TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ayhan Bora Kaplan

İLKHABER-Gazetesi - Ayhan Bora Kaplan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ayhan Bora Kaplan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında ara karar Haber

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında ara karar

61 sanığın yargılandığı davada, ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu ve tutuksuz sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmetti. Mahkeme, esas hakkında mütalaasını hazırlamak üzere dosyanın Cumhuriyet savcısına tevdiine karar verdi. Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davanın duruşmasına, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, duruşmaya sanık avukatlarının beyanlarıyla devam edileceğini bildirdi. Tutuklu sanık Hasan Aslantaş'ın avukatı İbrahim Batuhan Aydoğan, müvekkilinin 1,5 yıldır tutuklu olduğunu belirterek, "Tek suçu bahsi geçen eğlence mekanlarından birinde valelik yapması. Organize şubeye bizzat kendisi teslim oldu. Suçu olan bir kişi gidip bunu yapar mı? Müvekkilimin adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmasını talep ediyorum." dedi. Tutuklu sanık Bora Kaplan'ın avukatı Tarık Teoman ise Erkan Doğan'ın iddianamede yer alan "2 gün boyunca alıkonularak işkence edildiği" iddiasını yalanladı. Avukat Teoman, "Müvekkilim ne bir örgüt kurmuştur ne de bir örgütün yöneticisidir. Semih Arslan olayı intihardır. Mahfuz Tatar olayının da elle tutulur hiçbir delili yokken huzura getirilmesi yanlıştır. Müvekkilim 1 yıldır boşuna içerde tutulmaktadır. Tahliyesini talep ediyorum." diye konuştu. Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve iddianamenin somut delillerle hazırlanmadığını öne sürerek, tahliye talebinde bulundu. Sanık avukatları ayrıca, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle bağlantılı gizli tanık Serdar Sertçelik'in firarına ilişkin 11 sanığın yargılandığı 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki davayla bu davanın birleştirilmesini talep etti. Sanık avukatlarının tahliye talepleri reddedildi Beyanların tamamlanmasının ardından karar müzakeresi için duruşmaya ara verildi. Aranın ardından görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Barış Kurt, Kanber Keskin, Bora Kaplan'ın tanık dinlenme taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Savcı, tutuklu sanıklar Adnan Kaplan, Barış Kurt, Bora Kaplan, Deniz Urcan, Emir Akyol, Fethi Koyuncu, Hasan Aslantaş, Hasancan Saraçoğlu, Kanber Keskin, Levent Erdoğan, Mahmut Gökhan Çanga, Muhammed Kaplan, Mutlu Ayaş, Sercan Keleş, Tansel Aktan, Uğur Pekşen, Umutcan Yıldırım, Yusuf İzzet Savaş'ın üzerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli delil olmasından dolayı tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu ve tutuksuz sanıkların mevcut hallerinin devamına, Erdoğan Kaplan, Serdar Sertçelik, Berke Kırıcı, Rıdvan Teke hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenilmesine karar verdi.Sanık avukatlarının, HTS kayıtlarının yeniden incelenmesi konusunda bilirkişi raporu hazırlanması talebini de kabul eden mahkeme, esas hakkında mütalaasını hazırlamak üzere dosyanın Cumhuriyet savcısına tevdiine karar verdi. Serdar Sertçelik'in yurt dışından iadesinin beklenilmesine karar veren heyet, 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyanın bu davayla birleştirilmesi talebini reddetti.Duruşmaya, 11 Ekim'de devam edilecek.

Suç Örgütü Davasında Kaplan'dan sert açıklamalar Haber

Suç Örgütü Davasında Kaplan'dan sert açıklamalar

Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 18'i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Tutuklu sanık Kaplan, “13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden bir dava var. Bize ne kadar haksızlık yapıldığını, aslında devletin gücünü arkasına alarak bize ne zulümler yapıldığını açıklayacağım” ifadesine yer verdi. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan'ın içerisinde bulunduğu 18'i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Fethi Koyuncu, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ile diğer sanıklar ve avukatlar yer aldı. Mahkeme Başkanı, örgüt tarafından öldürüldüğü iddia edilen Semih Arslan'ın ailesiyle yaşadığı evin ve öldüğünde üzerinden çıkan anahtarlar ile ailesinin teslim ettiği göbekler üzerinde keşfini yaptı. Keşif sonucunda anahtarlar ve göbeklerin uyumlu olmadığı görüldü. SEGBİS'le duruşmaya katılan hayatını kaybeden Mahfuz Tatar'ın annesi Aslıhan ile kız kardeşi Vesile Tatar, duruşmaya katılma talebinin olduğunu belirtti. Mahkeme bu celsede tanık dinleneceğini ardından sanıklara söz verileceğini bildirdi. Tutuklu sanık Fethi Koyuncu'nun mahkeme heyetinden talebi üzerine dinlenen tanık B.H.M., “2022 yılında restoran için Kızılay'da dükkan bakıyorduk. Fethi Koyuncu'nun bijuteri dükkanı vardı, orayla anlaştık. Fethi Koyuncu'yla bu şekilde tanıştık. 860 bin liralık çek verdim, 640 bin lirada nakit verdim. Ticareti yaptıktan sonra 'Alaçatı Kafası' adlı mekandan Emre aradı, çekim günü geldiği için sonra beraber gidip parayı tahsil ettik” dedi. Tanık İfadeleri ve Sanık Beyanları Tanığın dinlenmesinin ardından söz alan tutuklu sanık Fethi Koyuncu, “Şimdiye verdiğim beyanların hepsi geçerlidir. Serdar Sertçelik anlatmış Fethi Koyuncu mekanlara çökmüş demiş. Kendisine ait olan mekanlara benim çöktüğümü söylemiş. 'Alaçatı Kafası' 5 yıllık sahibi Serdar Sertçelik'in zaten kendi beyanları var. Valeler hariç benim adım hiçbir şekilde geçmiyor. Benim için güvenlik demiş. SGK dokümanlarımla ilgili de buradaki şahısların hiçbiriyle alakası yok” beyanında bulundu. Herhangi bir örgüte üye olmadığını söyleyen Kanber Keskin ise şu ifadelere yer verdi: “Neyle suçlanıyorum onu da bilmiyorum. Adımın geçtiği olaylarda dahlim olmadığı müşteki beyanlarıyla ortaya çıkmıştır. Olayı sonradan duyup hastaneye geçmiş olsuna gitmiş olmamı bu işle bağdaştırıyorlar. Şahısların alışverişlerinde bulunmadım, ne şekilde ticaret yapıyorlar bilmem. Hiçbir irtibatımız yokken nasıl mekanların güvenliğini almış olabilirim. Mağduriyet yaşamaktayım. Suçsuzum, müşteki Emirhan Bostancı emniyette nasıl tehdit ve baskıya maruz kaldığını, benim fotoğrafımı göstererek Kanber Keskin bu diye nasıl zorla söylettirdiklerini de huzurunuzda söylemiştir. Her şey bu kadar açıkken 9 aydır tutukluyum. Tutukluluk halinin vicdani olmadığı kanaatindeyim. Sizden vicdanınıza göre karar vermenizi istiyorum.” Diğer tutuklu sanıklar da mahkemeden tahliyelerini talep etti. Ardından başkanın söz vermesi üzerine Ayhan Bora Kaplan beyanda bulundu. “Devletin gücünü arkasına alarak bize ne zulümler yapıldığını açıklayacağım” Herhangi bir makama haksızlık, saygısızlık yapmadığını söyleyen tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan, “Öncelikle 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden bir dava var. Bize ne kadar haksızlık yapıldığını, aslında devletin gücünü arkasına alarak bize ne zulümler yapıldığını açıklayacağım. Şevket Demircan denilen bir emniyet müdür yardımcısı var. Sizin kendisini tanıdığınızı, mesajlaştığınızı daha önce beyan etmiştiniz. Hatta tutanak tutmuştunuz. Ben ek ifade verdiğimde bize kumpas kuruldu, biz bu suçu işlemedik. Ben bu insanlarla örgüt kurmadım. Buradaki örgüt yöneticilerinden Fethi Koyuncu geçen gün Sercan Aslan, diyor ki ben bunu 2016'da 'Makyaj'da gördüm. Yalan söylüyor. Kamber Keskin'in o dönem orada olduğunu söylüyorum. Ama Fethi Koyuncu yoktu. Annesi Adalet Aslan ilk ifadesinde diyor ki, 'Bora Kaplan'ı Adli Tıp'ta görmüşler, o nedenle boynunda yanlış yazıldığını görünce dedim ki Adli Tıp raporunu değiştirmişler, o nedenle gittim itiraz ettim'. Mahkemeye geldi bu sefer de dedi ki 'ben Fethi Koyuncu'yu gördüm'. Bunun hangisi doğru, hangisi yalan. Bunun yalan söylediği, kurgu olduğu bariz belli. Mahfuz Tatar'a geçince onu ayrıca tevsi tahkikatta söyleyeceğim” dedi. Kaplan’ın Suçlamalara Yanıtı Örgüt adına bir husus bulunmadığını söyleyen sanık Kaplan, “Şimdi burada yönetici olarak söylenen Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Talaş, Fethi Koyuncu, bu arkadaşlar ben 2018'de o barları devrettikten sonra orada başlamışlar. Valelik yaptıklarında da haliyle başkasına yardımcı olmuşlar. Bunun gibi telefonla görüşmüşler. Bu insanların hava atmak için kendi aralarında konuşmuşlar, Ayhan Abi ile konuştum diye. Benim 10 sene önce birine tokat attım diye yalandan dosyaya koymuşlar. Bunların yaptıkları kumpasları tek tek anlatacağım. 2019 yılında Günay lokantayı ben işletiyorum, 2020'nin sonuna kadar. Ama Günay ile ilgili tek bir kelime yok. Neden? Bu insanlarla ilişkim yok. Günay'da elemanlarım var, çalışıyorlar. Ama maalesef orada hiçbirisi burada yok. Nasıl bir örgütüz biz? Ben örgütsem neden kendi adamımı koymayayım, dışarıdan adam getiriyim. Demek ki böyle bir örgüt yok” ifadelerinde bulundu. Ayrıca Bora Kaplan, Mahfuz Tatar'ı tanımadığını da söyledi. Sanık Kaplan, gizli tanık M7'nin firarı nedeniyle yargılanan eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve ekibini kendilerine kumpas kurmakla suçladı. Kaplan, soruşturmada görev yapan polislerin 17-25 Aralık benzeri bir operasyon yapmaya çalıştıklarını ileri sürerek, şunları dile getirdi: “Defalarca söyledim bunlar bize kumpas kurdu. Polislerden Şevket Demircan Yakup Yalçın isminde biriyle mesajlaşıyor. Mesajlaşmasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan bahsederken, 'suç işleri bakanı' diyor. Husumete bakın, düşmanlığa bakın. Benim hatam 15 Temmuz'da TRT'nin önüne çıkmaktı. Maalesef benim adım Süleyman Soylu ile birlikte anıldı. Adım anıldıktan sonra bunlar benim başıma bela oldular. Süleyman Soylu'dan sonra gelen ekip de geldi, biz Süleyman Soylu'ya yürürüz dediler. Biz Bora Kaplan'ı alırız dediler. 17-25 Aralık'ı yapan da iki tane emniyet müdürüydü ve bir savcıydı. Başka kimse değildi ki. Orada yaptılar ama burada yapamadılar. Eğer onların 'bana imzala' dediği ifadeyi ben imzalamış olsaydım emin olun 17-25 Aralık gibi bir şey yapacaklardı. Ama ben imzalamadım. Ben kimseye iftira atmam.” Sanık, tanık ve avukat beyanlarının ardından mahkeme başkanı, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazılarak soruşturma evresinde görevli olan emniyet personelleri hakkında devam eden dava dosyasına ilişkin iddianamenin ve duruşma zaptlarının bir örneğinin istenmesine karar verdi. Duruşma Çarşamba günü devam edecek.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında tutukluluk kararı devam ediyor Haber

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında tutukluluk kararı devam ediyor

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle bağlantılı olduğu iddia edilen "gizli tanık" soruşturması çerçevesinde 6'sı emniyet mensubu 11 sanıktan tutuklu olan sanıkların tutukluluğa ilişkin itirazını değerlendiren mahkeme, sanıkların mevcut tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinde 18 Temmuz'da görülen duruşmada, eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, eski Şube Komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz ile Nurullah Özgür Kopuk, Ramazan Kubat, Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Erdoğan Sertçelik sanık olarak yer almıştı. Mahkeme, ilk duruşmada Komiser İlkyaz'ın tahliyesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin incelenmesine hükmetmişti. Sanıkların mahkemeye yaptığı itirazlar değerlendirildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluğa ilişkin itirazını reddetti. İddianameden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyea göre sanıklardan Öner, "görevi kötüye kullanma", "göreve ilişkin sırrın açıklanması" ve "suçluyu kayırma" suçlarından 2 yıldan 11 yıla, emniyet mensubu diğer sanıklar Çelik, Demircan, Gültekin, İlkyaz ve Karaca aynı suçların yanı sıra "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 4'er yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor. Sivil sanıklardan Kopuk hakkında "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar, Kaçan, Çotuk, Kubat ve Sertçelik hakkında ise "suçluyu kayırma" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Ankara'da suç örgütüyle bağlantılı gizli tanık soruşturmasında 11 sanığın yargılanması başladı Haber

Ankara'da suç örgütüyle bağlantılı gizli tanık soruşturmasında 11 sanığın yargılanması başladı

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle bağlantılı olduğu iddia edilen "gizli tanık" soruşturması çerçevesinde açılan davada, 6'sı emniyet mensubu 11 sanığın yargılanmasına başlandı. Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada, eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, eski Şube Komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz ile Nurullah Özgür Kopuk, Ramazan Kubat, Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Erdoğan Sertçelik sanık olarak yer aldı. Duruşmanın başında Bora Kaplan, avukatı aracılığıyla davaya katılma talebinde bulundu. Sanıklar bu talebin reddini talep ederken, savcı Kaplan'ın suçtan zarar gören taraf olmaması nedeniyle talebin reddini istedi. Mahkeme hakimi, Kaplan'ın suçtan zarar görmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verdi. “Emniyetten bilgi alıyordu” Duruşmada savunma yapan eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, FETÖ'nün en büyük yapılanmasının Ankara olduğunu söyleyerek, “Darbe sonuna kadar çok etkili operasyonlarda görev yaptım. Meslek hayatımda iki kez yaralandım, üç kez ölümden döndüm. Ben söz konusu suçlamaya ilişkin soruşturmada görev aldım. Tutuklanınca mutlaka bir iftira olduğunu düşündüm. İddianamenin 2 sayfası bizimle ilgili hukuki değerlendirme. Suçlamaların tamamını işlemediğim ve işletmediğim için reddediyorum. Savcı varsayımlarda bulunmuş. Bana bağlı 50 büro var. Her böyle olayda sıralı amir tutuklanırsa suçla mücadelede devlette zaafa uğrar. Ben Ayhan Bora Kaplan'a operasyon yaptım. Suçluyu kayırma diyorlar. Bora Kaplan'ı mı kayırdım? Serdar Sertçelik dolandırıcılık kanadının yöneticisi. Acayip bilgi alıyordu, emniyetten de bilgi alıyordu. Böyle bir örgütün karşı operasyonuna maruz kalıyoruz” diye konuştu. Çelik, duruşma savcısının "3 telefon sıfırladığın yönünde iddia var" sözleri üzerine, "Ben 3 tane telefon sıfırlamadım. Ben bir telefonu kapatma kararı aldım. İfademden 5 gün önce yeni telefon aldım. Bu telefon 2. el. Adam telefonu sıfırlamış. Birinci telefonu kendim sıfırladım, aileme verecektim. Bunda art niyet söz konusu olamaz. Ben iki telefonumu açık şekilde verdim. Ben devletten ne gizleyeyim?" dedi. “Sertçelik'in yurt dışına çıkmaması için hudut kapılarına yazı yazdım” Eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ise, göreve başlamasının ardından kısa bir süre sonra Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin ilk operasyonun yapıldığını söyleyerek, “İkinci dalga operasyon eylemlerine, üçüncü operasyon mali yapısına ve kara para yapısına yönelik bir soruşturmaydı. İçsel olarak bu operasyon sırasında bazı sorun ve sıkıntılar yaşadık. Serdar Sertçelik ilk dalga operasyonu kapsamında Kıbrıs'tan getirilerek ifadesi alınmış ve adli kontrol tedbiri uygulanmıştır. Ben savcılık makamınca 5 ya da 7 gün sonra yazı gönderilene kadar tanık olduğunu bilmiyordum. Bizim ekiplerimiz evine gidip Sertçelik'in ifadesini alıyor. Gözaltı kararı olmadığı için orada personel bırakmadık. 1 gün sonra savcı, Sertçelik'i adli makamlarda hazır edin diye talimat yazıyor. Ancak ekipler eve gittiğinde Sertçelik'in evde olmadığını görüyor. Ardından Şube Müdür Yardımcım Şevket Demircan bana mesaj atıyor, Sertçelik'in İstanbul yolunda olduğuna dair. Ben de Sertçelik'in yurt dışına çıkmaması için hudut kapılarına yazı yazdım. Sertçelik isimli şüpheliyi kayırma durumum söz konusu olamaz. Çünkü aynı dosyada 97 kişiyi yakaladım. Ben görevimi kötüye kullanmadım. Sertçelik ile ilgili yapılan tüm işlemler savcılık talimatıyla yapılmıştır” iddialarında bulundu. “Kaplan ve uzantıları tarafından şu anda bize operasyon yapılmaktadır” Eski Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan da, "Atılı suçları kabul etmiyorum. Bütün yaptığım işleri sıralı amirlerim bilgisi dahilinde yaptım. Dosya kapsamı dışında farklı bir amacım yoktur. Amacımız, bütün uğraşımız gerçeğin ortaya çıkmasını sağlamaktı. Ayhan Bora Kaplan suç örgütü önemli bir örgüttür. Bu örgüt ve uzantıları tarafından şu anda bize operasyon yapılmaktadır" şeklinde konuştu. Demircan, Öner'in kendisiyle ilgili, "Görüşmelerini özel bir odada yapardı" iddiasının kesinlikle yanlış olduğunu, ayrıca Öner'in Serdar Sertçelik'in Kıbrıs'tan geleceğini ve gizli tanık olduğunu bildiğini söyledi. Duruşmaya yarım saat ara verildi. İddianameden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklardan Öner "görevi kötüye kullanma", "göreve ilişkin sırrın açıklanması" ve "suçluyu kayırma" suçlarından 2 yıldan 11 yıla, emniyet mensubu diğer sanıklar Çelik, Demircan, Gültekin, İlkyaz ve Karaca aynı suçların yanı sıra "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 4'er yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor. Sivil sanıklardan Kopuk hakkında "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar; Kaçan, Çotuk, Kubat ve Sertçelik hakkında ise "suçluyu kayırma" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle ilgili 11 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi Haber

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle ilgili 11 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle bağlantılı "gizli tanık" soruşturması kapsamında 6'sı emniyet mensubu 11 şüpheli hakkında iddianame düzenledi. Edinilen bilgiye göre, iddianame Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianamede eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, eski Şube Komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz ile Nurullah Özgür Kopuk, Ramazan Kubat, Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Erdoğan Sertçelik "şüpheli" olarak yer aldı. İddianamenin kabulü halinde şüphelilerden Öner, "görevi kötüye kullanma", "göreve ilişkin sırrın açıklanması" ve "suçluyu kayırma" suçlarından 2 yıldan 11 yıla, emniyet mensubu diğer şüpheliler Çelik, Demircan, Gültekin, İlkyaz ve Karaca aynı suçların yanı sıra "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 4'er yıldan 15'er yıla kadar hapisle yargılanacak. Sivil şüphelilerden Kopuk, "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar; Kaçan, Çotuk, Kubat ve Sertçelik ise "suçluyu kayırma" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıkacak. Ayırma kararları Savcılık, şüpheliler hakkında TCK'nin "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" başlığı altındaki 316. maddesinde düzenlenen "suç için anlaşma" suçundan yürütülen soruşturmayı ayırarak, başka bir soruşturma numarası altında yürütülmesini kararlaştırdı. Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının sanığı olan ve kırmızı bültenle aranırken Macaristan'da yakalanan Serdar Sertçelik hakkındaki soruşturmayı da savunmasının alınamaması nedeniyle ayırdı.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında ara karar Haber

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında ara karar

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme başkanı, avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayacağını bildirdi. Söz verilmesi üzerine sanık Gökhan Çanga’nın avukatı, yargılamanın kör dövüşüne döndüğünü, gizli tanık M7U3H9F8C4’nin kendisini ortaya çıkartarak bu kumpası ifşa ettiğini söyledi. Dedikodulara itibar edilmemesi gerektiğini belirten avukat, mahkeme başkanına, “Savunma mekanizmasına hiç yardımcı olmadınız. Bize çapraz sorgu yaptırmadınız. Bizim soru sormamızı engelliyorsunuz” dedi. Avukat, müvekkili Çanga’nın sosyal hayata kazandırılması gerektiğini söyleyerek, kaçma şüphesinin olmadığını ve bu nedenle tahliyesini talep etti. Avukat beyanlarının ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Savcı, Serdar Sertçelik'in de aralarında bulunduğu firari sanıkların yakalama emirlerinin beklenilmesini, duruşmaya gelmeyen müştekilerin zorla getirilmesini talep etti. Verilen 1 saatlik aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, adli kontrol tedbirleri devam eden sanıkların mevcut hallerinin devamına, Serdar Sertçelik'in de aralarında bulunduğu firari sanıkların yakalama emirlerinin beklenilmesine ve Arif Buğra Meşe ile Furkan Anıl Bahar'ın yurt dışı kontrol tedbirleriyle tahliyesine karar verirken, diğer sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 9 Eylül'e ertelendi.

Suç örgütü lideri ve şüphelilerin yargılanması devam ediyor Haber

Suç örgütü lideri ve şüphelilerin yargılanması devam ediyor

Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşma başlangıcında mahkeme başkanından söz alan sanık Bora Kaplan, 16 Nisan’da görülen davanın ikinci duruşmasında mahkeme başkanına yanlışlıkla, ‘efendim bir tanem’ dediği için neden şimdi gündem olduğunu anlayamadığını söyleyerek, “İlk duruşmaya çıktığımda, kendimi kaptırmışım olayları anlatıyorum, sehven, gayriihtiyari ‘efendim bir tanem’ dedim. Sizden özür dilemiştim, yine özür dilerim. Hayatım boyunca devletin hiçbir memuruna saygısızlık yapmadım. Sabıkam vardır, sicil kaydım vardır ama memura mukavemet yoktur. Gözaltında o kadar şey yapıldı, tek mukavemetim olmadı. Biraz adaletli olmak lazım” ifadelerine yer verdi. Sanıklardan Barış Kurt ise bilirkişinin hazırladığı HTS raporunun gerçekleri yansıtmadığını iddia etti. Aldıkları başka raporla müşteki Erkan Doğan’ın anlattıklarının doğru olmadığını ortaya koyduğunu söyleyerek, “Benim söyleyeceklerim, ben yapmadım, ben etmedim değil. Ben bilgili, belgeli şeyler anlatacağım. Erkan Doğan’ın HTS kayıtlarına ilişkin sizden inceleme yapmanızı rica etmiştim. Sanırım bakmadınız. Niye bakmadınız anlamıyorum. İnanmayın, ama bir bakın Allah aşkına. Erkan Doğan’la bazımız da yolumuz da kesişmiyor. Geçen sefer anlattıklarımdan sonra Erkan Doğan’ın beyanlarını düzelttiler. Bugün anlattıklarımdan sonra da düzeltme yaparsa hiçbirinize hakkımı helal etmem” ifadeleriyle suçlamaları reddederek, tahliyesini talep etti. Mahkeme, tutuklu sanıkların taleplerinin ardından sanık avukatlarının taleplerini dinledi. Bora Kaplan'ın avukatı, Kaplan'ın gözaltına alınmasının yasadışı olduğuna değinerek HTS kayıtlarıyla ilgili raporu hazırlayan bilirkişinin kısa süre önce Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı (KOM)'dan ayrılan bir polis olduğunu, bazları yalan yanlış tanzim ettiğini belirterek bilirkişi hakkında evrakta sahtecilikten suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Avukat, mahkeme başkanına, "Lütfen kamuoyu baskısı ve bu kumpasa karşı bize yardım edin" dedi. Duruşma yarın devam etmek üzere ertelendi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.