TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Aziz Yıldırım

İLKHABER-Gazetesi - Aziz Yıldırım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Aziz Yıldırım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Aziz Yıldırım: 3 Temmuz Bitmedi, rövanş almanın peşindeler Haber

Aziz Yıldırım: 3 Temmuz Bitmedi, rövanş almanın peşindeler

Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım, "3 Temmuz bitmedi, rövanş almanın peşindeler. Bunu zamanla herkes görecek, anlayacak. Bizlere düşen, 3 Temmuz’daki duruşumuzdan asla taviz vermeden, zararların tazmini konusunda yolumuza ve mücadelemize kararlılıkla devam etmektir" dedi. Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım, 3 Temmuz süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Sürecin üzerinden 13 yıl geçtiğini belirten Yıldırım, "Özelde Fenerbahçe’yi topyekün ele geçirerek yönetmek, büyük camialar arasında onarılmaz fay hatları yaratarak sürekli bir çatışma ortamı oluşturmak ve genelde ise emperyal güçlerin ülkemizi de içine alan işgal alanını genişletmeyi amaçlayan alçak terör örgütü FETÖ’nün, Sarı Lacivert Duvar’a çarpmasının ve ilk kez geri çekilmek zorunda kalmasının üzerinden tam 13 yıl geçti. 13 yıl önce, bugün, sabah saatlerinde, aynı sezonda 5 branşta şampiyon olmanın verdiği gurur ve onurla uyanıp, Sapanca’da mücadele eden kürek takımımızın yarışlarını izlemeye gitmek için hazırlandığımız sıralarda, FETÖ’nün aparatı olan yargı mensuplarının talimatları ile yönlendirilen Fetöcü polisler tarafından, düzmece birçok iddia gerekçe gösterilerek evlerimizde göz altına alındık" ifadelerini kullandı. "FETÖ’nün ahlaksız akıl oyunlarını tek tek bertaraf ettik" Aziz Yıldırım, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Bu sürece dair çok şey yazıldı çizildi, hakkımızda yargısız infazlar yapıldı. Masum olduğumuzu bizler ilk günden beri biliyorduk, söylüyorduk. Camiamız da bize inanıyordu ve dimdik arkamızdaydı, haklıydık ve içimiz rahattı. Tutuklu iken taraftarlarımız en güzel Babalar Günü’nü, yılbaşını, bayram kutlamalarını bizlere yaşattı. Televizyon ekranlarından kahraman kadınlarımızın 55 bin kişi ile bir dünya rekoru kırdığı tarihimizin en güzel futbol müsabakasını gözlerimiz yaşlı izledik. En güzel mektupları aldık, en vefalı ziyaretçiler de bize kısmet oldu. Bütün bunlarla birlikte FETÖ bizi içeride de rahat bırakmadı. Kirli pazarlık yöntemleri ile orada da bizleri baskı altında tutmaya çalıştı. Karalama, itibarsızlaştırma furyası sür git devam etti. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini şiar edinerek, FETÖ’nün Fenerbahçe’yi ve neticede Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirmek üzere yapmış olduğu ahlaksız akıl oyunlarını tek tek bertaraf ettik. Bizler ve camiamız , eğer Atatürk’ün bizlere emanet ettiği kutsal mirasına sahip çıkamasaydık, vazgeçseydik, belki o gün yaşanan o sıkıntıları çekmezdik. Ama bugün bambaşka bir Türkiye’de, bambaşka bir Fenerbahçe’yi izliyor olurduk. Bizler ve sizler, ödediğimiz maddi ve manevi büyük bedelleri, FETÖ gibi eli kanlı bir örgütün, Fenerbahçe’yi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirmemesi için, çocuklarımızın karanlık bir dünyada yaşamaya mahkum kalıp, üzülmemesi için ödedik." "Fenerbahçe’miz için yapmış olduğumuz mücadele kararlıkla sürmelidir" Fenerbahçe için yapmış oldukları mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini aktaran Yıldırım, "Bugün gelinen noktada, üzülerek söylemeliyim ki, FETÖ tehlikesi her zamankinden daha fazla ve farklı formlarda devam ediyor. Örgüt mensupları, Türkiye’de, her kurumun içerisinde, farklı maskelerle faaliyetlerini sürdürüyor. Gelinen noktada, 3 Temmuz Kumpasının üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen hain terör örgütünün bu denli güçlü kalabilmesi son derece üzücü ve düşündürücüdür. Bu tehdit devam ettiği sürece Fenerbahçe’miz için yapmış olduğumuz mücadele kararlıkla sürmeli, hiçbir şey uğruna, hiç kimse için bu mücadeleden vazgeçilmemelidir. Tüm camiamızın sürekli olarak sorgulaması elzem olan husus şudur: Bizler 3 Temmuz’da neden hapis yattık? Neden 1 yıl boyunca 4 duvar arasında, özgürlüğümüzden, ailelerimizden mahrum kaldık? Neden kulübümüz, yıllarca hak etmediği muamelelere maruz kaldı? Neden maddi ve manevi kayıplar verdik? Neden çocuklarımız Fenerbahçe için göz yaşı döktüler? Neden bu karanlık yapı bugün de karşımızda durup rövanş alma peşinde koşmaktadır? Bu soruları soruyorum çünkü büyük bir tehlikenin gelmekte olduğunu görüyorum. Çünkü, dönemin aktörlerini, onların PR’cılarını ve onları aklayanları camiamızın içinde dahi görmeye başladım. Bu soruları soruyorum çünkü ben Fenerbahçe’yi çok seviyorum" şeklinde konuştu. "3 Temmuz bitmedi, rövanş almanın peşindeler" 3 Temmuz sürecinde kendilerini yalnız bırakmayan sarı-lacivertli taraftarlara da teşekkür eden Aziz Yıldırım, "Buradan açıkça ifade etmek isterim ki, 3 Temmuz bitmedi. Rövanş almanın peşindeler. Bunu zamanla herkes görecek, anlayacak. Bizlere düşen, 3 Temmuz’daki duruşumuzdan asla taviz vermeden, zararların tazmini konusunda yolumuza ve mücadelemize kararlılıkla devam etmektir. Bizlere ve kulübümüze bu acıları yaşatanlara, geçmişi unutarak, merhamet etme, affetme, o yapıya bulaşmış olanları hiçbir şey olmamış gibi aramıza alma lüksümüz yoktur. Birliğimizin ve beraberliğimizin her daim 3 Temmuz ruhu ile sürmesi bunun için çok önemlidir. Bir ve beraber olduğumuz müddetçe bizi yenecek güç yoktur. Bu noktada, 13 yıl önce başlayan kutsal mücadelemizde bizleri asla yalnız bırakmayan, bizler ve kulüpleri için varını yoğunu veren, sarı-lacivert duvarı ören şanlı taraftarlarımıza tekrar teşekkür eder, saygı ve sevgilerimi sunarım" diyerek sözlerini noktaladı.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek: Yalıda doğmuş zengin çocuğu olmak, böyle hadsiz konuşma hakkını vermez Haber

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek: Yalıda doğmuş zengin çocuğu olmak, böyle hadsiz konuşma hakkını vermez

Galatasaraylılar Derneği'nin her yıl organize ettiği Geleneksel Pilav Günü, Galatasaray Lisesi'nde yapıldı. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek ve Yönetim Kurulu Üyeleri'nin katıldığı 91. Geleneksel Pilav Günü'nde lisenin eski kuşak öğrencileri bir araya geldi. Toplantıda konuşan Başkan Dursun Özbek, “Bugün Galatasaray'ın 91. Pilav Günü. Galatasaray'ın ananelerinden bir tanesi. Bizim bayramımız diyebilirim. Çünkü eski ve yeni mezunların, senelerdir birbirini göremeyen Galatasaraylıların bir araya geldiği özel bir gün. Bugün 50. yıl mezunlarına plaketlerini verdik. Ayrıca bugün sınava giren tüm öğrencilere başarılar diliyorum. Umarım istedikleri sonuçları alırlar” ifadelerini kullandı. “Galatasaray Başkanı'nın adını ağzına alırken iki kere düşünsün” Fenerbahçe başkan adayları Aziz Yıldırım ve Ali Koç arasında dün akşam gerçekleşen canlı yayın programına değinen Başkan Özbek, “Dün rakip takımın seçimli genel kurulu vardı. Genelde genel kurullarında anlattıkları birçok konu Galatasaray ile alakalı olduğu için biz de zaman buldukça takip ediyoruz. Kongrelerini izledik. Küfür, kafir, saldırma. Nasıl bir kongre olduğunu hepimiz gördük. Bir taraf salonu tek ediyor, öteki taraf kendi başına konuşuyor. Bunu Türk kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Biz de yakın zamanda bir kongre gerçekleştirdik. İki kongrenin mukayesesini sizlere bırakıyorum. Akşam da iki başkan bir televizyon programında buluştular. Konuşma iki spor adamının konuşması gibi başladı. Tamamen kayıkçı kavgası oldu. Sporla, futbolla ilgili olmayan konular konuşuldu. Türk futboluna fayda sağlamayan bir toplantı oldu. Buradaki en önemli hususlardan bir tanesi Galatasaray başkanı hakkında söylenen sözler oldu. Özellikle zengin yalı çocuğunun söyledikleri dikkatimi çekti. Çok dikkat etsin. Galatasaray Başkanı'nın adını ağzına alırken iki kere düşünsün. Ali Bey'in Galatasaray Başkanı'na öyle konuşma hakkı yok. Haddini bilsin! Yalıda doğmuş zengin çocuğu olmak, böyle hadsiz konuşma hakkını vermez. Öyle sağda solda televizyona çıkıp sallamaya benzemez bu iş. Dikkat etsin. Bu öyle tribünlere ligden çekileceğim diye 30 bin kişi toplayıp da geri vites yapmaya benzemez. Dikkatli olmasını ona tavsiye ediyorum. Üzüleyim mi, sevineyim mi bilemiyorum. İki başkandan hangisi seçilirse seçilsin Galatasaray için iyi ama Türk sporu için hüsran. Bu kişilerin Türk sporuna fayda verebileceğini düşünmüyorum. Orada Kasımpaşa Başkanı Fatih Saraç da var. Kendisine yönelik 'Fatih kaseti koy' diye hitap edebiliyor. Demek ki eskiden gelen bir alışkanlık var. Onlara şöyle bir tavsiyede bulunuyorum. Biz, Galatasaray Lisesi'nin karşısındaki müzede bir olimpiyat sergisi açtık. Yüz yıl öncesini anlatan, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet döneminde Galatasaray olimpiyatlara katılmak için ne yapmış? Kendilerine gelip bu sergiyi gezmelerini tavsiye ediyorum. Baksınlar, Türk spor tarihini öğrensinler. Ondan sonra Türkiye'nin en büyük spor kulübü kimmiş görecekler” şeklinde konuştu. Özbek: “Bankalar Birliği meselesini 6 yıl önce gündeme getirdim” Camia olarak hedeflerinin Bankalar Birliği'nden çıkmak olduğunu dile getiren Dursun Özbek, “Bankalar Birliği konusunda açıklamalarımız çok net. Projelerimizi yaptık. Buradaki hedefimiz bir an evvel çıkmak. Bu denli gecikmesinin sebebi bir seçim dönemine denk gelmesinden dolayı oldu. Seçim sonrası gelecek yeni yönetimin bunu uygulamaya geçirmesini daha uygun olacağını düşündük. Ben, Bankalar Birliği'nden çıkma konusunu 6 yıl önce masaya getirdim. Bazı arkadaşlar yeni yeni işin farkına varıyorlar. Bu da Galatasaray'ın rakipleriyle arasındaki farkı gösteriyor” açıklamalarında bulundu. Dursun Özbek: “Hedefimiz önümüzdeki yıl 5. yıldızı takmak” Rakiplerin yaşadıkları başarısızlık sebebiyle saldırganlıştıklarını vurgulayan sarı-kırmızılıların başkanı, “Takım olarak hedefimiz 25. şampiyonluk ve önümüzdeki yıl 5. yıldızı takmak. Onların bu başarısızlık silsilesi ayarlarını bozdu diyebilirim. İki tane başarısız başkan. İkisi de başkanlık yaptıkları dönemde en çok Galatasaray şampiyonluğu yaşamış insanlar. Bunun ezikliğinden bir türlü kendilerini kurtaramıyorlar. Dolayısıyla başarılı olmaları bu tavırla mümkün değil. Önümüzdeki dönemde de Galatasaray'ın başarılarını izlemeye devam edecekler” dedi. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek: “Transferleri kamp dönemine yetiştirmeyi planlıyoruz” Transfer çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Başkan Özbek, “Benim aşağı yukarı 6. transfer dönemim. Bu dönemlerde transferle alakalı çok bir şey söylemek kulübün yararına olmuyor. Çalışmalarımız devam ediyor. Bizim camiamızın transfer politikası bellidir. Scout ekibimiz çalışmalarını devamlı yapar. Hocamız eksiklerimizi ekibimize bildirir. Yönetime iletir. Biz transfer dönemini bir an evvel bitirmeyi ve kamp dönemine yetiştirmeyi planlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Fenerbahçe'de başkanlık seçiminde oy verme işlemi devam ediyor Haber

Fenerbahçe'de başkanlık seçiminde oy verme işlemi devam ediyor

Fenerbahçe Spor Kulübü'nde heyecan dolu bir gün yaşanıyor. Olağan Seçimli Genel Kurul'da başkanlık için yapılan seçim, kulüp üyelerinin büyük ilgisiyle devam ediyor. Mevcut başkan Ali Koç ile 1998-2018 yılları arasında başkanlık görevini üstlenen Aziz Yıldırım arasında geçen yarış, kulüp tarihinde önemli bir dönemeci işaret ediyor. Bugün gerçekleştirilen seçimde, 46 bin 524 üye oy kullanma hakkına sahip. Oyların saat 17.00'de sona ermesi bekleniyor. Seçilen yeni başkan ve yönetim kurulu, 2027 yılının Haziran ayına kadar görev yapacak. Mevcut başkan Ali Koç, dün yaptığı konuşmada, "Benim en büyük hayalim, kayıtsız şartsız Fenerbahçe olduğu için bizleri destekleyen insanların üç sene sonra, 'İyi ki yapmışız, iyi ki dayanmışız, iyi ki ona dayanacak gücü vermişiz, bakın iş nereden nereye geldi' der konuma gelmeleri" ifadelerini kullandı. Ayrıca, "Kayıtsız şartsız beni ve arkadaşlarımı istemeyenlerin de üç sene sonra 'İyi ki adam dayanmış, şimdi biz de onu destekleyelim' diye düşünmelerini istiyorum" dedi. Ancak, seçimde tartışmalar da yaşanıyor. Kongre divan başkanlığı seçiminin usulsüz yapıldığını iddia eden Aziz Yıldırım, kongreyi terk etti. Yıldırım, "Sevgili Fenerbahçeliler bir dakika beni dinleyin. Burada Fenerbahçe'ye yakışır bir kongre olmasını istiyoruz. Ancak yapılan seçim gayri demokratik oldu. Ben buradan ayrılıyorum, yarın oy atmaya geleceğim. Benim arkadaşlarımdan isteyen ayrılabilir, isteyen kalabilir. Hepinize teşekkür ediyorum" açıklamasını yaparak salondan ayrıldı. Fenerbahçe'nin geleceğine etki edecek bu kritik seçim, taraftarlar ve spor kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.

Başkan Adayı Aziz Yıldırım: Birlik ve beraberlik şampiyonluğun anahtarıdır Haber

Başkan Adayı Aziz Yıldırım: Birlik ve beraberlik şampiyonluğun anahtarıdır

Fenerbahçe Başkan Adayı Aziz Yıldırım, "Benim için camianın birlik ve beraberliği en önemli konudur. Bunu sağlanmazsa hiçbir zaman şampiyonluğu elde edemez. Seçimi kazanmak uğruna camiayı birbirine düşürmek asla benim rıza göstereceğim bir şey değildir" dedi. Fenerbahçe'de Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı, Ülker Stadyumu'nda devam ediyor. İki gün sürecek genel kurulu yönetmesi için Divan Başkanlığı'na Vefa Küçük seçilirken, Fenerbahçe Başkan Adayı Aziz Yıldırım, "Demokratik olmayan bir seçim oldu. Ben buradan ayrılıyorum. Yarın oy kullanmaya geleceğim" diyerek Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı'nı terk etti. Ardından Yıldırım, kendi ofisinde basın açıklaması yaptı. Seçimi kazanmak uğruna camiayı birbirine düşürmenin yanlış olduğunu ve buna razı göstermeyeceğini dile getiren Aziz Yıldırım, "Divan başkanı seçiminin oldu bittiye getirildiğini herkes gördü. Seçimde taraftar da alınmış. Ben gerilimli bir kongre olacağını gördüm. Bundan endişe duydum. Ali Koç'tan bu gidişe bir çözüm bulmalarını istedim. Yoksa ayrılacağımı söyledim. Daha kongrenin başında iki taraf kavga edecek hale gelmişti. Ali Bey'e divan kurulunun üslubunun kavgaya yol açacağını söyledim. O da bana 'Gerekirse kavga ederiz' dedi. Benim için camianın birlik ve beraberliği en önemli konudur. Bunu sağlanmazsa hiçbir zaman şampiyonluğu elde edemez. Seçimi kazanmak uğruna camiayı birbirine düşürmek asla benim rıza göstereceğim bir şey değildir" dedi. Yıldırım, "Demokrasi diyorlar böyle demokrasi mi olur? Kimseyi konuşturmuyorlar, böyle bir saçmalık olmaz. Demokrasi diyorsan onun kurallarına uyacaksın. Kim seçilirse seçilsin saygı göstereceksin" diye konuştu. "Bu kulübün sahibi taraftardır" Fenerbahçe'nin satılmasıyla ilgili sorulara cevap veren Başkan Adayı Aziz Yıldırım, "Kulüplerin şirketleşmesi ve şahıs malı olmasıyla ilgili özellik küçük kulüplerle ilgili söylemler yapıyorlar. Şimdi de büyük kulüplerin şahıslara ait olmasını istiyorlar ben buna karşıyım. Bu kulübün sahibi taraftarlar ve kongre üyeleridir. Bunları satamazsınız" ifadelerini kullandı. "Başkan adaylığından çekilmeyeceğim" Başkan adaylığından çekilmeyeceğini aktaran Aziz Yıldırım, "Ben sakinim. Ben bir aydır yaptığım konuşmalarla Fenerbahçe üzerindeki ölü toprağı kaldırdım. Onlara yön verdim. Ne yapacağımı anlattım ve onlarda kendilerini buna sokmaya çalışıyorlar. Ben hedefime ulaştım. Başkanlık adaylığından çekilmeyeceğim. Yarın oyumu kullanmaya gideceğim. Bugünki amacım bu davranışın büyümesini önlemekti. Statdan ayrılmasam çok büyük olaylar olacaktı" dedi.

Aziz Yıldırım: Fenerbahçe'yi hak ettiği yere taşıyacağız Haber

Aziz Yıldırım: Fenerbahçe'yi hak ettiği yere taşıyacağız

Fenerbahçe Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı, Ülker Stadyumu'nda yapılıyor. Kongreye katılım sağlayan başkan adayı Aziz Yıldırım, daha sonra Divan Başkanlığı seçimine tepki göstererek stattan ayrıldı. Yıldırım, kongre üyelerine sesleneceği seçim konuşmasını yazılı olarak yaptı. Yıldırım, "Türkiye Cumhuriyeti'nin neredeyse 120 yıla dayanan tarihi boyunca sarsılmaz bir kalesi olan Fenerbahçe, Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde ışık saçan ve geleceğe yön veren bir meşaledir. Fenerbahçe şanlı tarihi ile her zaman Türk sporunun mihenk taşı olmuştur ve bundan sonra da bu konumunu sürdürmeye devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yaşadığımız süreç herkesin malumu. Geldiğimiz noktada Fenerbahçe’ye gönül vermiş hiç kimsenin mutlu olduğunu düşünmüyorum. Hatırlarsanız bu kürsüden size yaptığım son konuşmada ‘buradan üzülerek gidersiniz’ demiştim. Kimse bir daha üzülmesin diye karşınıza tekrar gelmiş bulunuyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse, yeniden aday olmayı gerçekten düşünmüyordum. Ancak Fenerbahçe’nin maruz kaldığı haksızlıklar ve mevcut yönetimin bu duruma karşı gereken tepkiyi gösterememesi, süreci doğru yönetememesi beni bu noktaya getirdi. Bu sebeple, kulübümüzün hak ettiği duruşu ve gücü geri kazanması için aday olmaya karar verdim. Yanlış yönetildiğini gördüğümüz bu süreci tekrar rayına oturtmak, Fenerbahçe’nin itibarını korumak ve Fenerbahçe'mizi hak ettiği yere getirmek için sizden bu emaneti bir dönemliğine talep ediyorum. Trabzonspor maçından sonra yaşananlar yıllarca başkanlık yapmış biri olarak değil bir Fenerbahçeli olarak beni derinden yaraladı. Trabzon’da oyuncularımızın sahada gösterdikleri onurlu duruşu, maalesef 2 Nisan’da stadımızda mevcut yönetim gösterememiştir. Kabul edilemez bu duruma sessiz kalmamak için buradayım. Fenerbahçe kimseye blöf yapmaz. Yapmayacağı bir şey için vaat edip 22 bin kişiyi toplayıp şov yapmaz. Maalesef o gün Fenerbahçe tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. O gün, herkes Fenerbahçe’nin birlikteliğini, gücünü göstermek için toplandı. Ancak, ne yazık ki büyük bir hayal kırıklığı ve aldatılmışlık duygusuyla stadımızdan ayrıldılar. O gün, ne yapacağını bilmeyen bir yönetimin, Fenerbahçe Kongresi’nin arkasına saklandığı kara bir leke olarak tarihimize geçti. O gün yaşananlar da göstermiştir ki; mevcut yönetim, Fenerbahçe’nin gerçek büyüklüğünü ve gücünü ne yazık ki kavrayamamıştır. Biz Fenerbahçe’nin büyüklüğünü ve gücünü içerde veya dışarda herkese tekrar öğreteceğiz. 2 Nisan’dan sonra Urfa’da yaşananlar ise beceriksizliğin zirvesini temsil etmektedir. Adeta daha önce yaşanan basiretsizliklere tuz biber ekilmiştir" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe forması sahaya her zaman kazanmak için çıkar" Şanlıurfa'da oynanan Süper Kupa maçına yönetimin U-19 Takımı ile çıkma kararını eleştiren Yıldırım, "Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki; Kuvayi Milliye ruhu ile yoğrulmuş, tarihi mücadelelerle dolu Fenerbahçe, hiçbir zaman yenilgiyi baştan kabul etmez, edemez. Fenerbahçe forması sahaya her zaman kazanmak için çıkar ve eğer sahada Fenerbahçe forması varsa sonuna kadar mücadele eder. Bundan sonra da her zaman öyle olacaktır. Sizin vicdanlarınıza sesleniyorum ve size soruyorum; U-19 takımını sahaya sürüp, mücadele etmeden, kazanabileceğin bir maçı rakibe vermek Fenerbahçe’ye ne kazandırmıştır? Tarih asla kaybedenlerin, ya da mücadele etmeden çekilenlerin hikayesini yazmaz. Mücadele edilmeden verilen o maçın sonunda da tarih, rakibin 1 kupa daha aldığını yazacak O maçta U-19 takımı sahadaydı, çekildi diye kimse bakmayacak. Bu karar Fenerbahçe’nin onurunu ve gücünü zedelemiştir. Ayrıca şampiyonluk mücadelesi veren bir takımın da kendisine olan güvenini zedelemiştir. Yönetim maalesef basiretsizce davranmıştır" diye konuştu. "Doğru yönetemedikleri için Fenerbahçe'miz sürekli olarak hırpalanıyor" Mevcut başkan Ali Koç'un kulübün mücadeleci kimliğine uygun bir yönetim anlayışı sergilemediğinin nedenini soran Yıldırım, şunları söyledi: "Fenerbahçe, Türkiye’nin en büyük kamuoyu gücüdür. 3 Temmuz 2011 yılından bu yana amaç bu gücü etkisiz kılmak ve kulübü fethetmekti. 3 Temmuz da bunun için yapıldı. Yıllardır Fenerbahçe’nin karşılaştığı bu sıkıntıların temelinde organize bir kötülük olduğu doğrudur. Bunun en büyük sıkıntılarını da bizler yaşadık. Ama sevgili Fenerbahçeliler biz asla teslim olmadık. Teslim olacak bir anlayışa da asla prim vermedik. Mevcut başkan, “Ali Koç’un başında olduğu Fenerbahçe, bu ligde hiçbir zaman şampiyon olamaz” gibi çok talihsiz ve üzücü bir açıklama yaptı. Madem ki sizin başkanlığınızda Fenerbahçe şampiyon olamayacak kendisine soruyorum, bugün ne değişmiştir? Bu kulübün ruhuna, tarihine ve mücadeleci kimliğine uygun bir yönetim anlayışı neden sergileyemiyor? İş insanı Ali Bey’in Fenerbahçe sevgisini, sadakatini, fedakarlığını tartışmıyorum. Ancak kendisi Fenerbahçe’nin haklarını savunmak konusunda maalesef yeterli dirayete ve dirence sahip değil. Bildiğiniz gibi bir önceki sezon mevcut yönetim dünyanın en ünlü bir diğer hocası olan Jorge Jesus’la anlaşmıştı. Jesus buradan ayrılırken bu ligin sportif gerçekliği yok diye bir açıklama yapmıştı. Yani demek istediği biz saha içerisinde elimizden geleni yapsak da saha dışı etkenler bizim başarımızı engelliyor. Bu durumu doğru yönetmesi gereken teknik direktör mü? Yoksa yönetim mi? Ali Bey maalesef okulda sürekli dayak yiyip, eve gelince her şeyi kırıp döken, şımarık bir çocuk gibi davranıyor. Bu süreçleri doğru yönetemedikleri için de Fenerbahçe'miz sürekli olarak hırpalanıyor. Madem ki Fenerbahçe’ye karşı düzenlenen tezgahları dağıtmak istiyorsun. Önümüzde TFF seçimi var. Fenerbahçe’yi 2 dönemdir iş insanı Ali bey yönetiyor. Ali Koç önümüzdeki TFF seçimlerinde 6 yıldır koyamadığı ağırlığı koyabilecek mi? Ben buna inansaydım ona oy verirdim. Ama inanmıyorum. Onun listesinden bir kişi ise çıkıp mevcut TFF başkanından çok memnun olduğunu, kendisini sevdiğini söylüyor." "İşbirlikçi lobiyi tasfiye edeceğiz" Fenerbahçe'nin tarih boyunca pes etmediğini vurgulayan Yıldırım, "Biz bu TFF yönetimini göndereceğiz. Ayrıca yaklaşan TFF seçimlerinden başlayarak anti Fenerbahçe lobisinin tüm organizasyonlarını dağıtacağız. Eyyamcı, işbirlikçi ve tezgahtar hakemlerin arkasındaki lobiyi tasfiye edeceğiz. Ayarlanmış fikstürlerin hesabını soracağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ben Aziz Yıldırım olarak bu saatten sonra kendime meşgale aramıyorum ama oluşturduğumuz mirasın da çarçur edilmesine gönlüm el vermiyor. Fenerbahçe hor görülüyor ve kimsenin gıkı çıkmıyor. Bu tabloyu çocuklarınıza nasıl izah ediyorsunuz? Ben sizlere 6-0’ın mirasını bıraktım. Siz ise 6 yılda hiçbir başarı elde edemeyerek başka bir 6-0’ın mirasını bırakıyorsunuz. Fenerbahçe tarihi boyunca hiçbir zaman pes etmemiş, her zaman zaferler için mücadele etmiştir. Bugün de bu ruhu yeniden canlandırmak, Fenerbahçe’nin hak ettiği yere gelmesini sağlamak için buradayız. Hep birlikte, kulübümüzü yeniden zirveye taşıyacağız. " Fenerbahçe organize bir kötülüğün hedefinde. Bu doğru. Ali Bey bu konuda haklı. Doğru söylediği pek çok nokta var. Ama maalesef bu organize kötülük ile nasıl mücadele edeceğini bilmiyor. Çünkü Ali Bey Fenerbahçe’nin gücünü idrak edebilmiş değil. Ali Bey, iş insanı olarak Fenerbahçe’ye güç verdiğini zannediyor ve Fenerbahçe’ye yukarıdan bakıyor. Oysa, herkes bilmelidir ki Fenerbahçe’nin gücü, iş insanı Ali Koç’un gücünden çok daha büyüktür ve bu güç Fenerbahçe’yi engelleyecek tüm engelleri aşacak, ezip geçecek kudrettedir. Bizim kulübümüz hiçbir zaman yenilgiyi kabul etmemiştir. Ali bey tekrar aday oluyor çünkü görüyorum ki; 6 yıllık başarısızlığın sonunda kendi itibarını toparlamanın derdinde. Kendi itibarını kurtarmanın, Fenerbahçe’nin itibarından daha önemli olduğunu düşünüyor. Fenerbahçe’nin itibarı, bir kişinin itibarının çok daha ötesindedir" değerlendirmesinde bulundu. Mourinho için mevcut yönetime teşekkür Yeni Teknik Direktör Mourinho'ya başarılar dileyen Yıldırım, "Mevcut yönetime de aldığı bu karardan ötürü teşekkür ediyorum. Biz kazanırsak de kendisi ile çalışmaya devam edeceğiz. Lütfen vicdanınızla düşünün. Biz aday olmasaydık bugün nasıl bir seçim olacaktı? Biz Mourinho’yu getireceğimizi söylemeseydik anlaşma gerçekleşecek miydi? Bunu hepinizin düşünmesini istiyorum. Mevcut yönetim bu konuda doğru bir iş yaptığı için kendilerine tekrar teşekkür ediyorum. Ancak Fenerbahçe Başkanlığı makamında oturan Ali Koç’un, basın toplantısında çevirmenlik yapması ve Mourinho’nun ‘ilk kez bu kadar uzun bir basın toplantısına katıldım’ yorumu karşısında ‘Türkiye’ye hoş geldiniz’ demesi kabul edilemez. Fenerbahçe Başkanı teşrifatçılık ya da çevirmenlik yapmaz. Ayrıca ülkemizi ikinci sınıf bir ülke gibi gösterecek bir sözü de asla söylemez, söylememelidir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bugün Fenerbahçe’ye ait tüm tesislerde benim ve arkadaşlarımın emeği var. Seçimi kazandığımızda stadı büyüteceğiz. Kapasiteyi 60 binin üzerine çıkaracağız. Maçlar oynanırken çok hızlı bir şekilde bu işi de tamamlayacağız. Tüm projeyi hazırladık" dedi. "Fenerbahçe sporun Cumhuriyetidir" Göreve geldikleri takdirde ilk sezon şampiyon yapacaklarını ifade eden Yıldırım, "İş insanı Ali Bey, çıktığı bir televizyon programında, Fenerbahçe’nin satılabileceği konusundan bahsetmiş, bundan her yerde bahsediliyor. Bazı yönetim kurulu üyelerinden de daha önce benzer açıklamalar gelmişti. Herkes şunu iyi bilmelidir ki; Fenerbahçe Türkiye’dir, Fenerbahçe sporun cumhuriyetidir. Fenerbahçe’nin satılmasına, bir şahıs veya şirketin eline geçmesine asla müsaade etmeyiz. Bu böyle bilinmelidir. Fenerbahçe’nin hak ettiği saygınlığı ve gücü yeniden kazandırmak, bu büyük kulübü layık olduğu yere taşımak için buradayız. Fenerbahçe’nin büyüklüğüne ve tarihine yaraşır bir yönetim anlayışıyla, hep birlikte başaracağız. Fenerbahçe’yi bu yıl mutlaka şampiyon yapacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. ikinci yılın sonunda bir Avrupa kupası alacağız. Üçüncü yılın sonunda ise Şampiyonlar Ligi’nde final oynayacak bir yapıyı kurmuş olacağız. Fenerbahçe için birlikte, daha güçlü ve daha kararlı adımlar atmak dileğiyle. Yaşasın Fenerbahçe" diyerek sözlerini noktaladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.