TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bakırköy

İLKHABER-Gazetesi - Bakırköy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bakırköy haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yağmur Alparslan'ın ölümüne ilişkin davada karar: Polis memurunun 25 yıl hapsine hükmedildi Haber

Yağmur Alparslan'ın ölümüne ilişkin davada karar: Polis memurunun 25 yıl hapsine hükmedildi

Yenibosna’da polisin ‘dur’ ihtarına uymayarak kaçan araca yönelik açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Yağmur Alparslan’ın ölümüne ilişkin davada karar açıklandı. Mahkeme sanık polis memuru Mükremin Oğan'ın 25 yıl hapsine hükmetti. Bakırköy'de 9 Şubat 2022 günü akşam saatlerinde polis ekipleri, içinde 2 kişi bulunan bir otomobile ‘dur’ ihtarında bulunmuş, aracın durmaması üzerine polis ile şahıslar arasında kovalamaca yaşanmıştı. Dur ihtarına uymayan aracın Yenibosna’da ters yöne giriş yapmasıyla polis ekiplerinin açtığı ateş sonucu 15 yaşındaki Yağmur Alparslan hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede polis memuru Mükremin Oğan hakkında ‘olası kastla ölüme neden olma’ suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar, maktul Yağmur Alparslan’ın içinde hayatını kaybettiği aracın sürücüsü Serhat Kaya hakkında ise ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan 9 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında görülen davada karar açıklandı. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Mükremin Oğan ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada son sözü sorulan Mükremin Oğan “İnsanlara polis dediğimiz zaman belli bir düşünce geliyor. Ben öyle bir polis değilim. Çocuk olduğunu bilseydim, böyle bir şey yapmazdım. Biz arkadayız öndekini göremeyiz. Böyle bir olay yaşandığı için ben 3 yıldır uyuyamıyorum. Ben iyi bir insanım. Savcılardan talimat alan insanım” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Serhat Kaya’nın dosyasının ayrılmasına hükmetti. Mahkeme olay tarihinde polis memuru olan Mükremin Oğan’ın ‘olası kastla çocuğun ölümüne neden olma’ suçundan önce müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verdi. Cezada takdiri indirim uygulayan mahkeme, sanık Oğan’ın 25 yıl hapsine hükmetti. Tutuksuz olarak yargılanan Oğan, verilen ceza ile birlikte duruşma salonunda kelepçelenerek cezaevine gönderildi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olay günü sanık polis memuru Mükremin Oğan ile mağdur Mehmet T.’nin görevde oldukları ve sanık Serhat Kaya ile maktul Yağmur Alparslan’ın ise bir araçta seyir halinde oldukları aktarıldı. Olay günü Basınköy Mahallesi mevkiinde durdurma ve kimlik sorma görevini yapan polis memurlarının 34 DVA 187 plakalı araca dur ihtarında bulunduğu ancak aracın sürücüsü Serhat Kaya’nın uygulama noktasına girmesiyle önce yavaşladığı ardından hızlanarak kaçtığı anlatıldı. İddianamede Serhat Kaya’nın kaçarken aracını polis memuru Mehmet T.’nin üzerine sürerek uzaklaştığı da belirtildi. Bunun üzerine Kaya’nın polis ekipleri tarafından takip edilmeye başlandığı ve aracın Yenibosna mevkiinde yan yola ters yönden giriş yaptığı, polis aracının kaçan araca çarptığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede “Araçlarından inen komiser yardımcısı Taner B. ile sanık Mükremin Oğan’ın, sanık Serhat Kaya’nın aracı durdurarak teslim olması amacıyla ateş açtıkları, bu mermilerden birinin de aracın sağ ön koltuğunda oturan Yağmur Alparslan isimli çocuğa isabet ettiği ve çocuğun ölümüne neden olduğu” ifadelerine yer verildi. İddianamede yapılan incelemeler sonucunda sanık polis memuru Mükremin Oğan’ın silahında herhangi bir arızaya rastlanılmadığı belirtilirken, Yağmur Alparslan’ın içinde bulunduğu aracın koyu film ile kaplı olması nedeniyle sürücü ve yolcunun görünmesinin mümkün olmadığı ifadelerine yer verildi. İddianamede polis memuru Mükremin Oğan hakkında ‘olası kastla ölüme neden olma’ suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar, maktul Yağmur Alparslan’ın içinde hayatını kaybettiği aracın sürücüsü Serhat Kaya hakkında ise ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan 9 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi. (Mİ-RU-NSO-Y)

Bakırköy Adliyesi'nde dolandırıcılık davası Haber

Bakırköy Adliyesi'nde dolandırıcılık davası

Bakırköy Adliyesi'nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel, “Duruşmaya ara veriyorsunuz yanıma geliyorlar ‘biz seni hala seviyoruz' diyorlar. Bugün çıkayım yine bana para verecekler, teklif edecekler. Aileme ve çocuğuma kavuşmak istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Bakırköy Adliyesi'nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Süleyman Demirel ile bir kısım diğer tutuklu sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya müştekiler ve taraf avukatları da katıldı. Duruşmada beyanda bulunan müşteki Nurdan Canbıçak, kızı Büşranur Sürmeli'nin bir gün kendisini arayarak ‘Süleyman Demirel ile kar payı üzerinden çalışıyoruz' dediğini belirtti. Müşteki Canbıçak beyanının devamında, “Kızım bana ‘evini teminat vermen gerekiyor' dedi. Ben 10 gün falan oyaladım bunları, zaten şehir dışındaydım. Sonra gelince ben buluşmak istedim. Tapuda buluştuk bunlarla hep beraber. Süleyman Demirel, Sevgen Atila, Levent Sırataş ve bir kişi daha vardı ismini hatırlamıyorum. Ben Sevgen Atila'ya sordum. Dedim ki, neden bu şekilde yapıyoruz? Bana ‘ben Beylikdüzü'nde tefeciyim, Süleyman da adliyede personel biz sana yamuk yapmayız, etmeyiz' dedi. Sonra noterde sözleşme istedim. Beni oyaladılar. Ben kızım Büşranur Sürmeli'ye ‘ben hiç hoşlanmıyorum bu durumdan, ben parayı istemiyorum, evimi geri istiyorum' dedim. Kızım bana ‘anne 12 ay boyunca anlaşma yaptık, senenin sonunda verilecek' dedi. Ondan sonra ev Sevgen'den başka birisine devredilmiş, ben onu bilmiyorum, tanımıyorum. Sonra Abbas Kırmızı'ya devredilmiş” dedi. “Bugün çıkayım yine bana para verecekler, teklif edecekler” Sanık Süleyman Demirel ise, “Başta söylemiştim sayın başkanım, 20 yıllık adliye personeli olarak sizi yanıltmak zaten yakışmaz bana, her şeyi dümdüz anlattım, etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilmesini talep ediyorum. Dışarıda olsam birkaç müştekinin daha gönlünü yapacağım, onlarda şikayetini geri çekecekler ama içerideyim elim kolum bağlı. Duruşmaya ara veriyorsunuz yanıma geliyorlar ‘biz seni hala seviyoruz' diyorlar. Bugün çıkayım yine bana para verecekler, teklif edecekler. Aileme ve çocuğuma kavuşmak istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmanın ertelenmesine hükmetti. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel'in Bakırköy Adliyesi'nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel'in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş'a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel'in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında, “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş'ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel'in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş'a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Sürmeli ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel'in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda, birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz'ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban'ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel'i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel'in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak Büyükçekmece Adliyesi'nde zabıt katibi olan annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz'ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Sürmeli ve annesi Nurdan Canbıçak'ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya'nın zabıt katibi Süleyman Demirel'in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Süleyman Demirel'in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel'in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel'in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', ‘dolandırıcılık', ‘tefecilik', ‘bilişim sistemine girmek', ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek' suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Bakırköy'de sosyete pazarında hırsızlık girişimi Haber

Bakırköy'de sosyete pazarında hırsızlık girişimi

Olay, saat 13.15 sıralarında Bakırköy'de Cumartesi günleri kurulan sosyete pazarında yaşandı. İddiaya göre, 2 kadın, bir esnafın tezgahından ürün çalarken suç üstü yakalandı. Ramazan Bayramı nedeniyle büyük yoğunluğun yaşandığı pazarda, bir anda ortalık karıştı. Kızlar ile esnaf arasında tartışma çıktı. Kızlar çığlık atarken, içlerinden biri "bomba var" diye çığlık attı. Bayram alışverişi kabusa dönüşen vatandaşlar arasında büyük panik yaşandı. Vatandaşlar kaçarken izdiham oluştu. Bu sırada yere düşenler oldu. İhbar üzerine olay yerine polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri vatandaşları pazardan tahliye ederken, oradan çıkanlar metrobüse yöneldi. Metrobüste yoğunluk oluştu. Oluşan kuyruk metrelerce uzunluğu buldu. 2 kadın gözaltına alındı Pazarı birbirine katan 2 kadın polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alından şüpheliler; ilçe emniyet müdürlüğüne götürüldü. Kadınların yakalandığı an kamerada Esnafın kadınları yakalandığı an ise kameraya yansıdı. Görüntülerde esnafın hırsızlıkla suçladığı kadınları kolundan tuttuğu, şüphelilerin ise çığlık attığı ve etraftakilerin de merakla onları izledikleri görülüyor. "Esnafın tezgahından mallar çalmaya başladılar" Akgül Aydoğdu, "3 kız gözümüzün önünde esnafın tezgahından mallar çalmaya başladı. Esnaf yakalayınca biber gazı sıktı. Orada arbede oldu. İnsan kaçmaya çalıştı" diye konuştu. Metrobüsteki kuyrukta bekleyen bir kadın, "Canlı bomba var dediler kaçan kaçana, kimi ezildi, kimi büzüldü. En son kendimizi burada bulduk. Polisler çadırı boşalttı" dedi. Başka bir vatandaş ise, "Bomba var diyorlar. Herkes kaçtı. Düşe düşe kalka buraya geldik" diye konuştu.

Fidye istemek için 2,5 yaşındaki kız çocuğunu kaçırdılar Haber

Fidye istemek için 2,5 yaşındaki kız çocuğunu kaçırdılar

Olay, geçtiğimiz Salı günü 19.30 sıralarında Bakırköy’de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Ataköy’de kafe sahibi B.Ç. ve A.Ç.’ nin tek çocukları olan 2,5 yaşındaki kız çocuğu, bakıcısı R.J.’nın kucağında parktan eve doğru gittiği esnada yanlarına gelen maskeli 2 kişi bakıcıyı darp ettikten sonra kız çocuğunu kucaklayarak motosiklet ile olay yerinden kaçtı. 7 saatte yakalandılar Ailenin ihbarı üzerine olayın ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Toplamda 7 saat süren teknik ve fiziki takip sonucu olayı organize ettiği belirlenen Cevher K. kıskıvrak yakalandı. Cevher K., kız çocuğunu kaçırdıkları adresi tarif etmesinin ardından adrese düzenlenen operasyonla işbirlikçileri Osman K. ve Mustafa B. de gözaltına alındı. Kaçırılan 2,5 yaşındaki kız çocuğu S.Ç.’nin ise adreste uyuyor vaziyette olduğu ve ekipler tarafından koruma altına alındığı öğrenildi. Fidye isteyeceklerdi Olayı organize eden Cevher K. sorgusunda borçları olduğunu, borçlarından kurtulmak için kız çocuğunu kaçırdıklarını ve fidye istemek üzereyken yakalandıklarını itiraf ettiği öğrenildi. Cevher K.’nın bir süre Ataköy’de börekçilik yaptığı, aileyi eski iş yerinden tanıdığı ve zaman zaman araştırmak amaçlı ailenin iş yerine gittiği tespit edildi. Cevher K., ona yardım eden amca oğlu olduğu öğrenilen Osman K. ve Mustafa B. emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adliyesi’ ne sevk edildi. Şahısların kız çocuğunu kaçırdıktan sonra motosiklet ile alandan uzaklaştığı o anlar kameraya yansıdı. Öte yandan, kız çocuğunun ailesine teslim edilmesinin ardından aile, sevinç ve duygu dolu anlar yaşadı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.