu ve bölgede geniş çaplı sıvılaşmalara yol açtı. Depremin etkileri sadece Adana ve Ceyhan ile sınırlı kalmadı, aynı zamanda çevre illerde de hissedildi. Adana'da 128, Osmaniye'de 7, Mersin'de 4 ve Hatay'da 5 kişi depremde hayatını kaybetti. Ceyhan ilçesindeki kayıplar ve hasarlar çoğunlukla binaların mühendislik yetersizliğinden kaynaklandı. Toplam ekonomik kaybın tahmini ise 1 milyar dolar olarak belirlendi. Depremin etkileri üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, bölgenin ikinci derece deprem bölgesi olarak belirlenmesini sağladı. Türkiye'de deprem risklerini azaltmak için bilimsel araştırmaların ve güvenli yapılaşma politikalarının önemi vurgulandı. Bugün, depremzedeler anılırken, deprem risklerine karşı bilinçlendirme etkinlikleri düzenleniyor. Toplumun deprem konusunda daha bilinçli olması ve güvenli yapılaşma standartlarının artırılması çağrıları yapılıyor.

Alpargün Apartmanı davasına, Ceyhan Depremi'nin yıl dönümünde devam edildi Haber

Alpargün Apartmanı davasına, Ceyhan Depremi'nin yıl dönümünde devam edildi

Geçen yıl 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana'nın merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi'nde yıkılan 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı’nın müteahhidi sanık Hasan Alpargün, Ceyhan Depremi'nin yıl dönümünde yeniden hakim karşısına çıktı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana'nın merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi'nde yıkılması sonucu 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı müteahhidi Hasan Alpargün'ün yargılanmasına, bugün Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşma öncesi açıklama yapan Adana Barosu avukatlarından Beşir Ekinci, bugün görülen davanın duruşmasının, 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen Ceyhan Depremi'nin yıl dönümüne rastladığını söyledi. Yıkılan Alpargün Apartmanı'nda yaşamını kaybedenlerin yakınları olan müştekilerle her duruşma öncesi açıklama yaptıklarını belirten Avukat Beşir Ekinci, şöyle konuştu: "1,5 senedir biz her duruşma öncesi buradayız. Ve her duruşma öncesi burada olmaya devam edeceğiz. Bizim tek isteğimiz adalet. 96 canımız için bir nebze olsun içimizi rahatlatacak tek şey, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması. Gelen bilir kişi raporunda da görüldüğü üzere, müteahhit Hasan Alpargün’den kontrolü yapmayan belediye personellerine kadar hepsi asli kusurludur. Süreç ne kadar uzun olursa olsun, ne kadar yıl geçerse geçsin, biz her duruşma öncesi burada olacağız ve bundan sonra hiçbir canımız gitmesin diye en ağır cezayı almalarını sağlayacağız." Rapor dosyaya eklendi Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde daha önce yapılan duruşmada, mahkeme heyeti, dosyadaki delillerin teknik yönü ile incelenmesi amacıyla Konya Teknik Üniversitesi'ni bilirkişi olarak belirlemişti. Konya Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan 6 kişilik heyetin hazırladığı 46 sayfalık ikinci bilirkişi raporu dava dosyasına eklendi. Raporda özetle şu ifadelere yer verildi: "Bazı kolonlarda yeteri kadar demir kullanılmadığı, kolonların minimum donatı şartını sağlamadığı, statik projede yer alan verilere göre kimi kolonların da katlarda farklılık gösterdiği, üst katlara doğru küçüldüğü, perde uçlarında ise demir bulunmadığı tespit edilmiştir. Binadan alınan karot numunelerinde gerçekleştirilen deneylerde, apartmanda kullanılan betonun en düşük basınç dayanım şartını sağlayamadığı belirlenmiştir. Bina, yapıldığı yılda yürürlükte olan 1975 deprem yönetmeliği yükümlülüklerini karşılamamaktadır. Yapı imalatında projede yer almayan detayların olduğu, deprem yönetmeliğinde belirtilen hususlara uyulmadığı, projedeki uyumsuzlukların denetim aşamasında tespit edilmediği belirlenmiştir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.