SON DAKİKA

#Barış Manço

İLKHABER-Gazetesi - Barış Manço haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Barış Manço haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sanatla harmanlanmış Antakya'da takılarının büyüsü Haber

Sanatla harmanlanmış Antakya'da takılarının büyüsü

Antakya, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu zengin geçmişini günümüze kadar taşımayı başarmış bir şehir olarak dikkat çekiyor. Antakya'nın kültürel mirası, şehrin sokaklarında, evlerinde ve özellikle geleneksel el sanatlarında kendini gösteriyor. Bu el sanatlarının en dikkat çekenlerinden biri ise, Antakya Boğması adı verilen özel takılar. Antakya Boğması'nın son ustası olan Corc Suadioğlu, bu geleneksel takı sanatını yaşatmaya devam eden bir isim. Kültür ve Sanat Çarşısı’ndaki atölyesinde mesleğini sürdürerek, hem bu değerli sanat dalının korunmasına katkıda bulunuyor hem de zanaatını gelecek nesillere aktarmak için yoğun çaba sarf ediyor. Corc Suadioğlu, Antakya Boğması’na olan ilgisini çocukluk yıllarına kadar götürüyor. Mesleği, babası Cebrail Suadioğlu’ndan öğrendiğini belirten Suadioğlu, genç yaşta atölyede çalışmaya başlamış. Yarım gün okulda, yarım gün ise babasının atölyesinde zaman geçirerek bu özel takıyı yapmayı öğrenmeye başlamış. Antakya Boğması, altın ve gümüş gibi değerli metallerden üretilen, tamamen el işçiliğiyle hazırlanan zarif bir takı türüdür. İnce tel işçiliği, çiçek motifleri, Osmanlı izleri taşıyan figürlerle işlenmiş ve el emeğiyle üretilmiş her parça, sanatçıdan sanatçıya farklılık gösterebilen bir özelliğe sahip. Suadioğlu, kullandığı kalıpların, bu sanatın en eski kalıpları olduğunu belirterek, geçmişin mirasını yaşatmaya özen gösteriyor. Bu geleneksel takılar, geçmişte pek çok ünlü sanatçının ilgisini çekti. Özellikle Barış Manço ve Cem Karaca gibi isimlerin eşleri için Antakya Boğması’ndan satın aldığını aktaran Suadioğlu, aynı zamanda bu takıların Antakya konulu dizilerde de sıklıkla aksesuar olarak kullanıldığını ekliyor. 1982 yılından bu yana kendi atölyesinde bu sanatı icra eden Suadioğlu, bir Antakya Boğması’nı tamamlamak için yaklaşık bir hafta süren yoğun bir çalışma gerektiğini ve her bir takının büyük bir sabır ve emekle ortaya çıktığını belirtiyor. Son yıllarda geleneksel el işçiliği takılara olan ilginin artmasıyla, Antakya Boğması yeniden popülerleşmeye başlamış durumda. Hem geçmişin nostaljik havasını taşıyan hem de modern tasarımlarla harmanlanan bu özel takılar, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Suadioğlu, bu kültürel mirasın yaşatılmasının önemine vurgu yaparak, “Her bir ayrıntısı onlarca parçadan oluşan el yapımı Antakya Boğması, her evde olmalı. Çünkü bu sadece bir takı değil, Antakya’mıza özgü bir sanatın yaşatılması anlamına geliyor," diyerek sanatını geleceğe taşımaya kararlı olduğunu belirtiyor. Antakya Boğması’nın zarif detaylarını yakından görmek isteyenler, Kültür ve Sanat Çarşısı’ndaki atölyeyi ziyaret edebilirler.

Barış Manço'nun Hatay'daki anma töreni, sevenlerini bir araya getirdi Haber

Barış Manço'nun Hatay'daki anma töreni, sevenlerini bir araya getirdi

Anadolu Rock müziğinin efsanevi ismi Barış Manço, vefatının 26. yıl dönümünde, İzmanço Hatay Temsilciliği'nin düzenlediği anlamlı bir etkinlikle anıldı. Dünya genelinde 82 temsilciliği bulunan İzmanço platformunun organize ettiği bu anma töreni, renkli ve duygusal anlara sahne oldu. Etkinliğe yoğun katılım İzmanço Hatay Temsilcileri Volkan Ezer ve İbrahim Kaşdaş'ın öncülüğünde gerçekleşen etkinlik, Barış Manço'nun hayranlarını bir araya getirdi. Kültür ve Sanat Çarşısı'nda düzenlenen tören, sunucu İbrahim Kaşdaş'ın yönetiminde büyük bir katılımla gerçekleşti. Yediden yetmişe tüm katılımcılar, program boyunca Barış Manço'nun unutulmaz şarkılarına eşlik etti. Duygusal snlar ve nostalji Etkinlik, Mikotin Band'in Barış Manço şarkılarıyla başladı ve İbrahim Kaşdaş'ın "Halil İbrahim Sofrası" adlı eseri seslendirmesiyle devam etti. Hatay Büyükşehir Belediyesi Medeniyetler Korosu'nun performansı ve genç sanatçı Ahmet Kazar'ın "Dönence" şarkısı büyük beğeni topladı. İbrahim Kaşdaş'ın hazırladığı "Ezan, Çan, Hazzan" belgeseli de ilgiyle izlendi. Barış Manço'nun eşi Lale Manço ve oğlu Doğukan Manço'nun gönderdiği video mesaj, etkinliğe ayrı bir anlam kattı. "Adam Olacak Çocuk" yeniden canlandı Anma töreninde, Barış Manço'nun efsanevi programı "Adam Olacak Çocuk" da unutulmadı. İbrahim Kaşdaş'ın sunumuyla yeniden canlandırılan bu bölüm, doksanlı yılların nostaljisini yaşattı. Çocukların katıldığı yarışma, izleyicilere keyifli anlar yaşattı. Etkinliğe katılan Barış Manço hayranları, bu anlamlı anma törenini düzenleyen İzmanço Hatay ailesine teşekkürlerini iletti. Barış Manço'nun mirası, bu tür etkinliklerle yaşamaya devam edecek.

Türk müziğinin unutulmaz ismi Barış Manço, 25. ölüm yıl dönümünde anılıyor Haber

Türk müziğinin unutulmaz ismi Barış Manço, 25. ölüm yıl dönümünde anılıyor

Türk müziğinin efsane ismi Barış Manço, vefatının üzerinden çeyrek asır geçse de Türk halkının kalbindeki sıcak yerini koruyor. Milli hassasiyetleriyle bilinen ve Anadolu kültürünü yılmaz bir şekilde savunan Barış Manço, müzik kariyerindeki başarıları ve kültürel katkılarıyla unutulmaz bir iz bıraktı. Barış Manço, 1975 yılında çıkardığı albümüne, Cumhuriyet'in 100. yılına ithafen "2023" adını vererek Türkiye'nin kalbinde özel bir yer edindi. İlk sahne yıllarında kısa saçları ve otantik kıyafetleriyle dikkat çeken Manço, Türkiye'de hemen herkesin hafızasına kazınan bir imaj oluşturdu. Uzun saçları, Anadolu'nun renklerini taşıyan kıyafetleri, takıları ve sahnedeki tiyatral yetenekleriyle geniş bir kitle tarafından sevgiyle anılmaya devam ediyor. Sanatçı, yaklaşık 15 yıl süren "7'den 77'ye" programıyla da Türkiye'nin hemen her kesimine hitap etti. Programdaki komik diyalogları ve eğitici öğütleriyle özellikle çocuklardan büyük ilgi gördü. "Adam olacak çocuk," "İkinci kahvaltı," "Dönence," ve "Dere tepe Türkiye" gibi programın bölümleri, izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Barış Manço, müzik hayatının 40. yılını anlattığı "40. Yıl" şarkısını besteleyerek sevenleriyle paylaştı. Ancak, 31 Ocak'ı 1 Şubat'a bağlayan gece ani tansiyon düşmesi sonucu fenalaşarak Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi'ne kaldırıldı. Ne yazık ki, Barış Manço, 1 Şubat 1999'da aramızdan ayrıldı. Türkiye, Barış Manço'yu müziği, kültürü ve sevgisiyle anmaya devam ediyor.

Barış Manço’nun Sarı Çizmeli Mehmet Ağası unutturulmayacak Haber

Barış Manço’nun Sarı Çizmeli Mehmet Ağası unutturulmayacak

Değerli sanatçı Barış Manço’nun şarkısı ile ünlenen aslında 1800’lü yıllarda zaten yaşadığı Kıbrıs’ta herkes tarafından sevilen Sarı Çizmeli Mehmet Ağa için dernek kuruldu. Mehmet Ağa, özellikle durumu olmayanlar için yardım yapmayı seven, evlenecek olanlara toprak ve ev sahibi bağışlamasıyla bilinen, Çanakkale Savaşı zamanı da Osmanlı Devletine yapmış olduğu yardımlar dolayısıyla İngilizler tarafından hapis edilen gerçek bir halk kahramanıydı. 1970’li yıllarda da konser için Kıbrıs’a gelen Barış Manço da yerel halktan dinlediği Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ya sadece şarkı yazmakla kalmamış aynı zamanda sonrasında Mehmet Ağanın memleketi olan Göçeri Köyüne yıllar sonra gelerek onun mezarının yaptırılması adına bağış yapmış. Yıllardır mezarına ziyaretlerin artarak devam etmesi sonucu Sarı Çizmeli Mehmet Ağanın yakınları ve hemşerileri tarafından bu kültürel mirası devam ettirmek ve unutturmamak adına da Sarı Çizmeli Mehmet Ağa Kültür ve Dayanışma Derneği kuruldu. Derneğin As Başkanı Osman Alpay, özellikle Türk tarihini yansıtan her türlü geçmişi unutturmamak adına çalışmalar yaptıklarını söyleyerek,” Avrupa Birliği Kuzey Kıbrıs’ta Türk yok mantığında. Zaten buraya anıt yaptırmamızdaki ana sebepler de buranın 500 yıllık Türk köyü olduğunu ve halan daha Türkiye olduğunu anlatmak” dedi. İhtiyacı olanlar “Sarı Çizmeli Mehmet Ağanın hesabına yaz” derdi Mehmet Ağanın herkes tarafından bilinmesi istenen hikayesini de anlatan Osman Alpay sözlerine şöyle devam etti: “Osmanlı, Kıbrıs adasını fethettikten sonra çok çalışkan ve üretken bir ailenin 5 ferdini burası için görevlendirilmiş. Belli bir arazi vermişler ve ekip biçmeleri istenmiş. Çünkü o dönemde burası korsan adasıymış üretim çok azmış. Bu 5 kardeş o kadar çalışkanmış ki 10-15 bin ton buğday, zeytin ve harnup üretip ihracatını yapıyorlarmış. Bu 5 kardeşten biri olarak bilinen Sarı Çizmeli ise insani yönü çok gelişmiş biriymiş. Hem üretiyor hem de paylaşıyormuş. Türk Rum ayrımı da hiçbir zaman yapmamış. Evlenecek olan kişilere yer verip evini yaptırıyormuş. Lokantalara, kahvelere sıkı sıkı tembihlemiş, ‘aç gelen olursa sakın kapıdan geri çevirme’ diye. Gelip orada ihtiyacı olanlar yemeğini yer, ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağanın hesabına yaz’ derlermiş. Mehmet Ağa da her Cuma gelip ödermiş. Milli Mücadele zamanı da Osmanlı’ya hem altın hem de gıda yardımında bulunuyor. İngilizler de bunu fark edince, Sarı Çizmeli Mehmet Ağayı 5 sene hapis tutuyor. Bütün mallarını da kamulaştırıyor. Hapis sonrası kendi gibi gönlü de zengin bu ağa malını mülkünü hep başkalarının hesabını ödeyerek harcadığından, 1920 yılında yokluk içinde Göçeri köyünde vefat ediyor.” Çizmeler neden Sarı Çizmelerin sarı olmasının ise ayrı bir anlam taşıdığını söyleyen Alpay, “Sarı Çizmeli Mehmet Ağanın dedeleri de ağaymış ve o da geleneği bozmamış. Resimlere baktığımız zaman sarı çizme giymek ağalar için bir ayrıcalık olarak görülüyor. Çizmeyi görünce ağa olduğu anlaşılıyormuş” dedi. “Anısına yakışır daha güzel gelişmeler yapacağız” Dernek Başkanı Hüseyin Köroğlu da mezar etrafına yaptırılmak istenilen çalışmalarla Mehmet Ağanın anısına daha yakışır bir ortam oluşturacaklarını söylediği konuşmasında, “Köyde Sarı Çizmeli Mehmet Ağanın mezarı bulunduğu için her gün ziyaretçi geliyordu. Biz de bu yüzden bir dernek kurup, restoran, müze ve daha güzel bir yol yapıp insanların gelip burada rahatça konaklayıp dinlenebileceği ortam oluşturmak için Sarı Çizmeli Mehmet Ağa Kültür ve Dayanışma Derneğini kurduk. Yeni olmamıza rağmen devletimizle birlikte hem görüşmeler yaptık hem de güzel yol ettik. Daha da iyi gelişmeler yapacağız” ifadelerini kullandı. Mehmet Ağanın 3. kuşaktan torunu Gülten Yorgancıoğlu da böyle bir atası olduğu için çok gurur duyduğunu söyledi. Yorgancıoğlu aynı zamanda, “Çok fazla halkını, köylüsünü seven iyi niyetli dedemizdi” diyerek kurulan dernek için de destek olan herkese teşekkür etti. Mehmet Ağanın akrabalarından olan Savaş Bozalan da küçükken Barış Manço’nun mezar ziyaretini hatırlayanlardan. Bozalan “Manço’yu saçlarından tanıdım” dediği anısından şu şekilde bahsetti: “1979 yılında Mehmet Ağanın mezarında iki kişilik yaptığı ziyaretinde kendisini saçlarından tanıdım. O zamanlar küçüktük ama Barış Bey Kıbrıs’tan dönmeden önce mezarın yenilenmesi ve yaptırılması için ilgilenen kişilere masrafın tamamını bıraktığını biliyoruz.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.