Birleşmiş Milletler Haberleri - Son Dakika Birleşmiş Milletler Haber Güncel Gelişmeler

Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne 3 ayrı saldırı

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL), askerlerinin ve tesislerinin bir günde 3 ayrı saldırının hedefi olduğunu belirterek, saldırılardan birinde 4 Ganalı askerin yaralandığını açıkladı.Lübnan’da konuşlu Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) yönelik saldırılar devam ediyor. UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, UNIFIL askerlerinin ve tesislerinin bir günde 3 ayrı saldırının hedefi olduğu belirtilerek, 4 Ganalı askerin yaralandığı aktarıldı. Lübnan'daki devlet dışı aktörler tarafından atıldığı tahmin edilen bir roketin Ramyah köyünün doğusundaki “UNP 5-42” üssüne isabet etmesi sonucu 4 Ganalı barış gücü askerinin yaralandığı ifade edilen açıklamada, 3 askerin tedavi için hastaneye sevk edildiği belirtildi. UNIFIl saldırılara tepki gösterdi ve soruşturma başlattı Shama’daki UNIFIL Karargahı’nın bakım atölyesine 5 roketin isabet ettiği aktarılan açıklamada, atölyede ağır hasar meydana geldiği ancak hiçbir barış gücü askerinin yaralanmadığı ifade edildi. Söz konusu karargahın bir haftadan kısa bir süre içinde ikinci kez hedef alındığı hatırlatılan açıklamada, üsse 15 Kasım'da 155 mm'lik bir top mermisi isabet ettiği ifade edildi. Khirbat Silim köyünün kuzeydoğusunda UNIFIL devriyesine silahlı bir kişi tarafından ateş açıldığı belirtilen açıklamada, saldırıda hiçbir barış gücü askerinin yaralanmadığı ifade edildi. UNIFIL’ın söz konusu saldırılarla ilgili soruşturma başlattığı aktarılan açıklamada, “UNIFIL bir kez daha devam eden çatışmalarda yer alan tüm aktörlere Birleşmiş Milletler barış gücü askerlerinin ve tesislerinin dokunulmazlığına saygı göstermeleri gerektiğini hatırlatır. Barış gücü mensuplarına yönelik doğrudan ya da dolaylı düzenli saldırılara derhal son verilmelidir. Barış güçlerine yönelik her türlü saldırı, uluslararası yasaların ve UNIFIL'in mevcut görevinin temelini oluşturan 1701 sayılı kararın açık bir ihlalidir. Bu ve diğer zorluklara rağmen, barış gücü askerleri tüm görev yerlerinde kalmaya ve 1701 sayılı kararın ihlallerini tarafsız bir şekilde izlemeye ve raporlamaya devam edecektir” denildi. İtalya’dan saldırılara sert tepki İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, Shama’daki UNIFIL Karargahı’na düzenlenen saldırıya tepki göstererek, “Bugün yeni bir saldırı oldu. Bu kabul edilemez bir durum” dedi.

Antalya'nın Ormana Köyü, Dünya Turizm Köyü listesi'ne girdi

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2024 yılı için Dünya Turizm Köyü Listesi’ni açıkladı. Bu yılki listeye, Türkiye’den bir köy daha dahil oldu. Antalya’nın İbradı ilçesinde yer alan Ormana Köyü, Toros Dağları’nın zirvesinde bulunuyor ve zengin doğal güzellikleri ile kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Antalya şehir merkezine yaklaşık 2,5 saat mesafede bulunan köy, tarihi yapıları ve geleneksel yaşam tarzıyla büyük ilgi topluyor. DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRASLA ZENGİNLEŞEN BİR KÖY Manavgat Çayı'nı besleyen dereler arasında yer alan Ormana Köyü, eski bir yörük köyü olarak biliniyor. Köy, tarihi düğmeli evleriyle ünlü. Bu evler, harç ve sıva kullanılmadan, yığma taş ve sedir ağacından yapılmış. Ormana’nın girişiyle, Türkiye’nin kültürel mirasını ve turizm potansiyelini tanıtan köy sayısı bir kez daha arttı. TÜRKİYE’DEN DÖRDÜNCÜ KÖY Ormana, Türkiye'den 2021 yılından itibaren listeye giren dördüncü köy oldu. Daha önce Nevşehir'in Mustafapaşa, Sakarya'nın Taraklı, İzmir'in Birgi ve Şirince köyleri de bu prestijli listeye dahil edilmişti. Ormana, bu köylerin yanı sıra tarihi İpek Yolu güzergahı üzerindeki konumu ve yılkı atlarıyla da özel bir yere sahip. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERSOY: ORMANA KÖYÜ, 'EN İYİ TURİZM KÖYÜ' SEÇİLDİ Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ormana Köyü'nün Birleşmiş Milletler Turizm Teşkilatı tarafından düzenlenen En İyi Turizm Köyü Programı'nda "En İyi Turizm Köyü" unvanını kazandığını duyurdu. Bakan Ersoy, Antalya’nın İbradı ilçesinde bulunan Ormana Köyü’nün tarihi dokusu ve eşsiz doğal güzellikleri ile bu başarıyı elde ettiğini vurguladı. SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM VE KIRSAL KALKINMA Bakan Ersoy, yaptığı açıklamada, "Ormana'nın sürdürülebilir turizm ve kırsal kalkınmaya yaptığı katkı uluslararası düzeyde tescillenmiş oldu" ifadelerini kullanarak, köyün elde ettiği başarının büyük bir anlam taşıdığını belirtti. Ayrıca, Ormana'nın bu başarısının, ülkemizin küresel tanınırlığı için yeni bir fırsat yaratacağını söyledi. KARABÜK-YÖRÜK KÖYÜ'NE İYİLEŞTİRME PROGRAMI Bakan Ersoy, Karabük'teki Yörük Köyü'nün ise aynı programın İyileştirme Programına dahil edildiğini belirterek, bu gelişmenin de kırsal kalkınma adına önemli bir adım olduğunu ifade etti. YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİ Antalya'nın Ormana Köyü'nün bu başarıyla, ülkemizin sürdürülebilir turizmdeki rolünü uluslararası düzeyde pekiştirdiğini kaydeden Ersoy, "Ormana'nın bu başarısı, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın gözlerini buraya çevirecek" dedi ve başarıyı kutladı.

104 BM üyesi ve Afrika Birliği'nden İsrail'e tepki: Guterres'e tam destek

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in İsrail tarafından "istenmeyen kişi" ilan edilmesi uluslararası tepkiyle karşılandı. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 104 BM üyesi ülke ve Afrika Birliği, bu durumu kınayan ve Guterres'e desteklerini ifade eden ortak bir mektup yayınladı. Mektupta, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın açıklamalarına derin endişe duyulduğu belirtildi ve bu tür eylemlerin BM'nin arabuluculuk ve insani yardım görevlerini zayıflattığı vurgulandı. "İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM GECİKEBİLİR" UYARISI Mektupta ayrıca, bu açıklamanın Orta Doğu’daki durumu daha da zorlaştıracağı ve Filistin ile İsrail’in barış içinde yan yana yaşayabileceği iki devletli çözüme giden yolu geciktirebileceği uyarısında bulunuldu. BM Genel Sekreterinin çatışan taraflar arasında diyalog kurulmasında ve insani yardım sağlanmasındaki kritik rolü vurgulandı. BM MİSYONUNA SAYGI ÇAĞRISI 104 ülkenin imzaladığı mektupta, Guterres’in uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasındaki çalışmalarına tam destek verildiği yinelendi. Mektupta, "Tüm tarafları BM misyonuna saygı göstermeye ve diplomasi yoluyla barışçıl bir çözüm arayışına yönelmeye çağırıyoruz" denildi. BARIŞÇIL ÇÖZÜME DESTEK Mektubun sonunda, BM’nin Orta Doğu’daki çatışmaların çözümündeki kritik rolünün zayıflatılmaması gerektiği vurgulanarak, tüm taraflar barışçıl ve sürdürülebilir bir çözüm için BM ile yapıcı bir iş birliği yapmaya davet edildi.

FAO: Eylül ayında dünya gıda fiyatlarında 18 ayın en hızlı artışı gerçekleşti

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya gıda emtia fiyatlarının Eylül ayında önemli ölçüde arttığını ve 18 ayın en yüksek seviyesine ulaştığını açıkladı. Bu artış, özellikle şeker, tahıl ve bitkisel yağ fiyatlarındaki yükselişle belirginleşti. ŞEKER FİYATLARINDA REKOR ARTIŞ FAO Şeker Fiyat Endeksi, Eylül ayında ,4 artışla en büyük yükselişi gösterdi. Bu artışın temel nedenleri arasında Brezilya'daki kötüleşen mahsul beklentileri ve Hindistan'ın etanol üretimi için şeker kamışı kullanımına ilişkin kısıtlamaları kaldırması kararının ülkeden ihracat olanaklarını etkileyebileceği endişeleri yer alıyor. TAHIL FİYATLARINDA ARTIŞ FAO Tahıl Fiyat Endeksi de buğday ve mısır ihracat fiyatlarındaki artışla birlikte %3,0 arttı. Uluslararası buğday fiyatları, Kanada ve Avrupa Birliği'ndeki aşırı yağışlı koşullar nedeniyle yükselirken, dünya mısır fiyatları ise Brezilya ve ABD'deki önemli ulaşım rotalarındaki düşük su seviyelerinden etkilenerek arttı. DİĞER GIDA GRUPLARINDA YAŞANAN DEĞİŞİMLER Pirinç: FAO Tüm Pirinç Fiyat Endeksi, kısmen genel olarak sakin ticaret faaliyetlerini yansıtarak %0,7 düştü. Bitkisel Yağlar: FAO Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi, palm, soya, ayçiçeği ve kolza yağı için genel olarak daha yüksek tekliflerle Ağustos'tan bu yana %4,6 arttı. Süt Ürünleri: FAO Süt Ürünleri Fiyat Endeksi, Eylül ayında %3,8 arttı. Et: FAO Et Fiyat Endeksi, özellikle Brezilya'nın ürününe yönelik güçlü ithalat talebinin yönlendirdiği daha yüksek kümes hayvanı eti fiyatları nedeniyle %0,4 arttı. KÜRESEL TAHIL ÜRETİMİ VE TİCARET FAO, küresel tahıl üretimine ilişkin 2024 tahminini, küresel iri taneli tahıl üretiminde yapılan küçük bir azalmayı telafi eden pirinç ve buğday üretimlerindeki yukarı yönlü revizyonları yansıtarak 2 milyar 853 milyon tona yükseltti. Ancak, tahıllardaki uluslararası ticaretin şu anda 488,1 milyon ton olması öngörülüyor ve bu da 2023/24 seviyesine göre %2,7'lik bir daralmayı temsil ediyor.

BM'den Lübnan uyarısı: Tahliye emirleriyle yerinden edilmede artış var

Birleşmiş Milletler (BM), Lübnan'ın güneyinde yaklaşık 30 köye yönelik İsrail'in "tahliye emirlerinin" ardından yerinden edilmede hızlı artış olduğu konusunda uyarıda bulundu.BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında Lübnan'daki gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Dujarric, BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) personelinin tüm tehlikeli gelişmelere rağmen görevlerine devam ettiğini aktardı.Gerekli kaynakların sağlanmaması halinde tüm ülkenin risk altına gireceğine dikkati çeken Dujarric, İsrail'in, Lübnan'ın güneyinde yaklaşık 30 köye yönelik "tahliye emirlerinin" ardından yerinden edilmede hızlı artış olduğu konusunda uyardı. İsrail'in Saldırıları ve BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının ihlali Dujarric, hâlihazırda 100 bin kişinin Lübnan'dan Suriye'ye geçtiğini, Lübnan'ın güneyinde ise 200 bin kişinin yerinden edildiğini kaydetti. İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları sonucu BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının ihlal edilip edilmediğine ilişkin ise Dujarric, "İsrail'in Lübnan'ın egemenlik ve toprak bütünlüğüne yönelik saldırıları 1701 sayılı kararın ihlalidir. Aynı zamanda Hizbullah ve diğer devlet dışı aktörlerin saldırıları da söz konusu kararı ihlal etmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Dujarric, "Sizce İsrail meşru müdafaa hakkını mı kullanıyor?" sorusuna ise "Bölgede her ülke bir şekilde kendini savunuyor. Biz gerginliğin azaltılması ve çatışmaların sonlanmasını istiyoruz." şeklinde cevap verdi.Hâlihazırda BM personelinin Lübnan'dan ayrılmasına ilişkin bir çağrı yapılmadığını aktaran Dujarric, UNIFIL ve diğer personelin görevlerine devam ettiğini dile getirdi.

UNRWA Genel Komiseri Lazzarini: BM ajansını terör örgütü olarak ilan etmek akılalmaz

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen basın toplantısında, Filistin topraklarındaki mevcut duruma ve UNRWA'nın karşı karşıya olduğu tehditlere dair açıklamalarda bulundu. Lazzarini, İsrail’in UNRWA’yı terör örgütü ilan etme planlarının ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti. FİLİSTİN'DEKİ İNSANİ DURUM KÖTÜLEŞİYOR Lazzarini, Gazze'deki insani durumun her geçen gün daha kötüye gittiğini ifade etti. Gazze halkının büyük bir kısmının topraklarının yalnızca yüzde 10'unda yaşamak zorunda kaldığını, hastalık, ölüm ve açlıkla karşı karşıya olduğunu belirtti. Lazzarini, “Çocuk felcinin yeniden ortaya çıkmasının nedeni, halkın yaşadığı sağlıksız koşullardır” dedi. İSRAİL’İN UNRWA’YA YÖNELİK İDDİALARI Lazzarini, İsrail'in UNRWA'yı terör örgütü olarak ilan etme çabalarını sert bir dille eleştirdi. İsrail’in bu girişiminin UNRWA'nın tarafsızlığını sorgulamakla ilgisi olmadığını vurgulayan Lazzarini, bu adımın Filistinlilerin mülteci statüsünü ortadan kaldırma amacı taşıdığını ifade etti. "Bir BM ajansını terör örgütü olarak ilan etmek akılalmaz bir durum olur" şeklinde konuşan Lazzarini, bunun sadece UNRWA için değil, uluslararası diplomasi açısından da eşi benzeri görülmemiş bir adım olacağını belirtti. LÜBNAN’DAKİ MÜLTECİ KRİZİ Lazzarini, ayrıca savaşın Lübnan’a yayılmasıyla birlikte UNRWA’nın Lübnan’da 9 farklı noktada 3 bin 500 kişiye barınma sağladığını söyledi. Bu tesislerin sadece Filistinli mültecilere değil, aynı zamanda Suriyeli mültecilere ve güney Lübnan'dan kaçan Lübnanlılara da hizmet verdiğini belirtti. UNRWA’nın bölgedeki varlığı ve geleceği üzerine tartışmalar sürerken, Gazze’deki insani kriz ve bölgedeki siyasi gerginlikler devam ediyor.

İsrail saldırıları nedeniyle Suriye'ye göç edenlerin sayısı 100 bine ulaştı

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Lübnan'a yönelik saldırıları nedeniyle Suriye'ye göç edenlerin sayısının 100 bine ulaştığı belirtildi. BM açıklaması: İsrail Lübnan’da Hizbullah’a yönelik saldırıları nedeniyle binlerce kişi Suriye’ye göç ediyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, İsrail’in hava saldırılarından kaçarak Suriye’ye geçen Lübnan ve Suriye vatandaşlarının sayısının 100 bine ulaştığını söyledi. Göç akınının sürdüğünü ifade eden Grandi, BM’nin, yerel yetkililer ve Suriye Kızılayı’nın dört geçiş noktasında göç edenlere destek sağladığını belirtti. Suriye Kızılayı, Lübnan'dan gelen mültecilere sağlık hizmeti sunmak için sınır geçişlerine mobil klinikler yerleştirdi. Kızılay'ın açıklamasına göre 24-27 Eylül 2024 tarihleri ??arasında bu kliniklerde 2 bin 70 kişiye tıbbi muayene ve ilaç sağlandı. Açıklamada, 24-28 Eylül tarihleri ??arasında ise 22 bin 307 kişinin psikolojik destek aldığı kaydedildi. İsrail’in saldırıları Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail’in son 24 saatte Lübnan’da düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 105’e yükseldiğini bildirdi.Lübnan'da 17 Eylül’de Hizbullah’ın kullandığı çağrı cihazları, 18 Eylül’de ise telsizler patlatılmıştı. İsrail güçlerinin 23 Eylül'den bu yana Lübnan'a yönelik hava saldırılarını arttırması nedeniyle binlerce kişi komşu ülke Suriye'ye kaçmaya başlamıştı.

Kadın girişimciler temiz teknolojiler alanında ödüllendiriliyor

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, TÜBİTAK ve Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) iş birliğiyle yürüttüğü Küresel Temiz Teknolojiler Girişimcilik Programı (GCIP) Türkiye 2024 Hızlandırıcı Programı ile kadın girişimcileri destekliyor. Program kapsamında temiz teknoloji alanında yenilikçi fikirleri olan kadın girişimcilere eğitimler, mentorluk ve finansal destek sağlanıyor. 23 KADIN GİRİŞİMCİ YARIŞTA Proje başvurularını değerlendiren jüri, 37 takım arasından 23 kadın girişimciyi programa kabul etti. Bu girişimciler, uluslararası alanda tanınmış uzmanlar tarafından verilen eğitimlere katılıyor ve deneyimli mentorlerle çalışıyor. YIL SONUNDA ÖDÜLLER SAHİBİ OLACAKLAR Eğitimlerinin ardından girişimciler, "Toplumsal Etkide Öncü Kadın Girişimci", "Yenilikçi Kadın Girişimci", "En İyi Gelişim Gösteren Kadın Girişimci" ve "Genç Kadın Girişimci" olmak üzere dört kategoride değerlendirilecek. Yıl sonunda düzenlenecek görkemli bir törenle ödüller sahiplerini bulacak. TEMİZ TEKNOLOJİLERDE KADIN GÜCÜ GCIP Türkiye 2024 Hızlandırıcı Programı, sadece kadın girişimcileri desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda temiz teknoloji alanında farkındalık yaratıyor. Program sayesinde kadın girişimciler, yenilikçi fikirlerini hayata geçirerek hem kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor hem de ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına önemli katkılar sunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: BM işlevselliğini yitirmiş!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti sırasında Türkevi'nde, açıklamalarda bulunduğu gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İletişim Başkanlığı'ndan aktarılan habere göre Cumartesi gününden bu yana oldukça yoğun bir program gerçekleştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'na hitabının yanında birçok temasta bulunduğunu, muhtelif etkinliklere iştirak ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "BM'nin reform yapması, yapısını değiştirmesi gerektiğini vurgulamıştınız. Aradan geçen 20 yılda Birleşmiş Milletlerin dünyanın adaletini ve barışını tesis edemediği bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Gelinen bu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "BM, savaşları önleme misyonunu yerine getiremeyen, kimseye söz dinletemeyen, kendi görevlilerini dahi koruyamayan ve onları öldüren İsrail'den hesap soramayan bir pozisyondadır." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmede, kendisine kayıp rakamı verilince çok şaşırdığını, ciddi sayıda BM görevlisinin şu anda İsrail'in katliamlarına kurban gittiğini ifade etti. "BM GÜÇLÜNÜN HAKLI OLDUĞU BİR DÜZENE BEKÇİLİK YAPIYOR" Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili açıklamasında şunları kaydetti: "BM güçlünün haklı olduğu bir düzene bekçilik yapan bir yapıya dönüşmüş ve işlevselliğini yitirmiş durumdadır. Mevcut düzende BM Güvenlik Konseyinin dokunulmaz beş üyesi, istediğini acımasızca yapabiliyor. Zaten geçici üyelerin herhangi bir fonksiyonu yok. Konseye geçici üye olarak alınan devletler orada idare ediliyorlar. Peki, bu daimi üyeler nerelerden? Asya, Avrupa, Amerika… Dini noktada da dünyada Müslüman ülkelerin sayısı belli ama Müslüman ülkelerden hiçbiri daimi üyeler arasında yer almıyor. Şimdi Afrika daimi üyelik istiyor. Peki, BM Güvenlik Konseyinde Afrikalıya yer var mı, yok. Japonya üyelik istiyor mu, istiyor. Peki, yer var mı, yok. Avrupa'dan Almanya istiyor. Almanya'ya da yer yok. Türkiye olarak biz de istiyoruz. Bize de yer yok. Niye? Türkiye olarak biz, Almanya, Japonya burada istediğini alamayan ülkeler konumunda. Biz haklı talebimize devam edeceğiz. Sayın Guterres de yaptığımız görüşmede bize hak verdi ama bu hakkı teslim etmek gibi bir güçleri, imkânları da yok." "TÜRKİYE, NATO İÇERİSİNDE GÜVENİLİR BİR MÜTTEFİKTİR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görevden ayrılan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg veda konuşmasında 'Güneyde Türkiye olmadan Avrupa Kıtası'nın güvenliği öngörülemez, imkânsız' diye bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı nasıl değerlendirdiniz? Avrupa, Türkiye'nin yeterince kıymetini biliyor mu? Oranın bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine, Stoltenberg'in NATO Genel Sekreterliği boyunca Türkiye ile olan münasebetlerini en ideal şekilde sürdürdüğünü, Türkiye ile münasebetlerinde hiçbir zaman olumsuz bir çizgi çizmediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO eğer 'Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için' ilkesini 'Hepimiz bazılarımız için, bazılarımız hepimiz için' gibi bir forma dönüştürme tehlikesiyle yüz yüze gelirse o yozlaşma başlar. Bunun için tedbirler almak ve vakit geçirmeden uygulamak gerekir. Hele konu güvenlik gibi hayati bir husus ise ilkelerden milim sapma olmamalıdır. Türkiye, NATO içerisinde yükümlülüklerinin de sorumluluklarının da farkında olan ve bunları eksiksiz yerine getiren güvenilir bir müttefiktir. Türkiye'nin NATO için ne kadar kıymetli olduğunu Avrupa'nın bildiğini ancak zaman zaman bunu göz ardı ettiğini görüyoruz." diye konuştu.

#Birleşmiş Milletler