Depremde yıkılan Alpargün Apartmanı davası bilirkişi raporu, müştekilerin acılarını tazeledi
Kahramanmaras merkezli depremlerde 96 kişinin hayatını kaybettiği Adana'daki Alpargün Apartmanı müteahhidinin yargılandığı dava ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporu, yakınlarını yitiren müştekilerin acılarını tazeledi. Müştekilerden Hasan Ölçer, “Bazı kolonlarda yeteri kadar demir kullanılmadığı, binanın yapımında kullanılan betonun en düşük basınç dayanım şartını sağlayamadığı” belirtilen raporla ilgili değerlendirmesinde, "Bu binada yaşamını yitirenler, resmen cinayete kurban gittiler" dedi.
Geçen yıl 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana'nın merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi'nde yıkılması sonucu 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı müteahhidi Hasan Alpargün'ün yargılanmasına Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilmişti. Mahkeme heyeti, geçtiğimiz günlerde yapılan duruşmada, dosyadaki delillerin teknik yönü ile incelenmesi amacıyla Konya Teknik Üniversitesi'ni bilirkişi olarak belirlemişti.
Yıkılan apartmanda yaşamını kaybeden vatandaşların yakınları olan müştekiler ve avukatları, Konya Teknik Üniversitesi önünde toplanarak konuyu gündemde tutmaya çalışmış, ikinci kez istenen bilirkişi raporunun çıkmasını sabırsızlıkla beklemişti.
Rapor çıktı ve dosyaya eklendi
Konya Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan 6 kişilik heyetin hazırladığı 46 sayfalık ikinci bilirkişi raporu dava dosyasına eklendi.
Raporda, "Bazı kolonlarda yeteri kadar demir kullanılmadığı, kolonların minimum donatı şartını sağlamadığı, statik projede yer alan verilere göre kimi kolonların da katlarda farklılık gösterdiği, üst katlara doğru küçüldüğü, perde uçlarında ise demir bulunmadığı tespit edilmiştir. Binadan alınan karot numunelerinde gerçekleştirilen deneylerde, apartmanda kullanılan betonun en düşük basınç dayanım şartını sağlayamadığı belirlenmiştir. Bina, yapıldığı yılda yürürlükte olan 1975 deprem yönetmeliği yükümlülüklerini karşılamamaktadır. Yapı imalatında projede yer almayan detayların olduğu, deprem yönetmeliğinde belirtilen hususlara uyulmadığı, projedeki uyumsuzlukların denetim aşamasında tespit edilmediği belirlenmiştir." İfadeleri yer aldı.
"Yitirdiğimiz ailelerimizin hesabını soracağız"
Alpargün Apartmanı'nda ağabeyi Ekrem Ekinci (43) yengesi Gül Ekinci (38) ve ikiz yeğenleri Başak ve Irmak Ekinci'yi (12) kaybeden avukat Beşir Ekinci, "Dava dosyasında teknik inceleme yapan bilim insanlarımız, yapı sahibinin ve idari denetmenlerin sorumluluğunu ortaya koyuyor. Bu davadan çıkacak örnek karar, depremin yalnızca kader değil, ihmali olanların cezasız kalmayacağını ortaya koyacaktır" dedi.
Müştekilerden Gizem Çetin ve Tuğba Şık da, "Yakınlarımız ve yaşamını kaybeden diğer canları kurtaramadık. Çünkü bina kum yığınıydı. Konya Teknik Üniversitesi'nden çıkan bu karar, bizler için çok önemli. Davamızın peşindeyiz ve sonuna kadar da bırakmayacağız. Yitirdiğimiz ailelerimizin hesabını soracağız." ifadelerini kullandılar.
"Yargılanan müteahhit, molozların altında hayatını kaybeden 96 canın hesabını nasıl verecek?"
Yıkılan binada kayınvalidesi Hülya Yürk ve kayınbabası Zafer Yürk'ün diğer 94 kişi ile birlikte yaşamını yitirdiğini söyleyen Hasan Ölçer ise şunları kaydetti:
"Bir yaşlı kadının yaralı olarak kurtarıldığı bu bina eğer yönetmeliklere uygun yapılmış olsaydı, yakınlarımız da dahil toplam 96 kişi yaşamını kaybetmemiş olacaktı. Bu binada yaşamını yitirenler, resmen cinayete kurban gittiler. Binanın tutuklu müteahhidi sanık Hasan Alpargün'ün en ağır ceza ile cezalandırılmasını istiyoruz."
Hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis talep edilen Alpargün'ün yargılandığı davanın üçüncü duruşması, 27 Haziran Perşembe günü görülecek.
Alpargün Apartmanı'yla ilgili soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Hasan Alpargün'ün 6 Şubat 2023'te KKTC'ye gittiği belirlenmişti. Çalışmalar sonucunda Lefkoşa Emniyet Müdürlüğüne teslim olan Alpargün, Adana'ya getirilmiş ve 13 Şubat 2023'te tutuklanmıştı. Alpargün'ün 990 bin dolar, 890 bin avro ve 500 bin Türk lirasını Türkiye'den KKTC'ye transfer etmeye çalıştığı ve Lefkoşa'da daire satın almak için girişimde bulunduğu iddia edilmişti.