TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa Birliği

İLKHABER-Gazetesi - Avrupa Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Rusya, ödeme sorunları nedeniyle Avusturya’ya gaz sevkiyatını durdurdu Haber

Rusya, ödeme sorunları nedeniyle Avusturya’ya gaz sevkiyatını durdurdu

Rusya, enerji alanındaki siyasi baskısını bir kez daha göstererek, Cumartesi günü Avusturya'ya doğalgaz sevkiyatını durdurdu. Ödemelerle ilgili yaşanan anlaşmazlıklar, Moskova'nın bu kararını gerekçelendirmesine rağmen, Avrupa'da yeni bir enerji krizi endişesi yaratıldı. UKRAYNA ÜZERİNDEN DEVAM EDEN AKIŞ Öte yandan, Ukrayna üzerinden Avrupa'ya gaz pompalanmaya devam ediyor. Rusya'nın Avrupa'daki en önemli gaz boru hatlarından biri olan Nord Stream'in sabotajına uğraması ve ardından başlayan enerji krizi sonrası, Ukrayna güzergahı Avrupa için kritik bir hale geldi. Avrupa ülkeleri, Rusya'dan gelen gaz miktarını artırmak için Ukrayna üzerindeki baskıyı sürdürüyor. AVRUPA'NIN ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI ÇABALARI Rusya'nın enerji politikasındaki dalgalanmalar, Avrupa ülkelerini alternatif enerji kaynaklarına yöneltti. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar hızlanırken, doğalgaz depolama kapasiteleri de artırıldı. Ancak, Rusya'nın Avrupa enerji pazarındaki etkisi tamamen ortadan kalkmış değil. VON DER LEYEN, PUTİN'İ ENERJİ SİLAHLANDIRMAKLA SUÇLADI Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya'nın Avusturya'ya doğalgaz sevkiyatını kesmesine sert tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i enerjiyi "silah" olarak kullandığını belirten von der Leyen, Putin'in bu hamleyle Avusturya ve Avrupa'ya şantaj yapmaya çalıştığını ifade etti. Von der Leyen, Avrupa Birliği'nin Rusya'dan gaz sevkiyatının durmasına hazırlıklı olduğunu ve AB genelindeki doğalgaz depolarının dolu olduğunu vurguladı. Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ile de konuyu görüşen von der Leyen, Avrupa Birliği'nin Avusturya'yı destekleyeceğini belirtti. Bu gelişmeler, Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde Avrupa'da yaşanan enerji krizini derinleştiriyor. Rusya'nın Avrupa'ya yönelik enerji tedarikini kesmesi, kıtada enerji fiyatlarının yükselmesine ve enerji güvenliği endişelerinin artmasına neden oluyor.

Josep Borrell'den İsrail’e 1 ay süre veren ABD'ye tepki: Çok fazla insan ölecek Haber

Josep Borrell'den İsrail’e 1 ay süre veren ABD'ye tepki: Çok fazla insan ölecek

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD'nin Gazze’deki insani durumu iyileştirmesi için İsrail'e verdiği 30 günlük sürenin "çok fazla insanın ölümüne" yol açabileceğine işaret ederek, “Bir ay boyunca insanların öldürülmesi, bu çok fazla insan demek” dedi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen AB Zirvesi öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Zirvede Ukrayna, Orta Doğu, Gürcistan ve Venezuela olmak üzere dört konuyu ele alacaklarını belirten Borrell, “Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin 'Zafer Planı'nı göreceğiz. Bizim için pratik bir bakış açısından Zafer Planı önemlidir. Zafer Planı ile barış planı arasında bağlantı kurmalıyız. Savaşı kazanmak için de, barışı kazanmak için de ikisinin bir arada olması gerekir. Bu yüzden Ukrayna'yı desteklemeliyiz. Sadece askeri açıdan değil, aynı zamanda sivil açıdan da” diye konuştu. Borrell, “Elektrik. Hiçbir ülke elektriksiz çalışamaz. Elektrik üretiminin yüzde 70'i yok oldu. Yeni jeneratörler sağladık, ancak yeni jeneratörler ertesi gün imha ediliyor. 'Onlar imha ediyor, biz tamir ediyoruz' döngüsünü durdurmalıyız. Bu daha fazla hava (savunma) desteği anlamına geliyor. Elektrik sisteminin tamamen imha olmasını önlemek için daha fazla hava desteği kapasitesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. “Ukrayna'yı daha güçlü ve daha hızlı bir şekilde desteklemeye devam etmeliyiz” diyen Borrell, “Rusya, Avrupa için varoluşsal bir tehdittir. AB ülkelerinin Ukrayna'yı desteklemeye devam etmesini umuyorum. Ukrayna'yı destekleyen AB Askeri Yardım Misyonu’na devam ediyoruz. Umarım, görev sürem bitmeden önce Avrupa Barış Fonu ödemelerinin blokesini kaldırmak ve Ukrayna'ya daha fazla askeri destek sağlanmasını öngören bir anlaşmaya varabilirim” şeklinde konuştu. “ORTA DOĞU’DA GÖRDÜĞÜMÜZ ŞEY İNSANİ KRİZİN KRONİKLEŞMESİDİR” Orta Doğu’daki duruma değinen Borrell, “Orada yaşananlar bir felakettir, insani krizin kronikleşmesidir. 18 bin çocuk yetim kaldı. Lübnan nüfusunun yüzde 20'si göç etmek zorunda kaldı. Sadece Lübnan'da 400 bin çocuk evlerini terk etmek zorunda kaldı. Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) bir saldırı daha oldu. Avrupa Konseyi'nin İsrail güçlerinin UNIFIL'e yönelik saldırılarını güçlü bir şekilde kınamasını umuyorum. Gördüğümüz şey insani krizin kronikleşmesidir” dedi. ABD’YE TEPKİ Borrell ayrıca, ABD'nin Gazze'ye daha fazla insani yardım girişinin sağlanması için İsrail hükümetine 1 aylık süre vermesine tepki gösterdi. Borrell, İsrail’e 1 ay süre verilmesinin daha fazla insanın ölümüne yol açacağına işaret ederek, “ABD, İsrail'e Gazze'ye insani yardımların erişimini iyileştirmeleri gerektiğini söyledi, 1 ay verdi. Bir ay boyunca insanların öldürülmesi, bu çok fazla insan demek” ifadelerini kullandı. “BM, İSRAİL HÜKÜMETİ TARAFINDAN HER CEPHEDEN SALDIRIYA UĞRADI” İsrail’in BM’yi hedef alan saldırı ve uygulamalarını da eleştiren Borrell, “Avrupa Konseyi'nin Birleşmiş Milletler'in durumunu ciddiye alacağını umuyorum. Birleşmiş Milletler, İsrail hükümeti tarafından her cepheden saldırıya uğradı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in antisemitik olduğu düşünülüyor. (BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı) UNRWA'nın bir terör örgütü olduğu düşünülüyor ve İsrail topraklarında faaliyet göstermesi yasaklanıyor. Birleşmiş Milletler birliklerine saldırılıyor ve ‘Gidin, burada yapacak hiçbir şeyiniz yok’ deniyor. Birleşmiş Milletler sisteminin tamamı saldırıya uğruyor. Bunu kabul edemeyiz. UNIFIL'in bir görevi var ve askerleri risk altında. AB ülkeleri, birliklerinin kalmasına karar verdi. Kalacaklar, çünkü yapacak işleri var. Belki de UNIFIL'in misyonunun mevcut şartlara uygun olacak şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “GÜRCÜ HALKI HANGİ YÖNE GİTMEK İSTEDİĞİNE KARAR VERMEK ZORUNDA KALACAK” Borrell, “Gürcistan'da açık bir demokratik gerileme var. Bir sonraki seçim karar anı olacak ve Gürcü halkı hangi yöne gitmek istediğine karar vermek zorunda kalacak; Avrupa'ya doğru mu yoksa Avrupa'dan uzaklaşmak mı? Bu bizim için önemli bir an ve Gürcüler için daha da önemli. Çünkü söz konusu olan ülkenin geleceği” dedi. “MADURO, SEÇİM SONUÇLARI DOĞRULANMADIĞI SÜRECE DEMOKRATİK YOLLARLA SEÇİLMİŞ BİR BAŞKAN OLARAK TANINMAYACAK” Venezuela'da baskının devam ettiğini savunan Borrell, “Muhalefet liderleri sürgünde veya gizli olmak zorunda. 2 bin kişi hapse atıldı. Muhalefete yönelik ihlaller devam ediyor. Avrupa Birliği, Venezuela halkını demokratik mücadelelerinde desteklemek için tüm araçlarımızı, tüm diplomatik kapasitemizi, tüm önlemleri kullanmaya hazır olmalı. Avrupa Konseyi bunu tartışacak, ancak emin olun ki gereken tüm önlemleri alacağız. Venezuela'daki demokrasiyi desteklemek için gereken tüm önlemleri almaya hazırız, şu andan itibaren Maduro'nun resmi olarak devlet başkanlığını devralacağı ana kadar. Doğrulama olmadan tanınma olmayacağını ısrarla söyleyeceğiz. Seçim sonuçları doğrulanmazsa, tanınma da olmayacak. Maduro, seçim sonuçları doğrulanmadığı sürece demokratik yollarla seçilmiş bir başkan olarak tanınmayacak” ifadelerini kullandı.

Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne AB'den destek Haber

Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne AB'den destek

Mersin Büyükşehir Belediyesi, 'Plastiksiz Mersin Sahilleri İçin Birleşiyoruz' projesi ile Avrupa Birliği'nden (AB) hibe almaya hak kazandı. Hayata geçirilmesi planlanan proje ile vatandaşların plastiklerin kullanımıyla ilgili farkındalıklarının artırılması hedefleniyor. Büyükşehir Belediyesinin İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı ile Dış İlişkiler ve Projeler Şube Müdürlüğü koordinesinde hayata geçireceği 'Plastiksiz Mersin Sahilleri İçin Birleşiyoruz' projesi, AB tarafından finanse edilen REMEDIES-2 programı kapsamında hibe almaya hak kazandı. Proje; okyanuslardaki plastiği izlemek, toplamak, önlemek ve değerlendirmek için yenilikçi çözümler ve teknolojiler sunan Horizon Europe inovasyon programının bir parçası olan REMEDIES-2 programında uluslararası tüm başvurular içerisinde en yüksek puanı alarak hibe almaya hak kazanan 3 projeden biri olarak seçildi. AB’den destek alan proje sahillerde hayata geçiriliyor Kent genelinde plastik bilincine sahip bir toplum oluşturulmasının yanı sıra plastik kullanımını önlemeyi ve azaltmayı amaçlayan proje ile vatandaş farkındalığı artırılarak, sıfır atık felsefesi ile geri dönüştürülebilir atıkların kaynağında ayrı olarak biriktirilmesinin önemi vurgulanacak. Proje kapsamında Adnan Menderes sahil şeridinde belirlenen alanlara 6 içme suyu çeşmesi ve 6 plastik toplama kumbarası yerleştirilerek, vatandaşların plastik şişe ile su almalarının ve atık oluşturmalarının önüne geçilecek. Büyükşehir Belediyesi Denizkızı A.Ş. bünyesinde hizmet veren Bizden Kafe’de 'Akıllı Atık' otomatı kurularak vatandaşların kullanımı sonrası oluşan atıkların geri dönüşüm sürecine dahil edilmesi sağlanacak. Toplanan plastik atıklardan küçük saksılar üretilerek, bitki ekiminde yeniden kullanılacak. Geri dönüşüm sürecine dahil olan vatandaşlara Büyükşehir Belediyesi tarafından organik atıklardan üretilen kompost ve üretilen saksılar hediye edilecek. Su ekosisteminin de korunmasını amaçlayan proje ile 6 farklı noktada kıyı şeridi ve nehir temizliği gerçekleştirilecek. 100. Yıl Mercan İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nde 6- 18 yaş arası vatandaşlara atık ayrıştırma, geri dönüşüm ve sıfır atık konularında bilgilendirici eğitim faaliyetleri gerçekleştirilecek. 98 bin Euroluk AB Hibesi ile hayata geçirilecek Afet İşleri Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, proje ile büyükten küçüğe herkesin gereksiz plastik kullanmaktan kaçınmasıyla ilgili farkındalık oluşturulmasını amaçladıklarını söyledi. Avrupa Birliği’nin Horizon programının bir parçası olan REMEDIES-2 kapsamında projeye başvurduklarını belirten Zorlu, "Tüm başvurular içerisinde 3 proje uluslararası camiada desteklenmeye değer görüldü. Bunlardan biri de bizim projemiz olduğu için oldukça mutuyuz. Bu projemiz yaklaşık 98 bin 500 Euroluk destek alacak. Proje kapsamında özellikle tek kullanımlık plastiklerin azaltılması için Mersin gibi sıcak bir kentte insanların su ihtiyaçlarını giderecek 6 çeşme yapacağız. Böylece tek kullanımlık plastik içerisindeki suların kullanılmasını azaltacağız. Ek olarak sahil şeridinde 6 plastik toplama sepeti yerleştireceğiz. Ve toplanan bu plastikler saksıya dönüştürülecek" dedi. Toplanan plastikler saksıya dönüşecek Büyükşehir Belediyesinin organik atıklardan kompost üretimi gerçekleştirdiğini hatırlatan Zorlu, bu süreçte plaj temizliği de yapacaklarını dile getirdi. Zorlu, "Bu plaj temizlikleri gerçekleştirilmesi esnasında çocuklarımıza plastiğin doğaya zararlarını, doğal süreçler içerisinde geri dönüşümünün çok uzun olduğunu, bu nedenle plastiklerin doğaya atılmaması gerektiğini ve olabildiğince tek kullanımlık plastiklerin kullanımının azaltılmasını ve yerine başka materyallerin kullanımına yönlendirilecek eğitici faaliyetlerde bulunacağız" diye konuştu. Projenin bir diğer önemli kısmını da Mercan 100.Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nin oluşturduğuna işaret eden Zorlu, "Mercan’da zaten deney düzenekleriyle geri dönüşüm sürecini anlatan bir farkındalık oluşturuyoruz. Bu proje kapsamında özellikle okullardan Mercan’a gelen öğrencilerimizin yanlarında plastik petler getirmesini özendireceğiz. O plastik petlerin kullanılabilir, geri dönüştürülebilir kısımlarını kendimiz dönüştürüp saksıya çevireceğiz. Diğer kısımlarını da geri dönüşüm sistemi içerisine entegre ederek plastiklerin kullanımın azaltılması için çalışmalar yürüteceğiz" dedi. 8 ay sürecek projeyle sahillerde temizlik çalışmaları yapılacak Dış İlişkiler ve Projeler Şube Müdürlüğü’nde görevli proje uzmanı Nis Özgökçeler de proje kapsamında plastiklerin kullanılmasının azaltılmasını amaçladıklarını söyledi. Belirledikleri ilk pilot bölge olan Adnan Menderes Bulvarı sahilinde çalışmaların yakın zamanda başlayacağını dile getiren Özgökçeler, yapacakları çalışmaları anlattı. Projenin 8 ay süreceğini vurgulayan Özgökçeler, ayrıca 4 farklı sahil şeridinde ve göl kenarında plastik temizliği yapacaklarını kaydetti.

Eskişehir’de İklim Değişikliğine Dayanıklı Tarım Projesi hayata geçirildi Haber

Eskişehir’de İklim Değişikliğine Dayanıklı Tarım Projesi hayata geçirildi

Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce hazırlanarak Avrupa Birliği tarafından Birleşmiş Milletler fonları ile finanse edilen İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programına (Climate Change Adaptation Grant Programme) sunulan ve hibe almaya hak kazanan “Eskişehir İlinde İklim Değişikliğine Dayanıklı Tarımsal Üretim Modelinin Uygulanması ve Yaygınlaştırılması Projesi" kapsamında temin edilen Anıza Ekim Makinesi ve Eskişehir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğince temin edilen Koyun Yıkama ve İlaçlama Makinesi düzenlenen törenle Vali Sayın Hüseyin Aksoy tarafından 0 hibe olarak üreticilere teslim edildi. Sivrihisar ilçesinde gerçekleştirilen teslim törenine Vali Sayın Hüseyin Aksoy, Kaymakam Hüseyin Sayın, İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş, Ak Parti İlçe Başkanı Hüseyin Altan, Sivrihisar Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Özyılmaz, kurum amirleri, mahalle muhtarları ve çiftçiler katıldı. Koyun Yıkama ve İlaçlama Makinesini vatandaşlara teslim edildi Vali Hüseyin Aksoy Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Eskişehir İlinde İklim Değişikliğine Dayanıklı Tarımsal Üretim Modelinin Uygulanması ve Yayımı Projesi” kapsamında temin edilen Koyun Yıkama ve İlaçlama Makinesini Sivrihisar Karacaören Mahallesi Muhtarı Serkan Köseoğlu’na, Anıza Ekim Makinesini Sivrihisar Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Özyılmaz’a teslim ederek hayırlı olsun dileklerinde bulundu. EBA Pratik uygulamaları kitabı, proje sonuç raporu ve proje filmi haline getirecek Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan Eskişehir İlinde İklim Değişikliğine Dayanıklı Tarımsal Üretim Modelinin Uygulanması ve Yayımı Projesi Eskişehir genelinde yaklaşık 455 ha alanda uygulanacak olup EBA (Ekoloji Tabanlı Tarım) uygulamaları örneklenecek, mera ıslahı, yağmur suyu toplama havuzları, ağaçlandırma çalışmaları yapılacak, birer adet açılış ve kapanış toplantısı, 1 adet Teknik eğitim, 2 adet workshop, 2 adet teknik gezi gerçekleştirilecektir. Proje süresince toplanan verilerden bir adet EBA Pratik uygulamaları kitabı, proje sonuç raporu ve proje filmi haline getirilerek yayımı yapılacaktır. Proje kapsamındaki EBA faaliyetlerinden birisi de anıza ekim makinası alınarak Sivrihisar Ziraat Odası’na hibe edilmesidir. Bu sayede her yıl yaklaşık 10.000 dekar tarım arazisinin toprak işlemesiz bir şekilde ekimi mümkün olacak, toprağın organik madde ve nemini kaybetmeden ekime müsaade eden bu makine sayesinde yaklaşık 20.000 litre dizel yakıttan tasarruf edilecektir. Toprakta aşırı nem(çamur) veya kuraklık gibi toprak işlemeye engel olacak zamanlarda toprak işleme yapmadan ekim yapılması da sağlanacaktır

Türkiye Ortak Tarım Politikası Ağı Toplantısı Bursa’da Yapıldı Haber

Türkiye Ortak Tarım Politikası Ağı Toplantısı Bursa’da Yapıldı

Türkiye Ortak Tarım Politikası Ağı’nın 26. Bölgesel İzleme ve Değerlendirme Komitesi toplantısı, Bursa’da gerçekleştirildi. Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası (OTP) çerçevesinde Türkiye’nin kırsal kalkınma programlarının gelişimi, toplantının ana gündemi oldu. AB YENİ ORTAK TARIM POLİTİKASI VE TÜRKİYE Toplantıda, AB’nin tarım sektörünün hem yerel hem de küresel zorluklarla başa çıkmasını hedefleyen Yeni Ortak Tarım Politikası kapsamında Türkiye’deki uygulamalar ele alındı. Bu politika, akıllı, sürdürülebilir, rekabetçi, dirençli ve çeşitlendirilmiş bir tarım sektörüne geçişi amaçlıyor. Türkiye’nin de bu politikaya uyum sağlamak için yürüttüğü çalışmalar ve elde ettiği sonuçlar değerlendirildi. TÜRKİYE'DE TARIMIN DURUMU VE ORTAK TARIM POLİTİKASI AĞI'NIN ROLÜ Bursa Vali Yardımcısı Salih Altun, tarımın Türkiye’deki önemine değinerek, tarımsal işgücündeki değişimleri ve kırsal kalkınma projelerinin önemini vurguladı. Altun, Türkiye Kalkınma Ajansı’nın (TKDK) tarım ve orman bakanlığının şemsiyesi altında önemli çalışmalar yürüttüğünü ve çiftçilerin AB desteklerinden yararlanmasının sağlandığını belirtti. Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar ise, AB’nin Ortak Tarım Politikası için ayırdığı bütçenin büyüklüğüne dikkat çekerek, Türkiye Ortak Tarım Politikası Ağı’nın amacını şöyle açıkladı: "Ağımız, ülkemizde tarım ve kırsal kalkınma programlarının daha etkin uygulanması, daha iyi programlar geliştirilmesi, mevcut programlar arasında koordinasyonun sağlanması, paydaş katılımının artırılması, iletişim ve işbirliğinin teşvik edilmesi ve yenilikçi yaklaşımlarının benimsenmesi amacıyla kurulmuştur."

Türkiye ile AB arasında uyum süreci atlas projesi ile güçleniyor Haber

Türkiye ile AB arasında uyum süreci atlas projesi ile güçleniyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ulaştırma mevzuatını bütün yönleriyle kapsayan ATLAS Projesi’nin Avrupa Birliği müktesebatıyla uyumlu bir ulaştırma sistemi oluşturmayı hedeflediğini belirterek, “Bu çalışma, Avrupa Birliği ile ulaştırma alanındaki münasebetlerimizi ilerletme noktasındaki samimiyetimizin bir göstergesidir. ATLAS Projesi, ulaştırma mevzuatını bütün yönleriyle kapsayan ilk çalışma olması nedeniyle özel bir öneme sahip. Proje kapsamında sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ilkeleri doğrultusunda ELIT adını verdiğimiz bir mevzuat bilgi sistemini de hayata geçirdik. Bu sayede tüm ulaştırma mevzuatına tek bir kaynaktan erişim sağlanabilecek” dedi. Uraloğlu, “Ayrıca Tarihi İpek Yolu’nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa’nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumdadır. Günümüzde gerçekleşen küresel ölçekli çalkantılar, yakın bölgemizde yaşanan çatışmalar ve sonrasında ortaya çıkan demografik hareketlilikte Türkiye’nin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türkiye; Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Avrasya kuşağında merkezî bir duruma gelmiş, politik, güvenlik ve ekonomik açılardan büyük bir rol ve önem kazanmıştır” şeklinde konuştu. “Türkiye ve AB arasında ticaret hacmi 2023 yılında 210,3 milyar dolar olarak gerçekleşti” Uraloğlu, Türkiye’nin Avrupa için önemli bir ticari ortak olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “31 Aralık 1995 tarihinde Gümrük Birliği’nin ihdas edilmesi ile birlikte Türkiye ve AB arasında büyük bir ivme kazanan ticaret hacmi 2023 yılında 210,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Avrupa İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) uluslararası ticaret verilerine göre de AB ülkelerine en fazla ihracat gerçekleştiren ülkeler sıralamasında Türkiye 6'ncı sırada yer aldı. Tüm bu kapsamlardan bakıldığında Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin derinliği ve iş birliklerinin önemi gün gibi ortadır. Bu noktada az öncede belirttiğim üzere uluslararası taşımacılık hususlarında karşılaştığımız darboğazları çözmek için birlikte çalışmalıyız.” “Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlamayı hedefliyoruz” Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Marmaray gibi dev yatırım projeleriyle Asya-Avrupa arasında Orta Koridor üzerinden kesintisiz taşımacılık yapılabilmesini öncelediklerini ifade eden Uraloğlu, “İzlemiş olduğumuz proaktif politikalarla dünya demiryolu taşımacılığında kısa zamanda söz sahibi olan ülkemiz; BTK demiryolu hattının hizmete girmesi ile Çin-Avrupa arasındaki demiryolu yük trafiğinde Orta Koridor’un etkin olarak kullanılması olanağını sağlamıştır. Orta Koridor ve BTK Demir İpek Yolu üzerinden yük trenleri Çin'den Türkiye'ye 12 günde, Çin'den Avrupa'ya ise 18 günde ulaşıyor. Bununla birlikte, inşa halinde olan Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattı ile Avrupa yakasındaki taşıma kapasitesi ve hızını da artırıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden yeni bir demir yolu hattı inşası ve Kars-Divriği demiryolu güzergahının iyileştirilmesi yatırımları ile de Anadolu’daki kapasite artışlarını daha da arttıracağız. Ayrıca, Orta Koridor üzerinde Türkiye'yi Azerbaycan’a ve oradan da Orta Asya’ya bağlayacak yeni bir demiryolu bağlantısı olan Kars-Dilucu-Nahçıvan Demiryolu Projesi’nin çalışmalarına devam ediyoruz. Yalnızca doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda kuzey güney aksında da bağlantılarımızı güçlendirecek önemli projelerin hayata geçirilmesinde öncü rol oynuyoruz. Kalkınma Yolu olarak adlandırdığımız bu yeni güzergâh sayesinde Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlamayı hedefliyoruz” dedi.  “Avrupa Birliği’nin iklim değişikliği ve çevre kirliliği ile mücadele kapsamında yürüttüğü politikaları yakından takip ediyoruz” Sadece Türkiye’nin refahını değil bölgedeki komşu ülkelerin ve ticari ilişkilerin en güçlü olduğu AB ülkeleri ve vatandaşlarının refahına da önem verdiklerini belirten Uraloğlu şunları söyledi: “Özellikle Türkiye-AB Mali İşbirliğimizin en önemli göstergelerinden biri olan Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı kısa adıyla IPA vesilesiyle AB kurumlarıyla birlikte birçok önemli projeyi hayata geçiriyor ve karşılıklı deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Geldiğimiz noktada, ülkemizin de temel önceliklerinden biri olan çevre dostu bir ulaştırma sisteminin tesis edilmesi ve yeşil dönüşümün hızlandırılması için projeler geliştiriyoruz. Avrupa Birliği’nin iklim değişikliği ve çevre kirliliği ile mücadele kapsamında yürüttüğü politikaları yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Özellikle sera gazı salınımının azaltılmasıyla çevre dostu bir taşımacılığın sağlanması konusunda demiryolu taşımacılığının önemli bir yere sahip olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda, AB’nin karayollarında yapılan yük taşımacılığının yüzde 75’inin demiryolu ve iç su taşımacılığına kaydırılması hedefine uygun olarak bizler de yük taşımacılığında demiryolunun payını 2053 yılına kadar yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu anlayışla, ulaştırmadan kaynaklanan emisyonların azaltılması hedefindeki kararlılığımızı ortaya koyan Türkiye’nin Net Sıfır Emisyon Hedefi: Ulaştırma Yol Haritası projemizi de geçtiğimiz haftalarda başlattık. Bu vesileyle, bugüne dek sürdürdüğümüz bu güçlü iş birliğinin IPA III döneminde de artarak devam edeceğine olan inancımı ifade etmek istiyorum.” Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde birçok fasılda siyasi engellerle karşılaşılsa dahi AB ile teknik iş birliğini en üst düzeyde sürdüklerini belirterek, “Özellikle ulaştırma alanındaki iş birliği ve ilişkilerimizin siyasi etkilerden uzak bir şekilde sürdürülmesinin karşılıklı çıkarlarımız açısından her iki tarafa da kazanç sağlayacağına inanıyorum. Aday ülke olarak ulaştırma altyapımızın geliştirilmesi için çalışırken AB ile hukuki anlamda gerekli uyumlaştırmanın sağlanmasına da önem veriyoruz. Tüm bu gayretlerin sonucunda emniyet, güvenlik, çevre ve sosyal konularda çağın gerektirdiği bir düzeyi yakaladığımızı düşünüyorum. Mevzuat uyumu konusunda bugüne dek Bakanlık olarak birçok projeyi hayata geçirdik. Ancak, ATLAS Projesi’nin, ulaştırma mevzuatını bütün yönleriyle kapsayan ilk çalışma olması nedeniyle özel bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan Türkiye Raporu’nda da büyük bir önem atfedilen Projemizin, mevzuat uyumu anlamında tüm sektörlerimize önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Sektörümüzün AB Müktesebatına uyum noktasında; önde olduğu alanları daha da ileriye taşımasını, farklılıklarımızın bulunduğu alanlarda ise önceliklerimizi gözeten bir yaklaşımla AB’ye uyum sağlanması yönünde gayret göstermelerini temenni ediyorum” diye ifade etti . Çalışmaların neticesinde gelecek dönemde mevzuat uyumuna yönelik atılabilecek adımları içeren bir Mevzuat Uyum Stratejisi ve Eylem Planı da oluşturduklarını da belirten Uraloğlu şunları söyledi: “Proje kapsamında ayrıca, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ilkeleri doğrultusunda ELIT adını verdiğimiz bir mevzuat bilgi sistemini de hayata geçirdik. Bu sayede tüm ulaştırma mevzuatına tek bir kaynaktan erişim sağlayabilecek ve AB’ye uyum durumumuzu dijital ortamda güncel bir şekilde takip edebileceğiz. AB’ye tam üyelik perspektifiyle hazırlanan raporlar kapsamında önümüzdeki dönemde belirli öncelikleri gözeterek hangi iyileştirmeleri yapabileceğimiz üzerinde çalışacağız.” “Toplumlarımızın sanayi, enerji, ve turizm gibi birçok alandaki hedeflerine ulaşmada önemli yer tutuyor” Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin, Avrupa Birliği ile birlikte, stratejik bakış açısıyla planlayacağı ve somut çıktıları ile hayata geçirebileceği tüm yeni projelere açık olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Unutmamalıyız ki, ulaştırma alanındaki iyileşmeler sadece ulaştırma sektörünün hedeflerine değil, toplumlarımızın sanayi, enerji, ve turizm gibi birçok alandaki hedeflerine ulaşmada önemli yer tutuyor. Bu sebeple, ulaştırma alanında sağlayacağımız iş birlikleri pek çok alanda refah düzeyinin ileriye taşınmasına katkı sağlayacaktır. Bu noktada AB ile eskisinden daha etkin ve yapıcı bir iş birliğini hayata geçirmek için gerekli her türlü adımı atmaya hazırız” dedi.

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına yönelik bilgi alışverişi İtalya’da başladı Haber

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına yönelik bilgi alışverişi İtalya’da başladı

Avrupa Birliği’nin karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik en önemli uygulama araçlarından olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM)’na uyum sağlamak amacıyla ENSİA koordinatörlüğü, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği ve İtalyan CO.SVI.G. Scrl (Consortium for the Development of Geothermal Areas) ortaklığında başlatılan “INTER-CLUSTER COLLABORATION FOR CARBON MANAGEMENT (Karbon Yönetimi için Kümelerarası İş birliği)” başlıklı AB projesinin ilk çalışma ziyareti 2-7 Eylül 2024 tarihleri arasında İtalya’nın Floransa kentine düzenlendi. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, başta gelen ticaret ortaklarından olan Avrupa Birliğince hayata geçirilen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına hazırlık amacıyla yürütülen AB projesi kapsamında Floransa’da gerçekleştirilen çalışma ziyaretinde İtalya’nın karbon yönetimi ve azaltımı konularında yaptığı çalışmalar hakkında bilgi alındı. Toplamda 18 firma ve kurum temsilcisinin yer aldığı çalışma ziyaretine projenin İtalyan ortağı CO.SVI.G. ev sahipliği yaptı. Ziyaret hakkında bilgi veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, ziyaretin ilk gününde İtalya’nın enerji politikaları ile İtalya ve Avrupa düzeyinde karbonsuzlaşma ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi sürecinde hedefler, sonuçlar ve karşılaşılabilecek zorluklara yönelik bilgi alışverişi yapıldığını söyledi.  Toscana Bölgesinin başlıca jeotermal enerji alanı Larderello bölgesine ziyaret Ziyaretin ilerleyen günlerinde, CO.SVI.G.’in merkezinin yer aldığı ve İtalya’nın Toscana Bölgesinin başlıca yenilenebilir enerji kaynaklarından jeotermal enerji alanı olan Larderello bölgesine ziyaret gerçekleştirildiğini ifade eden Başkan Ertan, bölgede jeotermal enerjinin tarihsel süreçte gelişimi, son teknolojik gelişmelerin yanı sıra CO.SVI.G. ve paydaşlarından jeotermal enerjinin bölgede tüketilen elektriğin üretimindeki payı ve önemine dair bilgiler edinildiğini belirtti. Programda ayrıca, İtalya’nın Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na yönelik bir seminer düzenlendiğini belirten Ertan, seminerin sonunda düzenlenen soru-cevap oturumu ile SKDM’ye yönelik somut uygulamalar hakkında katılımcılara bilgi verildiğini söyledi. “Temiz enerji ve karbonsuzlaşma konularında çalışmalarımız devam edecek” Ertan “Programın son gününde CO.SVI.G. Genel Direktörü Loredana Torsello moderatörlüğünde bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantı ile katılımcılar karbonsuzlaşma, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi ve enerji verimliliği konularında bilgi alışverişinde bulunma ve uygulama örneklerini paylaşma fırsatı buldu. Proje kapsamında bir sonraki çalışma ziyaretinin Kasım ayında Almanya’nın Hamburg kentine düzenlenmesi planlanıyor. Sektörümüz için büyük önem arz eden temiz enerji ve karbonsuzlaşma konularında çalışmalarımız devam edecek.” dedi. Demir çelik sektörü Metal Expo Fuarında bir araya gelecek Bu yıl 11-14 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen demir ve çelik sektörünü ulusal ve uluslararası ölçekte bir araya getiren Metal Expo Fuarı’na da katılım gösterdikleri bilgisini de paylaşan Başkan Ertan, fuara başta demir çelik sektöründen olmak üzere, kalıp, makine ve imalat sanayisini temsilen çok sayıda firmanın yer aldığını söyledi. Fuar hakkında bilgi veren Başkan Yalçın Ertan, fuarın demir çelik sektörünün önemli buluşma noktalarından biri olduğunu belirtti.

BMHCA nedir ve neden yasaklandı? Hangi Eyüp Sabri Tuncer ürünleri toplatıldı? AB tarafından yasaklanan diğer markalar hangileridir? Haber

BMHCA nedir ve neden yasaklandı? Hangi Eyüp Sabri Tuncer ürünleri toplatıldı? AB tarafından yasaklanan diğer markalar hangileridir?

Avrupa Birliği (AB), Eyüp Sabri Tuncer markasının 2022 öncesi üretilen bazı ürünlerinde kullanılan 2-(4-tert-butylbenzyl) propionaldehyde (BMHCA) adlı maddenin sağlık riskleri nedeniyle toplatılmasına karar verdi. BMHCA nedir, içeriği nedir, neden yasaklandı? İşte detaylar... BMHCA Nedir? BMHCA, kimya endüstrisinde kullanılan "Butylphenyl Methylpropional" anlamına gelen bir kısaltmadır. Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde koku verici bir bileşen olarak kullanılır ve aynı zamanda "Lilial" olarak da bilinir. Ancak, BMHCA’nın bazı sağlık riskleri nedeniyle kullanımı Avrupa Birliği (AB) ve diğer bazı ülkelerde kısıtlanmış veya yasaklanmıştır. BMHCA Neden Yasaklandı? BMHCA’nın yasaklanma gerekçesi, bu maddenin sağlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturma potansiyelidir. Özellikle, hamile kadınlar ve anne karnındaki bebekler üzerinde üreme sistemi üzerinde zararlı etkiler yapabileceği ve alerjik reaksiyonlara yol açabileceği endişeleri nedeniyle yasaklanmıştır. AB, bu maddeyi 2022 yılından itibaren kozmetik ürünlerde kullanılmasını tamamen yasaklamıştır. Hangi Eyüp Sabri Tuncer Ürünleri Yasaklandı? Avrupa Birliği, Türkiye'nin ünlü kolonya markası Eyüp Sabri Tuncer’in 2022 öncesinde üretilen bazı ürünlerinde BMHCA maddesinin bulunduğunu belirleyerek toplatma kararı aldı. Toplatılan ürünler arasında şu ürünler yer alıyor: Bodrum Mandalinası (1L, 400ml, 200ml, 150ml) Combative for Men (250ml) Doğal Zeytinyağlı Duş Jeli (600ml) Doğal Zeytinyağlı Sıvı Sabun (750ml) El ve Vücut Losyonu Almond (300ml) Empress (50ml) Gardenya (1L, 400ml, 200ml, 150ml) Hatıralar (1L, 400ml, 200ml, 150ml) Klasik Limon (1L, 400ml, 200ml, 150ml) Love Kisses (50ml, 250ml) Okyanus (1L, 400ml, 200ml, 150ml) Peaceful for Men (250ml) Pure Love (50ml, 250ml) Tıraş Kolonyası No 2 (250ml) Tütün (1L, 400ml, 200ml, 150ml) Warm Sugar (50ml, 250ml) Wild Beauty (50ml, 250ml) Yasemin (1L, 400ml, 200ml, 150ml) Şirketin Tepkisi Eyüp Sabri Tuncer yönetimi, AB’nin kararına sert tepki gösterdi. Şirket, BMHCA’nın 2022 öncesinde dünya genelinde serbestçe kullanılan bir madde olduğunu ve yasaklamanın ardından ürünlerin geri çağrıldığını belirtti. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer, bu yasaklamanın markayı karalamaya yönelik bir adım olduğunu ifade ederek, ürünlerinin kalite ve güvenliğine vurgu yaptı. Ayrıca, "Sadece biz değil, marketler de ürünleri iade etti. Ürünler yasak geldikten sonra geri çağrıldı" dedi. Avrupa Birliği Tarafından Yasaklanan Diğer Markalar Hangileridir? Avrupa Birliği, Eyüp Sabri Tuncer’in yanı sıra L’Oreal, Schwarzkopf, Unilever, Palmolive, Nivea ve Dove gibi diğer kozmetik markalarının da ürünlerinde BMHCA nedeniyle toplatma kararı almıştır. Bu kararlar, kozmetik endüstrisinde sağlık güvenliğinin sağlanması amacıyla alınan düzenlemeleri kapsamaktadır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.