SON DAKİKA
Hava Durumu

#arnavutköy

İLKHABER-Gazetesi - arnavutköy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, arnavutköy haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Melike'nin ölümüne dair kan donduran itiraf: ‘Bizi de O'nu da aç bırakıp işkence ettiler Haber

Melike'nin ölümüne dair kan donduran itiraf: ‘Bizi de O'nu da aç bırakıp işkence ettiler

Arnavutköy Sazlıbosna Barajı'nda 6 yıl önce cesedi bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı. Öğretmenlerine, kardeşleri Melike’yi babalarının ve üvey annelerinin öldürdüğünü 6 yıl sonra anlatarak cinayeti aydınlatan çocuklar H. ve E. Eşiyok kan donduran beyanlarında "Bizi de Melike’yi de aç susuz bıraktılar. Altımıza kaçırdığımız için bize tek ayak üstünde durma cezası verdiler. Üvey annemiz ayağımız yere değerse çekiçle vuruyordu. Yağmurlu havalarda bizi dışarı çıkarıp kendi içerde çay içerek ıslanmamızı izliyordu. Bize tazyikli su sıkarak eziyet etti. Babamız Melike’yi kalorifer peteğine bağladı. Babamız ve üvey annemiz Melike’yi öldürdü. Melike’yi bir çantaya o çantayı da bir çuvala koydu" dedi. Arnavutköy Sazlıbosna Barajı'nda 6 yıl önce cesedi bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 15 Nisan 2018’de Sazlıbosna Baraj Gölü'nde çarşafa sarılı çıplak bir kız çocuğu cesedinin balıkçılar tarafından bulunduğu ancak cesedin kimliğinin belirlenememesi nedeniyle soruşturmanın Daimi Arama Bürosuna devredildiği aktarıldı. Cansız bedeni gölde bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok'un ölümünden 6 yıl sonra kardeşleri E. ve H.’nin okulda öğretmenlerine Melike’yi babası ve ilişki yaşadığı kadının öldürdüğünü anlattığına iddianamede yer verildi. Öte yandan çocuklar H. ve E. Eşiyok’un Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde koruma altına alındıkları da iddianamede belirtildi. "Melike’yi kalorifer peteğine bağladılar, sonra çantaya koyup gölden attılar" H. ve E.’nin beyanlarında "Babamız Cahit ile annemiz Meryem ayrıldığında üvey anne olarak Zehra evimize geldi. Üvey annemiz ve babamız Melike’ye ve bize eziyet etti. Melike’yi sürekli darp ettiler. Bizi de Melike’yi de aç susuz bıraktılar. Altımıza kaçırdığımız için bize tek ayak üstünde durma cezası verdiler. Üvey annemiz ayağımız yere değerse çekiçle vuruyordu. Yağmurlu havalarda bizi ve Melike’yi dışarı çıkarıp kendi içerde çay içerek ıslanmamızı izliyordu. Melike’yi sürekli aç bıraktıkları için bir deri bir kemik kaldı. Babamız Melike’yi kalorifer peteğine bağladı. Ertesi gün babamız Cahit ve üvey annemiz Zehra alışverişe gitti. Buz, naylon ve balta aldılar. Babamız ve üvey annemiz Melike’yi öldürdü. Babamız Melike’yi bir çantaya o çantayı da bir çuvala koydu. Arabaya bindik. Biz soru sorduğumuzda ‘sizi sokak köpeklerine atarım’ dedi. Zehra bizi günlerce aç susuz bıraktı. Bize tazyikli su sıkarak eziyet etti. Sonra bir gün babamız ve üvey annemiz tartıştı. Zehra evden ayrıldı" dedikleri iddianamede ifade edildi. Çocuklar H. ve E.‘nin sosyal çalışmacı eşliğinde alınan beyanlarına itibar edilebilir olduğu yönünde görüş bildirildiği de iddianamede açıklandı. "Bizi ve Melike’yi aç susuz bırakıp, işkence ettiler Baba Cahit Eşiyok iddianamede yer verilen ifadesinde "2017 yılında eşim Meryem’den boşandım. Çocuklarım Melike, H. ve E.’nin velayeti bende kaldı. Daha sonra Zehra Öztürker ile tanıştım ve aynı evde yaşamaya başladık. Çocuklarımdan H. ve Melike altına kaçırıyordu. Zehra titiz bir insan olduğu için çocukları sürekli darp edip cezalar veriyordu. Zehra'nın günden güne çocuklara uyguladığı şiddet arttı. Melike'ye ‘sürekli şeytan gibi bakıyor, annesi gibi bakıyor’ diyordu. 2 Nisan 2018 günü Zehra beni aradı. ‘Melike nefes almıyor eve gel’ dedi. Eve gittiğimde Melike’nin elleri ve ayakları soğuktu. Zehra'ya hastaneye götürelim dediğimde ‘vücudunda morluklar var, götürürsek ikimizi de cezaevine atarlar’ dedi. Olayın nasıl olduğunu sordum. Zehra bana ‘Melike su istedi. Su içerken öksürmeye başladı. Su boğazına kaçtı diye sırtına vurdum. Nefesi gidince seni aradım’ dedi. ‘Ne yapacağız?’ dediğimde Zehra bana ‘denize atalım gitsin’ dedi. Araç kiraladık. Melike’yi arabaya koyduk. Önce mezarlığa gömmeye çalıştık ama yapamadık, müsait bir yer bulamadık. Sazlıbosna Baraj Gölü’ne içine taş koyup attık. Daha sonra Zehra ile ayrıldık. Eski eşim Meryem ile tekrar birlikte olarak hayatımıza devam ettik. Melike'nin ölümünden Zehra sorumlu" dedi. Üvey anne Zehra Öztürker ise ifadesinde "Cahit çocuklarını darp ediyordu. Ben bu konuda uyarınca ‘sen karışma onlar benim çocuklarım’ diyordu. Oklava ile sürekli dövüyordu çocukları. Melike ölmeden önceki gün ateşlendi. Ateş düşürücü şurup verdim. Ateşi ve yaraları olduğu için diğer odada kardeşlerinden ayrı yattı. Cahit olay günü Melike’yi odaya kilitledi. Sonra ben baktım. Buz gibi olduğunu ve nefes almadığını söyledim. Cahit bana ‘ben halledeceğim polisi ve ambulansı arama’ dedi. Ben ‘polise anlatalım her şeyi’ dedim. Bana ‘sen üvey annesisin, Melike'de darp var inanmazlar bize’ dedi. Cezaevine girme korkusundan ve tehdit edildiğimden sustum. O gün akşama kadar Melike odada kaldı. Cahit, Melike'yi banyoya götürdü, yıkadı, kefenledi. Sonra Cahit arabaya Melike’yi koydu. Ertesi gün ne yaptığını sorduğumda ‘denize bıraktım’ dedi. Bu olaydan sonra psikolojim bozuldu, evden ayrıldım. Suçmaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Öz anne "Korktum ve kimseye bir şey demedim" Çocukların öz annesi Meryem Ataman ise "Cahit ile evliyken Zehra ile gönül ilişkisi yaşamasından sonra evden ayrıldım. Boşandıktan sonra çocukların velayeti Cahit'te kaldı. Ayrı kaldığımız süre içerisinde çocukları göstermedi. Cahit bana sürekli çocuklarım H. ve E’nin fotoğraflarını atıyordu ama Melike’nin fotoğraflarını atmıyordu. Sorduğumda sürekli ‘uyuyor, tuvalette’ gibi şeyler söylüyordu. Sonra Cahit beni eve geri dönmeye ikna etti. Eve dönünce Melike’nin öldüğünü söyledi. Cahit ve Zehra korktukları için polise ve sağlık ekiplerine haber vermemişler. Cahit ile yeniden yaşamaya başladık ve bir çocuğumuz daha oldu. Çocuklarım bana Melike’yi Cahit ve Zehra’nın öldürdüğünü söyledi. Hayattaki çocuklarım ve kendim aynı akibete uğrar diye korktum ve kimseye bir şey demedim. Çocuğumun ölümü hakkında bilgim yok" dedi. Savcı "Darp ile başlayıp şiddetin her türlüsünü göstermeye devam ettiler" İddianamede çocuklar H., E. ve Melike’nin baba Cahit ve üvey anne Zehra tarafından oklava ile dövmek, tek ayak üstünde bekleme cezası, tazyikli su sıkma, aç ve susuz bırakma şeklinde kötü muamele ve eziyete maruz kaldıkları açıklandı. İddianamenin devamında "Melike'nin yaşadığı bunalım sonrası altına idrar kaçırdığı, bunun üzerine Cahit ve Zehra'nın daha şiddetli bir şekilde Melike'ye tepki gösterdikleri, eziyetin dozunu artırdıkları, bu nedenle de yemek vermemek şeklinde aç ve susuz bırakmak sureti ile Melike'ye eziyet ettikleri, Cahit ve Zehra'nın Melike'ye darp ile başlayıp şiddetin her türlüsünü göstermeye devam ettikleri anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi. Sanıklar Cahit ve Zehra’nın fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak halinde darp etmek ve eziyet etmek sureti ile Melike’yi öldürdüğü ve cesedi Sazlıbosna Baraj Gölüne çarşafa sarılı şekilde attığı iddianamede açıkladı. Melike’nin öz annesi sanık Meryem’in ise eve döndüğünde Melike'nin öldürüldüğünü ve göle atıldığını öğrendiği, Cahit ile yaptığı anlaşmaya istinaden ölümü yetkili mercilere bildirmediği ve Melike'nin ölümünü gizlemek için Cahit ile yeni bir kız çocuğu sahibi olup doğan çocuğun Melike Eşiyok olarak bilinmesini istedikleri iddianamede kaydedildi. Sanık baba Cahit Eşiyok ve üvey anne Zehra Öztürker’in ‘çocuğa ya da beden ve ya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve ‘çocuğa ya da beden ve ya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı eziyet’ suçundan ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapisleri istendi. Sanık anne Meryem Ataman’ın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi talep edildi. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianame kapsamında sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Arnavutköy’deki silahlı saldırıya ilişkin 7 şüpheli gözaltına alındı Haber

Arnavutköy’deki silahlı saldırıya ilişkin 7 şüpheli gözaltına alındı

Arnavutköy'de, aynı gün içerisinde iki iş yerine motosikletli şahıslar tarafından düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin polis ekipleri çalışma başlattı. Titizlikle yürütülen çalışmalar neticesinde, bir siteye düzenlenen operasyonda 7 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'nce 25 Şubat tarihinde Arnavutköy'de meydana gelen kurşunlama olaylarında, saat gece 01.00 sıralarında, Boğazköy İstiklal Mahallesi İsmet İnönü Caddesi üzerinde bulunan bir emlak dükkanına, aynı saatlerde yine Arnavutköy Merkez Mahallesi Ayşıl Sokak üzerinde bulunan bir sigorta şirketine de 2 motosikletli kurşun yağdırmış, ihbar üzerine olay yerlerine polis ekipleri sevk edilmişti. Motosikletli saldırganlar tespit edildi Gasp Büro Amirliği ekipleri, yaşanan olaylarla ilgili çalışma başlattı. Yürütülen çalışmalarda, bahsi geçen olaylarda kullanılan motosikletin Arnavutköy Mustafa Kemal Mahallesi'nde bulunduğu ve 16 Şubat gününe ait çalıntı kaydının olduğu belirlendi. Ekiplerce motosiklet üzerinde yapılan çalışmalarda, İbrahim Ağırman isimli bir şüpheliye ait parmak izi tespit edildi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, çevredeki güvenlik kameralarını tek tek inceledi. Şüpheli Ağırman'ın, motosikleti bıraktıktan sonra ticari taksiye bindiği belirlendi. Olay sonrası ticari taksi şoförünün alınan ifadesinde, taksiden indikten sonra Fatih Mahallesi'nde bir site içerisindeki daireye girdiklerini aktarması üzerine, 27 Şubat günü adrese operasyon düzenlendi. Emniyetteki işlemler devam ediyor Polis ekiplerince site içerisindeki daireye düzenlenen operasyonda, 7 şüpheli gözaltına alındı. Adreste yapılan aramalarda ise 1 adet EYP patlayıcı, 1 adet ruhsatsız tabanca, 12 adet fişek, 1 adet eylemde kullanıldığı değerlendirilen motosiklet kaskı, 3 adet cep telefonu ve 1 adet de 1 Şubat günü Gaziosmanpaşa'da çalınan motosiklet ele geçirildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.

Arnavutköy’de yılbaşı cinayetinde şok detaylar! Haber

Arnavutköy’de yılbaşı cinayetinde şok detaylar!

Arnavutköy'de yılbaşı gecesi gerçekleşen cinayetle alakalı yeni detaylar ve görüntüler ortaya çıktı. Olay gecesi ağır yaralanan ve hayati tehlikesi devam eden Uğur Tanrıgül'ün ağabeyi Fatih Tanrıgül, "Silahın mermisi bittiği için kardeşime silahın kabzasıyla vuruyor" dedi. Olay, 1 Ocak 2025'te saat 02.30 sıralarında Haraççı Mahallesi'nde meydana geldi. Bir grup arkadaşın ateş yakmak için odun istediği sırada çıktığı iddia edilen tartışma, kanlı bir cinayete dönüştü. Hurdacı ile tartışmaya başlayan Diren Kaya'yı durdurmak isteyen Mikail Gümüş, arkadaşının kurşunlarına hedef oldu. Ağır yaralanan Gümüş, hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmiş, hurdacıda bulunan Uğur Tanrıgül ise silah kabzasından aldığı darbelerle ağır yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Olayla alakalı yeni görüntüler ve bilgiler ortaya çıktı. Tartışma cinayete dönüştü Olayın yaşandığı noktaya olaydan sonra giden yaralı Uğur Tanrıgül'ün ağabeyi Fatih Tanrıgül iddiaya göre olay akşamı kullanılan silahlardan birinin, yine olay günü orada bulunan bir kişi tarafından alınarak kaçırılmaya çalıştığını fark etti. O anlar cep telefonu kamerası tarafından kaydedilirken silahı şahsın elinden alan Tanrıgül, Arnavutköy İlçe Emniyet Ekiplerine teslim etti. Olayla alakalı konuşan yaralı Uğur Tanrıgül'ün ağabeyi Fatih Tanrıgül, “Malum vatandaşlar 6 kişi benim işyerime gelmişler, sarhoş oldukları söyleniyor. Arka kapıdan kapıyı zorlayarak içeriye girmeye çalışmışlar. O esnada kardeşim dükkandaydı, kardeşim kapıyı açıyor. Kendisinin daha önceden suç dosyası varmış ve aranan firari bir şahısmış. Kardeşim içeride misafiri olduğunu ve yarın gelmeleri gerektiğini söyleyerek şahısları dükkandan çıkartıyor ve arka tarafa geçiyorlar. Hakaret ve küfürler ederek tehditler savurmaya devam ediyorlar. 6 kişi gelmişler oraya bellerinde silahlar varmış belli ki farklı bir niyetle gelmişler. Rahmetli olan Mikail abi de sevdiğimiz bir arkadaşımızdı, o devreye giriyor. Bu saatte misafir varken rahatsız edilmeyeceğini söylüyor cinayet işleyen şahıs silahına davranıyor önce vefat eden Mikail Gümüş'e sıkıyor daha sonra benim kardeşim olan Uğur Tanrıgül'e sıkıyor ve yanındaki başka birine daha sıkıyor. Silahın mermisi bittiği için kardeşime silahın kabzasıyla vuruyor. Vefat eden Mikail'i ve benim kardeşimi orada bırakıp kaçıyorlar. Kardeşimi kız arkadaşı arabasıyla hastaneye götürüyor. Diğer kişi iki gün yoğun bakımda kaldı ve yaşamını yitirdi. Kardeşim 2 gün yoğun bakımda kaldı ve hayati tehlikesi devam ediyor. Şahıs yakalandı inşallah adalet yerini bulacak diye düşünüyorum. Olaydan sonra video kayıtlarına zarar gelmemesi açısından işyerime gitmek istedim bir baktım ki orada birisi var olayla ilgisi olan bir kişiyi silahı alırken gördüm. Ben gittim o silahı zorla aldım ve Arnavutköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne teslim ettim. O akşam işyerime gelen şahıslardan biriydi bu ve ifadesi alınarak salındı” şeklinde konuştu.

Eşini bıçaklayıp kaçtı: Zanlı Bağcılar’da yakalandı Haber

Eşini bıçaklayıp kaçtı: Zanlı Bağcılar’da yakalandı

Arnavutköy’de 10 yıllık evli olduğu eşini defalarca bıçakla yaralayan koca daha sonra olay yerinden kaçtı. Polis ekipleri tarafından Bağcılar’da gözaltına alınan koca emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Aldatma iddiasıyla tartışma kanlı bitti Olay, dün akşam saat 22.00 sıralarında Arnavutköy Bolluca Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, koca O.G.(48), ile karısı D.G.(37), arasında iddiaya göre, aldatma nedeniyle sözlü tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine koca O.G., 10 yıldır birlikte yaşadığı karısını D.G.’yi defalarca bıçaklayarak yaraladı. Karısını bıçakla yaralayan O.G., daha sonra olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Aldığı bıçak darbeleriyle yaralanan kadın O.G., evlerinin yakınında bulunan Aile sağlığı merkezinin önüne gelerek yere yığıldı. İhbar üzerine polis ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalesinin ardından yaralı kadın Arnavutköy Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastanede tedavisi devam eden kadının sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Polis ekipleri kaçan kocayı Bağcılar’da yakaladı Eşini bıçak darbeleriyle yaraladıktan sonra olay yerinden kaçan koca O.G., polis ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonucunda Bağcılar’da yakalandı. Olayda kullandığı bıçakla birlikte gözaltına alınan koca O.G., Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.