Altınoran Haberleri - Son Dakika Altınoran Haber Güncel Gelişmeler

Altınoran'ın Sinematek Adana etkinliğinde, Persepolis izlenime sunulacak

Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu’nun 2023-2024 sezonu Sinematek Adana etkinliğinde bugün Marjane Satrapi'nin aynı adlı otobiyografik çizgi romanından sinemaya uyarlanan 2007 yapımı "Persepolis" adlı etkileyici animasyon filmi izlenime sunulacak. Sinemaya bilinçle yaklaşan izleyiciler oluşması ve sanatsal değeri olan sinema eserlerinin daha çok dikkat çekmesi amaçlanan Sinematek Adana’nın bu haftaki "Persepolis" gösteriminin ardından, filmle ilgili tartışma bölümü yer alacak. Başkent Üniversitesi Adana Kışla Yerleşkesi Sergi ve Toplantı Salonu'ndaki etkinlik saat 20.00'da başlayacak ve her etkinlik gibi ücretsiz olacak. Etkinliğe katılacak olan konuklar, sergi salonunda Sezgin Güvel'in “Analog Öyküler” isimli sergisini de izleme imkânı bulacak. Persepolis Persepolis, 2007 yapımı ve Marjane Satrapi’nin yine aynı ismi taşıyan otobiyografik çizgi romanının sinemaya uyarlanmasıyla yapılmış siyah beyaz bir animasyon filmi olarak dikkati çekiyor. Film, İran tarihinin en önemli olaylarından biri olan İslam Devrimi’ni ve bu sırada henüz 10 yaşında olan Marjane’ın İran’daki hayatının hikâyesini anlatıyor. Yönetmenliğini Marjane Satrapi ve Vincent Paronnaud’un paylaştığı film, İran Devrimi sonrası yaşananları, değişen günlük yaşamı ve bu süreçte insanların yaşadıkları geçiş dönemini, Marjane adlı küçük bir kız çocuğunun gözünden seyirciye aktarıyor.

Adana, dünya starı usta sanatçı Etem Çalışkan'ı ağırladı

Cumhurbaşkanlığı Sanat Onur Ödülü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fahri Doktora unvanına sahip olan Etem Çalışkan'ın bugüne kadar sergilenmeyen son eserleri, Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu etkinliğinde sanatseverlerle buluştu. Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu'nun 2023-2024 sezonunda ses getireceği etkinliklerine bir yenisi daha eklendi. Etkinlikler kapsamında, Cumhurbaşkanlığı Sanat Onur Ödülü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fahri Doktora unvanına sahip olan Etem Çalışkan'ın bugüne kadar sergilenmeyen son eserleri, Başkent Üniversitesi Kışla Yerleşkesi Sergi ve Toplantı Salonu'nda sergilendi. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve Altınoran iş birliğiyle hazırlanan etkinlikte, Etem Çalışkan ile ilgili belgesel sunum gerçekleştirildi, yine Etem Çalışkan'ın birçok yönüyle irdelendiği ‘Bir Yörük Öyküsü" kitabı, sergiye gelenler tarafından edinildi. Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Başkanı Dr. Haluk Uygur, Etem Çalışkan’ın sanatıyla ilgili söyleşi de gerçekleştirdiğini belirterek, şunları kaydetti: “Renkleri, harfleri, deyişleri, dünyasıyla Adana'dan bir dünya starı geçti. Adana da sanat konu olunca, dünya şehirlerinden biri olduğunu gösterdi. Etem Çalışkan ve Adanalılar dün gece birlikte düşündüler, Karacaoğlan örneği hep beraber ‘güzele güzel’ dediler. Altınoran, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Başkent Üniversitesi el ele verdi, Ramada Otel'den de destek aldı, Altınkoza ve Portakal Çiçeği'nin ardından yürüdüler. Adana'dan seslenerek, ‘Bir Yörük Öyküsü'nü dünyaya dinlettiler. “Adana, opera binası istiyor” Adanalı hem üretiyor hem de sahip çıkıyor. Ancak artık salonlara sığmıyoruz. Öyleyse sıra Belediye başkanlarımıza geldi. Artık sıradan Kültür Merkezleri bize yetmiyor, Adana, çok katlı sahnesi, geniş galerileri ve atölyeleriyle bir opera binası istiyor.”

Adanalı 12 fotoğraf sanatçısından sergi

Adanalı 12 fotoğraf sanatçısı, Altınoran Düşünce Sanat Derneği tarafından her yıl düzenlenen Berna Ateşoğlu Sanat Günleri kapsamında sergi açacak. Altınoran Düşünce Sanat Derneği etkinlikler arasında yer alan ve her yıl 8 Mart Emekçi Kadınlar gününe denk gelecek şekilde organize edilen 5. Berna Ateşoğlu Sanat Günleri etkinlikleri, belgesel sinemanın önemli ismi Coşkun Aral'ın da katılımıyla, "Merhaba Abidin" isimli belgesel gösterimiyle başladı. Başkent Üniversitesi Kışla Yerleşkesi Sosyal Tesislerindeki etkinlik, büyük ilgi gördü. Altınoran Düşünce Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur, şiir dinletisi ve oda müziğinin de yer alacağı etkinliklerin fotoğraf sergisi bölümünün ise bugün gerçekleşeceğini söyledi. Kadın özgürlüğü konusunda çağdaş ve aydın görüşleriyle bilinen Berna Ateşoğlu anısına düzenlenen sanat günlerine gösterilen ilgiden mutlu olduklarını ifade eden Dr. Uygur, "8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'ne denk gelen hafta içinde yapmayı gelenek haline getirdiğimiz etkinliğimizde, bu akşam Adanalı 12 önemli fotografçının 12 öyküsünün yer aldığı iki sergiyi birden izleyeceğiz." dedi. Çukurova Belediyesi-Adana Tabip Odası 100. Yıl Sanat Galerisi'nde bugün saat 18.30'da açılacak olan "Çağrılmayanlar" ve "Şarkılarla Geri Döneceğiz" isimli iki sergide, şu fotoğraf sanatçılarının eserleri yer alacak: "Edip Kuzey Akten, Meltem Aydın, Mehmet Dilci, Pelin Emrahoğlu, Ozan Gözüyeşil, Murat Ali Hersekli, İsmail Ökke, Ali İHsan Ökten, Şebnem Ragıboğlu, Bayram Top, Haluk Uygur ve Gülsüm Ünal."

Altınoran'dan Berna Ateşoğlu Sanat Günleri daveti

Altınoran Düşünce Sanat Derneği tarafından her yıl düzenlenen Berna Ateşoğlu Sanat Günleri, bugün başlayacak. Dernek Başkanı Dr. Haluk Uygur, belgesel film yapımcısı Coşkun Aral'ın katılımıyla başlayacak etkinliğe sanatseverleri davet etti. Altınoran Düşünce Sanat Derneği etkinlikler arasında yer alan ve her yıl 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününe denk gelecek şekilde organize edilen 5. Berna Ateşoğlu Sanat Günleri etkinlikleri, bugün start alacak. 9 Mart Cumartesi günü akşamına kadar sürecek sanat günleri kapsamında üç ayrı salonda fotoğraf başta olmak üzere, yedi farklı sanat dalından etkinlikler gerçekleştirilecek. Etkinliğin açılışı bugün saat 20.00'de, belgesel sinemanın önemli ismi Coşkun Aral'ın da katılımıyla, "Merhaba Abidin" isimli belgesel gösterimiyle başlayacak. Açılışta, Coşkun Aral ve Altınoran Düşünce Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur tarafından Abidin Dino ve Güzin Dino'nun Adana günleri konulu sohbet yapılacak. Altınoran Düşünce Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur, Başkent Üniversitesi Kışla Yerleşkesi Sosyal Tesislerinde başlayacak etkinliğe, Adanalı sanatseverleri davet etti. Uygur, etkinliklerde sergi, şiir dinletisi ve oda müziğinin yer alacağını belirterek, "Etkinliklerin açılışında değerli belgesel sinemacı Coşkun Aral'ın 1970'lerde çektiği ve bugüne kadar hiçbir salonda gösterilmemiş, çekimine Abidin Dino'nun da düşünsel katkı verdiği, 1940'ların Adanasının özel insanlar tarafından dillendirdiği bir belgesel izleyeceğiz. Bu belgesel, eski Adana'yı anlamamız için bulunmaz bir kaynak. Coşkun Aral da bizzat katılarak kaynağı besleyecek. 'Bana mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?' sorusunun da gerçek cevabını bulabileceksiniz. Ben ise Abidin Dino Parkı ile ilgili bugüne kadar kamuoyuna açıklamadığım bir bilgiyi, burada açıklayacağım. Tüm sanatseverleri etkinliğe bekliyoruz." dedi.

5. Berna Ateşoğlu Sanat Günleri Başlıyor

Altınoran Düşünce Sanat Derneği tarafından her yıl düzenlenen Berna Ateşoğlu Sanat Günleri, 1 Mart Cuma günü başlayacak. Altınoran Düşünce Sanat Derneği etkinlikler arasında yer alan ve her yıl 8 Mart Emekçi Kadınlar gününe denk gelecek şekilde organize edilen 5. Berna Ateşoğlu Sanat Günleri etkinlikleri için geri sayım başladı. Etkinlikle ilgili yapılan duyuruda, 1 Mart Cuma günü başlayacak olan Berna Ateşoğlu Sanat Günleri'nin 9 Mart Cumartesi günü akşamına kadar süreceği belirtildi. 5. Berna Ateşoğlu Sanat Günleri kapsamında üç ayrı salonda fotoğraf başta olmak üzere, yedi farklı sanat dalından etkinlikler gerçekleştirilecek. Etkinliğin açılışı 1 Mart günü saat 20.00'de, belgesel sinemanın önemli ismi Coşkun Aral'ın da katılımıyla, "Merhaba Abidin" isimli belgesel gösterimiyle başlayacak. Açılışta, Coşkun Aral ve Altınoran Düşünce Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur tarafından Abidin ve Güzin Dino'nun Adana günleri konulu sohbet yapılacak. Bu etkinlik, Başkent Üniversitesi Kışla Yerleşkesi Sosyal Tesislerinde olacak. Etkinlikler boyunca sergi, şiir dinletisi, oda müziği de yer alacak.

Atatürk hayranı Gaston Mizrahi araştırması kitaplaştırıldı

Çektiği Adana fotoğraflarıyla kent tarihinin görsel kaydının oluşmasında büyük emeği geçen Atatürk hayranı Gaston Mizrahi ile ilgili araştırma kitaplaştırıldı. Selanik'te 1887 yılında dünyaya gelen, 1963 yılında yaşama veda eden Adana'nın fotoğraf ustası Gaston Mizrahi, kentin farklı yerlerinde çektiği fotoğraflarla adını günümüze kadar taşıdı. Adana’da fotoğrafçılığının yanı sıra önemli bir optikçi olarak da tarihi kayıtlara geçen Gaston Mizrahi, Yağ Cami yakınındaki mağazası Foto Rekor’un işletmeciliğini yaptığı dönemlerde hem bölgenin fotoğraflarını çekti, hem de bu eserlerini kartpostal baskısı yapıp gelecek kuşaklara aktardı. Adana'da yaşayanların göz doktoruna ulaşmanın zor olduğu yıllarda gözlük satın aldığı Mizrahi, kente ilk geldiği yıllarda yumak makara (yün iplik) satmaya başlamasıyla da hafızalarda yer aldı. "Foto Rekor" dendiğinde akla gelen fotoğraf ustası Gaston Mizrahi, Adana'nın farklı yerlerinde çektiği fotoğraflarla kent tarihinin görsel kaydının oluşmasında büyük emeği geçti. Adana'da aynı zamanda Yahudi cemaatinin Bölgenin Baş Hahamlığını yapan, Atatürk ve Cumhuriyet hayranı olan Gaston Mizrahi ile ilgili yapılan bir araştırma ise kitaplaştırıldı. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Haluk Uygur, Ahmet Nadir İşisağ, Ahmet Karataş ve Soner Sevgili'nin uzun süren çalışması sonucu ortaya çıkan "Adana Fotoğraf tarihinde Öncü Bir isim; Gaston Mizrahi" adlı kitabın yakında raflarda yer alacağı belirtildi. Uygur, "Adana Fotoğrafında Öncü Bir İsim; Gaston Mizrahi isimli araştırmamızı kitap haline getirdik. 2500 yıllık dünya fotoğraf tarihinden başlayarak, Türkiye ve Adana’nın fotoğraf tarihini, bugüne kadar görülmemiş belgeler ve elimizde bulunan Gaston Mizrahi’ye ait yüzlerce tarihi Adana fotoğrafları eşliğinde anlattık. 400 sayfaya yaklaşan belge ve fotoğraflarla dolu bir çalışma oldu. Sadece Adana’yı değil ülkeyi anlatan çalışma yakında kitapçılarda yerini alacak." dedi.

Tarihi eserlerin kaçırıldığı anlatılan kitaplar, delil niteliğinde

İngiliz William Burckhardt Barker, Edwin John Davis ve Fransız Victor Langlois'in kaleme aldığı Kilikya'nın Tanrıları ve Yöneticileri, Kilikya'ya Yolculuk ve Asyatik Türkiye'de Yaşam isimli 3 kitap, Anadolu'daki tarihi eserlerin yurt dışına kaçırılmasında önemli bir delil niteliği taşıyor. Türkçe grameri ve hikâyeleri üzerine kitapları olan William Burckhardt Barker'in, İskenderiye'deki İngiliz kurumlarında din adamı olarak görev yapan ve bunun yanı sıra güzel sanatlar üzerine de mastır yapan Edwin John Davis'in ve yine Fransız Tarihçi ve Paleoğrafya uzmanı Victor Langlois'in, Mersin'in Anamur ilçesinden Hatay'ın Samandağ ilçesine kadar Kilikya ile ilgili uzak ve yakın tarihe ait birçok bilginin yer aldığı kitapları, Türkçeye çevrildi. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Haluk Uygur'un çevirmeni ve editörü olduğu, çevirmenler Ayşe Ateşoğlu ve Hakan Yaman'ın katkılarıyla Türkçeye çevrilen kitaplarda, tarihte farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan Anadolu'daki tarihi eserlerin yurt dışına nasıl kaçırıldıklarına dair bilgilerin yer aldığı görüldü. "Bizden Anadolu'ya cesaretle kazandırılmış üç efsane eser" ifadesiyle yapılan çalışmayı anlatan Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Haluk Uygur, şunları söyledi: "Bu eserler birer efsane. Çünkü bugüne kadar Anamur'dan Samandağ'a kadar Kilikya ile ilgili uzak ve yakın tarihe ait birçok bilginin kaynağı üç kitaptan bahsediyorum. Bugüne kadar birçok bilgiye kaynak gösterilmiş ama Türkçe çevirisinin basılmasına cesaret edilememiş. 'Bir kitabın kazandırılması nasıl cesaret istesin ki?' denilebilir. Genellikle bir kitabın çevirisi için cesaret istemez. Ancak biri 1853, diğeri 1861 üçüncüsü 1878 tarihli olan bu kitapları tercüme edip kamuya sunmak gerçekten cesaret isterdi. Nedeni; öncelikle Viktoria döneminin ağdalı İngilizcesi veya 1850 döneminin ağır Fransızcasından günümüz Türkçesine bir çeviri yapmak başlı başına bir cesaret ister. İkincisi kitapların içeriğinin o dönem Fransa ve İngiltere'sinin ülkemiz hakkındaki gizli ve açık emellerini ortaya koyması nedeniyle de cesur bir çalışma. Üçüncüsü kitaplardaki bilgilerin günümüz bilgileriyle karşılaştırıldığı dip notlar açısından da korkmadan yürümek gerekir. Dördüncü nedeni ise kitapların yazarlarının eserlerinde binlerce tarihi eseri, resimlerini de yayınlayarak, yurt dışına kaçırdıklarını ifade etmeleri ve bu eserlerin günümüzde British Museum ve Louvre Museum'dan geri istenebilme ihtimalidir. Sanırım yazılışlarının üzerinden 170 yıl geçmesine rağmen bugüne kadar Türkçeye kazandırılmamış olmaları da bu nedenlerledir." dedi. Kendisi ile bu zorlu yolculuğa çıkan, çevirmen Ayşe Ateşoğlu'na ve Hakan Yaman'a, kitapları yayınlayan Akademisyen Yayınları yöneticilerine teşekkür eden Dr. Haluk Uygur, şöyle devam etti: "Kitaplarda itiraflar yer alıyor" "Kitapları okuduğunuzda Barker ve Langlois'in Tarsus'tan biner adet heykeli izinsiz çıkarıp, kaçırdıklarını itiraf ettiklerini göreceksiniz. Ayrıca Langlois Tarsus Donuktaşı nasıl patlayıcıyla uçurduğunu kitabında anlatıyor. Barker, yabancı konsolosların Soli'deki mezarları nasıl tahrip ettiğini kitapta itiraf ediyor. Barker çaldığı ve British Museum'a verdiği heykel parçalarının resmini bile çizmiş. 2500 yıllık bu 1000 heykelciğin geri istenmesinin önünde bu kitaplardaki itiraflar nedeniyle hiç bir engel yok. Ben kitapları, bu özelliklerini de anlatarak Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan'a verdim ama bir girişim olduğunu duymadım. Hayal edin; bu 1000 heykel Tarsus'ta sergileniyor olsa, neler olur! Bir eserin kaçak kazıyla çıkarıldığı ve kaçak olarak yurt dışına çıkarıldığı ispatlanırsa, uluslararası hukuka göre eserin dışardaki sahibi geri vermek zorunda. Bu kitaplardaki itiraflar, bu hukuki şartı yerine getiriyor."

Adana’da "Fotoğraftan Uzun, Öyküden Kısa" Video Art Atölyesi

Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği, 8 Mart'ta yapılacak olan "5. Berna Ateşoğlu Sanat Günleri" kapsamında "Fotoğraftan Uzun, Öyküden Kısa" isimli Video Art Atölyesi başlatacak. Derneğin Başkanı Dr. Haluk Uygur, kültürel ve sanatsal etkinliklere ara vermeden devam ettiklerini söyledi. Değişen dünyada, Video Art'ın hızla önem kazandığını ifade eden Uygur, "Yeni ufuklara doğru seyahat hissi uyandıracak 'Fotoğraftan Uzun, Öyküden Kısa' isimli Video Art Atölyesi eğitimi, 28-29-30 Kasım ve 1-2 Aralık günlerinde saat 18.30 ile 20.00 arasında 5 gün yüz yüze yapılacak. Bu konudaki eğitimi uzman Şebnem Ragıpoğlu verecek. Eğitimde video işleme programı da dahil, Video Art'ın incelikleri anlatılacak. Eğitime, fotoğraf makineleri veya iyi fotoğraf-video özelliğine sahip cep telefonu ile katılım sağlanabilecek. Bu 5 günlük eğitimden sonra, bir ay kadar da yapılan çalışmalar WhatsApp üzerinden tartışılacak uzaktan bir eğitim süreci olacak. Ardından çekilen kısa videoları kısa öykülere dönüştürmek içinde yüz yüze yeniden eğitim süreci başlayacak. Yapılan videolar, oluşturulacak jüri tarafından seçilerek bunların 10'u Berna Ateşoğlu günlerinde gösterilecek" dedi. VİDEO ART NEDİR? Televizyon veya sinemanın aksine, hareketli imgelere dayalı sanatsal işlerin bir alt türüne 'Video Art' (Video Sanatı) adı veriliyor. Görüntü veya ses verilerinden oluşan Video Art eserler, analog veya dijital ortamlarda saklanabiliyor. Bu eserler, film ile arasında birçok paralellik ve ilişki olmasına rağmen film olarak tanımlanmıyor. Video sanatı ile sinema arasındaki farklardan biri de, videonun, sinemanın dayandığı birçok temele dayanmaması; oyuncu, diyalog, konu, senaryo gibi öğelere sahip olmak zorunda olmaması ve eğlence amaçlı sinemada bulunan özelliklere bağımlı olmamasıdır. Bu ayrım, videoyu sadece sinemadan değil, tanımların bulanıklaştığı bağımsız filmler, kısa filmler, avant-garde sinema gibi sinemanın alt kategorilerinden de ayırmak açısından önemli. Temel olarak, sinemanın ana amacı eğlendirmek iken, videonun ise mecranın sınırlarını keşfetmek veya izleyicinin alışılageldik sinema nedeniyle oluşmuş beklentilerine saldırıda bulunmak gibi çeşitli amaçlar güdebildiğini söylemek mümkün. TARİHÇE 'Video Art' ismi; video kayıt teknolojisinin ilk dönemlerinde kullanılan orijinal analog 'video bant'tan geliyor. Dijital teknolojinin ortaya çıkması ile daha gelişmiş ve sanatçılarına daha geniş olanaklar sunulabilen bir sanat dalı hâline dönüştü. Nam June Paik'ın 1965 yılında satın alıp denemelerine başladığı Sony Portapak ile Video Art'ın başladığı kabul ediliyor. İlk olarak Papa VI. Paul'un New York'taki geçişini kaydetmiş, daha sonra aynı gün bunu Greenwich Village Cafe'de oynatmıştır. Sony Portapak çıkmadan önce hareketli resim teknolojisi yüksek fiyatlar ve anında oynatılamama gibi nedenlerden dolayı tüketiciler arasında yaygın değildi. Bunun sonucunda birçok sanatçı videoya filmden daha çok ilgi duydu. Bu teknolojiler birbiri içine geçtiğinde de bu ilgi daha da arttı. Video sanatı en etkili zamanlarını 1960 ve 1970'lerde yaşadı. Hâlâ da uygulanmaya devam edilen video sanatı, günümüzde daha çok başka ortam ve araçlarla birleştirilmekte, örneğin büyük bir enstalasyonun veya performansın bir parçası olarak kullanılıyor.

"Adana'ya Güç Verenler" projesi, Adana tarihine iz bıraktı

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu, Güney Rotary Kulübü, Seyhan Rotary Kulübü iş birliğinde hayata geçirilen ve birçok sivil toplum kuruluşunun katkıda bulunduğu "Adana'ya Güç Verenler” projesi ile toplam 33 kültür-sanat etkinliğine imza atıldı. Adana'da Altın Oran Düşünce ve Sanat Platformu, Seyhan Rotary Kulübü ve Güney Rotary Kulübü'nün girişimi, Çukurova Üniversitesi'nin desteği ve onlarca sivil toplum kuruluşunun da katkısıyla gerçekleştirilen 'Adana'ya Güç Verenler' projesinin sanatsal etkinlikleri 12 yıl önce başladı. O tarihlerde ilki düzenlenen proje kapsamında kentin kültürel, sanatsal, ekonomik ve sosyal yaşamına katkıda bulunan 25 kişinin Caravaggio ışığı kullanılarak çekilen fotoğrafları, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasar gördüğü için 3 ay önce yıkılan Adana Büyükşehir Belediyesi 75. Yıl Sanat Galerisi'nde çok özel bir sunumla sanatseverlerle buluştu. Kimler belirlendi? Uzun soluklu sürecek projede ilk olarak Prof. Dr. Mithat Özhan (Çukurova Üniversitesi Kurucu Rektörü), Prof. Dr. Mahir Gülşen (İlizarov Tekniğini Türkiye'ye getiren kişi), Prof. Dr. Can Özşahinoğlu (Çukurova Üniversitesi eski rektörü), Nihat Geven (Gazeteci, spor yazarı), Hüseyin Çelik (Adana Sağlık Turizmi Derneği kurucusu), Prof. Dr. Yalçın Remzi Yüregir (Çukurova Devlet Konservatuvarı Kurucusu), Prof. Dr. Güneş Yüregir (ÇÜ Tıp Fakültesi - Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi kurucularından), Elizabeth Ayas (İlk kız özel okulu olan Ayas Koleji Kurucusu), Mahmut Hazım Kısakürek (Geleneksel tiyatronun Adana'daki temsilcisi), Ferdane Bayıldıran, (Eğitimci, Özel okul kurucusu), Süleyman Girmen (Seyhan Ziraat Odası Başkanı), Selami Tekkazancı (Eski önemli futbolcu), Fevzi Acevit (Altınkoza Film Festivalini iki defa yeniden canlandıran kişi), Çetin Yiğenoğlu (Yazar, Gazeteci), Teyfik Kısacık (Eski Fahri Konsolos, Çukurova Avrupa Birliği Çalışmaları Derneği Başkanı), Prof. Dr. Cahangir Novruzov (ÇÜ Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Ögretim Üyesi-Azerbaycan Devlet Sanatçısı), Ali Duran Karakaya (Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanı), Orhan Apaydın (Gazeteci), İsmet Atlı (Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Güreşçi), Dr. Ahmet İhsan Çay (Kent Konseyi Engelli Meclisi Kurucusu), Süleyman Onatça (TÜRKONFED Başkanı), Etem Çalışkan (Hattat, Ressam, Gazeteci), Toktay Sökmen (Türkiye'de ilk çocuk korosu ve Divan Musiki Cemiyeti kurucularından), Muzaffer İzgü (Yazar) ve Sinan Tanyıldız (Gazeteci) gibi isimler yer aldı. Fotoğraf çalışması yapan sanatçılar Sanat danışmanlığını Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Başkanı Haluk Uygur, koordinatörlüğünü Nazan Gökkaya ile Erhan Yelekçi'nin üstlendiği proje kapsamında belirlenen 25 ismin fotoğrafları, Asena Avluk, Müge Köstem, Meltem Yağmur, Ali İhsan Ökten, Hilal Onaç, Pakize Aksu, S. Haluk Uygur, Semiran Bahçıvan, İsmail Ökke, Ö. Özgür Onar, Demet Dağtekin, Gülen Kurt, Özlem Canpınar, Osman Melikoğlu, Dilek Çoşanoğlu, Ünal Zorludemir, Emine Karaer, Fatma Aksu, Zeliha Ertunç, Aysun Akpınar, Erhan Yelekçi, Sinan Sivri, Vahit Baltacı, M.Emin Arıcı ve Müge Baltacı Uluç tarafından 1 yıllık çalışma sonucu Caravaggio ışığı kullanılarak çekildi. Projeye dahil edilen isimlerin ayrıca hayat hikayeleri de fotoğraflarıyla birlikte biyografi olarak derlenip, her biri için ayrı ayrı hazırlanan kitaplarda birleştirildi. "Adana'nın vefa projesi" "Adana'nın vefa projesi" olarak tanımlanan ve gelecek yıllarda da büyük ilgi uyandıracak projenin ilk ayağında çok önemli etkinliklere imza atıldı. Proje kapsamında 75. Yıl Sanat Galerisi'ndeki etkinlik dışında Abidin Dino Parkı'ndaki panolarda projede fotoğrafları çekilen 25 kişinin fotoğrafları sergilendi. Altın Oran Sanat Galerisi'nde de 25 kişinin fotoğraflarını çeken fotoğrafçıların eserleri 1 ay boyunca sergilendi. TÜYAP Kongre Fuar Merkezi'nde düzenlenen Kitap Fuarı'nda yine projede çekilen fotoğraflardan oluşan bir seçki sergilendi ve kahramanlar kitaplarını imzaladı. Projenin kapanış etkinliği de Çukurova Üniversitesi’nin 40. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde ÇÜ Mithat Özsan Amfisi'nde gerçekleştirildi. Projenin finali muhteşem oldu Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Başkanı Dr. Haluk Uygur'un da vurguladığı gibi "Adana'nın vefa projesi" olan bu çalışmada, 2023 yılına kadar Adana'ya güç veren birbirinden değerli isimlerin yer aldığı toplam 32 çalışma gerçekleştirildi. Projenin 33. ve final çalışmasının kahramanı ise unutulmaz "Akdeniz akşamları" şarkısının söz yazarı ve bestecisi Adanalı ünlü müzisyen Serhan Kelleözü oldu. Bu etkinliklerde Serhan Kelleözü’nün fotoğrafik biyografisini anlatan sergi, imza günü ve konser gerçekleştirildi. Dr. Haluk Uygur, sergide yaptığı konuşmada, şunları söyledi: "Altınoran kurulurken 'Sanat Adana için, Adana'dan dünyaya' dedik. Biz Adana için bir şeyler yapalım, Adana'yı iyi bir yere taşıyalım istedik. Kübalı sigara içen adamları veya herkesin fotoğrafını çektiği Çinlileri fotoğraflamak yerine, biz kendi değerlerimizi öne çıkarmaya çalıştık. Bunun için 'Adana'ya Güç Verenler' adlı proje başlattık. Amacımız, Adana'da unutulan değerleri, sanatçılar olarak yeniden hatırlatmak ve ortaya çıkarmaktı. 'Adana'ya Güç Verenler' projesi ile bugüne kadar 32 tane tarihe iz bırakacak çalışma gerçekleştirdik. Adana'ya güç verenlerin fotoğraflarını çektik, kitaplarını yazdık, internet dizisi yaparak bunları tarihe bıraktık. Bu son proje ise bu yolda yaptığımız 33'üncü çalışma oldu. Bu çalışmanın kahramanı ise 700 beste yapmış Serhan Kelleözü oldu. Serhan Kelleözü'nün bestelerinin birçoğu, bizim önem verdiklerimiz sanatçılar tarafından söyleniyor. Sadece Akdeniz Akşamları şarkısını 37 sanatçı söylemiş. O zaman bize de Serhan Kelleözü için en azından tarihe not düşmek gibi bir görev düşmüyor mu? İşte biz bu yıla kadar yaptığımız tüm çalışmalarda, Adana'mızın kültürel, sanatsal, ekonomik ve sosyal yaşamına katkıda bulunan önemli isimlerini ağırladık. Bu isimlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve aynı zamanda kentimizin tarihine iz bırakacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz."

#Altınoran