Balcalı Hastanesi Haberleri - Son Dakika Balcalı Hastanesi Haber Güncel Gelişmeler

Balcalı Hastanesi’nde Dünya Prematüre Günü fidan dikimi ile kutlandı

Prematüre bebeklerin ve ailelerinin yaşadığı zorluklara dikkat çeken ‘Dünya Prematüre Günü' Balcalı Hastanesi’nde kutlandı. Gün boyunca devam eden kutlamalar genç fidanların toprakla buluşturulmasıyla başladı. Prematüre bebekler, aileleri, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi çalışanları ve Balcalı Hastanesi çalışanları kendileri için ayrılmış alana ağaç dikti. Ardından Yüreğir Devlet Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi ve Balcalı Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi birlikte ‘’Prematüre Bebeğin Sorunlarına ve Evde İzlemi’’ne dair bir aile eğitimi düzenledi, bebekler ve aileleri ile pasta kesildi ve kutlama yapıldı. “Umarım bebeklerimizin yaşamı da ağaçlarımızın yaşamı gibi uzun ve sağlıklı olur” Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Neonatoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi olan Prof. Dr. Hacer Yapıcıoğlu Yıldızdaş, ‘’Adana ili, Yeni doğan bebek sağlığı açısından güçlü bir şehir. Ancak, prematüre doğum oranlarının azaltılması açısından, anne adaylarının düzenli gebelik takibi yaptırması çok önemli. Maalesef her 10 gebelikten biri erken doğumla sonuçlanıyor. Bebek ne kadar erken doğarsa hayati riski de o kadar artıyor. Bazı prematüre bebekler aylarca yoğun bakım ünitesinde izleniyor. Bu dönemde, Yenidoğan Yoğun Bakım çalışanları ve aile işbirliği çok önemli. Anne sütü ile beslenme prematüre bebekler için çok önemli, bu nedenle anneler anne sütü getirmeleri konusunda desteklenmeli. Yine, taburculuk sonrası bakım da çok önemli. Umarım bebeklerimizin yaşamı da ağaçlarımızın yaşamı gibi uzun ve sağlıklı olur. Her yıl bu alanda toplanmayı ve büyüyen çocuklarımızın ağaçlarımızın altında koştukları günlere erişmeyi diliyorum’’ şeklinde konuştu. Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferda Özlü de prematüre bebeklerin yetkin ellerde bakılması gerektiğini, ilimizin, ülkemizde sayısı oldukça az olan Yenidoğan uzman sayısı açısından şanslı olduğunu, Balcalı Hastanesi’nde deprem sonrası kuvöz sayısı azalsa da, 33 yataklı Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi ile özellikle prematüre bebeklerin tedavisine devam ettiklerini ve aile- hekim-sağlık çalışanlarının işbirliğinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Üniversitenin geleceği için güçlü işbirlikleri ve yenilikçi projelerini açıkladı

Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, 2024-2025 Akademik Yılı'nın açılışında yaptığı konuşmada, göreve başladığı üç aylık dönemde üniversite için gerçekleştirilen önemli projelere ve geleceğe dair hedeflere değindi. Beriş, Balcalı Hastanesi'nde başlatılan renovasyon çalışmalarından, Çukurova Üniversitesi Teknokent’in kapasitesinin arttırılmasına kadar birçok projeyi hızla hayata geçireceklerini belirtti. Üniversitenin, tarımda ve teknoloji alanında önemli katkılar sağlama hedefinin altını çizen Beriş, üniversitenin akademik kadrosu ve Adana’daki yerel işbirlikleriyle daha büyük başarılara imza atacaklarına olan inancını ifade etti. “Balcalı Hastanesinin güçlendirilmesi ve yenilenmesi önceliklerimiz arasında” Çukurova Üniversite Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş konuşmasında göreve başladığı 3 ay boyunca yaptıkları hizmetlere değinerek şunları söyledi: “Göreve geldiğimiz andan itibaren karşımızda bulduğumuz ilk sorun Balcalı Hastanesinin ana hizmet bloklarının renovasyona girmiş olmasıydı. Balcalı’daki renovasyon ile yeni sağlık kampüsünün inşası eşzamanlı projeler olarak düşünülmüştü. Mevcut şartlar, ihtiyaçlar ve bütçe imkânlarımız doğrultusunda tüm önceliğimizi Balcalı Hastanemizin güçlendirme projesini hızlandırmaya ve bir an önce tamamlamaya verdik. Balcalı, Üniversitemizin en önemli markası olduğu gibi Adana’nın ve bölgenin de bir değeridir. Balcalı’yı daha da güçlendirerek yaşatacağız. Öncelikle her iki blokta da renovasyon çalışmalarını 2025 yılında bitireceğiz. Hiçbir ek maliyet üstlenmeden B bloktaki renovasyon projesini değiştirdik ve koğuş sistemi yerine nitelikli oda sistemine geçtik. A Blok için de ihale sürecine başladık. Ardından ihtiyaçlar doğrultusunda aynı alan içinde kalmak kaydıyla yeni binalar inşa edeceğiz. Böylece önümüzdeki birkaç yıllık süre zarfında hastanemizi aynı alanda kalmak kaydıyla yenilemiş olacağız.” “Çukurova Üniversitesi Teknokent ile geleceğe katkı sağlayacak” Prof. Dr. Beriş, “Üniversitemizin Çukurova’nın tarımı konusunda geçmişten itibaren ciddi katkıları var. Ayrıca oldukça zengin bir tarımsal araziye sahibiz. Bu arazilerimizi hem şehrimize hem de üniversitemize katma değer sağlayacak şekilde kullanacağız. Teknokent’in kapasitesini geliştireceğiz ve güçlendireceğiz. Teknokent’e Türkiye çapında etkinlik gösteren bölgemizin ve Adana firmalarının daha fazla ilgi göstermesini sağlayacağız. Çukurova Üniversitesi ailesi olarak elbirliği ve dayanışma içinde daha büyük hedeflere birlikte ulaşacağımıza olan inancım tamdır” diye ifade etti. “Adana’nın bürokrasisi, sanayii, ticaret hayatı ve sivil toplum kuruluşlarıyla sürekli işbirliği ve dayanışma içinde olacağız” Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, “Kampüsümüzün 24 saat yaşayan bir hâle gelmesini sağlayacağız. Şu anda en büyük eksikliklerimizden biri kampüsümüzde personelimizin ve öğrencilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacakları sosyal donatıların ve yaşam alanlarının eksikliği. Bunun farkındayız. Söz konusu eksiklikleri gidermek için yaptığımız fizibilite çalışmalarının sonuna geldik. İnşallah kısa süre içinde kampüsümüzün farklı yerlerinde kafeteryalar, kantinler, restoranlar ve diğer hizmet alanlarının faaliyete geçmesini sağlayacağız. Kütüphanemizin kapasitesini artıracağımız gibi öğrencilerimiz için yeni ders çalışma ve dinlenme alanları da inşa edeceğiz. Görevimizin ilk gününden itibaren katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı benimsediğimizi kendileriyle temas ettiğimiz tüm hocalarımız gayet iyi biliyor. Bundan sonra da karar alma süreçlerinde akademik ve idari personelimizle öğrencilerimizin görüş, düşünce ve önerilerini dikkate alma anlayışından vazgeçmeyeceğiz. Tüm bu süreçte, Adana ilinin bir parçası olduğumuz gerçeğini asla aklımızdan çıkarmıyoruz. Adana’nın bürokrasisi, sanayii, ticaret hayatı ve sivil toplum kuruluşlarıyla sürekli işbirliği ve dayanışma içinde olacağız” şeklinde konuştu.

Semt pazarını aratmayan Yüreğir Devlet Hastanesi girişinde trafik çilesi

Adana'nın merkez ilçesinde şifa dağıtan Yüreğir Devlet Hastanesi'nin girişi, yoğun trafik nedeniyle son günlerde tıkanıyor. Her gün yüzlerce hastanın geldiği hastane girişindeki yol kenarı ile refüjlere park edilen araçlar, yolu tıkıyor. Otopark sıkıntısı nedeniyle özel araçların park edildiği hastane girişindeki yol kenarlarında satıcıların araçlarını park ederek burada süt ürünleri, meyve ve giysi satışı yapmaları da, yaşanan trafik çilesinin artmasına neden oluyor. Her gün yüzlerce vatandaşın kullandığı bu yollarda park eden araçlar ve duraklamalar nedeniyle trafik akışı durma noktasına geliyor. Özellikle hastaneye acil olarak gelen hasta yakınları, zamanla yarışırken bu karmaşa içinde sıkıntılı anlar yaşıyor. Durumun ciddiyeti, sağlık hizmetlerinin sunumunu da olumsuz etkiliyor. Trafik sıkışıklığı, ambulansların acil durumlarda geçişlerinde de ciddi sorunlara yol açarken, hastalar ve hasta yakınları büyük mağduriyetle karşı karşıya kalıyor. Yetkililerin, duruma acil müdahale etmesi bekleniyor. Tedavi olmak amacıyla hastaneye gelen bir vatandaş, yetkililerin bir an önce gerekli düzenlemeleri yaparak bu soruna çözüm bulması gerektiğini belirterek, "Hastaneye ulaşmak için araç park edecek yer bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Bu durum zaman kaybına yol açıyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nin bazı bölümlerinin de hizmet verdiği Yüreğir Devlet Hastanesi girişinde yaşanan bu trafik çilesinin sona ermesi, hastaların sağlık hizmetine daha kısa sürede ulaşmasını sağlayacak. Acil tedavi gerektiren durumların önlenmesi adına, bu sorun acilen çözülmeli" dedi.

Balcalı Hastanesinde sağlık çalışanları iş bırakma eylemi gerçekleştirdi

Adana'da Balcalı Hastanesi’nde görev yapan sağlık çalışanları, iki aydır ödenmeyen performans ve nöbet ücretleri için poliklinik girişinde iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Çalışanlar, mağduriyetlerini duyurmak amacıyla öğleden sonra basın açıklaması düzenleyerek, haklarını aramak için toplandıklarını ifade ettiler. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren'in yaptığı açıklamada, çalışanların yaşadığı maddi sıkıntılara dikkat çekildi ve hastanenin yeterli destek görmediği vurgulandı. Eren, "Hakkımız olanın hak ettiğimiz zamanda verilmesini istiyoruz" dedi. Amacımız hiçbir zaman halkımızı mağdur etmek değil, sadece hakkımız aramak istiyoruz” Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren, “Bugün burada, üç ay sonra yeniden hakkımızı aramak, sesimizi duyurmak için toplanmış bulunuyoruz. Bizim amacımız hiçbir zaman halkımızı mağdur etmek olmadı. Fakat bizler mağdur durumdayız ve artık bunun görülmesini, duyulmasını istiyoruz” diye ifade etti. “Hakkımız olanın hak ettiğimiz zamanda verilmesini istiyoruz” Erol Eren, “Aylardır nöbet ücretlerimiz geciktiriliyor ve son iki aydır teşvik ödemesi alamıyoruz. Buna rağmen gece gündüz demeden, tüm gayretimizle çalışmaya devam ediyoruz. Hiçbir meslek yoktur ki maaşını almadan çalışmaya devam etsin, fakat biz işimizin başındayız. Aldığımız maaşın önemli bir kısmını oluşturan bu ödemelerin yapılamaması yüzünden hepimiz kredi kartlarımızı ve kredilerimizi aksatmaya başladık, bankalarla sorunlar yaşıyoruz. Bizler, çalışırken "Maaşımız bu ay yatar mı?" endişesiyle çalışmak istemiyoruz. Hakkımız olanın hak ettiğimiz zamanda verilmesini istiyoruz. Hepimizin ailesi var, çoluk çocuğu var. Ailemizle plan bile yapamıyoruz çünkü belirsizlikler içinde çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Bu mesleği asla para için seçmedik” SES Şube Başkanı Erol Erden açıklamada mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Maaş alıp alamayacağımızı düşünmekten yorulduk. Ailemizin ihtiyaçlarını zamanında karşılayamamaktan yorulduk. Para almadan çalışmaktan, nöbet tutmaktan yorulduk. Hastanemizin düştüğü duruma üzülmekten yorulduk. Bu fiziki şartlara ayak uydurmaya çalışmaktan yorulduk. Sesimizi bakanlıklara duyurmak için verdiğimiz çabadan yorulduk. Çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Her türlü sıkıntıya, olumsuzluğa rağmen halkımıza hizmet vermeye devam edeceğiz. Biz bu mesleği asla para için seçmedik. Bunu pandemide de depremde de, ailelerimizi arkamızda bırakıp hastanemize koşarak gösterdik. Ama mağduriyetimizi de dile getirmeye devam edeceğiz.” “Balcalı Hastanesi bir buçuk yıldır yeterli desteği göremedi” Erol Eren Balcalı Hastanesinin yaşadığı sorunlara değinerek şunları söyledi: 51 yıllık geçmişiyle koca bir çınar. Bir buçuk yıl önce yaşanan büyük depremde, bölgedeki birçok hastane gibi o da hasar aldı. Deprem bölgesindeki hastaneler için hızlı bir iyileştirme süreci başlatıldı. Fakat Balcalı, üvey evlat gibi bir buçuk yıldır yeterli desteği göremedi. Balcalı Hastanesi, içindeki biz çalışanlarıyla birlikte adeta ölüme terk edildi. Bugün burada gördüğünüz bu tabut, içindeki sağlık personelleriyle birlikte Balcalı’mızı simgeliyor. Balcalı Hastanemizi, var gücümüzle çalışmaya devam ettik ve edeceğiz de. Balcalı’yı biz yeşerteceğiz. 51 yıllık bu çınara bugün 51 karanfil bırakıyoruz. Hastanemiz ölmedi. Aksine her şartta çalışabilecek güce sahip olduğunu gösterdi. Şu anki rektörlüğümüz ve ekibi, şartlarımızı iyileştirmek için canla başla çalışıyor. Depremde hasar almış, dolayısıyla da kapasitesi azaltılmış bir hastane var burada, ama biz hala çalışıyoruz. Bizleri görmezden gelmeyin. Deprem bölgelerinde yer alan, hasar gören tüm hastanelerin çalışanlarına deprem ödeneği yapıldı. Bizim hastanemize bu bile yapılmadı. Biz bunu da geçtik; teşvik ve nöbet ücretlerimizin zamanında yatması için hastanemize destek istiyoruz. Umarım haklı serzenişlerimizi duyar, bizlere ve hastanemize çözüm bulursunuz. Hastanemizin durumu sadece çalışanları ve hastaları değil, tıp fakültesi ve diğer sağlık birimi öğrencilerini de etkiliyor. Eğitimler ister istemez sekteye uğradı. Bugün burada, tam anlamıyla hasta göremeyen, kötü fiziksel şartlarda eğitim görmek için çabalayan geleceğin doktorları, yarın hepimize hizmet verecek. Onların eğitimi için de hastanemizin fiziki koşullarını tez zamanda düzeltmemiz gerekiyor.” “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Taslağının TBMM’ den elle tutulur bir sonuç çıkmaması halinde, 9-13 Aralık tarihlerinde beş gün sürecek bir iş bırakma eylemi yapacağız” Erol Eren, “22 Ekim - 29 Kasım arasında gerçekleşecek olan 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Taslağının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açıklanmasını bekleyeceğiz. Aralık ayında, bütçe görüşmelerinde Balcalı Hastanesi adına gözle görülür, elle tutulur bir sonuç çıkmaması halinde, 9-13 Aralık tarihlerinde beş gün sürecek bir iş bırakma eylemi yapacağımızı buradan duyurmak istiyorum” dedi.

Uzm. Dr. Menteş: Balcalı Hastanesi'nin kapalı olması Adana'nın sağlık sorunlarını derinleştiriyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay’da meydana gelen sarsıntılarda hasar gören Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nin tahliyesi kararlaştırılmış, poliklinikler ise Adana’daki diğer hastanelere yönlendirilmişti. Uzman Dr. Selahattin Menteş, hastanenin kapalı olmasının Adana’nın sağlık sorunlarını derinleştirdiğini belirterek yetkililere seslendi ve Balcalı Hastanesi’nin yeniden tam kapasiteyle çalışması gerektiğini vurguladı. “Bir ilin üniversite hastanesi çalışmazsa sağlık sorunu çözülmez” Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “11 İli etkileyen büyük depremden sonra Balcalı Hastanesi kapanmıştı. 11 İli etkileyen depremde Kahramanmaraş’ta üniversite hastanesi çalışıyor, Hatay’da çalışıyor Adana’da hala kapalı. Ne tamir edildi nede yıkıldı. Buradan tüm yetkililere sesleniyorum bir ilin üniversite hastanesi çalışmazsa sağlık sorunu çözülmez. Bu hastane hala tam kapasite ile çalışmıyor. Hastanesine halk olarak sahip çıkmamız lazım. Burası çürümeye başlamış” diye ifade etti.

Tıp dünyasının yıldızları Doktor Çağlar Özmen ve Doğa Lüleyap, dünya evine girdi

Tıp dünyasının parlayan yıldızlarından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Özmen ve Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Doğa Lüleyap, dünya evine girdi. Tıp dünyasına önemli katkılarda bulunan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Özmen ile Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Doğa Lüleyap, düzenlenen nikâh töreni ile hayatlarını birleştirdi. Törende, çiftin gözlerinde görülen heyecan ve mutluluk, onların bu özel gününü daha da anlamlı kıldı. Nikâh törenine, çifte destek vermek üzere aileleri ve yakın dostları da katıldı. Özmen ve Lüleyap çiftinin nikâhında, her iki tarafın da doktor olan aile bireyleri, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Özmen ve Çukurova Üniversitesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Prof. Dr. Ümit Lüleyap ile anneleri Tülin Özmen ve Hülya Lüleyap yer aldı. Ayrıca, iş arkadaşları ve yakın dostlar da bu anlamlı günde genç çiftleri yalnız bırakmadı. Nikâh memurunun çifte mutluluklar dilediği törende, evlilik cüzdanı da Doğa Lüleyap’a takdim edildi. Kıyılan nikâhın ardından yeni evli çift, sevdikleriyle birlikte hatıra fotoğrafları çektirerek bu özel anı ölümsüzleştirdi.

Hastaneye kaldırılan Aytaç Durak'ın sağlık durumu iyi

Adana'nın Pozantı ilçesindeki Bürücek Yaylası'nda bulunan evinde rahatsızlanması üzerine önce Pozantı 80. Yıl Devlet Hastanesine kaldırılan ve ardından ambulans helikopter ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilen Aytaç Durak'ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Adana'da 5 dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Aytaç Durak, Pozantı ilçesindeki yayla evinde dün rahatsızlanarak ambulansla Pozantı'daki Pozantı 80. Yıl Devlet hastaneye kaldırılmıştı. Doktorların kararı üzerine Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastane'ne ambulans helikopter ile sevk edilen Aytaç Durak'ın, son sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel Durak'ı ziyaret etti Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, Aytaç Durak'ı ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerinde bulundu ve doktorlardan da Durak'ın son sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Aytaç Durak'ın Balcalı Hastanesi'ne getirildiği andan daha iyi olduğu, bayılmasının altında yatan nedenleri detaylı olarak tespit etmek üzere tetkiklerin yapıldığı ve bir süre tedbir amaçlı hastanede kalacağı ifade edildi.

Balcalı Hastanesi Şefkat Evi yenilendi ve öğrenciler karnelerini aldı

Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi bünyesinde yer alan Şefkat Evi, yenilenen iç ve dış dizaynıyla adeta bir yuva görevini görüyor. Bu mekan, hastanede tedavi gören hastaların yakınlarına konaklama imkanı sağlıyor. Ayrıca, deprem nedeniyle boşaltılmak zorunda kalan hastane sınıfı da sınırlı sayıda öğrenciyle yeniden faaliyetlerine başladı. ÇOCUĞU İLE BİRLİKTE DERSLERE KATILDI OKUMA YAZMA ÖĞRENDİ Karne günü dolayısıyla iki öğrenci hem tedavi süreçlerini tamamladı hem de karne almanın mutluluğunu yaşadı. Öğrencilerden Esat Al’ın annesi Hülya Al, çocuğunun tedavi ve eğitim sürecinde onunla beraber derslere katılarak okuma yazmayı öğrendi ve bu başarısını törenle aldı. Balcalı Hastanesi Şefkat Evi’nde düzenlenen karne töreni öncesi, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Neslihan Boyan, Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hacer Yapıcıoğlu Yıldızdaş, Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Kekeç, Hastane Başmüdürü Adnan Karadayı ve Hastane Müdür Yardımcısı Fazlı Altınsoy, şefkat evinde incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı. ÖĞRENCİLER İÇİN KARNE SEVİNCİ Karne töreninde ilk olarak Esat Al’ın annesi Hülya Al’a, okuma yazma belgesi Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Neslihan Boyan tarafından verildi. Boyan, sınıf öğretmeni Gül Karabulut başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti. Ardından Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hacer Yapıcıoğlu Yıldızdaş ve Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Kekeç, öğrenciler Esat Al ve Barış Tufan’a karnelerini takdim etti. Karnelerin verilmesinin ardından pasta kesimi gerçekleştirildi. Balcalı Hastanesi Şefkat Evi, hastaların ve yakınlarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yenilikçi ve kapsayıcı hizmet anlayışıyla çalışmalarına devam edecek. Şefkat Evi, özellikle tedavi süreçleri uzun süren hastaların ailelerine rahat bir konaklama imkanı sunarak onların yanında olmaya devam edecek.

Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nden bir başarı daha

Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Merkez Laboratuvarı, Türkiye'nin ilk uluslararası kalite belgesine sahip devlet üniversite hastanesi klinik laboratuvarı olarak öne çıkıyor. Laboratuvar, dünyaca bilinen, çok önemli ve prestijli bir akreditasyon kuruluşu olan Joint Commission International (JCI) tarafından yapılan 6. akreditasyon denetimini başarıyla tamamlayarak yeniden akredite oldu. Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, "Merkez Laboratuvarımız, depremden sonra içinde bulunduğumuz zorlu koşullara rağmen kaliteden ödün vermeden çalıştığını bir kez daha ispatlamıştır. Bu başarıda emeği geçen başta değerli hocalarımız olmak üzere herkese teşekkürlerimi sunuyorum." dedi. Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Merkez Laboratuvarı’nın JCI tarafından 6. kez başarıyla akredite edilmesi sebebiyle Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, başarılarını kutlamak üzere, Merkez Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Tamer Cevat İnal, Merkez Laboratuvarı Kalite Direktörü Prof. Dr. Özlem Öztürk, İmmünoloji Seroloji Birim Sorumlusu Prof. Dr. Salih Çetiner, Mikrobiyoloji Birim Sorumlusu Doç. Dr. Filiz Kibar, Mikrobiyoloji Birim Uzmanı Doç. Dr. Hale Gümüş, Biyokimya Birim Sorumlusu Dr. Öğ. Üyesi Gülçin Dağlıoğlu, Doku Tiplendirme Laboratuvar Yardımcısı Öğr. Grv. Suzan Dinkçi, Kalite Yönetim Biriminden Işıl Erganiş, Selver Çevirgen, Ümmü Dinç, Elif Serdaroğlu, Filiz Ballıoğul ve Aslı Çandıroğlu ile bir araya geldi. Prof. Dr. Tuncel, hiçbir başarının tesadüf olmadığını vurgulayarak, "Sürekli iyileşme ve gelişme bilinciyle yürüttüğümüz çalışmalar Üniversitemizi ulusal ve uluslararası düzeyde daha üst seviyelere taşıyacaktır" dedi ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Merkez Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Tamer Cevat İnal da, "Laboratuvarımız, 2006 yılında JCI tarafından akredite edilerek Türkiye'nin ilk kalite belgesine sahip devlet üniversite hastanesi klinik laboratuvarı olmuştur. Halen Türkiye'de JCI akreditasyonuna sahip tek laboratuvardır." şeklinde konuşarak laboratuvarlarının sağlıkta kalite alanında öncü olduğunu belirtti. Ayrıca, bu yıl ilk defa tüm bölgede organ ve doku nakillerine hizmet veren "Doku Tipleme Laboratuvarı"nın tüm testleri ile akreditasyon kapsamına alındığını ve laboratuvarlarında bulunan 3 uygulamanın sağlıkta kalitede "iyi uygulama örneği" olarak dünyadaki sağlık kuruluşlarına duyurulmak üzere Joint Commission'a bildirildiğini de ifade eden Prof. Dr. İnal, "30 yıllık JCI denetçisi tecrübesine sahip değerli denetçimizin çıkış raporumuzu sunarken, raporumuzun 'bugüne kadar yazdığı en iyi raporlardan biri' olduğunu bildirmesi bizi son derece mutlu etti ve gururlandırdı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi.