TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#çağrı

İLKHABER-Gazetesi - çağrı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çağrı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Suriye milli ordusu komutanlarından provokasyon uyarısı: Haber

Suriye milli ordusu komutanlarından provokasyon uyarısı: "Provokatörlere uymamamız gerek"

Suriyeli bir kişinin 5 yaşındaki Suriyeli bir çocuğa tecavüz etmesi ile Kayseri’de çıkan olaylar sonrasında Suriye’de Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde yaşanan karışıklıklar ile Suriye Milli Ordusu 2. Kolordu Komutanı Fehim İsa ile Şamiye Cephesi komutanı Ebul İz açıklamalarda bulundu. Suriye Milli Ordusu 2. Kolordu Komutanı Fehim İsa ile Şamiye Cephesi komutanı Ebul İz, Kayseri’de çıkan ve ardından Türkiye’nin kontrolündeki Suriye bölgelerine sıçrayan olaylarla ilgili açıklamalarda bulundu. “Provokatörlere uymamamız gerek” diyen Fehim İsa, “Özgürleştirilmiş bölgelerde görevini yerine getiren Türk kardeşlerimize saldıran, kamu malları ile özel mülklere zarar veren provokatörlere uymamamız gerek. Fitne ateşi yakan, fitneye körük ile gidenlerin peşine takılmamamız gerek. Türk bayrağına saygılı olmamız gerek. Mübarek devrim bayrağımızın bizim için kutsal olduğu gibi Türk bayrağı da Türk kardeşlerimiz ve bizim için kutsal ve önemlidir. Son olarak özgür halkımızı akıllı ve bilinçle olmaya davet ediyoruz. Özgürleştirilmiş bölgeleri belirsizliğe sürüklememeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. "Halkımızı itidalli davranmaya ve meşru taleplerini barışçıl bir şekilde ifade etmeye çağırıyoruz" Şamiye Cephesi komutanı Ebul İz ise, Suriye halkının mücadelesinde yanlarında olan Türk halkının, bir takım ırkçılarla karıştırılmaması gerektiğini söyledi. Kurtarılan bölgelerin yaşadığı güvenlik ve istikrarın sürdürülmesinin öneminin altını çizen Ebul İz, “Bu açıdan bakıldığında Cephe El Şamiye liderliği, üyelerine güvenlik ve emniyeti sağlamak, kamu ve özel kurum ve kuruluşlar ile bunların çalışanlarını korumak için üzerlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerektiği konusunda talimatlar yayınladı. Bu nedenle devrimci halkımızı itidalli davranmaya ve meşru taleplerini barışçıl bir şekilde ifade etmeye çağırıyoruz” dedi. “Halkın tüm bileşenleri arasındaki karşılıklı saygının imajını çarpıtanlardan hesap sormak için çalışacağız” Sivil barışı korumanın önemine değinen Ebul İz, “ İnsanlara veya mallara yönelik her türlü sabotaj veya suistimal eylemini de güçlü bir şekilde kınıyoruz. Barışçıl hareketin, barış içinde bir arada yaşamanın ve halkın tüm bileşenleri arasındaki karşılıklı saygının imajını çarpıtanlardan hesap sormak için çalışacağız” ifadelerini de kullandı. Müşterek Kuvvetler ise, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilgili kurumlarıyla temas halinde bulundukları ifade ederek, özgürleştirilmiş bölge halkını provokatif amaçlı kişilerin peşinden gitmemeye çağırdı.

Murat Sancak'tan birlik çağrısı Haber

Murat Sancak'tan birlik çağrısı

TFF Süper Lig takımlarından Adana Demirspor eski başkanı Murat Sancak, sosyal medya hesabından Adanalı iş adamları ve STK’lara birlik çağrısında bulundu. Murat Sancak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Kimseden ses yok. 'Yönetime talip olurlar' dedik ama olmadılar. Çünkü bu kulübün 10 günlük maaşını 1 ay tüm adana işadamlarını, belediyeler, sivil toplum kuruluşlarını gezseler, toplayamayacaklarını gördüler., Bundan 6 yıl önceki kulübün durumunu unutmuşlardı. Papuç pahalı, gördüler, anladılar, şimdi onlara sesleniyorum, taraftara bundan sonra doğruları anlatın. Hain ve hadsizlere yine aynı yüksek sesle cevap vereceğim ama gerçek taraftarlar, amasız ve mamasız destekleyenler, her zaman olduğu gibi başımın üstünde yerleri var. Kandırılanlara da hakkım helaldir. Bu saatten sonra kulüplerine sahip çıksınlar. Kişilere değil kurumlarına sahip çıksınlar. Bu kulübü eni sonu düzlüğe çıkaracağız ve bu kulüp hiç bir durumda ligden düşmeyecek. Yeni anlayışlarla, genç,  dinamik, biraz da tecrübelilerle herkesin korkulu rüyası haline gelecektir. Giden gider, biri gidiyorsa demek ki yol vermişizdir. Şimdi siz gerçek taraftarlar bu kulübe gönül verenler dün olduğundan daha fazla destek ve katkı sağlayın. Belediyeler, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları ve Adana’nın iş adamları bu kulübe destek verin. Hediyeleşmelerinizi ADS ürünlerinden yapın. Çalışanlarınıza motive amaçlı kombineler ve formalar alın. Çalışanlarınıza maç günlerinde izin verme, hatta onlarla gelip maç seyretme, bunu yaptığınızda onlardan daha fazla verim alırsınız emin olun. Adana Demirspor'un başarılı olması, sizlerin kazancı anlamına gelir. Ayrıca şehrinizin takımı evlatlarınızın mutluluğu anlamı taşır. Belediyeler her türlü hediyeleşmeler, maç günlerinde çalışanlara izin verme, onlara bilet kombine alma, sosyal olarak bütçelerinizden katkı sağlama ve her maçta yerinizi alma, deplasmanda da takıma destek verme, siyasetçilerimize diğer şehir vekillerini belediye başkanlarının verdikleri desteklerin fazlasını vermeye davet ediyorum. Haftaya kombineler satışa çıkacak vefa sezonu görelim herkes kendi kombinesini almaya davet ediyorum."

Bordo-beyazlı taraftarlardan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Öntürk'e çağrı Haber

Bordo-beyazlı taraftarlardan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Öntürk'e çağrı

TFF Trendyol Süper Lig'de düşme hattına gerileyen bordo-beyazlı takımın taraftarları, ligin son haftalarında takıma sahip çıkılması konusunda Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk'e çağrıda bulundu. Kahramanmaraş merkezli depremlerde futbolcusu Christian Atsu ve sportif direktörü Taner Savut'un yaşamını yitirmesiyle geçen sezon ligden çekilme kararı alan, bu sezona ise buruk bir şekilde başlayan Atakaş Hatayspor, ligde düşme tehlikesine girdi. İç saha maçlarını Mersin'de oynayan bordo-beyazlılar, Teknik Direktör Volkan Demirel'in görevinden ayrılmasıyla 35. haftadaki Gaziaptep FK maçına, Özhan Pulat nezaretinde çıktı. Bu karşılaşmadan 1-1 berabere ayrılan Hatayspor'dan maçın hakemi Halil Umut Meler ve TFF'ye tepki içeren açıklama yapılırken, taraftarlar da Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk'e çağrıda bulundu. Hataysporlu bir taraftar, sosyal medyadan, "Bu bir siyaset paylaşımı değil. Sayın Mehmet Öntürk başkanım, takım kaptanının 'takım sahipsiz kaldı kaşar ekmek yiyoruz' açıklamaları yaptığı bir ortamda son 3 haftaya giriyoruz. Zaten hakemler de bizim hakkımızı yiyor. Oyuncular da belli ki yönetimden şikâyetçi. Lütfen şu 3 hafta takımın sahipsiz olmadığını gösterin. Bu takıma sahip çıkarsanız bu taraftar sizi hiç unutmaz." ifadelerini içeren paylaşımda bulundu. Bazı taraftarlar da depremde yıkılan kent halkına moral kaynağı olan Atakaş Hatayspor'a her kesimden destek beklediklerini ifade etti.

Işık: Türkiye’deki tüm 9-14 yaş arası kız ve erkek çocukları aşı programına alınmalıdır Haber

Işık: Türkiye’deki tüm 9-14 yaş arası kız ve erkek çocukları aşı programına alınmalıdır

SES Adana Şubesi, HPV aşısı ile ilgili Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Konuyla ilgili gerçekleştirilen açıklamada açıklamayı SES Adana Şubesi Eş Başkanı Belgin Işık yaptı. Işık, HPV hastalığının yüzden fazla çeşidi olan ve bu çeşitlerden 14 tanesinin riskli olduğu bir virüs grubu olduğunu kaydetti. Yarattığı enfeksiyonların çoğunun insanda semptoma yol açmadığını, bazı türlerinin ise siğillere neden olabileceğini aktaran Işık, “Fakat yüksek risk taşıyan HPV türleri ise anormal doku büyümesine ve başta rahim ağzı olmak üzere genital bölgelerde kansere yol açabilir. Rahim ağzı kanseri kadınlarda en sık görülen 4. kanser türüdür. HPV aşısı rahim ağzı kanseri vakalarının yüzde 70’ini ve genital siğilleri yüzde 90 oranında azaltabilmektedir” dedi. IŞIK: 2020 YILINDA DÜNYADA TAHMİNEN 604 BİN KADINA RAHİM AĞZI KANSERİ TEŞHİSİ KONDU VE YAKLAŞIK 342 BİN CİVARI HAYATINI KAYBETTİ Her yıl yaklaşık 14 milyon insanın virüsle enfekte olduğunun tahmin edildiğini söyleyen Başkan Işık, şunları kaydetti: “2020 yılında dünyada tahminen 604 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi kondu ve yaklaşık 342 bin civarı hayatını kaybetti. Bu ölümlerin yüzde 90’ı düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana geldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2023 yılında dünyada 6 HPV aşısı bulunuyor ve tamamı özellikle rahim ağzı kanserine yol açan HPV tip-16 ve tip-18’e karşı koruma sağlıyor. DSÖ’ne göre aşı uygulaması ile 100 yıl içinde 60 milyon rahim ağzı kanseri ve buna bağlı 45 milyon ölüm önlenebilir. 2023 itibari ile yaklaşık 137 ülke HPV aşısını ulusal aşı programına almıştır. DSÖ’ne göre 30 Avrupa ülkesinin 28’inde 9-14 yaş arası kız ve erkek çocuklarına HPV aşısı yapılıyor ve bu ülkelerin tamamının aşı ücretleri ulusal sağlık sistemi tarafından karşılanıyor.” IŞIK: TOPLUM SAĞLIĞININ GELİŞTİRİLMESİ VE İYİLEŞTİRİLMESİ ADINA SAĞLIK BAKANLIĞINA ÇAĞRIMIZ ŞUDUR… Türkiye geneliyle ilgili de konuşan Işık, şu cümleleri kullandı: “Türkiye’de ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kasım 2022’de aşının genişletilmiş bağışıklama programına alınıp ücretsiz uygulanacağını açıklamıştı. Fakat henüz bu konuda bir adım atılmadı. Dünya üzerinde ruhsatlandırılmış 6 aşıdan 3’ü Türkiye’de uygulanabilmektedir. Ancak HPV aşılarının toplam maliyeti asgari ücretin yarısından daha fazladır. Toplum sağlığının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi adına Sağlık Bakanlığına çağrımız şudur; Türkiye’deki tüm 9-14 yaş arası kız ve erkek çocukları aşı programına alınmalıdır. Başkan Işık, 14 yaşından büyük tüm bireylerin de uygun aşı ile aşılanması gerektiğine vurgu yaptı ve aşının tüm maliyetlerinin sağlık sistemi tarafından karşılanması gerektiğinin altını çizdi.

Çağrı merkezi kurup banka görevlisi gibi aradılar, 20 milyon liralık vurgun yaptılar Haber

Çağrı merkezi kurup banka görevlisi gibi aradılar, 20 milyon liralık vurgun yaptılar

Hatay Emniyet Müdürlüğü ekipleri kendisini telefonla arayan ve banka görevlisi olduğunu söyleyen kişilere parasını kaptırdığı yönünde vatandaşlardan şikayet almaya başladı. Polis bu şikayetler üzerine harekete geçerek savcılıktan alınan izinle teknik ve fiziki takip başlattı. Yapılan takibin sonucunda Hatay merkezli İstanbul, İzmir, Mersin, Ankara ve Hatay’da dolandırıcılık yapan bir çetenin olduğunu tespit etti. Polis şüphelilerin İstanbul’un Kadıköy ilçesinde çağrı merkezi kurduklarını, buradan vatandaşları arayıp bir bankanın müşteri hizmetlerinden arıyor gibi yapıp vatandaşları dolandırdıklarını tespit etti.  Polis yaptığı çalışmada şüphelilerin 117 vatandaştan 20 milyon lira dolandırdığını belirledi. Polis bu tespitleri yaptıktan sonra eş zamanlı olarak Hatay merkezli, İstanbul, İzmir, Mersin, Ankara ve Antalya’da operasyon yaptı. Yapılan operasyonlarda 44 şüpheli gözaltına alındı. Polis dolandırıcıların çağrı merkezini de bastı.  Çağırı merkezinde ve evlerde yapılan aramalarda 13 laptop, 8 tablet, 2 kayıt cihazı, 1 para sayma makinesi, 48 cep telefonu, 5 flaş bellek, 6 modem, 20 bin 850 dolar, 585 sterlin ve 8 bin 700 lira nakit para ele geçirildi. Şahıslar emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 22’si tutuklanırken, 22’si ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Eraslan’dan İsrail ürünlerine boykot çağrısı Haber

Eraslan’dan İsrail ürünlerine boykot çağrısı

Bayram BULUT ADANA (İLKHABER)-İHH Adana Şube Başkanı Mahmut Eraslan, İsrail ürünlerine karşı boykot çağrısı yaparak, “İsrail ürünlerini bedava verseler, hatta üste para bile verseler almamalıyız” dedi. İHH Adana Şube Başkanı Mahmut Eraslan, İsrail’in Filistin halkına yönelik gerçekleştirdiği katliamlara tepki gösterdi. Filistin’de bir soykırım gerçekleştirildiğini ve dünyanın sessiz kaldığını aktaran Eraslan, “Müminler bir binanın tuğlaları gibidir ve ellerini birbirine geçirir. Bir taraf bir uzuv ağrıdığı zaman diğer tarafta onun acısını çeker. Şu an biz acı çekiyoruz. İçimizde fırtınalar kopuyor. Ancak biz devlet değiliz, silahlı güç değiliz. Biz şu an meşru zeminde yapabileceğimizi yapıyoruz. Bir kötülük gördük. Şu an elimiz yetmiyor. Ancak elimizle bir şeyler yapıyoruz. Kalbimizde diyoruz. Bunun yanında şunu da söylememiz lazım, bir çağrı yapmamız lazım. Bunu her platformda söylüyoruz. Hafife almamak lazım. Hafife alanlar şu an sosyal medyada ve basında görüyorlar. Birincisi sosyal medyayı aktif ve akıllı kullanma ki bunun karşılığını gördük. Devam etmemiz lazım. Onlar çirkin çirkef yüzlerini bir kez daha dünyaya gösterdik. Dünyadaki bu işbirlikçi liderler üç maymunu oynamaya devam ediyor” diye konuştu. Boykot çağrısı yapan Eraslan, sivil toplum kuruluşları olarak çağrılarının İsrail ürünlerini bedava da verseler, hatta üstene para da verse alınmaması gerektiğini işaret ederek, “Bir diğeri boykot. Bir dönem boykotu da hafif alıyorlardı. Şu an yüzde altmış üzerinde indirim var. Buna da aldanmamamız lazım. Bizim çağrımız sivil toplum kuruluşları olarak bedava da verseler, hatta üste para da verse almamamız lazım. Şu an o çocukların kanını içiyorlar. Bir diğer mesele terör devleti İsrail ve onun işbirlikçisi, kan kardeşi ABD’nin Türkiye'den gitmesi lazım. Ne diyoruz? İncirlik, Kürecik kapansın ve defolup gitsinler buradan. Biz istemiyoruz. Bunlar sadece kan, gözyaşı getiriyorlar gittiği yerlere. İşgal yapıyorlar, işkence yapıyorlar. Şu an dünyanın gözü önünde bir soykırım yapılıyor. Ve şu an dünyayı yönetenler, onların iş birlikçileri üç maymunu oynuyor” şeklinde konuştu. Filistin’de kilometreye 30 bomba düştüğüne dikkat çeken Eraslan, “Yani kilometreye otuz ton bomba düşüyor. Çocukların öldüğünü görüyorlar. Bir diğer mesele de Mısır. Biz Sisi'nin kukla olduğunu biliyoruz. Onların kuklası olduğunu biliyoruz. Ancak oradaki Müslümanlar da ayağa kalkmalı. Sivil toplum kuruluşları ayağa kalkmalı. Ürdün’ü evet biliyoruz liderleri kukla. Ama Atlar ayağa kalkmalı. Sivil toplum örgütleri ayağa kalkmalı ve son olarak şunu söyleyeyim” ifadelerini kullandı. Pazar günü İncirlik’de eylem yapacaklarını vurgulayan Eraslan sözlerini şöyle tamamladı; “Pazar günü de Allah nasip ederse İncirliği kilitleyeceğiz. ABD'ye bir kez daha ses vereceğiz. Onlar defolup gidecek. Ajanlarıyla birlikte defolup gidecek. İsrail'in kan kardeşi Türkiye'den defolup gidecek. Artık onların uçaklarını ajanlarını burada görmek istemiyoruz. Buradan defolup gidecekler. İnşallah pazar günü de İncirlik'e herkesi davet ediyoruz.”

Bakan Göktaş’tan mevkidaşlarına 'Filistin' çağrısı Haber

Bakan Göktaş’tan mevkidaşlarına 'Filistin' çağrısı

(İLKHABER) - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Filistin’de yaşanan olaylar sonrasında Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerdeki mevkidaşları ile sosyal ve insani konularda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşların yöneticilerine gönderdiği mektupta, “Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere destek olmaya davet ediyorum. Ailelerin, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların refahından sorumlu Bakanlıklar ve kuruluşlar olarak, sivillerin katledilmesini durdurmak, daha fazla acı yaşanmasının önüne geçmek için birlik olmalıyız. Saldırıları kınamak ve barışçıl bir çözüm adına çaba göstermek ahlaki ve insani görevimizdir” ifadelerini kullandı. Bakan Göktaş, 7 Ekim’den bu yana İsrail-Filistin arasında yaşanan olaylar nedeniyle Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerdeki mevkidaşları ile sosyal ve insani konularda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşların yöneticilerine acil iş birliği mektubu gönderdi. Göktaş, mektubunda Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak, İsrail yönetiminin özellikle Gazze'de devam eden saldırılarına ilişkin derin kaygısını ve üzüntüsünü dile getirerek acil eyleme yönelik ihtiyacı vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Filistinlilerin kendi topraklarından göçe zorlanması kabul edilemez” sözüne de mektubunda yer veren Bakan Göktaş, Filistin-İsrail çatışmasına adil bir çözüm bulunmadan Orta Doğuda kalıcı bir barışın tesisinin mümkün olamayacağını, hiç vakit kaybetmeden uluslararası toplumun bu konuyu gündeme alması gerektiğinin altını çizdi. Bakan Göktaş, Filistin’de hamile kadınların, çocukların ve bebeklerin güvenliği ve korunmalarına ilişkin ivedilikle adım atılması gerektiğini vurguladığı mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Değerli Meslektaşım, Son dönemde Filistin'de yaşanan trajik olaylar dolayısıyla, ailelerin, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların korunmasından ve refahından sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak, İsrail yönetiminin özellikle Gazze'de devam eden saldırılarına ilişkin derin kaygı ve üzüntümü dile getirmek ve acil eyleme yönelik ihtiyacı vurgulamak istiyorum. “Her gün Gazze’de 120 çocuk öldürülüyor” Bu derin insani kriz ve trajedi karşısında sessiz kalmak evrensel olduğu düşünülen temel insani değerler, hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü gibi kavramlara güveni küresel ölçekte sarsmaktadır. BM Genel Kurulunun, 29.11.1947 tarihli, 181 (II) sayılı kararı ve BM Güvenlik Konseyi'nin 22.11.1967 tarihli, 242 sayılı kararına rağmen, İsrail insan haklarına ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Filistin’e yönelik sistematik bir işgal gerçekleştirmektedir. 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail’in işgalin de ötesine geçen, soykırıma varan operasyonlarına şahit oluyoruz. Her gün Gazze’de 120 çocuk öldürülüyor. Hayatını kaybedenlerin sayısı 4.651'e yükseldi (22 Ekim 2023), bunların %62’si çocuklar ve kadınlardır. Nüfus kaydından tamamen silinen aileler var. Bazı bölgelerde insanların tüm yaşam alanları tamamen yok edildi. 206 eğitim kurumuna, 62 sağlık tesis ve aracına saldırı düzenlendi, 7 hastane tamamen hizmet dışı bırakıldı. Sivillerin, sosyal alanların, altyapı sistemlerinin ve insanların evlerinden kaçarak sığındıkları okulların, hastanelerin, kiliselerin ve camilerin hedef alınması hiçbir surette kabul edilemez. Batı Şeria’da da İsrailli askerler ve yerleşimciler tarafından yapılan saldırılar artmıştır. Batı Şeria’da bulunan 163 kontrol noktasıyla gözaltında tutulan siviller hapis hayatı yaşamakta ve mahalleleri arasında dahi geçiş yapamamaktadır. Ayrıca, İsrail güçleri ve yerleşimciler, bölgedeki Filistinlilerin sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellenmesi amacıyla sağlık tesislerine saldırılar düzenlemeye devam etmektedir. İnsan hakları ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Filistinlilere yönelik uygulanan abluka kabul edilemez. “Bebekler için herhangi bir koruma imkânı bulunmuyor” Gazze’de su, elektrik, gıda ve ilaç gibi temel insani ihtiyaçlara erişim İsrail tarafından engellenmektedir. Dünya Sağlık Teşkilatı’na göre bir insanın günlük su tüketim ihtiyacı 50-100 litre arasında iken Gazze’de insanlar tüm ihtiyaçları için yalnızca kişi başı 1 litre su tüketebiliyor ve günde sadece 1 öğün yemek yiyebiliyor. BM ajansları, Filistin'de 50.000 hamile kadının bulunduğunu belirtmektedir. Bu kadınlar, eğer hayatta kalırlarsa ve ilaç ve tıbbi açıdan yeterli imkânı bulabilirlerse doğum yapabilecekler. Bebekler için ise herhangi bir koruma imkânı bulunmuyor. Hamile kadınlar, çocuklar ve bebeklerin güvenliği ve korunmalarına ilişkin derhal adım atılması gerekmektedir. Filistin’de çocuklar, öldürülmeleri halinde kimliklerinin tespiti için ellerine, kollarına, ayaklarına isimlerini yazıyorlar. Çocukların, kalemlerini bu amaçla değil resim yapmak, okuma yazma öğrenmek için kullanmalarını sağlamalıyız. “Filistinlilerin kendi topraklarından göçe zorlanması kabul edilemez” Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da belirttiği üzere, “Filistinlilerin kendi topraklarından göçe zorlanması kabul edilemez”. Son 17 gündür İsrail tarafından Filistin’e yönelik toplu bir cezalandırma politikası yürütülmekte ve insanlar göçe zorlanmaktadır.  BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin yaptığı açıklamaya göre, Gazze'nin 2.3 milyonluk nüfusunun %60'ından fazlasını oluşturan yaklaşık 1,4 milyon kişi zorla yerinden edilmiştir. Bu insanların %15’i engellidir ve herhangi bir ihtiyacını karşılayamamaktadır. Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere destek olmaya davet ediyorum. “Çocuk, kadın, engelli ve yaşlılara yönelik sosyal hizmetlerin sağlanabilmesi için bir acil eylem planı oluşturulmalı” Şiddeti kınamak ve barışçıl bir çözüm için çaba göstermek ahlaki ve insani görevimizdir. Bu doğrultuda, Filistinli mevkidaşlarımla görüşmemde ortaya konulan öncelikli ve acil adımlar konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Saldırılar ivedilikle sonlandırılmalı, insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun bir yaşam alanı oluşturulmalı. Güvenli insani yardım geçitleri oluşturulmalı ve insani yardımların sınırlandırılmadan bölgeye ulaştırılması sağlanmalı. İnsanların yerlerinden edilmesi engellenmeli. Çocuk, kadın, engelli ve yaşlılara yönelik sosyal hizmetlerin sağlanabilmesi için bir acil eylem planı oluşturulmalı. Bu insani sorumluluğun yerine getirilmesi için adım atacağınıza yürekten inanıyorum. Filistin-İsrail çatışmasına adil bir çözüm bulunmadan Orta Doğuda kalıcı bir barışın tesisinin mümkün olmadığı açıktır. Hiç vakit kaybetmeden uluslararası toplumun bu konuyu gündeme alması elzemdir.”

Savaşın çocuklarından ’savaş bitsin’ çağrısı Haber

Savaşın çocuklarından ’savaş bitsin’ çağrısı

ADANA(İLKHABER)- Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş, aradan 12 yıl geçmesine rağmen devam ediyor. Suriye’de yaşayan milyonlarca insan başka ülkelere sığınmak zorunda kalırken, binlerce kişi ise hayatını kaybetti. Çoğu çocuk yüz binlerce insan ise savaşta yaralandı. Binlerce Filistinli çocuk mağdur İsrail’in Filistin’e düzenlediği saldırılar ise aradan günler geçmesine rağmen devam ederken, binlerce insan hayatını kaybetti. Binlerce Filistinli yaralanıp, ülkelerini terk ederken, Filistin’de kalan insanlar sığınaklarda savaşın son bulmasını bekliyor. Çocuklar ise artık sokaklarda, bahçelerde oynamak yerine aileleriyle birlikte hayatta kalma mücadelesi veriyor. En çok çocuklar zarar görüyor Türkiye başta olmak üzere birçok ülke İsrail’in saldırılarını kınarken, Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ailelerin çocukları, hazırladıkları dövizlerle savaşın bir an önce bitmesini istedi. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Koza Mahallesi’nde eğitim gören çocuklar, savaşın en çok çocuklara zarar verdiğini belirtti. "Ölen çocukları görünce üzülüyoruz" Ailesiyle birlikte 5 sene önce İdlib’den Adana’ya gelen Bara El Hasan (10), "Filistin’de savaş var. Filistin’deki savaşın bitmesini istiyoruz. Bizim ülkemizde de savaş vardı, biz de oradan kaçıp buraya geldik. Savaş çok kötü bir şey, savaşta çocuklar ölüyor. Onları görünce bizler de üzülüyoruz" dedi. "Savaşın bitmesini istiyoruz" 10 sene önce ailesiyle birlikte Adana’ya gelen Kemal Karta, "Bizim ülkemizde de savaş vardı, biz kaçıp buraya geldik. Bir an önce savaşın bitmesini istiyoruz. Orada kardeşlerimiz ölüyor, ölmesinler. Savaş iyi bir şey değil" ifadelerini kullandı. "Çocukların travmaları çok kötüydü" Öğretmen Neriman Günerli ise savaşın bir an önce bitmesini istediğini belirterek, "Çocuklar buraya ilk savaştan kaçıp geldiler. Onların travmaları çok kötüydü. Gerçekten atlatılması zor bir durumdu. Şu anda aynı savaş Filistin’de de var. Biz bu savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz. Bugün çocuklarla birlikte tepkimizi gösterdik. Bu çocukların yaşadığını o çocukların da yaşamasını istemiyoruz" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.