TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cevdet Yılmaz

İLKHABER-Gazetesi - Cevdet Yılmaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cevdet Yılmaz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cevdet Yılmaz'dan enflasyon ve ekonomi açıklamaları Haber

Cevdet Yılmaz'dan enflasyon ve ekonomi açıklamaları

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "OVP'de en temel amacımız enflasyonu yeniden tek haneye düşürmek, fiyat istikrarını sağlamak" dedi. AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Yılmaz, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın kaybolması üzerine çok ciddi araştırma yapıldığını ve arama tarama faaliyeti yürütüldüğüne dikkati çekerek, herkesin umutla, canlı bir şekilde Narin'in bulunmasını beklediğini, bunun için dua edildiğini ancak cansız bedenine ulaşıldığını söyledi. Arama çalışmaları sırasında çok ciddi bir çaba sarf edildiğini dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti: "Kolay değil. Herhangi bir ifadeye dayalı olarak değil, tamamen oradaki arama çalışmaları sonucunda yavrumuzun cansız bedenine ulaşılmış oldu. Daha sonrasında da biliyorsunuz, çok ciddi anlamda bir gözaltına almalar gerçekleşti ve şu anda da idari, adli bütün soruşturmalar, incelemeler devam ediyor. Bu, hepimizin içini yakan suçun faillerini ortaya çıkarmak ve en ağır şekilde cezalandırmak için ne gerekiyorsa ilgili tüm kurumlarımız yapacaklardır. Dün Adalet Bakanı'mız, İçişleri Bakanı'mız, Aile Bakanı'mız bölgedeydi. Orayı ziyaret ettiler, kabir başına gittiler Narin kızımızın. Aynı zamanda, tabii, oradaki çalışmaları yerinde görerek, nezaret ederek gerekli yönlendirmeleri yaptılar. Bütün kurumlarımızla, bütün gücümüzle bu olayın faillerini ortaya çıkarıp, netleştirip hak ettikleri en ağır cezayı görmeleri için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı'mız 'Bizzat takipçisi olacağım.' dedi. Bu çok önemli gerçekten. Belki ilk defa böyle bir güçlü vurgu gördük devletimizin en tepesinden." Diyarbakır'daki Narin Güran olayı üzerine açıklamalar Olayın bütün toplumu yaraladığını, bu konuda parti, görüş, siyaset ve her şeyin bir kenara bırakılması gerektiğini anlatan Yılmaz, "Narin, artık bu milletin yavrusu, bu milletin çocuğu. Bu nedenle milletimizin başı sağ olsun diyorum ben. Bu acıdan dolayı, bütün milletimize başsağlığı diliyorum. Böyle hadiselerin bir daha yaşanmaması adına hepimizin bu konuyu çok iyi bir şekilde anlaması, analiz etmesi çok önemli. Ama öncelikle bu adli süreçler, sorgulamalar, bunun sonucunda adaletin tecelli etmesi, bu noktada hepimizin dikkatle takip etmesi gereken bir süreç." dedi. Yılmaz, konuya çok yönlü yaklaşılması, siyaset kesiminin üzerine düşeni yapmasının yanında akademik dünyanın da mutlaka bilimsel çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: "İlgili kurumlarımızın, Aile Bakanlığının mutlaka bu konulara eğilmesi lazım. Bu hadiseleri tartışırken, tabii, sosyal medyadan medyaya başka birtakım boyutlarını da belki dikkate almak gerekiyor. Çok boyutlu bir şekilde yaklaşılması gereken, analiz edilmesi gereken, dersler çıkarılması gereken hadiseler. Bu konularda da ilgili kurumlarımızın, akademik dünyanın üzerine düşeni yapması gerekir. Siyaset kurumuna düşen bir şey olursa da tabii ki siyaset kurumunun, Meclis'imizin, ilgili yetki kurumlarımızın mutlaka çalışmaları olacaktır. Ama şu an için önemli olan adli süreçlerin çok sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi, gerçeğin bütün detaylarıyla, bütün yönleriyle ortaya çıkarılması. Faillerin çok net bir şekilde ortaya çıkarılması ve en ağır şekilde cezalarını, hak ettikleri cezaları bulmaları. Şu an yoğunlaşmamız gereken husus bu diye düşünüyorum." OVP'nin büyüme ve enflasyon politikaları Yılmaz, yaptıkları bütün politikalarda bir yol haritası ortaya koyduklarını, anlık kararlarla hareket etmediklerini vurgulayarak, "Çünkü ekonominin düşmanı belirsizliktir. Siyasi veya politika belirsizlikleri. Türkiye geçen yıl yaşadığı genel seçimle, bu yıl yaşadığı yerel seçimle siyasi belirsizlikleri ortadan kalkmış bir ülke. Bu ekonomi için de çok önemli. Siyasi istikrar yoksa, güven ortamı yoksa, ekonomik istikrar da olmuyor. Bu anlamda şanslı bir dönemdeyiz. Uzun sürecek seçimsiz döneme girmiş durumdayız." dedi. Siyasi belirsizliklerin ortadan kaldırılması gibi, politika belirsizliklerinin de ortadan kaldırılmasının önemine değinen Yılmaz, OVP'nin bunu getirdiğini söyledi. Yılmaz, hükümetin 3 yılda izleyeceği politikaları, öngördüğü gelişmeleri bütün ilgili aktörlerle paylaştıklarını anlatarak, şöyle devam etti: "Bu da neyi yapıyor? Öngörülebilirliği artırıyor. Öngörülebilirlik artınca da ekonomik aktörler daha rahat ortamda karar alıp uygulama imkanına kavuşuyorlar. Bugünkü Orta Vadeli Programımız geçen yılki programın devamı niteliğinde. Geçen yıl seçimlerden sonra yeni bir hükümet oluştu. Yeni bir OVP yaptık ve önemli oranda bir politika değişimi, güncellemesi söz konusu oldu. Bu yaptığımız OVP'de ise o ölçüde bir güncelleme yok. Yani geçen yıl yaptığımız temel hedeflerimiz ne ise güncellediğimizde de temel hedeflerimizi koruyoruz. Neyi güncellemiş olduk? Makro ekonomik tahminlerimizi, bütçe büyüklüklerimizi. Son 1 yılda dünyada, Türkiye'de birçok gelişme oldu. Geçen yıl OVP'yi yaparken Gazze'de içimizi yakan bu manzaralar yoktu. Jeopolitik durum bölgemizde daha farklıydı. Birtakım jeopolitik, ekonomik gelişmelerin OVP üzerindeki etkilerini yansıtmış olduk." Büyüme ve enflasyon arasındaki çelişki OVP'nin enflasyonu düşürmek, büyümeyi belli seviyede sürdürmek, depremin yaralarını sarmak, sosyal refah oluşturmak olmak üzere 4 amacının olduğunu belirten Yılmaz, "OVP'nin birinci ve en önemli temel amacı enflasyonu yeniden tek haneye düşürmek ve fiyat istikrarını sağlamak." ifadesini kullandı. Yılmaz, OVP'de büyüme ve enflasyon tahmininin çeliştiği eleştirilerine ise şu yanıtı verdi: "Bu, ekonomi biliminde de literatürde de politika dokümanlarında da çok tartışılan konu. Enflasyonu düşürürken bir miktar talebi baskılamak durumunda kalıyorsunuz. Bu da büyümeye belli oranda yansıyor. Enflasyonu düşürürken büyümeden bir miktar fedakarlık etmek gerekir gibi bir yaklaşım söz konusu. Kısa vadede bu belli oranda geçerlilik ifade edebilir. Kısa vadeli, arada zorluklar yaşayabilirsiniz. Enflasyonu düşürürken, bir miktar büyümeden fedakarlık etmek durumunda kalabilirsiniz. Esas itibarıyla, büyüme ve enflasyon arasında temel bir çelişki yok. Niye yok? Enflasyonu düşürdüğünüz ortamda öngörülebilirliği artırıyorsunuz. Daha istikrarlı ortam oluşturuyorsunuz. Dolayısıyla yatırımcılar için yatırım ortamını da daha iyi hale getiriyorsunuz. Yani enflasyonun düşmesi aynı zamanda büyüme için, istikrar içinde büyüme, sürdürülebilir büyüme için sağlam bir zemin oluşturuyor. Kısa vadede bazı zorluklar olsa da orta ve uzun vadede bu ikisi arasında bir çelişki görmüyorum." Üretim üzerinden büyüme stratejisi ve sosyal refah Büyümede kompozisyonunun önemine değinen Yılmaz, "Büyümeyi farklı şekillerde sağlamanız mümkün. Tüketim üzerinden de büyüyebilirsiniz. Tüketim üzerinden büyüme daha enflasyonist bir etki oluşturur. Üretim üzerinden de büyüyebilirsiniz. Yatırım, üretim, ihracat üzerinden de büyüyebilirsiniz. Bu ikinci kanal hem arzı artırarak hem de büyümeyi, istihdamı sağlayarak aslında dezenflasyon politikamıza destek olur. Dolayısıyla tüketim üzerinden değil, daha çok üretim üzerinden büyüme stratejimiz var. Bu da aslında bizim enflasyonla mücadele politikamız ve büyüme politikamızın eş zamanlı yürütülmesine hizmet ediyor." değerlendirmesinde bulundu. AK Parti'nin ilk yıllarında hem enflasyonun düştüğünü hem de büyümenin hızlandığını anımsatan Yılmaz, "İstikrar ve güvenin artması, öngörülebilirliğin artması, bunun da yerli ve yabancı yatırımcıları cezbetmesi büyümeyi destekleyici unsur. Dolayısıyla burada böyle ezbere, textbook kitaplarında geçen cevaplar yerine tecrübeden hareket etme, çeşitli deneyimlere bakmak çok önemli." diye konuştu. Yılmaz, son 1 yılda bir taraftan enflasyonla mücadele ettiklerini bir taraftan da reel sektörü, özellikle teknolojik yatırımları desteklemek için yeni programlar geliştirdiklerini anlatarak, yeni programlara ilişkin örnekler verdi. Enflasyonla mücadelenin bütüncül bir mücadele olduğunu ifade eden Yılmaz, para ve maliye politikaları boyutu ile yapısal dönüşümlere dikkati çekti. Yılmaz, "Bu bütünlük içinde yaklaştığınızda, farklı hedeflerinizi optimize ederek, dengeleyerek, daha dengeli bir şekilde büyümenizi sürdürmeniz mümkün." diye konuştu. Yılmaz, gelir dağılımına da değinerek, insan odaklı büyüme ve kalkınma stratejilerinin olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Büyümenin nimetlerini bütün toplumsal kesimlere yaymak istiyoruz. Buna da kapsayıcı büyüme diyoruz. Önümüzdeki süreçlerde enflasyonu düşürdüğümüz ve istikrarlı şekilde büyüdüğümüz ortamda ortaya çıkacak imkanlarımızı iki temel amaç için kullanacağız. Birisi ekonomimizin katma değerini yükseltici, reel sektörü destekleyici politikalar. İkincisi sosyal bünyemizi güçlendirici, sosyal refahı artırıcı adımlar. Özellikle bu deprem yükü de hafifledikçe bu önceliklerimize daha fazla yoğunlaşacağız. Bundan hiç kimsenin bir tereddüdü olmasın." ifadelerini kullandı. Enflasyonu düşürmenin gelir dağılımını da iyileştirici faktör olduğunu belirten Yılmaz, enflasyonun gelir dağılımını bozduğunu, dar ve sabit gelirler üzerinde daha fazla yük oluşturduğunu kaydetti. Yılmaz, istihdamın da gelir dağılımı açısından önemine değinerek, vergileri ve harcamaları yaparken de dar gelirli kesimleri, geniş kesimleri gözeten anlayışla hareket ettiklerini, bunun da gelir dağılıma etkilerini göreceklerini vurguladı. "Geliri yüksek kesimlere prensip olarak sübvansiyon vermememiz lazım. Bunun yerine dar ve orta gelirli kesimleri hedeflememiz gerekli." diyen Yılmaz, gelecek dönemde devlet desteklerini dar gelirli kesimlere odaklamanın genel politikaları olacağını söyledi. Sonraki yıl için beklentiler ve hedefler Yılmaz, "erken seçim" tartışmalarının ekonomi gündemine olumsuz yansıdığını dile getirerek, halkın da bu tartışmaları onaylamadığına inandığını belirtti. Seçimsiz dönemlerin ülkenin geleceği açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu dönemlerde siyasetin, bürokrasinin ve kurumların daha yapısal, orta ve uzun vadeli meselelerle uğraşma imkanı bulduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin şu anda yaşamakta olduğu seçimsiz dönemin ekonomi ve sosyal refah açısından kıymetli olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları söyledi: "Vatandaşımız da bunun farkında, siyasi polemikler istemiyor. Vatandaşımız gereksiz tartışmalar istemiyor. Sorunlarını çözecek kalıcı adımların atılmasını ve bunların siyasi polemiklerden uzak, gerçekçi, planlı, programlı bir şekilde yapılmasını istiyor. Dolayısıyla şu an içinden geçtiğimiz dönem altın kıymetinde bir dönem, bir fırsat penceresi. Bu fırsat penceresini erken seçim söylemleriyle, siyasi polemiklerle, halkın gerçek gündeminden uzak söylemlerle gölgelemeye çalışanların bu ülkeye fayda getirmediğini düşünüyorum. Halkımızın da bizden beklentisi onlara söz verdiğimiz hususları gerçekleştirmemiz, ortaya koyduğumuz seçim programımızı hayata geçirmemiz ve halkımızın sorunlarını çözmemiz." Yılmaz, Orta Vadeli Program'ın ilk yılının geçiş süreci olacağını ifade ederek, bu süreçte risklerin, kırılganlıkların azaltılıp temellerin sağlamlaştırılacağını vurguladı. Türkiye'nin son 1 yılda temellerini sağlamlaştırdığını, bütçe açığını, cari açığı ve KKM'yi düşürdüğünü anlatan Yılmaz, "Depremle ilgili çabalarını ortaya koydu. Bunlar risklerimizi düşürdü." dedi. İkinci yılın ise enflasyonun düşeceği, sosyal faydaların daha fazla görüleceği bir dönem olacağını aktaran Yılmaz, "Gıda enflasyonunda yaşananlardan tutun, otomobil alırken karşılaştığınız fiyatlar, ev fiyatlarından başka alanlara varıncaya kadar etkilerini daha fazla görmeye başlayacağız. Asıl büyük faydaları kalıcı fiyat istikrarına geçiş yaptığımız dönemde daha büyük ölçekte görmüş olacağız." diye konuştu. Yılmaz, son 20 yılda çok büyük değişim ve dönüşümlerin yaşandığının altını çizerek, "Geldiğimiz noktada belli sıkıntılar da var. Bunları aşarak ülkemizi bir üst seviyeye taşıyacağız. Bu güçlü bir Türkiye demek. Aynı zamanda insanların gündelik hayatlarında daha rahat yaşadıkları, her alanda standartların daha yükseldiği bir Türkiye demek. O kritik eşiğe gelmiş durumdayız. Türkiye'nin geleceğine dönük karamsar tablo oluşturmaya çalışanlara prim vermememiz lazım." ifadelerini kullandı. "En ciddi katkıyı sulamaya verdik" "Bütçe açığımızı, kamu harcamalarımızı iyi bir noktada tuttuğumuza inanıyoruz" "Şehirlerimizi çok daha güçlü hale getireceğiz" "Harcamalarımızın milli gelire oranında ciddi bir gerileme söz konusu" "Bitmek üzere olan projelere öncelik veriyoruz"

Cevdet Yılmaz, Ertuğrul Gazi Şenliklerinde Türkiye'nin tarihsel ve kültürel gücünü vurguladı Haber

Cevdet Yılmaz, Ertuğrul Gazi Şenliklerinde Türkiye'nin tarihsel ve kültürel gücünü vurguladı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bugün Ertuğrul Gazi Camii'nin kubbesinden göğe baktığımızda özgürce dalgalanan al bayrağımızı, bayrağımızın gölgesinde kalkınan, gelişen, güçlenen, ülkemizi görüyoruz." dedi. Yılmaz, Bilecik'in Söğüt ilçesinde düzenlenen Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri Programı'nda yaptığı konuşmada, Söğüt'te diktiği çınarla 600 yıl boyunca 3 kıta, 7 iklimi kucaklayan, yönetim anlayışıyla çağları aşan Ertuğrul Gazi'yi minnetle andığını söyledi. Bu topraklarda kök salan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" felsefesini şiar edinmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini belirten Yılmaz, asırlardır kutlanan bu kadim şenliğin birlik ve beraberlik içinde daima kutlanmasını diledi. Yılmaz, Ertuğrul Gazi'nin otağını kurduğu Söğüt'ün Osmanlı'nın adalet, hoşgörü ve cesaretle büyüyeceği bir medeniyetin başlangıç noktası olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Tarihin derin izlerini taşıyan bu köklü topraklar Kayı boyunun destansı mücadelesini ve Osmanlı'nın yükselişini simgeler. Kayı boyu en büyük boy değildi sayıca. En fazla askere, en fazla çadıra sahip olan boy değildi ama diğer beylikler değil de niçin Kayı boyu Osmanlı'yı kurdu? Niçin Kayı boyu bu kadar büyüdü? Bunun üzerinde çok ciddi çalışmaların, analizlerin yapılması gerektiğine yürekten inanıyorum. 'Kızıl Elma'nız varsa başarılı oluyorsunuz. Tercihlerinizi, stratejinizi doğru belirlerseniz büyüyorsunuz, bir cihan devleti haline geliyorsunuz. Maneviyatınız güçlüyse, gaza ruhuyla hareket ediyorsanız başarıyorsunuz. Ertuğrul Bey'in Ertuğrul Gazi olması Osmanlı'nın kurucusu Osman Bey'in Osman Gazi olması, Orhan Bey'in Orhan Gazi olması tesadüf değildir. Osmanlı bir gaza devleti olarak kurulmuştur. Stratejik tercihlerini çok doğru belirlemiştir. Bu güçlü kökler üzerinde, güçlü bir maneviyatla yükselmiş bir devlete dönüşmüştür." Ertuğrul Gazi ve Osmanlı'nın Başlangıcı Sağlam kökleri inşa eden yönetim prensiplerinin de iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Sadece bir tarihi bilgi olarak değil, bugünün dünyasına daha adaletli bir düzen vermek için bugün insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunlara daha güçlü cevaplar üretmek için bu yönetim ilkelerini çok iyi çalışmak, çok iyi anlamak durumundayız." ifadesini kullandı. Yılmaz, Ertuğrul Gazi'nin Anadolu Türkmen boylarını ve beylerini nifaktan uzak tutup ortak hedeflere yönlendirdiğini dile getirerek, böylece Anadolu'da Türk varlığının birliğe ve dirliğe kavuştuğunu kaydetti. Başlarda Söğüt'te 400 çadırla varlık gösteren bir beyliğin kuvvet, cesaret, adalet ve stratejiyle bir cihan imparatorluğuna dönüştüğünün altını çizen Yılmaz, "743. Söğüt Şenlikleri'nde gönlündeki fetih ateşiyle Ahlat'tan buraya yürüyen ceddimizin izlerini sürüyoruz. Yürüdüğümüz yollarda, Şeyh Edebali'nin, 'Ey oğul' nidasını, öğütlerini duyuyoruz. Osman Bey'in otağında yanan ateşi istiklal meşalemizde taşıyoruz. Bu topraklar kuruluşun toprakları olduğu gibi kurtuluşun da topraklarıdır. Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayımilliye ateşinin ilk yakıldığı topraklardır. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bir kez daha minnetle, şükranla yad ediyorum." diye konuştu. Cevdet Yılmaz, bu topraklarda Selçuklu'dan, Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e uzanan tarihi süreklilik içinde sahip olunan tüm zenginlikleri selamladığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Farklı dönemleri birbirine karşıymış gibi, birbirini nakşediyormuş gibi ele alanların da büyük bir yanılgı içinde olduklarını özellikle belirtmek istiyorum. Ceddimizin ayak bastığı her yeri abat etme, huzuru, adaleti ve refahı hakim kılma gayesiyle hareket ediyoruz. Vatanımızın her köşesini, Fatih Sultan Mehmet'in 500 yıllık fetihnamesindeki gibi hangi dilden, hangi dinden, ırktan, mezhepten olursa olsun herkes için huzurun, güvenliğin ve selametin yurdu yapmaya çalışıyoruz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışanlara bugüne kadar hamdolsun geçit vermedik, bundan sonra da geçit vermeyeceğiz. Bugün Ertuğrul Gazi Camii'nin kubbesinden göğe baktığımızda özgürce dalgalanan al bayrağımızı, bayrağımızın gölgesinde kalkınan, gelişen, güçlenen, ülkemizi görüyoruz. Hamdolsun bugün gök vatandan, mavi vatana yerli, milli adımlarla yürüyen Türkiye'yi görüyoruz. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemiz ve bölgemiz için tasavvurumuzu barıştan ve hakkaniyetten yana kuruyoruz. Mazluma umut olmak, Gazze başta olmak üzere kanayan yaralara merhem bulmak nesilleri, çağları aydınlatmak için uğraşıyoruz. Türkiye Yüzyılı'nı nereden geldiğimizin ve nereye gideceğimizin bilinciyle inşa ediyoruz." Kültürel Miras ve Birlik Birlik, beraberlik ve geçmişe sahip çıkarak güçlü ve büyük Türkiye idealine yürümeye devam edeceklerini belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "Şölenlerimiz, şenliklerimiz, geçmişten günümüze taşınan kültürel mirasımızdır. Bilhassa 'Yörük Bayramı' gibi etkinlikler milli kültürün muhafazasının yanında yeni nesillerin kültürel ve milli kimliklerinin oluşmasında da büyük rol oynamaktadır. Burada bir araya gelerek sadece geçmişi anmış olmuyoruz. Aynı zamanda bu topraklarda yeşeren her bir değere yeniden can veriyoruz. Halkın bir araya gelerek hazırladığı dev kazanlarda pişirilen pilav herkese ikram edilecek şekilde sunulur ve Türk misafirperverliğinin en güzel örneklerinden birini teşkil eder. Şenlik boyunca sahnelenen halk oyunları bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini gözler önüne seren bir görsel şölen sunar. Alanda kurulan Yörük çadırları bizi köklerimize, ata yurtlarımıza götürür. Böyle etkinlikleri en güçlü şekilde yaşatarak gençlerimizde kökleşen tarih şuurunu daha da zenginleştirdiğimize inanıyorum." Yılmaz, Bilecik ve Söğüt bölgesinin son dönemde ekonomik sahada da çok güçlü noktaya geldiğini anlatarak, buna katkısı olan iş dünyasına ve emek verenlere de teşekkür etti. Şenliğin organizasyonunda emeği geçenleri kutlayan Yılmaz, "Giderek artık farklı ülkelerden de bu bölgemize çok ciddi bir ilgi var, ziyaret var. Özellikle dizi, filmlerden sonra bunun arttığını ifade ettiler. Artık farklı dillerde de tarihimizi burada çok iyi anlatan rehberlere ihtiyaç var. Belki aramızda da farklı ülkelerden misafirlerimiz vardır. Onları da bu vesileyle tekrar selamlıyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Önümüzdeki dönemde yeni müjdelerin de birer birer gelmesini bekliyoruz Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Önümüzdeki dönemde yeni müjdelerin de birer birer gelmesini bekliyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu Toplantısı’na (YOİKK) başkanlık etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen toplantıda, özel sektörün işgücü açığı, yatırım ortamının iyileştirilmesi, güncellenmiş Orta Vadeli Program ve Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi gibi konular ele alındı. Yılmaz, uluslararası firmaların ülkemize yatırım kararlarını açıkladığı bir döneme girildiğini ve önümüzdeki dönemde yeni müjdelerin de geleceğini belirtti. YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME ÇABALARI Toplantıda bir açılış konuşması yapan Yılmaz, Mart ayından bu yana 57 eylemden 10’unun tamamlandığını, 6 eylemde son aşamaya gelindiğini ve kalan 28 eylemde ise yüzde 50 ve üzerinde gerçekleşme sağlandığını açıkladı. Yılmaz, yatırım teşvik sistemini sadeleştirerek katma değeri yüksek yatırımları önceliklendirdiklerini belirtti. Kişisel Verilerin Korunması Kanununda yapılan değişiklikler, yenilenebilir enerji kaynaklarında ek kapasite kurulumuna yönelik düzenlemeler ve diğer teşvikler hakkında bilgi verdi. Ayrıca, özel sektörle iş birliği esasına dayalı yeni bir eğitim yaklaşımı hayata geçireceklerini duyurdu. MESLEKİ EĞİTİM VE İSTİHDAM POLİTİKALARI Özel sektörün işgücü açığı ve işgücünün ihtiyaç duyulan alanlara yönlendirilmesi gerekliliğine değinen Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi başkanlığında bir Mesleki Eğitim ve İstihdam Çalışma Grubu oluşturulduğunu ifade etti. Ayrıca, “Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi”nin yayımlandığını ve yeni eğitim yaklaşımları ile öğrencilerin sektörle entegrasyonunun güçlendirileceğini vurguladı. YATIRIM VE YASAL DÜZENLEMELER Yılmaz, 4054 sayılı Rekabet Kanununda değişiklik ve İklim Değişikliği Kanun Tasarısının Meclis gündemine geleceğini belirtti. Ayrıca, e-Tebligat ve TechVisa programlarının son aşamalara geldiğini, enerji sektörü yatırımları için mevzuat değişiklikleri gerektiğini ve bu konuda çalışmaların sürdüğünü aktardı. ORTA VADELİ PROGRAM VE EKONOMİK HEDEFLER Eylül ayında açıklanacak güncellenmiş Orta Vadeli Program (OVP) hakkında bilgi veren Yılmaz, OVP'nin fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele hedeflerini koruyacağını ifade etti. Ayrıca, deprem afetinin yaralarının sarılmasının ve sosyal refahın artırılmasının da öncelikli hedefler arasında olduğunu söyledi. ULUSLARARASI YATIRIMCILARLA İLETİŞİM Yılmaz, Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisinin yürürlüğe girmesiyle, küresel yatırım stratejisinden alınan payın artırılmasının ve cari açığın finansman kalitesinin yükseltilmesinin hedeflendiğini belirtti. 28 Eylül’de gerçekleştirilecek Yatırım Danışma Konseyi Toplantısında, dünya çapındaki yatırımcıların ülkemize artan oranda nitelikli doğrudan yatırım yapmalarını sağlamak amacıyla üst düzey görüşmeler yapılacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Önümüzdeki dönemde yeni yatırım müjdelerinin gelmesini bekliyoruz Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Önümüzdeki dönemde yeni yatırım müjdelerinin gelmesini bekliyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Uluslararası firmaların ülkemize yatırım kararını açıkladığı döneme girdik, önümüzdeki dönemde yeni müjdelerin yeni haberlerin gelmesini bekliyoruz." dedi.Yılmaz'ın başkanlığında Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplandı. Toplantıya Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ile özel sektör temsilcileri katıldı. Açılışta konuşan Yılmaz, toplantıda 2024 YOİKK Eylem Planı gelişmeleri çerçevesinde kurumlarca sürdürülen çalışmaları, Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi'ni ve eylülde gerçekleştirilmesi planlanan Yatırım Danışma Konseyi toplantısı hazırlıklarını ele alacaklarını belirterek, 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde güncellenecek yeni Orta Vadeli Program (OVP) konusunda kurul üyeleriyle istişarelerde bulunacaklarını söyledi. Yılmaz, 1 Mart 2024'te iş dünyasıyla birlikte cari açığı azaltıcı mal ve hizmet ihracatını kolaylaştırıcı unsurlara odaklanarak 57 maddeden oluşan bir eylem planı belirlediklerini hatırlatarak, bu planın hızla hayata geçirildiğini, mart ayından bu yana belirlenen 57 eylemin 10'unun tamamlandığını, 6'sında ise son aşamaya gelindiğini bildirdi. 28 eylemde de yüzde 50 ve üzerinde gerçekleşme sağlandığını aktaran Yılmaz, bu kapsamda, yatırımcıların üzerinde durduğu Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda değişiklik yapıldığını, kanun yollarına başvuru sürelerinin yeknesaklaştırıldığını ve yenilenebilir enerji kaynaklarında ek kapasite kurulumuna imkan sağlandığını belirtti. "Verimlilik ve ihracat artışını sağlamayı amaçlıyoruz" Uzun vadeli yatırım kredileri, bireysel emeklilik fonlarının girişim sermayesine yönlendirilmesi ve nitelikli personelin uzaktan çalıştırılması uygulamasının uzatılması gibi adımların da hayata geçirildiğini dile getiren Yılmaz, temmuz ayında yayınlanan düzenlemelerle yeşil ve dijital dönüşüme yönelik desteklerin altyapısının oluşturulduğunu ifade etti. Yılmaz, özel sektörle yapılan istişarelerde iş gücü açığı ve iş gücünün özel sektörün ihtiyacı olan alanlara yönlendirilmesi ihtiyacının sıklıkla dile getirildiğini, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi başkanlığında mesleki eğitim ve istihdam çalışma grubu oluşturulduğunu ve grubun çalışmalarına başladığını belirterek, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi'nin ise geçen hafta Resmi Gazete'de yayımlandığını, mesleki ve teknik eğitimi güçlendirmek amacıyla yeni ve uygulamalı bir eğitim yaklaşımını hayata geçireceklerini söyledi. Sonbahar döneminde yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili önemli konuların gündemlerinde olacağını belirten Yılmaz, şöyle devam etti: "4054 sayılı Rekabet Kanunu'nda değişiklik yapılması ve İklim Değişikliği Kanun Tasarısı, Meclis'imizin yeni yasama döneminde gündeme alınmasını beklediğimiz öncelikli konular arasında yer alıyor. 2026 yılında yürürlüğe girecek AB sınırda karbon düzenlemesini dikkatle takip ediyoruz ve bu çerçevede Emisyon Ticaret Sistemi'nin teknik boyutları üzerinde de çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Meclis'imizin yeni yasama döneminde gündemine sunmayı planladığımız konulardan biri de yargı süreçlerini hızlandıracak e-Tebligat konusudur. Bu konuda hazırlanan taslak belirli bir aşamaya geldi. Bununla birlikte nitelikli iş gücünün ülkemize çekilmesine yönelik oluşturulan TechVisa programı için gerekli idari ve teknik altyapı konusundaki çalışmalar da son aşamaya gelmiş durumda. Enerji sektörü yatırımlarıyla ilgili süreçleri iyileştirmeye yönelik mevzuat değişikliği ihtiyaçları tespit edildi ve bu konuda da yeni adımlarımızı hızla atmayı planlıyoruz. Altyapısı hazır planlı sanayi alanlarının oluşturulması ve bunların özel sektörün kullanımına sunulması amacıyla farklı modeller üzerinde hazırlıklarımız sürüyor. Yatırım uyuşmazlıklarının çözümlenmesi, idari sulh ve ticari sırlarla ilgili ulusal mevzuatımızın AB ile uyumlaştırılması da yine Kurul gündemimizde yer alan konulardan. Bu konuda da teknik düzeyde çalışmalar önemli bir aşamaya gelmiş durumda. Makro ekonomik istikrarı güçlendirmeyi, yüksek katma değerli üretimi teşvik etmeyi, yeşil ve dijital dönüşümü odağımıza alarak verimlilik ve ihracat artışını sağlamayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda cari işlemler dengemizde kalıcı iyileşme ve tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmak temel hedefimizdir." "Fiyat istikrarı, enflasyonla mücadele" Yılmaz, Eylül ayında açıklanacak güncellenmiş OVP'nin de bu kapsamda toplantı gündeminde olacağını dile getirerek, 2025-2027 yıllarını kapsayacak olan OVP için de katılımcı bir anlayışla istişarelere başladıklarını, işçi ve işveren temsilcileri, akademisyenler ve iş dünyasının farklı sektörlerinden temsilciler ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önceki OVP'de yer alan ana yaklaşımın, güncellenen programda da korunacağını belirten Yılmaz, "Fiyat istikrarı, enflasyonla mücadele en önemli politika hedeflerimizin başında yer almaya devam ediyor. Bunu maliye politikası ve yapısal reformlarla da destekliyoruz." diye konuştu. Yılmaz, deprem afeti sonrası yaraların sarılmasının da temel öncelikleri arasında olduğunu, ekonomiyi güçlendirmenin yanı sıra sosyal refahı artırmaya yönelik çalışmalara büyük önem verdiklerini anlatarak, "İstikrar içinde, sürdürülebilir büyümeyle sağlayacağımız imkanları insan odaklı bir kalkınma yaklaşımıyla, kalıcı sosyal refaha dönüştürmeye kararlıyız." ifadesini kullandı. "Yeni müjdelerin, yeni haberlerin gelmesini bekliyoruz" Son 21 yılda Türkiye'nin yükselen ekonomik performansı, hayata geçirilen yatırımcı dostu reformlar ve uygulanan cazip teşviklerin iş ve yatırım ortamını sürekli iyileştirdiğine işaret eden Yılmaz, 2003'ten bu yana Türkiye'nin 262 milyar dolara ulaşan uluslararası doğrudan yatırım ile bölgesinde 2. sırada yer aldığını, 29 Temmuz'da 2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi'ni içeren Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nin Resmi Gazete'de yayımlandığını ve stratejinin hayata geçirilmesiyle küresel doğrudan yatırımlardan alınan payın yüzde 1,5'e çıkarılmasının hedeflendiğini kaydetti. Yılmaz, "iklim dostu", "dijital", "küresel tedarik zinciri odaklı", "bilgi yoğun", "nitelikli istihdam sağlayan", "katma değerli hizmet", "nitelikli finansal" ve "bölgesel kalkınmayı destekleyen" olmak üzere sekiz ana başlıkta Türkiye için nitelikli yatırım alanlarını belirlediklerini bildirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son dönemde başta Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri ve HİT 30 Programları olmak üzere önemli çalışmalara imza attık. Bu vizyonumuzun bir sonucu olarak uluslararası firmaların ülkemize yatırım kararlarını açıkladıkları bir döneme girdik. Önümüzdeki dönemde de bu alanda yeni müjdelerin, yeni haberlerin gelmesini bekliyoruz. Dünyanın önde gelen yatırımcı firmalarının üst düzey yöneticilerini, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın başkanlığında 28 Eylül'de gerçekleştirilecek Yatırım Danışma Konseyi toplantımıza davet ettik. Toplantıda çok uluslu yatırımcıların önceliklerini alacak ve makro düzeyde politikalarımıza uluslararası bir bakış açısının yansıtılmasını sağlayacağız. En üst düzeyde gerçekleşecek bu görüşmelerde dünya çapındaki yatırımcıların ülkemize artan oranda nitelikli doğrudan yatırım yapmalarını arzuluyoruz. Küresel düzeyde tedarik zincirinin yeniden şekillendiği bir ortamda, cari açığın sürdürülebilir biçimde azaltılması için çok uluslu şirketlerin yatırım kararlarında Türkiye'yi daha üst seviyede bir yatırım üssü konumuna taşımasını hedefliyoruz." Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Yüzyılı'nı yatırımların yüzyılı haline getirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, ülkeyi yatırım ve üretim üssü haline getirecek bir cazibe merkezi yapmak amacıyla adımlarını kararlılıkla atmaya devam ettiklerini, eylem planının işleyişini üçer aylık periyotlarla paydaş kurumlarla bir araya gelerek yakından izlemeyi sürdüreceklerini söyledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.