TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Boğaziçi üniversitesi

İLKHABER-Gazetesi - Boğaziçi üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Boğaziçi üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Boğaziçi Üniversitesi'nde CHP heyetinin girişine izin verilmedi, gerilim arttı Haber

Boğaziçi Üniversitesi'nde CHP heyetinin girişine izin verilmedi, gerilim arttı

Boğaziçi Üniversitesi'nde Rektör Naci İnci'nin, geleneksel toplu mezuniyet törenini üçüncü kez engellemesine tepkiler giderek artıyor. Öğrencilerin yasak nedeniyle düzenlediği alternatif mezuniyet etkinliği dün rektörlük tarafından yüksek sesle engellenince, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş önderliğindeki bir heyet, okulun Hisarüstü kampüsüne giderek olaya müdahale etti. Ancak heyet, içeri alınmadı ve güvenlik görevlileri tarafından fiziksel engellemeye maruz kaldı. CHP İzmir Milletvekili ve Boğaziçi mezunu Yüksel Taşkın da güvenlik güçleri tarafından itildi. Güvenlik görevlileri, kendilerine rektör tarafından bu yönde talimat geldiğini savunurken, CHP heyeti milletvekili dokunulmazlığını ve kamu adına denetim yetkisini hatırlattı. CHP heyetinin başkanı Suat Özçağdaş, "Kanunsuz uygulamaları görüşmek, öğrencilerle konuşmak, akademisyenlere destek vermek için geldik. Biz Türkiye'deki cezaevlerinin dışındaki her yere gireriz. Rektörün beni buraya sokmama yetkisi yok. Rektör benim denetimime tabi, milletvekiliyim ben." şeklinde konuştu. Yüksel Taşkın ise üniversite özerkliğine vurgu yaparak, "Üniversitelerin özerkliği mi kalmış? Böyle bir şey olur mu?" diyerek tepki gösterdi. Olayın ardından valilikle temasa geçildiği ancak içeriye girişlerine izin verilmediği belirtildi. Vekiller, sonrasında güçlükle içeriye alındı. Ancak bu süreçte çevik kuvvetin okula girmesi dikkat çekti.

Katar Başbakan Yardımcısı Al Attiyah: Türkiye’yi ve Türkiye’nin girişimlerini desteklemeyi sürdüreceğiz Haber

Katar Başbakan Yardımcısı Al Attiyah: Türkiye’yi ve Türkiye’nin girişimlerini desteklemeyi sürdüreceğiz

Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Dr. Khalid Bin Mohamed Al Attiyah ile TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Boğaziçi Fellow in Global Studies Dr. Hulusi Akar Boğaziçi Lectures’ın konuğu oldu. “Orta Doğu’da Küresel ve Bölgesel Meydan Okumalar” başlığıyla yapılan söyleşide Bakan Al Attiyah, “Türkiye ile bizim ortaklığımız sıradan bir iş birliğinin çok ötesinde, stratejik bir ortaklık. Biz Katar olarak enerji, ticaret gibi her alanda Türkiye’yi desteklemeyi sürdüreceğiz” diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesi, çeşitli alanlarda küresel anlamda etkili olmuş isimleri Boğaziçi Lectures kapsamında ağırlıyor. Bu platform, akademik ve bilimsel konuları derinlemesine incelemeyi önceliyor ve Türkiye ile dünyanın karşı karşıya kaldığı meydan okumaları ele alarak yeni bakış açıları sunmayı ve anlamlı diyaloglar kurmayı hedefliyor. Boğaziçi Lectures’a bu kapsamda TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Boğaziçi Fellow in Global Studies Dr. Hulusi Akar ile birlikte Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Dr. Khalid Bin Mohamed Al Attiyah 7 Haziran’da konuk oldu. Söyleşinin ardından programa katılan önde gelen gazeteci, uzman, akademisyen ve öğrencilerle soru-cevap da yapıldı.  PROF. DR. MEHMET NACİ İNCİ: "BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK MÜKEMMELLİĞİN ÖN SAFLARINDA YER ALMAYA DEVAM EDECEK” Söyleşinin açılışında konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, Boğaziçi Lectures’ın uluslararası güvenlik ve diplomasi de dâhil olmak üzere akademik, bilimsel, kültürel ve önemli konuların derinlemesine incelenmesine öncelik verdiğini ifade etti: “Boğaziçi Lectures, çeşitli alanlarda etkili şahsiyetlerin düşüncelerini paylaşmaları ve anlamlı diyaloglar geliştirmeleri için bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Bu seri, uluslararası güvenlik ve diplomasi de dâhil olmak üzere akademik, bilimsel, kültürel ve önemli konuların derinlemesine incelenmesine öncelik veriyor. Dünyanın karşılaştığı zorlukları ele almak, yeni bakış açıları sunmak ve yenilikçi çözümlere ilham vermeyi amaçlıyor. Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma İşleri Devlet Bakanı Ekselansları Dr. Khalid Bin Mohamed Al Attiyah’a büyük bir şükran ve onurla karşılıyoruz. Davetimizi kabul etmesi, bu etkinliğin önemini vurgularken bizi onurlandırıyor. Dr. Al Attiyah, uluslararası güvenlik ve politikada önemli bir figür. Küresel ve bölgesel zorlukları ele almadaki derin katkıları ve liderliğiyle tanınıyor. Uzmanlığı özellikle Orta Doğu'nun karmaşık dinamikler düşünüldüğünde paha biçilemez. Kendisi deneyimi ve bakış açısı şüphesiz anlayışımızı zenginleştirecek ve Orta Doğu'daki küresel ve bölgesel zorluklar konusunda bizi bilgilendirecek. Dr. Akar ise Boğaziçi Üniversitesi’nde doktora derecesini tamamladı, askeri ve siyasi kariyeri boyunca önemli roller oynadı. Örnek liderliği ve özverisi yalnızca milletimize önemli katkılarda sağlamakla kalmamış, aynı zamanda dâhil olduğu kurumlara uluslararası tanınırlık da getirmiştir. Dr. Akar'a sarsılmaz desteği ve Al Attiyah’ı üniversitemiz adına davet ettiği için en derin şükranlarımızı sunuyoruz. Gurur verici bir tarihe sahip Boğaziçi Üniversitesi akademik mükemmelliğin ön saflarında yer almaya devam edecek.” AL ATTİYAH: “TÜRKİYE İLE SIRADAN BİR ORTAKLIĞIMIZ YOK” Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Dr. Khalid Bin Mohamed Al Attiyah da Gazze’de Filistinlilere yönelik devam eden katliama dikkat çekti. Türkiye ve Katar’ın iki devletli çözümü birçok platformda birlikte savunduğunu vurgulayan Bakan Al Attiyah, iki devletin stratejik ortak olduğunun altını çizdi: “Gazze’de yaşanan katliamın bir an önce durması ve Filistin’de iki devletli çözümün hayata geçmesi için Türkiye ve Katar olarak çalışıyoruz. Birçok platformda bunu dile getirirken, diplomatik girişimler de durmadan devam ediyor. Biz Türkiye ile ortaklığımızı sıradan bir iş birliğinin çok ötesinde, stratejik bir ortaklık olarak değerlendiriyoruz. Katar olarak enerji, ticaret gibi her alanda Türkiye’yi ve Türkiye’nin girişimlerini desteklemeyi sürdüreceğiz.” DR. HULUSİ AKAR: “DR. ATTİYAH’I TÜRKİYE’NİN BİR NUMARALI ÜNİVERSİTESİNDE AĞIRLADIĞIMIZ İÇİN MUTLUYUM” TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Boğaziçi Fellow in Global Studies Dr. Hulusi Akar da Milli Savunma Bakanlığı yaptığı dönemde Al Attiyah ile yakın ve etkili çalıştıklarını ifade etti. Kendisinin de doktora çalışmalarını Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü bünyesinde tamamladığını hatırlatan Akar, Boğaziçi Üniversitesi’nin Türkiye’nin en iyi yükseköğretim kurumu olduğunu söyledi:  “Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde doktora çalışmalarımı tamamladım. Dostum Dr. Attiyah’ı da Türkiye’nin bir numaralı üniversitesi olan Boğaziçi’nde ağırladığımız için ayrıca mutluyum. Bakanlığım döneminde birçok önemli çalışmayı birlikte yürüttük ve şimdi de bu iş birliğimiz mevcut görevimde de devam ediyor. Gazze’de Filistinlilere yönelik sürdürülen katliamın bir an önce durdurulması için girişimlerimiz devam ederken, Orta Doğu’nun Suriye ve Yemen gibi diğer bölgelerindeki krizlerin çözümü için de ortak çalışıyoruz.”,

Türkiye'nin ilk ilaç adayı yerli ve milli kaynaklarla geliştirildi Haber

Türkiye'nin ilk ilaç adayı yerli ve milli kaynaklarla geliştirildi

Tüm faaliyetleri Türkiye'de yapılan ilk ilaç adayı geliştirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, tüm geliştirme faaliyetleri ülkemizde yapılan, fikri hakları tamamen Türkiye’ye ait, klinik araştırmalar için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan (TİTCK) onay alan Türkiye’nin ilk ilaç adayının geliştirdiği bilgisini paylaşarak, “Bu muazzam başarı hikayesini önemli yapan sadece global ölçekte hastalara ümit olan bir ilacın keşfedilmiş olması değil. Kendi kaynaklarımızla bir molekülün, laboratuvardan hastalara ilk defa ulaştırılmasının başarılması, bunun yapılabilirliğinin kanıtlanması çok değerli. Hocamız ve ekibinin geliştirdiği ilaç Faz 2 ve Faz 3 çalışmalarını da başarıyla tamamlayacak, küresel ölçekte bir girişime dönüşecek.” dedi.  Bakan Kacır Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde “Yaşam Bilimleri KOBİ'leri için Küresel Rekabetçiliğe Doğru Ar-Ge Destek Laboratuvarlarına Destek Projesi Lansmanı” etkinliğine katıldı. Bakan Kacır burada yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün yenilikçi teknolojilerden en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğini kaydetti. KACIR: “FIRSAT PENCERESİ” Sağlık sektöründe küresel pazar büyüklüğünün 2027 yılında 10 trilyon dolara ulaşacağının öngörüldüğünü belirten Kacır, “Sağlık sektöründe; yalnızca eski sorunlara yeni yaklaşımlar sunmakla kalmayan, aynı zamanda sağlık sektörünü ve teknolojilerini yeniden tanımlayan, çözümler üreten, daha dinamik, gelişmelere hızlı yanıt veren ve etkili bir sağlık ekosistemi oluşturan ülkeler etkili olacak. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizin yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmet sunma kapasitesini geliştirmesi için bu dönüşümü bir fırsat penceresi olarak görüyoruz.” dedi. KACIR: “YATIRIM PROJELERİNE DESTEK” 2022 yılında Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası’nın yürürlüğe alındığını hatırlatan Kacır, “Kritik ve stratejik olarak belirlediğimiz ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerlileşme hamlemize hız verdik. Geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yeni yatırım için teşvik belgesi düzenledik. 62 milyar Liradan fazla yatırımı hareket geçirdik. 11 binden fazla nitelikli istihdamın önünü açtık. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında; biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 22 milyarı geçen 56 yatırım projesini destekliyoruz.” ifadesini kullandı. Sağlık alanında faaliyet gösteren öncü firmalar bünyesinde yer alan 69 Ar-Ge merkezinde bin 700’den fazla araştırma projesi yürütüldüğü bilgisini paylaşan Kacır şöyle devam etti: “Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 3 bin 700’den fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 21 binin üzerinde projesine destek verdik. TÜBİTAK destek programlarımızda, Ar-Ge ve yenilik konu başlıkları altında, sağlık sektöründeki çalışmalara öncelik veriyoruz.  TÜBİTAK burs ve destek programlarımız kapsamında, son 22 yılda, sağlık alanında 9 bin 500’den fazla projeye ve 17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık.” KACIR: “ÖRNEK BAŞARI HİKAYESİ” Dünya çapında bilimsel araştırmalar üreten, yenilikçi ürün ve hizmetlere dönüşmesine imkân tanıyan altyapılar kurduklarını belirten Kacır, “2010 yılından itibaren ülkemizde pek çok açıdan örnek ve öncü çalışmaya imza atan Boğaziçi LifeSci bunlardan birisi. Yaşam bilimleri alanında çığır açıcı teknolojilerde ileri düzey araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü bu merkezde araştırmacılarımız 100’den fazla bilimsel araştırma projesi yürüttü. Toplam 1200 etki değeri yüksek yayın gerçekleştirdi.  Ülkemizin sağlık girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlayacak teknolojiler üreterek bünyesinde desteklediği akademik girişimcilik faaliyetlerinin gelişimi ile örnek başarı hikayeleri ortaya çıkarıyor.” dedi. KACIR: “AKADEMİK BAŞARIYI GİRİŞİME DÖNÜŞTÜRDÜ” Prof. Dr. Rana Sanyal ve ekibinin; tüm geliştirme faaliyetleri Türkiye’de yapılan, fikri hakları tamamen Türkiye’ye ait, klinik araştırmalar için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK)’dan onay alan ülkemizin ilk ilaç adayını geliştirdiğini söyleyen Bakan Kacır, “Bu muazzam başarı hikayesini önemli yapan sadece global ölçekte hastalara ümit olan bir ilacın keşfedilmiş olması değil. Kendi kaynaklarımızla bir molekülün, laboratuvardan hastalara ilk defa ulaştırılmasının başarılması, bunun yapılabilirliğinin kanıtlanması çok değerli. Hocamız ve ekibi büyük oranda merkezimiz bünyesinde yürütülen akademik çalışmalarını teknoloji girişime dönüştürdü. İnanıyorum hocamız ve ekibinin geliştirdiği ilaç Faz 2 ve Faz 3 çalışmalarını da başarıyla tamamlayacak, küresel ölçekte bir girişime dönüşecek.” dedi.  KACIR: “ARAŞTIRMACILARIMIZIN HİZMETİNE SUNDUK” Türkiye için öncü ve örnek olan bir altyapıyı Avrupa Birliği destekli olarak Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirdiklerini bilgisini veren Kacır, “5 milyon avroluk yeni yatırımla hayata geçen bu projeyle Türkiye'nin ilk klinik öncesi hayvan görüntüleme merkezi, pilot üretim ve ilk ölçekli üretim tesisi, uluslararası standartlarda temiz odanın da yer aldığı, örnek bir altyapıyı girişimcilerimiz ve araştırmacılarımızın hizmetine sunduk. Girişimcilere ve KOBİ’lere destek verecek tematik kuluçka ve hızlandırma programlarını oluşturduk. Lansmanını gerçekleştirdiğimiz bu altyapı dahil Avrupa Birliği destekleriyle yürüttüğümüz projelerle Türk araştırmacıların ve girişimcilerin Avrupa Bilim ve İnovasyon Ekosistemindeki konumunu da güçlendiriyoruz. Avrupa araştırma ve inovasyon ekosistemine daha etkin katkı sunmalarını temin ediyoruz.” diye konuştu.

Haber

"Antalya Deprem Master Planı Konferansı" düzenlendi

ANTALYA (AA) - Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bilim insanlarının katılımıyla depremin etkilerini en aza indirmek ve bu konuda bilinç oluşturmak için "Antalya Deprem Master Planı Konferansı" yapıldı.Antalya Kültür Merkezi Perge Salonu'nda düzenlenen konferans öncesinde vatandaşlar, simülasyon tırında, deprem anında sergilenmesi gereken doğru davranışlar konusunda bilgilendirildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yaptığı konuşmada, yaşanan birçok depremin acılarının hafızalarda olduğunu belirterek, depremin değil, tedbirsizliğin öldürdüğünü söyledi.Antalya'da olabilecek depremin etkilerini azaltmak ve kenti dirençli hale getirmek için geçen sene deprem master planı çalışmalarına başladıklarını aktaran Böcek, bu çalışmalara halkın gönüllü katılımının önemli olduğunu ifade etti.Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Onursal Profesörü Mustafa Erdik, "Deprem Riski ve Azaltımı" adlı sunumunda, dünyada yaşanan depremlerin tarihçesi hakkında bilgi verdi.Türkiye'nin dünyada depremin etkilerinin azaltılmasına yönelik çalışma yapan dünyada ilk üç ülkenin içinde olduğuna dikkati çeken Erdik, "1900-2023 yılları arasında 114 hasar yapıcı deprem meydana gelmiş, 14 milyon kişi etkilenmiş, 650 bin konut yıkılmış, 145 bin can kaybı olmuştur." diye konuştu.Deprem riskinin binalar üzerindeki ölçümlerini haritalar üzerinden anlatan Erdik, İstanbul'un en yüksek riskli yerler arasında bulunduğunu dile getirdi.Erdik, Antalya'da deprem riskinin düşük olduğunu ancak olası bir depremde fiziki kaybın yanı sıra ekonomik kaybın büyük olabileceğini belirtti.Antalya'da muhtemel depremde en yüksek hasarı Korkuteli ilçesinin alabileceğini öne süren Erdik, "Deprem sonrası insan canı ile tarihi ve kültürel mirası asla yerine koyamazsınız. Müzelerde sergilenen eserlerin küçük sarsıntıda bile devrilmesi çok büyük kayıplardır." ifadesini kullandı.- "Hatay'da Rönesans binaları proje hatasından yıkılmıştır"Yapılacak her yapının deprem şartnamesine uygun olması gerektiğine işaret eden Erdik, risk azaltılmasının öncelikli hedefinin depremden sonra yerine koyulamayacak varlıkların korunması olduğunu vurguladı. Erdik, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlere değinerek, şunları kaydetti:"Hatay'da çok lüks Rönesans binalarının depremde yıkılma sebebi proje hatasıdır, imalat hatası değildi. Proje hatasını denetleyecek nitelikte yapı denetim sistemi yok. Projeyi yapacak kişinin yetkin mühendis olması lazım. Nasıl ki pratisyen doktor acil durumlar dışında ameliyat yapamıyorsa, üniversiteden dört yılda mezun olmuş bir mühendisin de yetkin eğitim almadan proje yapmaması gerekiyor. Yoksa yapı denetimiyle bunları bulmamız çok zor iş."Konferansta, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, "Dünyadan Akdeniz'e Tsunamiler, Farkındalık, Hazırlık ve Önlemler", İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cem Demir ise "Şubat 2023 Depremleri ve Depremde Dirençli Yapılar için Öneriler" başlıklı sunum yaptı.

Avrupa’nın en iyileri arasına Türk üniversiteleri girdi Haber

Avrupa’nın en iyileri arasına Türk üniversiteleri girdi

İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Quacquarelli Symond’ın (QS) bu yıl başlattığı ve Avrupa’daki en iyi üniversiteleri sıraladığı “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024” listesinde ODTÜ, İTÜ, Koç, Bilkent ve Boğaziçi üniversiteleri ilk 200’e girdi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, “Akademik saygınlık, öğrenci-öğretim üyesi oranı, makale sayısı, uluslararası öğrenci sayısı gibi kriterlere göre yapılan değerlendirmede üniversitelerimiz yüzümüzü güldürdü” dedi. QS, Avrupa Konseyi’ne üye 42 ülkedeki 688 üniversiteyi değerlendirdiği “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024” listesini yayımladı. Listedeki “Avrupa Geneli” sıralamasında Türkiye’den ODTÜ 124’üncü, İTÜ 138’inci, Koç Üniversitesi 174’üncü, Bilkent Üniversitesi 178’inci Boğaziçi Üniversitesi 199’uncu oldu. Sabancı Üniversitesi (201), Hacettepe Üniversitesi (224), İstanbul Üniversitesi (228), Gazi Üniversitesi (283), Ankara Üniversitesi (289), Yıldız Teknik Üniversitesi (326), Ege Üniversitesi (381), İstanbul Gelişim Üniversitesi (432), Abdullah Gül Üniversitesi (445), Galatasaray Üniversitesi (445), Marmara Üniversitesi (451), Çankaya Üniversitesi (455), İstanbul Bilgi Üniversitesi (488), Dokuz Eylül Üniversitesi (488) de ilk 500 içerisinde yer aldı. QS’in, “Akademik saygınlık, çalışan saygınlığı, makale başına düşen atıf sayısı, öğretim üyesi başına düşen makale sayısı, uluslararası araştırma iletişim ağı, istihdam edilebilirlik, öğretim üyesi-öğrenci oranı, uluslararası öğrenci çeşitliliği, uluslararası öğretim üyesi oranı, gelen değişim öğrencisi oranı, giden değişim öğrencisi oranı, sürdürülebilirlik puanı” kriterlerini esas alarak ve “küresel tanınma, araştırma becerisi, öğretim kaynakları, uluslararasılaşma ve istihdam” gibi alanlarda yaptığı değerlendirmeye Türkiye 72 üniversite ile dahil edildi. Türkiye, bu sayıyla Birleşik Krallık’tan sonra en fazla üniversite ile temsil edilen ikinci ülke oldu. İşverenler tarafından en fazla tanınan Türk üniversiteleri QS’in uluslararası işverenler arasında tanınırlık açısından yaptığı değerlendirmeyi yansıtan “İşveren İtibarı” göstergesinde Türkiye’den üç üniversite Avrupa’nın bu alandaki en iyi 50 üniversitesi arasına girdi. Bu listede ODTÜ 34’üncü sırada yer alarak işverenler tarafından en çok tanınan Türk üniversitesi oldu. ODTÜ’yü 37’nci sıradaki İstanbul Teknik Üniversitesi, 42’nci sıradaki Boğaziçi Üniversitesi izledi. ODTÜ ayrıca “Akademik İtibar” göstergesinde de 109. sırada yer aldı. Öğrenci değişim programlarında Avrupa’daki en iyi Türk üniversiteleri Türk üniversiteleri “Avrupa’nın en iyi öğrenci değişim programları” kategorilerinde de üst sıralarda yer aldı. “Giden Öğrenci Değişimi” göstergesindeki değerlendirmede Avrupa’da Galatasaray Üniversitesi 12’nci, Bilkent Üniversitesi 31’inci, ODTÜ 32’nci oldu. “Gelen Öğrenci Değişimi” göstergesinde ise Fırat Üniversitesi 35’inci sırada yer aldı. İstihdam ve sürdürülebilirlik göstergeleri QS’in “İstihdam Sonuçları” göstergesinde Boğaziçi Üniversitesi 33’üncü sıraya yerleşerek bu alandaki en iyi Türk Üniversitesi olurken, İstanbul Üniversitesi de aynı alanda 62’nci sırada yer buldu. “Sürdürülebilirlik” alanında ise ODTÜ 47’nci sırada yer aldı. Özvar: “Çalışmalarımızın meyve verdiğini görmek mutluluk kaynağı” YÖK Başkanı Erol Özvar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak, ülkemizin yükseköğretim alanında dünya devleriyle rekabet edebilir hale gelmesi ve gittikçe artan sayıda öğrenci için bir çekim merkezi olması için uluslararasılaşma stratejimiz doğrultusunda yoğun çaba sarf ediyoruz. Yürüttüğümüz çalışmaların meyve verdiğini görmek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı” ifadelerini kullandı. Kamuoyunun yakından bildiği, büyük bir prestij ve tanıtım aracı haline gelen üniversite değerlendirme kuruluşlarından olan QS’in sıralamasında Türkiye’den çok sayıda üniversitenin yer aldığına dikkati çeken Özvar, şunları kaydetti: “Avrupa ülkelerinde yer alan üniversitelerin değerlendirildiği listede Türkiye, Birleşik Krallık’tan sonra 72 üniversite ile en fazla temsil edilen ülke oldu. Akademik saygınlık, öğrenci-öğretim üyesi oranı, makale sayısı, uluslararası öğrenci sayısı gibi kriterlere göre yapılan değerlendirmede üniversitelerimiz yüzümüzü güldürdü. Başta ilk 200 arasına girmeyi başaran ODTÜ, İTÜ, Koç, Bilkent ve Boğaziçi Üniversitelerini; daha sonra da diğer tüm üniversitelerimizi tebrik ediyorum. QS’in yalnızca bölgesel sıralamalarında değil; dünya üniversiteleri sıralamalarında da yüksek başarı gösteren üniversite sayımızın ileride daha da artmasını ve başarı gösteren üniversitelerimizin bu çıtayı daha da yükseltmelerini temenni ediyorum.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.