Anadolu Sağlık Sen Haberleri - Son Dakika Anadolu Sağlık Sen Haber Güncel Gelişmeler

Taşkın: Kamu çalışanları vergi yükü altında eziliyor

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, kamu çalışanlarının yüksek oranda vergi ödediklerine dikkat çekerek, kamu çalışanlarının insanca yaşayabilecekleri bir ücret politikası ile vergide adaletin sağlanarak maaşlardaki reel kayıpların önlenmesi gerektiğini söyledi. “Dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ile bunların emeklilerinin ücretlerinde reel artış sağlanmalıdır” Necip Taşkın, ““Devletin vergi politikası ivedilikle gözden geçirilip adil bir vergilendirme sistemi getirilmelidir. Ayrıca kamu çalışanlarının ücret politikası da yeniden gözden geçirilmelidir. Özellikle dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ile bunların emeklilerinin ücretlerinde reel artış sağlanmalıdır” diye ifade etti. “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmak suretiyle vergide adalet sağlanmalıdır” Taşkın, “Devlet, kaynaktan kesinti yapmak suretiyle kamu çalışanları ile emeklilerinden vergi topluyor. Buna karşılık vergi almadığı ve/veya alamadığı, vergisini sildiği, vergi muafiyet ve istisnaları getirdiği başka bir kesim var. Dolayısıyla gelir adaletsizliği, vergilendirmede ki adaletsizlik, maaşlarda reel artış sağlanmaması, düzenli vergi ödeyen namuslu vatandaşlar ve çalışanlar aleyhine bir duruma neden olmaktadır. 2024 yılında kaynaktan kesilen vergi oranlarını incelediğimiz zaman; 0 TL - 110.000 TL: / 110.001 TL - 230.000 TL: %20 / 230.001 TL - 580.000 TL: %27 / 580.001 TL - 3.000.000 TL: %35 / 3.000.001 TL ve üzeri: %40, ücretli çalışanların gelirlerine göre vergilerini zamanında ve eksiksiz ödediği, ayrıca OECD ülkeleri içinde ülkemizde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerine oranının ortalama %68 olduğu dikkate alındığında, ülkemizde ücretli çalışan dar ve sabit gelirlilerin hem gelir vergisi tarifesi üzerinden vergilendirilerek hem de dolaylı vergi ödemek suretiyle vergi yükü altında ezildiği görülmektedir. Ülkemizde toplanan vergi gelirleri içindeki dolaylı ve dolaysız vergilerin oransal olarak büyüklüğü dar ve sabit gelirli çalışanları için ciddi yüktür. Dolaysız vergiler de gerçek kişilerin geliri üzerinden alınan verginin oranı artan oranlı olarak -40 aralığında iken, bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi %30 oranında olmasıdır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmak suretiyle vergide adalet sağlanmalıdır. Vergideki adaletsizlik çalışanların kısa sürede üst vergi dilimlerine geçerek daha fazla vergi ödemeye başlamasıyla ciddi sorun oluşturmaktadır” şeklinde konuştu. “Vergi yükünün tavana yayılması sağlanarak dar ve sabit gelirliler üzerindeki vergi yükü hafifletilmelidir” Necip Taşkın alınan vergi ve zamların sabitlenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Devlet, bütçe açığının kapatılması ve kamu gelirlerinin artırılması için düzenleme yaparken; dolaysız vergilerle daha fazla vergi toplarken, kamu çalışanlarının vergilendirilmesinde vergi oranlarını düşürmeyerek veya yıllardır talep ettiğimiz gibi ’te sabitlenmesi önerilerimiz dikkate alınmayarak ciddi bir mağduriyet oluşturmaktadır. Devletin gelirlerinin %60’tan fazlasını kamu çalışanlarından ve emeklilerinin bordrosundan kestiği vergiler oluşturmaktadır. Kamu çalışanlarının maaşlarına her yıl yapılan zam kadar vergi dilimi yükseltilmeli, vergi oranı ’te sabitlenmelidir. Dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ve emeklilerinin ödediği verginin, devletin topladığı vergideki payı da her geçen artmaktadır. Bunlar göstermektedir ki kamu çalışanlarının vergi oranındaki yükseklik nedeniyle her yıl ödediği vergi artmakta ve geliri paralel olarak düşmektedir. Bu nedenlerle ısrarla vergi yükünün tavana yayılması sağlanarak dar ve sabit gelirliler üzerindeki vergi yükü hafifletilmelidir.”

Taşkın: Üniversite hastanelerinde tayin sorunları çözüm bekliyor

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, YÖK’e bağlı üniversite hastanelerinde 657 sayılı Kanuna tabii olarak çalışanların tayin ve nakil işlemlerinin yapılamaması nedeniyle ailelerin perişan olduklarına dikkat çekerek, “Üniversiteler Arası Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliği” nin bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi. “Üniversite hastanelerinde çalışanların tayin ve nakil işlemleri nedeniyle yaşadıkları sıkıntıların çözülmesi gerekiyor” Taşkın, YÖK’ün, üniversite Rektörlüklerine 20 Şubat 2024 tarihinde 12461 sayılı yazı göndererek ‘657 sayılı Kanun kapsamında görev yapan aynı unvanlı memurların yükseköğretim kurumları arasında karşılıklı naklen atanmalarının bilgi işlem teknolojileri kullanılarak kolaylaştırılması konusunda taraflarla birlikte çalışma yapılacaktır’ denilmesine, bu yazı kapsamında çalışanlardan tercihleri alınmasına rağmen bugüne kadar bir ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekerek, üniversite hastanelerinde çalışanların mağdur olduklarına değinerek şunları söyledi: “Üniversite hastanelerinde çalışanların tayin ve nakil işlemleri nedeniyle yaşadıkları sıkıntıların bir an önce çözülmesi taraftarıyız. Konuyla ilgili çok defa basın açıklaması yaparak ilgililerin dikkatlerini bu noktaya çektik. 657 sayılı Kanuna tabii memur unvanlı personelin naklen tayini için 28.02.2024 tarih ve 29 sayılı yazımızla YÖK’ten, ‘Üniversiteler Arası Atama ve Yer değişikliği Yönetmeliği’ çıkarılması talebimizi yineledik. Bu konunun ihmal edilecek, ötelenecek yanı kalmadı. Üniversite Hastanelerinde 657 sayılı Kanun kapsamında görev yapan idari personelin naklen tayin konusundaki mağduriyetlerinin YÖK’ün yazısına rağmen çözülemediği görülmektedir.” “Sorunun çözülebilmesi için ‘Üniversiteler Arası Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliği’nin acilen düzenlenmesi gerekmektedir” Necip Taşkın, “YÖK’e bir kez sesleniyor ve bu mağduriyetin giderilmesini talep ediyoruz. Üniversite hastanelerinde çalışanların moral ve motivasyonlarının bozulması nedeniyle kurum aidiyet duygusu zedeleneceğinden iş veriminin düşeceği aşikârdır. Anayasa ile güvence altına alınan aile bütünlüğünün korunması açısından tayin, nakil, becayiş ve eğitim durumları gibi nedenlerle kurum değişikliği talep edenlerin bu talepleri yerine getirilmelidir. Söz konusu sorunun çözülebilmesi için ‘Üniversiteler Arası Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliği’nin acilen düzenlenmesi gerekmektedir. Sendika olarak bu konunun takipçisi olacağız ve ilgililerin dikkatini çekmeye devam edeceğiz” diye ifade etti.

Taşkın: Kamu çalışanlarının yüksek enflasyon nedeniyle maaş kayıpları yapılacak zamla iyileştirilmelidir

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, yüksek enflasyon nedeniyle kamu çalışanlarının maaş kayıplarının yalnızca sözde kalmayıp gerçek anlamda iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Taşkın, dar ve sabit gelirli memurların vergi yükünden kurtarılması gerektiğini belirterek, hükümetin enflasyonla mücadele kapsamında memur maaşlarına yaptığı zammın yetersiz olduğunu ifade etti. 2023 yılında yapılan seyyanen zammın taban maaşlara yansıtılmamasının memur ve emekli maaşlarını olumsuz etkilediğini belirten Taşkın, vergi adaletsizliğine de dikkat çekerek, vergi oranlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. “Vergi yükü, dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerinin omuzuna yüklendi” Taşkın, “Milletçe vergilendirmede yaşanan adaletsizliğe şahit oluyoruz! Devletin vergi yükü, dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerinin omuzuna yüklendi! Geliri açlık sınırına doğru hızla gerileyen memur emeklileri ve yoksulluk sınırının altında ücret alan memurların geçim sıkıntısı içinde yaşamaya çalışmaları göz ardı edilerek bazı şirketlere imtiyaz tanınması kabul edilemez. Bunların ödemediği vergiler nedeniyle hazine de oluşan açık da dar ve sabit gelirli çalışanlara yüklenemez. Bu çifte standart açıkça Anayasa’ya aykırıdır” dedi. Necip Taşkın, “Vergi, dar ve sabit gelirli çalışanların bordrolarından kesilmek suretiyle peşin alınıyor. Memur, 2023 yılının Ekim ayında %27 vergi oranına takılırken, ne yazık ki 2024 yılının Ağustos ayında yani geçen yıla oranla iki ay önce %27’ye takıldılar. Vergi dilimi yüksek olsa yüksek vergi oranına bu kadar erken takılmayacaklar. Bu nedenle sendika olarak vergi diliminin yükseltilmesinde ve vergi oranının ’te sabitlenmesinde ısrar ediyoruz. Yetkili Sendika olarak 14 yılda 7 defa Toplu Sözleşme masasına oturanlar, eğer etkili sendikacılık yapmış olsalardı hem Toplu Sözleşme Masasında hem de dışarıda etkili eylemlerle memurun vergi yükü altında ezilmesini önlenmiş olurlardı. Bugün kamu çalışanları açlık ve yoksulluk sınırı arasına sıkışmış durumdalar. Bu yetmiyormuş gibi bir de vergi oranının yüksekliği ve vergi diliminin düşük olması nedeniyle yüksek vergi ödemekle karşı karşıyalar. Yetkili sendika bunları görmüyor mu? Görüyor ama harekete geçmek işine gelmiyor” diye ifade etti. “Vergide adalet sağlanmalı ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır” Necip Taşkın basın açıklamasında isteklerini dile getirerek şunları söyledi: “Memur ve memur emeklileri gibi dar ve sabit gelirli olanların yaşam koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. Anayasa’nın eşitlik, çalışma, insanca yaşama ve hiç kimseye imtiyaz tanınmaması hükümlerinin yerine getirilmesini istiyoruz. Bunun için; vergi oranı ’te sabitlenmeli, vergi dilimi yükseltilmelidir. Enflasyon farkı her ay maaşa yansıtılmalıdır. 2023 yılında memura verilen 8.077 TL seyyanen zam kök maaşa yansıtılmalı ve memur emeklilerine de aynen verilmelidir. Vergide adalet sağlanmalı ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Kamu çalışanlarının yüksek enflasyon nedeniyle maaş kayıpları sözde değil gerçek anlamda yapılacak zamla iyileştirilmelidir.”

Necip Taşkın: Enflasyon yükseliyor, memur maaşları düşüyor

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Temmuz ayı enflasyon oranını %3.23, yıllık enflasyonu ise %61.78 olarak açıkladığını belirterek, enflasyonun gerilemediğini ama memur maaşlarının gerilediğini söyledi. Taşın, “Yetkili Sendika, kamu çalışanlarının haklarını koruyamıyor” dedi. “Yetkili Sendika, kamu çalışanlarının haklarını koruyamıyor” Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, TÜİK’in Temmuz ayı enflasyon verilerine değinerek şunları söyledi: “TÜİK, Temmuz ayı itibariyle enflasyonu gerilemiş gösteriyor; enflasyon gerilemiyor, sadece yükselişi yavaşlıyor ama memurun, memur emeklisinin, dar ve sabit gelirli vatandaşların gelirleri maalesef geriliyor. Ne yazık ki ülkemizde emeğe saygı yok oldu. Emeğin değeri olmadığı gibi çalışanların gelirleri de düşüyor. Yetkili Sendika, kamu çalışanlarının haklarını koruyamıyor, gün geçtikçe emeğin değerinde ve gelirde gerileme yaşanıyor. Bunu düzeltmenin yolu ise gelir dağılımındaki adaletsizliği düzenlemekten geçiyor. Holdinglerin vergileri silinirken, bunlara vergi muafiyet ve istisnaları getirilirken memura zam yapılması, bugün 14.400 TL’nin üzerinde olan seyyanen zammın kök maaşa yansıtılmaması kamu çalışanlarında derin kaygılara, güvensizliğe ve aidiyet duygusuna zarar veriyor.”

Necip Taşkın: 15 Temmuz’da Çanakkale ruhu dirilmiş ve esarete izin verilmemiştir

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 15 Temmuz direnişinin 8. Yıldönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, 15 Temmuz’un Millet iradesinin yeniden dirildiği gün olarak tanımladı. Milletimizin ve devletimizin üzerine çöreklenmeye kalkan hainlerin 15 Temmuz 2016 gecesinde devletin tüm organlarına saldırdığını, 251 vatan evladını şehit ederek bu millete ve devlete düşman olduğunu gösteren hain terör örgütünün maskesinin düştüğüne dikkat çeken Taşkın, Türkiye’nin 15 Temmuz’da FETÖ terör örgütünü tanıma imkânı bulduğunu söyledi. “Milletin istikbal ve istiklale olan inancı dirilmiş ve şahlanarak vatanını, bayrağını ve devletini kahramanca savunmuştur” Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, “15 Temmuz karanlık bir gündü. Ancak bu karanlık günün sabahında millet yeniden dirilmiştir. Hain kalkışma, milletin birbirine kenetlenmesini sağlamıştır. Topraklarımız üzerinde oyun oynamaya kalkan hain terör örgütlerine çok acı bir ders verilmiştir. Ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyenler ağır bir darbe almış, Millet, bağımsızlığı için neler yapabileceğini dünyaya göstermiştir. 15 Temmuz’da Çanakkale ruhu dirilmiş ve esarete izin verilmemiştir. Topla tüfekle Millet iradesinin yok edilemeyeceği bir kez daha gösterilmiştir. Milletin istikbal ve istiklale olan inancı dirilmiş ve şahlanarak vatanını, bayrağını ve devletini kahramanca savunmuştur” diyerek ifade etti. “Millet, bu karanlık gecede neler yaşadığını, hangi karanlık düşünceye karşı savaştığını unutmamalıdır” Necip Taşkın konuşmasında 15 Temmuz akşamında yaşanan acı olaylardan ders alınması gerektiğine değinerek şunları söyledi: “15 Temmuz’u unutmamalıyız. 15 Temmuz akşamında yaşanan acı olaylardan ders almalıyız. Millet, bu karanlık gecede neler yaşadığını, hangi karanlık düşünceye karşı savaştığını unutmamalıdır. Kahraman aziz milletimize şükran borçluyuz. Şehit ve gazilerimize minnet borçluyuz. Ülkemizin geleceği için kimi kahramanca şehit oldu kimi kanıyla ölümsüzleşti. Allah, şehitlerimize rahmet ve mağfiret eylesin. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Şehitlerimizin kederli ailelerine Allah sabır versin. Her zaman onların yanında olacağız. Onların acılarını paylaşacağız.”

Necip Taşkın: Memurun içinde bulunduğu ekonomik koşullar gözden geçirilerek iyileştirme yapılmalıdır

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 2024 yılı ikinci döneminde memura .31 değil, zam yapıldığını eleştirerek, memur ve memur emeklisine yönelik yapılan adaletsizliğin çalışanların moral ve motivasyonunu olumsuz etkileyeceğini vurguladı. Taşkın, bu durumun yaklaşık 20 milyon insanı hayal kırıklığına uğrattığını belirtti. Necip Taşkın, “Ekonomimizin zor durumda olduğunu zaten görüyoruz. Ancak ekonomiyi ne memur ne de memur emeklisi bozdu. Bunlara yapılacak maaş zammı da ekonomiyi içinden çıkılmaz hale getirmeyecektir. Milletvekili maaşlarına yapılan zamlar da ortada! Halk açlık sınırında yaşamaya çalışırken, memur ve memur emeklisine yapılan zam, kayıplarının bile telafisi olamayacak durumda iken ‘bal tutanın parmağını yalaması’ toplumu rahatsız ediyor! Sorumluluk sahibi olan herkesin vicdanıyla hesaplaşması gerekiyor” dedi. “Memura verilen sözler tutulmalıdır” Taşkın, Memura kira yardımı ve büyükşehir tazminatı sözü verildi, bu sözün tutulmasını istiyoruz. 8077 TL’lik seyyanen zammın memur emeklisine de aynen verileceği açıklandı, ancak geldiğimiz noktada hem memur emeklisine verilmedi hem de taban aylığa yansıtılmayarak emekliliğe yansımayan bir zam yapılmış oldu. Artık kandırılmak istemiyoruz. Memura verilen sözler tutulmalıdır. Öncelikle memurun içinde bulunduğu ekonomik koşullar gözden geçirilerek iyileştirme yapılmalıdır” diyerek ifade etti. “Söz verilen 3.600 ek gösterge 1. Dereceye gelmiş tüm memurlara ayırt edilmeksizin verilmelidir” Necip Taşkın konuşmasında 3600 ek gösterge hakkında şunları söyledi: “Söz verilen 3.600 ek gösterge 1. Dereceye gelmiş tüm memurlara ayırt edilmeksizin verilmelidir. Memura Bayram ikramiyesi verilmeli, kira yardımı ve büyükşehir tazminatı bir an önce hayata geçirilmelidir. En önemli konulardan biri de vergide adaletin sağlanmasıdır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınarak vergide adaletin sağlanmasını istiyoruz. Vergi dilimi yükseltilerek vergi oranı ’te sabitlenmelidir. Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılarak bu kadroda çalışanların eğitim durumlarına göre bir defaya mahsus olmak üzere G.İ.H.S ve T.H.S.’na geçirilmeleri ile maaşlarında bir miktar artış sağlanması beklenmektedir. Ülkemiz kalkınıyorsa kalkınmadan çalışanlara pay verilmelidir. Yılda iki defa maaş zamları dışında ayrıca refah payı verilmelidir. Özel Hizmet Tazminatı ile yan ödeme puanlarının artırılarak, özellikle sağlık çalışanlarının emeğinin karşılığı verilmelidir. Şunu belirtmek gerekir ki enflasyon farkı zam değildir. Memurun ve emeklinin cebini hortumlayan enflasyonun kaybının karşılığıdır ki zaten TÜİK eliyle bu da engellenmektedir. Enflasyon farkının eskiden olduğu gibi her ay maaşlara yansıtılması gerekir. Diğer yandan, gündüz ve gece nöbetlerinin birbirinden ayrı değerlendirilmesi ve gece nöbeti ücretlerinin artırılması, giyim yardımının günün ekonomik koşulları dikkate alınarak yeniden yapılandırılması, kreş yardımı yapılması gerekiyor.”

Taşkın: Memur ve emeklilerin yoksulluk sınırının üstünde maaş verilerek insanca yaşaması sağlanmalıdır

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, memur ve emeklinin maaş zammından kısarak enflasyon düşmez değerlendirmesinde bulundu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun TÜİK Haziran ayı enflasyon verilerini açıkladığına dikkat çeken Taşkın, “TÜİK bizi yine şaşırtmadı ve memurun ve emeklinin cebinden almaya devam etti,” ifadelerini kullandı. “Memur ve emeklinin maaş zamları enflasyon rakamlarına göre tespit ediliyor” Necip Taşkın, Haziran ayı enflasyon oranının açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %71,60, aylık %1,64 arttı. ENAG ise aylık %4,27, yıllık artışı ise 3,08 olarak açıkladı. Çarşının pazarın, marketlerin fiyatları ortada iken TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına inanmamızı kimse bizden beklemesin. Bilindiği gibi memur ve emeklinin maaş zamları enflasyon rakamlarına göre tespit ediliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına göre 6.5 milyon memur ve memur emeklisinin maaşına Temmuz ayında .31 zam yapılacak. Açıklanan rakamlarla birlikte memur ve memur emeklilerinin 2024 yılının ikinci 6 ayında alacağı zamlı maaşlarla önümüzdeki kışı geçirebilmeleri mümkün değil.” “Bu maaşla yaşamaya çalışmanın doğal sonucu açlık, hastalık ve yoksulluktur” Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, “Akaryakıta gelen zamla birlikte iğneden ipliğe her şeye zam gelecek. Elektrik ve doğalgaz zammı kapıda. Gıda fiyatlarında günlük etiket değişiyor. %25 olan kira artış oranı kalktı. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan memur ve memur emeklilerinin bırakın gıda, ulaşım, eğitim, elektrik, doğalgaz gibi giderlerini karşılamayı, kiraya bile yetişemeyecekler. En düşük 36 bin TL ile bir memur nasıl geçinsin? Bunu birileri bize açıklasın. Bu maaşla yaşamaya çalışmanın doğal sonucu açlık, hastalık ve yoksulluktur. Daha da kötüsü enflasyon karşısında geçinememek ve yoksullaşmak ahlaki bir sorun olarak karşımıza çıkar ve ahlaki çözülmeyi tetikleyerek toplumu yozlaştırır. Dolayısıyla dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerine yoksulluk sınırının üstünde maaş verilerek insanca yaşaması sağlanmalıdır” dedi.

Taşkın: Analık izninde günümüzün ekonomik koşullarının dikkate alınması gerekiyor

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, çalışan kadınların özlük, mali ve sosyal mevcut haklarının çalışan kadınların sağlığını koruyacak şekilde genişletilmesi; iş, çocuk ve ev üçgeninde sıkışıp kalan kadınların bu sıkıntıdan kurtarılması için yeni düzenlemeler yapılması ve özellikle doğum yapan kadın memurun doğum öncesi ve sonrası analık izinlerinin artırılması ve izinlerin ücretli olarak kullandırılmasına yönelik sürekli gündemde tuttukları konunun Cumhurbaşkanlığı nezdinde karşılık bularak çalışmalara başlandığını söyledi. “İstatistiklere göre ülkemizde doğurganlık oranı özellikle 2024 yılında geçtiğimiz yıllara oranla iyice düştü” Çalışan kadınların uzun ve yorucu mesai sonrası aşırı yorgunluk nedeniyle yıprandığının araştırmalarda ortaya çıktığını belirten Taşkın, özellikle bebeği olan kadın çalışanların mesai saatlerinin farklı olması gerektiğine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından bir çalışma başlatıldı. Ayrıca AK Parti’nin geçtiğimiz günlerde Kızılcahamam’da yaptığı 31'inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısında da bu konular gündeme geldi. İstatistiklere göre ülkemizde doğurganlık oranı özellikle 2024 yılında geçtiğimiz yıllara oranla iyice düştü. Bu son derece üzerinde durulması gereken önemli bir konu. Bunun pek çok sebepleri var. Başta ekonomik ve sosyal sebepler. Bunların çözülmesi gerekiyor. Biz, bu konuyu sürekli gündemde tuttuk.” Taşkın, “Doğum yapan kadın memurun çocuğunu besleyebilmek için uykusuz kalması sağlık problemlerine neden olmaktadır. Hem anne hem çalışan kadın olarak fazla çalışmanın neden olabileceği sağlık problemlerini dikkate alarak mesai saatlerinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Biz, özellikle analık izni konusunda hassas bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Çünkü analık izninde günümüzün ekonomik koşullarının dikkate alınması gerekiyor. Bebeğin ihtiyaçlarının aileye getireceği mali külfet düşünülerek doğum öncesi ve sonrası 8’er hafta olan izinlerin; sahadan gelen talepler dikkate alınarak artırılmasını talep ediyoruz. Anne ve bebek sağlığı dikkate alınarak bu izinlerin daha da artırılması ve asgari ücret düzeyinde ücretli izin verilmesi doğurganlık oranını artıracaktır. Ekonomik ve sosyal gerekçeler nedeniyle aylıksız izne ayrılmak istemeyen doğum yapan bir kadın çalışanın, hukuki bir düzenleme ile kendisinin ve bebeğinin sağlık hakkının korunması ve bebeğin yaşamasını sağlamak amacıyla ücretli olarak re’sen izne ayrılmasının sağlanması hem anne hem bebek hem de aile için uygun olacaktır. Doğum sonrası iznin artırılarak ücretli izin verilmesiyle ailenin ve bebeğin ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanması sağlanabilecektir. Doğum yapan memur re’sen izne ayrılırken, eşinin istemesi halinde izin süresince asgari ücret düzeyinde izin kullandırılması şeklinde hukuki bir düzenleme yapılabilir. Analık izninin bitiminden itibaren ücretli izin verilmesini önemsiyoruz” diyerek ifade etti. “Bu konuda çalışmaların başlamış olması son derece sevindiricidir” Necip Taşkın konuşmasına son verirken şu ifadelere yer verdi: “Edindiğimiz bilgiler ışığında şunu söyleyebilirim ki başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, AK Parti yetkililerinin çalışan kadınların mağduriyetini gidermek amacıyla mevzuatta kalıcı ve pozitif ayrımcılığı hedefleyen düzenlemeler yapılması noktasında bizimle aynı görüşte olduklarını görmek memnuniyet verici. Bu konuda çalışmaların başlamış olması son derece sevindirici

Taşkın: Memurun ihtiyaçlarını karşılayabilmesi açısından bayram ikramiyesi verilmesi gerekmektedir

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Anayasa'nın çalışanlara adil bir ücret ve yaşam koşulları sağlama yükümlülüğünü hatırlatarak, memurların ekonomik sıkıntılarını vurguladı. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan memurların temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiğine dikkat çekti. Taşkın, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerin ayrımcılığı ortadan kaldırma ve adil ücretlendirme ilkeleri doğrultusunda bayram ikramiyesi verilmesi gerektiğini savundu. “Bayramlar öncesinde memurun ihtiyaçlarını karşılayabilmesi açısından Bayram ikramiyesi verilmesi gerekmektedir” Necip Taşkın, “Anayasamız, çalışanlara adil bir ücret verilmesini, adil çalışma koşulları, güvenli ve sağlıklı yaşama, ayrımcılık yasağı, korunma hakkı gibi geniş bir yelpaze içerisinde hak ve etki kullanmayı öncelikle sıralamıştır. Memur, bugünkü ekonomik koşullarda geçinemiyor; özellikle büyük şehirlerde görev yapan memur evinin kirasını ödeyemiyor. Ulaşım ciddi sorun. Elektrik, doğalgaz ve gıda temininde güçlük çekiyor. Etiketlerin her gün değiştiği bir ülkede dar ve sabit gelirli ücretli çalışanların yaşamlarını sağlıklı bir şeklide sürdürebilmeleri ve insanca yaşayabilmeleri imkansızdır. Memurun içinde bulunduğu ekonomik koşullar dikkate alındığında, Anayasa’nın amir hükümleri gereğince, memurun hayat şartını tam olarak iyileştiremese bile Anayasa ve uluslararası sözleşme hükümleri gereğince ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve çalışanlar arasında adil bir ücretlendirme yapmak için dini bayramlar öncesinde memurun ihtiyaçlarını karşılayabilmesi açısından bayram ikramiyesi verilmesi gerekmektedir” diyerek ifade etti.

#Anadolu Sağlık Sen