TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#BM

İLKHABER-Gazetesi - BM haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, BM haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AB Yüksek Temsilcisi Borrell'den Netanyahu'ya Haber

AB Yüksek Temsilcisi Borrell'den Netanyahu'ya "Guterres" tepkisi

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e yönelik, BM Geçici Gücü'nü (UNIFIL) Lübnan'ın güneyinden çekmesi talebiyle ilgili olarak, bunun BM Güvenlik Konseyi tarafından alınmış bir karar olduğunu ve Guterres'in bu konuda yetkisinin bulunmadığını ifade etti. AB ülkelerinin dışişleri bakanları, Orta Doğu ve Ukrayna'daki gelişmeleri ele almak için Lüksemburg'da bir araya geldi. Toplantıya başkanlık eden AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, girişte yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun BM Genel Sekreteri Guterres'e seslenerek UNIFIL unsurlarının Lübnan'ın güneyinden çekilmesini talep etmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Borrell, "Herkese hatırlatmak istiyorum ki; bu görevin devam edip etmeyeceğine BM Genel Sekreteri karar vermiyor. Bu tür kararları Güvenlik Konseyi alır. Bu yüzden, Genel Sekreter Antonio Guterres'i suçlamayı bırakın çünkü bu tür kararları kendisi değil, Güvenlik Konseyi alıyor." ifadelerini kullandı. Genel duruma da değinen Borrell, "Batı Şeria ve Gazze'de insani durum, sivillere yönelik saldırılar, altyapının tahribi ve yerleşimci şiddeti artıyor. Özellikle Cebaliye'deki mülteci kampında diğer yerlere göre daha fazla." diye konuştu. İsrailli iki bakana yaptırım gündemde Borrell, dışişleri bakanlarının gündeminde "şiddet yanlısı İsrailli yerleşimcilere ve hatta iki bakana (İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich) yönelik yaptırımların da bulunduğunu anımsattı. AB, İsrail'in UNIFIL saldırısına dahi yanıt vermekte gecikti Borrell, "Dün gece, nihayet, saatler süren tartışmaların ardından, Lübnan'daki UNIFIL'i destekleyen bir bildiri üzerinde anlaştık. 27 AB üyesi, İsrail'den UNIFIL'e saldırmayı bırakmasını istemek konusunda anlaştı." ifadelerini kullandı. Borrell bir gazetecinin, "AB'nin Orta Doğu konusunda tek sesle konuşması neden bu kadar zor?" sorusu üzerine şunları kaydetti: "Oldukça açık olan bazı şeyleri söylemek çok uzun sürüyor. İsrail'in UNIFIL'e yönelik saldırılarına karşı olmamız gerektiği oldukça açık, özellikle de askerlerimiz orada olduğu için, birçok Avrupalı ​​asker orada olduğu için. Bu nedenle üye ülkeler bu konuda daha hızlı bir anlaşmaya varabilselerdi memnun olurdum." Borrell, "Birçok AB üyesi ülke bu göreve katılıyor. Çalışmaları çok önemli. BM birliklerine saldırmak tamamen kabul edilemez." dedi. AB tarafından sabah saatlerinde yapılan açıklamada İsrail'in UNIFIL'e saldırılarından ciddi endişe duyulduğu belirtilerek, İsrail makamlarından acilen açıklama ve kapsamlı bir soruşturma beklendiği duyurulmuştu.

ABD: İsrail'in Lübnan'da BM Barış Gücü'nü hedef almasından derin endişe duyuyoruz Haber

ABD: İsrail'in Lübnan'da BM Barış Gücü'nü hedef almasından derin endişe duyuyoruz

Adının açıklanmasını istemeyen bir Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, İsrail'in Lübnan'daki BM Barış Gücüne yönelik saldırısını değerlendirdi. Sözcü, "İsrail'in Lübnan'daki BM Barış Gücü tarafından kullanılan iki pozisyonu ve bir gözlem kulesini hedef aldıklarına ilişkin haberlerden dolayı derin endişe duyuyoruz." ifadesini kullandı. İsrailli muhataplarına hemen ulaşarak olayla ilgili daha fazla bilgi istediklerini belirten ABD'li sözcü, "İsrail'in Mavi Hat yakınlarında Hizbullah altyapısını hedef alan saldırılar düzenlediğini anlıyoruz ancak bu operasyonların BM barış gücü unsurlarının emniyet ve güvenliğini tehdit etmemesi önemlidir." değerlendirmesinde bulundu. Beyaz Saray Sözcüsü konuyu geçiştirdi Öte yandan aynı konuyla ilgili günlük basın brifinginde değerlendirmeler yapan Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre ise henüz olayın çok yeni olduğunu ve muhataplarından olaya ilişkin daha geniş bilgi istediklerini söyledi. Jean-Pierre, İsrail'in UNIFIL'i hedef almasına ilişkin spesifik bir değerlendirme yapmayacağını ancak genel anlamda barış gücü unsurlarının güvende olmaları gerektiğini kaydetti. Jean-Pierre, "Barış gücü askerlerinin güvende ve emniyette olmalarını isteriz ancak spesifik olarak bu olayla ilgili söyleyebilecek bir şeyim yok." dedi. UNIFIL, İsrail ordusunun gözlem kulesini hedef alması sonucu 2 barış gücü askerinin hafif yaralandığını duyurmuştu. Birçok ülke saldırıya tepki göstermiş, İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, İsrail ordusunun İtalyan askerlerinin de görev yaptığı UNIFIL'i hedef alan saldırısının "savaş suçu olabileceğini", İsrail'den bir an önce resmi ve gerçek açıklamalar beklediklerini belirtmişti.

İran'ın BM Temsilcisi İravani: İsrail'in barış veya ateşkes peşinde olma niyeti yok Haber

İran'ın BM Temsilcisi İravani: İsrail'in barış veya ateşkes peşinde olma niyeti yok

İravani, BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Lübnan'daki gelişmeleri ele almak için düzenlenen acil oturumda, İsrail'in Lübnan'a karşı saldırılarını değerlendirdi. BMGK üyelerine hitap eden İravani, "Rejim bölgeyi tam anlamıyla benzeri görülmemiş bir felaketin eşiğine getiriyor. İsrail'in barış veya ateşkes peşinde olma niyeti yok." ifadelerini kullandı. İsrail'in bir yıldır işgal altındaki Filistin'de "tam bir dokunulmazlıkla vahşetine devam ettiğini" söyleyen İravani, "Şimdi, bu rejim acımasız saldırgan savaşını Lübnan'a kadar genişletiyor ve sınırın ötesinde gece gündüz masum insanları hedef alıyor." diye konuştu. İran Büyükelçisi, ABD'nin herhangi bir etkili kararın çıkmasını engellemesi nedeniyle BMGK'nin "felç durumda" olduğunu dile getirdi. Amir Said İravani, "ABD, Birleşik Krallık ve bazı Batılı devletlerin İsrail'e sağladığı sarsılmaz destek, bu saldırgan terörist rejime her türlü uğursuz davranıştan muafiyet verdi." dedi. İravani, "Daha fazla gerilimi önlemenin tek yolu vardır: İsrail, Gazze'ye yönelik savaşını ve Lübnan'a yönelik saldırılarını derhal durdurulmalıdır." ifadelerini kullandı. İsrail'i karşı saldırı yapmaması konusunda uyardı İran Daimi Temsilcisi Amir Said İravani, Tahran'ın, dün İsrail'e karşı yaptığı misillemeyi hatırlatarak, "Bu, İsrail'in son iki ayda devam eden terörist saldırgan eylemlerine karşı gerekli ve orantılı bir yanıttı." dedi. İravani, "İsrail terörist rejimini, ulusal güvenliğimize ve hayati çıkarlarımıza yönelik herhangi bir başka saldırganlık eylemine karşı şiddetle uyarıyoruz." diye konuştu. İsrail'in "yalnızca kaba kuvvetten anladığını" söyleyen İravani, uluslararası toplumun bölgedeki gelişmelere sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayarak, BMGK'ye, Tel Aviv yönetimine karşı "acil ve kararlı bir yanıt verme" çağrısını yineledi. İravani, "Güvenlik Konseyi, İsrail'in Lübnan, Gazze ve Suriye'ye yönelik devam eden saldırganlığını ve savaş suçlarını durdurmak ve durumun tam ölçekli bir bölgesel savaşa dönüşmesini önlemek için müdahale etmelidir." ifadelerini kullandı. İsrail'in "saldırganlığının" ABD'nin askeri ve siyasi desteğiyle mümkün olduğunu kaydeden İran Büyükelçisi, "Amerikan silahları, Gazze'de kullanılan İsrail silahlarının ve mühimmatının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır ve bu nedenle ABD, İsrail vahşetiyle her yönden bağlantılıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya: Orta Doğu'daki trajedinin sebebi ABD'nin başarısız politikalarıdır Haber

Rusya: Orta Doğu'daki trajedinin sebebi ABD'nin başarısız politikalarıdır

Zaharova, düzenlediği haftalık basın toplantısında gazetecilerin, "Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun bitiminden hemen sonra Tel Aviv'in savaşı Lübnan ve Yemen'e kadar genişletmesinin ardından BM'nin İsrail'in saldırganlığını durdurabileceğini düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusunu cevapladı. BM'nin, İsrail'in saldırganlığını durdurma potansiyelinin bulunduğuna işaret eden Zaharova, bir yıldır süren Arap-İsrail çatışmasının bölgesel bir savaşa dönüştüğünü ve eşi benzeri görülmemiş şekilde kan döküldüğünü belirtti. Zaharova, bu durumun uluslararası toplumun ciddi tepki vermesini gerektirdiğini kaydederek, bu tepkinin de BM'de geliştirilmesinin mümkün olacağını ifade etti. Derhal ateşkes, güvenli insani erişimin sağlanması ve barış sürecinin yeniden başlatılması yönünde başta BM Genel Kurulunda olmak üzere geniş bir fikir birliğinin ortaya çıktığını anımsatan Zaharova, bu süreci ise ABD ve İsrail'in tıkadığını dile getirdi. Bir yıl önce Hamas'ın, sadece Gazze'dekilerin değil, milyonlarca Filistinlinin toplu olarak cezalandırılması için bahane haline getirildiğini söyleyen Zaharova, binlerce Filistinlinin yanı sıra şimdi de Lübnanlılar, Yemenliler ve Suriyelilerin öldürüldüğünü vurguladı. İnsani yardım çalışmaları açısından da modern tarihin en büyük kaybının yaşandığına işaret eden Zaharova, şu ifadeleri kullandı: "Yalnızca Gazze Şeridi'ndeki ölüm ve yaralanma sayısının, son 10 yılda Ukrayna'daki kriz mağdurlarının sayısının iki katından fazla olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu rakamları söylemek doğru mu? İnsani açıdan konuşursak, bunun adil olduğunu düşünmüyorum. Ama başta ABD olmak üzere Batılı uluslararası kuruluşlarda sürekli olarak atıfta bulunulan siyasi konuları tartışıyoruz. Eğer Ukrayna'daki insanlar onlar için önemliyse, belki başka insanlar da onlar için önemlidir. Bunu neden görmüyorlar? Bu trajedinin Orta Doğu'da devam etmesinin nedeni ABD'nin başarısız politikasıdır." Washington'un özellikle veto hakkını kullanarak BM Güvenlik Konseyinin çalışmalarını engellediği, İsrail'e silah, mühimmat ve istihbarat sağlamasının bir sır olmadığını dile getiren Zaharova, modern tarihte benzeri görülmemiş mağduriyetlerin yaşandığını belirtti. Zaharova, "Rusya, çatışmanın daha da genişlemesini önlemek, Orta Doğu'da kalıcı ve uzun vadeli barış ve güvenliğin sağlanması için gerekli koşulları yaratmak için başta Güvenlik Konseyi ile BM Genel Kurulu olmak üzere mümkün olan her türlü çabayı gösteriyor ve göstermeye devam edecek. Bunun önkoşulu, İsrail ile barış ve güvenlik içinde bir arada var olan, iki devletli modele dayanan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıdır." diye konuştu.

BMGK üyelerinden İsrail'in 'istenmeyen kişi' ilan ettiği BM Genel Sekreteri Guterres'e destek yağdı Haber

BMGK üyelerinden İsrail'in 'istenmeyen kişi' ilan ettiği BM Genel Sekreteri Guterres'e destek yağdı

BMGK'de Lübnan'daki gelişmelere ilişkin acil oturum düzenlendi. İlk konuşmacı olarak BMGK üyelerine hitap eden Guterres'in, İsrail'in kendisi hakkındaki kararına hiç değinmemesi dikkati çekti. Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, "Bugün İsrail'in aldığı karar, sadece BM'ye değil hepimize bir tokat ve emsali yok." dedi. Tüm BMGK üyelerine bu "çirkin" harekete tepki vermesi çağrısında bulunan Nebenzia, BMGK'nin bunun için gerekli araçları olduğuna ancak siyasi iradesi bulunmadığına işaret etti. Nebenzia, "Bizde siyasi istek var. Sizde var mı? Hızlıca bu soruyu cevaplamanızı bekliyoruz." diye konuştu. "İsrail'in aldığı karar temelsiz" Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong da Genel Sekretere teşekkürlerini iletti. Çin'in Guterres'e desteğinin tam olduğunun altını çizen Cong, "İsrail'in kendisine yönelik temelsiz bir şekilde aldığı karara karşı çıkıyoruz." ifadesini kullandı. Fransa'nın Birleşmiş Milletler BM Daimi Temsilcisi Nicolas de Riviere, açıklamaları için BM Genel Sekreteri'ne teşekkür ederek, "Kendisine Fransa'nın destek ve güveninin tam olduğunu yinelemek isterim." dedi. "İsrail uluslararası toplumu küçümsüyor" Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise İsrail'in kararının ardından BM Genel Sekreteri ile "tam dayanışma" içinde olduklarını belirterek, "Bu karar açık bir şekilde İsrailli yetkililerin BM sistemi ve tüm uluslararası toplumu küçümsediğini gösteriyor. Onlar için sadece kendi gerçekleri var." dedi. Malta'nın BM Daimi Temsilcisi Vanessa Frazier, "Kendisine sarsılmaz desteğimiz sürüyor. Mevcut zor dönemlerde BM'ye sağladığı liderlik ve ahlaki önderlik için teşekkürlerimi iletmek istiyorum." ifadesini kullandı. Güney Kore'nin Daimi Temsilcisi Joonkook Hwang da Guterres'e minnettar olduklarını belirterek, Genel Sekreterin "bıkmadan usanmadan Orta Doğu'da barış için çaba sarf ettiğine" dikkati çekti. "İsrail kararını gözden geçirmeli" Slovenya'nın BM Daimi Temsilcisi Ondina Blokar, "Mevcut krizler ışığında Genel Sekreter'in çabalarına tam destek verdiğimizi bildirmek isteriz." diye konuştu. İsrail'e, Genel Sekreteri "istenmeyen kişi" ilan etme kararını gözden geçirme çağrısında bulunan Blokar, "Artık diplomasinin rolünü güçlendirme ve barışa öncelik verme zamanı." dedi. BMGK dönem başkanı İsviçre'nin BM Daimi Temsilcisi Pascale Baeriswyl de "BM Genel Sekreteri'nin çalışmalarını tümüyle destekliyoruz." ifadesini kullandı. ABD, İsrail'e desteğini yineledi Diğer taraftan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield'in Genel Sekreter'den hiç bahsetmemesi dikkati çekti. Greenfield, "ABD, İsrail'e tam, tam, tam destek vermektedir." diye konuştu. İsrail, Guterres'i "istenmeyen kişi" ilan etmişti İsrail yönetimi, Orta Doğu'da gerilimin acilen düşürülmesi çağrıları yapan BM Genel Sekreteri Guterres'i "istenmeyen kişi" ilan ederek ülkeye girişini yasakladığını duyurmuştu. BM Genel Sekreteri'nin dün yaptığı açıklamada, atılan füzelere ilişkin İran'ın ismini zikretmediği ve Tahran'ın saldırısını "doğrudan kınamadığı" iddia edilmişti. Guterres, İran'ın füze saldırısının ardından yaptığı açıklamada, "Orta Doğu'da çatışmanın genişletilmesini kınıyorum." ifadesini kullanarak, acil ateşkes çağrısında bulunmuştu.

AB, havayolu şirketlerine İran hava sahasını kullanmamalarını tavsiye etti Haber

AB, havayolu şirketlerine İran hava sahasını kullanmamalarını tavsiye etti

EASA'nın internet sitesinden yapılan açıklamada, havayolu şirketlerine, tüm uçuş seviyelerinde İran hava sahasını kullanmamaları tavsiye edildi. Açıklamada, dün İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı ve İsrail'in misilleme niyetini açıklaması nedeniyle AB Komisyonu ile ortak verilen "tavsiye" niteliğindeki kararın, 31 Ekim'e kadar geçerli olduğu bildirildi. EASA tarafından gelişmelerin yakından takip edildiği belirtilen açıklamada, gelişmelere bağlı olarak kararın uzayabileceği ya da geri çekilebileceği kaydedildi. İran'ın İsrail'e füze saldırıları İran Devrim Muhafızları Ordusu, dün İran'ın "ulusal güvenliğini" hedef alan İsrail'e füze saldırısı düzenlendiği bildirilmişti. Saldırının Hamas lideri İsmail Heniyye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın öldürüldüğü İsrail saldırılarına karşılık düzenlendiği belirtilmişti. İran devlet televizyonu, daha sonra İsrail'e yaklaşık 200 füzenin atıldığını ve hipersonik Fettah-1 füzelerinin de ilk kez kullanıldığını duyurmuştu. Füzelerin fırlatılmasının ardından başta Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde sirenler çalmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yayımladığı görüntülü açıklamada, füze saldırısıyla İran'ın "büyük bir hata yaptığını ve bedelini ödeyeceğini" söylemişti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.