TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Anamur

İLKHABER-Gazetesi - Anamur haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Anamur haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Nil kaplumbağalarının Anamur'daki yuvalama alanı, tehdit altında Haber

Nil kaplumbağalarının Anamur'daki yuvalama alanı, tehdit altında

Nil kaplumbağaları gibi nesli tükenme tehlikesi altında olan türler için yuvalama alanlarının korunması son derece önem taşıyor. Mersin'in Anamur ilçesindeki Karaağaç Kumsalı'nın da, bu türün yaşam döngüsü açısından kritik alanlardan biri olduğu belirtiliyor. Kumsalların doğal yapısının korunması, insan etkinliklerinin azaltılması ve çevre kirliliğinin önlenmesinin, bu kaplumbağa türünün geleceği için hayati öneme sahip olduğu ifade ediliyor.  Doğal çevre ve nesli tehlike altında olan türlerin korunması konusunda birçok çevreci kuruluş gibi Mersin Çevre ve Doğa Derneği de önemli çalışmalar yürütüyor. Dernek yöneticileri, bu konuda farkındalık yaratacak girişimlerde bulunuyor, doğal yaşam ve çevre ihlallerine karşı yetkilileri uyararak çözüm bulunmasını sağlıyor. Mersin Çevre ve Doğa Derneği yöneticileri, son olarak geçtiğimiz günlerde nesli tükenme tehlikesi altında olan Nil kaplumbağalarının yuvalama alanlarından birini oluşturan Mersin'in Anamur ilçesindeki Karaağaç Kumsalı'nın tehdit altında olduğu gerekçesiyle, yetkililere çağrıda bulundu.  Dernek Başkanı Sabahat Aslan, 2019 yılında Anamur Belediyesi'nin piknik alanı yapmak için kum üstüne toprak döktüğü Karaağaç Kumsalı'nın bitişiğindeki bir kısmı özel mülk, bir kısmı da hazine arazisi olan yere dereden çıkarılan balçığın yığıldığını söyledi. Balçığın çevreye kötü koku yaydığını ifade eden Aslan, "Çevre sakinlerinin temiz bir çevrede yaşama hakkını yok sayarak ve görüntü kirliliği yaşanan bu yerde, çilek serası yapılmış. Bununla da yetinilmeyip, derenin deniz kısmındaki Nil kaplumbağalarının yumurtlama alanı olan ve tapulu olduğu iddia edilen alana da toprak dökülmüş. Böylece kumsal ihlali gerçekleştirilmiş" dedi. Nesli tükenme tehdidi altındaki Nil kaplumbağalarının yuvalama alanı olan yerdeki bu ihlale Anamur Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefliği tarafından nasıl izin verdiğini merak ettiklerini ifade eden Aslan, "Herhangi bir yer tapulu olsa bile, korunan bir alansa ise bu tür ihlallere izin verilmemelidir. Gereğinin yapılması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Deniz kaplumbağalarının yuvalama kumsalını gözünü hırs bürümüş vatandaşlara karşı lütfen koruyun. Çünkü bizim gibi sizlerin de gidip yaşayacağı başka bir gezegen yok" diye konuştu.

Muzun başkenti Anamur'da hasat sezonu başladı Haber

Muzun başkenti Anamur'da hasat sezonu başladı

Türkiye'nin muz üretiminde merkezi konumunda olan ve ülke genelinde talebin yüzde 50'sini karşılayan Mersin'de hasat sezonu başladı. Bahçede 27-30 TL bandında alıcı bulan muz üretim yoğunluğu nedeniyle ürünün başkenti olarak anılan Anamur ilçesi başta olmak üzere Mersin ve ülke ekonomisine önemli bir katkı sunuyor. Mersin'in Anamur ilçesinde bölgenin başlıca geçim kaynağı olan coğrafi tescilli 'Anamur muzu' yılın 12 ayı boyunca hem örtü altı hem de açık alanda yetiştirilerek ülke genelinde ekonomiye önemli katkı sunuyor. Ülke genelinde üretilen 950 bin ton muzdan, yaklaşık 500 bin tonu Mersin'de 70 bin dekar alanda hasat ediliyor. Türkiye genelinde tüketilen her iki muzdan birinin yetiştiği kentte, en çok üretim ise Anamur ilçesinde gerçekleştiriliyor. İlçede hemen hemen her ailenin geçim kaynağı olan muz 37 bin dekar alanda yetiştirilerek bölgeye 4,5 milyar TL'lik gelir elde edilmesi sağlanıyor. Ekim ayında başlayan yoğun hasat dönemi Mart ortasına kadar sürüyor. Ülkede tüketilen muz ihtiyacını karşılayan Anamur sayesinde ithalatında önüne geçiliyor. Örtü altı ve açıkta bin bir emekle doğal olarak yetiştirilen muzlar önce hevenk şekliyle kesilerek işleme tesisine gönderiliyor. Burada askıya alınan muzlar tartılarak taraklara bölünüp sudan geçirilerek kasalara alınıp sarartma odalarına konuluyor. Bir hafta ile 10 gün arasında sarartma odalarında bekletilen muzlar tırlarla İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Konya, Kocaeli, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Van başta olmak üzere ülke genelinde hemen hemen her şehre gönderiliyor. Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da yeni sezonun hasadına katılarak işçilerle muz kesimi yaptı. Bu sezonun hasat döneminin başladığını belirten işçiler, kesimden paketlemeye kadar emek verilerek özenli bir şekilde muzları tüketiciye gönderdiklerini söyledi. "ANAMUR MUZUN BAŞKENTİ" Mersin'in 10 ürünün üretiminde ülke genelinde ilk sırada yer aldığını belirten Vali Ali Hamza Pehlivan, "Mersin muzda Türkiye'de üretilen ürünler içerisinde birinci sırada. Anamur ilçesi de Türkiye'de muzun başkenti. Son yıllarda üretimi her geçen gün artan bir ürün. Geçmişte ithal edilen teşvikler ve üreticilerimizin gayreti, yatırımları sayesinde artık neredeyse ihracat yapar hale gelmiş durumdayız. İthal ikame noktasına gelmiş durumdayız" dedi. Üretimle ilgili de bilgi veren Pehlivan, "Ülkemizde yaklaşık 950 bin ton muz üretiliyor. Bu üretimin yüzde 50'si Mersin'imizde üretiliyor. Mersin'imizde üretilen muzun da yüzde 50'sinden fazlası Anamur ilçemizde üretiliyor. Muz hasadı Ekim ayında başlıyor, Mart ayına kadar devam ediyor, süreklilik arz ediyor. Tabi ilimizin iklim ve toprak yapısı bu ürünlerin yetişmesine ziyadesiyle müsait" ifadelerini kullandı. ANAMUR'DA MUZUN EKONOMİYE GETİRİSİ 4,5 MİLYAR TL Anamur ilçesinde 37 bin dekar alanda muz üretimi yapıldığına dikkat çeken Pehlivan, "Yaklaşık 4,5 milyar TL'lik bir hasılat elde ediliyor. Buradaki ürünler yeşilken toplanıyor, belirli bir işlemden geçiyor ve yurdumuzun her noktasına dağılıyor. Anamur muzunun tadı, aroması, kabuk yapısı gibi özellikleriyle de ön plana çıkıyor. Bu yönüyle de coğrafi tescilli bir ürünümüz. Bu nedenle de simge ürünlerimizden biridir" diyerek sözlerini tamamladı.

‘Anemurium Antik Kenti’nde Betona Hayır' kampanyası Haber

‘Anemurium Antik Kenti’nde Betona Hayır' kampanyası

Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Mersin'in en önemli tarihî kalıntılarından birini oluşturan Anemurium Antik Kenti kıyısındaki kaçak yapılaşma ve foseptik çukuru açılmasına karşı "change.org" sitesi üzerinden "Anemurium Antik Kenti’nde Betona Hayır" başlıklı imza kampanyası başlattı. Antik Çağ'da Dağlık Kilikya Bölgesi'nin batı bölümünde yer alan önemli liman yerleşimlerinden birisi olduğu bilinen ve Mersin'in en önemli tarihî kalıntılarından birini oluşturan Anemurium Antik Kenti, kıyıdaki bir bölgede kaçak yapılaşma iddialarıyla gündeme gelmişti. Mersin Çevre ve Doğa Derneği ile Anamur Çevre Platformu yöneticileri tarafından bölgedeki söz konusu kaçak inşaatın fotoğraflarının sosyal medya hesaplarından paylaşılarak yetkililerin dikkati çekilmeye çalışılırken, bu kez aynı yerde bir de foseptik çukuru açıldığı ortaya çıkmıştı. Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) yöneticileri tarafından bu gelişmelerin ardından, deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı da olan bölgede kaçak yapılaşmaya ve kirliliğe neden olacak insan faaliyetlerinin önlenmesi amacıyla "change.org" sitesi üzerinden imza kampanyası başlatıldı. 8 Temmuz’da başlatılan kampanyadaki imza sayısı yaklaşık 7 bine ulaştı. İmza kampanyasının önemi konusunda şu ifadelere yer verildi: "Anamur Çevre Platformu tarafından geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar ve bilgilerin yerel ve ulusal basında paylaşılmasıyla öğrendiğimiz üzere, Mehmet Tekocak tarafından kazı ve restorasyon çalışmaları sürdürülen Anemurium Antik Kenti’nde, Tuba İnşaat Taahhüt San. ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından yapılan 1. etap çevre düzenlemesi kapsamında, denizin altında da bir kısım kalıntılar olan antik kentin denizle buluştuğu noktada, henüz kazı çalışmalarının tamamlanmadığı bilinen saray kompleksinin önündeki, yerli ve yabancı turistlerin en çok fotoğrafını çektiği simgeleşmiş Karaağaçların bulunduğu yerde, kurul kararına aykırı ve muhtemelen ruhsatsız olarak betonarme bir inşaata başlanmış ve bundan önce ören yerine giriş çıkışlar, söz konusu şirketin uyarı tabelalarıyla kapatılmıştır. 2. kat tablası yapılarak tekrar beton dökmeye hazır hale getirilen, bir kat daha, belki de daha fazla kat çıkmaya hazırlanan betonarme yapı, tepkiler üzerine ve muhtemelen yine izin alınmaksızın, iş makinalarıyla yıkılmış, inşaattan çıkan molozlar, ağır kamyonlarla ören yerinin dışına taşınmıştır. Ancak, derin biçimde kazılan çimentolu temel, yetkili birimlerce izin verildiği iddiasıyla, taş bina yapılmak üzere yerinde bırakılarak üstü branda ile kapatılmış ve ören yerindeki nekropol alanının önündeki bir başka sahada başlanan inşaat çalışmaları şimdilik durdurulmuştur. Duyumlarımıza göre, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca, Anemurium’daki 1. derecede arkeolojik sit alanının içerisinde yer alan en az 2500 yıllık arkeolojik kalıntıların silüetini bozacak şekilde, taş bina, otopark, tuvalet, duş, büfe gibi diğer sosyal donatı alanlarına izin veren bir karar alınmıştır. Böylesine bir karar varsa, öncelikle bu kararın kamuoyu ile paylaşılması, sonrasında ise iptali gerekmektedir. Ayrıca,  betonu sökülen binanın taş olarak dahi yapılmaması, diğer sosyal donatı alanlarının da iptal edilmesi gereklidir. Çünkü bu yapılara izin verilmesi hukuken ve ilke kararları uyarınca mümkün değildir. Anemurium’un kıyısında bulunduğu kumsalda, bu tür sosyal donatı alanlarının yapılması, Tarım Orman Bakanlığı’nın 2009/10 sayılı Genelgesi’ne de aykırıdır. 1. derecede arkeolojik sit alanı olduğu için kumullarıyla birlikte kısmen korunan, kara ve deniz ekosistemlerinin müthiş bir uyum halinde olduğu, deniz kaplumbağalarının rahatça yuvalayabileceği tek kumsalın kıyısındaki koruma sahalarında, beton veya taşla bile olsa bir inşaat ve yuvalama kumsalına insan baskısı uygulayacak şekilde sosyal donatı alanları yapılması, Bern Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere de aykırıdır. Birçok insanda, Mehmet Tekocak tarafından bugüne değin kazı ve restorasyon çalışmaları yürütülen Ören yerinde yapılan yanlışların, diğer işlerin yapımında da gerçekleşeceği yönünde haklı bir endişesi vardır. Ekteki video ve fotoğraflar, bu yöndeki endişenin haklılığını ortaya koymaktadır. Anemurium, Dünya vatandaşları için önemli antik kentlerden birisidir. Turizm ya da başka bir bahaneyle oraya yapılacak tüm inşaatlar durdurulmalı, kentin dokusu bozulmamalıdır. Kafasına göre iş yaptığı ortaya çıkmış bir firmanın Ören yerinden uzaklaştırılıp, kazı alanının halka açılmasının gerektiği de ortadadır. Gördüğümüz kadarıyla, yetkililerce izin verilen işler denetlenememekte, kontrol edilememektedir. Keza, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı temsil yetkisi taşıyan ve yasadan doğan sorumlulukları olan Anamur Müze Müdürlüğü de kontrol ve denetim yetkisini antik şehrin sahibi sanan, ayrıcalıklı firmaya karşı  kullanmamıştır. Anamur halkı, "Yetkisi olmadığı halde kazı alanına ve Ören yerine giriş çıkışlara yasak getirebilen, işin özünde sadece istihkakını alma derdinde olan bir özel firma tarafından girişe kapatılan kazı yeri bizlere açılsın ki, yapılan işleri biz de izleyelim ve yapılacak yanlışları yetkililere halk olarak biz bildirelim" düşüncesindedir. Ki bu düşüncesinde halk haklıdır. Çünkü söz konusu firma, izine aykırı ve ruhsatsız olarak, 1. derecede arkeolojik sit alanına, ağır iş makinalarıyla kafasına göre beton dökmüştür ve tepkiler üzerine döktüğü betonu, muhtemelen yine izinsiz olarak kaldırmıştır. Halkın güvenini yitiren söz konusu firma ve Mehmet Tekocak, kazı sahasından el çektirilmelidir. '1. derecede arkeolojik sit alanı olan dünya mirası Anemurium Antik Kenti’ne beton döken firma ve buna göz yuman kazı başkanı Mehmet Tekocak bu işten el çektirilsin, denetim ve kontrol yetkisini kullanmayan Müze Müdürü ile diğer sorumlular yargılansın" diyorsanız, görüşlerinizi de belirterek bir imza da siz verin."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.