TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#akran zorbalığı

İLKHABER-Gazetesi - akran zorbalığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, akran zorbalığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

MEB'den şiddetle mücadelede yeni tedbirler: Akran ve siber zorbalığa karşı yeni eğitim programları Haber

MEB'den şiddetle mücadelede yeni tedbirler: Akran ve siber zorbalığa karşı yeni eğitim programları

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde, okullarda akran zorbalığı ve siber zorbalığın da içinde bulunduğu her türlü şiddetin önlenmesine yönelik yeni tedbirler alındı. Bu kapsamda, bütün yöneticiler, okul ve kurumlarda şiddetin önlenmesine yönelik mevzuatın etkin uygulanması konusunda hizmet içi eğitime tabi tutulacak. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in imzasıyla, fiziksel, cinsel, duygusal ve psikolojik, ekonomik, siber ve dijital şiddet, akran zorbalığı, siber zorbalık gibi şiddetin her türlüsünün önlenmesine yönelik yürütülecek çalışmalara yol gösterici olması amacıyla "Okullarda Şiddetin Önlenmesi" konulu genelge yayımlandı. Genelgede, özellikle göç, deprem, salgın hastalık gibi afet ve acil durumlarla mücadele dönemleri de dahil olmak üzere şiddetin önlenmesi ve mağdurun korunması için sunulan hizmetlerin devamlılığının esas alınması vurgulanarak, konuya ilişkin şu hususlara riayet edilmesi istendi Yeni Genelge ile Şiddetle Mücadele Stratejileri "- Bakanlık taşra teşkilatındaki bütün yöneticiler, okul ve kurumlarda şiddetin önlenmesine yönelik mevzuatın etkin uygulanması hususunda hizmet içi eğitime tabi tutulacak, bu kapsamda hizmet içi eğitim uygulama planı oluşturulacak ve sonuçları ilgili birime gönderilecek. - Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri il yürütme komisyonunca, illerindeki okul ve kurum ortamlarında şiddete neden olabilecek risk faktörleri tespit edilerek, öncelikli risk faktörlerine ve şiddetin etkilerine yönelik gerekli tedbirler alınacak. - Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri il yürütme komisyonunca, okul rehberlik ve psikolojik danışma programı ile rehberlik ve araştırma merkezlerinin (RAM) rehberlik ve psikolojik danışma (RPD) hizmetleri bölümünün yıllık çalışma planında şiddetin önlenmesine yönelik faaliyetlere yer verilecek. - RAM'ların sorumluluk bölgesinde rehber öğretmeni olmayan okullarda, RPD hizmetleri bölümünün yıllık çalışma planında yer alan şiddetin önlenmesine ilişkin faaliyetler yürütülecek. Tüm çalışmalar, e-Rehberlik sistemine işlenecek. - Okul ve kurum içinde ve dışında güvenliği sağlamak amacıyla yönetimce gerekli tedbirler alınacak ve ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılacak. - Okul rehberlik ve psikolojik danışma servisleri ile RAM'ların şiddetin önlenmesine yönelik yürüteceği çalışmalarda uygun koşullar ve personel desteği sağlanacak. - Okul ve kurum müdürlüğünce eğitim ortamlarında şiddete neden olabilecek risk faktörleri tespit edilerek, öncelikli risk faktörlerine veya şiddetin etkilerine yönelik gerekli tedbirler alınacak. - İlgili kamu kurum ve kuruluşları ile imzalanan ilgili protokol doğrultusunda, okul ve kurum müdürlüğünce okul güvenliğiyle ilgili tespit edilen öncelikli durumlar, ivedilikle üst birim ve kolluk kuvvetlerine bildirilecek. - Okul-aile işbirliği güçlendirilerek, şiddetin önlenmesinde velilerin desteğini sağlamak için gerekli tedbirler alınacak. - Çalışmalara araç-gereç, ulaşım ve bütçe ile personel desteği verilecek." Dijital Güvenlik ve Sosyal Uyum: Genelgede, uygulamaya ilişkin hususlar ise şöyle belirlendi: "- Şiddetin önlenmesine yönelik bilgilendirme ve farkındalık çalışmalarını teminen, okul ve kurumlarda, öğretmen-öğrenci, öğrenci-öğrenci, öğretmen-aile, aile-öğrenci arasında şiddet, zorbalık ve saldırgan davranışların kabul edilmeyeceğinin temel bir anlayış olarak kazandırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecek. - Dijital ortamlarda çocukların güvenli alan becerilerinin, sanal okuryazarlıklarının geliştirilmesi ve gerçek sosyal ortama dijital/siber alan kaynaklı olumsuz davranışların aktarımının önlenmesi için çalışmalar yaygınlaştırılacak. - Okul ve kurum müdürlüğünce şiddetin önlenmesi amacıyla eğitim kurumu içinde ve dışında sosyal, sportif ve kültürel faaliyetler yaygınlaştırılacak, RAM'lar tarafından sorumluluk bölgelerinde rehber öğretmeni olmayan okullarda şiddetin önlenmesine yönelik farkındalık ve bilgilendirme çalışmaları yürütülecek. - Okul rehberlik ve psikolojik danışma servisinde görev yapan rehber öğretmenlerin okul ve sınıf risk haritaları doğrultusunda şiddetin önlenmesi amacıyla yönetici, öğretmen, öğrenci, veli, yardımcı personel ve diğer personele yönelik bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yapılacak. - Tüm okul ve kurumlarda özel eğitim ihtiyacı ile geçici koruma statüsü gibi özel ilgi gerektiren durumları olan öğrencilerin akranları ve çevreleriyle sosyal uyumları artırılacak. - Tüm okul ve kurumlar tarafından sevgi, saygı ve birlikte yaşama kültürünü güçlendirmeye yönelik çalışmalar artırılacak." Açık öğretim öğrencileri de RPD hizmetlerinden yararlanacak Genelgede ayrıca şiddet mağduru veya şiddet uygulayan öğrencilerle ilgili psikososyal destek faaliyetlerine ilişkin konulara yönelik mevzuat kapsamındaki tedbir kararları çerçevesinde yürütülen çalışmalarla ilgili bilgilere yer verildi. Genelgeye göre, şiddetin önlenmesine yönelik yaygın eğitim çalışmaları da artırılacak. Bu kapsamda, şiddetin önlenmesine ilişkin hayat boyu öğrenme kurumlarındaki mevcut kurs programlarının yaygınlaştırılması için ilgili birimlerle iş birliği yapılacak, şiddetin önlenmesi kapsamında Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü uhdesindeki aile eğitimleri yaygınlaştırılacak ve Bakanlığın hazırladığı aile eğitimi programlarından yararlanılacak. Açık öğretim okullarına kayıtlı öğrencilerin RPD hizmetlerinden yararlanmasına yönelik halk eğitimi merkezlerince tedbir alınacak ve gerektiğinde RAM'lara yönlendirme sağlanacak. Eğitim çağı dışında kalan vatandaşların halk eğitimi merkezlerince yürütülen eğitimlerle okuryazarlık düzeyi, farkındalık ve bilgi, becerileri artırılacak. Şiddetle mücadelede kurumlar arası etkin izleme, koordinasyon ve işbirliğinin geliştirilmesi için şiddetin önlenmesine yönelik yürütülecek çalışmalarda ilgili kurum ve kuruluşlar ile üniversiteler arasında işbirliği yapılacak.

Marmaris'te şok eden akran zorbalığı Haber

Marmaris'te şok eden akran zorbalığı

Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşanan akran zorbalığı ve genç kızların içine düştüğü durum görenleri şaşırttı. Henüz 14-15 yaşlarında olan 6 kız yanlarına çağırdıkları 2 kızı evire çevire dövdü. Yanlarında yetişkin bir erkek olmasına rağmen ağza alınmayacak küfürlerle zorbalık yapan kızlar, uyguladıkları şiddeti kayda aldılar. Polis tarafından el konulan olayla ilgili soruşturma sürüyor. Marmaris'te bir araya gelen 6 kız çocuğu, iddiaya göre sevdikleri bir erkekten uzak durmasını istedikleri F.K. ve A.A. isimli kızları yanlarına çağırıyor. Çağrılan yere gelen kızları adeta evire çevire döven 6 kızı, yanlarında bulunan bir erkek engellemek istese de başarılı olamıyor. Şiddete uğrayan kızların şikayeti üzerine olay esnasında çekilen görüntüleri de ele geçiren polis ekipleri, akranlarına şiddet uygulayan 6 kız ve ailesi hakkında işlem başlattı. Sosyal medya hesaplarından paylaştılar F.K. ve A.A. isimli kızlar ve aileleri tarafından yapılan şikayet üzerine başlatılan çalışmalarda, diğer kızların uyguladıkları şiddeti kayda alıp sosyal medya hesaplarından paylaştıkları ortaya çıktı. Görüntü kayıtları ile birlikte çalışma başlatan polis ekipleri zorbalık yapan tüm kızların kimliklerini ve adreslerini tespit etti. Şiddet uygulayan kızlar ve aileleri hakkında yasal işlem başlatıldığı öğrenilirken, mağdur kızlar ve ailelerinin mahkemeye başvurduğu öğrenildi.

Uzman Psikolog Özkaya, akran zorbalığı istismarın bir türüdür  Haber

Uzman Psikolog Özkaya, akran zorbalığı istismarın bir türüdür 

Akran zorbalığının bir çocuk veya birden fazla çocuk tarafından isteyerek, bilerek ve kasıtlı olarak kötü bir muamele olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, “Akran zorbalığı Aslında bir istismar türüdür. Tabii akran zorbalığını fiziksel olarak düşünüyoruz ama ruhsal, duygusal, olarak da aslında bir nevi istismar türü olarak karşımıza çıkmakta. Bu zorbalık genellikle her dönem karşımıza çıkabilir ama yedi ile on beş yaş arasında sıklıkla görmekteyiz. Akran zorbalığının nedenleri arasında ailevi sorunlar, aileden öfke görmek vardır. Bu durumlar çocuğun akran zorbalığı yapmasına sebep olabiliyor. Arkadaş grubu içerisinde baskı görmesi, şiddet göstermesi, akran zorbalığı yaşatması anlamında sürekli bir baskı halini ortaya çıkartır. Çocuğun içinde yaşadığı öfkeyi dışa vurma yani güç gösterisi de diyebiliriz bu duruma. Öfke kontrolsüzlüğü yaşar bunun en önemli sebepleriyse televizyonda izledikleri dizilerden, filmlerden veya oynadıkları oyundaki karakterleri benimseyip onları akran zorbalığı olarak öfkeyi dışa vurma şekli ve durumu olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı. “Akran zorbalığıyla alakalı eğitimler verilmesi gerekiyor” Zorbalığa uğrayan çocuklarda ilk önce ders başarılarında azalma görüldüğünü belirten Özkaya, “Dikkat dağınıklığı, okula gitmek istememe durumları yaşanıyor. Ani bir ses olduğu zaman hemen kendini korumaya alma, savunma durumları yaşanıyor. Okulla alakalı konular açıldığı zaman ya öfke ya nefret ya da sessiz kalarak aslında tepki gösteriyorlar. Uykuyla alakalı problemler, yemekle alakalı, sosyal ilişkilerinde sorun ve sıkıntılar yaşıyorlar. En önemlisi ise okulda, okul öncesinde ve okul sonra hiç fark etmez çocukta böyle bir kaygılı, endişeli durum, beden dilinde farklılık, aileye yaklaşım, iletişim gözlemliyoruz. Ailelerin bunları tabii ki dikkat etmesi gerekiyor. Akran zorbalığını önlemek için okulda öğretmenlere, evlerde de anne babalara büyük bir iş düşüyor. Çünkü çocuk bu durumu yaşadığı zaman veya çocuğu gözlemledikleri zaman onlarla iletişime açık olmaları lazım. Böyle bir durum yaşıyorlarsa ve yaşatıyorlarsa halledilebilecek bir durum olduğu, bunları aileleriyle veya öğretmenleriyle paylaşmaları gerektiğine dair teşvik edilmeliler. Çocuklara söylenmesi lazım. Çünkü bazı aileler bu durumlarda aşırı tepki veriyorlar. Aşırı tepki Verdikleri zamanda çocuklar ya sessiz kalıyorlar ya da bu akran zorbalığına daha da çok harlayarak devam ediyorlar. Okullarda öğretmenlere karşı, anne babalara karşı veya da öğrencilerimize yönelik akran zorbalığıyla alakalı eğitimler verilmesi gerekiyor, bilinçlendirilmesi lazım” açıklamasında bulundu. “Zorbalığa uğrayan çocuk kadar uğratan çocuğun da psikolojik destek alması gerekiyor” Özellikle ders aralarında, işte teneffüslerde gözlem rica ediyoruz ve istiyoruz ifadelerini kullanan Özkaya, “Böyle bir durum yaşayan ve yaşatan çocuklar varsa önlemek ilk önce öğretmenlerimiz müdahale etmeli. Gerekirse çocuklarımıza, ailelerimize bilgilendirme yapılması gerekiyor. Aileler evde çocukların beden dilini pekiyi şekilde gözlemlemeleri lazım. Biraz önceki söylediğimiz gibi bazen çocuklar aşırı öfkeli, bazen içine kapanık olabiliyorlar. Beden dilimiz, davranışlarımız, evdeki davranışlarımız çok çok önemli. Her ders, iş başarısındaki veya başarısızlıktaki durumlar akran zorbalığına, yorumlamak doğru olmaz. Burada öğretmenle beraber iş birliği içerisinde çocuğunuzu çok iyi çok iyi gözlemleyerek yola devam etmemiz gerekiyor. Tabii geliştiği zaman da psikolog, psikiyatri desteğini hiçbir zaman unutmuyoruz. En önemli değinmesi gereken konu aslında şu. Sadece bir zorbalığa uğrayan çocukla ilerliyoruz ve onlardan destek alıyoruz. Aslında unutulmaması gereken şey şu ki zorbalığına uğrayan çocuk kadar uğratan çocuğun da psikolojik destek alması gerekiyor. Onun da aile öyküsü, okulla alakalı ilişkisi, öğretim ilişkisini basmak ve değerlendirmek gerekiyor” dedi.

Uzman Dr. Burçin Nuri Akal, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla akran zorbalığı artıyor Haber

Uzman Dr. Burçin Nuri Akal, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla akran zorbalığı artıyor

Çocuklara özgürlük sınırları doğru kavratılamadığı takdirde akran zorbalığına maruz kalma risklerinin artabileceğini vurgulayan VM Medical Park Samsun Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, “Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çocuklar arasında yapılan isim takma, dalga geçme, tehdit etme hatta fiziksel şiddet gibi olumsuz davranışlar arttı. Çocuklarımızı doğru sınırlarla yetiştirmek ve olumlu davranışları teşvik etmek, ebeveynlerin ve toplumun genel sorumluluğudur” dedi. Çocuklarının özgür, mutlu ve özgüvenli bireyler olarak yetişmelerini isteyen ebeveynlerin bazen sınır koymakla ilgili sorunlar yaşanabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Akal, “Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle çocuklarımızın her istediklerine kolayca ulaşabilme imkânları arttı. Ancak bu durum onların toplumun değer yargılarından uzak yetişmelerine ve istediklerini anında elde etmeye alışmalarına yol açabilir. Dolayısıyla, kısa dönemde mutlu olsalar da uzun vadede mutsuz yetişkinler olmaları söz konusu olabilir” diye konuştu. Özgürlük sınırları doğru kavratılamadığı takdirde akran zorbalığına maruz kalma risklerinin artabileceğini vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Akal, “Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çocuklar arasında yapılan isim takma, dalga geçme, tehdit etme hatta fiziksel şiddet gibi olumsuz davranışlar arttı. Bu durumda kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Acaba sınırlar koymak istemeyen ya da koymak konusunda yetersiz kalan ebeveynler sorunun kaynağı mı? Belki de çocuklarımıza değerlerimizi ve empatiyi öğretme konusunda yeterince çaba sarf etmiyoruz” şeklinde konuştu. “Sınırlar net ve tutarlı olmalı” Eğitim sisteminin de sınırların belirlenmesi ve öğrencilerin davranışlarının yönlendirilmesi açısından önemli bir role sahip olduğunu belirten Burçin Nuri Akal, “Bazen okul ve öğretmen ilişkilerinde ya da sosyal ortamlarda sınırları belirleme konusunda dengesizlik olabiliyor. Bazı durumlarda müdahaleci bir tutum sergilenirken bazı durumlarda ise sessiz kalınabiliyor. Bu noktada ebeveynler, okullar ve toplumun diğer paydaşları arasında iletişim ve iş birliği önemlidir. Sınırların net ve tutarlı bir şekilde belirlenmesi, çocukların sağlıklı gelişmelerine ve olumsuz davranışlarından uzak durmalarına yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı. Zorbalığın psikolojik etkileri Zorbalık konusunun psikiyatri kliniklerine başvuran danışanların sık karşılaştığı bir sorun olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Burçin Nuri Akal, “Zorbalığa uğrayan çocuklar ve ebeveynleri, genellikle psikolojik destek ararlar. Bu süreçte danışanların farkındalığını artırmak, empati becerilerini geliştirmek ve güvenli bir ortam sağlamak için terapi yöntemleri kullanılır. Ancak her ne kadar terapi önemli bir rol oynasa da sorunun çözümünde ebeveynlerin ve toplumun diğer aktörlerinin de sorumlulukları bulunmaktadır. Zorbalığın önlenmesi için çocuklara değerlerin yanı sıra empati, saygı ve kabul gibi değerli becerilerin öğretilmesi gerekmektedir” açıklamasında bulundu. “Toplumun genel sorumluluğu” Akran zorbalığından korunma adına neler yapılabileceğine değinen Akal, ayrıca şunları söyledi: “Çocuklarımızı doğru sınırlarla yetiştirmek ve olumlu davranışları teşvik etmek, ebeveynlerin ve toplumun genel sorumluluğudur. İyi iletişim, tutarlılık ve empati temelli yaklaşımlar, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişmelerine ve mutlu yetişkin olmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, eğitim sistemi ve diğer sosyal ortamlar da sınırları belirleme konusunda destekleyici bir rol oynamalıdır. Bu şekilde çocuklarımızın özgür, mutlu, özgüvenli ve topluma değer katan bireyler olarak yetişmelerini sağlayabiliriz.”

Adana'da ilkokul 3. sınıf öğrencisi oğlunun akran zorbalığına maruz kaldı Haber

Adana'da ilkokul 3. sınıf öğrencisi oğlunun akran zorbalığına maruz kaldı

Adana’da bir anne, ilkokul 3. sınıf öğrencisi oğlunun akran zorbalığına maruz kaldığını, her gün okuldan bir tarafı mor geldiğini söyleyerek şikayetçi oldu. Son günlerde sosyal medya nedeniyle arkan zorbalığı ilkokula kadar geldi. Adana’da da iki çocuk annesi P.M. (34) ilkokul 3. sınıf öğrencisi oğlu C.Ş.’nin (8) okulda sürekli akran zorbalığına maruz kaldığını söyledi. P.M. oğlunun okuldan her geldiğinde bir tarafının mor ve yara içinde olduğunu belirterek, "Okulda bazı problemli çocuklar varmış bunlar oğluma musallat olmuş. Ben defalarca konuştum ama buna rağmen akran zorbalığına devam ettiler. Bu kez de polis merkezine gidip şikayetçi oldum. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Gidiyorum okulun kapısında bahçede oğlumu bekliyorum. Teneffüslerde oğlumu sıkıştırıp kızlı erkekli bir grup var dövüyorlarmış. Ben bu durumdan şikayetçiyim akran zorbalığı bitsin artık" dedi. Arkadaşları tarafından darp edilen C.Ş. ise, "Bana bir sınıf arkadaşım 'bana abi diyeceksin' diyor. Ben abi demezsem beni dövüyor. Başka bir arkadaşım da 'bana abla diyeceksin' diyor, demezsem beni dövüyor. Bana elleriyle vuruyorlar, tekme ile vuruyorlar. Bana çelme takıyorlar. Ben okula gitmek istemiyorum, korkuyorum artık" diye konuştu. Okul yönetiminin ise konuyla ilgili her iki tarafı psikolojik danışmanlık rehberlik öğretmenine yönlendirdiği, psikolojik destek sağlandığı öğrenildi.

TikTok'ta akım olan 'ölüm çelmesi', Nilsu'nun milli takım hayallerini yok etti Haber

TikTok'ta akım olan 'ölüm çelmesi', Nilsu'nun milli takım hayallerini yok etti

Antalya’nın Kepez ilçesindeki bir yurtta kalan spor lisesi 11. sınıf öğrencisi Nilsu Ö.’yü (17), 2 Ocak Salı günü sınava hazırlandığı sırada iki arkadaşı arayıp TikTok akımı çekeceklerini söyledi. Arkadaşlarının bu isteğini kırmayan Nilsu Ö., onların yanına gitti. İddiaya göre, ayağa kalkan gençler aralarına aldıkları Nilsu Ö.’ye zıpladığı sırada çelme takma şakası yaptı. Bir anda kendini yerde bulan Nilsu Ö., ayağa kalkamadı ve acı içerisinde kıvranmaya başladı. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından hastaneye kaldırılan genç kızın omurgasında kırık tespit edildi. Bel kısmına çelik korse takılan Nilsu’ya, 1 ay boyunca ayağa kalkmadan yatak istirahati verildi. Kızının yaşadığı olayı duyup yanına gelen anne Canan Başoğlu ise iki öğrenci hakkında şikayetçi oldu. Ragbide milli takımı hayal ediyordu Yaklaşık 8 yıl boyunca basketbolda kupalar kaldıran ve çok sayıda madalya sahibi olan, son 1 yıl içerisinde de Kepezspor bayanlar ragbi takımında spor yapan genç kıza doktorlar antrenmanlara en az 3-4 ay sonra dönebileceğini söyledi. Ragbide milli takım hayali kuran Nilsu, aldığı haberle üzüntüye boğulsa da yeniden sahalara dönmek için yatağında gün sayıyor. “Çok büyük hayallerim vardı” Olayı anlatan Nilsu Ö., şunları söyledi: “Yurtta ertesi gün gerçekleşecek olan etüt sınavı için hazırlanıyordum. Arkadaşlarım arayıp TikTok akımı çekeceklerini söylediler. Sınava çalıştığım için hemen gidip geleyim diye acele ettim. Beni ortaya aldılar, kamerayı koydular. Sırayla zıplayacaklarını ve en son üçümüzün aynı anda zıplayacağını söylediler. Ben zıpladıktan sonra ikisi de sağdan soldan ayağıma çelme taktılar ve yere düştüm. Yerden kalkmadım, çok fazla acım vardı. Ambulansla hastaneye götürdüler beni. Tomografide omurga çıkışında kırık olduğunu öğrendik. O süreçte hiçbir şekilde yürüyemiyordum, şu anda da öyle. Arkadaşlarımın kötü niyetle yapmadığının farkındayım ama şakanın yapıldığı zemin sert bir zemindi, bunu düşünmeleri gerekirdi diye düşünüyorum. Olan benim sporuma, hayalime oldu. 1 senedir milli takım için hazırlanıyordum. Şubatta maçım vardı. Maçıma katılamayacağım ama arkadaşlarıma sonuna kadar destek olacağım. Çok büyük hayallerim vardı ama hayırlısı buymuş.” “Yıllardır verdiği emek 2 dakikalık şaka yüzünden mahvoldu” Anne Canan Başoğlu ise, Tiktok akımı için yapılan şakayı son derece yanlış bulduğunu ve kızının yıllardır verdiği emeğin 2 dakikada yok olduğunu söyledi. Başoğlu, “Tiktok akımı adı altında bir şaka adına kızımın yıllardır verdiği emek 2 dakikada mahvoldu. Ben kızıma güveniyorum, tekrar ayağa kalkıp sporuna ve okuluna geri dönecek. Bu TikTok adı altında çekilen ağır şakalar, gençlerimizin canına mal olabilir. Ben o gece gittiğim zaman kızımı belden aşağı felç de bulabilirdim ya da beyin kanaması geçirmiş olarak da bulabilirdim. Çocuklarımıza girdikleri ‘sınavdan 100 alacaksın, sen mühendislik okuyacaksın’ demek yerine insan hayatının daha değerli olduğunu söyleyip vicdanlı ve merhametli bir insan yetiştirmeyi tavsiye ediyorum. Çünkü 2 dakikalık bir şaka benim kızımı bu hale getirdi. Buradaki kupa ve madalyalar reklam amaçlı değil, çok büyük bir emek var. Kızımın kaldığı yurt ve okuduğu okul, hepsi tek tek aradılar ve ilgilendiler. Onları asla kötülemiyorum ve hala arkamızdalar. Bir anne olarak çok üzgünüm. TikTok akımına bir an önce el konulmasını istiyorum. Benim kızım gibi daha nice gençlerin hayali çöp olmasın” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.