SON DAKİKA
Hava Durumu

#Antakya

İLKHABER-Gazetesi - Antakya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antakya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Torunlarla geçmişten geleceğe renkli bir yolculuk Haber

Torunlarla geçmişten geleceğe renkli bir yolculuk

Kültür ve Sanat Çarşısı, Hatay’ın seçkin heykeltıraşlarından Semire Erdem Demirel’in zarif organizasyonuyla anlam yüklü bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. "Nine ve Dedeler Torunlarıyla Renklerin Dünyasında" başlığı altında düzenlenen bu etkinlikte, Dudu Sanat Evi'nin yöneticisi Durdunaz Günaydın eşliğinde bir ebru sanatı atölyesi gerçekleştirildi. Bu özel çalışmada, kuşaklar arasındaki bağlar, ebru sanatının zarif incelikleriyle pekiştirildi. Torunlarıyla birlikte bu sanatı keşfetmeye koyulan büyükler, su üzerindeki renklerin adeta dansını izlerken, her damla boya bir hatıraya dönüştü. Atölyenin sonunda ise, dedeler ve nineler, yaptıkları ebruların etrafına kalpten gelen notlar yazarak, geçmişten geleceğe uzanan silinmez bir bağ kurdular. Etkinlikte moderatörlük görevini üstlenen Semire Erdem Demirel, "Durdunaz Hocamız’ın rehberliğinde gerçekleşen bu özel atölyede, kuşaklar bir araya geldi. Torunlar ve büyükler, birlikte rengârenk desenler oluştururken, bu anlar zamanın ötesinde değerli hatıralara dönüştü" şeklinde duygularını ifade etti. Semire Erdem Demirel, benzer sanatsal atölye çalışmalarına devam edeceklerini belirterek, emeği geçen herkese teşekkür etti. Selim Nevzat Şahin Anadolu Lisesi Müdürü Murat Yurtsever ise atölye sonunda, Yaşlılar Haftası vesilesiyle  katılımcıları kutlayarak onlara anlamlı hediyeler takdim etti. Bu nazik jest, etkinliğe katılan yaşlıları derinden mutlu ederken, günün anlamını daha da pekiştirdi. Yurtsever, “Her biri ulu birer çınar ve yolumuzu aydınlatan birer yıldız olan yaşlılarımız bizler için daima yol gösterici, tecrübeleriyle yaşantımıza rehberlik eden, gölgelerinde huzur bulduğumuz elleri öpülesi kıymetlilerimizdir” dedi. Etkinlik, öğretmen Bahar Ulutaş Kutlu’nun önderliğinde gerçekleşti. Ayrıca, Görsel Sanatlar Öğretmeni Songül Dalgıç ve Müdür Yardımcısı Arzu Özkan da organizasyona katkılarıyla etkinliğin başarısına önemli katkı sundular.

Semerciler Çarşısı Ramazan Bayramı öncesi eski canlılığına kavuşuyor, esnaf mutlu Haber

Semerciler Çarşısı Ramazan Bayramı öncesi eski canlılığına kavuşuyor, esnaf mutlu

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki büyük depremlerden önce, her köşesi insanlarla dolup taşan ve hem tarihi hem de ticari açıdan büyük öneme sahip olan Uzun Çarşı, bugün ayakta kalan bölgesi Semerciler Çarşısı ile eski canlı günlerine dönmeye başladı. Bayram alışverişiyle hareketlenen çarşı, giyimden ayakkabıya, şekerlemeye kadar birçok sektördeki dükkanlarıyla geç saatlere kadar açık kalmaya devam ediyor. Çarşı, bayram öncesinde yoğun bir ziyaretçi akınına uğrayarak esnafın yüzünü güldürmeye başladı. Arefe günü çarşıda daha da yoğun bir hareketlilik bekleniyor, zira esnafın büyük kısmı, bayram alışverişine yetişmek için akşam saatlerine kadar çalışmaya devam ediyor. Antakya Semerciler Çarşısı Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Deviren, çarşının yeniden eski canlılığına kavuşmasından duyduğu mutluluğu dile getirirken, yetkililere önemli bir mesaj gönderdi. Deviren, “Çarşımız ayakta ve bayram öncesi yeniden hareketlendi. Bu bizim için büyük bir mutluluk. Buradan yetkililere bir kez daha sesleniyorum; lütfen çarşımızın ayakta kalmasına katkıda bulunsunlar. Bugüne kadar ayakta kalabilen iş yerlerimiz, depremlere karşı direnç gösterdi ve şimdi yine bayram için hizmet veriyor. Esnaf olarak vatandaşlarımızı burada ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Ayakkabıdan kıyafete, kömbe kalıbından bayram şekerine kadar her ihtiyacı karşılayacak dükkanımız var. Bayram alışverişini yapmak isteyen herkesi Semerciler Çarşısı’na bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Çarşıya gelen vatandaşlar da hem eksiklerini tamamlamanın hem de tarihi çarşının nostaljik atmosferinde vakit geçirmenin keyfini çıkarırken, esnaf da yoğun ilgi karşısında memnuniyetlerini dile getiriyor.

Mozaik ustası ve rölyef sanatçısı, öğrencilere sanatla iç içe  deneyim sunuyor Haber

Mozaik ustası ve rölyef sanatçısı, öğrencilere sanatla iç içe deneyim sunuyor

Antakya’daki Kültür ve Sanat Çarşısı, öğrenciler için düzenlenen ilgi çekici workshop etkinlikleriyle büyük beğeni toplamaya devam ediyor. Sanatsever gençlerle buluşan ünlü Mozaik Ustası Eser Mansuroğlu ve 3 boyutlu rölyef sanatçısı Nadya Zateri, sadece çarşıda değil, aynı zamanda okulları da ziyaret ederek sanatın büyüsünü genç nesillere taşıyor. Son olarak, Şehit İlker Uylaş İlkokulu’nda gerçekleştirilen etkinlik, öğrenciler için unutulmaz anlara sahne oldu. Mansuroğlu ve Zateri, mozaik sanatının inceliklerini öğrencilere aktarırken, aynı zamanda onlara kendi eserlerini yaratma fırsatı sundu. Sanatçılar rehberliğinde, minik eller rengarenk taşlarla mozaik sanatının temellerini öğrenerek kendi özgün çalışmalarını ortaya koydu. Etkinlik boyunca öğrenciler hem öğrenmenin hem de yaratıcı olmanın keyfini çıkarırken, ortaya çıkan eserler büyük bir gurur kaynağı oldu. Sanatın birleştirici gücüyle dolu bu anlamlı gün, öğrencilerin ilham almasını sağladı ve sanata olan ilgilerini pekiştirdi. Bu tür etkinliklerin, gençlerin sanata olan bağlılıklarını artırarak onların yaratıcı düşünme yetilerini de geliştirdiği belirtildi. Kültür ve Sanat Çarşısı, Mozaik Ustası Eser Mansuroğlu ve 3 boyutlu rölyef sanatçısı Nadya Zateri gibi isimlerin, sanatı genç nesillere en etkili şekilde ulaştırmaya devam ederek toplumsal kültürü zenginleştirmeyi sürdürüyor.

LÖSEV Ramazan’da Hatay’a yardım eli uzattı: 10 bin aileye destek Haber

LÖSEV Ramazan’da Hatay’a yardım eli uzattı: 10 bin aileye destek

LÖSEV, Ramazan ayında Hatay’ın merkez Antakya ve Defne ilçelerinde lösemi tedavisi gören çocuklar, yetişkin hastalar ve ailelerine yardım eli uzattı. LÖSEV Ankara Temsilciliği tarafından düzenlenen yardım kampanyası kapsamında, Adana Temsilciliği'nin sorumluluğundaki Defne ilçesinin Çekmece Mahallesi'ne gıda ve nakdi yardımlar ulaştırıldı. Bağışçılardan toplanan desteklerle hazırlanan yardımlar, LÖSEV yetkilileri, gönüllüler ve hastalığı yenmiş gençlerin oluşturduğu ekip tarafından ihtiyaç sahiplerine teslim edildi. LÖSEV Sosyal Hizmetler Genel Koordinatörü Jülide Arifoğlu, LÖSEV Adana İrtibat Ofisi İl Koordinatörü Betül Özgüven ve LÖSEV Sosyal Hizmet Sorumlusu Deniz Bayraktar Çoban, Hatay’da yaşayan Sökmen ve Ördek ailelerini ziyaret etti. Ziyaretlerin ilk durağı, deprem sonrası Lösemi teşhisi konan 3 yaşındaki Kumsal Ördek’in ailesi oldu. Konteyner kentte yaşamını sürdüren aileyi evlerinde ziyaret eden heyet, Kumsal’a hediyeler sunarken, annesi Seren Ördek’e 100 bin TL’lik yardım çekini takdim etti. Ziyaret esnasında LÖSEV yetkilileri, her zaman lösemili çocukların yanında olacaklarını belirtti. LÖSEV heyetinin ikinci durağı ise, 2022 Aralık ayında Yumuşak Doku Karsinom tanısı konulan 12 yaşındaki Beren Sökmen’in ailesi oldu. Elektriksiz bir evde yaşam mücadelesi veren aileyi ziyaret eden heyet, Beren’e hediyeler vererek, aynı zamanda 100 bin TL’lik bir hediye çeki sundu. LÖSEV heyeti, ailelerle bir süre sohbet ettikten sonra, lösemi hastası çocukların moral ve motivasyonlarını artıran hediyelerle ziyaretlerini sonlandırdı. Ayrıca "Koli Koli Mutluluk", "İyilik Tırı" ve nakdi yardım projelerinin Ramazan boyunca devam edeceği duyuruldu. LÖSEV Sosyal Hizmetler Genel Koordinatörü Jülide Arifoğlu, vakfın 26 yıldır aralıksız olarak kanser tedavisi gören çocuklara, yetişkin hastalara ve ailelerine ücretsiz tedavi, eğitim ve konaklama hizmeti sunduğunu vurguladı. Aynı zamanda sosyal ve psikolojik desteklerin yanı sıra ayni ve nakdi yardımların da yapıldığını belirten Arifoğlu, Ramazan ayı boyunca bu yardımların devam edeceğini söyledi. Bağışçılar ve gönüllüler sayesinde hastaların desteklerden faydalandığını ifade eden Arifoğlu, Ramazan boyunca 10 bin aileye ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi. LÖSEV'in yardımlaşma ve dayanışma ruhuyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Arifoğlu, ayrıca yurttaşlara bağış yapabilecekleri çeşitli yolları hatırlattı. Türkiye genelindeki banka şubelerinden, PTT şubelerinden ya da LÖSEV Ofisleri aracılığıyla bağış yapılabileceği gibi, faturalı hatlardan 3406'ya "BAĞIŞ", 1998’e ise "FİTRE" yazarak SMS gönderebilecekleri ifade edildi. Ayrıca, LÖSEV'in Almanya ve New York’tan da bağış alabileceği, kredi kartı ve bankalar aracılığıyla bağışların iletilebileceği aktarıldı. Yardımda bulunmak isteyenler için detaylı bilgilere LÖSEV'in resmi internet sitesinden ulaşılabileceği duyuruldu.

Sanatla harmanlanmış Antakya'da takılarının büyüsü Haber

Sanatla harmanlanmış Antakya'da takılarının büyüsü

Antakya, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu zengin geçmişini günümüze kadar taşımayı başarmış bir şehir olarak dikkat çekiyor. Antakya'nın kültürel mirası, şehrin sokaklarında, evlerinde ve özellikle geleneksel el sanatlarında kendini gösteriyor. Bu el sanatlarının en dikkat çekenlerinden biri ise, Antakya Boğması adı verilen özel takılar. Antakya Boğması'nın son ustası olan Corc Suadioğlu, bu geleneksel takı sanatını yaşatmaya devam eden bir isim. Kültür ve Sanat Çarşısı’ndaki atölyesinde mesleğini sürdürerek, hem bu değerli sanat dalının korunmasına katkıda bulunuyor hem de zanaatını gelecek nesillere aktarmak için yoğun çaba sarf ediyor. Corc Suadioğlu, Antakya Boğması’na olan ilgisini çocukluk yıllarına kadar götürüyor. Mesleği, babası Cebrail Suadioğlu’ndan öğrendiğini belirten Suadioğlu, genç yaşta atölyede çalışmaya başlamış. Yarım gün okulda, yarım gün ise babasının atölyesinde zaman geçirerek bu özel takıyı yapmayı öğrenmeye başlamış. Antakya Boğması, altın ve gümüş gibi değerli metallerden üretilen, tamamen el işçiliğiyle hazırlanan zarif bir takı türüdür. İnce tel işçiliği, çiçek motifleri, Osmanlı izleri taşıyan figürlerle işlenmiş ve el emeğiyle üretilmiş her parça, sanatçıdan sanatçıya farklılık gösterebilen bir özelliğe sahip. Suadioğlu, kullandığı kalıpların, bu sanatın en eski kalıpları olduğunu belirterek, geçmişin mirasını yaşatmaya özen gösteriyor. Bu geleneksel takılar, geçmişte pek çok ünlü sanatçının ilgisini çekti. Özellikle Barış Manço ve Cem Karaca gibi isimlerin eşleri için Antakya Boğması’ndan satın aldığını aktaran Suadioğlu, aynı zamanda bu takıların Antakya konulu dizilerde de sıklıkla aksesuar olarak kullanıldığını ekliyor. 1982 yılından bu yana kendi atölyesinde bu sanatı icra eden Suadioğlu, bir Antakya Boğması’nı tamamlamak için yaklaşık bir hafta süren yoğun bir çalışma gerektiğini ve her bir takının büyük bir sabır ve emekle ortaya çıktığını belirtiyor. Son yıllarda geleneksel el işçiliği takılara olan ilginin artmasıyla, Antakya Boğması yeniden popülerleşmeye başlamış durumda. Hem geçmişin nostaljik havasını taşıyan hem de modern tasarımlarla harmanlanan bu özel takılar, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Suadioğlu, bu kültürel mirasın yaşatılmasının önemine vurgu yaparak, “Her bir ayrıntısı onlarca parçadan oluşan el yapımı Antakya Boğması, her evde olmalı. Çünkü bu sadece bir takı değil, Antakya’mıza özgü bir sanatın yaşatılması anlamına geliyor," diyerek sanatını geleceğe taşımaya kararlı olduğunu belirtiyor. Antakya Boğması’nın zarif detaylarını yakından görmek isteyenler, Kültür ve Sanat Çarşısı’ndaki atölyeyi ziyaret edebilirler.

Küncülü helva Ramazan’a bereket katıyor, tutkunları sıraya giriyor Haber

Küncülü helva Ramazan’a bereket katıyor, tutkunları sıraya giriyor

Ramazan ayının bereketini ve paylaşım ruhunu en güzel şekilde yansıtan küncülü helva, bu yıl da Antakya’da büyük ilgi görüyor. Yüzyıllardır süregelen eşsiz lezzet, Fansa ailesi tarafından 200 yıldır nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor. Fansa ailesinin 200 yıllık mirası: Küncülü helva Antakya’daki tarihi Uzun Çarşı’da, Ramazan sofralarını tatlandıran küncülü helva, adeta bir gelenek haline gelmiş durumda. Sadık Fansa’dan devraldıkları mirası büyük bir titizlikle sürdüren Sıddık Fansa, oğulları Şahap ve Yunus Emre Fansa ile birlikte bu eşsiz tatlının üretimine devam ediyor. En güzel yanlarından biri ise torun Sadık Fansa’nın da dördüncü kuşak olarak üretime katkı sağlaması, aile içindeki dayanışmanın simgesi haline gelmiş durumda. Ailenin kadınları da bu özel tatlının en lezzetli şekilde hazırlanması için büyük bir özveriyle çalışıyor. Geleneksel yöntemlerle üretilen ve susamın muazzam aromasıyla taçlanan küncülü helva, Ramazan ayında paylaşım ve bereketin sembolü olmaya devam ediyor. “Bu lezzet sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da ilgi görüyor” Küncülü helva üretimi ile ilgili görüşlerini paylaşan Şahap Fansa, “Bu lezzete gösterilen ilgiden memnunuz” diyerek, Ramazan boyunca dükkanlarında yoğun bir üretim süreci yürüttüklerini ifade etti. Fansa, bu eşsiz lezzetin sadece Türkiye’de değil, Almanya ve Belçika gibi ülkelerde de gönderdiklerini söyledi. Fansa ailesi, geleneksel yöntemlerle üretilen bu helvanın büyük emek gerektirdiğini belirtiyor. Üretim süreci ise oldukça zahmetli. İlk olarak tahin, şeker ve su karışımı yaklaşık üç saat boyunca kaynatılarak kıvama getirilir. Ardından kavrulmuş küncü (susam) eklenir ve beyaz küncüyle yoğrulur, son olarak ise 64 yıllık özel bir makineden geçirilerek son halini alır. Ramazan’ın vazgeçilmezi: Küncülü helva İftara yakın saatlerde, Fansa Tatlıcılık önünde oluşan uzun kuyruklar, küncülü helvaya olan yoğun ilgiyi gözler önüne seriyor. Günlük olarak ortalama 150-200 kilogram helva üreten Fansa ailesi, uygun fiyat politikası ile de müşterilerini memnun ediyor. Küncülü helva, Ramazan ayının vazgeçilmez tatlarından biri olarak Antakya’nın kültürel mirasları arasında sağlam bir yer edinmeye devam ediyor. Hem iftar sofralarında hem de sahurda büyük ilgi gören bu geleneksel tat, yüzyıllık geçmişiyle sofralara bereket katmaya devam ediyor.

Bakan Kurum, Hatay'daki Tarihi Uzun Çarşı esnafı Nezahat Boyacıgil'in hikayesini paylaştı Haber

Bakan Kurum, Hatay'daki Tarihi Uzun Çarşı esnafı Nezahat Boyacıgil'in hikayesini paylaştı

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve TOKİ, Tarihi Uzun Çarşı, Kemalpaşa ile Kurtuluş caddelerinde yeniden inşa ve ihya çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Antakya'daki Uzun Çarşı esnafı ise yine Bakanlık desteğiyle çarşının hemen karşısındaki geçici iş yerlerinde ticaretini sürdürüyor. Bu kapsamda, Bakan Kurum, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla sosyal medya hesabından, çarşı esnafı 2 çocuk annesi 36 yaşındaki Nezahat Boyacıgil'in hikayesini paylaştı. Bakan Kurum, Hatay'daki Tarihi Uzun Çarşı esnafı Nezahat Boyacıgil'in hikayesini paylaştı Depremde ağır hasar gördüğü için evi ve Tarihi Uzun Çarşı'da 3 kuşaktır işlettikleri ayakkabı mağazaları yıkılan Boyacıgil, çok sayıda da yakınını kaybetti. Videolu paylaşımda, hikayesini anlatan Boyacıgil, hayatta kalmalarını "mucize" olarak nitelendirerek, "Her geçen saniyede, yakınlarımızın vefatını duydukça, 'O da mı o da mı?' diyorduk. En son noktalarda umudumuzun yıkıldığı an kesinlikle oldu. Gözümü kapatıyorum, 'rüyaydı herhalde, kesinlikle rüyaydı. Böyle bir şeyi ben gerçekte yaşamış olamam' diyordum. Sonrasında sakinleştiğimde dedim ki bunların hepsi geçecek biliyoruz." ifadelerini kullandı. "Kadınlar ellerinden gelenin çok çok fazlasını yaptı" Depremin hemen ardından kadın girişimcilerle yardımları organize ettiklerini anlatan Boyacıgil, şunları kaydetti: "Burada tekrar ayağa kalkmak bizler için çok önemli ve çok değerli bir şeydi. Kadın eli zaten savaşlarda da böyleydi yani kadının oradaki gücü, kadının varlığı çok çok başkaydı. Biz aynı şeyi aslında depremde de gördük. Kadınlar ellerinden gelenin çok çok fazlasını yaptı. Çalıştık, ürettik ve başardık. Yine çalışmaya, üretmeye devam ediyoruz ve başaracağız. Buna da inanıyoruz. Sadece kadınlar değil erkekler de hepimiz çalışmalıyız, üretmeliyiz. Bizlere burada prefabrik konteyner çarşı kuruldu. Yine Köprübaşı'nda Ulu Cami'nin hemen yanındayız. Burada bütün ayakkabıcılar ve diğer esnaf toplandı. 7-8 ay sonra da asıl yerimiz hazır olacak. Oraya geçtiğimiz zaman eminim Uzun Çarşı yine o tarihi yapısına sadık kalarak çok daha güzel bir çarşı olacak. Bakanlık projelerini de gördük çok heyecanlandık. Ve sabırsızlıkla bekliyoruz."

Meyan şerbeti olmadan iftar sofrası eksik kalır! Haber

Meyan şerbeti olmadan iftar sofrası eksik kalır!

Ramazan ayının başlamasıyla birlikte iftar sofralarının vazgeçilmez içeceklerinden meyan şerbeti, Antakya’daki tezgahlarda yerini aldı. Sıcak havalarda serinletici etkisiyle öne çıkan bu geleneksel şerbet, hem lezzeti hem de sağlık açısından sunduğu faydalarla büyük ilgi görüyor. Hançer Usta’nın 38 yıllık geleneği Uzun yıllardır meyan şerbeti denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan, "Hançer" lakaplı Mehmet Gündüz, maharetli elleriyle hazırladığı şerbeti Antakyalılarla buluşturmaya devam ediyor. Eskiden sırtında taşıdığı bakır güğümle sokak sokak dolaşarak satış yapan Hançer Usta, şimdilerde Uzun Çarşı girişinde müşterilerine hizmet veriyor. Ata mesleğini 38 yıldır titizlikle sürdüren Gündüz, hijyenik koşullarda hazırladığı şerbetin değişmeyen lezzetini koruduğunu belirtiyor. Özellikle Ramazan ayında talebin arttığını söyleyen usta, meyan şerbetinin her yıl olduğu gibi bu yıl da iftar sofralarının baş köşesinde yer aldığını vurguluyor. Şifalı ve serinletici bir içecek Meyan kökü şerbetinin sağlık açısından birçok faydası olduğunu dile getiren Mehmet Gündüz, bu doğal içeceğin bronşit, mide ülseri, soğuk algınlığı, öksürük, egzama, prostat kanseri, hepatit ve artrit gibi iltihabi hastalıklarda olumlu etkileri olabileceğini ifade etti. Ancak, beyin-damar hastalıkları, böbrek ve karaciğer rahatsızlığı bulunan kişilerin dikkatli tüketmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.